Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 444 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Yunanistan - Arnavutluk - Yunanistan ve 2700 km.
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Yunanistan - Arnavutluk - Yunanistan ve 2700 km.
Sayfa 1, 2  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
mountain_human
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 27, 2004
Mesajlar: 116
Nerden: Van

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 12:29 pm    Mesaj konusu: Yunanistan - Arnavutluk - Yunanistan ve 2700 km. Alıntıyla Cevap Ver

Bu gezi 2002 yılında yapıldı. 2002 model Kanuni 301 ile. Motorumuzun terkisinde iki pazar çantasını birleştirerek yaptığımız heybe ve bir de sırt çantası tüm bagajımızı oluşturuyordu. Okuldan ancak 8 gün izin alabilmem benim için çok kötü olmuştu. 4 gün de yol izni koparabilmiştik ancak bu 4 gün Van-İstanbul arasında, trende, geçecekti.

(Bu eşimin ilk uzun gezisi. Motosikleti sevdirmeyi becerebilirsem devamı olacak.)





Otel ve lokanta yerine çadır ve benzin ocağı ikilisini kullanacak paramızın kalanını içkiye verecektik. Pasaportlarımız yeşil olduğu için Yunanistan vizesini kolayca aldık (Çift transit). Triptik, uluslararası ehliyet ve Yeşil Sigorta da İpsala'dan alınacaktı. İpsala'da Turing Kurumu olduğunu öğrenmiş bu işleri son güne bırakmıştık. Elimizde hiçbir harita yoktu. Kaybola kaybola gezecektik.

Tren ile Haydarpaşa'ya gelip...







İpsala'ya yola çıktık. Olabildiğince kalabalık bir gümrükten ve uzunluğu bir kilometreye varan bir kuyruktan sonra Yunanistan'a giriş yaptık.



Girer girmez eşimin kabaran alışveriş canavarını biraz olsun hafifletebilmek için Alexandrapolis'de bir markete daldık. Yiyecek, Uzzo, Tekilla, limon ve daha bir yığın şey alarak çıktık. Euro'ya geçiş henüz yeni olduğundan elimizdeki USD'leri bozdurmadan girmekle hata yaptığımızı geç de olsa anlamıştık.



Alexandrapoli'de ilk kampımızı attık. Bir yanı deniz, diğer yanı ağaçlarla kaplı nefis bir kamp yeri. Şehre 1-2 dakikalık yolda güzel bir yer işte. Yorulmadan dinlenmek pek hoş olmasa da bırakın dinlenelim...





Akşama kadar tembellik edip acilen kafa çekecek bir yer bulduk.



Sırada Selanik'e (Tsalaniki gibi bir ismi var) gitmek var. Yol pek uzak olmasa da susatıyor. (Islık çalma sırası bende).



Selanik'de bir çay bahçesi. Türk olduğumuzu öğrenenler hesap bile almıyor. ("Bodrum-modrum dururken bizim memleketimize gelmişsiniz..." gibi laflar ediyorlar).



Yollar uzun, süre kısa olunca yorgunluk kaçınılmaz oluyor. Arnavutluk'da bir dağ köyü. Gece yarısı ancak varabildik. Lale'yi uyutup aşağıdaki bara indim.



Ertesi gün köyü gezme şansımız oldu. Giriş yaptığımız kapı Yunanistan-Arnavutluk sınırının dağ tarafındaki kapısı. Bir de deniz tarafında kapı varmış. Dönüşte de onu kullanırız (hatırı kalmasın).

Dağ yollarından Tiran'a doğru yola koyuluyoruz. Yollar bazen kros motorların ancak geçebileceği bir hal alıyor. Hız ortalamamız bazen 20 km/h bazen 50 km/h. Toz toprak içerisinde kalıyoruz. Tünellerde işaret filan aramayın. Birden bire ters yönde olduğunuzu farkedebiliyorsunuz. Ya da sizin gibi ters yönde olduğunu farkediveren birileri ile burun buruna geliyorsunuz. Yolda trafik polisleri durdurup motorun lambasını söndürmemiz için ikaz ediyor. "Gündüz lamba yakılmaz"mış. Bir de "göremiyor musunuz ki farlarınız açık" gibisinden dalga geçiyorlar. İyi ki kontakla birlikte açılan farlara ilave bir anahtar uydurmuşuz. Polisleri geçer geçmez yine farları yakıyoruz. Dağ göllerinin dibinde biraz dinlenelim artık.









Akşama doğru, 18.00 civarı, Tiran'a varıyoruz. Kalabalık değil ama çok gürültülü bir yer. Arabalar sürekli korna çalıyor. Türkiye'yi mumla arıyoruz.









Sakallı amca fotoğraf çektirmekten hoşlanmıyordu. Bebek gizlice çekivermiş.



Tiran'ı gezmeye devam ediyoruz...





Ve nihayet sıkılıp deniz kenarındaki Durres'e gitmeye karar veriyoruz. Hemen bir otel bulup yerleşiyoruz. Gece biraz yorgun olduğumuzdan hemen yatıyoruz. Geride bıraktığımız bir yaşındaki kızımızı konuşuyoruz. Aklında "o", uyuyakalıyor. Gece yarısı bitişik odadan bir bebek ağlaması duyuyoruz. Lale kalkıyor. "Nereye gidiyorsun?" "Bebek uyanmış, emziğini verip geleyim"

Ertesi gün Durres pazarları. Bizdekilerden farkı yok. Hem de hiç farkı yok. Her yer Türk malları ile dolu. Giysiden tutun da gıdaya kadar. Çığırtkanlar yine aynı bağırıyorlar. Gürültü normal bir olay. Belki tek fark, o kalabalık pazar yerinden geçmeye kalkan arabaların korna sesleri olabilir. Bizdeki futbol maçı sonrası gürültüleri gibi.





Kulaklarımız açılmış, kafamız uğultulu bir şekilde pazarlardan çıkıyoruz. Türk malı alacaksak buraya niye geldik ki? Bari gidip biraz kafa çekelim. Barların bolca bulunduğu sahile indik. Ama o da ne? "Hasan bak, hediyelik eşyalar, N'olur bir de şunlara bakalım."



Antalya adında bir bar-lokanta bulduk. Antalya'nın "y"sini kendi dillerinde "j" ile yazmışlar.



Arka planda sırıtan delikanlı çok iyi İngilizce biliyordu. Bol bol sohbet ettik.



Kafa kıyak olunca alışverişe devam etmek korkunçluğunu yitiriyor. Neyse ki hediyelik eşyaların yüzde 99'u yine Türk malı.



Yorucu bir günün ardından hava birden kapanıveriyor. Otele atıyoruz kendimizi. Tüm gece yağmur yağıyor. Ertesi sabah yine serpiştirmeye devam ediyor. Ancak yola çıkmak zorundayız. Denizi takip ederek Yunanistan'ı bulmak kolay. Şehirden çıkamadan deli bir rüzgar patlıyor. Motoru yol kenarına bırakıp bir inşaatın duvarını siper alıyoruz. Yaz ortasında bu ne ya? Yağmurluk yerine rüzgarlık almışız. Sırıl sıklam bir haldeyiz. İnşaatın dibinde bir naylon satıcısı var. Leğen, kupa filan işte. Adamla sohbet koyulaşıyor. Ne yazıkki İngilizce bilmiyor. El kol hareketleri ile... Evi hemen arka sokaktaymış. Bizi davet ediyor. Motoru da alıp evinin avlusuna çekiyoruz. Evde pijamalar filan veriliyor. Bir de duş alıyoruz.



Komşunun "İngilizce bilen oğlu" çağırılıyor. Artık birbirimizi daha iyi anlayabiliyoruz.















Nihayet rüzgar ve yağmur diniyor. Hava açıyor. Saat öğleden sonra 2 olmuş. Nefis bir yemek yemişiz. Kahveler de içilmiş. Giysilerimiz ütü ile kurutulmuş. Sıcacık ortam bizdekinden farksız.

Yine yollardayız. Her molada Lale yemek yiyor. "Kilo al, sorarım sana bebek!"





Arnavutça'da Arnavutluk "kartal yuvası" anlamında bir kelime. Telafuzu "şkıperi" gibi bir şeydi. Arnavut kelimesi ise "şkıper", yani "kartal". Arnavutluk'dan çıkarken bulutlar kartal şeklini alınca deklanşöre dokunuveriyoruz.



Hava kararmak üzere. Yollar otobana dönüşüyor. Pırıl pırıl. Alışık değiliz. Ancak görüntü sizi aldatmasın. Otoban tellerini kesen köylüler bir koyun sürüsünü yoldan geçirebiliyor. Ya da yola çıkan ve size el sallayan meyve satıcıları olabiliyor. Karşı yönden gelen kamyon-tır-otomobillere de hazır olun. Yine bir mola ve bebek bir şeyler atıştırıyor.



Ne eksik bu yollarda? Tren. Evet evet tren yok. Otobanda bir tren eksik. Gülüyoruz. Hava karardı iyice. Birden karşımıza bir lokomotif çıkıveriyor. Şok oluyoruz. İyiki yola kanıp hızlı gitmiyoruz. Lokomotifin yanına gelince bunun bir yol temizleme kamyonu olduğunu görüyoruz. "Niye otoyolda?", "Niçin ters yönde?", diye düşünmüyoruz artık.

Gece yarısına doğru tekrar Yunanistan. Bir kasaba. Düğün var. Oyun havalarımız aynı. Stokta yiyecek kalmadı. Lale bir pamuk helvası yiyor. Canı istemiş bebeğimin (4 euro).



Ve arka teker patlıyor. Arnavutluk yollarında arka cantın eğildiğini dehşetle farkediyoruz. Tamir ediyoruz ama elimizdeki "kaynak seti"nden bisiklet için olan kaynaklar çıkıyor. Her iki-üç kilometrede bir aynı yerden patlıyor.





Kendimize güzel bir kamp yeri buluyoruz. Biraz dinlenmek hakkımız artık.





Kamp, şehre 15 kilometre kadar bir uzaklıkta. Motorun tekeri ancak bizi buraya kadar atmış. İyi bir tamir seti alıp motoru şehre atsak... Neyse, otostop yapalım bari...



Şehre vardık. Otostop yaptığımız adam zil zurna sarhoş çıktı. Türk olduğumuzu öğrenince samimiyet arttı. Yolda trafik ekipleri durdurdu. Adamda kimlik bile yok. Kredi kartı var sadece. Polislere "beni Türklerin önünde rezil mi edeceksiniz, bırakın gideyim" benzeri bir şeyler söylüyor. Polisler insafa geldi. Sallana sallana 30 km/h bir hızla gidiyoruz. Ve nihayet... Lastik malzemeleri filan... .oO(Bebek alışverişin sırası mı ya?)



Son sözleri içimden söylemek zorundaydım. Arnavutluk'da alışveriş yapamadık (Yapmasak da gezdiklerimizi saymayın). Burada da gezeceğiz tabiki. Dönüş vakti...



Yine otostop. Bir otobüs durdu; paramızla paşa-paşa kampa vardık.



Lale tekilla ben uzzo (rakı) içeceğim. Onun limonu ve tuzu, benim peynirim var.



Ne yazık ki bardaklarımız yok. Listeye yazdık. Bir dahaki sefere unutmayalım. (Bu kupalarla çorba da içiyoruz, içki de...).



Alışveriş kargaşasından tamir setini unutmamışız. Yorgunluk atınca yine tamir...



Millet kampa karavanlarla gelmeyi tercih ediyor. Bir ay filan kalıyorlar. Bulaşık makineleri bile var. Biz motorcuyuz arkadaş; özenmiyoruz bile.



Dönüş yolunda bir mola anı...



Bir başka mola anı... (bu raporu görünce bebek canıma okuyacak)...



Trafik kazasında ölenler öldüğü yere gömülüyorlar. Yol kenarları böyle mezarlarla dolu. Aynı adet İtalya'da da var. Ama mezarlar süslü değil.



İstanbul'u pek bilmem. O, Haliç üzerindeki, yüzer-köprünün civarında bir başka mola...



Memleketimiz gibisi var mı? Sen kalk Van'dan İstanbul'a gel de alışveriş yapma. Olur mu yani. Biraz da buraları gezelim.



Gece Beyoğlu'da "İt bağlasan durmaz" türü bir otelde kaldık. Paramız ona yetti. CC Bar diye bir yerde demlendik. Gece yarısından sonra Taksim civarında motorcularla sohbet ettik. Ve ertesi gün Haydarpaşa Garında...



Ve güzel bir tren yolculuğu daha... Tatvan'a yaklaşırken copilotuma az fotoğraf çektiği için sitem edip dağın taşın görüntüsünü alıyorum (Nasıl olsa makine dijital).





Saygılar...
_________________
. ,o o
_< < _\_
O> > /O
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Easyrider
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 08, 2004
Mesajlar: 409

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 1:01 pm    Mesaj konusu: Tebrikler... Alıntıyla Cevap Ver

Sevgili Hasan,

İnanılmayacak kadar güzel geziler yapıyorsunuz, hayranım.
Bu gezini ve bir önce yayınlamış olduğun gezini, ben kendi motorumla göze alamazdım. Çok tebrik ediyorum. Zakçay'ın tabiri ile "çok edvençırır sın" icon_biggrin.gif

Bu arada şu avatarını değiştir be abicim, sana hiç benzemiyor. Gözlerindeki pırıltının eseri yok avatarında.

Sevgiler...
_________________

Easyrider
Can ŞENER, Ankara.
Yamaha Fazer FZ6 '06 - "Scarlet"
"Yamaha Ya Hiç.."

"O'nun Süvarisi"
Member Of Chamber
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
batu
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 184
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 1:02 pm    Mesaj konusu: . Alıntıyla Cevap Ver

Size şapka çıkartıyorum.

300-500 km lik yola bile çıkarken bu motor gidermi, bilmemne bakımını yaptırayım vs vs diyen bizler en azından kendi payıma ben diyeyim sizi gördükten sonra saygıyla önünüzde eğiliyorum...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
nwanda
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 06, 2003
Mesajlar: 749
Nerden: istanbul

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 1:18 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Üstad, yakında Tibet'e doğru bir gezi planlaması var mı? icon_smile.gif
gerçekten güzel geziler yapıyorsunuz, upuzun mesafeler, farklı ülkeler. Tebrik ediyorum. Üstelik batu'nun dediği gibi, biz tereddütler geçirirken, siz Kanuni ile alıyorsunuz o yolları. Saygı duyuyorum.

bu arada Arnavutluk'ta hırsızlığın çok olduğunu duymuştum. Olmadı mı böyle bir tereddütünüz ya da bunların aslı astarı yokmu?

erkan
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
nebilcinitas
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 21, 2004
Mesajlar: 152
Nerden: İST.ŞİŞHANE-SAMANDIRA

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 1:34 pm    Mesaj konusu: Re: Tebrikler... Alıntıyla Cevap Ver

Gerçekten de her iki gezide mükemmel doğrusu hem de kanuni ile oluşu olayı daha da ilginç kılıyor merak ettiğim bir şey var kanuni nin haberi var mı acaba kendi ürünlerinin bu kadar güzel bir geziye eşlik ettiğini?

Easyrider demiş ki:

Bu arada şu avatarını değiştir be abicim, sana hiç benzemiyor. Gözlerindeki pırıltının eseri yok avatarında.

Sevgiler...


Resimlerinizi gördükçe , aslında ben de aynı şeyi savunacaktım hatta bence siz şu aşağıda bulunan resmi avatar yapsanız benim nacizane fikrim biraz size benzediğini düşünüyorum da , icon_wink.gif


_________________
Nebil ÇİNİTAŞ
34 NJF 80
GSX-R 600
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Goblin
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 869

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 3:16 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yaw kardeşim, üç beş dağ tepe dolaştık, az biraz deniz gördük diye biz kendimizi nimetten sayıyorduk. Tokat gibi yüzümüze patladı bu geziler. Ufkumuzu genişleten bu çifti ayakta alkışlıyorum. Darısı başımıza inşallah.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Tamer
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 29, 2003
Mesajlar: 277

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 4:39 pm    Mesaj konusu: helal olsun Alıntıyla Cevap Ver

Evet ben de YAVUZ' a katılıyorum darısı inşallah bize de diyorum neden diyorum icon_lol.gif çünkü bu yazın başında vize işi hariç hazırlıklarının büyük bir kısmını tamamladığımız (yurtdışı izni pasaportlar sponsor icon_biggrin.gif )Yunanistan turunu özel sebepler nedeniyle gerçekleştiremedim.İnşallah seneye diyorum... icon_biggrin.gif
Sizi ve eşinizi de cesaretli davranıp böylesine zevkle okuduğumuz bir geziyi gerçekleştirdiğiniz için tebrik ediyorum...
2000-2001 yıllarında 6 ay süreli bir görev nedeniyle Vlore - Arnavutlukta kalmıştım.İnsanları (idareciler hariç tabi ki icon_wink.gif ) eldeki tüm imkansızlıklara rağmen çok misafirperver ama ne yazık kı yolları öyle değil icon_biggrin.gif 180 km lik Vlore-Tiran arasını nerdeyse 4 saat gibi bir sürede slalom rekoru kırarak katediyorsunuz ve daha nice bize garip gelebilecek uygulamalarla karşılaşıyorsunuz.Aslında Arnavutluk böylesine bir gezi için o yıllarda pek güvenli olmayan ve gündüz şartlarında emniyetle dolaşabileceğiniz bir ülkeydi tahmin ediyorum şansınız yaver gitmiş...



sevgiler
_________________
REİS
Tamer UYSAL

O M B member
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
coolrider
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 01, 2004
Mesajlar: 865
Nerden: Edremit

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 5:50 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Diğer geziniz için cevabımı hangi duygularla yazdıysam, bu gezi raporunuzun yine aynı duyguları bende uyandırdığını ifade etmeliyim. Siz Katmandu'ya da gitseniz, sonra da önümüze raporu koysanız, eminim bir şey değişmeyecek.

İlk "meydan okuduğunuz" hissi bu gezilerde kullandığınız motorla uyandı, ama kesinlikle sadece o değil. Şunu artık biliyorum, paranız bitseydi veya soyulsaydınız, bir iş bulup bir şekilde dönerdiniz. Hiç bir şey sizde "çaresizlik hissi" uyandıramazdı, ne olursa olsun sizde çözüm veya uyum tükenmezdi. Ben buna hayran kaldım.

Bir başka lezzet de, burada kendi yazdıklarım dahil, hemen hiçbir raporda olmayan, "meydan okuyan" motifler. Kolunuzdaki sanıyorum "che" dövmesi, güneş gözlükleriniz ve piponuzla verdiğiniz umursamaz pozlar, ne bileyim, eşinizin kırmızı battaniyesi ve duvardaki ona yakın kırmızı ton, yol üzerindeki mezar ve sizi evine davet eden aile ve görüntüleri...

Üstad, sizin gezileri her seferinde okurken, zamanında çok beğendiğim "wild at heart" filmini izler gibi oluyorum. Lütfen olumsuz algılamayın; bende oluşan aykırılık hissini ifade etmek için bu örneği kullanıyorum icon_wink.gif .

Sabırsızlıkla, yeni maceralarınızı bekliyorum. Ancak korkarım, (hiç değilse 1 yaşına kadar) yeni bebeğiniz hızınızı kesecek icon_rolleyes.gif .
_________________
72' Ahmet ERTÜR
70' BMW R 75/5 (Yorgun Frolayn)
05' BMW R 1200 GS (Sarı Şekerim)
05' Kanuni 125 Cheetah (Kara Uçurtma)

CR'dan güvenli sürüş önerisi: Motorumuzu bir gün çocuğumuzun sürmesini isteyeceğimiz gibi sürelim!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
orion1969
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Jan 01, 2004
Mesajlar: 48

MesajTarih: Çrş Eyl 15, 2004 11:19 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

...

En son orion1969 tarafından Sal Şub 14, 2006 10:50 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Invisible
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 1825

MesajTarih: Prş Eyl 16, 2004 5:27 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Tebrikler .. Bravo..

Nwanda bu sayde memleketini de görmüş oldun...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
zakcay
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 939
Nerden: İzmir

MesajTarih: Prş Eyl 16, 2004 5:28 am    Mesaj konusu: Re: Tebrikler... Alıntıyla Cevap Ver

Easyrider demiş ki:
Zakçay'ın tabiri ile "çok edvençırır sın" icon_biggrin.gif


Evet Hasan gerçekten de çok edvençırsın. Herkes gibi ben de tebrik ediyorum.

Ama hiç mi sıkıntı olmuyor yahu bu gezilerde. Hepsini "boşver" taktiğiyle savuşturuyorsun galiba icon_smile.gif Yaz onları da yaz. Rüzgardan geberdim de mesela, sırtım belim çok ağrıdı de icon_smile.gif De bişeyler kardeşim, nedir niyetin herkese MZ aldırmak mı icon_smile.gif
_________________
Zafer AKÇAY
OMM-IAM Senior Observer
İzmir
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Formatc
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2004
Mesajlar: 1074
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Prş Eyl 16, 2004 6:50 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Pekçok kişinin göze almayacağı (bi tarafının yemediği icon_smile.gif ) şartları adeta aklınıza bile getirmeden harika bir gezi yapmışınız. Tebrikler !

Müstakbel ikitekercinin resminide koysaydın keşke icon_smile.gif
_________________

Si Bi Ef değil, Ce Be Fe
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder MSN Messenger
mountain_human
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 27, 2004
Mesajlar: 116
Nerden: Van

MesajTarih: Prş Eyl 16, 2004 9:48 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Gezilerimizin sıkıntılı hiç bir yanı olmadı. "Kemal Sunal şansı"mız mı var acaba? Ancak belki de bir çok kişiye sıkıntılı gelecek olaylarda rahatımızı bozmuyoruz.
Biraz anlatayım:
-Arnavutluk'ta yakalandığımız rüzgarın hızı 80 km/h'dı. Motor çiftayakta olmasına rağmen düştü ve el freninin kolu kırıldı. Dönüş yolu boyunca ön fren olmadan geldik.
-İtalya'da uyduruk kasklarımızı kaldırım kenarına koyunca (yere çöp atıyorsun diyen) zabıta ile tartışmamız nerdeyse kavga ile bitiyordu.
-Arnavutluk'un dağ yollarında saatte 20-50 km/h arası hız yapıp toz toprak içinde saatler geçirmek yeterince zor değil mi? Ama dağ-bayır gezmek için yola çıkıp da ne bekliyoruz ki?
-Motorun tekerinin ikide bir patlaması... 110 km/h ile giderken teker cantın üzerine düşünce motoru durdurmak ve dahası arkadan gelen tırların altında kalmamak için mücadele verdim. Bebek "Yüz metre ilerideki alt geçidin altına kadar gidemez miydin Hasan? Burası biraz güneş...", dediğinde sinirlenmeyen biri olarak beni ne sinirlendirebilir ki?
-Hırsızlık, soygun olmadı. Bizi nasıl soyabilirler ki? Her şeyimden çok dilime güveniyorum. Yolumuzu soyguncular kesse arkadaş olurum. Belki ikramda bile bulunurlar...
-Motorun oturağı yeterince konforlu değil sanıyorduk. 1-1.5 saatte bir mola vermezsek "kıçımız kırılıyor"du. Monako'da GoldWing'li bir çiftle karşılaştık; 1 saatten fazla gidemiyorlarmış. Gerçi biz o bir saatte 110 km yol alabiliyorduk, onlarsa 120 km. 10 km fark var arada. Bunun için motoru değiştirmeye değer mi? Değiştirsek de GoldWing gerekir mi?
-Eşimin boyun fıtığını akupunktur ile tedavi ettirmesek işimiz biraz daha zor olacaktı. Yine de ona sırtını dayaması için bir sırtlık yapmıştım. Bu portatif bir piknik sandalyesinden başka bir şey değildi.





Molalarda da çıkarıp oturuyordu.



-Şehir merkezlerinde kayboluyorduk. Bazen çıkışı bulmak bir saatimizi alıyordu. Ama olsundu. Biber de ağzınızı yakar ama afiyetle yersiniz...

Kısacası sorunlar vardı ama biz fazlasına hazırdık.

Saygılar.
_________________
. ,o o
_< < _\_
O> > /O
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
mountain_human
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 27, 2004
Mesajlar: 116
Nerden: Van

MesajTarih: Prş Eyl 16, 2004 10:04 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bir de Kanuni'nin bu gezilerden haberinin olup olmadığı konusu var. 2002 yılında kendileri ile görüştük. Ne bir finansman sağladılar ne de destek oldular. Kanuni, reklam denen olaydan habersiz. Zaten Türkiye'de yok satıyor. Çok soğuk davrandılar. Boş verin reklamı. Bu anıları sizlerle paylaşmak reklamlarına konu olmaktan çok daha güzel...

Müstakbel motorcumuz motosikleti çok seviyor.



İtalya'dan ona da bir kask aldık.



Saygılar.
_________________
. ,o o
_< < _\_
O> > /O
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
DrDakar
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Dec 14, 2003
Mesajlar: 1313
Nerden: Philadelphia

MesajTarih: Prş Eyl 16, 2004 10:53 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Dovme benimde dikkatimi cekmisti hemen, guzel duruyor.
Tabureden sirtlik yapma fikrine bayildim.
Che de motosiklet uzerinde bir Guney Amerika gezisi yapmisti degilmi?
_________________
Akif Ersahin
BMW R1200RT
IBA #25322
DrDakar.com
www.gamsizseyyah.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2  Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt