Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Geçen günlerde motosiklet programları hakkında bir sohbet ediyorduk, malesef yarım kaldı. Bir başlık açalım ve istediğimiz programı canımızın istediği gibi konuşalım, istiyorsak çekiştirelim, istiyorsak eleştirelim, ilginç ve güzel bulduğumuz örnekleri payalaşalım konuşalım.
Sahayı geniş tutabilmek amacıyla "motosiklet medyası" dedim başlığın ismine, yerli yabancı motosiklet dergilerileri, Tv. programları, internet için hazırlanan programlar, program olmayan ama belli bir profesyonellikle hazırlanmış videolar, hatta yerli yabancı internet siteleri..
Ve sadece programlar, onların formatları, içerikleri ve bunlardan ilginç bulduğumuz örnekler değil, bu alanlardaki reklamlar, genel benzerlikler, farklılıklar, özgün ve yaratıcı yanlar, tüm bu yapımların sektörle ilgisi, ilişkileri vs. vs.. Tüm bunları ve fazlasını konuşabileceğimiz bir başlık olsun.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Ekm 31, 2011 7:07 pm Mesaj konusu:
Konuşulanlardan tek kelime anlamadığım halde bana kendini zorla izleten bir program var : Fransız Moto Journal Tv.
http://www.moto-journal.tv/
Format olarak "şebekliği" seçmiş ve o formatın hakkını veren çok ilginç bir örnek.
Konular zaten iyi, malum yer avrupa ve motosikletle ilgili her tür imkan var ve konu bolluğu da ona göre. Muhtemelen iyi de para harcıyor olmalılar bu çekimler için..
Kamera çekimleri, görüntüler güzel, insan anlamasa da izliyor, sıkmıyor.
Motosikletlerin hareketli görüntüleri zaten çok güzel kullanılıyor.
Mizah dozu yüksek.. Diyalogları anlamadan bile sandalyeden düştüğüm olmuştu
Kullanılan müzikler güzel.
Programı yapan elemanlardan Laurent Cochet tüm videolarda olan demirbaş eleman, diğerleri de çok iyi.
Her biri çok sıkı sürücü !
Öteyandan başarılı birer şovmen olmuş bu adamlar bence.
Bana göre tek sorun var: ben konuşulanları anlamıyorum ( Bu programı altyazılı izlemek istiyorum !) Fakat tek kelimesini anlamadığım halde hiç sıkmadan izletiyor bana kendisini program. Kendimce en ilginç bulduğum yanı bu ve sanırım bunu da ilginç bir akıcılık yakalayarak başarıyorlar.
Daha önce izlediğim bölümlerden aklımda kalmış birkaç örnek ekleyeyim
Linkleri izledim.. Sevgili Cem teşekkür ederim. Şimdi durum akabinde (ki Sevgili Cem'le; "gözden kaçanları yakalayıp kişilere anlatmak için çaba gösteriyorsun" paylaşmıştım) mevzusu daha önce İkiteker de bahsi olmamış konu (ve Cem'in bahsettiği üzere etkilenip seyrediyorsun da). Eğer orada ve İkiteker de kaçırdığımız konu var ise biz bunu nasıl yakalarız zira sonuçta kullandığımız Motorsikletlerin aksaklıkları adamlar bizden önce farketmişler gibi duruyor ve de anlatıyor (seyredince ve bazı sözcüklerden anladığım ölçüde).. Kısaca kullanabildiğimiz Motorsikletlerin arızalarını önce kendimiz bilmeliyiz zira bunlar iletişim pozisyonun da zaten biliniyor, geç farkediyoruz... _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Ksm 01, 2011 8:12 am Mesaj konusu:
Mısır Hiyeroglifleri zaman alıyor biraz
TDM-1056 demiş ki:
Şimdi durum akabinde (ki Sevgili Cem'le; "gözden kaçanları yakalayıp kişilere anlatmak için çaba gösteriyorsun" paylaşmıştım) mevzusu daha önce İkiteker de bahsi olmamış konu
Bu senin yorumundu ben katılmamıştım abi. (Sana öyle geldiğini de izah etmiştim) Aslında "kişiler" için bir çaba yok, sadece bazı ! kişiler için var diyebilirim; ilgilenen ilgisini çeken kişiler. Hemen örnekleyeyim, geçen gün yarım kalan motor programları muhabbetinde yazılan çizilenler ilgimi çekmişti ve severek takip etmiştim. Orada başlığa bakacak olursak göreceğiz, konuya katılanlar 4-5 kişi idi (deadline, cloud, emre, volkert, ben, ahmet abi) ve benim keyif aldığım, ilgimi çeken şey de oradaki yazılar idi. Ve o sohbet yarıda kesilmiş olmasa muhtemelen zaman içinde devam ederdi.. Bu başlığı açma sebebim o yarım kalan sohbetten birşeyler almış ve sevmiş olmam. Milletin neyi tuttuğu yakaladığı pek umurumda değil yani. Özetle, evet "kişiler" için çaba var, ama bu "gözden kaçıranlara birşeyler anlatma çabası" gibi saçma gereksiz ve faydasız bir çaba değil, benim gözden kaçırdıklarımı anlatanlar için. Sanırsam kendim için yani.
Not: linklerden birini kaldırdım, hani şu elemanın motora aşık olup soyunup çayırlarda koşmaya başladığı çatlak bölümü. Olur da bunun gibi şeylerden rahatsız olursak söyleyelim ifade edelim birbirimize. (En azından bana) Açık ve anlaşılır olmak, anlaşılmaz olmaktan, anlayamamaktan ve acaba ne diyor ki? diyerek tahminler yürütmek zorunda kalmaktan her zaman iyidir. Hiç bir işe yaramasa yanılma payımızı azaltır. Açık olmak iyidir.
Görüşmeyeli çok oldu, özlettin kendini be abi. İstanbul'a yolun düştüğünde muhakkak bekliyorum.
Hemen her alanda olduğu gibi, motosiklet medyası da alım/satım, kar/zarar, reklam/bilinirlik üzerinden yürüyor.Her ay ülkemizde satılan motosiklet dergilerini alıyorum.Bazı haberler önemli oluyor.Örneğin bu ay hondanın yeni 700 cc sıralı iki silindirli motoru ürün gamına katacağını öğrendim.
Öte yandan yapılan testlere zerre itimat etmiyorum.Aynen otomobil testlerinde olduğu gibi bir hayli subjektif veri ve abartı ile süslenmiş oluyorlar.
Geçen sene yapılan bir testte 1200 tenere ve 1200 gs rakip olmuşlardı ve az farkla tenere kazanmıştı.Bu testten iki ay sonra yapılan bir diğer testte 1200 multi, 1200 tenere ve 1200 gs vardı ve kazanan gs ti...
Abartıyı ise şöyle örnekleyeyim.C segmentteki 8-10 otomobilin testi geçmişti elime...Focus, astra, golf, megane, civic, corolla, c4 vesaire...Testin yol tutuş ile ilgili kısmında focusa övgüler methiyeler öylesine sıralandı ki, şahsen ben, focusun diğerlerinden açık ara önde olduğunu düşündüm yol tutuş hususunda...Daha sonra elime geyik testi sayısal verileri geçti.Ani manevra da savrulma limiti çok hassas cihazlarla ölçülüyordu.Hatta direksiyon hareketini bir robot kol yapıyordu.
Rakamları net hatırlamıyorum ancak kabaca şöyleydi;
83.7 km/h, 85.3 km/h, 84.8 km/h Slalomda en iyi ile en kötü arasındaki fark 3 km/h idi...Yani bu otomobillerin hedef kitlesinin 1000 de birinin belki algılayabileceği bir farktı.Ama bu fark bizlere sanki astra 60 km/h ile derhal kayarken focusun 80 km/h ile hala tutunabildiği gibi aksettiriliyordu...
Sözün özü, objektif(rakamsal, cihazla ölçülen) değerlerin dışındaki her türlü değerlendirmeyi çöpe atıyorum...
Örneğin geçen aylardan birinde motor-on dergisi testinde bir motorun eksilerine şunu yazmışlar;
"Kullanışlı değil"
Hadi canım, kime göre ve neye göre?
Açıkçası bir motosiklet testinden şunları beklerim.
1-İvme ölçümü(cihazla 0-100 ya da motorlar için ayırıcı olması bakımından 0-400 metre...Tabii ki temiz asvaltta ve aynı şartlarda) *
2-Esneklik testi(en büyük viteste 60-120 ve 80-140 gibi hızlanma değerleri ki bu bana motosikletin arka tekerdeki torku konusunda çok net fikir verir.)
3-Tüm test boyunca kaydedilmiş tüketim.(Öyle gazlamassan 4-5 litre gazlarsan 6-8 litre değil.Zaten hemen tüm hobi motorları bu aralıkta zaten.4,7 lt! nokta! ne ölçtüysen o, depoyu azına kadar doldur başla teste 200-300 km sonra tekrar azına kadar doldur hesapla ve yaz)
4-Fren mesafesi ölçümü(cihazla ve temiz asvaltta)
5-Kaç derece yatışta motorun neresi ilk yere sürtüyor.
6-Sıradan 1 den 6. vitese kadar her bir viteste maksimum ulaşılabilen hız.
7-Son viteste 90 km/h da motorun çevirdiği devir.100 olur bu hız önemli değil.Önemli olan potansiyel kullanıcının sabit seyir hızı ile devir ilişkisi konusunda fikri olması.
8-Ağırlık merkezi ve ıslak ağırlık ölçümü.Islak ağırlık kantarla ölçülür.Ağırlık merkezi için motoru 30 derece yatırırsınız durduğu yerde, bir nirengi noktası seçip(gidon, selenin sürücü kısmı, deponun en üst seviyesi gibi her motorda bulunan bir yer) bu nirengiye kaç kilo kuvvet uygulandığını tespit edersiniz.Islak ağırlık verisiyle birlikte ağırlık merkezi hakkında ciddi fikir verir.
Yok hareket edince ağırlığını hissettirmiyormuş!!! Hareket edince ağırlığını hissettiren bir motor var mı?
9-Gece kısa ve uzun hüzme farlarla iki fotoğraf çekersiniz.
10-Sürücü pegleri sele ve gidon, aynı şekilde sele, yolcu pegleri ve tutunma noktaları arası mesafeler.
Tüm bunların yanında, aküye erişim nasıl, periyodik bakımlar kaç para tutuyor, kaç km de oluyor, fren balatası ve yağ filtresi fiyatları, sıklıkla kırılabilecek manet vesaire fiyatları, far ampulu nedir, sele altına neler sığabilir, bağlantı noktaları var mı, dikkat edilmesi gereken detaylar var mı?
Eğer motor çantalı ise, çanta hacimleri.Söküp takma(Bir kaç foto ile)
Tabii bunların yanına tekerlekler arası mesafeden, depo hacmine, şarj kapasitesinden, lastik ebatlarına, sıkıştırma oranından, motor tipine detaylı üretici verisi teknik özellikler eklenir.
İşte bu gerçek bir testtir ve son kullanıcıya kuvvetli fikir verecektir.
Bunun haricinde tek teker yapan test sürücüleri, 10 kaplan gücünde vesaire tanımlar olsa olsa motorcu magazinidir.Motosikleti tanıtmaktan uzaktır.
İzlenir mi?
Hem de nasıl, magazin dedik ya... _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Teşekkürler Cem. Aslında ben daha akşam Emre'yi çağıracaktım ama saat müsait değildi (geri de alamadık). Neyse ki yetişmiş teşekkürler.
Sevgili Cem sen öyle değil demiştin ama bana göre o zaman da öyle idi şimdide. Kulak öyle de böyle de gösterilse kulaktır. Ancak sen anlatınca "vay anasını sayın seyirciler" oluyor veya ben öyle hissediyorum. (Ki o itirazının altı bile öyle) Bu pozisyondan da ziyadesi ile memnunum. Zira sorup paylaşabilecek bir kardeşim var. Davetine gelince aklımdasın muhakkak uğrarım. Esenkal..
mnk. nt: Hem Öğretmenlerle Doktorlara itiraz edilmez onlar hep doğruyu bilirler. Emre'ye sor istersen _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Ksm 02, 2011 7:46 am Mesaj konusu:
TDM-1056 demiş ki:
Kulak öyle de böyle de gösterilse kulaktır. Ancak sen anlatınca "vay anasını sayın seyirciler" oluyor veya ben öyle hissediyorum.
Demek ki olması gerektiği gibi yazı yazıyorum
TDM-1056 demiş ki:
Kulak öyle de böyle de gösterilse kulaktır.
Ve mesele de orada ya zaten; kulak hep aynı kulak değildir.
İçine deniz suyu kaçar, kar suyu kaçar, kulağı kesik olunur, delik olunur, kulaktan dolma yapılır, kulak arkası edilir, bitişik ve ayrık tip memeleri olur, kepçe modeli olur, kulaklar iyice açılır, delinir küpe takılır, ceza olarak çekilir, hatıra olsun diye kesilir.. Kulak kulaktır ama hep aynı kulak değildir
----
TDM-1056 demiş ki:
mnk. nt: Hem Öğretmenlerle Doktorlara itiraz edilmez onlar hep doğruyu bilirler. Emre'ye sor istersen
Valla ben tornacıyım ikisine de itiraz ediyorum. Sen de et? (Ama tabi ikisi de toplumun tehlikeli kesimlerinden sayılırlar, minibüs şöförüne itiraz etmek başka, bunlara itiraz etmek başka... ben ordu komutanına ve makara bakanlığına özellikle çok dikkat ediyorum. Bunlara itiraz etmek minibüs şöförüne itiraz etmeye benzemez, edersen valla takdir ederim )
Leman'daki öğreten adam tiplemesi aklıma geldi şimdi..
-Bak, evladım bu zincir.. Tekerleği dönderir bu ve yol altında harekete başlar.
-Sanırsam fizikten çakmışız biraz..
Madem oradan öyle görünüyor bir öğretmen olarak bundan böyle maaş ve sosyal haklar istiyorum ben !
----
emrerd demiş ki:
Sözün özü, objektif(rakamsal, cihazla ölçülen) değerlerin dışındaki her türlü değerlendirmeyi çöpe atıyorum...
Verileri yorumlayacak bilgisi olmayan adam ne yapsın ?
O sayılar da yorumlanmaya muhtaç. Çok çok az sayıda okuyan sayıları direk yorumlayabiliyor zihninde. Herkesin mühendislik bilgisi farklı seviyede. Kimi sadece kaç hp. olduğunu anlar, kimi olabilecek tüm detayı ister. Motosiklet ve otomobil gibi ürünlerde yorum yapmak kaçınılmazdır. Saha değişse, elektronik ile ilgili bir konu olsa anında apışırız mesela. Ne işimize yarar o sayılar? Ne kadar işimize yarar? Motosiklet kullanıcıları da bunun gibi. Yoruma ihtiyaç var, yanısıra veriye de.. Ha, sen diyorsun veriyle hiç alaka olmadan hislere ve kişisel görüşe dayalı, işkenbeden sallamasyon yorum.. Haklısın o da var.. Benim dediğim ise şu abi: eğer yorum olmasa veri de problemli ve yarım kalır bu konuda.
"Ağırlık merkezi 41 cm. ..." .... Eeee? Yani?
Birinin onu yorumlaması gerek.
Senin karşı olduğun ise sanırım şu :
"Bu motorun ağırlık merkezi oldukça aşağıda..."
Haklısın bunu dedem de söyler..
Ve haklısın, adam böyle birşeyi neden yapsın ki? Niye uğraşsın, kendi hatalarını yanılsamalarını düzeltlemeye?
Üretici desen hiç uğraşmaz. Adamın işi o yanılsamaları yaratıp malını satmak zaten.
E dönüp dolaşıp internete geliyoruz o zaman..
emrerd demiş ki:
bir motorun eksilerine şunu yazmışlar;
"Kullanışlı değil"
Hadi canım, kime göre ve neye göre?
Testler şöyle veya böyle yapılsın çok ilgimi çekmiyor benim. Hatta merak bile etmiyorum yeni motorları; hergün yeni birşey çıkmaya başladı artık.. Piyasada kullanıcıların elinde denenen ve mehşur olan modeller dışında birşey okumuyorum motosikletlere dair. 4-5 yıl geriden ve dar bir alanı takip ediyorum yani. Yeni çıkan bir model hakkında en doğru bilgi kaynağının da internet, özellikle de yerli ve yabancı forumlar, ve bloglar olduğunu düşünüyorum. Bu çağda tartışmanın olmadığı mecralardan ne otomobil, ne motosiklet, ne de başka bir ürün için objektif bilgiye ulaşılabileceğini sanmıyorum.
Motor testlerini okuduğumda genellikle şu hisse kapılıyorum Emre: "yazar sanki daha test etmeden önce yazmış bu yazıyı kafasında.." .. Elbette işin aslı öyle değildir ancak okurken bana verdiği tad bu oluyor. Tüm teknik özellikleri, bilgiyi, tanımlamaları geçtim, o yazıların dili açısından yani.. Standart birşeyler hissediyorum o yazılarda : "şundan kesin emin olmam lazım.. şunlar şaşırmam gerekenler olsun.. beğendiklerim varsa beğenmediklerim torbasını da doldurmalıyım.. objektif baktığımı şunlarla örnekleyeyim.. biraz da muğlak bırakmam lazım ki doğru olsun.." ...
İkna yazıları sanki.. Test yaptığına ikna etmeye çalışan, ve bu yüzden de kimi zaman testin içine edebilen yazılar..
Kime göre, neye göre demişsin ya, bunun onlar da gayet farkında. Görsel materyali ve sayısal verileri de kullanıyorlar fakat ertesi gün gir bir tartışma platformuna bak, adamın en emin olduğu şey hakkında bile gayet ikna edici ve bilgiye! dayanan karşıt yazılar var.. Dediğin gibi bunlar magazin, ve faydalı bir magazin.
Bugüne dek hakkında fikir sahibi olabildiğim birkaç model hakkındaki görüşümün ancak çok çok küçük bir kısmını oluşturmuştur testler ve benzeri yazılar. Geri kalan büyük kısmı ilgili yazılar değil, netteki tartışmalar ve ilgili bağımsız bloglar oluşturmuştur. Testlerin yaradıkları iş (bence) birşeyleri topluca, ve görsel hap gibi sunmak. Kitap özetleri gibi. Sonra gidip aykırı görüşlere ve tartışmaya bakmak gerekiyor.
Testler ve benzeri yazılardan sorumlu olsam, bir test yazısını iki ayrı yazara yazdırırdım. Birbirinizin eksiklerine ve hatalarına odaklanın derdim, ikisini de yayınlardım.
Sevgiler...Cem. _________________
En son ilyada tarafından Çrş Ksm 02, 2011 8:34 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
teknikle, mühendislikle ağzına kadar dolu aletlerin testi tabii ki ona yaraşır şekilde cihazlarla ve yorumlarla yapılmalı. aksi takdirde aşağıdaki linkte göreceğiniz duruma benzeyebilir...
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
( Bu programı altyazılı izlemek istiyorum !) Fakat tek kelimesini anlamadığım halde hiç sıkmadan izletiyor bana kendisini program. Kendimce en ilginç bulduğum yanı bu ve sanırım bunu da ilginç bir akıcılık yakalayarak başarıyorlar.
