Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 72 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - TR-Gürcistan-Rusya-Ukrayna: Solo Mototur
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

TR-Gürcistan-Rusya-Ukrayna: Solo Mototur
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Prş Eyl 20, 2012 8:12 pm    Mesaj konusu: TR-Gürcistan-Rusya-Ukrayna: Solo Mototur Alıntıyla Cevap Ver

Uzunca bir aradan sonra merhaba arkadaşlar,

Honda CBF 500 motorum ile 27.08.2012 - 14.09.2012 tarihleri arasında 17 gün süren yarım Karadeniz turunu solo olarak aşağıdaki gibi tamamlayıp kazasız belasız eve döndüm.

ROTA: Adana - Giresun - Hopa/Sarp sınır kapısı - GÜRCİSTAN - RUSYA - UKRAYNA/Kırım - Zonguldak - Ankara - Adana :
toplamda 4.700 km.




Önce kısa notlar:

- Tüm bu rotayı Pasaport ve Türk ehliyet / Ruhsat'ı ile yaptım. Başkaca hiçbir evrak istenmedi. Malum, bu 3 ülkeye de vize gerekmiyor.

- Sanırım motosikletin yarattığı sempati dolayısıyla gerek Türkiye-Gürcistan-Rusya-Ukrayna Gümrüklerinde ve gerekse ülke içlerinde Polis ile hiç bir sorun yaşamadığım gibi aksine hep güler yüzle karşılandım ve uğurlandım. Otoriterliği ile bilinen Rus polisinin sınır girişinde konrol ettiği arabanın arkasında sırada beni görünce ellerini iki yana açıp gülümseyerek "Oooo motorcycle, welcome spider man" diye seslenmesi beni rahatlattı.

- Güvenlik olarak hiçbir sorun yaşamadım. Kaldığım otellerde motoru güvenli yerlere aldılar. Tabi akşamları içkili mahaller ve sarhoşlardan uzak kalmaya dikkat ettim. Zaten transit giderek bir gece gürcistan, iki gece Rusya ve 1 gece Ukrayna'da konaklayıp Kırım'a vardım.

- Benzin fiyatları yuvarlak hesap Rusya'da 1,5 TL. Gürcistan ve Ukrayna'da 2,5 TL. Bizdeki boğaz kesme işaretinin orada petrollerde depoyu doldur anlamına geldiğini öğrendim. O işareti yapmazsan "Ne kadar benzin alacaksan git kasaya parayı yatır sonra gel" diyorlar. (Tabi, Tarzanca konuşuyoruz.)

- Saat olarak Gürcistan ve Rusya/Kafkaslar bizden 1 saat ilerde, Ukrayna ile aynı.

- Hopa'da otelde 100 TL karşılığı 88 Gürcistan Larisi aldım.
Rusya'da 100 Dolar = 3.500 Ruble, Ukrayna'da 100 dolar = 880 Grivna. Kırım'a gidince 810 grivnaya kadar iniyor.

- İki kere ciddi köpek saldırısına uğradım, birisi Gürcistan Kazbeği dağlarındaki 14 km.lik meşhur bozuk yolda. Çoban köpeği ısırdı ama dizliğe rast geldi.
Diğeri de Rusya'da tek durdurulduğum Polis noktasındaki psikopat köpek tarafından. Polisin ve perdeleme yapan bir arabanın sayesinde bunu da ucuz atlattım.
Rusya ve Ukrayna'da çoğu benzin istasyonunda kapılanmış köpekler var. Bir müddet sonra geceleri mola vermek için İstasyonlarda durmaktan vazgeçtim.

- Otoyol'un yapılması Karadeniz'de turizm patlaması yaşatmış.Akşam geç gidildiğinde otellerde yer bulmak çok zor. Gürcistan'a kimlikle 1 TL ödeyerek geçiş yapılması ve orada benzinin bizden ucuz olması nedeniyle benzin ve ayrıca kumarhane turizmi de patlamış.

- Giresun yakınlarındaki Eğribel geçidinde başlayan yağmur Rusya'nın Vladikavkaz şehrine kadar kısa aralıklar haricinde hiç kesilmedi. Ondan sonra da tamamen güneşli günler gördüm. Geceleri biraz serin oluyordu ama yağmurluğum bunda da yardımcı oldu, hiç üşümedim.

- Bu seyahate de herzaman olduğu gibi hazırlıksız çıktım. Elimde sadece Gürcistan'ın kuzeyindeki sınır kapısı ile Rusya'nın Pitigorsk şehrine kadar ana yolları gösteren google map çıktısı A4 kağıdı vardı. Güvendiğim Sarp sınır kapımızdaki Turing ise "Gürcistan ve Rusya haritası kalmadı, Avrupa haritası verelim" dedi. Tabi sonradan Rusya ve Ukrayna'da haritalar aldım ama Kril alfabesi olduğundan zorlandım, defalarca yanlış yollara saptım ama sonunda "Rostov? Kriym?" diye sora sora elimdeki tek adres olan Kırım'daki otele vardım.

- Lisan problem olmasına rağmen işime geldi, molalardaki gereksiz sorulardan kurtuldum. İletişim kuramayınca en fazla işaretle motorun fiyatını sorup yaptığı hıza bakıp çekip gidiyorlardı.

- Daha sonra aynı güzergahı izlemek istiyebilecek arkadaşlara yardımcı olabilmek amacıyla, bazı konuları detaylı anlatmaya, kimi fiyatları vermeye çalıştım, biraz uzun olmuş olabilir.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Prş Eyl 20, 2012 8:18 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Şimdi raporumuzu resimlerle destekleyelim:

Akşamdan eşyaları hazırlayıp 27 Ağustos sabahı yola çıktım. Tek çanta.



Otoyolda ilk mola



K.Maraş dağlarında salaş bir kamyon lokantasında yemek molası. Sac kavurması güzeldi.



Anadolu'da hiç bitmeyen yol çalışmaları. Pınarbaşından sonra yola cıvık zift döküp çekip gitmişler:



Oto yıkamacı tam 5 litre gazyağı püskürtüp iyice temizledi.



Gece olup o an yorgunluk hissedince Sivas/Hafik ilçesinde yatmaya karar veriyorum



Ertesi sabah yola devam:




Giresuna yaklaşırken Eğribel geçidinden itibaren yağmur başladı, hava serinledi.
Nihayet Karadeniz göründü:



Hopa'dayım. Havanın açılacağına dair hiç işaret yok.



Ertesi gün kalkıp motoru çalıştırınca kornanın çalışmadığını görüyorum. Sanayi'de oto elektrikçisine gösteriyorum, ölçüm yapıp kornanın elden gittiğini söylüyor. Neyse büyük tesadüf o esnada oradan geçmekte olan eski motor tamircisini durduruyor ve evine gidip eski bir motordan söktüğü kornayı takıp ayarlıyor ve sorun çözülüyor:



Hopa'da bir gece daha kalıp ertesi sabah sarp sınır kapısına gelip müthiş araç ve yaya trafiğinin yarattığı kaos içinde 4 ayrı vezneden işlemleri yaptırıyorum, neyseki "motosiklete öncelik var" deyip polis beni sıranın en önüne gönderiyor, yoksa halim haraptı:



Gürcü tarafına geçiş son derece kolay, tek veznede güleryüzlü bir polis memuresi pasaport ve ruhsatı alıp 5 dakika içinde bir yandan sizinle ufak bir sohbet yaparken işlemleri bitiriyor ve yine güleryüzle Türkçe "Hoşgeldin" deyip yol veriyor. İşte bu ya.. Beklediğimiz sadece bu, ama bizim bürokrasi aslanlar gibi direniyor.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Prş Eyl 20, 2012 8:19 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Gürcistan tarafındayım artık, yine yağmurdan fazla fotoğraf çekemedim:





Gürcistan'ın ünlü yol ineklerini çekmesek olmaz:



Gürcistan'da benzin fiyatları:



Yol kenarındaki evinin önünde çay içmekte olan bir aile beni de davet ediyor:



Yola devam:





Gece olunca ismini bilmediğim kasaba gibi bir yerleşim yerinde rastladığım yol kenarındaki bir motelde kalıyorum. 20 Lari. 10 Lari'ye de bol etli ve mantarlı ayrıca bana onaylattığı sosu da ilave ederek çok lezzetli bir sulu yemek yapıyor kadın. Kocası da garajdan kendi arabasını çıkarıp benim motoru koyup kapısını kapatıyor.

Ertesi sabah öce biraz Lari teminine çalışıp ismini bilmediğim bir yerleşim biriminde banka buluyorum ama tadilatta, kapalı. Orada bekleyen taksici halimden anlayarak beni taksisiyle bir döviz bürosuna götürüyor. Beni beklerken park parası da vermesine rağmen ısrarıma karşılık benden ücret almıyor.
Artık Rus sınırına doğru Kazbek dağlarına çıkmaya başlıyorum, yağmur artınca bir durağa sığınıyorum. Öğlen olmuş, yandaki büfeden biraz salam dilimletip yarım pidenin arasına koyunca öğle yemeğini de başarıyla geçiştirmiş oluyorum:





Gürcistan'da son molam, burdan sonra sınıra kadar mola yeri yok:







Geldik o meşhur 14 km.lik bozuk yolun başına. Bu daha düzgün hali:



Üç dört km. gittikten sonra ben yolla boğuşurken aniden iki tane bizim Sivas Kangal'a benzer köpeğin saldırısına uğruyorum. Bir tanesinin çenesini dizlikte hissediyorum. Büyük şans. Yoksa kelimenin tam anlamıyla dağ başındayız ve en yakın hastane 100 km. geride.Neyse sahibi yetişip köpekleri zorla uzaklaştırıyor. Bende Türkçe bağırıp çağırıp stres atıyorum. Bundan nasibini alan ikinci kişinin de bana yol kenarındaki kavanozları göstererek kendinin bal satıcısı ve köpeklerle ilgisi olmadığını anlatmaya çalıştığını birazdan farkediyorum.
Neyse, bir sigara içip sakinleşiyorum ama moralim biraz bozuluyor, zaten yağmur da tekrar başladı, fotoğraf da çekemiyorum. O zor yolu bitirip asfalta çıktığımda geliş yönünde yol kenarında Türk plakalı tır görünce duruyorum, bana "Akşam yaklaşıyor, fazla gecikme sınırda kuyruk var " diyor.

Nitekim birazdan Gürcistan çıkış gümrüğünü yine tek veznede 5 dakika süren işlemle rahatca geçip Rus sınırına varınca müthiş bir kuyruk görüp şaşırıyorum. İnsanlar arabalarından inmiş ailece tur atıyor kenarda. Neyse, sağdan yavaş yavaş aralarından geçip kapıya kadar yaklaşıp, araçlar tampon tampona durduklarından bir otonun yanına motoru park edip bekliyorum. Birazdan hareket olunca arabadan sıraya girmek için izin istiyorum vermiyor ama arkasındaki tır izin veriyor. İzin vermeyen Arabanın plakası Rus, arkaya dönüp izin veren tır'a bakıyorum Ermenistan plakalı. "Büyüksün baba" deyip bir sigara ikram ediyorum şöförüne.

Sınır az ilerde:



Fotoda görülen Rus plakalı gri polo araçtakiler "TR" etiketli plakamı görmüştü, beni girişteki polis'e şikayet etmişler sıra ihlali yapıyor diye ama polis hiç oralı olmadı, yazının başında anlattığım gibi "..welcome" çektikten sonra sıra bana gelince yine gülümseyerek "Türki?" diye sordu ve pasaportuma bile bakmadan yol verdi.

İçerde Pasaport gişesindeki memur "Mikro Migration" denilen belgeyi kendisi doldurdu ve giriş damgası vurduğu pasaportumun arasına koyup gülümsiyerek yol verdi. Motosiklet için gereken belgeyi de içerde yine sempatik memurenin yardımıyla doldurup dışardaki ikinci veznede bilgisayara kayıt yaptırıp yine bir nüshayı alarak ve çıkış kapısındaki polis'in de "Türki?" sorusuna baş sallayıp Rusya'ya memnuniyetle giriş yaptım.
Bu iki belgeyi Rusya'dan çıkış gümrüğünde geri alıyorlar.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Prş Eyl 20, 2012 8:21 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Nihayet, ama beş rublesiz Rusya'dayım.
Kuzey Osetya'nın anayol üzerindeki Vladikafkaz şehrine geldim, Rusya saati ile 19:00 olmuş. Benzin azaldı, otele gidecek Ruble yok. Birisine Tarzanca döviz bürosu soruyorum tarif ediyor, bulamıyorum. Bütün tabelalar Rusca (Ya neyce olacaktı Hacı, Türkçe mi? ), büyükçe bir yer, kaybolma korkusu ile fazla dolanmadan işlek bir yol kenarında cep görüp giriyorum ve "Ne halt edeceğim şimdi" molası verip bir sigara tellendiriyorum.
Birazdan yanımda güler yüzlü bir genç beliriyor. Motoru inceliyor, biraz ingilizcesi var. Kendisi de Yamaha R1 sahibiymiş, yakın zamanda satılığa çıkarmış.
Durumumu anlayınca beni arabasıyla bankaya götürüyor ama kızlar dükkanı kapatıp çıkıyorlar. Elimiz boş geri dönüyoruz.
Bunun üzerine bana misafirlik teklif ediyor. Çocuğu güven verici olarak değerlendirip kabul ediyorum. Motoru gece de kalmak üzere tanıdığı yıkamacıya teslim ediyoruz.

Sonra yemek ısmarlamayı teklif ediyor ama bu kadarı ayıp olur deyip çay ve bisküit için ısrar ediyorum. Diğer arkadaşlarıyla beraber işlek bir yere gidiyoruz.
Yanımda oturan, beni misafir eden Kuzey Osetya'lı Ahshar. Sigara ve içki kullanmıyor. İnşaatlarda su ve kalorifer tesisatı işleri yapıyormuş. Arkadaşları da Elektrik ve boya ustalarıymış. Neyse, sağolsun varolsun Ahshar beni misafir ediyor, sabah kahvaltısını da hazırlayıp beni uyandırıyor.



Sabah pencereden bakınca bu manzara ile karşılaşıyorum, her taraf yeşil veya yavaştan sonbahar renklerine bürünüyor, ağaçlardan görünmeyen çocuk oyun parkı var:



Önce arabasıyla bir hayli dolaşıp döviz bozacak biryer arıyoruz, çünkü günlerden pazar sabahı. Nihayet yol kenarında bekleyen bir kadından 100 Dolar bozduruyorum. Kur'a filan baktığım yok artık. Sonra harita arıyoruz ama heryer kapalı tabi. Bana, "Marketi de olan büyük benzinliklerde bulabilirsin" diyor.
Sonra gidip benim motoru yıkanmış olarak teslim alıyoruz. Gecelik park + yıkama ücreti 150 ruble. Yaklaşık 4,3 Dolar.

Solumdaki Ahshar, diğeri işyeri sahibi:



Sonra kendisinden beni 20 km. ilerdeki Beslan'a götürmesini rica ettim. Buralara kadar gelmişken 2004 yılında saldırıya uğrayan o ilkokulu görmek istedim. Kabul etti ve arabayla o önde motorla ben arkadan takip ederek gittik. Meğer o gün anma yıldönümüymüş, olağanüstü güvenlik tedbirleri alınmış.
Önce mezarlığa gittik ama 100 mt. kala yol polislerce kesilmiş ortaya seyyar elektronik kapılar konmuş. Arabalar, motor oraya parkedildi. Ahshar olmasa beni kesin almıyacaklardı. Çocuk Rusca çok dil döktü. Polis şefi, olmayacağını tahmin ederek ki yoktu, bana "Pasaport translate" dedi. Bende sınırda verdikleri iki belgeyi gösterdim, onları görünce razı oldu ama Ahsharla gelen yıkamacı adamı almadılar, kıyafeti uygun değil diye. Adamcağız Beslan'a gideceğimizi öğrenince eşorfman-terlik peşimize takılmıştı. Sonra aynı gerekçe ile okula da almadılar onu.

Yürüyerek mezarlığa gittik, Ruslar o saldırıda ölenlerin anısına yakışır bir mezarlık ve anıt yapmışlar. Ahshar'a "Fotoğraf çekebilir miyim" diye sordum "Evet" dedi ama baktım tedirgindi. Nitekim biz mezarlıkta yürümeye başladığımızda siyah takım elbiseli birisi de paralelden devamlı bize, özellikle bana bakarak takip etmeye başladı. Bir kare aldım, müdahale gelmeyince bir kaç tane daha çektim:







Sonra olayın geçtiği okula gidip burda da polis kontrolünden sonra okulun bahçesine girdik:





Olayın yaşandığı sınıfı böyle bir kafes yapı içine almışlar:










Buradan çıktıktan sonra Ahsar yolda bana yardımcı olsun diye beni "Driver's God - Sürücülerin Tanrısı" denilen yere götürdü.

Driver's God:





Tam burada fot.mak. pillerin şarjı bitti. Üstelik ilk defa yağmur dinmiş güneş yüzünü göstermiş. Daha bir haftalık yepyeni piller. Anlaşıldı, sürücülerin Tanrısı yardım kutusuna attığım 1 rublelik demir parayı az buldu.


Burada Ahshar ile vedalaşarak yola çıktım.
Herşey için tekrar çok teşekkür ederim Ahshar.


Я хотел бы еще раз поблагодарить Вас за помощь Ahshar.
Северо-Осетинский хороших людей, это то, что вам нравится.


Sonraki yerleşim birimindeki merkezde Türkçe bilen bir Gürcü tesadüf geldi. Yolu sorduğumda "Şu yolu takip et hiç bırakma, seni Ukrayna'ya götürür" demesiyle devam edip ilerde bir harita bulup aldım. Gece olup hava serinleyince bir benzinlikte sigara içerken pompayla başedemiyen bir müşteriye bakmak için dışarı çıkan kadın görevliye otel sorup onun 3km. ötede var demesiyle (Tabi, unutmayalım hep Tarzanca) o gece orada kaldım. Hediyesi 2.000 Ruble, yaklaşık 57 Dolar.
Lüks sayılabilecek bir yerdi. Motoru da güvenli bir yere aldılar. Odaya geçip hemen Fot.Mak ve cep tel şarj işlemlerini başlatıp duştan sonra uzanıp naklen İngiliz maçı seyrettim.
Ertesi sabah Poctob diye yazan yerin Ukrayna sınırına yakın Rostov olduğunu öğrenince artık "Poctob" tabelalarını takibe başlayıp, tabela olmayan yerlerde de "Rostov?" diye sora sora ulaştım.



Sonra devam ederken aniden asfalt yolun kapatılmış olduğu bir noktaya gelip şaşkınlıkla durdum. Geçecek bir yer yok, birazdan karşıdan yürüyerek iki asker geldi ve işaretle az geriden sağa sapmam gerektiğini ifade ettiler. Öyle yapıp döner dönmez bekleyen Türk plakalı tırlar gördüm:



Yanlarına gidip "burası neresi" diye sorup "Rusya - Ukrayna sınırı" cevabını alınca şaşırdım çünkü benim hesaba göre daha 50 km. vardı sınıra. "Sen git, motorlara beklemek yok" deyince gittim ama kafam karmakarışık olmuştu, kendimi o an Ukrayna gümrüğünde zannetmeye başladım. Yine motor için verdikleri forumu doldururken "Bunların formları birbirinin aynıymış" deyip "Enter" kutucuğunu işaretleyip götürdüm, tabi formu battal etmişim. Polis yenisini verip "Exıt" yazan yeri gösterince kendime geldim: Burası daha Rusya çıkış kapısı yahu. Neyse işlemleri beklerken baktım Motorun yanına bir polis uyuşturucu köpeğini getirmiş. Köpek şöyle bir yalanıp "Gidelim sahip, burda bize ekmek yok" ifadesi takındı. Sonradan öğrendim, Ukrayna Ruslar için tatil yeriymiş ve uyuşturucu götürenler oluyormuş. Gerek Rusya gerekse Ukrayna gümrükleri fazla kalabalık değildi ve işlemler 10'ar dakikada bitip Ukrayna'ya son çıkış kapısına geldiğimde pis pis sırıtan bir polis Pasaportu verince Türkçe "merhaba" deyip sonra ruhsatı istedi. "Motor sigorta?" deyince olayı çaktım. İki veznede işlem yaptırmışım sormamışlar da bu soruyor, amaç biraz harcırah temini. Oysa ben daha Ukrayna para biriminin ismini bile bilmiyorum. "Var var" dedim, ruhsatın içinde duran bizim Trafik sigorta poliçesini gösterdim. "Ukrayna var?" deyince de "var var" deyip parmağımla poliçede yazan bir yeri gösterdim. Aslında sorduğu belgenin nasıl bir şey olduğunu tabi ki biliyordur. Benden para çıkmayacağını anlayınca evraklarımı geri verip gitti. Bizi dinleyen diğer memurun yol vermesiyle Ukrayna topraklarına gazladım.
Daha sonra dönerken gemide çok sayıda Tır şöförü Ukrayna gümrüklerinden rüşvet vermeden geçemediklerini söyledi.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Prş Eyl 20, 2012 8:23 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ukraynaki ilk foto, bundan sonra epey bir müddet yol ıssız ve yine beş ukrayna parasız yollardayım:



Alttaki tabelayı görünce nedense aklıma "Shaktar Donetsk futbol takımı ve Türkiye'de çalışmış olan antrenörü Lucescu" geliyor.




Yolda ilk yerleşim biriminde gördüğüm petrole girip genç görevliye döviz bürosu soruyorum. O esnada benzin almak için gelmiş arkadaşına söylüyor, o da "motorla beni takip et" işareti yaparak başka bir petroldeki döviz bürosuna götürüyor. 100 Dolar karşılığı 880 grivna veriyorlar, paranın ismini de öğreniyorum böylece.
Yandaki süpermarketten harita da alıp çocuğa teşekkür ederek yola devam ediyor ve sora sora en sonunda hedefim olan Kırım/Bahçesaray'daki Dilara Hanım Oteline varıyorum. Daha doğrusu Bahçesaray girişindeki kavşağa gelip ne yöne gideceğimi bilemeyince otele telefon açıyorum, sahibesi Türkçe biliyor. "Dolmuşa bin gel" diyor. Motorla olduğumu söyleyince şaşırıyor, habersiz gitmişim, inanası gelmiyor. O esnada az ilerimde olan biri kız üç genç biraz Türkçe biliyorlarmış onlar da ilgilenip telefon açtılar ve birazdan bir taksi gelip bana yol göstererek otele varıyoruz. Böylece yolculuğumun birinci etabı sona eriyor.

En lüks odalarında 3-4 saat dinleniyorum. Akşama müşteri gelecekmiş:



Ayrıca 1 ve 2 kişilik odaların tamamı dolu. Böylece tek boş olan 7 yataklı oda bana tahsis ediliyor. Tepede güzel bir tesis:



Bunun yüzünden kaldığım süre boyunca motorla bir yere gidemedim:




Ertesi sabah hoşgeldin kahvaltısı hazırlıyor Dilara hanım:



Ayıca kirlileri makinede yıkayıp pantol ve gömleği ütüleyip ücret talep etmiyor. Yine ayrıca notbook'unu da kaldığım süre zarfında bana tahsis ediyor yine ücretsiz olarak. Klavye hem Rusca hem İngilizce. Wi-Fi zaten var ama süresi bitmiş KIS'den dolayı içinde şifre programım bulunan belleği takmaya çekiniyorum ve sadece Türk motosiklet sitelerini okuyorum.

Sonraki merkezdeki Hansaray denilen Cami'yi geziyorum, Mimar Sinan yapmış diyorlar, buraya turistlerin büyük ilgisi var:



Hafta sonu Kırımlı genç çiftler buraya gelip imam nikahı kıydırıyorlar. Turistlere poz verip alkışlar ve şarkılar eşliğinde uğurlanıyorlar:





Kırım evlerinden örnekler:





Sadrazam bile var yani:



İçerde birde sanat müzesi var:





Kırım yemekleri satan yerin reklamı:



Ben Otelin sahibinin abisinin işlettiği Musafir Cafe'yi tercih ettim. Fiyatı uygun geldi, manzarası da güzel. Osmanlı tarzı döşenmiş:



Şu görmüş olduğunuz kahvaltıdaki koca omlet, peynirli börek, ekmek ve demlik çay 50 Grivna. Yaklaşık 5,7 dolar. Arada gidip sadece çay içip oturmak da mümkün.
Demlik çay 8 grivna = 1 dolar. Kırımda dolar kuru biraz düşük.



Et şiş ve osmanlı salatası ile ekmek, sonradan istediğim demlik çay dahil yaklaşık 100 grivna = 11,4 Dolar.
Tamamı genç kız olan ve osmanlı tarzı giyinip başlarına yağlık takan garsonlara adisyonda zaten küçük bir garsoniye olmasına rağmen ayrıca verdiğim 10 grivna bahşiş onlarda büyük memnuniyet yaratıyordu. Burada Kredi Kartı geçiyor. Otel ücretini de günlük 15 dolar hesabıyla buraya kart ile ödedim:



Otel sahibinin kocası olan Rıza, Fransız çifti önce gezdirip sonra Simferepol Garına bırakacakmış, beni de Fransızlarla iletişimde yardımcı olarak davet ettiğinde geziye katıldım.
Önce Saky denilen yere gittik. Buranın havası ve denizden ayrılarak bir göl halini almış şifalı suyu nedeniyle tedavi merkezi imiş. Nitekim çok sayıda tedavi merkezleri ve tekerlekli sandalyede şifa aramaya gelmiş insanları gördük.

Suyun 1 litresinde 185 gr. tuz varmış:



Fransız çift ile:



Sonra Evpatorya liman kentine gidip orada bulunan külliyeyi gezdik. Burası eskiden kale şehirmiş ve düşman girerse yolunu şaşırarak bölünsün diyerek yolları son derece karmaşık yapılmış. Burada Cami, kilise ve sinagog bulunuyor. Biz Rıza ile birlikte yorgunluk kahvesi içerken Fransız çift Kiliseyi gezmiş, biz gidemedik.

Cami ve mimber, burayı da Mimar Sinan yapmış dediler:





Sinagog ve içi:





Çift ile Simfperefol garında vedalaşıp Bahçesaray'a geldiğimde ben de artık döneyim dedim. Baştaki planım geldiğim yoldan yani karadan geri dönmekti.
Ancak gerek köpeklerden yılgınlığımdan gerekse netten hava durumuna baktığımda Kafkasya ve Doğu karadenizin önümüzdeki günlerde yağmurlu olduğunu görünce vazgeçerek deniz yolunu araştırdım ve Evpatorya-Zonguldak güzergahına karar verdim. Ancak bu yolu seçtiğime ve karadan geri dönmediğime sonradan çok pişman oldum. Bu güzergahı önermiyorum.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Prş Eyl 20, 2012 8:25 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Otelden ayrılıp Evpatorya limanına giriş yaptığımda akşam 20:00 olmuştu ve geminin 21:00'de araç alımına başlayıp 23:30'da hareket edeceği söylenmiş ve sitesinde de ilan edilmişti.
Limanda alışveriş yapacak bir yer yok, dışarı çıkış da yasak artık.
Gerçekten denilen saatte araç alımına başlandı ama 03:00'e kadar sürdü.En son benim motoru alıp bağladılar. Biz tam kalkacağız artık derken yükleme görevlisi "Biz de bilmiyorduk, son anda haber geldi 3 araç daha gelecekmiş artık sabaha kadar burdayız" deyince ümidi kesip yukarı çıktım.
Ertesi gün de çeşitli bahanelerle oyaladılar o gün de boş boş geçti. Artık gemiden dışarı da çıkamıyoruz. O gece de yattık. Sonraki sabah uyandığımda geminin hareket etmiş olduğunu gördüm. Araç almaya başladıktan tam 35 saat sonra hareket etmiş. Geminin son hızı 15 km/h imiş. Kağnı gibi gidiyor. Ayrıca ortada öyle sert dalga filan yok ama durduğum yerden gemiyle beraber bacaların bir sağa bir sola yatmasını endişeyle izledim, başım döndü:




Gemi aslen Tır taşımacılığı için dizayn edilmiş, bindikten 3-4 saat sonra yolcular sağolsun heryeri pislik götürmeye başladı.
Sıcak su olmasına rağmen duş bataryalarının spiral hortumları ve duş başlıkları yok, devamlı çalındığı için takmıyorlarmış.
Nihayet kalktıktan 27 sonra Zonguldak'a ulaşıp aşağıya indim:





Gemi bu. Zamanında lisansı iptal edilmiş bunun üzerine yan taraflarında aşağıya güya yalpalamayı dengelesin diye çıkmalar eklenmiş, son derece güvensiz bir gemi.
Yolculuk esnasında bir şöförle konuşmamızdan:
Şöför: İnşallah batar bu gemi de kurtuluruz!
Ben: Hacı gemi batarsa sizin tırlar ve benim motor ne olur dersin?
Ş: O zaman limanda batsın.
B: ?



Zonguldak'tan bir kare alıp hemen yola düştüm:



İstanbul-Ankara otobanına çıkıp devam ederek aynı gece 01:00 gibi evime varıp bu macerayı burada sağ salim tamamlamış oldum.

Sabrınız için teşekkür eder, herkese kazasız belasızlar sürüşler temenni ederim.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
emrerd
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 04, 2006
Mesajlar: 709
Nerden: izmir

MesajTarih: Cum Eyl 21, 2012 6:43 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Elinize ayağınıza sağlık.Bir solukta okudum.Bu rota çok ilgi çekici...
_________________
http://www.batidispoliklinigi.com/
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
mebatur
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 03, 2007
Mesajlar: 269
Nerden: İznik

MesajTarih: Cum Eyl 21, 2012 9:20 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Tebrikler,

Çok güzel bir gezi yapmışsınız.

Selamlar,
_________________
Ender Batur
mebatur@gmail.com
http://ebatur.fateback.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Cum Eyl 21, 2012 5:57 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sayın @emrerd ve @mebatur,
Yorumlarınız için teşekkür ederim.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
levent_t
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 24, 2008
Mesajlar: 180
Nerden: Kırklareli/Lüleburgaz

MesajTarih: Cum Eyl 21, 2012 6:49 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

güzel gezinizi anlatımınız ve fotograflar için teşekkürler.
_________________
Honda X11 black
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Cum Eyl 21, 2012 7:54 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben de teşekkür ederim sayın @levent_t
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
VAP53
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 28, 2003
Mesajlar: 12125
Nerden: İstanbul/Çanakkale

MesajTarih: Cmt Eyl 22, 2012 9:36 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Gayet kisa ve oz bir anlatim ve guzel bir rota. Cok tesekkurler, Ukrayna/Kirim uzerinden donmek iyi fikir. Ayni yolu yapmamissiniz.

Girdiginiz ulkelerden vize uygulayan var miydi?
_________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli

Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Pzr Eyl 23, 2012 7:56 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben teşekkür ederim Sayın VAP53.
Girdiğim ülkelerden vize uygulayan yoktu. Ukrayna ile 01.08.2012 tarih itibariyle karşılıklı olarak 30 günlük vize muafiyeti başlamıştı.
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
Narada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 24, 2003
Mesajlar: 399
Nerden: Ankara

MesajTarih: Pzr Eyl 23, 2012 10:20 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ne güzel bir gezi... icon_biggrin.gif icon_biggrin.gif

Başka ülkelerin sınırlarındaki davranış da cesaret verici.

Paylaşım için teşekkürler... icon_biggrin.gif icon_biggrin.gif
_________________
Fikret
F650 Ankara
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
tarpin
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Jul 01, 2004
Mesajlar: 74
Nerden: Adana

MesajTarih: Pts Eyl 24, 2012 7:06 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sevgili Fikret, katkınız için ben de teşekkür ederim.

Motosikletin iklim şartlarından dolayı fazla yaygın olmadığı gittiğim bu tip ülkelerde ve hele bir de yağmur altında o noktaya geldiyseniz otomobil içindekilerden çok daha fazla anlayışla karşılaştığınız yadsınamaz. icon_biggrin.gif
_________________
CBF 500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt