Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 273 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - NEDEN SEBEP ??? / GEORGIA
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

NEDEN SEBEP ??? / GEORGIA
Sayfa Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Sal Ksm 22, 2011 8:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Merhaba ;

Ahmet bey, yazılarıma değer verip okuduğunuz için asıl ben teşekkür ederim.

Saygılarımla.
_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
iskender48
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Jan 03, 2008
Mesajlar: 18

MesajTarih: Prş Ksm 24, 2011 9:39 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Tekerlerinize ,deklanşörünüze sağlık Anlatımda foto. larda çok güzel.Keşke rotalar haritayla da süslense tadından yenmeyecek icon_smile.gif
_________________
08 R1200 GSA

http://iskendersongur.blogspot.com/
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Ksm 24, 2011 5:01 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver











_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Ksm 24, 2011 5:16 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver











_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Ksm 24, 2011 7:56 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Merhaba ;

Sn. İskender48 ; Övgülerinize teşekkür ederim. Yol haritalarının olmayışına gelince, zaten yazının başında anlatmıştım. Biz bu geziye biraz da gitmeyecekmiş gibi hazırlanmıştık. Yurtdışı harita ve gezilecek yer araştırmalarını Ted'e yıkmıştık. Türkiye kısmını zaten iyi bildiğimizden, geri kalan kısmında Ted'e güvendiğimizden ötürü hiç harita almadık yanımıza. Ted' in navigasyon cihazınında Gürcistan'da kafası karışınca yol haritasını Pc ye indirmek mümkün olmadı. Google earth'den gittiğimiz yolları işaretliyerek buraya aktarmak'da teknolojik olarak beni aştığı için icon_biggrin.gif maalesef gezi anılarını haritasız izliyeceksiniz.

Saygılarımla.
_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
1sin
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 16, 2004
Mesajlar: 224
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cum Ksm 25, 2011 8:40 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Keyifle okumaya devam ediyorum. Her ne kadar şimdilik burada yaşasam da İstanbul'dan buraya güzel bir gezi benim de hayalim.
Fotoğraflar çok güzel, raporunuz da öyle tabii ki.
Burada daha önce de 1,5 sene yaşamıştım ve garibime giden 1-2 ufak şey olmuştu. Madem buralara kadar gelmişsiniz, ben de kısaca paylaşmak istedim. İzin almadan böyle daldığım için yazınıza umarım kusura bakmazsınız.
Sınır bölgesi olduğundan her iki tarafta da bol bol akraba var, özellikle Artvin tarafında burada akrabası olan çok kişi vardır.
Bu kadar yakınlık ve tarihimizde bir dönem birlikte olduğumuzdan ortak halk danslarımız ve müzüklerimiz de var haliyle.
Bütün bunlara rağmen, bu kadar da Türk yaşamasına rağmen burada, 3 sene önce ilk geldiğimde bizim gibi çay demleyip içmedikleriniz gördüm, içmedikleri gib i yapmasını da bilmiyorlar. İşletmedeki garsonlar öğrenene kadar benim için bir ömür geçti icon_smile.gif
İkincisi ve en garibi benim için. Batumdayım, Türkiye 20 dakika, ama hiç bir yerde Türk gazetesi bulamazsınız. Sadece bir Türk berber var seneler önce yerleşmiş. Ona giderseniz güzelce ve özenle saklanmış gazeteleri okuyabilirsiniz sıranızı beklerken. Bana en garip gelen bu. Kosova'da, Yunan Adaları'nda, ve daha bir çok yerde Türk Gazetesi bulurken, sınırımızda olmamasına bir türlü alışamadım.
Sizinle de paylaşmak istedim, araya girdiğim için kusura bakmayın lütfen.
_________________
1sin
Yamaha Drag Star 650
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Ksm 25, 2011 11:48 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver









Akşam 20.30 gibi ekip geliyor. Belli yorulmuşlar ama ağızların fiyonk biçimine bakılırsa kesin güzel geçmiş günleri.

Hızlı bir duş alıyorlar ve benim gündüzden gözüme kestirdiğim bir lokantaya gidiyoruz. İçerde canlı caz müziği yapılıyor, garsonumuz çok ilgili , gece dışarıda oturulabilecek kadar da ılık. Garsonumuzun önerisiyle Biftek söylüyoruz. Ted “yerli et değilmi?” dediğinde garson gülüyor “ithal et burada çok pahalı o nedenle bulamazsınız” diyor. Garsonumuz haklı çıktı… et çok güzeldi ve tam kıvamında pişmişti.
Daha sonra bir şişe de Gürcü şarabı denemek istiyoruz. Biraz buruk, boğazda yoğun aroma bırakan bir şarap geldi, kesinlikle güzeldi ama ben gene içemedim sadece tadına baktım. Yarın neler yapacağımızın planları yapılırken birden gök yarılıyor sanki, yağan yağmur değil olsa olsa Nuh tufanı olabilir. Her ne kadar kaldırımda ıslanmadan otursak ve içerdeki müzik her geçen dakika kalitesini arttırsa da otele nasıl döneceğimizi düşünmeden edemiyorum.

Saatler ilerliyor, yağmur da tam gaz devam ediyor. Bu arada Alp bir kaç bira ve yaklaşık yarım şişe şarap sonrası gündüzün yorgunluğunu atmış halde gayet neşeli, kalkmak istemiyor, içeri geçip birer bira daha içelim diyor. Ben bu kadar eğlenceyi yeterli bulup, bir taksi çağırttırıyor ve onları orada bırakıp otele dönüyorum.
Benden 15 dk. sonra bu kez bizimkiler geliyor. “ne oldu bira içmediniz mi?” diyorum, “müzik bitti” diyorlar. Neyse orada müzik bittiyse bile bizim burada devam ediyor. Yani horlamalarımız sabaha kadar sürüyor.

7.Haziran 2011 gene geç kalkıyoruz ama çantaları toplamaya başladığımızda saat 08,30 u gösteriyor. Kahvaltı, otelden ayrılma derken saat 10.00 u buluyor.
Şehirde dün yürüyerek gezdiğim yerleri onlara bu kez motosiklet üzerinde gösteriyorum. Program biraz şaşınca sevgili Bora’nın arkadaşlarını da aramadık, bu kargaşamıza onları da karıştırmak gereksiz olacak.
Onların bir gün önce kahve için durdukları yerde sabah kahvelerini içip yola koyuluyoruz. Buradaki saat kulesi oldukça ilginç. Her saat başı üstteki kapak açılarak, içinden çıkan melek çana elindeki çekiçle vuruyor. Bu olurken altında büyük bir kalabalık toplanıp bu anı merakla izliyor. Kimi resim çekiyor, kimileri de dua ediyor..


_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Ksm 25, 2011 12:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver











Hedefimiz “inanılmaz, muhteşem, görmeden ölürseniz yazık” gibi kelimelerle tanımlanan Mestia…

Gürcistan’a girdiğimiz günden beri Ted’in inatla her durduğumuz yerde elindeki harita üzerinde ve gps’de gözükmeyen kestirme bir yolu araması, sorması şu ana kadar netice vermedi. Kime sorulduysa orada yol yok dediler başka şey demediler. Şimdi gene yoldayız ve Ted gene aynı yolu soruyor.

Bugünkü yolumuz 460 km. Ted’e kalsa Kutaisi isimli eski başkentten yukarılara vuracak, yolu bulamazsak geri döneriz havasında. Sonunda herif bizi dağda bayırda kurda kuşa yem edecek. Allahtan karısı duruma müdahele ediyor ve “baksana orada yol yok, iyisimi herkesin tarif ettiği yoldan gidelim” diyor. Ted bu müdaheleye biraz bozulsa da ses çıkartmıyor.

Yolda dağların arasında bir yerde öğle yemeği molası veriyoruz. Salaş bir lokanta burası, arkada gene bir nehir ve önündeki çeşmelerden buz gibi çok güzel bir su akıyor. İki tane Gürcü kadın çalıştırıyor burasını, konuşarak anlaşamayınca mutfağa dalıyoruz. İçerde odunla ısıtılan demir bir kuzine üzerinde ise yemek tencereleri var. Kapakları açıp seçimimizi Gulaş’tan yana kullanıyoruz. Yemek bence çok lezzetliydi ama içine koydukları taze kişniş Alp’in hoşuna gitmedi.

Buranın en eksantrik yeri ise WC’lerdi. Ted ve Lena bu yüzden tercihlerini biraz ilerdeki boş barakanın arkasına kullandılar. Aynı yeri ben de tercih edecektim ama önümde kayan hortum kalınlığındaki yılan, bir anda oraya gitme nedenimi unutturuyor koşarak değil ama oldukça hızlı biçimde geri dönüyorum.
_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Ksm 25, 2011 9:26 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Merhaba ;

Sn. 1sin ; Lütfen konuya izinsiz girdim diye özür dilemeyin. Biz geldik geçtik sizse orada yaşıyorsunuz, sayenizde hiç dikkat etmediğimiz şeyleri öğrenmiş oldum. Çayı çok da tüketmeme karşın yol yaparken içmemeye çalışıyorum ( yoksa sık aralıklarla tuvalet molası gerekiyor icon_biggrin.gif ), kahvaltılarda ve gün içinde demleme çay olayına hiç dikkat etmemişim. Gazete ise eğer orada yaşıyor olsaydım benim de çok arayacağım birşey olurdu. Ne kadar anlık haber verselerde internet gazeteleri aynı tadı vermiyorlar. Yolum oralara tekrar düşerse size ne kadar günlük gazete bulursam getiririm, sözüm olsun.

İlginize teşekkür ederim.

Saygılarımla.
_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cmt Ksm 26, 2011 10:28 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver








Kalkıp tekrar yola devran oluyoruz. Yolda Gori diye bir kente dalıyoruz. Buranın özelliği Stalin’in doğduğu yer olması. Burada onun seyahatlerinde kullandığı bir tren vagonunu ziyaret ediyoruz.



_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cmt Ksm 26, 2011 12:19 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver


Yine yol ve arada molalar derken ismini hatırlayamadığım bir kasabadan geçerken trafik bir anda duruyor. Biz motosikletli olmanın avantajı ile aralardan sıyrılıp öne geçtiğimizde bir cenaze törenine denk geliyoruz. Bizdeki gibi önde bir tabut ve arkasında yürüyen hüzünlü bir kalabalık. Yanlarından yavaşça geçerken merhumun tabut kapağının olmadığını ve yüzünün açık olduğunu görüyoruz. Belki arkasından gelenlerle son kez vedalaşsın diyedir… (Daha önceden buraları görmüş olan bazı arkadaşlar, buralardaki cenaze törenlerinde çok ciddi içki tüketildiğini anlatmışlardı).

Bir süre sonra Zugdidi isimli bir kasabaya geliyoruz. Mestia’ ya yani hedefimize 140 km yolumuz var. Leda ve ben burada kalalım diyoruz. Alp’de bize katılıyor. Ted illa yola devam etme havasında. Toplam iki otel var, birinde yer yok öbürü ehhh işte kalitesinde ama bizim daha önceden İran’da kaldığımız otellerle kıyaslanınca 4 yıldız gibi…

Ted bu arada yolda gördüğü bir adama “biz Mestia ya gidecektik, arkadaşlar burada kalalım istediler, başka otel var mı bildiğiniz” gibi bir şeyler söylüyor. Adam da kalkıp Mestia’da bir yer arıyor. Gece oraya gidersek otel var diyor. Ted gidelim diye tutturuyor, max 2 saatlik yol, şu an saat 19,00 akşam 21.00 de varırız diyor. Biz özellikle Leda ile ben “hayır, ohi” gibi laflarla itiraz ediyoruz. Bilmediğimiz bir yolu akşam karanlığında gitmek istemiyoruz.

Minik bir hırlaşma denebilecek bu konuşmadan sonra Ted’in suratı asılıyor, otele yerleşiyoruz. Yatak çarşafları ve pikelerinin müşterilerce takıldığı bir yer burası.. icon_biggrin.gif Banyoya girdiğimde yan banyodan Ted’in söylenmeleri bize kadar geliyor.

Duş sonrası aşağı iniyor ve oteli ararken önünden geçtiğimiz sevimli lokantaya yöneliyoruz. Ted biraz sakinleşmiş ama Hala suratı asık halde pek konuşmalara katılmıyor.

Lokantaya varıyoruz, küçük bahçedeki tüm masalar dolu, doğrusu hayal kırıklığı yaşıyoruz bir an için. Sonra garsonların girip çıktığı kocaman ahşap kapıları itip içeri girdiğimizde şok oluyoruz. Bizi ilk karşılayan şey yüksek volümdeki müzik. İçerde kocaman ahşap masalar ve gürültülü bir şekilde yemek yiyen insanlar var.

Çaresiz en kenarda bir yer ararken yaklaşık 20 yaşlarında güzel bir kız ortaya fırlıyor ve dans etmeye başlıyor. Bunun üzerine biz ekip olarak sahneye ve kıza en yakın masaya yöneliyoruz. icon_biggrin.gif

Masaya oturduğumuzda tahmin edileceği gibi herkes sadece kıza kitlenmiş halde. Kızımız kesinlikle bale dersi almış olmalı çünkü yaptığı o gürcü dansının içinde kendinden kattığı fazladan bir zerafet var. Ted’ e dönüp, “Ted hala Mestia’ ya gitmek ” istiyor musun diyoruz, “Kesinlikle hayır” diyor. Artık yüzü gülüyor. Bu arada masamız çeşitli yiyeceklerle donanıyor.

Alp telefonun kamerası ile danseden kızı çekerken ortaya Gürcü delikanlılar da çıkıyor. Tam bir şenlik havası var, gençler hakikaten güzel oynuyorlar. Mesela max. 25 yaşında ama 150 kg civarında bir delikanlı var. Havada sıçrayıp yere düşerken ben bütün taverna sallanacak sanıyorum ama o bir kelebek yumuşaklığında iniyor.

Kızımız yorulup yerine oturduğunda sadece delikanlılar kalıyor ortada ancak bu kez oynadıkları oyun az önceki kadar estetik olmuyor. Bana göre bu oynanan oyunda kadınlar olmadığında erkekler çok feminen gözüküyorlar. Bu durumda bizde sıkılıyor ve yemeklerimize dönüyoruz. Bir sürahi kırmızı şarap ve biftek söylüyoruz, ayrıca isimlerini hatırlayamadığım meze ve salatalar geliyor.


Yemeklerimizi yerken yan masada bir hareketlenme oluyor. Masada oturan 6 adam birden ayağa kalkıyor. Adamlardan birisi bir şey anlatıyor ama konuşuyor.. konuşuyor, diğerleri ayakta onu bekliyorlar. Derken başkası başlıyor konuşmaya, gene diğerleri ayakta…. Bunun buraya ait bir adet olduğunu anlar da durur muyuz. Hemen ayağa fırlıyoruz ve kendi aramızda halkların kardeşliği vs gibi bir şey için laflıyoruz. Ama çabuk yoruluyor ve oturuyoruz.


Bizim sürahinin bitimine yakın karşı masadaki delikanlılardan biri Alp’e sarkıyor ve karşılıklı şerefe falan kadeh kaldırıyorlar. Alp bu arada etrafı kesiyor ve bize “bu gençler yakında kavga ederse sakın şaşırmayın” diyor. Zaten fazla da zaman geçmiyor, iki masa birbirine giriyor icon_biggrin.gif Hemen yanımızda danseden kızın da olduğu masadan bir delikanlı gelip kargaşadan ötürü bizden özür diliyor. Biz işin gırgırında olduğumuzdan eğleniyoruz.

Gecenin sonunda hesap sadece 100 Lari. Otel yolunda, bazı binaların cephesinde gördüğümüz deliklerin ne olduğunu tartışırken, bu kentin kısa süre önce olmuş olan Gürcistan Rusya savaşında Rus güçleri tarafından ele geçirildiğini hatırlayınca, deliklerin de ne deliği olduğunu anlıyoruz. Otele dönüyor ve yataklarımıza gömülüyoruz. Ben garanti olsun diye bir çift çorap yıkıyor ve pencereye asıyorum.

8.Haziran 2011 erkenden kalkıyor, toplanıyor ve kahvaltı bile etmeden yola koyuluyoruz. Şehirden çıkmadan bu binayı görüp resimliyorum.

Akşam yıkadığım çoraplar kurumadığı için onları Alp’in arka çanta üzerine bağlıyorum, nasılsa yolda kururlar.

Yaklaşık 40 km. gidip bir köy içi bakkalda duruyoruz. Burada kahvaltı yapacağız. Ted bir masayı gölgeye çekiyor, Alp içerde tezgahtan bir şeyler seçiyor. Bakkal teyzemiz “ size çay yapayım” diyor. Masada birkaç parça köy peyniri, az biraz salam, bir domates çokca ekmek var. Kadıncağız çayları getiriyor. Alp’in kıllığı tutuyor. Neymiş efendim çay fincanları kirliymiş, kenarlarında lekeler varmış. Üstelik bunu bir defa ve Türkçe söylemiyor, birkaç kez tekrar edip İngilizce olarak anlatıyor. Halbuki iki dakika önce tezgahta kendi elleriyle kestiği peynirin üzerinde bıçağın kirinden oluşan simsiyah izler var. Onları da ben söylesem komple aç kalacağız. Sesimi çıkartmıyorum bu arada Alp’in kirli fincan homurtularını hiçbirimiz iplemediğimizden herkes çayını içip bitirdi ve ikincilerini içti.



Tekrar yola koyuluyoruz artık gideceğimiz dağlık bölgeye iyice yaklaştık. Demir bir köprü üzerinden geçip birden tırmanışa geçiyoruz. Tırmandıkça etrafımızda manzara bizi büyülemeye başlıyor. Ancak yol kalitesi de gittikçe bozuluyor ve yola dökülen ciddi büyüklükte taş ve toprak yığınları var. Yolun solunda büyük bir baraj çıkıyor önümüze, dağlardan küçük şelaleler dökülüyor.


Sonra bir tünele geliyoruz derken bir tane, bir tane daha.. bunlar korku tüneli gibi. İçerisi zifir kara, tavandan sular akıyor, zeminde neresi çukur, nerede birikinti var, hiç belli değil. Ama bu hiçbir şey değil. Mestia’ ya 80 km. kala o delikli asfalt yol da bitiyor.



_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
1sin
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 16, 2004
Mesajlar: 224
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cmt Ksm 26, 2011 3:32 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Her zaman bekleriım, şimdilik buradayım.
Bu arada fotoğraflardan ve yazılarınızdan anladığım siz benden çok daha fazla yer gördünüz buralarda. Hepsi de hoşuma gitti. Vaktim ve fırsatım olursa yazılarınızdan yola çıkarak ben de ailemle 1-2 günlük kaçamak yapabilirim.
Kazasız belasız sürüşler dilerim
_________________
1sin
Yamaha Drag Star 650
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pzr Ksm 27, 2011 1:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver


Ağır iş makinalarının çalıştığı, üzeri yer yer çamur, tamamen taşlı topraklı bir yola geliyoruz. Yolun bir tarafı dağ, bir tarafı altında büyük bir hızla akan, çamurlu bir nehir olan uçurum. Dönelim diyoruz, yol yapım çalışması için durduğumuzda ama “kediyi öldüren merak” sözü çok doğru… yola devam ediyoruz.





Epey bir gittikten sonra yol kenarında bir dinlenme yeri buluyoruz. Bir kahve içelim istiyoruz.
Orayı Nuna isimli bu kadın işletiyor. Kadın aslında hemşireymiş ama dağ başındaki bu ıssız yerde kendince bir şeyler yaparak para kazanmaya çalışıyor.
Bizim Türkiye’den geldiğimizi öğrenince, koşup içerden bir kitap getiriyor. Türkçe ve Gürcüce bir sözlük bu.. şaka gibi. O yetmiyor birde İngilizce Gürcüce sözlük getiriyor. Söylediklerimizi önce birine sonra birine çeviriyor. O sırada orada olan çoğunluğu öğrenci bir minibüs dolusu genç bizi yemeğe davet ediyorlar. Tok değiliz ama kimsenin o çalkantıda yemek yiyecek hali kalmamış durumda. Nihayet Nuna’yı kitaplardan ayırıp kahve yapmaya gönderiyor, kahvelerimizi içip bir gayretle yola koyuluyoruz.




_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pzr Ksm 27, 2011 1:20 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver









Son 10 km de yol yeni yapılan beton bir yola dönüşüyor, üstü mıcır kaplı olsa da bu rahatlık sadece 6 km. sürüyor.

Tekrar toprak yol ve nihayet Mestia. Dağların arasında bir vadinin tabanına yayılmış bir kasaba… En büyük özelliği yaklaşık 25-30 mt. yüksekliğindeki kuleler. Bu kuleler esas evlerin yanında yapılmış ve sadece gerektiğinde kullanılırmış. Yapım tarihi 9. Yüzyıla kadar uzanan bu kulelerin giriş katı büyükbaş hayvanlara ayrılmış. Esas yaşam katı olan yukarı katların girişi ise yaklaşık 5 mt. yukardaki bir kapıdan ve bir tahta merdiven yardımı ile yapılırmış. Daha sonra bu merdiven içeri çekilirmiş. En üst katı gözetleme yeri olan bu kulelerde eskiden düşmanlarının kafasına taş atarak da savunma yaparlarmış.
İşin ilginç yanı bir belgeselde izledim, birebir aynısı olmasa da adeta bu kulelerin aynısı Arnavutluk’ta var. Gürcistan nere… Arnavutluk nere… o zamanlar internet olmasa bile evrensel bir iletişim olsa gerek…


_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
toaxe
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 07, 2004
Mesajlar: 193
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pzr Ksm 27, 2011 1:53 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Merhaba ;

Sn. 1sin ; Sanırım gitmek isteyebileceğiniz çok yer var oralarda. Benim sadece resimlerinden gördüğüm Kazbegi gibi... yada Mestia bölgesi gibi (ama Mestia' ya giderseniz bir arazi aracı ile en az 2 günlüğüne gidin).
Ayrıca biz gezmedik ama eski başkent Kutaisi' de çok büyük bir yer altı mağarası gibi ilginç yerler olduğunu da biliyorum.

Şimdiden iyi eğlenceler.

Saygılarımla.
_________________
Toaxe / Ercüment Oğuz

34 DM 1706 - C 800 (Tortor)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
2. sayfa (Toplam 4 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt