Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Pts Nis 18, 2011 10:01 am Mesaj konusu:
Yataklarım Honda Tr ye gelmiş. Yarın ya da en geç yarından sonra servise teslim edilecek. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Cum Nis 22, 2011 8:36 pm Mesaj konusu:
Kol yataklarını taktım.
Kol yataklarını değiştirmeye niyetim yoktu. Tamamen rastlantısal oalrak söküldüğünde çizik oldukları ortaya çıkınca mecburen yenileme ihtiyacı doğdu. Bende Honda Tr den ısmarlamıştım. Geçtiğimiz günlerde gelmişti.
Motorun üzerinden çıkan yatak;
Bu da 29 liralık yenisi.. 8 tane olunca acıtıyor.
Sadece bu olsa gene önemli değildi de.. Birde bunlar eklenince
toplam 10 ana yatak 8 de kol yatak olarak 493 liraya çıktı. Hesapta olmayan bir artış. Gerçi ana yatakların değişmeye ihtiyacı yoktu. Sanırım daha önce değiştirmişler çünkü üzerindekiler kılavuzda anlatılan ile uymuyor. Allahtan sipariş vermeden önce kılvauzu adam gibi okumuşum. Yoksa işime yaramayacak 10 tane ana yatağım olabilirdi..
Peki doğru yatak nasıl bulunuyor. Yüce Miyagisan usta demiş ki;
- Ben piston kollarının üzerine numara vuruyorum. O numaralar sana kola uygun olacak yatağı bulmanda yardımcı olacak. Yani kol'un tam kapalı haldeykenki çapını buradan anlayabilirsin.
Bendekilerin hepsi "2" idi..
Kolların öteki tarafında "c" yazıyordu. Biraz dah akurcalayınca onunda ağırlık kodu olduğunu çözdüm. Capon amcalar her ağırlık için ayrı bir harf vermişler. Benimkilerin tamamı C.. Hepsi aynı ağırlıkta yani. Servis manueli diyor ki, olaki birşey olurda piston kolunu değiştirmen gerekirse, kafana göre iş yapma hepsi aynı olsun. Yok o mümkün değilse aralarında en fazla 2 harf farketsin. Yani C yerine A ya da D takarsan olur ama D yerine A takamazsın..
Ve demiş ki; kolun çapını bu şekilde buldun ama bunun birde krang tarafı var. onu da direk krangın üzerine basıyorum zaten.
Buradaki L AAAA krank tarafının çapını anlamaya yarıyor.
Eğer krank taşlattıysanız bu değerler anlamını yütürüyor tabi. Ya da krankta aşırı bir yıpranma varsa da yeni bir yatak seçimi yapmanız gerekecektir. Yapmazsanız ne olur? Miyagisan size cilala parlat cezası verebilir.
Benim kol yataklarının tamamı yeşil renkli olması gerekiyordu bend eonları sipariş vermiştim.
Kol yatakları bitti. Yarın ana yatakları değiştireceğim. Onların seçimi de aynı şekilde yapılıyor. u sefer krankın üzerindeki LAAAA yı değil L 11111 ile bloğun üzerindeki yazıyı karşılaştırıp bir başka tablodan hangi yatakları kullanmanız gerektiğini buluyorsunuz..
Bu arada dipnot ekleyeyim.
CBX750p ile 95 model CBR1000F Hurricane aynı yatakları paylaşıyorlar. Bir nevi sevgili gibi birşeyler yani.. Parça numaraları falanda aynı. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cmt Nis 23, 2011 7:08 am Mesaj konusu:
Abi ben diyorum adam direk analitik mühendis doğmuş diye, inanmıyorsunuz bana.
Koy teknik literatürü bilgiyi önüne, uçak mı istiyosun, roket mi lazım onu söyle.. Zaman da ver.. Önce yapsın, sonra da daha gelişmişi için fikir üretsin.. Öyle tehlikeli tipler bunlar abi. Ben buna "Metodik Tehlike" veya "Metodik Potansiyel" diyorum. Bunlardan 20-25 tanesine -hepsinin aynı ortak procede, aynı şey üzerine ve farklı dallarda ilgi merak ve hobilere sahip olması koşuluyla ama- ver bi fabrika, laboratuvar falan.. Makul bir maaş bağla, otomatik yatsın hesaba, faturalar ödensin.. Abi şerefsizim memleket kalkınır. Aynı böyle tanıdığım 5-6 kişi var, ve hepsi rutin, monoton işlerde çalışıyorlar. Bir gün piyangodan çok büyük bir para falan çıkarsa hepsini bir araya toplayıp şöyle bir cümle kurmayı planlıyorum : şu kadar bütçemiz var, ne yapmak istiyorsunuz? Neler lazım? ...
Bütçeye uygun bir iş seçilirse zarar etmenin de mümkün olmayacağını biliyorum. Çünkü ... "Metodik Tehlike.." var, metodtan gelen füzyon potansiyeli var abi..
----
Merruse,
Çok büyük keyifle ve merakla izliyorum, kolay gelsin abi.
Not : bu bittikten sonra, bu veya başka bir motorda, karbüratörlü bir motosikletin , yazılım ve türlü parametrelerinin yazılması, test edilmesi ve çalışır hale getirilmesi, karbüratörlü bir motosikletin nasıl enjeksiyona dönüştürüleceği ... şeklinde bir çalışma izlemeyi umuyor ve hayal ediyorum. Hatta, elime biraz para geçse, -bazı klasik ve efsane olmuş modeller için- hazır paket kitler yapıp internet üzerinden yurt dışına pazarlama konusunda seni direk kışkırtacağım konudur.. Böyle bir çalışmayı bekliyorum abi..
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Cmt Nis 23, 2011 12:49 pm Mesaj konusu:
Yok yaw o kadarda değil. Bunlar motor söküp takan herkesin mutlaka bilmesi ve uygulaması gereken şeyler. Sorun şu ki bizim usta dediklerimiz bunların hiçbirini umursamadıkları için açılan bir motor bir daha iflah olmuyor. Son civatasına kadar söktüğüm motorun herbir haltını tek tek kontrol edip emin olmadan toplamam zaten. Zaman baskısı yok, müşteri falan beklemiyor, kafama göre ufak ufak topluyorum işte. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Cmt Nis 23, 2011 12:50 pm Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
Not : bu bittikten sonra, bu veya başka bir motorda, karbüratörlü bir motosikletin , yazılım ve türlü parametrelerinin yazılması, test edilmesi ve çalışır hale getirilmesi, karbüratörlü bir motosikletin nasıl enjeksiyona dönüştürüleceği ... şeklinde bir çalışma izlemeyi umuyor ve hayal ediyorum. Hatta, elime biraz para geçse, -bazı klasik ve efsane olmuş modeller için- hazır paket kitler yapıp internet üzerinden yurt dışına pazarlama konusunda seni direk kışkırtacağım konudur.. Böyle bir çalışmayı bekliyorum abi..
Sevgiler...CeM...
Bunun rodajı bitsin zaten direk enjeksiyon işine girişeceğim. Ama rodajdan önce birde yakıt sistemine girip sorun olursa "nerede acaba?" diye düşünmek istemiyorum. Zira enjeksiyon işine girdiğimde elektrik tesisatında falan değişiklikler gerekecek. Bu kadar işin arasında birde ona dalamam. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Abi ben diyorum adam direk analitik mühendis doğmuş diye, inanmıyorsunuz bana.
Koy teknik literatürü bilgiyi önüne, uçak mı istiyosun, roket mi lazım onu söyle.. Zaman da ver.. Önce yapsın, sonra da daha gelişmişi için fikir üretsin.. Öyle tehlikeli tipler bunlar abi. Ben buna "Metodik Tehlike" veya "Metodik Potansiyel" diyorum. Bunlardan 20-25 tanesine -hepsinin aynı ortak procede, aynı şey üzerine ve farklı dallarda ilgi merak ve hobilere sahip olması koşuluyla ama- ver bi fabrika, laboratuvar falan.. Makul bir maaş bağla, otomatik yatsın hesaba, faturalar ödensin.. Abi şerefsizim memleket kalkınır. Aynı böyle tanıdığım 5-6 kişi var, ve hepsi rutin, monoton işlerde çalışıyorlar. Bir gün piyangodan çok büyük bir para falan çıkarsa hepsini bir araya toplayıp şöyle bir cümle kurmayı planlıyorum : şu kadar bütçemiz var, ne yapmak istiyorsunuz? Neler lazım? ...
Bütçeye uygun bir iş seçilirse zarar etmenin de mümkün olmayacağını biliyorum. Çünkü ... "Metodik Tehlike.." var, metodtan gelen füzyon potansiyeli var abi..
Gaz verip durma şu dombiliye. Zaten gazlanmaktan şişip bu hale gelmiş eleman
Valla bence de yapabilitesi var da bu tembellikle ne sürede yapar o enjektör işini, beni ömrüm vefa eder mi emin değilim _________________ En büyük düşmanınız kendi fikirleriniz, kendi cehaletiniz, kendi egonuzdur
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Nis 24, 2011 1:58 am Mesaj konusu:
Gaz konusu.. Evet aslında fazla gaz vermemek daha doğru olabilir. Birazını geri alalım
Merruse, ben sana metodik olarak mükemmel ve servis kitabına bağlı çalışıyorsun dedim.
Motosiklet servis kitapları her zaman doğruları söyler demedim.
Kitaba harfiyen uyulsa dahi adamı kanser edecek nice motoru yapıp piyasa sürdü bu bıdık Japonlar geçmişte. Ruhunda ve kalbinde emniyet payı bırak, allah göstermesin bi terslik olursa seni kimse kurtaramaz. Elin adamı kalkar sorar forumda "Merruse bey, herşeyi kitabına kuralına göre tam yaptınız da peki niye böyle oldu? .." der..
Not: Daha önce bire bir örneklerini yaşayan arkadaşlarımız var. Bu sorular yüzünden kahreden, forumlara olsun, motorcu ortamlarına olsun, uğramayı bırakmış arkadaşlar bile var Türkiyede. Acı hikayelerdir.
Şeytan kulağına kurşun, allah muhafaza.. _________________
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Pzr Nis 24, 2011 7:28 am Mesaj konusu:
Yok yok kitaba harfiyen uyarsan başın ağrımaz. Ama ufacık birşeyi atlarsan keser döner sap gider durumu oluşabilir.
Ben kitaba uymaya devam edeceğim. Arada kendimde ölçüyorum, baktım kafama uymadı rektifiyeciye götürüp onun ölçmesini sağlıyorum falan filan. Hata olmazmı? Elbet olur ama bu benim hatam olur. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Pzr May 01, 2011 5:21 pm Mesaj konusu:
Sonunda crank case kapandı. Tek parça bloğum var artık
Hafta içi sekman sıkma aleti temin edip silindiri de kapatacağım. Aksilik olmazsa 2 Hafta sonra falan da marşa basabilmeyi umut ediyorum bakalım.
Sabah böyledi;
Şu an böyle..
_________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Pzr May 08, 2011 6:39 pm Mesaj konusu:
Kapattım sanmışım ama kapatmamalıymışım. Şanzımanın şafta giren ana dişlisini yaklaşık 90 derece dönük olarak taktığım için vidaları yerine oturmuyordu. Bende mecburen tekrar açıp tekrar toplamak zorunda kaldım. İşte o terbiyesiz dişli bu.
Üç köşesindeki yerler tam yerine oturmazsa onları doğru yere koyabilmek için tekrar dağıtmanız gerekiyor.. Çok can sıkıcı birşey.
Neyse düzeltip tekrar topladım. Daha sonrada saplamaları sökmeye geldi sıra. Anahtarla tutarak sökemediğim için iki tane somunu ard arda sıkıp kontra yaparak sökerim diye düşünerek cumartesi günü tüm öğleden sonramı sanayide iki tane somun arayarak geçirdim. Ne mi oldu? Bulamadım. m9 somun ne Göztepe sanayide ne de Bostancı sanayide yok. Bauhausta da yok tabi. Bende metrik 10 iki tane alıp döndüm eve. Tabi dişi normalde tutuyor gibi gözüksede tutamadsı. Bende somunları kaynatırım oynamazlar bende böylelikle aslanlar gibi sökerim saplamayı dedim.
Çık yemedi.. Kaynak kırıldı genede yerinden çıkmadı saplama. Bu arada ayarlı pense ile denemelerimin sonucu oluşan exiklerde gözüküyor zaten..
Eğe ile dişleri yiyip düz zeminde çeviririm dedim o da olmadı. Düzde olsa ne ayarlı pense ile ne de kurbağacık ile sökemedim.
Bende boru anahtarını alıp eşimin kuzenini çağırdım. O +150 kg olduğu için daldık beraber. Önce bloğu o tuttu ben boru anahtarı ile tepesine tünedim genede salmadı kendini. Sonra ben bloğu tutup o tepesinde tepinince açıldı saplamalar. Yuppii... İlk defa şişkoluk bir işe yaradı.. Rejimi bıraksammı ne yapsam
Artık tepesinde eski hiçbir saplaması olmayan bir bloğum var.
Diyeceksiniz ki saplama olayına neden bu kadar taktın. Alışkanlık. Aşırı beslemeli araçlarda (turbo supercharger vs) yanma odasındaki aşırı basınçtan dolayı orta vadede saplamaların boyu uzamaya başlar. Dolayısı ile kompresyon düşer. Hatta conta patlatabilirsiniz. Bir çok "usta" bunun motorun çok güçlü olmasından falan olduğunu söyler. Siz onlara inanmayın. Aslında sorununuz ya uygun tork değeri ile sıkılmamış saplamadır ya da saplamanın boyunun uzamasıdır. Atmosferik motorlarda bu turbolara nispetle daha zor olsa da genede oluyor. Ben o nedenle tüm saplamaları yenileri ile değişitrmeyi kafama koymuştum zaten. Saplamalarıda çok önceden sipariş etmiştik. Sağolsun her zamanki gibi kel kardeşim lojistik desteğini göstermişti.
Şimdi elimde bir takım sıfır saplama var. Tümünü onlarla değiştireceğim. Bir takım derken CBX750 de 3 ayrı çeşit silindir saplaması kullanılıyor. Boyları ve tipleri farklı. Ve pek tabi parça numaralarıda ...
Eskiler ve yeniler yan yana kardeş kardeş bi resim çektirdiler..
_________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Pts May 16, 2011 7:04 am Mesaj konusu:
Bu haftasonu kapağı kapatmayı planlıyordum ancak kapatamadım.. Neden? Çünkü;
Sevgili Haşimoto Honda Hz. 87 model ve 91 modellerde aynı parça numarasına sahip aynı saplamaları kullanmış. Ancak, bunların yerleri farklı. Yani 87 model CB750 ile 91 model CB750 nin saplamaları aynı olmuş olsa da yerleri farklı. Bende hacı Turgay efendinin 87 model bunlar mantığı ile hareket edip yerlerini belki kırk kere kontrol ettikten sonra saplamaları sıktığım için kapağı kapatığımda dışta kalan saplamalara değil civata sıkmak, pul takacak bir yer bile kalmadı. Dolayısı ile kapağı ve neredeyse yarım saat uğraşarak sekmanlarını yerleştirdiğim silindiri söküp saplamaları söktüm. Tabi sıkmadan önce sabitleştirici solüsyon kullandığım içinde sökmem pek kolay olmadı. Neyseki kazasız belasız sökebildim.. Daha sonra saplamaların yerlerini değiştirerek olması gereken yerlerine tekrar sıktım. Sekmanları tekrar ayarlayıp silindiride yerine oturttum, dün akşam solusyon iyice kurusun diye bıraktım. Gergilerin vidalarını falan bulmam gerekiyordu. Onları buldum, bir tanesini yerine oturttum diğerinide aksilik olmazsa bugün takacağım. Zaman olursa belki bugün kapağı takıp kapatabilirimde. Egzantrikler ve diğer ıvır zıvırda haftasonuna kadar biter herhalde... Nasip bakalım. Zaman ayırabilirsem 2 hafta sonra bitmiş olacak inşallah.
Resimlerini falan çektim, akşam eve gidince eklerim. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal May 17, 2011 12:31 am Mesaj konusu:
Bu mahruti konik dişliler, dişlerin çalışırken hep birbirlerine denk gelme veya gelmeme durumuna göre -ardışık da olabilir- söküldükleri şekilde takılmayı seviyorlar usta.
Hala öyle mi üretiliyorlar bilmiyorum fakat çok eskinden bunlar sibop macunu benzeri bir madde ile beraber döndükleri bir ortamda, son işlem olarak boşa çalıştırılıp birbirlerine
belli bir süre alıştırıldıktan sonra, asıl kullanılacakları yerlere de aynı pozisyonlarda montaj edilirler imiş. Diferansiyel ayna/mahruti takımlarında da, bmw final drive ayna
mahruti dişlerinde de aynı işe yarayan, kaydırmadan takılsın diye yapılmış çizikler numaralar felan oluyor. Senin olayda da sebep bu mudur acep?
Şunun için soruyorum :
Eğer 90 derece kaçık taktığın vakit,
Yani cıvatalar yerine oturmadığında,
Bu benim dediğim olay ile ilgili alınmış bir önlem değil de, başka bir amaca -veya tasarım zorunluluğuna- yönelik yapılmış birşey ise..
Bu durumda o iki dişlinin birbirine göre daha evvel çalıştıkları dişlerin denk gelerek çalışmasını sağlamak için ... Acaba hala iki işaret, çizgi, tırnak, numara vs. olabilir mi?
Yani hala dikkat edilmesi gereken bir detay ?
Benim dediğim olayda kaçık takıp montajı yapıp çalıştırmaya mani olacak herhangi bir önlem yoktu.. Gördüğüm örnekler hep ayna mahruti takımlarında. Ama bu resimdeki
dişli de kavisli dişleri ve konik yapısıyla "hemen hemen ben de aynı karakterdeyim.." diyor adeta.. Kitapta bu iki dişliyle ilgili bir uyarı, veya dişlilerin biryerlerinde işaret, numara,
çizgi vs. var mı acep ?
----
Saplamalar konusunda şansızsın vesselam
Değiştirmek çok çok doğru bir mantık.
Kırılmadan çıkmaları iyi olmuş.
Saplamaları önce bi torkla sıkıp, motor çalıştıktan sonra tekrar belli bir tork veya derece üzerinden kontrol veya sıkma ibaresi var mı bu motor için ?
Ahtung warning vırt zırt mı yazıyor, yapılsa eyi olur mu diyor, yoksa hiç mi yok??
----
Tekrar açmak zorunda olduğunu anlamak, durumu kabulleninceye kadar geçen süre boyunca çok fecaat birşey
Pürdikkat geçen ve saatleri aşan süreler heba olmuş ise ben olduğum yerde tepiniyorum o an sinirden.. Benim olayı farkettiğim andan, durumu kabullenmeme kadar geçen süre
yaklaşık 10-15 saniye gibi. O kısa süre oldukça şiddetli geçebiliyor. Sırf bu iş için belirli vurma, tepik atma ve tepinme noktalarım var, eğer bunları geliştirmiş olmasam
masraf da çıkabilir. Öteyandan, bir ölüm haberi almış gibi hüzne ve kedere gark olan kişiler de tanımaktayım. Gözleriyle boşlukta sabit bir noktaya kilitlenen, etraftaki sesler
ve hareketler ile tüm ilişkisi kopan, heykel gibi kalakalıp başka alemlere giden..
Bütün contaları falan sürüp takıp, herşeyi itinayla yerine oturtup, ilaçladığınız saplamaları yanlış taktığınız için o saplamaları sökmek ve herşeyi tekrar açmak zorunda
olduğunuzu idrak ettiğiniz o an çok enteresan olmalı.
Bunu ilk farkettiğiniz o andaki duygularınızı alalım lütfen:) ???
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal May 17, 2011 4:03 am Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
Bu mahruti konik dişliler, dişlerin çalışırken hep birbirlerine denk gelme veya gelmeme durumuna göre -ardışık da olabilir- söküldükleri şekilde takılmayı seviyorlar usta.
Hala öyle mi üretiliyorlar bilmiyorum fakat çok eskinden bunlar sibop macunu benzeri bir madde ile beraber döndükleri bir ortamda, son işlem olarak boşa çalıştırılıp birbirlerine
belli bir süre alıştırıldıktan sonra, asıl kullanılacakları yerlere de aynı pozisyonlarda montaj edilirler imiş. Diferansiyel ayna/mahruti takımlarında da, bmw final drive ayna
mahruti dişlerinde de aynı işe yarayan, kaydırmadan takılsın diye yapılmış çizikler numaralar felan oluyor. Senin olayda da sebep bu mudur acep?
Şunun için soruyorum :
Eğer 90 derece kaçık taktığın vakit,
Yani cıvatalar yerine oturmadığında,
Bu benim dediğim olay ile ilgili alınmış bir önlem değil de, başka bir amaca -veya tasarım zorunluluğuna- yönelik yapılmış birşey ise..
Bu durumda o iki dişlinin birbirine göre daha evvel çalıştıkları dişlerin denk gelerek çalışmasını sağlamak için ... Acaba hala iki işaret, çizgi, tırnak, numara vs. olabilir mi?
Yani hala dikkat edilmesi gereken bir detay ?
Benim dediğim olayda kaçık takıp montajı yapıp çalıştırmaya mani olacak herhangi bir önlem yoktu.. Gördüğüm örnekler hep ayna mahruti takımlarında. Ama bu resimdeki
dişli de kavisli dişleri ve konik yapısıyla "hemen hemen ben de aynı karakterdeyim.." diyor adeta.. Kitapta bu iki dişliyle ilgili bir uyarı, veya dişlilerin biryerlerinde işaret, numara,
çizgi vs. var mı acep ?
Hiçbir tarafında işaret çizgi nokta cart curt herhangibirşey yok usta. Farkındaysan dişlinin hemen arkasında üçgen formunda bir parça var. Bu dişliye takılan bir dişli daha var. momenti 90 derece çevirmeye yarıyor. O da şafta bağlanıyor zaten. Zincirli olan modellerde bu dişli yerine zincir dişlisi bulunuyor. Capon amcalar bunun şafta giren kısmını yapmak için küçük bir kapak yapmış ve içine de dişlileri koymuş. Dişliler tam kafa kafaya oturabilsin diye resimde görülen dişlinin arkasındaki piramit kılıklı zımbırtıya üç tane saplama takmışlar. Buna oturan kapak sabit olduğu için dişlinin arkasındaki üç saplamayı mutlak şekilde doğru monte etmen gerekiyor. Hatta o üçgen zımbırtı dönemesin diye bir de çıkıntı yapmışlar görüldüğü üzere. O çıkıntı kapağın civatalarının sıkıldığı dişlere değdiği için üçgen kılıklı şeyi kendi etrafında döndüremiyorsun. Malesef bloğu komple dağıtmadanda onu doğru şekilde çeviremiyorsun. O nedenle de bloğu toplamadan önce parçanın duruşuna dikkat etmek gerekiyor. Biraz zor yoldan öğrendim ama öğrendim sonuçta..
ilyada demiş ki:
Saplamalar konusunda şansızsın vesselam
Değiştirmek çok çok doğru bir mantık.
Kırılmadan çıkmaları iyi olmuş.
Saplamaları önce bi torkla sıkıp, motor çalıştıktan sonra tekrar belli bir tork veya derece üzerinden kontrol veya sıkma ibaresi var mı bu motor için ?
Ahtung warning vırt zırt mı yazıyor, yapılsa eyi olur mu diyor, yoksa hiç mi yok??
----
Tekrar açmak zorunda olduğunu anlamak, durumu kabulleninceye kadar geçen süre boyunca çok fecaat birşey
Pürdikkat geçen ve saatleri aşan süreler heba olmuş ise ben olduğum yerde tepiniyorum o an sinirden.. Benim olayı farkettiğim andan, durumu kabullenmeme kadar geçen süre
yaklaşık 10-15 saniye gibi. O kısa süre oldukça şiddetli geçebiliyor. Sırf bu iş için belirli vurma, tepik atma ve tepinme noktalarım var, eğer bunları geliştirmiş olmasam
masraf da çıkabilir. Öteyandan, bir ölüm haberi almış gibi hüzne ve kedere gark olan kişiler de tanımaktayım. Gözleriyle boşlukta sabit bir noktaya kilitlenen, etraftaki sesler
ve hareketler ile tüm ilişkisi kopan, heykel gibi kalakalıp başka alemlere giden..
Bütün contaları falan sürüp takıp, herşeyi itinayla yerine oturtup, ilaçladığınız saplamaları yanlış taktığınız için o saplamaları sökmek ve herşeyi tekrar açmak zorunda
olduğunuzu idrak ettiğiniz o an çok enteresan olmalı.
Bunu ilk farkettiğiniz o andaki duygularınızı alalım lütfen:) ???
Sevgiler...CeM...
Belli bir tork falan yok. Hatta saplama ile ilgili hiçbirşey yok bile diyebilirim. Alt tarafı sıkıyorsun üstte kapak civatalarını torkluyorsun.
Psikolojik durumumu soruyorsan, pek öyle karmaşık bir duygu hali içinde falan değildim. Kafamdaki tek şey "umarım sabitleyiciyi sürdüğüm saplamaları bozmadan sökebilirim" oldu.. Biraz debelendirdi ama sonuçta söktüm onlarıda.. Isıtınca bırakıyor kendini o epoksi kılıklı yapıştırıcı.. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal May 17, 2011 4:15 am Mesaj konusu:
Sıfır saplamaların bloğa giren tarafına bu tip bir malzeme kaplanmış olarak geliyor.Sanırım capon amcalar gevşemesin diye bu tip bir yöntem bulmuşlar. Ama neden sadece kenarlardakinde uygulamışlar hiçbir fikrim yok açıkcası..
Saplamaların takıldığında böyle bir görüntü oluştu.
Sonra pistonları yerlerine yerleştirdik.
Servis manualinde sekmanların takılırken şunları yap demiş. Yağ sekmanın yarıkları arasında en az 4 cm mesafe olsun demiş. Daha sonrada bunların orta noktası ile diğer sekmanlar arasında 120 şer derecelik açı olsun demiş. Ben söz dinlerim.
Manualde bahsi geçen R harfi.. Orjinal sekman almanın faydaları...
Sonrada silindiri yerine oturtuyoruz. Normalde piston pensesi kullanmak lazım ancak bu motosiklette buna gerek yok çünkü gömleğin alt tarafında havşa var. Konik şekilde olduğu için daha önceden motor yağı ile yağladığım silindir yerine oturdu..
Sonra kapağı oturtunca birde bakıyorsunuz ki saplamalar kısa !! Hay bin KUNDUZ !!
E ama bunlar uzun kaldı?
Söküp tekrar doğru yerlerine takıldıktan sonra ise böyle oluyor
Bu 87 model CB750 nin saplamalarının sıralaması;
Bu da saplamaları söküp tekrar takmama neden olan hata...
Dikkat ederseniz ilkinde 90033-MJ0-000 numaralı saplama ortada gözükürken ikincisinde kenarda gözüküyor.. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız