Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Apr 25, 2004 Mesajlar: 305 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Ekm 09, 2006 4:30 pm Mesaj konusu:
Sevgili Volkan,
Teşekkürler, topici tekrar uyandırdığın için
Bende son edindiğim bilgileri aktarıyorum.
1-Beyaz asfalt ve mıcır uygulaması aman dikkat.
Beyaz asfalt üzerinde hangi mıcır tabakasının asfaltın bir parçası hangisinin ise asfatın üzerinde hareketli çakıl olduğunu ayırt etmek çok zor. Yavaş git 20-40 km en fazla
2-Mıcır gördün yol tamiratı var mı sorgula olasılıkla var dedin.
Yolun yanal eğiminin üst noktasında motoru sür çünkü mıcır parçaları eğim doğrultusunda aşağıya akmış olacaktır.
3-Mıcır gördün yol tamiratı olasılığı var. İlerde bir yerde ihtimal sağ tarafta yol kenarında serilmek üzere yığılmış mıcırlar olabilir ve o yığınlardan yola akmış mıcırlara dikkat
4-Mıcırlı yolda virajdayız araç tekerlerinin hattından çıkma çünkü orta noktada mıcırlar toplanmıştır ve bu hatta tekerini kaptırma..
5-Ağaçlı yoldan geçiyoruz. Ağaçların yola gölgeleri düşmüş dikkat gölgeler büyük çukurları gizleyebilir. ( yaşanmıştır kıl payı kurtardım)
Hadi bu topici destekleyelim.
Sevgilerle _________________ Selam ve Sevgilerle...
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Pts Ekm 09, 2006 4:32 pm Mesaj konusu:
Bir de trafik ışıkları mevzuu var. Bize yeşil yanarken, yeşil yanıp sönmeye başlar ya sonra sarıya geçer. En son kırmızı. İşte ben yeşil yanıp sönerkene denk gelmişsem arkamı kollayıp mümkünse sağa yanaşıp duruyorum. Varsın arkadaki kornaya bassın, küfür etsin. Diğer tarafta kendisine yeşil yanmasına 1-2 saniye kala yola atlayan biriyle burun buruna gelmek istemem. Aynı şey kırmızıdan sarıya geçerken de geçerli. Hiç bir zaman sarıda geçmedim. Diğer taraftan kendisine yeşilden sarıya geçen ışığı gören aceleci bir şöför çıkabilir. _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Gerçekten çok faydalı bir topic. Bu topiği iki yıl önce açana , şimdi hortlatana ve katkıda bulunanlara teşekkürler..
Küçük bir ekte benden:
Yolcu taşıyan bisikletliler; Ağırlıktan denge kuramayarak zigzag çize çize giderler. Zigzag çizmeseler bile düz gider gibi görünüp -denge kurmaya çalışırken- bir anda aniden gidonları dönüverip tekrar düzelir. Yanından geçerken yeteri kadar açılmakta fayda var. TATKU
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Sal Ekm 10, 2006 12:43 pm Mesaj konusu:
- Gece şehir içinde giderken yaptığım bir şey var. Işıklarda falan önümdeki araç durduğunda onun ya ortasında duruyorum. Yani iki stop lambasının ortasında. Ya da aracın dışında duruyorum. Yapmaya çalıştığım benim arkamdan gelenin, biri benim ikisi önümdeki aracın olmak üzere toplam üç adet stop lambası görmesini sağlamak. Eğer gidip önümdeki aracın bir stop lambasının tam hizasında durursak, arkadan gelen toplam iki stop lambası görür. Biraz da uzaktan hızlı geliyorsa önündeki araç ile kendi arasında bizi farketmeyebilir. Bazen motorcuların "ben ışıklarda durdum, arkamdan gelip çarptılar" dediklerini duymuşsunuzdur. Bunun başımıza gelmesini istemeyiz değil mi?
- Bir de "Motosiklet Yol Sanatı"nda şöyle der; (gece ya da gündüz farketmez) Önündeki arabanın arka tekerleklerini görebileceğin bir yerde dur. Bu da pratik bir yöntemdir. Böylece öndeki arabaya çok yaklaşmamış oluruz. Öndeki aracın sürücüsü bizi aynasından daha rahat görür. Arkada bir tehlike sezdiğimizde (Duramayacağını düşündüğümüz araç gibi) önümüzdeki arabanın sağına ya da soluna kaçmak için yeterli manevra mesafemiz olur. _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Bana; Işıklarda arkadan çarpmalara karşı, eğer mümkünse, önümdeki aracın sağında veya solunda durmak daha güvenli geliyor. Olduğunca motorun arka kısmını kurtararak ve aracı kullanana kendimi göstererek..
Fark etmezse gaz vererek veya ufak bi dıtlama ile görmesini sağlıyorum.
Bu arada aracın sağa veya sola döneceğini varsaymanız, kestirmeniz önemli. Eğer dönme ihtimali varsa girmemek daha mantıklı tabii... _________________ YBR125ESD_2011_İst.
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Sal Ekm 24, 2006 2:56 pm Mesaj konusu:
Otomobil kullanırken farkettiğim bir şey oldu az önce. Kullandığım otomobil çok pisti. Yağmur çamur derken, ralliden çıkmış gibiydi neredeyse. Tabii aynaları da çok pisti. Sağ aynaya biraz dikkatsiz baktığımda gri bir zemin gibi gözüküyordu. Yani arkadan gelen giden hakkında hiç bir fikir edinemiyordum. Konuyu motosiklete bağlarsak önümüzde çok pis, çamurlu bir otomobil görürsek bizi aynasından göremeyebileceğini aklımızdan çıkarmayalım. _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Kayıt: Oct 17, 2005 Mesajlar: 22 Nerden: Windsor, ON
Tarih: Cmt Ekm 28, 2006 12:00 pm Mesaj konusu:
Diğer motorsikletler...
motorsikleti kötü kullananları da eklemeli, yaşadığım tehlikelerin önemli birkaç tanesi servis yapan (bazı kuryeler) motor kullanıcıları nedeniyle gelişmişti... _________________ Bülent Uslu
İstanbul trafiğine bu sene katılan yeni bir unsur var.
Mercedes CITARO belediye otobüsleri. Körüklü olanları da var. Yeşil renkliler, ön taraflarında üstteki geniş digital ışıklı hat bilgisi panoları, alçak camları, yeni ve modern görünümleri ile benzer otobüslerden ayırt edilebilirler. 2006 model oldukları için belediyenin verdiği numaralamada üstlerinde yazan no 2006 ile başlıyor.
Bu araçlar son teknoloji ile donatılmış durumda, çok güçlü, çok seri ve diğer otobüslere göre manevra kabiliyetleri son derece yüksek. Şöförlerinin çoğu da kendilerine göre bu aletin "hakkını vermek" için ellerinden geleni yapıyor.
Bilmemiz gerekenler:
1, Karşınızdan geliyor ise beklediğinizden çok kısa sürede mesafeyi kapatabilirler. Sollarken, dönerken dikkat.
2, Aynanızda uzakta gördüyseniz, yine aynı şekilde beklemediğiniz anda arka çamurluğunuzda görebilirsiniz.
3, Arada kaldığızda yanınızdan inanılmaz hızla geçebilirler, yarattıkları türbülans son derece etkili oluyor.
4, Duruyorlarsa beklenmedik bir manevra ile ani kalkış yapabilirler, yanlarındaysanız sizi sıkıştıracak kadan keskin dönebilme yeteneğine sahipler.
5, Pek etraflarında olmamak gerek, tek avantajları aynalarının konum ve büyükleri çok iyi, yanlarında durmak zorunda kalınırsa, sürücüsü ile göz teması kurmak kolay.
Kayıt: Jul 24, 2003 Mesajlar: 158 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Ekm 29, 2006 8:54 pm Mesaj konusu:
Orhan'ın söylediklerine ilave etmek istediğim nokta, körüklü otobüs veya normal otobüsler için de bazen geçerli, dönüşlerinde yakınında olmayın. Çünkü;
Körüklü otobüslerin körükleri, dönüş açısını geniş yapar. Sürücüleri de dönüşlerde hızlı döner. Bu yüzden kuyruk, yolu tarayarak döner ve yakınında ne varsa çarpar. (Geçtiğimiz günlerden birinde Bostancı Lunapark'ın oradan minibüs yoluna bağlantıda, bir motorcu arkadaş, karşıya geçmek için beklerken, Kadıköy istikametine dönen bir körüklü belediye otobüsünün hızlı dönüşü sonucunda kuyruğun arkadaşa çarparak düşmesine sebep olduğuna şahit oldum.)
Körüksüz otobüsler için de durum aynı olmasa biel yakın. Arka tekerden sonra kuyrukları uzun olduğundan onların da süpürme açısı fazla ve tehlike yaratır.
Kayıt: Apr 25, 2004 Mesajlar: 305 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Arl 25, 2007 7:39 pm Mesaj konusu:
Motorize'de yayınlanmış yazım konuyu genel olarak anlatmaya yönelik, değerlendirilmesi dileğiyle
SİPDE-TATOKU
Detayina gelmeden, onceki ‘’Bakmak ve gormek’’ başlikli konu ile yakindan ilişkili oldugu icin izninizle burada tekrar edecegim.
Bakmak ve gormek
Orta okulda Türkce dersinde bir yazi okumuştuk. ‘’Bakmak ve Gormek’’ bu yazida bakmanin gozün bir eylemi oldugunu gormenin ise bir algilama, fark etme oldugu anlatiliyordu. O gün unutmam okuldan eve giderken etrafima bakinip ne yani ben şimdi gormüyor muyum ? deyip durdugumu ve dilimizdeki bu iki sozcügün farkini anlamaya calişmiştim.
Bilim insanlari gormemizin gercekte beynimizle saglandigini ve beynimizde oncesinde var olmayan bir nesnenin gozümüzce de algilanamayacagini soylemektedirler. Nitekim; Amerika'li kizilderililer Kristof Kolomb’un gemilerini denizde var olduklari ve onlara baktiklari halde gorememişler. Ne zaman kizilderililerin büyücüsü, denizde dalgalarin oluştugunu, bunun bir nedeni olmasi gerektigini düşünmüş ve denize sürekli bakmiş işte o zaman gemileri yavaş yavaş gorebilmiş ve sonrasinda da digerlerine tarif ederek gormelerini saglamiş
OMM ARA Teori dersinde, Degerli Paola Volpare; Bir Avustralya yerlisi olan Aborjinler ki; günümüzde medeniyetten uzak en ilkel insan toplulugu olarak bilinmektedirler. İşte onlardan birini motosikletinizin arkasina aldiginizi ve yola ciktiginizi düşünün demişti. Yolda giderken yola bir top ciktiginda siz ‘’şimdi bir cocuk cikacak’ dediginizde ve Aborjin kardeş bunun gercekleştigini gordügünde size hayret ve dehşete düşmüş gozlerle ‘’ Sen büyücüsün, sen büyücüsün, cocugun cikacagini bildin’’ diye haykiracaktir. Dedi ve devam etti. Siz bir topun peşinde bir cocuk olabilecegini onceden biliyor ve topu gordügünüzde bu bilgiyi cocugun yola cikacagi ile ilişkilendirmektesiniz. İşte bu neyi gormeye hazirsan onu gorebilirsin demektir dedi.
Şimdi şip diye SİPDE ne demek ona gelelim demiştik ve geldik SİPDE’ye.
SİPDE ne demek kardaş
Malum ingilizce garip bir dil oldugundan midir yoksa Amerikalilar pratik midir nedir bilmiyorum. Uzun, uzun yazmamak ve akilda tutmak icin bu kisaltma işini icat etmişler ve her yerde kullanir olmuşlar. Cevremizde yiginla kisaltmayi bulabilirsiniz. Tüm dünyanin bildigi OK kisaltmasi O.K. aslinda Amerika başkanlarindan birinin isminin baş harfleri ile imzasiymiş. Sanirim onüne gelen her şeye imzayi bastigi icin bugün tüm dünyada ‘’Tamam, onayliyorum’’ anlaminda kullanilmakta.
SİPDE ‘de sürüşte olmazsa olmaz bir O.K durumu, bakalim neymiş bu SİPDE
Scan Türkcesi Tara
İdentify Türkcesi Algila
Predict Türkcesi Tanimla
Ongor
Decide Türkcesi Karar ver
Execute Türkcesi Uygula
Sevgili Reşat Arbaş bunu Türkce’mize uyarlayarak SİPDE’yi TATOKU’na donüştürmüştür.
Kisaca TATOKU sürüş esnasinda adeta bir radar gibi gozümüz, kulagimiz kisaca bütün duyularimizla sürüş hattimiz ve cevresinde ne varsa olup biten her şeyi gozlemek, dikkat bakmak degil, gormek başka bir ifade ile beynimize bilgiyi iletmemiz, onun bizim icin anlamini tanimlamamiz bizim üzerimizde olasi etkilerini hesaplamamiz yani ongormemiz ve onceligini belirlememiz bu unsurun bizim icin bir risk unsuru olmaktan nasil cikarabilecegimize karar vermemiz ve bütün bunlari saniyeler icinde uygulayabilmemizdir.
Motosiklet, trafikte hareket kabiliyeti en yüksek aractir. Hizlanmasi ve manevra kabiliyetleri diger araclardan cok, cok üstün olmasina karşin durmasi icin ayni şeyi soylemek mümkün degildir.
O yüzden motosiklet üzerinde her şey ama her şey cok kisa zamanda gercekleşir. Ornegin bir SS motor 100 km’ye 3-5 saniye de, 200 km’ye ise 8-10 saniyede ulaşabilir. Bu inanilmaz bir hizdir. Daha ne oluyor demeden, bilmem kac yüz metre otede kendinizi bulmaniz demektir,
Arabada frene basma süresi konusunda yapilan araştirmalarda; Sürücünün bir şeyi gordügünde, onu algilamasi ve ona yonelik karar vermesi ve uygulamasi yani frene basmasi arasinda gecen süreye tepki zamani denmiş ve bu 1,5 sn olarak belirlenmiştir. Kisaca süpermen olsaniz arabada frene 1,5 sn altinda basma imkaniniz yokmuş. Hadi bakalim motosiklette elinizle gazi kesmeyi, ayni anda on freni sikmayi, debriyaj kolunu cekmeyi ve ayni zamanda ayaginizla arka frene basmanin ve bütün bunlari yaparken bir de dengede kalmayi kac saniyede başaracaginizi düşünün..
Bu arada araba da, motosiklet de gidiyor hem de motosiklet 3 saniyede 100 Km’ye cikmiş hizla...varin siz şimdi düşünün bu işin icinden nasil cikacagimizi.
İşte SİPDE-TATOKU burada olmazsa olmaz sürüş koşullarini yaratiyor.
Motosiklet sürücüsünün tecrübesi ne olursa olsun sürüşünün her saniyesinde TATOKU’suz sürüş yapmasi demek tek kelime ile rus ruleti oynamasi demek.
TATOKU’nun tüm amaci olacagi-olabilecegi onceden gorerek bizlere TEPKİ ZAMANİ KAZANDİRMAKTAN başka bir şey degil.
Eger gerekli tepki zamanimiz varsa o zaman gerekeni yapmak icin zamanimiz vardir ve yapabiliriz yoksa yok !
Şimdi iki sürücü ornegine bakalim; Sürücülerden biri dünyanin en iyi motosiklet sürücüsü, altinda dünyanin en ozel motosikleti var, lastikler, frenler her şeyi ile mükemmel bir motosiklet üzerinde gidiyor onünde bir araba ve aralarinda sadece 1 metre mesafe var hizlari 100 km/s
Şimdi ikinci sürücüye bakalim. Yeni başlamiş bir sürücü, motosikleti en ucuzundan hic bir ozellige sahip olmayan siradan bir motosiklet. Bu sürücü ise arabayi tam 150 metre mesafeden 100 km/s ile takip ediyor yol tek şerit ve karşidan sürekli gelen arac var.
Yola, arabanin onüne firlayan kopegi arabadaki, 1. motosiklet ve 2. motosiklet sürücü ayni anda gorüyor. Arabadaki sürücü frene basiyor.... Sonrasini soylemeye gerek yok her halde 1.sürücünün hic şansi yok cünkü onünde sadece 1 metre mesafe var başka bir degişle 1 metrelik zamani var...
Şimdi bir bakalim 100km/s ile giden bir arac 1 metreyi kac saniyede alir.
Km’i metreye, saati saniye cevirirsek sonucu buluruz.
(100*1000=100 000 metre, 60*60=3600 saniye 100.000/3600=27,8 metre/saniye)
Sonuc; 27,8 metre/saniye cikar.
Yani bu sonucu düzden okursak 100 Km/s giden motosiklet 1 saniyede 27,8 metre yol almaktadir. 1 metreyi ise saniyenin 27,8’inde alacaktir.
Oysa 1.sürücünün onünde durabilmesi icin sadece kendine biraktigi 1 metre vardir. Gorülecegi gibi 1.sürücü kacinilmaz olarak onündeki araca carpacaktir. Ne kadar iyi sürücü olursa olsun motosikleti ne olursa olsun becerilerini ve motosikletini kullanmasi icin ZAMANİ YOKTUR .
2. sürücü ise kurtulabilecek zamana sahiptir ve kurtulacaktir.
Onündeki boş mesafe kadar yaşama sansimiz oldugu hic unutulmamali ve hep bu mesafe saglanmalidir.
2 saniye verir misin
İşte bu hesabi yapanlar emniyet mesafesi denen kavrami yaratmişlar ve bizlere onündeki aracla aramizdaki mesafenin en az 2 saniyelik mesafede olmasi kuralini getirmişlerdir. Neden cünkü tepki zamanimiz en az 1,5 saniye oldugu icin..demişler ki; Hizin ne olursa olsun, bak onündeki arac yolda bir tabela, koprü v.s bir şeyin hizasina geldiginde icinden say 1001,1002 yada 88, 89 de bu yaklaşik 2 saniye demektir. Onündeki aracin gectigi noktaya ulaştin mi, ona bak eger once ulaştiysan aradaki mesafe az demektir, hizini düşür demişler, boylece arandaki mesafe ile bir tepki zamani yaratmamiz saglanmiştir. Motosikleti sürerken her zaman en az 2 sn kurali ile onümüzde emniyet mesafesi yaratmaliyiz. 2 saniye kurali sadece motosiklet ve diger araclar arasinda degil motosiklet ile motosiklet arasinda da gecerlidir. Ozellikle grup sürüşte onündeki motosiklet ile 2 sn’ lik mesafe sürekli korunmalidir.
2 yetmez 12 saniye istiyorum
2 saniyeden sonra bu 12 saniye de nedir derseniz o da TATOKU icin lazim derim. Sürüş esnasinda gozleminiz 12 sn otesinde olmalidir, yani sürüş hizinizla 12 sn sonra olacaginiz yerdeki olaylari oncesinde gozlemlemiş ve gerekli kararlari vermiş olmalisiniz. Yani TATOKU yapa, yapa gitmelisiniz, ya da zihinsel olarak 12 sn otede olmalisiniz. Kisadan; 12 sn otede olup bitene TATOKU cekebilmelisiniz.
Bu kac metre eder derseniz 100 km/s giderken 27,8 m/sn*12sn=333 metre demektir ki bu kartal gibi gorüşe sahip olmak demektir..
200 km ile giderken 666 metre otedeki cukuru tam 12 saniye once gorebilmek demektir. Bu sayilarin palavra olmadigini cukurdan sonra hastanede gozlerini acanlar aylarini şükrederek gecirdiklerinde anlamaktadirlar..
Şimdi gelelim orneklere, aşagida hepimizin karşilaştigi ornekleri gorecegi.
Sürekli geliştirilmesi gereken onemli bir liste ve sürekli hatirlanmasi, defalarca tekrarlanmasi ve uygulanmasi gereken bir bilgi olarak gorüyorum. Bu bilgiyi arkadaşlarinizla paylaşin ve onlarin TATOKU deneyimlerini de edinin.
TESİSLER-TATOKU
Benzinci :Giren ve cikan araclar olabilir, arkandan senin onünü keserek benzinciye girebilecekler icin sürekli aynalarini kontrol et, arkandaki birak gecsin boylece catişma riskini azalt.
Karşi şeritten gelerek onünü kesebilirler, bu en sik olan kaza durumu oldugunu unutma ve karşi şeritten gelen ve ozellikle yavaşlamiş yada sinyal verenleri dikkatli gozlemle.
Benzincilerin giriş, cikişlarinda, pompalar bolgesinde, depo bolgelerinde yag, mazot, yakit artiklari olabilir lastigin ve ayaginin bastigi yeri dikkatli gozlemle
Benzinci giriş ve cikişlarinda micir olabilir. Yavaş ve dik aci ile giriş yap, frenleme ve yatik girişten kacin.
Benzinci giriş ve cikişlari yol baglantilarin bozuk satih, yükseklik farklari, parke taş gibi satihlar olabilir dikkatli ol.
Trafik İşiklari
Cilali asfalt ,yag, işiklara uymayan araclar ve yayalar, ters donüş yapanlar, U donüş yapanlar olabilir.
Arkani kolla, arkadan gelen durmayabilir, şeridin saginda dur
Araclarin yanina, arasina girerek arkadan gelip sana carpmalarini engelle
Koprü: Hava soguk-buzlanma olabilir, yavaşla, gozlemle, dik acida geciş yap. Hava rüzgarli-yan rüzgar olabilir, rüzgarin yonü ve şiddetini belirle, hizini düşür, rüzgarin etkisini kontra teknigi ile dengele. Hava yagişli-kaygan zemin, yavaşla, su birikintilerinde suyun derinligini belirlemeye caliş, suyun bir cukuru kapatmiş olabilir, hizini düşür dik aciyi koru, frenlemeyi dikkatli ve yumuşak yap. Koprü yol baglantilari metal olabilir, yagişta kaygandir. Dik aci ile yavaş gec
Koprü yol baglanti noktalarinda yol kot farklari olabilir, bozuk satih, katlanmiş asfalt. Cukur olabilir satihi gozlemle dik aci ve yavaş geciş yap.
Okul: Cocuklar aniden cikabilirler, yavaşla geniş olarak cevreyi tara. Okul dagilma saatlerinde servislere ve inen binen cocuklara dikkat et. Aniden acilacak servis araci kapilarini dikkate al, aniden yol kenari yanaşmak isteyen servisler olacagini ongorerek sollamalarini dikkatli yap.
Tünel: Karanlik, gozler alişmasi gerekecektir yavaşla. Farlarini yakmayi unutma
Yerler islak olabilir. Zemini dikkatle gozlemle dik aciyi koru.
Zeminde cukur olabilir karanlikla gorünmeyebilir dikkatli ve yavaş sür.
Tünel icinde ve cikişinda duran arac olabilir, aydinlatmalarini olmadigini kabul ederek sür, aractan cikmiş yayalar olabilir.
Tünelde sikişik trafik-ekzos zehirlenmesi olabilir dikkatli ol.
İnşaat alani
Yola iş makinesi cikabilir
Yolda micir, kum, toprak, beton artigi, mazot, toz olabilir dikkatli geciş yap, frenleme ve yatiştan kacin
Hastane
Ani giriş cikiş yapan araclar ve ambulansa karşi uyanik ol.
Hastane giriş cikişlarinda arkandan ve karşi şeritten gelen araclarini onünü kesme olasiligini dikkate al.
Bu ay bana taninan yer bittigi icin devami gelecek ay olacak
Bu yazi dizisi, ogrenme sürecinin ve edinilen bilgilerin paylaşimi niteliginde olup tümü ile yazarin kendi edinimleridir. Her yazi ile motosiklet serüvenine ait bir bilgi ve fayda yaratilmasi amaclanmiştir.
Yol Yüzeyi ve TATOKU konusunda edinimlerimi paylaşacagim.
Aslinda tüm yazinin bir tek mesaji var; Lastiginin bastigi yeri yol sanip gitme…
Oncesinde yaptigimiz TATOKU tanimlamasini hatirlatirsak; İngilizce Scan, İdentify, Predict, Decide , Execute ifadesinin Türkce karşiligi olarak Tara Algila, Tanimla, Ongor, Karar ver Uygula yani TATOKU demiştik.
Kisaca TATOKU sürüş esnasinda adeta bir radar gibi gozümüz, kulagimiz kisaca bütün duyularimizla sürüş hattimiz ve cevresinde ne varsa olup biten her şeyi gozlemek, dikkat bakmak degil, gormek başka bir ifade ile beynimize bilgiyi iletmemiz, onun bizim icin anlamini tanimlamamiz bizim üzerimizde olasi etkilerini hesaplamamiz yani ongormemiz ve onceligini belirlememiz bu unsurun bizim icin bir risk unsuru olmaktan nasil cikarabilecegimize karar vermemiz ve bütün bunlari saniyeler icinde uygulayabilmemiz olarak aciklamiştik.
Yol yüzeyinin sürüşe etkisine bakarsak, toplam iki lastigin yerle temas alanin bir sigara paketi yüzeyinden daha az oldugunu düşündügümüzde bu yüzeyde gercekleşen tutunma ile motosikletin ayakta durabildigini hepimiz biliyoruz.
İşte yol yüzeyi ve lastik ile yol yüzeyi, arasina girebilecek her türlü nesne bu tutunmayi ya azaltacak yada tümden ortadan kaldiracaktir. Sonuc kacinilmaz olarak düşmemizdir.
Yazinin devamindakiler zaten hepimizin bildigi şeyler ancak tek tek yazma ihtiyaci duymamin nedeni bir muz kabugunun bir motorcunun hayatina mal oldugunu bildigimdendir…
Yol yüzeyini TATOKU bakişi ile degerlendirdigimizde;
1-Yol yüzeyindeki form degişiklikleri
2-Yol yüzeyi üzerindeki nesneler olarak iki başlikta degerlendirebiliriz.
1-Yol Yüzeyindeki Form Degişiklikleri;
Yamalar; Ülkemizde sikca karşilaşilir. Yol yüzeyinden genelde daha koyu renktedirler, kabarik ve düzensiz formadirlar, yeni yapilmişsa cevresinde asfalt artiklari vardir.
Cokmeler; Genelde agir vasita teker izleri altinda aşiri yük ya da kotü yol kalitesi sonucu oluşur. Ayni dogrultuda tekrar eder o yüzden gordügünüzde bilin ki onünüze yine cikacaktir hazir olun. Yolun kenar cizgisine yakin olanlarin cokme kenarlarina dikkat. Yol ortalarinda olanlara ise su toplanabilir dikkat
Teker Kanallari; Agir vasitalarin kalitesiz asfaltta aşiri yükle seyirlerinden kaynaklanir. Bu kanallara hic fark etmeden girebilirsiniz aman hemen kanaldan cikmaya calişmayin, hizinizi düşürün, kanalin derinliginin azaldigi noktaya kadar sürüşe devam edin. Yagişta bu kanallarda toplanan su ve camurlu suyun tehlikeli oldugunu unutmayin.
Şeritler arasi; cok şeritli yollarin yapiminda şeritlerin asfaltini bir seferde dokmek mümkün olmadigi icin şeritlerin birleştigi hatta seviye farklari, catlaklar, yamalarla ile karşilaşilabilir. Ozellikle şerit degiştirmelerde bu yüzeylerden gecişi olabildigince dik aci ile yapilmali.
Koprü yol baglantilari; Koprü ile yolun baglantilarinda, seviye farklari, cukur, yama, cokme, tümsekle karşilaşabiliriz. Ozellikle virajda konumlananlarinda cok daha dikkatli geciş yapmaliyiz.
Katlanmalar; Trafik işiklari, yokuş aşagi kavşak yakinlarinda yola dik ondüle yüzeyler, bizim fren etkimizi azaltacagi gibi ziplamalarla kontrolümüzü zorlaştirir.
Taraklanmiş yol; Yol yapimi icin yolun üst katmanin alinmasi sonucu seviye farklari oluşur, taraklanan yüzeyde lastigin tutunumu ve ozellikle on tekerin gezinimi olur. Taraklanmiş yüzey üzerinde malzeme artiklari ( kum cakil, taş) olur, logar kapaklari karşimiza tepecikler şeklinde cikar. Bu yüzeyde yavaşlamali ve gidonun serbest hareketine izin verilerek kontrollü sürüş yapilmalidir.
Yol yüzeyindeki form degişikliklerinde aklimizda tutmamiz gereken şudur. düzgün olmayan, normalin dişindaki her form bizim icin risk demektir.
2-Yol yüzeyi üzerindeki nesneler
Hiz kesiciler; Metal reflektorlü, plastik, beton, asfalt, gemici halati, hortum, pas pas, kalas gibi degişik malzemelerden olup ozellikle okul, kasaba, koy girişlerinde karşilaşilir. Yavaş ve dik aci ile geciş yapilmalidir. Kenarindan geceyim deyip lastigin yanagi ile temasindan kacinilmalidir. Oynak olanlara daha cok dikkat verilmelidir. Ozellikle beton olanlarda teker kanali olacagini unutmayin.
Yabanci maddeler; Bunlar yol yüzeyi ile lastik arasina girerek tutunmayi azaltan yada ortadan kaldiran nesnelerdir.
Yag, mazot; Yakit istasyonu pompa ve giriş cikişlarinda, trafik işiklarinda, arac muayene istasyonlarinda, taksi duraklari, otobüs terminali, kamyon bekleme yerleri, otobüs duraklari, tamirhaneler cevrelerinde, feribotlarda karşimiza cikar. Cok, cok tehlikelidir. Eger bulaştiysa derhal iyice temizlenmelidir.
Micir: Micir bana gore en tehlikeli maddedir. Yeni yollarda km’lerce, yakit istasyonu giriş cikişlarinda, koy yollarinda, tali yollarda yollarin kesişim alanlarinda, yol kenarlarinda, park alanlarinda, dinlenme tesislerinde karşimiza cikar. Yavaş sür, agirligini arkaya ver, on tekeri fazla ve ani oynatma, on freni kullanma, ileri bak demekten başka soyleyecegim Allah yardimciniz olsundur.
Su ve türevleri; yagmur suyu, cig; ozellikle sabahlari agacli yollarda. Suyun donmasi ile siyah buz denilen gizli buzlanma, kar, camurlu su, deterjanli arac yikama sulari, cim sulama sulari gibi karşilaşacagimiz su ceşitleri ozellikle virajlarda cok tehlikelidir. Ayrica parke yollarin cok kaygan hale gelmelerine neden olur.
Organik artiklar; Meyve ve sebze artiklari, muz, karpuz, ezik meyveler. Yapraklar, ozellikle sonbaharda orman, koy yollarinda karşimiza cikar. Altlari islak olanlari cok kaygandir. İgne yapraklilar ise en tehlikelileridir.
Metaller; Metaller ozellikle islandiklarinda cok kaygan hale gelirler. Logar kapaklari, koprü baglantilari, reflektor, yol tamiratinda, feribotlarda karşimiza cikarlar.
Digerleri;
Tüm Yollarda; yol boyalari, şerit cizgileri, yaya cizgisi, boyali hiz kesiciler ozellikle islakken cok kaygandir.
Oto yollar gişe bolgelerinde reflektorler, huniler, yol ayiricilari
Koy yollarinda; hayvan dişkisi, traktorden artan camur obekleri
Piknik yollarinda ; Her türlü ambalaj; şise, teneke kutu, karton kutu, poşet, meyve kasasi, yiyecek artigi, cop
Oto yollarda; kamyon lastigi, parcalanmiş lastik artiklari.
İnşaat yakinlarinda kum, cakil, beton artiklari, ahşap parcalar
Orman yollarinda; kesilmiş agac kütükleri, dallar gibi her türlü nesne ile karşilaşabiliriz.
Yol yüzeyi üzerindeki nesneler icin aklimizda tutmamiz gereken şudur.
Yoldaki her nesne benim icin risk icerir ondan uzaklaş..
Yol yüzeyi-TATOKU konusunda en onemli konu ‘’Hedefe Kitlenme’’dir. Sonraki yazilarimda deyatli anlatacagim hedefe kitlenme burada karşimiza şu şekilde cikar. Yol yüzeyindeki bozukluk ya da nesneden kacmak isteyen sürücü ona bakar, baktikca ona dogru sürer ondan kurtulmak yerine ona yakalanir. Cok sayida kaza ile dogrulanmiş olan bu davraniştan kacinmak icin kacmak istediginizden gozlerinizi ayirin, kacacaginiz yere bakin…
Yukarida saydiklarimizi gündüz gormek mümkünken gece bu gücleşir. Bunun icin oncelikle gece sürüşü zorunlu olmadikca yapmayin. Yapmak zorunda iseniz yavaş gidin ve bunlari gorebilmek icin fark etmenize yardimci olacak sürekli uzun kisa far gecişleri yaparak yol yüzeyini gormeye calişin.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
, şimdi hortlatana ve katkıda bulunanlara teşekkürler..
