Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Eğer yapmak istedikleri otel v.b. proje için bu yangın çıktı ise yapacak olanın kursağında kalsın, o rantı yiyemesin. Yok eğer ihmalden yandıysa, o ihmali yapana yazıklar olsun!. Yazıklar olsun! Bu kadar göz önünde, bu kadar tarihi, bu kadar güzel ve estetik, bu kadar anıyla yüklü nasıl kıydınız efendiler!!!. Yazıklar olsun!
Bir Kadıköylü olarak adına şiirler yazdım, yüzlerce kare fotoğrafını çektim, kaç kez trenlerine bindim. Şimdi siz benim anılarımı da yaktınız efendiler, yazıklar olsun!!!
YAZIKLAR OLSUN!!! _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Çok fena çok.. Hasar ne boyutta acaba.. Umarım tamiri mümkün olmayan kalıcı hasarlar oluşmamıştır. O gar binası İstanbulun Ayasofya, Süleymaniye, Kızkulesi gibi en önemli sembolik değer taşıyan eserlerinden biri. Edebiyatta, sinemada, ortak kültürümüzün her alanında yeri vardır o binanın. Misal, Nazım Hikmetin Memleketimden İnsan Manzaraları isimli eseri Haydarpaşa Garının merdivenlerinde başlar.. Ve daha nice şey.. Bu eserlerin yok olması demek, ortak hafızanın ve kültürün de çökmesi demek.. Yazık.. Çok Yazık _________________
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Pzr Ksm 28, 2010 6:30 pm Mesaj konusu:
İlyada, benim için İstanbul'un en önemli sembollerindendir, tıpkı saydıkların gibi. Öğrencilik yıllarımda sıkça Adapazarı'na gitmek için gardan trene binerdim, sonrasında Kadıköy'e taşındım Haydarpaşa'ya yürüme mesafesidir evimiz, halen annem oturur o evde, daha bir dost ve hatta komşu olduk Haydarpaşa Garı'yla. Gün geldi sevdalandım gaza gelip şiir düzdüm:
"Haydarpaşa Garı,
Kadıköy İskelesi'ne aşık
Görüşüyorlar ama kavuşamıyorlar
İşte Sen'le aşkımızın özeti."
diye.
İşin garip tarafı yarın sabah evimi taşıyacağım Kadıköy'den biraz da mecburiyetten İçerenköy'e taşınıyorum. Zaten sevdiğim Kadıköy'den ayrılmanın burukluğu vardı, Haydarpaşa'nın yakılması iyiden iyiye yüreğimi yaktı. Kokusu çıkar yakında bu yangının, ama bana fena halde rant kokusu geliyor benim burnuma. İlgilenenler bilir Gar ve çevresi için büyük rantiye planları var, hatta protestolara sebep olmuştur...
Bu kadar milliyetçi, muhafazakar geçinip de ormanlarını, tarihi eserlerini cayır cayır yakan, geçmişini yok eden başka ülke var mıdır acaba dünyada??? Yazıklar olsun, ne diyeyim başka, yazıklar olsun! _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Ksm 28, 2010 6:50 pm Mesaj konusu:
Cloud demiş ki:
Bu kadar milliyetçi, muhafazakar geçinip de ormanlarını, tarihi eserlerini cayır cayır yakan, geçmişini yok eden başka ülke var mıdır acaba dünyada??? Yazıklar olsun, ne diyeyim başka, yazıklar olsun!
İşte o kafa sadece kendisi benimsediği kültür değerlerini oturup ciddi ciddi koruma altına alıyor. Geri kalanı da değerden saymıyor zaten.. Bak yine misal, baraj altında kalacak olan antik bir kent değil de bir Osmanlı camisi olsaydı kırk kere çözüm bulurdu, zaten çözüm de var ama para harcamak gerekiyor.. Adam parayı sadece kendi keyfinin hazettiği şeye harcıyor.. Tabi o para senin, benim hepimizin parası o da ayrı tartışma konusu..
İşte bu sebeplerden gerektiği önemde koruması alınmamıştır,
Kaza da olsa, rant da olsa .. Gerektiği önemde korunmadığından örneğin bir Süleymaniye gibi korunmadığından adım gibi eminim.. _________________
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Pzr Ksm 28, 2010 6:58 pm Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
Cloud demiş ki:
Bu kadar milliyetçi, muhafazakar geçinip de ormanlarını, tarihi eserlerini cayır cayır yakan, geçmişini yok eden başka ülke var mıdır acaba dünyada??? Yazıklar olsun, ne diyeyim başka, yazıklar olsun!
İşte o kafa sadece kendisi benimsediği kültür değerlerini oturup ciddi ciddi koruma altına alıyor. Geri kalanı da değerden saymıyor zaten.. Bak yine misal, baraj altında kalacak olan antik bir kent değil de bir Osmanlı camisi olsaydı kırk kere çözüm bulurdu, zaten çözüm de var ama para harcamak gerekiyor.. Adam parayı sadece kendi keyfinin hazettiği şeye harcıyor.. Tabi o para senin, benim hepimizin parası o da ayrı tartışma konusu..
İşte bu sebeplerden gerektiği önemde koruması alınmamıştır,
Kaza da olsa, rant da olsa .. Gerektiği önemde korunmadığından örneğin bir Süleymaniye gibi korunmadığından adım gibi eminim..
Dediklerine katılmamak elde değil. Aynı şeyi düşünüyorum. Ama bu zihniyet Arabın yıktırdığı Osmanlı Kalesine de ses çıkarmadı ki be dostum... Bu kafanın kültürden anlayıp anlamadığı belli değil ki. Asıl mesele bu. Hesapta İstanbul Kültür Başkenti ama kültüre olan ilgi, dahası bilgi ne durumda? Yaşanan pek çok şeyden az buçuk okuyan, gören insanlar fark ediyor zaten! _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Yangından hemen sonra TV lerde bir yetkili gülümseyerek "telaşlanmayın, çok yanmadı, büyük başarı gösterdik ve tamamı yanmadan söndürdük" diyordu. Hicap duydum. Önemli olan yanmamasını sağlamaktı. Tamamı yanmadan söndürmek değil..Yazıklar olsun..
NTV de 0-100 km diye bir program vardı dün. Nasıl boyları 8-10 metreyi bulan ormanlık alanı makilik diye kayda geçirdikleri ve burayı Toplu konut idaresine tahsis ettiklerini söylüyordu Celal PİR..Ve soruyordu"Siz hiç boyu 8-10 metre olan makilik alan gördünüzmü"?diye...
Kayıt: Sep 13, 2010 Mesajlar: 95 Nerden: İ Z M İ R
Tarih: Pts Ksm 29, 2010 3:22 pm Mesaj konusu:
İstanbulda 5 yıl kaldım.Kaldığım süre zarfında Ankaraya sık sık gidip geldim.Bu yolculuklarımda hiç otobüse binmedim.
Yeşilköyden trene biner sirkeciye iner oradan vapurla sıcak ve demli bir vapur çayı eşliğinde haydarpaşaya geçerdim.Oradan ver elini Ankara.
En çokta dönüşünü severdim sabahın ilk ışıkları ile iner vapur iskelesine inen o mermer basamaklardan bakardım şehre sonra aldığım sıcak simitle vapura ve çay.
Değmeyin keyfime.
İstanbulda en sevdiğim 3-5 silüetten birisiydi.
Severdim ben Haydarpaşayı yahu.
Sağolsunlar sevdiğim ne varsa hepsini hallettikleri gibi orayıda halletmeyi başardılar.
Şimdi pişmiş kelle gibi sırıtarak (bu arada pişirilmek sureti ile sırıtır bir duruma düşürülen kellelerden sonsuz özür diliyorum.) yangın büyümeden söndürülmüştür diyen sayın yetkililere soruyorum.
Sizlerin şimdiye kadar yaptığınız hangi açıklama gerçekleri yansıttıda bu beyanatınız gerçek olsun?
Taraftarlarınızı memnun etmek eh bolcada ihya etmek amaçlı ehil olmayanlara verdiğiniz ihale sonucu bu güzelim tarih mirası yandıysa sizlerde yanasınız
Kültür başkentiymiş. Yok yaa (bunuda hıncal uluçtan öğrendim)
Sorarım sizlere İstanbulda yanmadık, yıkılmadık, talan edilmedik kaç tane kültür mirası kaldı?? _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
......Taraftarlarınızı memnun etmek eh bolcada ihya etmek amaçlı ehil olmayanlara verdiğiniz ihale sonucu bu güzelim tarih mirası yandıysa sizlerde yanasınız..............
Katiliyorum, hem de sonuna kadar DUACIYIM..! _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Hürriyet yazarı Mehmet Y.YILMAZ'ın 30.11.2010 tarihli yazısından alıntıdır.
İstanbul’a yangına karşı ‘muska’ yazdıralım!
HAYDARPAŞA Garı’ndaki yangının bize gösterdiği bir şey var: Bu kent, yangına hazırlıklı değil!
Tarihi boyunca yangınlardan çok çekmiş bir kent ama bir baca yangını ile bir tarihi eserdeki yangına aynı şekilde müdahale edebiliyor. Ya da müdahale edemiyor mu deseydim?
Kentin belediye başkanı, maşallah uluslararası belediyecilik kurumlarının başına da seçilebiliyor ama kent en değerli eserlerini koruyamıyor!
Yangından önce Mimarlar Odası ilgili mercileri uyarmış, restorasyonda yanlış malzeme kullanılıyor diye. Kimse dikkate almamış. Yangından sonra açıklanıyor ki, restorasyon sırasında “yanıcı” nitelikte malzemeler kullanılmış. Bir tarihi eserin çatı restorasyonunda kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olup olmadığını denetlemek kimin işi? O işi düzgün yapmayandan hesabı kim soracak?
Ortaya çıkıyor ki İstanbul itfaiyesinin elinde yüksek binalardaki yangınlara müdahale edebilecek malzeme ve ekipman yok. Yangın söndürme uçakları Ankara’dan geliyor, onlar gelene kadar çatı zaten yanmış oluyor! İtfaiyenin elindeki araçların merdivenleri kısa, mecburen denizden tuzlu su fışkırtılıyor, yangının tahrip edemediğini deniz suyu tahrip etsin diye! İtfaiye araçları zamanında yangın yerine gelemiyor, trafik yoğun diye!
Ve bu kentte birbiri ardına yüksek binalara ruhsat veriliyor, gökdelenler dikiliyor. Orada çıkabilecek olası yangınlara karşı da itfaiye müdürü “muska” yazdırıyor olmalı, elinden başka bir şey gelmeyeceği için!
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Sal Ksm 30, 2010 10:18 pm Mesaj konusu:
Mehmet Y.Yılmaz güzel yazmış. Da, İstanbul yangına hazırlıklı değil, iyi de depreme hazırlıklı mı? Her sağanakta olan sellere hazırlıklı mı? Kar yağışına hazırlıklı mı?... Daha sayayım mı? Neymiş Belediye Başkanı dünya bilmem nesi seçilmiş. Bu bir başarı mıdır? O halde bu şehrin durumu nedir? diye sormazlar mı adama? Osmanlı çökerken lale devri sefahati yaşanması gibi işler bunlar ya... "Büyük ihmal vardır, ihmali yapanlar cezalandırılacaktır" de bize bir bakan olarak, biz de en azından senin bu tavrına şapka çıkaralım. 4 dakika sonra müdahale edildi deyip duruyor kameralara bakan. Ben bugün canlı olarak gördüm Haydarpaşa'yı. Demek 4 dakika da müdahale edilmeseydi tamamen yanacaktı, öyle bir perişan haldeydi.
Ne diyelim, ne söyleyelim, kafasını hala başka tarafa çevirip gerçekleri görmeyen, ye kürküm ye zihniyetindekiler utansın. Bu onlar ve onlar gibilerin utancıdır zira...
Karadeniz sahil şeridine asfaltı döküp yol yaptım diye övünen de, hidro elektrik santralı, nükleer santral yapacam, doğayı katlederek gelişecem diyen zihniyet de, onlarca kültürel mirası sular altında bırakacak projeleri destekleyenler de bunlarla ortaktırlar, bu vebal hepsinindir. Tarihi eser görünce taş diye kafasını çeviren, orman diyince tahta deyip üstüne bina yapan, doğa deyince dağ başı deyip mahveden hep aynı ortak zihniyettir... Haa bu arada aynı zihniyet milliyetçilikte dindarlıkta size laf bırakmaz, bol keseden atar tutar. Bence bu kafaların milliyetçiliği de dindarlığı da tamamen "gençken her haltı yiyip yaşlanınca hacca giden adam"ın mantığıdır. Her haltı yiyeyim ama en milliyetçi en dindar ben görüneyim ki yediğim herzeler dikkati çekmesin. Bu vebal işte bu sahtekarlarındır, altında kalırlar inşallah!!! _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cmt Arl 11, 2010 7:45 pm Mesaj konusu:
Alıntı:
'WikiLeaks depremi'yle ilgili konuşmasında bir tespit ve öneride bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Haydarpaşa Tren Garı'nın internete yansımalarından çıkardıkları dersi de anlattı :
Abi şerefsizim zeki bunlar. Bak hemen de farketmiş internetin etkili olduğunu. Lambalı radyo zannetmiyor yani. Yumurta akıl yapıyo işte. Korkuyorum bu akılla şimdi internete bi katakulli yapmasınlar.
Alıntı:
Sosyal medya platformları, mobil internet ve SMS'in artık her türlü konuda bilgi paylaşılan alanlar olmaya başladığını belirten Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Mesela iki gün önce tarihi Haydarpaşa Garı'nda bir yangın çıktı. 100 yıllık bir tarih mirasımızı çok titiz, yerinde müdahalelerle büyük felaketten kurtardık. Ama bakıyoruz bu paylaşım sitelerine, o kadar seri, o kadar hayal gücü geniş haberler üretiliyor ki bunlara yetişme şansımız yok. Akla hayale gelmeyen yorumlar.
Böyle bir durumda bir yönetici olarak ne yapmanız gerek? Herhalde şalteri indirecek değilsiniz. Gördük ki sayısal iletişim alanında donanımımız yetersiz. Yangınla mücadelede problemimiz yok, ama sayısal platformda ortaya çıkacak bilgi kirliliğiyle mücadele edecek donanımımız yok. Bu da bizim için önemli derstir.''
Şu laflardaki zekaya bakar mısınız allah aşkına. Yangınla mücadelede başarılıyız ama internetle mücadele edecek donanımımız yok. Peki ne yapacaz ? Herhalde şalteri indirecek halimiz yok..
Yemin ediyorum bu deha bu zeka karşısında titriyorum. Gidip yumurta yiyeyim bari..
****
Bu da yeni "2010 kültür başkenti reklam filmimiz :
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Pzr Arl 12, 2010 7:37 pm Mesaj konusu:
Yav zaten bunların zihniyetini hala anlamayanlar varsa ya onlar gibidir ya da başka memlekette yaşadığını filan sanıyordur! _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
hem 
