Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Bizim insanımız maalesef görmediği şeylere inanmama ve kural tanımama
gibi bir hastalığa sahip.İşte bu yüzden kırk nasihatttense otoyolların kena-rına kafatası bisküvit giibi kırılmış ve sıvıları akmış dev posterleri bill board
lara asarak kafasında canlandıramadığı sahneleri görmesini sağlamak ge -
rekir.
Bakın o zaman çiçek saksısı bile olmayacak komik şeyleri takıp da aptal-
lıklarını tescil ediyorlar mı... _________________ binbasi nayman
X-MAX '06 YAMAHA
Touching Your Heart !
Bizim insanımız maalesef görmediği şeylere inanmama ve kural tanımama
gibi bir hastalığa sahip.İşte bu yüzden kırk nasihatttense otoyolların kena-rına kafatası bisküvit giibi kırılmış ve sıvıları akmış dev posterleri bill board
lara asarak kafasında canlandıramadığı sahneleri görmesini sağlamak ge -
rekir.
Bakın o zaman çiçek saksısı bile olmayacak komik şeyleri takıp da aptal-
lıklarını tescil ediyorlar mı...
Bunun benzerini araba için yaptılar. İstanbul'da hatırlayanlar olacaktır. Köprü girişinde aksarayda vs. gibi kilit yerlerde koccaman 3d billboard ve kanlı kolu sarkmış insan maketleri... ama düşünüldüğün tersi oldu. öncelikle çok dikkat çekti, sırf bunlara bakan ufak kazalar oldu(meraklı milletiz), sonrasında ise çoğu insana kaybettiği yakınlarını hatırlattığı için tepki aldı ki bu önemli.
Mesela eşim ne zaman ambulan sesi ve yerde motor görse, gözleri dolu dolu oluyor, benim kazam aklına geliyor. Normalde bir sorun yok ama hatırlatıcı öğeler hep üzücü olur. "otoyolların kenarına kafatası bisküvit giibi kırılmış ve sıvıları akmış dev posterleri bill board" bu tamamen yanlış olur kanımca. _________________ A RH+
O afiş serisi çok zekice ve müthiş başarılıydı bence. Herhangibir kask olmazsa maruz kalınabilecek şiddet hem olanca açıklığıyla, o boydan boya dikiş izleri sayesinde dehşet verici biçimde vurgulanıyordu hem de bu ironik espirili işin içinde tek damla kan, veya yerlere saçılmış mide bağırsak görüntüsü yoktu..
Tüm bunlardan kurtulmanın basit ve yegane yolunun da aptallığı yada keçiliği bırakıp kaskkafalara herhangi bir kask takmaktan ibaret olduğunu.. Yani işin özünün bu savunmasız et ve kemik karışımını asfalt, beton, ve çelikle karşı karşıya ve tekbaşına ve bu derece çaresiz bırakmamaktan geçtiğini.. İşin özünün bu derece aptal -yada umursamaz-olmamaktan ibaret olduğunu .. Bundan gayrısının da çok göreceli hikayelerden ibaret olduğunu kansız, temiz bir işçilikle başarıyla anlatan ama en az kesik kol bacaklar sergilemek kadar vurucu ve çok zekice düşünülmüş afişlerdi.
O afişlerin hangi başlık altında olduğunu hatırlayan var mı ?
O afiş serisi çok zekice ve müthiş başarılıydı bence. Herhangibir kask olmazsa maruz kalınabilecek şiddet hem olanca açıklığıyla, o boydan boya dikiş izleri sayesinde dehşet verici biçimde vurgulanıyordu hem de bu ironik espirili işin içinde tek damla kan, veya yerlere saçılmış mide bağırsak görüntüsü yoktu..
Tüm bunlardan kurtulmanın basit ve yegane yolunun da aptallığı yada keçiliği bırakıp kaskkafalara herhangi bir kask takmaktan ibaret olduğunu.. Yani işin özünün bu savunmasız et ve kemik karışımını asfalt, beton, ve çelikle karşı karşıya ve tekbaşına ve bu derece çaresiz bırakmamaktan geçtiğini.. İşin özünün bu derece aptal -yada umursamaz-olmamaktan ibaret olduğunu .. Bundan gayrısının da çok göreceli hikayelerden ibaret olduğunu kansız, temiz bir işçilikle başarıyla anlatan ama en az kesik kol bacaklar sergilemek kadar vurucu ve çok zekice düşünülmüş afişlerdi.
O afişlerin hangi başlık altında olduğunu hatırlayan var mı ?
Sevgiler...CeM...
arkadaşım sanırım bahsettiğin afiş bu ben sitede bulamadım ama nette buldum
Kayıt: Mar 17, 2005 Mesajlar: 665 Nerden: Tekirdağ
Tarih: Pts Arl 21, 2009 9:30 am Mesaj konusu:
Evet Arkadaşlar şakası bile kötü Trafik haftasında Ali Abimle beraber hazırladığımız broşürleri trafik polisleri dahi çok çirkin bulmuş lardı fakat biz anlayabilenler için bastırtmıştık o broşürleri eğitimi zayıf bir ülkede bi trafikten sorumlu memura anlatamazsak vatandaş ancak öldüğü zaman anlar bu kask ın önemini mesela 17 temmuzda yaptığım kazada başımda ki kaskım kolumda olsaydı veya safebet(saffet abla)olsa idi bende aranızda olamıyacaktım saygılarımla _________________ ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ Sonuna Kadar BEŞİKTAŞ LIYIM
532,2112712
VFR1200XCrosstourer
TEKİRDAĞ
Evet Arkadaşlar şakası bile kötü Trafik haftasında Ali Abimle beraber hazırladığımız broşürleri trafik polisleri dahi çok çirkin bulmuş lardı fakat biz anlayabilenler için bastırtmıştık o broşürleri eğitimi zayıf bir ülkede bi trafikten sorumlu memura anlatamazsak vatandaş ancak öldüğü zaman anlar bu kask ın önemini mesela 17 temmuzda yaptığım kazada başımda ki kaskım kolumda olsaydı veya safebet(saffet abla)olsa idi bende aranızda olamıyacaktım saygılarımla
O broşürler nasıl birşey ? Trafik polisleri neden çirkin buldular ? Görsel anlamda mı yani ? .. Sizce sakıncası yoksa ekleyebilir misiniz onları da buraya ?
.............
Bu safebet marka , ogünlerde 20 lira olan, şu an 50 liralar civarında olduğunu sandığım bu ucuz kasklardan ben bugüne kadar üç kişiye satın alarak hediye ettim. Onun hikayesini anlatayım..
Babam atölyesini Çatalcanın dışında, Çatalcaya bağlı köylerden birinin yakınlarına taşıdı bundan 2-3 yıl önce. Merkez ilçeye bağlı birsürü köy var orada. Ve her köyde de bir sürü motor. Tamamı ufak hacimli 125-250 ve mopedler. Gide gele birçok köyde ahbaplar edindim zamanla. Sırf bahçe mahsulü sebze falan almak için , yada kahvelerine yapılan çayı çok beğendiğim için bile kafama estikçe gider oldum bazı köylere.
Nerdeyse hiç kimse kask kullanmıyor. 12-13 yaşında çocuklar, esnaf, köylü, karı kocalar, velhasıl aklınıza kim gelirse yaz aylarında motorla vızır vızır hareket halinde insanlar görüyorsunuz ve bölgenin düdük kadar dar ama kum kamyonlarının, otobüslerin 100-120 km. hızla gittiği karayolu da binbir tuzakla dolu oldukça tehlikeli bir yol.
İyice ahbap, hatta artık arkadaş olduğum birkaç kişiye kask tak abi, kask al abi demekten bıktım ve sonunda ben alıp hediye ettim birer tane o Safabetlerden. Verirken de söyledim bunların en düşük kalite kasklar olduğunu, herhangi bir standardı falan olmadığını ve ilk fırsatta paraya kıyıp standartları olan birşeyle değiştirmeleri gerektiğini..
Bu 20 liralık kaskları hiç küçümsemeyin arkadaşlar. Bu dandik mallar sayesinde kafasını yukarıdaki afişlerdeki hale gelmekten kurtaran tonla insan tanıyorum ben. Türkiyede kask kullanma olayı daha dün başladı.
Düne kadar polisler bile kasksız motor kullanıyorlardı. Daha eski tarihlerde ise kask denen şey zaten yoktu. Uzun zaman ben de hiç kask takmadan kullandım motosikleti. Böyle birşey kavramsal olarak bile yoktu. Fikri dahi yoktu ki kendisi olsun.. Türkiyede motosikletle ilgili buna benzer şeylerin daha 5-10 yıllık tarihi var.
Kişiler bazında değil de, toplum bazında bakacak olursanız göreceksiniz, Türkiyede motosiklet kültürü denen şeyin mazisi aynen dediğim gibi 5, bilemedin 10 yıldır, daha fazla değil. Yani daha dün bir, bugün iki. Ve büyük hacimli motorlarla şehirlerarası yolculuklar da yapan, profesyonel ekipmanlarını giyinip kuşanıp bu işi temel kültüründe olması gerektiği gibi yapan kesim diğer kesimin yanında olsa olsa çok küçük bir azınlık hala. Asıl çoğunluk olan kitle motor dergilerini okumuyor. Bu forumlara falan bakmıyor. Lastik testleriyle, modifiye egzos testleriyle, sürtünme katsayılarıyla yada aksesuar sektörüyle de ilgileri yok. Hatta bu çoğunluğun bizdeki motorları gördükleri bile yok. Öyle olduğu için yanaşıp meraklı meraklı inceliyorlar, bakıyorlar. Ama bu kitle de motora biniyor ve bunların da kafası , kolu , suratı .. Betona çarptığında sizinkiyle benimkiyle eş derece kırılgan ve narin. Burada anlaşılması gereken şey aslında o kadar basit ki : yani istatsitik ve istatsitik matematiği...
Hiç bir istatsitik 20 liralık ucuz kasklar yüzünden ölen insanların sayılarını vermez çünkü hiç kask takmadığı için bok yoluna ölen ve sakat kalanların sayıları , iki ekipman arasındaki kalite farkı yüzünden ölenlerinkinden onbinlerce kat daha yüksektir. İstatsitiki açıdan - bana göre birçok tırıvırıdan çok daha gerçek olan bu açıdan- düşündüğünüzde rahatlıkla göreceksiniz ki, birinde onbinler sözkonusuyken diğerinde istatistiği bile tutulmayacak kadar küçük oranlar sözkonusudur.
Konunun elitleri birilerinin işine yarayan bir söylem geliştirilecekse bu söylemin temeli ekipman KULLANMAK üzerine olmalıdır.
Ve utandırma taktiğinin de bu konuda en geçerli taktik olduğuna canıgönülden katılıyorum. Yukarıdaki yabancı afişlerin seçtiği bilinçaltı taktik de budur zaten ; iki salak var fotograflarda. İnsanlar salak olarak tanımlanmaktansa, böyle afişe edilmektense yıllarca vazgeçmedikleri o şeyden tümüyle vazgeçmeyi bile kabul ederler. Anlamalarına bile bu kadar çok gerek yoktur. Kavramalarına. Ya korkutursun , ya da salak olduğunu ima edip keçiyi keçiliğinden vazgeçirip sağlık harcamalarını falan böyle denklersin. Örneğin sigarada da hükümetlerin en çok tercih ettiği, bilinçaltında iş yapan taktiklerden biri yine budur.
Bu noktada, ucuz ekipman takanı utandırmak ana hedefe zarar vermekten başka birşey değildir ve toplumun her konudaki elitlerinin de genellikle göremedikleri şey bu olmuştu. Bizim ilerlemesi görece ağır kalan tarihimizde yüzlerce örneği bulunabilir.
Türkiye gibi bir ülkenin gerçekleri göz önüne alındığında,
İstatisitikler göz önüne alındığında,
Temelde ihtiyaç duyulanın herkesi doğru olanı yapmaya ALIŞTIRABİLMEK olduğu göz önüne alındığında,
Ve örneğin , 25 liralık çin malı bir dizliğin bile insanın dizkapaklarını eline alıp sakat kalmasını engellediği göze alındığında..
Ucuz ekipmanın görece çok daha fazla yaralanmayı ve acıyı engellediğini düşünüyorum. Bunları kullanan kitle zamanla, imkanlar daha iyilerine elverdikçe, lastik testlerinden ziyade yeni bir lastiğin önemini anlaşılmaya başlandıkça , yani bu işin kültürü gerçekten yaygınlaşıp , dolayısıyla gerçekten geliştiğinde o insanlar da 40-50 liralık kaskları çıkartıp yavaş yavaş 500 liralık kasklara geçecekler.
..........
Bu yıl içinde haberlerde izlediğim bir manzara var. Adam ve eşi scoter ile düşüyorlar ve süratleri de muhtemelen 60 tan fazla değil.. Motorcu falan olmadıkları her hallerinden belli. İki adet kaska 1000 lira veremeyecekleri de yine her hallerinden belli. Kadın kafasını kaldırıma çarpıyor ve ölüyor. Adamın ise surat darmadağın..
Safebet marka çin işi 20 liralık dandik şerefsiz adi kask bu ikisinin hayatını kurtarırdı.. Ve bunlar gibi daha onbinlercesinin..
Ucuz ekipmanı ne teknik açıdan ne de diğer anlamda bu kadar hor görmeyin. "Utandırma" bu ve benzeri her konuda bir strateji olarak en etkili olanıdır ama konunun elitleri ve yetkilileri bunu tam doğru ve en etkin olacağı istikamette kullanırsa.
UCUZ EKİPMAN ÖLDÜREN DEĞİL, BUNLARI HİÇ KULLANMAYAN MİLYONLARIN VAROLDUĞU BİR ÜLKEDE TAM TERSİ HAYAT KURTARAN FAYDALI BİRŞEYDİR. Diye düşünmekteyim
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız