Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 98 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - 2005 model BMW 1200 RT için akü
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

2005 model BMW 1200 RT için akü
Sayfa Önceki  1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Bakim,Onarim,Servis
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cum Mar 18, 2011 12:15 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

goran demiş ki:
Sorumlu şirket ve güncel basın açıklamaları. Sahtekarlık diz boyu...

http://www.tepco.co.jp/en/index-e.html

İşte bahsettiğimiz tüketim toplumunun yarattığı firma. 2002 ve 2007 skandallarını örtbas eden firma yetkililerini huzurunuzda harakiriye davet ediyorum.


Şu da varmış:
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=tepco

----

Harakiri ...
Goran, bu japonların galiba o bizim zihnimizdeki "onurlu" japonlarla yakından uzaktan alakası kalmadı, veya çok farklı iki japon toplumu varmış da biz diğerini hiç görmemişiz gibi geliyor bana, özellikle son yıllarda.. Kadın erkek ilişkileri, iş hayatları, japon gençliği gibi başlıklar üzerine, okuduktan sonra tüylerimi diken diken eden o kadar çok şeye denk geldim ki son 4-5 yıl içinde.. Şöyle diyeyim, çocukluğumuzdan beri japon toplumu ve kültürüne karşı bizde oluşan o saygı, hürmet, adını sen koy..

Of anlatamadım derdimi.. İki farklı japonya varmış dedim ya.. İkincisi kızmak için bile çok fazla. Resmen acınacak halde. Bu ikisinin bir arada yaşayabilmesi ise ayrıca ilginç.
Hele Japon gençliği ürünü "eserler" ve pek çok konuda yaygın olarak yedikleri naneler yok mu.. Gençlik başlı başına özgün bir klasik. Hem çakma, hem de aynı anda akla zarar derece özgün ve dünyanın başka bir yerinde eşi benzeri olamayacak kadar manyak. Şurada örnek vermenin dahi mümkün olamayacağı ve toplum, özellikle de gençler tarafından yaygın olarak benimsenen şeyler.. Adamlar akla gelebilecek her tür saçmalığı aşmışlar, bitirmişler olayı da... Bizim haberimiz yokmuş icon_eek.gif

20 sene evvel Türk insanı olarak her daim hürmetle baktığımız bir Japonya vardı. Hayranlık da bırakmadılar insanda be.. icon_confused.gif (Gerçi adamların tarihleri de baştan sona manyak manyak şeylerle dolu. Belki de sorun bizdeydi. Aman of neyse ne.. Bilmiyorum.. Motorları çok iyi. Deprem için çok geçmiş olsun. Eski kafadan sakat kuşağı da tanrıları bugünkü manyak kuşağın eline düşmekten korusun..)
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
goran
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 1833
Nerden: Nereye?

MesajTarih: Cum Mar 18, 2011 9:10 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu olayın dünya ekonomik sistemindeki değişimi hızlandırma ihtimali düşük de olsa var. Japonya gibi üretim devi ülkeler deliler gibi çalışıp dolar biriktiriyor, Amerika para basıp ürünleri yiyordu. Şimdi Japonlar'a biraz masraf çıktı gibi, taşeron sistemlerine yüklenip tüketim merkezlerine yakın, emeği ve insana verilen değeri ucuz olan Türkiye gibi ülkelere daha çok dayanmak isteyebilirler. Bu yüzden bizim gibi gelişmekte olanların enerji ve kaynak tüketiminde beklenenden daha hızlı artış yaşanacaktır. Çin tüm dünyanın fabrikası olma yükünü aynı hızda kaldıramaz, yani yakın zamanda bazı kaliteli japon aküleri bizde de üretilebilir. Biz de tüm ana sektörleri yabancıların elinde olmasına rağmen ne kadar çalışkanız diye övünürüz.
Eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, beslenme, barınma, enerji, savunma, kamu arazisi vb. yok pahasına özelleştirildikten sonra geriye sadece adalet kalır (abi bize gelişi onbinlerce şehit, ter ve gözyaşı, daha ucuza bırakamam demiyorlar gavura).
Devlet=adalet. Yöneticilerimizin performansını değerlendirmek için elimizde başka bir alan yoktur. Çünkü diğerleri çoğu yabancı olmak üzere özel sektörün elindedir. Atıyor da olabilirim.
_________________
Nomad
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger MSN Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cum Mar 18, 2011 11:21 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yıkımın boyutları dünya ekonomisini etkileyecek kadar büyük mü yahu icon_eek.gif ... Hemen hemen hiç takip etmedim bu felaketle ilgili haberleri. Haberlerde 1-2 dakikalık görüntüler, internette birkaç fotograf dışında bir bilgim yok ama rakamlar çok büyük galiba.

Japonya ile ilgili bana en garip gelen şeyi yazayım. Bu adamlar faşo imparatorluk hayalleriyle sapıtıp -bunu daha önce de yapmışlar- 2. dünya savaşında teslim bayrağını çekip, abd nin dayadığı anlaşmaları da kuzu kuzu imzaladıktan sonra, bugüne kadar resmen amerikan mandası altındalar. İmzaladıkları o anlaşmalara göre savunma ihtiyaçlarıyla ilgili akla gelebilecek herşeyi abd ye devrediyorlar, abd de bu işi üstleniyor, elbette masraflarını sağmak şartıyla. Tersten mi anlattım acaba? Neyse.. Okuduğum birşeyler diyordu ki, eski kuşak bir japonu kızdırmak, hatta bu sakin ve saygılı insanların sizi veya kendisini öldürmesini istiyorsanız söylemeniz gereken tek şey : "siz bir amerikan mandasısınız.." demek,deneyin ve görün.. Eğer geleneksel ilke ve prensiplere bağlı olmadığı için yeni kuşak bir japonla makara yaparsanız bu da onu çok feci kızdırabilir..

Silah yapamıyorlar. Ordu kuramıyorlar. Dış siyasette bütün kararlarda 40ların kağıtlarına attıkları imzalarla elleri kolları bağlanmış, kımıldayacak yer yok. Dünyanın en üretken ekonomilerinden birine sahipler. Ve en çok nefret ettikleri şey son 60 yıldır bu manda pozisyonu, ve o ekonomik güce, o üretim gücüne rağmen bu duruma ters en ufak adım dahi atamıyorlar.

Şu eski habere kısaca bir göz atın :
http://www.internethaber.com/japonya-basbakani-istifa-etti-257311h.htm

Bu benim dediğim başbakan mı tam bilmiyorum, haberde de yazdığı gibi benzer sebeplerle istifa eden çok var, benim dediğim eleman tıpkı bu haberdeki başbakan gibi üs meselesi yüzünden istifa etmek zorunda kalıyor. Hatırlayabildiğim kadarıyla olayın özeti ve can alıcı noktası şöyle :

Amca seçimlerden önce bir amerikan üssünü kaldıracağı sözüyle iktidara geliyor.
Bir sorun yok.
İktidara geldikten kısa bir süre sonra vaadiyle ilgili çalışmaya başlıyor.
Bu esnada bir abd kocabaşı -kondaliza ablaydı galiba- buna "gel bakiim sen, bi konuşalım" diyor.
Bizimki "iyi , ne var? konuşalım bakalım .." diyor.
Kapalı görüşmede buna bazı şeyler gösteriyorlar. Gördüklerinden çok etkileniyor. Kondaliza jartiyerini gösterdi ondan etkilendi diyen var.. Bu etkileyici şeylerin çok ciddi ve çeşitli tehditler olduğunu savunanlar var.. Teslim anlaşmasının halka açıklanmayan bazı maddelerinin masanın üzerine konduğunu, elemanın beyninden vurulmuşa döndüğünü savunanlar da var, hangisi bilmiyorum, ama jartiyer olamaz o kesin..
Bizim eleman görüşmeden sonra biraz daha devam ediyor, düşünüyor taşınıyor..
Sonra veriyor istifayı. Ağlamaklı bir halde. Dokunsan boynuna sarılıp ağlayacak sümükleri üstüne başına akacak öyle yani..
Ve bu eleman iktidara geleli henüz çok kısa bir süre olmuş, yani popülist politika yapmış da denemiyor. Üç gün sonra istifa edeceksen niye iktidara gelesin ki? Bile bile lades yapmanın anlamı var mı..

----

Ha.. Diyeceksin sen neyi anlamadın..
Bu kadar mı zor be? Japonya gibi bir ekonomi ve üretim gücü için bile mi? Ulan bu kadar mı güçlü bu abd ve onun şirketleri, ordusu, silahı? 60 yıldır bir anlaşmadan kurtulamayacak kadar mı? Üstelik buna en fazla kafayı takmış adamlar bunlar.. Koca ekonominin bilmemneyin gücü falan bir adet abd üssünü bile kaldıramıyor bu kadar mı "basit"??
Demek ki basit.. Belki de kabullenmek güç.

Peki yakayı bir kez kaptırınca ne olacağını görmek anlamak dünyanın her tarafında nasıl bu derece zor olabilir? Üstelik bunca yaşanmış ve yaşanmakta olan örnek varken. Benim bir türlü anlamadığım bu icon_sad.gif
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
TOLGAGU
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jun 30, 2006
Mesajlar: 446
Nerden: İSTANBUL

MesajTarih: Pzr Nis 10, 2011 4:58 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

motorakusu.com dan Bosch marka aku aldım 100 TL ye gayet memnunuz . Teşekkürler
_________________
TOLGA GÜLER
BMW R 1200 RT
Burgman AN 650 A
İSTANBUL
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=10145
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Pts Nis 11, 2011 5:30 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ilyada demiş ki:
Hocam tek numarasının bu olduğunu da düşünmüyorum ben. Keşke hepsi bu olsaydı. Bunu yapabilmek için pazar sahasını daraltıyor, yüksek performanslı aküleri öne çıkartmaya yarayan, buna yönelik bir de dümeni var. Yeni sistemde tesisat gerilimleri sürekli ölçüm ve kontrol altında, bir çok başka parametrenin olduğu gibi.. Sistemin arızaya geçme parametrelerinden biri de yüksek akım anlarındaki en alt gerilim seviyesi. Atıyorum "x" seviyenin altına geçtiğinde "güvenlik" gerekçesiyle sistem arızaya -veya soruna- bağlıyor olayı. Bu "x" seviyesinin bir değer olarak bilinçli olarak yüksek tutulduğuna inanmaya başladım ben. İşin altyapısını iyi bilmediğim için net iddia edemem, ama sonuç çok basit ; pazarı dar ve görece biraz daha yüksek performanslı akülerin, -ve pazarı oldukça dar olan jel akülerin- bmw servisleri üzerinden daha yoğun satılmasıyla sonuçlanıyor. Bu "x" gerilim değerinin piyasada yaygın kullanılan akülerden, aynı an itibariyle, ondalık değerlerde bile yukarıda belirlenmesi, ne akü kullanacağın, nereden temin edeceğin vs. için bile oldukça belirleyici olabiliyor, ayrıca bu değerlerin daha "normal" seviyelerde belirlenmesine mani olacak bir teknik zorunluluk olduğuna ben şahsen inanmıyorum. Aksi görüş olursa severek dinlemek, öğrenmek, ve hatamı düzeltmek isterim.


Tüm kaliteli ECU larda batery correction bir değişken olarak bulunur. Enjektörler her voltajda aynı sürede açılıp kapanmazlar. 10V ile 1 ms de açılan enjektör 15 V altında 0.6 ms ile açılır. (rakamlar tamamen uydurma) Bu açılma süresine dead time yada injector openning time denir. Bu da sizin tüketim, performans ve emisyon değerlerinizi doğrudan etkiler. Bunun önüne geçebilmek içinde battery correction vardır. Yani ECU sürekli olarak akünün gerilimini ölçer ve ona uygun olarak enjeksiyon sinyal süresinde değişiklik yapar. Ve tabi bunların threshold (eşik) gerilimleri vardır. Bunun altına düşerse akünün anlık akımı artar ve ve gerilimi düşer. Bunun sonucunda da arıza kaydı oluşturulur. Eğer tehlike oluşturacak hale geldiyse MIL lambası yakılır ve safemode a geçip sağdan sağdan gitmeniz için ne gerekiyorsa yapılır.

Bu demek değildir ki 480 lira verilip OEM akü alınmalıdır. Aynı specleri karşılayan herhangibir marka akü alınıp kullanılabilir. Ancak anlık aküm değerini falanda gözönüne alın. Mümkünse UPS lerde falan kullanılan kuru tip akülerden alın. Onların anlık akım değeri daha yüksek olur genelde.

Herşeyin altında bir bityeniği arayıp komplo teorileri üretmeyelim. İnanmıyorum dendiği zaman olayı tümüyle irrasyonel bir tarafa çekiyorsunuz zaten. Teknik konular inanç meselesi değildir.
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 12:28 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Şöyle bişey yapalım: ya bitik aküler kullanarak, ya da elektrikçiden ayarlı reostasını ödünç alıp aküleri önce biraz bitirecez ve motorlara düşük gerilim vereceğiz çalışırken. Yavaş yavaş azaltacağız akü gerilimini. Sonra marş basacağız. Yeni nesil hemen cortlayıp oracıkta kala kalacak. 1100 ise gerilimi çok daha aşağılara çeksek bile hem marş basmaya hem de çalışmaya devam edecek.

1100 de platinli megzefeli motorlardan olmadığına göre.. Karbüratör de yok, enjeksiyon var.. O halde benim aklım başkasına ermez, istediğin kadar açıkla, teknik izah getir, yeni nesil olanın da aslında aynı şekilde yolda bırakmadan, sorun çıkartmadan çalışması mümkün. Hele hele aynı sorunlar japon motorlarında yoksa.. Onlar neden "düşük gerilim" yüzünden bu kadar üzmüyor kullanıcılarını? Hiç duyuyor musun kimseden akü bitti yan yattı çamura battı hikayesi ? O motorlar da at arabası değil sonuçta.


Bu akü gerilimi meselesi tek değil ki. Daha neler var neler. Canbus arıza verme ve reset isteme sebeplerinden falan hiç bahsetmedik. Öyle abidik gubidik sebepler var aklın hayalin durur. Tüm serinin abs sorunlarına falan hiç girmedik.

Daha önce sohbetini yaptık seninle bu konuların usta. Sen benden iyi biliyorsun olayı aslında. Onun için bana komplo teorisi üretiyorsun falan deme. Ben tüketiciyim, tüketici mantığı kurarım. İyi bildiğim konularda bile böyle bakarım. Teknolojinin ne olduğu beni bağlamaz, bağlamamalı. Teknoloji benim hizmetimdeyse işime yarayan birşeydir. Bana sorun çıkartıyorsa, "ya evet ama işte bu da son teknoloji..ne edek.." diye düşünemem. Sebebi nedeni beni ırgalamaz. Para veriyorsam sorun istemem, hele çok para veriyorsam asla kabul etmem. İsterse uzay mekiği teknolojisi olsun, isterse makinanın bütün birimleri kendi aralarında sayısal veri akışıyla teknoloji muhabbeti etsin, kıçı boklu bi akü yüzünden cart diye allahın dağında kalacaksam başlarım öyle teknolojiye.

Bmw ler akü konusunda ezelden beri seçicidir zaten. Emsal hacimde ve yine iki silindirli bir japon motoru orjinalinden biraz ufak amperde bir aküyle falan sorunsuzca çalışır, bmw ler ise eskiden beri pek sevmez o işleri, ille kendi aküsünü ister vs. Ama bunlar her yeni modelde biraz daha b.kunu çıkartıyorlar..

Tabi şu basit soru da havada duruyor öylece: adamın sorun çıkartan aküsü nasıl oluyor da benim enjeksiyonlu ve yine eşşek kadar marş motoru olan motorumda marş da basıyor, yolda da bırakmıyor? Güzel soru di mi? Bizimkinde -ve japon makinalarında- enjektörler osuruk gücüyle mi açılıp kapanıyor? Onun zamanlaması elektronik devrede yapılıyor da bizimkinin zamanlaması mekanik zemberekli sistem mi? icon_smile.gif

Valla hiiiç bana izah falan etme arkadaş. Benim konuya bakışım tüketici mantığı üzerinden..

---

Arıza lambasını söndürtmek için para vermek zorundaysam ve böyle birşey daha önce yok ise, bu sorun bu teknoloji çıkmazdan önce yok idiyse, ve bu teknoloji çıktıktan sonra ben yolda kalmaya, servisler de malı götürmeye başlamışsa .. O voltajlar gerilimler falan benim için hikayedir usta. Ben adamın kolay ve çok para kazanmak, uluslar arası sistemini ve o sistemin tüm masraflarını bu biçimde finanse etmek istediğini düşünürüm bu kadar basit.

Ha, mekanikle ilgili konularda da aynı şeyleri düşünüyorum. Onlarca örneğini verebilirim. Prizdirek kayıcı frezesinin modülü mesela. O modül para kazanmak için öyle ince, çünkü eskisi gibi kalın modül kullanırsan sittin sene bozulmaz o mil. Çünkü öyle olan motorlarda bozulmadığını biliyorum. Mil bozulsun ki şanzıman da açılsın, debriyaj da insin.

Şanzımanın içindeki rulmanlar 59-19-21 gibi geri zekalı ölçülerde olsun ki , mecbur kalıp borusana gömülesin. Özenle seçilsin ölçüler. Uluslar arası katalogların hiçbirinde olmayan tek ölçü kombinasyonu özenle aranıp bulunsun. Rakamların sadece bir teki çift sayı olsa çare çok çünkü.. Daha çok örnek var ve hepsinin ortak noktası şu: bu basit "teknik" tercihlerle öpme taktiği.

Sen şimdi diyorsan ki, yok arkadaş, işin elektriğinde ve elektroniğinde yok böyle "komplo teorileri" , elektronikte olmaz böyle şeyler ... İyi yoktur o zaman..

Ama ben inanmam usta.

---

Ay aman sıkıldım.icon_sad.gif Bu bmw konuları içimi daraltıyor. Konuşmayacam bir daha bmw ile ilgili birşey. Şu elimdekini kullanıp bitireyim bir daha bmw de almayacam zaten. Yeni modeller böyleyken böyle, eskilerin de temizi yok, hoşafıyla da uğraştığına değmez, alırım model bi japon motoru, piyasanın tuttuğu bi model, paşa paşa binerim bi kuruş para harcamadan. Bu gerizekalı mevzularla uğraşacağıma, atıyorum sörf falan öğrensem, veya bahçeye domates eksem uzun vadede bundan fazla keyif verirdi valla. Hiçbişey olmasa közlersin pişer, kesersin salata olur, kaynatırsan salça olur. Bmwnin muhabbetinden ne olur usta? icon_biggrin.gif

---

"Yabancılaşma" olayını bilirsin? Bmw bu konuda sektörün bir numaralı öncü firması oldu -bence-

Alsın motorlarını "high tech" lerini de turşusunu kursun artık.. Bi sonraki modelde ne yapacaklar artık onu bile merak etmiyorum çünkü aynı mantıkla yardıra yardıra devam edeceklerinden adım gibi eminim.

2025 yılında muhtemelen şöyle olacak :

sabah kalkıyorsun, kahvaltıdan önce monitöre sesleniyorsun "bugünün programııı...??" ... Şöyle bir yanıt geliyor : bugün bilmemne tarihi, pazar.. Bugün sabah kahvaltıdan sonra eşinizle birlikte tayyip erdoğan otobanı üzerinden şileye köfte yemeye gideceksiniz, bmw servis teknisyenleri akşamdan gelip motorunuzun tüm bakımlarını ve bilgisayara bağlayıp resetlemelerini ve ayarlarını yaptılar, xqw1450 garajda hazır sizi bekliyor, uzun km.ler boyunca keyifle yol alabilirsiniz, fatura otomatik ödendi.."

Tişikkür ederim kardeş..

---

Bunlar olduğu zaman -daha doğrusu, şu an zaten var ve oluyor da.. olay tamamen böyle olduğu, bmw de ve japonların da bazı modellerinde, artık bu şeklin dışında hiç kullanım imkanı kalmadığı zaman- Cem demişti dersin.. icon_biggrin.gif

Gerçi demezsin.. Sistem konfigürasyonunu anlatırsın , "ya amma da abartıyon ilyada haa...bunun teknolojisi öyle.. " dersin , sen teknik adamsın, tehlikeli adamsın usta icon_twisted.gif
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 12:33 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Şu irrasyonel lafına ayar oldum ha.. Hala yazasım var.. Benim gibi adama hayatta en çok koyacak lafı ettin. Küfür etsen daha iyiydi be.. Sen hele gel dükkana ben soracam sana irrasyoneli ..

İrrasyonelmiş.. Bugün artık şirket "teknolojileri" baştan sona topluma karşı kurulmuş bir komplo teorisidir ve bu matematikle de, aksi örneklerle de kolayca ve bilimsel anlamda da kanıtlanabilir birşeydir.

Seni rasyonel müyendiz seni.. Rasyonel'i voltaj olarak, rakamsal değer olarak , 0 lar 1 ler olarak gördüğünüz bir eğitimden geçince işte böyle oluyor.. Görüşürüz seninle.. icon_smile.gif
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 12:54 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Lan çok zoruma gitti lan.. Bu irrasyonel lafı.. Hızımı alamadım .. icon_smile.gif

En ironik olan da şudur; bu kanıtlamayı yapabilecek bilgiye sahip olanlar böyle şeylerden asla şüphe duymazlar.. Oysa bu ispatları yapacak olanlar onlardır..

Uzman hukukçuya göre nasıl adalet sisteminde temelde sorunlar yoksa..
Ekonomiste göre nasıl bu ekonomik sistem fıstık gibiyse.. Büyüme iyi bişey ise..
Müyendize göre de teknolojide komplo teorileri kolay kolay olamaz.. Çünkü rekabet vardır, serbest piyasa vardır, orada karşıda rakip üretici vardır falan filan..

Lafı koymadan uyuyamayacam :

"Uzmanlaşma sürekli aynı noktaya bakarak körleşme halidir.." demiş filozof..

---

Neyse içim soğudu biraz.. icon_biggrin.gif

Tabi yine de intikam soğuk yenen bir yemektir.. icon_wink.gif
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 7:33 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yuh.. Biraz daha uzun yazsaydın.

Sen hala inancının peşinden koşuyorsun. Sana açık ve net bilginin ipuçlarını verdim. Hala olmaz inanmam falan filan. E sende inanmayıver kardeşim. Herkes inanacak diye bir kural yokki. Söz zamanı geldiğinde iki odunda ben atacam ateşe.. icon_smile.gif

Arabaya supercharger ı takarken o enjektör açılma zamanından dolayı epey bir debelenmiştim. Ne olduğunu nelere kadir olduğunu çok iyi bilirim. Battery Correction olmadığında neler olduğunuda bilirim. Dolayısı ile bence o konuda inatlaşma.

Bak kısaca açıklayayım. ECU enjektörün açılabilmesi için çok kısa süreli bir sinyal üretiyor. Altıbin devir çevirebilen bir makinede bunun maksimum süresi 16 ms civarında. Ama enjektöre sinyali gönderdiğin gibi yakıt püskürtmeye başlayamıyor. Ucundaki nozzle ın açılabilmesi için bir süre geçmesi gerekiyor. Ancak ondan sonra püskürtmeye başlayabiliyor. Püskürtme başlayıp enjektör sinyali kesildikten sonra da bir süre geçiyor. Bunlar bazı enjektörlerde mili saniye bazılarında ise birkaçyüz mikrosaniye uzunluğunda süreler. Normal şartlarda gözardı edilebilecek bir süre gibi gözüksede topu topu 20 ms nin içerisinde top çeviriyorsan (ki motosikletlerde 10bin devir falan çevirebildiğini düşünürsen bu süre 12 ms ye ye düşer) o bilmemkaç mikro saniyeler önemli hal alıyor. Bak şekille açıklayayım sana;


Bu kadar kısa süre içerisinde değerlendirmen ve hesaplaman gereken o kadar çok şey var ki.. Ve bir o kadarda etken.
- Birincisi enjektör mekanik yapısı nedeni ile he zaman aynı sürede açılmıyor. Yani o en soldaki IRT (injector response time) yazan kısım bir uzayıp bir kısalıyor. Neye göre? Besleme gerilimine göre. Başka? Yakıt yolu basıncına göre? Başka kime? Motorun o anki vakumuna göre. Ya da ikisini birleştirirsek enjektörün üzerindeki diferansiyel basınca göre. Başka kime sana bana diye devam ettirip işi yandı bitti kül olduya getirebilirim istersen.
- İkincisi senin ölçüm yaptığın ve pistonun o an hangi noktada olduğunu bildiren bir sensör var. O sensör üst ölü noktayı algılayacak, içerisindeki bobin üzerinde manyetik alan oluşaakta o sinyal ECU ya gidecek. O arada piston kimbilir ne kadar ilerlemiş olur değilmi? Hımm...Bunuda hesaba katmak lazım şimdi.
- Üçüncüsü her dört uçlu devrede olduğu gibi ECU larında gelen veriyi işleyip gerekli hesapları yaptıktan sonra elindeki verileri somut bir çıktıya dönüştürüp enjektöre ya da bobine gönderirken kullandığı bir süre var. Buna "propagation delay" denir. Bu da sana o bahsi geçen 20 ms içerisinden kullanacağın bir süre olarak yansır.
- Dördüncüsü,
Yok yok ben senin kadar uzatmaya niyetli değilim. icon_smile.gif

Kısacası topu topu 15 mili saniye civarındaki bir sürede bir sürü şey yapman gerekiyor. Ve bunun zamanlamasını doğru tutturmalısın. Aksi halde bir çuval incirin berbat olduğu gibi sistemin tümünü "MAL"function durumuna getirebilme ihtimalinde var. Neden LPG li araçlarda yüksek devirde kullanıldığında pistonlar edirne peyniri gibi eriyor sanıyorsun? icon_smile.gif

Kısacası battery correction önemli bir konu. Öyle atlanabilecek bir konu da değil. Bunun kullanıcıya olan etkileirni azaltmak mümkünmü? Elbbette mümkün. Ama onun için her iki tarafa sorumluluklar düşüyor. Onların bu işi diğerlerinden ayrı görüp ayrı bir ekip ile geliştirme yapması lazım.
Seninde araba üreticisinden motosiklet almaman lazım. Git kawasaki al, Yamaha al vs vs vs... Asıl işi motosiklet olan bir üreticiden bir ürün al ki tüm enerjisini bu işe harcamış olan japon kardeşlerimizin emekleri boşa gitmesin.. Senin bu yaptığın demirciye torna makinesi verip üç günde tornacı hatta ince işin her detayını çözmüş kuyumcu olmasını beklemeye benziyor. icon_smile.gif

İrrasyonelliğinin yanına sübjektif bakış açısı ve populizmde ekliyorum. Reçetene yazdım bunları.. Sonunda Nihat Doğan misali "benim babam işçi meeemur" diye şarkı alan söylemeye kalkarsan çok kafa bulurum demedi deme.. icon_smile.gif
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
goran
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 1833
Nerden: Nereye?

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 11:40 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

BMW ile Honda arasında temel prensiplerde fark var mı?
_________________
Nomad
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger MSN Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 1:34 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Müyendiz seni.. icon_biggrin.gif

Bahsettiğimiz motorlar 10,000 deviri hayatında görmüyor güzel kardeşim. 3500-4200 arasını seviyor, 3500 civarı ise en uzun ömürlü olduğu devir. 5000de bağırmaya, 6000den sonra barım barım bağırıp kendini hırpalamaya başlayan düşük devirli karaktere sahip motorlardan bahsediyoruz. Onun için bana şu kadar ms. zaman lazımdı da, bu işler öyle kolay işler diil edebiyatı yapma. Bi halt diil çünkü o teknoloji artık. Laboratuvarda okul bitirme tezi olarak bu devreleri kurup tasarlayıp , ve bundan daha zor motorları çalıştırıyor çocuklar. Bu çağda zor birşey değil adam gibi sorunsuz ve şartlara uyum sağlayan bir enjeksiyon sistemi kurmak, hele bu motorlarda hiç zor değil. Bugün cep telefonlarının içinde bile enjeksiyonlu sistemden kırk kat fazla teknoloji var.

---

En komikaze durum ise bence şu, bu merruse arkadaşı ben tanıyorum. Bu arkadaşımızın eline bir 1200 ve gerekli ıvır zıvırı alacak biraz da bütçe versen, aha kardeşim proje bu ; 1200 serisinin yazılımını değiştir, özellikle de şu canbus protokolünün kurallarında bazı değişikliklere git ve bu makinaları daha sıkıntısız sorunsuz , kullanıcı dostu hale getir .. desen.. Bu arkadaşımız bunu yapabilecek kapasitede bir arkadaş. Bilmediği kısımlar varsa da öğrenir, okur araştırır yapar, çünkü bunun için gerekli düşünme biçimi ve altyapı arkadaşımızda canavar gibidir.

Amma velakin projeyi önüne koymak gerekir. Normal şartlarda böyle şeyler düşünmez. Yani "lan neden ki?" .. Çok saçma, bu kadar saçma ise bunun tekniğin dışında sebepleri de olabilir mi? diye düşünmez.

Ha, şimdi de yok olmaz yapılamaz falan diyebilir.. İnanmayın yapar..
Veya, evet ama bmw bunları isteyerek yapmıyor, japonlar kadar bilmiyorlar, araba motoru yapıyor adamlar vs. diyebilir.. İnanmayın, sözkonusu motorlar zaten araba motoru..

Ve bmw bunların büyük kısmını isteyerek bilerek yapıyor..

---

Bilgi, basit sorular sorabilme yeteneğiyle bir arada bulunursa işe yarayacak birşeydir diye düşünmekteyim icon_biggrin.gif

goran demiş ki:
BMW ile Honda arasında temel prensiplerde fark var mı?


Güzel ve basit bir soru cümlesi icon_biggrin.gif ...




Uzmanlaşmış arkadaşımız için Esenlerden İsmail, ve Bağcılardan Mustafadan gelsin :

1- 11 veya 12.. Bunların hepsi piyasanın en düşük devirli motosikletleri değil mi ? Sorunsuz ve diğerleri gibi gerilim konusunda naz yapmayan bir sistem kurmanın nesi zor?

2- Bak bu güzel bi soru : 1200ü cortlatıp yolda bırakan aynı akü nasıl oluyor da 11xx üzerinde çalışıyor?

3- 11xx enjeksiyon sistemi ile 1200 serisi enjeksiyon sistemi arasında temel prensiplerde bir fark var da biz mi bilmiyoruz?

4- Son olarak bir de muhakeme sorusu ekliyorum: eğer temel prensiplerde bir fark var diyorsan, bu fark Esenlerden ismail ve Bağcılardan mustafanın da işine yarayacak mı ?

Ahanda basit sorular yukarıda. Bakalım gerçekten uzman bir kişinin görüşü ve yaklaşımı nasıldır.

Uzmanlaşmış müyendiz seni.. icon_biggrin.gif


Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 1:36 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Japonyadaki regülasyonlar çok farklı. Adamlarda motosikletlere emisyon ölçümü diye birşey yok. Dolayısı ile sıralı enjeksiyon falanda yok. Japon motorlarının %90 ı full grup çalışır. Dolayısı ile enjeksiyon süresinin bir sonraki cycle a uzaması sorun teşkil etmez. Bu durumda açılma kapanma zamanı ve dolayısı ile bartery correction bir sorun değil onlarda... Oysa avrupada belli bir cc nin üzerine çıktığınızda direk emisyon sizi kulağınızdan yakalayıveriyor. Yanlış hatırlamıyorsam 50cc üzeri tüm motorlar için uygulanıyor.
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 2:40 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

İyi, ne güzel. Avrupalı çevreyi "high tech" ile koruyor sonucu çıkar buradan.

Ama ben o sonucu da çıkartmam. Tam olarak değil yani.. Çevreyi koruyor, ama buna ilave olarak standartların da belirleyicisi oluyor ve bu şekilde, bu konuyu da sofraya meze edip güzel para kazanıyor adamların şirketleri.. diye düşünürüm. Bir de, yeni teknolojileri yine çevreye karşı dezavantajlarıyla birlikte düşünmeye çalışırım, çevreyi gerçekten ne ölçüde koruduklarını da her zaman sorgularım.

Batarya nazlanması olayıyla ilgili olarak da aklıma şu geliyor, bir alt model bu derece nazlanmıyordu. Madem iyice b.kunu çıkartmaya kararlılar ve bunun teknik sebebi enjeksiyon devresine gitmesi gereken sabit ve kararlı gerilim.. O halde sadece enjeksiyon sistemini besleyecek ve gerilimi sabit tutacak bir devre yapıp onu da soksunlar motorun bi tarafına. En azından marş anlarında iş yapan bişey olsa yine sorunu çözer, sorun buysa. Onca şeyi koymayı bildi de onu mu yapamıyor hırtolar. Neden ben çekiyorum ceremesini? Neden daha fazla sayıda sıkıntı ve sorun yaşayarak çekiyorum? Ulan hem bütün bunların maliyetini ödüyorum, hem de arıza lambam yanıyor, neden? O kadar high techleri var da bi ufacık akım ihtiyacının gerilimini mi sabit tutamıyorlar? Bu mu yani?

Sadece enjeksiyon sisteminin çektiği akım kadar iş yapacak, orayı besleyecek voltajı regüle edip ne olursa olsun sabit değerde tutacak bir devre.. Bunu da Hasafrica abi halleder bi proce olarak... Vallahi bak versek yapar bunu, hem de kralını yapar. Adetli olursa tanesine de atıyorum 40- 50 lira maliyet çıkartır, kar falan içinde misal... Ama bmw yapamıyo o başka .. icon_biggrin.gif

Haksızsam haksızsın deyin?

Sen irrasyonel insansın yaramaz adamsın demeyin de ne derseniz deyin icon_biggrin.gif

Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Nis 12, 2011 3:09 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Şunu da şimdi bunun yanındaki başka bir bmw&akü başlığında gördüm :
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=15539

tunch demiş ki:
. şu anda hala ( ekimden bu yana) ustamın o gün taktığı çıkma/ ömrünü tamamlamış denen bmw jel aküyü kullanıyorum icon_smile.gif
ama bundan sonra, kışa girmeden, bosch akü alacağım..


Kesin 1200 den çıkma aküdür o. Aynen yukarıda yazdıklarımın örneği..

---

Saçma saçmadır. Saçmanın teknik gerekçesi, mekanik sebebi, gerilim değeri falan olmaz..

Temel hesabı.. Temeli uzaya göndersen ne yazar.. Temel işte..


Saçma saçmadır ve bir noktadan sonra çok saçma durumların altında başka sebepler aramak gerekir.

Gerekir..
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Çrş Nis 13, 2011 12:58 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ilyada demiş ki:
Müyendiz seni.. icon_biggrin.gif

Bahsettiğimiz motorlar 10,000 deviri hayatında görmüyor güzel kardeşim. 3500-4200 arasını seviyor, 3500 civarı ise en uzun ömürlü olduğu devir. 5000de bağırmaya, 6000den sonra barım barım bağırıp kendini hırpalamaya başlayan düşük devirli karaktere sahip motorlardan bahsediyoruz. Onun için bana şu kadar ms. zaman lazımdı da, bu işler öyle kolay işler diil edebiyatı yapma. Bi halt diil çünkü o teknoloji artık. Laboratuvarda okul bitirme tezi olarak bu devreleri kurup tasarlayıp , ve bundan daha zor motorları çalıştırıyor çocuklar. Bu çağda zor birşey değil adam gibi sorunsuz ve şartlara uyum sağlayan bir enjeksiyon sistemi kurmak, hele bu motorlarda hiç zor değil. Bugün cep telefonlarının içinde bile enjeksiyonlu sistemden kırk kat fazla teknoloji var.

6 bin devirin neyini küçümsedinki onu anlamadım. O yazdığım 20 ms değeri zaten 6bin devir için gerekli. 10bin devirde 12-13 ms falan toplam süre.
---

ilyada demiş ki:
1- 11 veya 12.. Bunların hepsi piyasanın en düşük devirli motosikletleri değil mi ? Sorunsuz ve diğerleri gibi gerilim konusunda naz yapmayan bir sistem kurmanın nesi zor?

Uzmanlaştığımı falan iddia etmedim. O konuda öğrenilecek o kadar çok şey var ki..
Gerilim konusunda naz yapmayan sistem kurulması zor falan değil. Ama onu yapmaya kalktığında başta emisyon olmak üzere birçok şeyden ödün vermek zorunda kalıyorsun.

ilyada demiş ki:
2- Bak bu güzel bi soru : 1200ü cortlatıp yolda bırakan aynı akü nasıl oluyor da 11xx üzerinde çalışıyor?

Demekki 1100ün anlık akım ihtiyacı 1200 kadar fazla değil. Eğer çok merak ediyorsan al eline voltajı loglayabilen bir fluke falan voltmetre, bağla ikisine de aynı durumdaki aküleri ve aynı rotada kullanıp ikisinin yol boyunca hangi durumda ne yaptığını tek tek incele..


ilyada demiş ki:
3- 11xx enjeksiyon sistemi ile 1200 serisi enjeksiyon sistemi arasında temel prensiplerde bir fark var da biz mi bilmiyoruz?

Biliyormusun? Ben bilmiyorum mesela..

ilyada demiş ki:
4- Son olarak bir de muhakeme sorusu ekliyorum: eğer temel prensiplerde bir fark var diyorsan, bu fark Esenlerden ismail ve Bağcılardan mustafanın da işine yarayacak mı ?

İsmail ve Mustafa beylerin işini karbüratörde fazlası ile görür. Yaz kış ayarlatır ayarlatır binerler.

ilyada demiş ki:
Ahanda basit sorular yukarıda. Bakalım gerçekten uzman bir kişinin görüşü ve yaklaşımı nasıldır.

Gene yazayımda çamur olmasın. Ben uzman falan değilim. Araştırıp öğrenmeye çalışıyorum.
ilyada demiş ki:
Uzmanlaşmış müyendiz seni.. icon_biggrin.gif

Mühendis benim. Uzmanlık alanım ise iletişim, özelliklede RF. icon_smile.gif
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Bakim,Onarim,Servis Tüm saatler GMT
Sayfa Önceki  1, 2, 3  Sonraki
2. sayfa (Toplam 3 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt