Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Jun 30, 2006 Mesajlar: 446 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Cmt Arl 19, 2009 8:44 pm Mesaj konusu:
Eeee diyorum yazmışlar da ne olmuş ... kim yazmış hangi hakla yazmış ? Polis değil maliyeci değil zabıta değil . İsparkın üniformalı resmi değnekcisi hadi ordan ulennn adamın eğitimi ne yetkisi ne işini yapacak par ettiğimde orada olacak güvenliğimi sağlayacak parasını hak edecek yok öyle işgaliye parası . _________________ TOLGA GÜLER
BMW R 1200 RT
Burgman AN 650 A
İSTANBUL
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=10145
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Cmt Arl 19, 2009 9:38 pm Mesaj konusu:
Bende de 40 TL görünüyor ödemezsem ne olacak şimdi? Mahkemeye verip dava mı edecek? Haydi yapsın bakalım, buyursun uğraşsın! Yok efendim belediyenin yolunu çevirip para toplayan magandalara fırsat vermemek için kurulmuşmuş! Ne farkınız kaldı o dingillerden? Ödemiyorum gelin alın bakalım!
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 4:23 am Mesaj konusu:
creeindian demiş ki:
ödemezsem ne olacak şimdi? Mahkemeye verip dava mı edecek?
Sayfadaki açıklamada icra takibi başlatacağız diyor ama devlet artık büyük rakamlar dışında asla uğraşmayacak bu işlerle.
Bilgisayar kayıtları sayesinde artık herşey birbiriyle bağlantılı ve kolayca ilişkilendirilebilir hale geldi ya, herhangi bir konuda başka bir işlem yapmak için devlet kapısına gittiğinde "borcun var, git öde sonra gel" diyorlar. Sistemin raconu değişiyor artık. Devlet, "Bundan böyle ben senin peşinden koşmam, sen koş benim peşimden" diyor..
Daha çok var .. Ve aslında tümüyle birbirinden ayrı alakasız konular bile hızla birbirine bağlanıyor ..
Son proje de vatandaşlık mailleri. Hepimizin ve bundan sonra doğacak her yeni bebeğin devlet tarafından verilmiş birer mail adresi olacak. Mecburi. Sen ister bak ister bakma.. Elbette oturup MSN de sohbet etmeyecek devlet bizimle. Ödemek zorunda olduğun rakamı postalayıp hukuki sorumluluklarını üzerinden atıp kolayca kurtulacak. Ben sana bi e-posta yollarım o kadar, artık ister yap ister yapma, gerisi sana kalmış diyor. Adrese celp melp yok artık. Bulundu, bulunamadı yok. Kendi ayağınla ortaya çıkacaksın nasılsa. Toptan keseriz faturayı diyor..
Bilgiişlem teknolojilerindeki gelişmeye güvenerek, "Nefes de mi almayacaksın ? Adım da mı atmayacaksın ? Mecbursun. Ben senden istediğimi alırım. Elbet bi yerde kıstırırım ben seni" diyor..
Üstelik, dediğini yapıyor da.. Yıllar boyu matrahsız -karsız- gösteren holdinglerden vergi almaya da cesaret edebildikleri gün herşey çok güzel olacak
Valla naçizane fikrim, hocam siz paşa paşa ödeyin o paraları, hazır rakamlar ufakken.
Kayıt: Aug 19, 2003 Mesajlar: 816 Nerden: Istanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 8:24 am Mesaj konusu: re
Arkadaslar eskiden ana caddelerde 2 sira araba park edilirdi. Vatandas ana caddede yer buldumu koyardi arabasini 1 ay 1 hafta birakirdi gelen giden de yer bulamaz 2.siraya park ederdi. Su anda Fatih ana caddede ne zaman isim olsa gidiyorum aninda park yeri var adam gelip 5 milyon istiyor valaa seve seve veriyorum. Bedava olup bulamamaktansa parali olsun hep beraber kullanalim daha iyi degilmi?
Tabi sistem olagan disi cagdisi. Bir caddede 100-200 m ara ile bissuru insan. Topladiklari para maaslarina anca yeter belki biraz artar. Halbuki parkmetre koysalar akbille yada bozuk para ile calisan o zaman ispark gorevlisi aramak gibi bi derdimiz de olmaz. Amerika'daki gibi odemeyene de dayarsin cezayi baglarsin arabasini. Tabi o zaman bu kadar adam ne is yapacak ayri mesele ??? _________________ I need your boots , your clothes and your motorcycle.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 10:48 am Mesaj konusu:
Otomobillerin durumu sahiden vahim ama, siz İstanbulda motosikletle herhangi bir park sorunu, sıkıntısı yaşıyor musunuz ?
Yani diyeceğim o ki , ben hangi semt olursa olsun en küçük bir park sorunu yaşamıyorum ve zaten motoru tercih etmemdeki en önemli sebeplerden biri bu.
Bi ağaç altına park. Bir ara sokağa. Normalin ötesinde çok geniş bir kaldırım varsa kaldırıma. Park, bahçe, trafiğe kapalı alan, yol, ters, düz.. Allah ne verirse yani..
Göz var, izan var derler.. Park ettikten sonra biraz açılıp şöyle bir bakarım yaptığım işte de var mı diye.. Gözüme hoş gelmezse, az da olsa sırıtan bir durum varsa alıp 100 metre ilerleyip başka bir yer bulurum olsa olsa. Ama illa ki bulurum bir yer ve hiç de uzun sürmez. Herhangi bir ceza da yemedim bu güne kadar. Tabi polisin, zabıtanın gözünün içine baka baka ukala ukala adamların gözünün önünde de delmiyorum park yasaklarını. Yani herşeyin bir makulu bulunabiliyor bence.
Bugüne kadar bir kez bile otoparka ihtiyaç duymadım İstanbul gibi bir megakentte. En fazla beş dakka yürünür yani.. Gören yuh demiyorsa sorun da olmaz. Çoğu yerde yasağı bile delersin ve birşey de olmaz. Hele küçük motorla .. Hiç göze batmıyor. İstediğin yasağı del kimsenin dikkatini bile çekmiyor.. Yeterki zart diye delme, biraz usturuplu del
Emniyet şeridi kullanırken de aynı şey geçerli ..
İstanbulda nerede park sorunu var ki bir motosiklet için ? Bilmiyorum, belki de şanstır benimki. Şimdi böyle diyorum ya, yarın sabah cezayı da yersem hiç şaşmam.. _________________
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 3:44 pm Mesaj konusu:
Benim yediğim ceza motor için değil araba için bu arada. Burada "devlet" konusunu vurgulamışsın ama İspak devletten ayrı bir kurum değil mi? İstanbul Büyükiehir Belediye' sine ait değil mi? Eee ödemezsem belediyeyle ilgili bir işim olduğunda sadece bana dayatma yapacak sanırım?
Şehir içinde yırtık dondan çıkar gibi arabayı bırakır bırakmaz "abi park parası" deyip "ne kadar" diye sorduğumda "7 TL ver 3-4 saat kal abi" deyince sinirlenip daha uzağa daha tenha yerlere bırakıyorum. Bakıyorum da park yasağı var mı diye, abes bir yer olmamasına da dikkat ediyorum, estrafta ispark görevlisi veya ispark' a ait bir park yeri olup olmadığına da dikkat ediyorum. 40 TL' lik bir borç nasıl oluştu akıl alır bir şey değil.
Motor konusunda da bir keresinde az daha Taksim meydanında park cezası yiyordum. Meydanın orada bilirsiniz parketmiş birçok motor bulunur, ben de bir arkadaşımla beraber motorumu park etmiştim, polis amca çağırdı "yazıyorum bah" diyerek ceza yazmakla tehdit etti, "diğerlerine de yazdınız mı" diye sorunca yazıyormuş gibi yapıp "bu seferlik yazmıyorum çaktırmayın" diyerek gönderdi bizi. Yani motorunuz ufak bile olsa(ben CBF 250 ile yırtmıştım bu olayı) bu park cezası yemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Belki de benim örnekler Bahtsız bedevi örnekleridir bilemiyorum.
Kayıt: Jun 16, 2004 Mesajlar: 537 Nerden: İzmir/Karşıyaka
Tarih: Pts Arl 21, 2009 10:39 am Mesaj konusu:
Yüksel, 40 YTL cezanın nasıl olduğunu anlamak için yöntem şu, açıyorsun ispark'a diyorsun ki "plaka numaram şu, bana çıkartılan ceza da bu, kanıtlayın lütfen", (bu başvuru yazılı olsa daha da iyi aslında) sonrasında sana kanıt sunarlarsa ne ala, sunamazlarsa niye ödeyesin ki? _________________ Murat İŞGÖREN XT660R
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Arl 21, 2009 10:48 am Mesaj konusu:
insane demiş ki:
Yüksel, 40 YTL cezanın nasıl olduğunu anlamak için yöntem şu, açıyorsun ispark'a diyorsun ki "plaka numaram şu, bana çıkartılan ceza da bu, kanıtlayın lütfen", (bu başvuru yazılı olsa daha da iyi aslında) sonrasında sana kanıt sunarlarsa ne ala, sunamazlarsa niye ödeyesin ki?
Evet ben de direkt yüz yüze görüşüp öğrenmek istiyorum o kadar cezayı nasıl başardığımı. Nerede bu heriflerin başvuru mercii? Bilen eden?
[quote="ilyada"]Otomobillerin durumu sahiden vahim ama, siz İstanbulda motosikletle herhangi bir park sorunu, sıkıntısı yaşıyor musunuz ?
Motosikleti uyguzsuz bir yere parkederseniz alıp götürüyorlar, çekicinin üzerine koyup, örneğin yangın musluğunun önünün kapatacak şekilde park ederseniz aceleyle, ya da farketmeden
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Arl 22, 2009 12:05 pm Mesaj konusu:
Evet. Üstelik üstüne de koymuyorlar çoğu zaman. Atıveriyorlar çekinin üzerine. Dan dun demirlere vura vura gidiyor gideceği yere kadar.
Ama dediğim gibi ; birazcık yürümeyi göze alınca İstanbulun her yerinde motosiklet için uygun birçok park yeri var.
........
Taksim meydandaki, motorların yan yana dizildiği o nokta sorun için birebir bir nokta. Marmara otelinin yanındaki sokağa dönüverince istediğin kadar park imkanı var. Hoş , orası da yokuş aşağı ve aklınızda bulunsun , motor hırsızlarının en sevdiği yerler bu uzun yokuşlar. Taksimdeki yokuşların tümü düzkontak yapıp motoru çalıştırmayla dahi uğraşmadan Karaköye yada öte taraftan Kasımpaşaya kadar kolayca götürüyor hırsızları. Bi tekme.. Kır gidon kilidini .. Yallah.. Gerisini iyice uzaklaştıktan sonra rahatça hallediyor..
Taksimi örnek aldık ya.. Mesela AKM önünden geçerek üniversite istikametine biraz ilerleyip soldaki otoban genişliğinde yüksek duvar dibi kaldırıma ise tank parketsen kimsenin gözüne çarpmıyor. Yada istiklale çıkan sokaklar. O sokaklar arasında araç giren bir sokağa bırakınca illa bişey olur. Ama araç girmeyen , dolayısıyla kontrol işiyle uğraşan kimsenin araç girebileceğini de düşünmediği ama insan olan arka sokaklar ve bunun gibi heryere park çok kolay.
İstanbulun hangi semti olursa olsun bir motosiklet için park yapacak yüzlerce yer var. Polisin, zabıtanın sürekli gezip, bakınıp durduğu ana meydan ve caddelerin haricinde kalan her yer.. Ve elbette gidip yangın musluğunun, dükkan kepenginin, telefon kutularının vs. de tam önünü arayıp bulmamak gerek.
Park cezasından değil de, asıl motorun çalınmasından yada başına bi hal gelmesinden, kasten hasar verilmesinden vs. çekiniyorum. Bu yüzden birsürü yer içinden insan hareketinin sürekli olduğu yerleri seçmeye çalışıyorum.
Demek ki İspark fişleri atmamak gerekitor. Tıpkı seneler önce vergi iadesi için biriktirdiğimiz fişler gibi.
Demek ki para bitti, kaldırım yapacağız ayağına
"random plakalara ceza yazın 3340'a gönderin, para cebe gelsin."
Demek ki normal vatandaş gibi parkedip da 10dk boyunca görevli bulamayışının sebebi adamların kaçması değili devlet nasıl olsa alır mantığı.
Demek ki parkomat yerine yasal değnekçi konmasının sebebi de bu hepsi. Kaldı ki parkomat kadar çağdaş uygulamayı kaldırdılar.
Demek ki, akşam 7ye kadar çalışıyor demesine rağman, 7den sonra parkedince "abü beşiktaş kültür merkezi adına işletiyoruz" diyerek makbuzsuz para kazanma imkanları yaratmaları, şikayetleri tiye almaları işbirlik..
Demek ki, kaç saat kalacaksın dedikten sonra 2saati 5dk geçirmene rağmen, rahat nefes alarak yetişmiş olmanın verdiği sahte özgüvenle, belki de 1 saati sana geçirmişler.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Arl 23, 2009 8:55 am Mesaj konusu:
Hani bugünlerde İDO ve itfaiyeciler ile ilgili bi mevzu var gündemde olan.
Belediye ihaleyle iş dağıtıyor. Önce diyor ki , ihaleyi kazanan şirket kendi özel eğitim almış personeliyle gelecek, herşey çok güzel olacak.. Ama sonra yeni açıklama : personel falan yok ortada.. Eski personeli belediyeye çağırıp, beşerli gruplar halinde odaya alıp kıstırıp yeni şirketle sözleşme imzalatıyorlar.. Yani bir nevi "adamların maaşlarından pay alan ve bunun ihalesine katılan şirketler" anlamına gelebilecek bir durum.. Personel aynı, belediye parayı bir şirkete ödeyecek ve o şirketde birşeyleri değiştirecek ama neyi ?
Bunun klasik taşeron sisteminden bazı farkları olduğu iddia ediliyor.. Okuyorsun okuyorsun olayı tam olarak kavrayamıyorsun zaten..
Sonra basın da işin içinde bi alicengiz oyunu mu var deyip biraz kurcalıyor.. Hep aynı isimler fışkırıyor.. RTÜK, Zahit Akman, Zekeriya Karaman, Keriz Feneri, Almanyadan gelip de iki senede tercümesi yapılamayan, incelemesi bitmeyen Keriz Feneri dava dosyasındaki birçok isim, Bimtaş, Lapis falan diye holdingler.. Bi de Beyaz , ak bi holding..
Velhasıl bi sürü alengirli durum.. Ortak yanları ise benim görebildiğim kadarıyla şu ; hepsinin tüzel kişiliklerinde sorunlar var..
Eskiden otopark mafyasında iş yapan aynı değnekçi şahısların şu an üniformalı İSPARK görevlisi olarak çalıştığını yazan bir sürü habere rastladım. Makbuz karşılığı yapılan "iş"lerden bir yüzde aldıklarından vs. de bahsediliyor.
İSPARKın tüzel kişiliğinin belirsiz olduğunu söyleyip konuyu meclis gündemine taşıyan milletvekilleri de olmuş. Bunun tüzel kişiliği nedir diye sormuşlar ama bilen yokmuş..
Son olarak, on dakikalık bir göz gezdirmede bana çok ilginç gelen birşey daha oldu. Belediye kendi sayfasında , İstanbullardan tüzel kişiliği bile belli olmayan, bu ne idüğü belirsiz İSPARK yoluyla aldığımız paralarla kat otoparkları yapacağız diyor.
Öteyandan, İstanbula otoparklar inşa etmek için beş kuruş para istemeden , yap işlet devret yöntemiyle milyarlarca dolarlık yatırımlar için sırada bekleşen yabancı şirketler de var.. Bu işin bu kadar büyük boyutlarda bir rant içerebileceği hiç aklıma gelmezdi..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız