Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
İnsanoğlunun virüs olduğu düşünesine katılıyorum.Ve hatta bakteri de...
Aynen üzüm suyunda şuursuzca üreyip, kendi son ürünü olan alkolde boğulan bakteri gibi Acı gerçek bu malesef.
-Hala, şuursuzca kitle imha silahları deneyen insan
-Hala, şuursuza öldüren insan
-Hala, şuursuza tahribat yapan insan
-Hala, şuursuzca üreyen, hiç bir zaman kullanamayacağı kadar metayı elde etmek için bir o kadar kaynağı yağmalayan, türdeşine eziyet eden, öldüren ve aslında; bom boş insan....
İlyadayla hiç anlaşamayız bu konuda. O hala bu gerçeği, sosyal bilinçle filan açıklamaya, insanın masum olduğunu kanıtlamaya çalışır _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Hzr 08, 2011 10:00 am Mesaj konusu:
Niye anlaşamayız? En son daral gelip, sıkıntı basıp he demiştin yanlış hatırlamıyorsam
İnsanın masum olduğu yada olmadığı üzerine bir şey değil benim itiraz ettiğim nokta. Basit bir bilimsel gerçek var ; sosyal kültür insan davranışlarının en önemli belirleyicisidir.
Sosyal kültürün de bir "evrimi" , kaydettiği aşamalar, belirleyici faktörler vs. söz konusudur, ama milyonlarca yıl sürmez, görece bakınca sosyal kültür yeri gelir bir anda zart diye tepetaklak olup değişiverir.
Bunların klasik anlamdaki evrimle bir ilgisi alakası yoktur. Yani, bu gerçekdışı tezlerde iddia edildiği gibi, genlerimizle yönetilen maymunlar değiliz. Şu an olan biten herşeyin tersi de gayet mümkün. Gerekli olan tek şey bu sosyal kültür ortamında değil, o sosyal kültür ortamında doğan büyüyen çocuklar. Belirleyici olan budur. Ha, sen yaparsın, yapmazsın .. O senin sorunun olur. Senin yaşadığın çağın sorunu olur. İnsan tanımı üzerine yüklenebilecek bir sorun bir sıkıntı değildir bu. Konuyla ilgili hangi kaynağı açsan, hangi bilimsel disipline baksan bunu söyleyecektir, en azından aksini iddia etmeyecektir, aksi tezin yanlış olduğunu ise çok net biçimde ifade edecektir.
Bak basit bir örnek, anaerkil toplum bile yaşandı bu gezegende. Kadının egemen ve hakim olduğu toplum düzeni yani. Şimdi düşününce , ne kadar abuk ne kadar imkansız geliyor değil mi? Kimsenin bir şikayeti yoktu ama..
Sosyal kültür sürekli değişim içindedir. Değişim ve gelişim. Birşeyler "kazanılırken" birşeylerin de "kaybı" kaçınılmazdır.
Planlamayla yapılabilecek iş olmadığını düşünürüm ben. Marks'ı çok severim ama Marksistlerin bir bölümü beni hiç sevmez mesela. Belli aşamaların aşılması gerektiğini düşünürüm, yaşamadan bir sonrakine zıplama işlerine pek kafam basmaz benim. Olmaz iddiasında değilim, öyle o kadar kolay iş değil gibi sanki..
İnsanın gezegeni yok etmesi, kendi varlığını tehdit eder noktalara gelmesi konusu..
Bunu başardığı vakit bile benim dediklerim değişmeyecek.
Çünkü konu insanın tanımıyla değil, onun yaptıklarının ilk sıradaki belirleyicisi olan sosyal kültürüyle ilgili. Zaten sosyal kültür üretmeye başlayan canlılar diğerlerinden ayrılır. Bilinç, yani kendi varlığının farkında olmak ilk aşama olarak gösterilir, ardından da sosyal kültür üretmek ve bunu sonraki kuşaklara aktarmak gelir. İnsan bu konuda tek de değil zaten. İnsanın tek olduğu benzersiz olduğu iddiası da bilim temelinde ayakları havada bir iddiadır yani. Bilinç aşamasına gelmiş canlılar hangileridir diye baktığında bazı maymun türlerini ve deniz memelilerini de listenin içinde gördükten sonra.. Sen istediğin kadar tek ve benzersiz, tamamiyle ayrıcalıklı olduğunu düşün dur, sabahtan akşama kadar kendinle gurur duy, havalara zıpla, her tür ayrıcalık "haklarınla" istediğini yap, değişen birşey olmayacak yani. Kendi varlığının farkında, zeka olarak 5-6 yaşındaki çocuk seviyesindeki başka canlının derisinden çanta yapıyorsan, ve bunu da "insan böyledir"e bağlıyorsan, e ben senin çanta üreticisi olmandan veya cahil olmandan şüphe duyarım yani.
Kültürün buysa, yapman kadar da normal birşey yoktur zaten. Felsefe ile işin yoksa, sabahtan akşama kadar televizyon izlersen yine yaparsın.
---
Bu konularda çok sıkıntı var. İnsanlar evrim üzerine üç tane makale, iki de belgesel izleyip evrim şudur evrim budur diye başlıyorlar. Birçok tartışmanın göbeğindeki konu ya.. Hiç kabul etmeyenleri demiyorum, onlar zaten ayrı bi dünya. Artık evrimi araştıran bilim adamları bile bıktı isyan etti bu duruma. Yazdıklarının yarısı başka şeyler üzerine dönüştü adeta. Felsefe bilmeyen, sosyoloji üzerine hiç birşey okumamış kitlelerin evrim konusu üzerinden giderek insan doğasına, insanın tanımına dair kel alaka çıkarsamalarda bulunmaması için .. Yani neredeyse bunun için daha fazla efor sarfediyor adamlar. Sen kapitalist yapıyı çözümleyemiyorsan bu evrimle ilgili bir konu değil ki. Şirketlerin ürettiği kültürü şapır şupur yalayıp yutuyorsak.. 125 cc. motora bile enjeksiyon katalitik takıyorsan, ama nufus planlaması üzerine ortada tüh tüh vah vah lardan başka hiçbirşey yoksa.. Üçer tane çocuk yapın diyen adamın önünde saygıyla eğiliyorsan..
Bunların insanın tanımıyla, evrimiyle, doğasıyla falan ilgisi yok. Cahillikle ilgisi var.
---
Sosyal kültür sürekli değişir dönüşür. Bunu etkileyen ve belirleyici olan milyon tane de faktör vardır, işte üzerine kafa patlatılması gereken de bu kısımdır zaten. O kafa patlatmayı da felsefe metod alternatifleri sunarak, sosyal bilimler de çeşitli disiplinleriyle hiç durmaksızın bilgi sağlayarak yapar. Ha, biz yapmayız.. O da aynı şekilde, insan tanımı üzerine yüklenebilecek bir kabahat değil. Mal isek, düzenli olarak mallaştırılıyorsak yapmayız. Çok mu acaip yani?
Sosyal kültürün dönüşümü konusunda, milyon tane faktör içinde en belirleyici olanın üretim tekniklerimiz olduğunu düşünürüm ben. Herkes hemfikirdir bunun belirleyiciliği noktasında, ben ise ilk sırada ve en belirleyici olanın bu olduğunu düşünen tayfada oluyorum yani.
Emre, sabah sabah iki kuruşuk aklım var onu da sen alma, biz bunların hepsini tartıştık daha önce seninle. Yazmaktan yoruldum, ama bu konuda yazıya kaynağa boğarım seni. İnat etme aklını alırım Emre. Rahat dür. _________________
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Hzr 08, 2011 10:20 am Mesaj konusu:
Evrim mevrim dedik.. "Ben çevrecinin dansikasıyım" diyen elemanı gördün mü daha önce ?
Çevrecinin daniskası bu işte...
Oy kapacam diye üçer çocuk yapın diyebilen, hem de utanmadan, hem de bu çağda, çağın tüm sorunları kabak gibi meydanda iken... Nükleer santral de yaparlar şimdi, mum dikilir üstüne. _________________
Bak hemen benim yazacağımı düşündüğün argümanları yazıp, bir de güzel yanıtlıyorsun...
Cıkkk, abi...
İnsan rekabetçidir.Kendi soyunu ortadan kaldırabilecek kadar acımasızdır.Hem evrime inan hem de davranış biliminde, sosyolojide evrimin adı yok de, e hadi biz de yiyelim _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız