Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 274 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Eyl 06, 2013 5:01 pm Mesaj konusu:
"bayram biter,Batum'da buluşuruz,teker döner" demiştik bir kış günü garajımızda oturup sohbet ederken.
Ve 15 Ağustos sabahı ekip Sarp sınır kapısında toplandı
Herkes farklı zamanda ve farklı yollardan Buraya geldi.
Yani buraya kadar Herkesin hikayesi farklı.
Onun için kaleme alınmadı.
"ESKİ GÜNLERDEKİ GİBİ YİNE HEP BERABERİZ!"
Her zamanki gibi tarzımız doğaçlama;"evet nerede yatıyoruz bu akşam?"
Karar;Rusya'ya gireceğiz.Hedefimiz VLADİKAVKAZ ,
olmadı,sınırda yatarız.
önce para işini halledelim.
Ekip 3 motosiklet 1 artçı toplam 4 kişiden oluşuyor.
Bir geleneğimiz var:Her seyahatte bir kasa oluştururuz ve
seyahat boyunca tüm harcamaları kasa yapar.
1000 er TL kasaya koyduk,kura çektik
kasa olma görevi H.Gafur'a çıktı .
İlk mola OZURGETİ'de.Ne molası? FINDIK MOLASI!!Adam toplu parayı görünce fındığa yatırmış:
GÜRCİSTAN:Yollar idare eder,benzin 2.20 TL,
sürücü kültürünün ülkemizden farkı yok.
İnsanlar genelde yardım sever ve sıcak.
Yiyecek fiyatları hemen hemen aynı.
kendimizi güvende hissediyoruz ve tempolu sürüyoruz.
yollarda polisle karşılaşmadık.
Greencartımız Gürcistan'ı kapsamıyor.
Her şey yolunda olsa da dikkatliyiz.
Yemek molamız KUTAİSİ yakınlarında.
Yoldan karpuz peynir aldık.
Gölgelik bir yerde serdik sofrayı.
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 274 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Eyl 08, 2013 8:22 pm Mesaj konusu:
Garmin'in ekranı bomboş.
"abi ihtiyacınız olan bütün haritaları yükledim,
isterseniz Plüton'a bile gidersiniz" diyen
yazılım uzmanı arkadaşımızın "sevgiyle" kulaklarını çınlatıyoruz.[]
Mesele değil hacı,hallederiiiz,GPS yoksa BBS var (Bir Bilene Sor)
Getir Haritayı,sorar bakar gideriz...
Her şey harika gidiyor.GÜRCİSTAN ÇOK GÜZEL BİR ÜLKE!
Vadi boyunca yükseliyoruz..Birden çok güzel bir
nehir kenarı gördük.En iyi plan kainatın akışına kendini bırakmaktır.
Park et ve atla suya...
(Tbilisi)TİFLİS'e geldik.Nerede kalır ne yeriz?
Saat 21 00 oldu.Önce şehrin meydanını bulalım derken,
fark ettik ki bir otomobil inatla bizi takip ediyor.
Işıklarda yakalayıp önümüze geçip durduruyorlar:
"VAAY ABİİ TA NEREDEN GELMİŞ SİNİZ?VAR MI YAPABİLECEĞİMİZ
BİR ŞEY?BİZ BURADA ÇALIŞIYORUZ,ŞİRKETİMİZ VAR ABİİ"
Gençlere helal lokanta soruyoruz.Bizi buraya getirdiler.
Yemekler lezzetliydi..fiyatlar Türkiye'ye göre biraz daha pahalıydı.Seyahatteli ilk gecemiz.
Genel ilkemiz 2 gün çadır,3.gün otel.
daha ilk günden otel konformizmine atlamayalım,
çadır kuralım DA
KOCA BAŞKENTTE NEREYE ÇADIR KURACAĞIZ,
bizimki de iş mi yani?
Polise sorarız!!
Sorduk.Gecenin 23 00'ü.Karakoldaki nöbetçi yönetici ile
ortak bir anlaşacak dil bulamadık.
Ama adam yardımcı olmaya çalışıyor.
Telefonla birini aradı."David" geldi.İngilizce anlaşıyoruz.
Bir kaç kişiye kamping sordu.Hepsi şehirden uzakta.Sonra da :YAV KURUN BURAYA ÇADIRI,Bİ ŞEY OLMAZ" dedi .Buraya nereye? Karakolun arkasına,çıkmaz sokak orası,kimse gelmez,
biri gelirse bizi çağırın.
GÜRCÜ POLİSİ GEÇTİĞİMİZ ÜLKELER İÇERİSİNDE
BİZE KARŞI EN SICAK DAVRANIŞI GÖSTERDİ.
BİR DE MAKEDON POLİSİNE HAKSIZLIK ETMEYELİM.ONLAR DA ÇOK YARDIM SEVER İDİLER.
Adam eşinip duruyor. "Dur bakiyim emanet burada mı?"
"hah burada"
arkadaş "Zagor Tenay" .koca baltayı 14 ülkenin gümrüğünden geçirdi.
Ne bu kardeşim? "korkmayın,yanınızda ben varım,
sizi korurum.Gavur illerinde tedbirsiz mi gezseydik?"[]
TİFLİS çok güzel bir şehir.Rus mimarisi oldukça
baskın gözüküyor,kareli defter sayfası gibi
simetrik şehirler planlamış.
ilk günkü yolumuz:
2.gün:sabah keyif ve rehavet modundayız.
Lokantadaki Hopa'lı garson:
"Abi gelmişken MTSXETA kasabasını muhakkak görün,
buraya 25 km uzaklıkta.Dünya mirası listesinde olan
çok eski bir kilise var" dedi.
MTSXETA'da SVETİTSXOVELİ katedralindeyiz.
Anladığım kadarıyla 1000 yılı aşkın olan bu kilise
gürcü Hristiyanların diğer Hristiyanlara karşı "biz sizden eskiyiz arkadaş" deme gururunu onlara yaşatıyor.
Kilise girişinde etek ve eşarp veriyorlar .
Pantolon ve askılı elbise ile girmek yasak
bu kadın secde ederek ve kilisenin dört duvarı
karşısında ayrı ayrı durup tesbih çekerek dua/ibadet ediyordu.
Tövbe ile ilgili bir yer midir acaba?
Gelen taştan yapılmış bu tahta sarılıyor.
Rahibin anlattıklarını Eğer doğru anladıysam
Mesih İsa yeryüzüne döndüğünde bu tahta oturacakmış.
Bu taht;Patrik geldiğinde oradan ayini yönetirmiş(doğru anladıysam)
Bu rahip sorularımızı yanıtladı.
iki tarafın da bildiği ortak bir dil bulamadık.
O Gürcüce,Rusça ve Almanca biliyordu.
Bizse diğerlerini. Ancak yine de büyük oranda
karşılıklı meramımızı aktarabildik zannederim.
Zemindeki kitabeler çeşitli dönemlerde taç giyen
veya Gürcistan'ı yöneten hükümdarlara ithafen yazılmış.
İçlerinde Müslüman hükümdarlar da var.
Bahçede ceylan besliyorlar
Molada otostopla gezen İranlı gençlerle karşılaştık.
seyahat,güvenlik,ülkeler hakkında sohbet ettik.
Tanıdığım tüm İranlılar gibi çok sıcak çocuklardı.
Yavaş yavaş sınıra yaklaşıyoruz.Sınır KAZBEG dağının diğer yüzünde.rakım artıyor.Manzara muhteşem hale gelmeye başladı.Çeşme başındaMola verdik.
Rus motosikletçiler Aleksnder ve Sergei Tiflis'teki
festivale gidiyorlarmış.Bizi görünce durdular.
Her zamanki konulardan konuştuk.
Zirvede yol çalışması varmış.Zemin çok bozuk dikkatli olun dediler.
Çılgın bisikletçi İLBEG KUMANOVA ile sohbet ettik.Kendisi bir Tatar,65 yaşında,Tataristan'ın "KAZAN" şehrinden geliyor.Rubin Kazan onların takımı imiş.Gökdeniz Karadeniz'i pek severlermiş.
Ve sınırdayız.Gürcistan,Sarp'ta olduğu gibi,Kazbeg sınır kapısına da yeni bir kilise inşa ediyor.
Polis kontrolüne bir kaç yüz metre kala duruyor ve evraklarımızı hazırlıyoruz.
KAPI ÇOK KALABALIK.
GÜMRÜKTE İNŞAAT VAR.
ARABA KUYRUĞU YAKLAŞIK 300/400 MT BOYUNCA BEKLİYOR.
SAĞDAN SOLDAN KIVRILARAK İSTANBUL İŞİ BAŞA GEÇTİK.
YOL VERİP KOLAYLIK GÖSTERENLER DE OLDU,KIZIP SÖYLENENLER DE.
POLİS UZAKTAN ÇAĞIRDI.
3 MAKİNE BİRDEN GİŞENİN ÖNÜNE GELDİK.
İŞLEMLERİN BİTMESİ YAKLAŞIK 1 SAATI BULDU.
İLK ŞOK:
2/3 KM LİK ARA BÖLGEDEN SONRA RUSYA'DAYIZ.
RUS BÜROKRASİSİNİ,TUTUMUNU MERAK EDİYORUZ.
ORADA DA KUYRUK VAR ANCAK DAHA AZ.
BİNALAR MODERN,GİŞE SAYISI FAZLA.
ASKERLER,POLİSLER,BAYAN MEMURLAR DİKKAT ÇEKİCİ DÜZEYDE KİBAR VE ŞAKACILAR.
BİZ DE ŞAKALARINA KARŞILIK VERİYOR VE RAHATLIYORUZ.
HELE BİR DE FİLMLERDEN ÇIKIP GELMİŞ BİR KARAKTERİ ANDIRAN POLİS İRİNA VAR ki
SAHADA EVRAKLARIN ÖN KONTROLLERİNİ YAPARKEN,OSMAN'IN ADV'sinin ÜZERİNE MİNİ ETEĞİ İLE ÇIKIP OTURDU.
Kaptan Osman:"Yav bu Çiğdem hoca da bizimle niye geldi ki?" DİYE AH VAHLA KULAĞIMA FISILDAYIP DURUYOR.
BİR ÇOK EVRAK DOLDURUYORUZ.
2 EVRAK ÇOK ÖNEMLİ:
BİRİ İKAMET VE GÜZERGAH BELGENİZ YERİNE GEÇEN "MİGRATİON CARD"
DİĞERİ DE ARAÇ BİLGİLERİNİ İÇEREN BELGE.
KİRİL ALFABESİ YÜZÜNDEN ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLANDI.
ORTA YAŞLI BİR POLİS HİÇ SUSMADIĞI RUSÇASI İLE ANLATIYOR,ANLATIYOR...
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 274 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Eyl 20, 2013 2:53 pm Mesaj konusu:
...BİRDEN BİRE DON KİŞOT VARİ BİR CESARET GELDİ.
"-SENİN ADIN NE BAKİYİİM? DİYE SORDUM.
O DA AFALLADI,KEKELEDİ,HEMEN BİR İSİM UYDURDU."Fİ..Fİ..FİDEL"
---YANİ CASTRO FİDEL GİBİ Mİ"
Kendine geldi.
SERTÇE- DA,DA...
SEN "Nİ FİDEL",BUNDAN SONRA SANA "ADOLF" DİYECEĞİZ,
MOTOR BAŞINA 5 PAPELDEN TOPLAM 15 YETER.
Rol kesmeye başladı.Evrakları masaya fırlatıyor,hareketler falan....
Beklemediği(benim de beklemediğim) bir şey yaptım.
SEN BİLİRSİN HADİ BANA EYVALLAH,DEYİP KAPININ KOLUNA DALDIM
ANAHTARI ÇEVİRİP DIŞARI ÇIKTIM.
ARKADAŞLAR DIŞARIDAKİ TÜRK TIRCILARA DANIŞMIŞLAR,
"5 DOLAR YETER,VERMEZSENİZ,SON ÇIKIŞTAKİ POLİS
BİR BAHANE BULUP GERİ GÖNDERİR,2 SAAT BEKLETİR
AMA SONRA YİNE BIRAKIRLAR.
TERCİHİ SİZ YAPIN" DEMİŞLER.
MOTORLARA BİNDİK GİDİYORUZ.
[b]FİDEL İÇERİDEN KOŞARAK YANIMA GELDİ.
"OK,OK VER 15 DOLARI"[/b][/b]
Rusya'dayız.Hedefimiz VLADİKAVKAZ.
Şehre geldik ve "HOTEL VLADİKAVKAZ"a yerleştik.
3 yıldızlı.Kahvaltı dahil 75 Tl.
(internetten alınmıştır)
Akşam oldu.Acıktık.Yemek konusunda hepimiz titiziz.İşimiz zor.
O DA NE? [b] Birden Otel odamızın içi ezan sesi ile doluyor.Balkona çıkıp
bakınca otelin yanı başındaki koskoca camiyi yeni farkettiğimizi anlıyoruz.
İçeride gençler kitap okuyorlar,sohbet ediyorlar...
Gençlerle aramızda yine ortak bir dil yok.Mecburen gönül dili ile anlaştık.ihtiyacımızı söyledik.Hemen ayaklandılar.Bizi arabaları ile alıp şehrin diğer ucunda helal yemek yapan Suriyeli bir Çerkez'in lokantasına götürdüler.Para ödetmediler,bütün gruba yemek ısmarladılar ve otele geri dönüş için taksimizi tuttular.
Sabah belki vedalaşabiliriz diye camiye uğradık ama onları göremedik...
Akşam yemeğinden sonra şehirde biraz yürüyelim dedik.İlk fark ettiğimiz şey TEREK ırmağı üstündeki bu köprüye Kafkasyalı gençlerin "Allah ayırmasın" kilidi vurmaları idi.
]
2.gün rotası aşağıdaki gibi gerçekleşti.
Sabah depoları doldurup,Vladikavkaz'dan ayrıldık.Bugünkü hedefimiz Karadeniz'e inebilmek.Yolumuz oldukça uzun.Yollar dar ve kalabalık.Zemin
zaman zaman çok kötüleşiyor.Petrol zengini Dünya devi RUSYA'da olduğumuza inanamıyoruz.
Beklediğimiz kadar tempo yapamadık. Navigasyonun bozukluğu bizi çok yavaşlatıyor.Her kavşakta "DUR,SOR,ANLAŞMAYA ÇALIŞ,ANLA,BİN,YÜRÜ..."[b]
Gece yarısı oldu.Soçi'ye hala 40 km miz var.Şarzımız bitti.Dağın başında bir dinlenme istasyonundaki Pazar tezgahına 5 dolar vererek uyku tulumlarumızın içinde uyuduk.
Rusya'da yollar zıtlıklarla dolu.En eski ve en yeni yan yana bir arada
Tuapse ve Soçi arasında bir sahil köyünde mola vermiştik.Sabah 06 00 da akan trafiğin gürültüsü ile uyandım.Rusya Federasyonu'nun Karadeniz sahil yolu sabahın köründe bile çok yoğun
Kayıt: Jan 07, 2004 Mesajlar: 193 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Eyl 22, 2013 10:12 am Mesaj konusu:
Merhaba ;
Çok uzun zamandır hayalini kurduğumuz, bir kez de son dakikada yapmaktan vazgeçtiğimiz (vize sıkıntıları) bu güzel turun yapıldığını görmekten çok mutlu oldum.
Umarım her şey, gönlünüzce geçmiş ve çok keyif almışsınızdır.
Kutlarım, paylaştığınız için de kendi adıma teşekkür ederim.
Saygılarımla. _________________ Toaxe / Ercüment Oğuz
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 274 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Eyl 23, 2013 4:53 pm Mesaj konusu:
Dünkü güzergahımız şöyle gerçekleşmiş,
SOÇi ye çok yakınız.
kahvaltıyı orada yapmaya karar verdik.
Belki denize gireriz.
Bu geceyi orada geçirmeyi hesaplıyoruz.
Şoçi şehir merkezine geldik.
Işıklarda polise "Türk restorantı var mı?" dedik.
daha cevabı beklemeden yandan bir ses atladı:
"VAR KARDEŞİM VAR.HELE ÖNCE ŞÖYLE BİR SOLUKLANIN"
Deri sektöründe ticaret ile uğraşan esnafımız bizi güzel bir surprizle karşıladı.
Türkiye'den gelen esnafın çoğu aynı semtte .Bu lokantayı Mardinliler işletiyor.
İzmirli Uğur ile yemek yedik.
Dersimli Ali Rıza Bey ile kahve içtik.Kendisi Kemal Kılıçdaroğlu'nun akrabasıymış.
[/b]
Bu güzel surpriz gönül enerjimizi zirveye çıkardı.Uğur ve Ali Rıza beylere içten ilgi ve alakaları için çok çok teşekkürler ediyoruz.
Şehrin tamamını gezdik.Her taraf inşaat.
2014 kış olimpiyatları burada yapılacakmış.
Adım başı polis bekliyor.
Bağımsızlık yanlısı Kafkas etnik gruplarının
"olimpiyatlar burada yapılmasın"
diye şiddetli muhalefeti varmış.
Şehrin büyüklüğü tahminimce TRABZON kadar.
Her taraf deniz turizmi için gelen
kuzeyli Rusya vatandaşları ile dolu
Demografik görüntü bizim Antalya'ya benziyor.
Fiyatlar pahalı,hizmet,çeşitlilik ve kalite kötü.
Deniz suyu pis.
Kanalizasyon plajın ortasından geçerek
gözlerinin önünde denize akıyor.
Ama yapabilecekleri bir şey yok.
Sahip oldukları en sıcak deniz bu.
Sovyet mantalitesi hala günlük ticarette ruhunu devam ettiriyor.
Türk esnaf çalıştırdıkları Rus personele
"müşteriye şöyle davran,böyle davranma" diye
personeline sürekli nasihatler ediyor.
Bu akşam da kamp yapmaya karar verdik.
Şehir içinde kamping bulamadık.
SOÇİ'den 100 km ötede "SHEPSİ" adındaki
küçük bir sahil kasabasındayız.
Açık havada yatacağız.
Yanı başımızda bangır bangır çalan bir disko bar var.
Güvenlik amacıyla makineleri deniz kenarına indirdik.
Market nevalesiyle karın doyurduktan sonra diskonun gürültüsü bizi ninni gibi geldi.Uyku tulumlarımızı motorların aralarına serdik.
Neden bilmem karşı kıyının memleketimiz olduğunu bilmek bizleri fena melankolik yaptı.Son 30 yıldır hiç söylemediğimiz şarkı ve türküleri mırıldanmaya başladık
Ah,ah nasıl unuttuk üçayak(tripot) getirmeyi?
Ne fotoğraflar çekerdik şimdi.
Tatilci çiftler güneş doğana kadar sahilde idiler.
Dün bütün günümüzü SOÇİ ve çevresine ayırdık.
Bu günkü hedefimiz UKRAYNA'ya girebilmek.
Sabah deniz kenarında kahvaltımızı
yaptıktan sonra marşa basıyoruz.
VER ELİNİ UKRAYNA
Merak içindeyiz.İnşallah Sınırda bir sıkıntı yaşamayız.
Soçi çıkışında Ukraynalı motorcu VİKTOR ile tanıştık.
93 model bir Paneuropan'a biniyor.
Sudak'a gidiyormuş.
Düş önümüze sınırı beraber geçelim dedik.
Yavaş sürüyor.Erken erken mola veriyor.
Gördüğümüz en temiz deniz Novorossiysk'te idi.
Yaklaşık 5 saat sonra "Kavkaz " adlı iskele'deyiz.
Küçük bir yer ve sadece 15-20 araçlık
bir hizmet kapasitesi var gibi gözüküyor.
Yanlış hatırlamıyorsam motosiklet ve sürücü ücreti 15 Tl civarında
Bayan Rus gümrükçüsü bir kusur bulmak için elinden geleni yaptı.
bu okunmuyor,fotoğraf niye böyle,special passport ne demek v.b
Anlamamazlığa verdik.
"Rusça bilmiyoruz,Türkçe bilen var mı?Seni anlamıyoruz"
ayağına yatıyoruz.
1 dk deyip 15 dk bekletiyor
baktı olmayacak kaşeyi vurdu.
Nihayet Feribottayız. Geçiş yaklaşık 45 dk sürüyor.
Zamanı bir şeyler atıştırmakla değerlendiriyoruz.
İskeledeki marketten aldığımız kaşar içinden
domuz salamı tanecikleri çıktı.
Biz de Viktor'a verdik.
içinden ne dediyse artık,
afiyetle götürdü.
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 274 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Eyl 23, 2013 5:32 pm Mesaj konusu:
toaxe demiş ki:
Merhaba ;
Çok uzun zamandır hayalini kurduğumuz, bir kez de son dakikada yapmaktan vazgeçtiğimiz (vize sıkıntıları) bu güzel turun yapıldığını görmekten çok mutlu oldum.
Umarım her şey, gönlünüzce geçmiş ve çok keyif almışsınızdır.
Kutlarım, paylaştığınız için de kendi adıma teşekkür ederim.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız