Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Yaptığımız işlerde genel bir eksik var. Yakıt tasarrufu ve düzenli yanma , sağlıklı çalışma arıyoruz. Bujileri, hava ve yakıt filtresini, TPS ve diğer ayarları , pompayı, hatta yakıtın kendisini hep göz önünde bulunduruyoruz , bakımları ve gerekenleri yapıyoruz.
Atlanan üç nokta var ; buji kabloları ve ateşleme bobininin çalışması sağlıklı çalıştıkları anlamına gelmez, bunlar yaşlanan ve zamanla elektriksel değerleri -ille değişecek demiyorum- değişebilen ve bu olduğunda çoğu kez farkında bile olmadan kullanmaya devam ettiğimiz sistem elemanları. ENJEKTÖRLER İÇİN İSE KİRLENME VE MEKANİK OLARALAK YIPRANMA SÖZKONUSU VE BU KAÇINILMAZ BİR SON
Şu alıntı güzel bir genel özet yapmış, bununla başlayalım :
Alıntı:
Otomobillerin zamanla azalan performansını, kalbi sayılan enjeksiyon sisteminde yapılacak bir işlemle geri getirebilirsiniz
Günümüzün modern otomobilleri periyodik bakımları dışında neredeyse hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor. Yağ seviyesi, silecek su seviyesi, motor çalışma devri gibi özelliklerin neredeyse tamamı bilgisayar sistemleri tarafından gerçekleştiriliyor. Sadece birkaç mekanik parça özel bakıma ihtiyaç duyuyor. Bunlardan birisi de motor enjektör temizliği... Bu hayati organ ihmal edilirse zaman içinde öncelikle performans düşüklüğü olmak üzere bir dizi ciddi problemler yaratabiliyor.
Her 40 bin kilometrede bir yaptırılması önerilen enjektör temizliğine ek olarak yaptırılacak karbon temizliği işlemiyle otomobilin motorunun zamana yenilmesini önlemek, zaman içinde kaybedilen performansın geri kazanılmasını sağlamak mümkün. Toplam iki saat süren bu işlemlerle bahar aylarına, gücü ve keyfi yerinde bir otomobille girebilirsiniz.
Teknolojisi yenilendi Son yıllarda yürürlüğe giren çevre normlarının da etkisiyle karbüratörlü besleme sistemleri, modern otomobillerde yerini enjeksiyon beslemeli otomobillere bıraktı. Avrupa’da 20 yılı bulan bir zamana yayılan bu geçiş, ülkemizde son birkaç yıl içinde oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Karbüratörden enjeksiyona geçiş böylesine hızlı olunca sistemi tanımak ve bakımları konusunda yeterli bilgiyi kazanmak da ağır aksak yürüyor. Aslında karmaşık bir elektronik yapıya sahip olan enjektör sistemlerinin ömrü son derece uzun. Üretim tekniği ve kullanılan materyaller sayesinde 200-250 bin km sorun çıkartmadan kullanılabilen enjektörler, en az bir milyar kere tetiklemeleri öngörülen bu süreç içinde belli periyotlarla bakım ihtiyacı duyuyor. Bunun temel nedeni de enjektörlerin iğne denilen ucunda, benzin akışının gerçekleştiği noktada yakıtın bıraktığı, zamanla tabakalaşan pislikler. Üretim aşamasında milimetrenin binde biri kadar hata çıktığında bile çürüğe ayrılan enjektörlerin iç yüzeyinde birikebilecek 5 mikron kalınlığında bir tabaka yakıt akışının yüzde 25’ini kısabiliyor. Ve yakıt debisinin bu pislikler nedeniyle yüzde 10 azalması bile yanma kalitesinde düşüşlere, motor performansında ciddi azalmalara neden oluyor. Çok noktadan enjeksiyonlu sistemlerde silindirler arası dengesizlik yaşanıyor. Bu sonuçlar yakıt tüketiminde ciddi artışlara neden olabileceği gibi motor verimsiz ve sarsıntılı çalıştığından yakın gelecekte piston ve segmanlarda da sorunlara yol açabiliyor.
Ultrasonik temizleme sistemlerinin geliştirilmesine kadar servisler ya enjektörü tamamen yeniliyordu ya da aracın deposuna katkı ilave ediyordu. Ancak bu yöntemlerden ilki ciddi bir maliyet anlamına geliyor, ikincisinin etkisini test etmekse neredeyse imkansız.
Sadece 10 dakika.
Ustalar arasında "işeme'' olarak tabir edilen enjektörlerin ne kadar benzin akıttığı test edildikten sonra formülü özel olarak geliştirilmiş temizleme solventinin bulunduğu banyoda 10 dakikalık bir temizlik uygulanıyor. Temizlik sırasında enjektörlere elektrik akımı verildiğinden işlem, enjektör iğnesi hareket halindeyken yapılmış oluyor. Bu sayede temizleyici solventin her noktaya ulaşması sağlanıyor. Temizlik işleminin ardından enjektörlerin püskürtme şekli ve debi ölçümü tekrar kontrol edilerek tümünün aynı özellik ve miktarda akıtıcılığı izleniyor. Enjektörlerin motora takılmadan önce değiştirilmesi gereken filtreleri, o-ring denilen sızdırmazlığı ve sabitlemeyi sağlayıcı halkaları ve enjektör şapkaları da değiştiriliyor.
Motordaki temizliğin bir diğer ayağını, kurşunsuz benzin kullanımının yaygınlaşmasıyla beliren karbon birikintisi sorununu çözmek oluşturuyor. İçten yanmalı benzinli veya dizel motorlarda bir hidrokarbon bileşiği olan yakıtın yanma odasında hava ile yakılması sonucu meydana gelen karbon artıkları, zaman içinde supap yüzeyleri, yanma odası çeperleri, pistonların tepesi, supap ve supap yuvalarında birikiyor. Motorun içindeki kirlenme kapak açılmadan gözle görülemeyeceğinden silindir kompresyonlarının düşmesi, motor gücünde azalma, yüksek yakıt tüketimi, bozuk rölanti, akselerasyon düşüklüğü ve motorun silkeleyerek çalışması gibi aksaklıklardan sorunun varlığı teşhis edilebiliyor. Motorda meydana gelen karbon birikimi sorununu ya üst kapağı söküp parçaları temizleyerek ya da hiç açmadan Carbon Clean işlemiyle gidermek mümkün.
------------------
Bunlar hakkında genel olarak kısa kısa ve parça parça birşeyler yazacağım.
Carbon Clean yönteminin ne derece ETKİN ? bir yöntem olduğunu ben bilmiyorum. Yöntem motorun üzerinde uygulanıyor ve motor çalışırken yakıt püskürten enjektörrleri , piston kafalarındaki ve sübaplarda biriken kurumları temizlemeyi hedefliyor. İşin enjektör temizliği ile ilgili kısmına dair bildiğim şey şu : bu yöntem yüzeysel bir temzilik yapabiliyor. Kalın tabakaları tamamen söküp atmıyor. Bu bir açıdan iyi , bir açıdan ise kötü. birazdan geleceğim.
Ultrasonik temizlik yönteminde ise 40 kilohertz civarı bir ultrasonik titreşim , artık buna ses mi demeli, titreşim mi.. Ultrasonik titreşim kullanılıyor. Enjektörlere elektrik veriliyor. Motor üzerindeki akım ve gerilim neyse aynısı makina tarafından veriliyor. Basınçlı bir pompa bildonla satılan özel bir temizlik sıvısını basıyor enjektörlere. Bir miktar ısıtma vs. var. Enjektörler açıp açık kaparken biryandan özel solvent, diğer yandan 40 kilohertz titreşimin deli marifeti ile en ince aralıklardaki pislikler bile parçalanıp, mikro parçalara bölünüp sistemden atılıyor.
Her işte olduğu gibi bu işin de bazı puştlukları var.
Temizlik sıvısını gereğinden kat kat fazla kullanan cimri esnaf iyi birşey yapmıyor. Leş gibi sıvıyla , içinde bir ton ıvır zıvır ve pislik olan sıvıyla temizliğe devam edebiliyor haftalarca. Bu iyi birşey değil.
Lastiklerin ve her türlü oringlerin yenilenmesi lazım, bunu yapıyorlar. Ama bir de enjektör filtreleri var. Envai çeşit modeli var ve her enjektör modelinde değişebiliyor mu bilmiyorum ama bu filtrelerin de değişmesi çok faydalı.
---
Temizlenmezse ne olur ?
İğne meme kısım tıkanır. Konik bir açıyla pulverize püskürteceğine çok dar açıyla işeme tabir edilen biçim de püskürtür ve havayla tam karışmadan yanar.
Aşağıda bazı hatalı püskürtme şekillerinin temsili çizimleri var. Doğru püskürtme açısı ve şekli artık buradaki "doğru püskürtme" şeklinden bile farklı. Gelişen teknolojiyle birlikte üzerine en çok çalışılan ve ilerleme kaydelilen konulardan biri oldu yakıt ve hava karışımının mükemmelliği. İster benzinli, ister dizel, tüm motorlarda verim ve ekonomi açısından önemli bir olay bu. Sadece püskürtme ile de ilgili değil, artık birçok motorda manifold girişinde , hatta piston üzerindeki farklı şekiller ve geometrik yapılarla karışımın daha mükemmel yanmasına çalışılıyor. Enjektörtler bu konunun sadece tek bir parçası , ama belki de en önemli parçası..
Eğer düzgün ve eşit dozaj ile doğru püskürtme şekli olmazsa :
Yakıt iki farklı silindirde farklı oranlarda havayla karışıp yanar, bu sorunun ayrı bir boyutu ; sadece çok yakmakla kalmaz ayar tutturmak da zorlaşır , hatta bir noktadan sonra imkansız hale gelir. Tps, senkron , hava kelebekleri böcek çiçek uğraş dur istediğin kadar. Tam istenen sonuç alınamıyor, bununla bizzat akşama kadar uğraşıp deli oldum. Enjektörleri temizlettik ve akşama kadar bitmeyen ayar olayı temizlikten sonra kapandı.
İşemenin ve tam yanmamanın kurum birikimini arttırıcı etkisi olur. Dizel enjektörlerinin bu enjektörlerle tek ortak noktası adının enjektör olması ama dizel motorda bu olay daha da beter olur. Kurum birikimi ömürden çalar hem de güzel çalar. Yakıtın işemesi farklı yanma ısılarına sebep olur ve bu da karbonun enjektörlerin ucuna ve içlere doğru da yapışmasına sebep etkenlerden biri.
Katalitik sobalı modellerin sobası daha hızlı tıkanır.
Havayı kirletir.
Güç elbette azalır ama motosikletlerde fazla fazla güç olduğundandır sanırım bunu pek takmayız, asıl sorun diğerleridir.
Ayar tutmuyorsa bazı devirlerde iyice belirginleşen vuruntulu çalışma olur, o devir bandını istersen ayarları kaçırarak düzeltirsin , hatta bazı sığır tamirciler "barnakla ayar usulü" tps yi kaydırıp , bu olayı kısmen çözer ama muhakkak başka bir devir bandına kayar bu ayar tutmama ve vuruntulu çalışma olayı.. Az veya çok illa olur.. Bu vuruntulu çalışmanın da bir nebze piston segman ve diğer tüm parçalar üzerinde olumsuz etkisi vardır.
Ve hiç temizlenmeyen enjektörün ömrü kısalır
Bazı enjektör resimleri :
Nasıl çalışır ?
Temel prensip olarak çok basit bir yapısı var. İşin zorluğu kullanılan malzemeler, üretim teknlolojisi , ve ölçü hassasiyetlerinin yüksek olması gibi konular. Bir milyar kez açılıp kapanmak .. Bir milyar kulağa hoş gelen, esasen çok deli bir rakam ve asıl zorluk da burada..
Bir bobine doğru akım verildiğinde yay gücüyle bir yönde duran çekirdeği diğer yöne çekiyor oluşan manyetik alan. Akım kesilidiğinde yay çekirdeği eski konumuna getiriyor. Kısacası bir selenoid valf. Milyar kere açma kapamaya dayanabilen ve hassas gramajlı bir "elektrikli musluk" :
Karbon partikülleri memeye kaynarsa delik daralıyor veya önü kapandığı için aynı miktarı püskürtse bile bozuk açı ve işeme şeklinde püskürtüyor, bunun enjektöre zararı yok fakat iç mekanizmada , hareketli parçaların arasında katmanlaşan kurumun aşındırıcı etkisi var. Mekanik bir yandan sürekli çalışıp bir yandan yavaş yavaş üzerinde katmanlar oluştuğu için kitleme , sıkışma gibi şeyler olmuyor. Basit bir olay aslında ; çalışan bir mekanizmada aralıklar dışarıdan gelen başka birşeyle doluyorsa ve hala çalışmaya devam edebiliyorsa gerekli hassas aralıklar hala var demektir. Yani parçalarda aşınma da var demektir..
Yukarıda tam ve net temizlik yapan yöntem olan ultrsonik temizliğin bir de kötü yanından bahsetmiştim. Eğer enjektörler çok uzun zamandır temizlenmemişse ve enjektör içindeki bu aşınmalar akış anlamında artış yaratacak boyutlara varmışsa , enjektörler temizkendikten sonra hala istenen randımanın alınamaması ortalamanın epey altında bir olasılık olsa da arada yaşanan bir durumdur. Bunun kabahati temizlik yapılmasında değil, o vakte kadar hiç temizlik yapılmamasındadır. Bu ufak ihtimale rağmen temizlik tavsiye edilir ve eğer bu ihtimal yaşanırsa en azından ak koyun, kara koyun ortaya çıkmış olur ve bir takım yeni enjektör alınır bundan sonra 3-4 yılda bir temizliğe sokularak kullanılır. (Not : Bmw Bosch kullanır. Bosch markalı sıfır enjektör satın alacaklar Borusandan da , fiyatları güzel ve sevdiğimiz Bempardan da değil..... Bosch markalı ürünler için fiyatları bunlardan daha cazip fiyatları olan ithalatçılar var, bunları araştırın )
---
Buna benzer bir olay da LPG üzerinden dönen ve tam anlamayan bir uyduran adam geyiğidir, kulaktan kulağa yayılan bir efsanedir. Denir ki , LPG motor ömrünü kısaltıyor. LPG motor için hiç iyi birşey değil...
Evet, bazı motorlar lpg takıldıktan kısa süre sonra hoşafa döner ama bunun sebebi lpg li motorun yanma odasında biraz daha yüksek ısı oluşması ve piston, segman araları kurum bağlamış, bu kurum sayesinde "idare eder" kompresyonunu koruyan motorun , bir zaman lpg ile çalışıp kurumlar yakılıp atıldıktan ve motor temizlendikten sonra her taraftan fasır fasır kompresyon kaçırmasıdır. Bunda lpg nin en küçük kabahati yok. Kabahat adamın o motora onca kurumu bağlatmasında. Sürekli düşük devir olabilir, karbüratör-enj. sorunları olabilir, ateşleme ile ilgili sorunlar olabilir vs. vs. Adam gibi çalışmayan motor kurum biriktirir ve ileriki dönemlerde kurumu aradan alırsan bir anda hoşaf olur o motor. O motor esasen zaten sonu gelmiş motordur , o da ayrı konu.
Oysa ilk günden beri lpg yakan bir motor, ve adam gibi sağlıklı çalışarak lpg yakan motor benzine göre daha uzun ömre bile sahip olabilir. Teknik açıdan gayet mümkün çünkü bazı avantajları bile var. Ama bizim millete anlatamazsın. Onlara göre :
1- LPG bombadır.
2- LPG motor ömrünü kısaltır..
Neyse , en azından ayıptır diyen pek kalmadı.. Benzin 5 lira olsun, lpg yi falan aşıp odun, taş kömürü bile kullanacaklar pahalı jiplerde ve spor otomobillerde
----
Ne diyorduk ..
Enjektörlerinizi temizletin arkadaşlar
Bu işi zamanında yapın. Ben konuyu az biliyorum ama tahminim 100,000 km. ye kadar bile çok geç kalmış sayılmayız. Belki sonrasında bile , bilmiyorum. Ama mesela her 50.000 de bir üç beş kuruş verip bu işi yapın. Verilen para başka şeyler fazlasıyla telafi eder.
Bu işi adam gibi esnaflara yaptırın. Öküze yaptıracağınıza bırakın öylece pis çalışmaya devam etsin
Üzerinde hangi işlemler yapılabilir ?
Bu incik boncuk sızdırmazlık elemanları değiştirilir :
Kapak sökülür :
Yakıt sisteminin son filtresi olan enjektör filtresi değiştirilir, eğer değiştirilirse iş tam yapılmış olur
Ultrasonik temizliği Carbon Clean sistemiyle karıştırmayın. (Onu da yaptırın veya aman yaptırmayın demiyorum, bu yöntem ve başarısı hakkında birşey bilmiyorum ben. Bol bol laf var. Yani her söylelene, reklamlarda her anlatılana da inanmıyorum o yüzden. K.C. kimyasal bir yöntem ve etkisinin üstünkörü olduğunu , sık sık ve düzenli uygulanırsa iş yapacağını düşünüyorum. )
Bildiğim şu : işiniz enjektörse sisteminiz ultrasonik temizleme olacak Geri kalan tüm yöntemler, buna katkılar da dahil , bu yöntemin temizleme etkisi yanında HİKAYEDİR ..
K.C. nin yanma odasındaki , pistonlar, sübaplar vs. üzerindeki temizlik olayı, bunun başarısı , yapsak mı, yapmasak mı mevzuları ise ayrı bir konu.
Bosch üzerine sertifikası ve elinde incik boncuk yedeği olan yerler bulursanız kafadan tercih sebebiniz olsun. Adam gibi işi bilen, eğitimli esnaf ekmek yesin ve gereken incik boncuğu da değiştirsin.
Son olarak , bir de akış miktarının ölçümü konusu var ve önemli bir konu Tıpkı dizellerde olduğu gibi bunların akış miktarı da cam tüplerin içine püskürtürken yapılıyor. 3 bar sabit basınç altında ve enjektör sürekli açık iken, yani bobin hep enerjili iken bir dakika boyunca akan miktar esas alınıyor, bu miktarın iki önemi var :
1-senin makinan için ideal olan miktar var, o olması lazım. Atıyorum dakkada 100 cc. ise buna yakın olmalı. Bu birinciyi sallayalım , bu çok önemli sayılmaz çünkü çok kayma olmaz. Çünkü kayma çok olursa genelde birinde olur.
2-İki -yada dört- enjektörün açık hal dakkada akış miktarlarının birbirine eşit olması gerek. İşte bu önemli
Fark belli oranların dışına çıktığında yine yukarıdaki sorunların bazılarıyla karşı karşıya kalacağız demektir.
Bu ölçümü yapmadan temizlik yapan esnafın yaptığı iş yarımdır. Sadece temizlik , neticeyi oransal olarak bilmedikten sonra bir anlam ifade etmiyor.
Kendiniz sökebilirsiniz, sökmek takmak inanılmaz derece kolaydır Cebinize koyup temizletip gelmek vs. bile çok kolaydır.
Cem hitap tarzim icin bastan soyluyorum, kusuruma bakma!
Yahu sen ne bicim adamsin Allah askina, nasil profesyonel ruhlu bir amatorsun? Helal olsun sana, nefis bir anlatim.
Ben herhalde senin "korkmayin" dedigini yapmaya kalkip korkmasam, islemler bittiginde bircok malzeme arttitirdim...
Katkin icin cok tesekkurler.
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
www.kolinhotel.com
SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET ve BERABERLIK. ®
R 1150 GS
GSM : 0-532/264 17 30
mail: vap1953@yahoo.com Is : 0-286/218 08 08 Bir insanin bildigini zannettigi bir seyi ogrenmesi, imkansizdir(Epiktetos)
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Nis 08, 2010 9:56 pm Mesaj konusu:
Teşekkür ederim Griffin.
--
Estağfirullah. İltifatın için ben teşekkür ederim çok sağol Ahmet abi.
--
Uygulama bekliyoruz arkadaşlar. İstanbulda bu işleri yapan birçok yer var. Türkiyenin tüm diğer bölgelerinde de mutlaka birçok yer vardır diye tahmin ediyorum. Uygulama yapan olursa fiyatlar, genel detaylar ve netice gibi bilgileri ekleyin..
Son bir not olarak aklıma gelen birşey ; bulunduğunuz yerde yoksa.. Bu iş posta yoluyla dahi yaptırılabilir unutmayın.
çoook teşekkürler.
ama kurt düştü şimdi..dur servis kitabına bir bakayım.benim enjektörler nasıl sökülüyormuş? _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Kayıt: Oct 27, 2005 Mesajlar: 459 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Nis 09, 2010 6:50 pm Mesaj konusu:
Şunu anlamış bulunmaktayımki , Cem sana kuru kuru teşekkür etmek olmaz ılk fırsatta uğramak lazım
ellerin dert görmesin _________________ Tabanway
A Rh(+)
İstanbul
Cem yine yaptın yapacağını
Döktürmüşsün valla teşekkür ediyorum dolu dolu. İşlerimi bitireyim bir sökeyim şu enjektörü bakalım. _________________ Mesut KORKMAZ
BMW F650GS
05324625892
www.msttech.biz www.mesutkorkmaz.com
98 model 1100 GS'imiz ne zamandır sarsıntılı ve ivmesiz çalışıyordu.
Gaz yememe, silkeleme olayı...
Yakıttan, yakıt filtresinden, bujilerden şüphelendim.
En son da senkron - süpablardan.
Motoru İlyada'ya götürmeden önce bujiyi, yakıt aldığım yeri değiştirdim nafile...
Düzelmedi.
Bu Cumartesi İlyada (Cem) ile motorun altından girip üstünden çıktık (vallahi aynen böyle yaptık )
Şu anda saat gibi çalışıyor.
Ancak İlyada'nın atölyeye gitmeden önce onun tavsiyesiyle enjektörlerimi temizlettim.
Allah razı olsun diyorum buradan kendisine...
Enjektörleri temizletince çok farketti.
Sarsılma bitti, güç kaybı bitti.
Zaten enjektörleri götürdüğüm usta, Hakan Tarihmen, gördüğü en pis enjektörlerden biri olduğunu söyledi.
Otomobillerin yılda bir kere (20 bin km) temizletmi gerektiğini, motosikletlerin de benzer aralıklarda temizlenmesi gerektiğini söyledi.
O uzun camlı zımbırtıya takınca enjektörleri iki enjektörün püskürttüğü yakıt miktarı arasında %20'ye yakın bir fark olduğunu gördük.
Sadece enjektörler temizlenmedi, memeleri de değişti.
Usta en iyi iki enjektörcüden biriyim dedi.
Ne kadar doğru bilemem ama güzel güzel yaptı, sorularımı cevapladı...
Eskiden Renç Koçibeylerle ralli mekanikerliği filan yapmış.
Zaten çok komplike bir işlem değildi.
Yeri Maslak Oto Sanayinde, 23 yahut 24. sokakta.
Hakan Tarihmen derseniz gösterirler.
Uzman TV'ye enjektörleri, karbüratörleri anlatan videoları var.
http://www.uzmantv.com/uzman/enjeksiyon-ustasi-hakan-tarihmen
Enjektörün görevi nedir? http://www.uzmantv.com/benzin-enjektorunun-gorevi-nedir
Şahsi fikrim olarak;
Eğer söktüğümüz düzeneklerin O-Ringleri iyi durumda ise, kimyasal olmaksızın temizlenerek yerine tekrar takılması, hamurunu bilmediğim muadil, piyasa tabir edilen O-Ringler ile değişmesinden daha iyi olur düşüncesindeyim. Ha, orjinal parça ile değişecekse ona birşey diyemeyiz tabii.
Bununla birlikte, LPG'li yakıtı karbüratörlü bir araçta tecrübe etme şansım olmuştu. İyi karışım ayarları ve iyi durumdaki bir motorla son derece harika bir çalışmaya sahip olmuştu motor. Gaz akışkanın, sıvı gibi tortu biriktirmeyeceği son derece açık...
Ultrasonik temizlik ve Enj. filtre değişimi yapmadan, kendi imkanlarımızla Enj. ve filtresi temizliği yapmanın ne zararı olabilir?. Faydası daha mı fazla olur acaba? _________________
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 308 Nerden: istanbul moda
Tarih: Sal Nis 27, 2010 9:11 am Mesaj konusu:
bu yazının akabinde gittim ellerimle enjektörü söküp temizlettim motorun gidişi gaz yemesi düzeldi.. bakalım yakıta etkisi ( ki kesin olacaktır) ne kadar olacak bir kaç depodan sonra yazarım..
Teşekkürler Cem _________________ TUNÇ BARUÖNÜ
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 308 Nerden: istanbul moda
Tarih: Pts May 03, 2010 12:14 pm Mesaj konusu:
maslak oto sanayide temizlettim, 2 enjektör 80 TL aldı ( hakan tarihmen 2.kısım no.823 ) aynı sanayide bosch serviside temizliyormuş fiyat bilmiyorum birde pendik sanayiide yarı fiyatına yapan bir yerde varmış ancak isim adres bilgisine ulaşamadım.. _________________ TUNÇ BARUÖNÜ
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız