Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 5:50 pm Mesaj konusu: 1100 GS' ten Varadero' ya Geçiş ve Karşılaştırma
Hatırı sayılır bir miktarda 98 model BMW R 1100 GS kullanıp(Tam 25.000 KM) 2 aydır kullandığım ve 2000 KM' den fazla yol yaptığım 2006 model Honda XL 1000 Varadero' yu karşılaştırıp bir yazı yazmayı düşünüyordum ne zamandır. Kullanım amacım, motordan beklentilerim ve motorun bu beklentilerime cevap verme oranını düşünerek yaptım bu karşılaştırmayı, umarım bu konuda bir şeyler öğrenmek isteyenler için biraz da olsa bilgilendirici bir yazı olur.
2007 Eylül ayında 22700 KM' de almıştım 1100 GS' i, 2. motorumdu. İlk motorum CBF 250 olduğu için isteklerime fazlasıyla cevap verdi. İlk zamanlarda bakım için götürdüğüm yanlış ustalar nedeniyle birkaç ayarını bozdurduğum motoru daha sonra bu sitede aktif olarak bilgilerini paylaşan ve yardımını esirgemeyen bir arkadaşım sayesinde düzeltip mükemmel hale getirmiştik. Koca motor şehir içi ortalama 5.5. LT/100 KM, şehirler arası ise 5.0 LT/100 KM yakmaya başlamıştı.
Motorun diğer bakımlarını-ufak tamir işlemlerini kendim yapıyordum ve elimden geldiği kadar bakımını ihmal etmemeye çalışıyordum. Bu yüzden 25000 KM boyunca bir sefer bile beni üzmedi.
Motor kullanım amacım eşimle birlikte çantaları doldurup uzun soluklu yolculuk yapmak. Her iki motor da bu isteğimi fazlasıyla karşıladılar.
Varadero alma aşamasında BMW' nin birkaç motorunu test etme imkanım oldu. 1200 GS, 1200 RT, 1200 GT bunlardan birkaçı. Hepsini de çok sevdim ve hala hepsinde gözüm var, özellikle 1200 RT.
Bir de şunu söylemek istiyorum, 98 model bir motoru 2006 model başka marka bir motorla karşılaştırmak belki çok mantıklı bir karşılaştırma değil, belki de bu karşılaştırmayı yapmak BMW' nin aslında çok özel motorlar üretiyor olmasının bir sonucu da diyebiliriz. Düşünsenize, 98 model 1100' ü satıp daha fazla şey bekleyerek 2006 model Varadero alıp ikisini kıyaslıyorum. Aşağıda okuyacağınız üzere benim gördüğüm farklılıkların bazı maddelerde çok fazla olmaması aslnda 1100 GS gibi bir motorun hala efsane bir model olduğunu gösteriyor.
Daha detaylı olarak incelersek ve beklentimi şu maddelerle sıralarsak, karşılaştırmayı bu maddeler üzerinden yapmak istiyorum:
1 - Rahatlık, uzun yolda rahatlık, rüzgar olayı
2 - Artçının rahatlığı
3 - Güvenlik
4 - Yakıt sarfiyatı
5 - Az sorun ve az masraf çıkarması
6 - Sürüş kolaylığı
7 - Nereye gidersem gideyim hiçbir zaman hayır dememesi, dağ bayır rahatlıkla gidebiliyor olmam.
8 - Tasarım
1 - Rahatlık, uzun yolda rahatlık, rüzgar olayı
Varadero' yu almadan önce birkaç arkadaşın fikrini almıştım ama fikir aldığım arkadaşlar maalesef Varadero sahibi değllerdi, o yüzden sadece birkaç kullanımlık bir deneyimleri vardı.
Söylediklerine göre motor çok ağır ve yüksek olduğu için şehir içinde oldukça hantal ve dengesizdi. Trafikte kullanmak çok eziyet olur dediler, açıkçası arada bir motorla (özellikle eşim arkada olacağı için) şehir içi geziler yaptığım için bu durum gözümü korkutmuştu ve seçimimi eski model RT , V-Strom gibi farklı modellere kaydırmama sebep olmuştu. Motordaki beklentim rahatlık olunca böyle bir yorum gelmesi Varadero' dan biraz uzaklaştırmştı beni.
Varadero' yu aldıktan sonra böyle bir durumun hiç olmadığını hatta şehir içindeki sürüşün 1100 GS' ten hiç farklı olmadığını gördüm. Tek sorunum amortisörlerin yeteri kadar yumuşatılıp benim boyuma(1.71) tam olarak uygun hale getirilememesi. Bilen bilir, Varadero' da hem yazılımsal hem de donanımsal olmak üzere iki tane amortisör ayarı bulunuyor. Kullanım kitabını inceleyip ikisiyle de ayar yapmama rağmen hala ayağımın yere tam basamama sorununu tam çözebilmiş değilim. Neyse ki çoğu sürüşümü eşim arkamda yaptığım için bu sorunum kısmi olarak çözülmüş durumda. 1100 GS' te amortisörü daha fazla yumuşatarak bu sorunun üstesinden gelmiştim.
Uzun yola gelince, 1100 GS ile yaptığım yolun %70' i uzun yolda oldu ve çoğunlukla eşimle yaptım. Lastiklerim de yeni olduğu için yol tutuşu, viraj kabiliyeti gibi durumlarda 1100 GS beni fazlasıyla memnun bırakıyordu.
Ama 110 KM ve üstü hıza çıktığımda özellikle 150-160 KM gibi hızlarda rüzgarın çok fazla tokatlıyor olması, boxer motor nedeniyle titreşimin fazla olması uzun yolda daha fazla mola vermeme ve daha fazla yorulmamıza neden oluyordu.
Varadero ile bu sorunu neredeyse tamamen çözdük gibi görünüyor. Yüksek hızlarda (150 KM/saat ve üstü) rüzgarın neredeyse hiç çarpmaması, motorun hız limitlerini merak edip 190 KM hıza çıktığımda bile kaskımın vizörüne kapatma ihtiyacı hissettirmemesi hem artçımı hem de beni rüzgardan neredeyse tamamen izole ediyor olması uzun yol için çok rahat bir özellik. Bu yüzden uzun yol gezilerimizi ortalama 120-130 KM hızla yapıp mola sürelerimizi biraz daha uzatabiliyoruz ve uzun yol sürüşünü biraz daha keyifli hale getirebiliyoruz. Sanırım Varadero' nun bu konuda daha rahat olmasının sebebi touring' e yakın olmasından kaynaklanıyor. Rüzgar konusunda 1200 GT ve 1200 RT' ye de çok dikkat etmiştim, bence Varadero bu iki motorla bile yarışabilecek durumda uzun yol rahatlığı sağlıyor. Aynı şey artçım için de geçerli, o da 1100 GS' te benim kadar rüzgar sıkıntısı çekip Varadero ile bu sıkıntıdan neredeyse tamamen kurtulduğunu söylüyor. Bu arada 1100 GS' te kullandığım ön cam orijinal ön cam değildi, bu yüzden orijinal cama göre daha fazla rüzgar koruması sağlıyordu, buna rağmen Varadero' nun verdiği rahatlığı hiç vermedi.
Varadero' da kullandığım cam da orijinal cam değil, benim kullandığım şöyle bir cam
İkisini puanlama ile kıyaslayacak olursak, 10 üzerinden
Varadero - 8
1100 GS - 5
puan alıyor.
2 - Artçının rahatlığı
Yazının başından beri hemen hemen tüm gezilerimi eşimle birlikte yaptığımı yazmıştım, o yüzden motoru alırken artçı rahatlığına çok dikkat ettim, bütün test sürüşlerini eşimle birlikte yaptık. Eşimin "hayır" dediği motordan uzaklaşmak zorunda kaldım O yüzden 1150 ADV' yi başka bir bahara bırakmak zorunda kaldım.
1100 GS' te şehir içi trafikli veya bozuk yollarda neredeyse her frene bastığımda eşim arka koltuktan kayıp bana çarpıyordu. 1100 GS' teki arka koltuğun artçı için çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Öyle ki aslında yan çantalar için yapılmış tutacakları tutabilmek için çok uzun kollu olmak veya motor üzerinde kambur bir vaziyette durmak gerekiyor. O yüzden mecburen devamlı bana tutunuyordu ve başka seçeneği kalmıyordu, bu da uzun yolda onun bir müddet sonra ellerinin uyuşmasına ve çabuk yorulmasına neden oluyordu.
Varadero' da yolcu için yapılmış tutacaklar gerçekten de tutunmak için yapılmış, elinizi attığınızda hiç zorlanmadan tutabiliyorsunuz ve uzun bir müddet bu şekilde tutunabiliyorsunuz, Bir eliniz bu tutacaklarda diğer eliniz de sürücüyü tutup daha güvenli ve rahat bir pozisyon sağlayabiliyorsunuz. Varadero bu konuda da bizim beklentimizi fazlasıyla karşıladı. Bunun sebebi ise yapılan demirlerin Varadero' da yolcu için, 1100 GS' te ise çanta için yapılmış olmasından kaynaklanıyor.
Bunun puanlaması ise şöyle olabilir:
1100 GS - 3
Varadero - 7
(BMW' nin RT ve GT serisine ise 8 ve 9 puan veriyor eşim)
3 - Güvenlik
Eski motorumu(1100 GS' i ) satmadan önce Ankara' ya gittiğimde bir motosikletli bir polis ile sohbet etmiştim, tanıdık birisi olduğu için hem rahat hem de uzun bir süre konuştuk. Kendisi bir süre 1200 GS kullanmış, bir süre de Varadero kullanmıştı. İkisini de ortalama 50.000 KM kullandığından bahsediyordu. O yüzden söylediği şeyleri çok önemsedim ve yeni motor alacakken bu yorumları her zaman göz önünde bulundurdum.
Ben 1100 GS' in telelever sistemi ve ABS - fren sisteminin güzelliğinden- güvenliğinden bahsedip övünürken benim kullandığımın çok daha üst modeli olan 1200 GS' i benden çok daha fazla kullanmış biri olarak 1200 GS' teki frenlemenin çok güvensiz olduğundan bahsetmişti, buna rağmen Varadero' nun frenlerinden çok memnun olduğunu söylüyordu. Yine de motorumun frenlerinden çok memnundum, bana bu konuda istediğim şeyleri fazlasıyla verebiliyor. Sadece bazen akü nedeniyle abs' nin geç devreye girmesi veya hiç devreye girmemesi sinirimi bozuyordu, bunun haricinde istediğim zaman motorumu zınk diye durdurabiliyor olmak bana bu konuda oldukça güven veriyordu.
Varadero' da ise fren konusunda en az 1100 GS kadar memnunum. Yine 1100 GS' teki gibi istediğm anda koca motoru zınk diye durdurabiliyor olmak bana bu konuda oldukça güven verdi. 1100 GS' ten üstün yanı ABS' nin her zaman değil sadece gerektiği zamanlarda devreye giriyor olması, bir de ABS' nin hiçbir zaman devreye girmiyor olması gibi bir durumla karşılaşmamış olmak.
Yüksek hızda Varadero 1100 GS' e göre çok daha stabil, sanırım bunun Varadero' daki aerodinamiğinin daha özel bir tasarımı olması. Ben bu yüzden Varadero' ya tam olarak enduro diyemiyorum, eğer Enduro-touring diye bir kategori var ise Varadero' yu bu sınıfa sokabiliriz ama benim isteklerime tam olarak karşılık verdiği için bu sınıfta olması benim için olumsuz bir durum değil.
Virajlarda Varadero' nun sınırlarını zorlayacak bir sürüş yapmadım, o yüzden fazla bir yorum yapamıyorum. Şu ana kadar yaptığım sürüşlerde ikisinin de çok farkını görmedim.
Yukarıda da bahsetmiştim, 1100 GS' in yakıt oranları düzgün bir ayardan sonra şehir içi ortalama 5.5 LT, şehirler arası ise 5 LT.
Almadan önce bir arkadaşım Varadero' nun yakıtı yakmadığını resmen içtiğini söyleyip gözümü korkutmuştu, o yüzden önceden çok daha fazla önem verdiğim yakıt tüketimini çok fazla önemsemedim. Varadero üzerindeki yol bilgisayarına göre 120 KM hız ile uzun yolda ortalama yakıt tüketimi 6 LT/100 KM ve daha düşük hızda bile bu değer en düşük 5.5 litreye düşüyor. Daha yüksek hızlarda bu değer 8 LT' ye kadar bile çıkabiliyor. Ortalama bir değer verirsek bu değer ortalama 6.5 LT diyebiliriz. Yani yakıt konusunda titizseniz bu motor size biraz tuzlu gelebilir ama aldığını da size hız ve performans olarak geri verir.
Puanlama ise şöyle:
1100 GS - 8
Varadero - 5
5 - Az sorun ve az masraf çıkarması
1100 GS belki de eski olması nedeniyle bazen başımı ağrıtacak şeylere neden oluyordu. Anlamsız bir şekilde amortisör keçelerinin patlaması, ABS' lerin devreden çıkması, kumanda düğmelerinin bozulması, kronik bazı sorunları çıkaracak olma ihtimali(krank sensörü vs), marşın bazen basmayıp akünün çabuk bitmesi benim arada sırada canımı sıkan durumlardandı.
Varadero' da şu ana kadar bir sorun yaşamadım, ABS' nin devreye girmemesi ve marşın basmaması gibi bir sorunla karşılaşmadım. Soğuk havada bile ilk basmamla motor hemen çalışıyor. Bu iki karşılaştırmayı yapmanın yaş farkı nedeniyle çok haklı bir karşılaştırma olmayacağını düşündüğümden bunu çok fazla uzatmıyorum, yine de puanlama yaparsak sonuç şöyle olur:
1100 GS - 5
Varadero - 9
6 - Sürüş kolaylığı
Bozuk yollarda 1100 GS' in sürüşü Varadero' ya göre çok daha rahat ve kolay, kendinizi bu konuda 1100 üzerinde çok daha rahat hissediyorsunuz. Sanırım bunun sebebi 1100 GS' te motorun boxer olması ve yere yakın olması sebebiyle ağırlık merkezini de yere yaklaştırması ve bunun sebebiyle dengesinin çok daha iyi olması. Bu da bozuk yollarda daha kolay bir sürüş sağlıyor. Varadero' yu bozuk yollarda çok fazla test etme imkanım olmadı ama şu ana kadar yaptığım tüm sürüşleri artçıyla yapmama rağmen bozuk yollarda bile benim isteklerimi tamamen karşıladı. Çamurlu ve bozuk 42 KM' lik Yedigöller' in berbat yollarında iki kişi ile çok rahat bir sürüş yaptım, hiçbir şekilde can sıkıcı bir şey yaşatmadı, Dupnisa Mağarası yolunda da keza öyle.
Bozuk yollar haricinde şehir içi trafiğinde ikisi arasında ciddi farklar yok, ikisi de gayet zevkli ve rahat, ikisi de gayet dengeli, benim isteklerimi ikisi de fazlasıyla karşılıyor. Araçların arasından ikisiyle de rahatlıkla sıyrılabiliyorum, hatta Varadero 1100' e göre daha dar olduğundan araç aralarından geçmek çok daha kolay.
Uzun yoldaki sürüşle ilgili görüşlerimi yukarıda belirtmiştim, puanlamaya geçersek(uzun yol hariç):
1100 GS - 7
Varadero - 7
7 - Nereye gidersem gideyim hiçbir zaman hayır dememesi, dağ bayır rahatlıkla gidebiliyor olmam.
İkisi de ortalama 250 KG ağırlığında ve çok stabil olmamak şartıyla ikisi de bozuk yol konusunda seçici davranmıyor ama Varadero daha fazla karenajlı olduğundan daha fazla dikkatli olmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi, açık söylemek gerekirse motorunuza acıyorsunuz. Bu da bu tür sürüşlerde keyfinizi biraz kaçırabiliyor. 2000 KM' lik sürüşte Varadero ile girdiğim sınırlı bozuk yollarda hiçbi zaman isteklerime hayır demedi, beni fazlasıyla memnun etti.
Bu yüzden puanlamada ikisi için de verdiğim puan 7
8 - Tasarım
1100 GS 'i alırken tasarımı çok hoşuma gitmemişti, nasıl denir? Onun tipsizliğini, traktöre benzer halini beğeniyorsunuz ve ona o şekile alışıyorsunuz, hiç karenaj yok, tasarımı tam bir enduro tasarımı. Bu yüzden tasarım konusunda bu motordan çok fazla bir şey beklememek gerek.
Varadero ise bu konuda çok daha yakışıklı, ön kısmı Japon motorlarının standart görünümü, yandan görünümü ise 1100 GS ve diğer endurolar gibi yüksek ve iri ve daha şık. Arkadan görünümü ise çift egzos ile daha spor ve daha fazla güçlü hissettiriyor. Orijinal çanta ile daha modern bir
şekil alıyor.
Bu konudaki puanlamada Varadero yine önde:
1100 GS - 5
Varadero - 8
Karşılaştırma en başta da söylediğim gibi benzer tarzlarda yaş farkı olan iki motorun karşılaştırması, ikisi de sahibini oldukça memnun eden birer motor. Ben ikisinden de çok memnun kaldım ama 1100 GS 'i satıp Varadero aldığıma da pişman değilim, yine olsa yine Varadero alırdım, ilerde fikrim değişir mi bilemiyorum ama şimdi aldığım karardan çok memnunum.
Buyurun benim yakışıklılar:
Umarım iki motor arasındaki farkı merak edenler için faydalı bir yazı olmuştur.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 2535 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 7:00 pm Mesaj konusu:
Yüksel naptın sen ! sönmüş küllenmiş bir ateşi yeniden yaktınmı bakalım bekleyip görelim en keyif aldığım şey BMW -Japon kavgasıdır _________________ Ümit Yayla
İstanbul
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 7:54 pm Mesaj konusu:
Amman haa!! Aklımdan bile geçmedi, yazımda zaten markaları yerme falan yok, hatta ikisini de övüyorum, lütfen yazım amacını aşıp yanlış anlaşılmasın, bu karşılaştırma aynı marka arasındaki farklı modeller de olabilirdi. Ayrıca Varadero' yu överken BMW modellerinde aklımın kaldığını da defalarca belirttim. Zaten eski 1100 GS' imi de hala çok seviyorum, şu anki sahibi başkası olsa da.
Kayıt: Nov 17, 2008 Mesajlar: 132 Nerden: istanbul-hadımköy
Tarih: Pzr Arl 20, 2009 8:42 pm Mesaj konusu:
bilgiler için çok teşekkür ederim,çünkü benimde 1100 gs var,bende zaman zaman bunu satıp daha genç bir varedero alsammı diye düşünüyorum,benim için çok faydalı oldu tekrar teşekkürler.emeğinize sağlık. _________________ behiç yüksel.
94 1100 gs
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Pts Arl 21, 2009 2:44 pm Mesaj konusu:
Bu emek isteyen yazı için öncelikle çok teşekkürler. Böyle yazılar sitenin en faydalı kısımlarını oluşturuyor bence.
Ben de Varadero'yu yeni aldığımda ilk sürüş izlenimimi http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=11299&start=60 de dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım. Fakat bir süre kullandıktan sonra yapılan değerlendirmeler tabiiki daha değerli. Varadero ile 25.000 km geçirdikten sonra, açtığın paragraflara eklemeler yapmak istiyorum izninle.
creeindian demiş ki:
1 - Rahatlık, uzun yolda rahatlık, rüzgar olayı
2 - Artçının rahatlığı
3 - Güvenlik
4 - Yakıt sarfiyatı
5 - Az sorun ve az masraf çıkarması
6 - Sürüş kolaylığı
7 - Nereye gidersem gideyim hiçbir zaman hayır dememesi, dağ bayır rahatlıkla gidebiliyor olmam.
8 - Tasarım
1 - Rahatlık, uzun yolda rahatlık, rüzgar olayı
Varadero' yu almadan önce birkaç arkadaşın fikrini almıştım ama fikir aldığım arkadaşlar maalesef Varadero sahibi değllerdi, o yüzden sadece birkaç kullanımlık bir deneyimleri vardı.
Söylediklerine göre motor çok ağır ve yüksek olduğu için şehir içinde oldukça hantal ve dengesizdi. Trafikte kullanmak çok eziyet olur dediler, açıkçası arada bir motorla (özellikle eşim arkada olacağı için) şehir içi geziler yaptığım için bu durum gözümü korkutmuştu ve seçimimi eski model RT , V-Strom gibi farklı modellere kaydırmama sebep olmuştu. Motordaki beklentim rahatlık olunca böyle bir yorum gelmesi Varadero' dan biraz uzaklaştırmştı beni.
Varadero' yu aldıktan sonra böyle bir durumun hiç olmadığını hatta şehir içindeki sürüşün 1100 GS' ten hiç farklı olmadığını gördüm. Tek sorunum amortisörlerin yeteri kadar yumuşatılıp benim boyuma(1.71) tam olarak uygun hale getirilememesi. Bilen bilir, Varadero' da hem yazılımsal hem de donanımsal olmak üzere iki tane amortisör ayarı bulunuyor. Kullanım kitabını inceleyip ikisiyle de ayar yapmama rağmen hala ayağımın yere tam basamama sorununu tam çözebilmiş değilim. Neyse ki çoğu sürüşümü eşim arkamda yaptığım için bu sorunum kısmi olarak çözülmüş durumda. 1100 GS' te amortisörü daha fazla yumuşatarak bu sorunun üstesinden gelmiştim.
Uzun yola gelince, 1100 GS ile yaptığım yolun %70' i uzun yolda oldu ve çoğunlukla eşimle yaptım. Lastiklerim de yeni olduğu için yol tutuşu, viraj kabiliyeti gibi durumlarda 1100 GS beni fazlasıyla memnun bırakıyordu.
Ama 110 KM ve üstü hıza çıktığımda özellikle 150-160 KM gibi hızlarda rüzgarın çok fazla tokatlıyor olması, boxer motor nedeniyle titreşimin fazla olması uzun yolda daha fazla mola vermeme ve daha fazla yorulmamıza neden oluyordu.
Varadero ile bu sorunu neredeyse tamamen çözdük gibi görünüyor. Yüksek hızlarda (150 KM/saat ve üstü) rüzgarın neredeyse hiç çarpmaması, motorun hız limitlerini merak edip 190 KM hıza çıktığımda bile kaskımın vizörüne kapatma ihtiyacı hissettirmemesi hem artçımı hem de beni rüzgardan neredeyse tamamen izole ediyor olması uzun yol için çok rahat bir özellik. Bu yüzden uzun yol gezilerimizi ortalama 120-130 KM hızla yapıp mola sürelerimizi biraz daha uzatabiliyoruz ve uzun yol sürüşünü biraz daha keyifli hale getirebiliyoruz. Sanırım Varadero' nun bu konuda daha rahat olmasının sebebi touring' e yakın olmasından kaynaklanıyor. Rüzgar konusunda 1200 GT ve 1200 RT' ye de çok dikkat etmiştim, bence Varadero bu iki motorla bile yarışabilecek durumda uzun yol rahatlığı sağlıyor. Aynı şey artçım için de geçerli, o da 1100 GS' te benim kadar rüzgar sıkıntısı çekip Varadero ile bu sıkıntıdan neredeyse tamamen kurtulduğunu söylüyor. Bu arada 1100 GS' te kullandığım ön cam orijinal ön cam değildi, bu yüzden orijinal cama göre daha fazla rüzgar koruması sağlıyordu, buna rağmen Varadero' nun verdiği rahatlığı hiç vermedi.
Varadero' da kullandığım cam da orijinal cam değil, benim kullandığım şöyle bir cam.
Şehir içinde hantal olduğunu söyleyenler kesinlikle şehir içinde Varadero kullanmamış olanlardır bence. Bir CBF150 kıvraklığı bekleyemeyiz tabii ki ama, ben şehir içinde Vara ile Transalp ile olduğumdan daha rahat hareket ettim her zaman.
Hantallık kelimesi geçmişken şunu söyleyebilirim. Varadero'nun ön yarısı arka yarısından daha ağırdır. Bu duran motorda gidon çevirmeyi zorlaştıran bir şey olduğundan hantallık kelimesi ifade edilmiş olabilir. Ne kadar düşük hız olursa olsun yeterki tekerlek dönüyor olsun, bu hantallık hissedilmemektedir.
Fotoğraftaki cam MRA marka. o ayrı parçanın yüksekliği ayarlanabiliyor. Benim Varadero'da da var aynısı. Çok memnunum.
creeindian demiş ki:
2 - Artçının rahatlığı
Yazının başından beri hemen hemen tüm gezilerimi eşimle birlikte yaptığımı yazmıştım, o yüzden motoru alırken artçı rahatlığına çok dikkat ettim, bütün test sürüşlerini eşimle birlikte yaptık. Eşimin "hayır" dediği motordan uzaklaşmak zorunda kaldım O yüzden 1150 ADV' yi başka bir bahara bırakmak zorunda kaldım.
1100 GS' te şehir içi trafikli veya bozuk yollarda neredeyse her frene bastığımda eşim arka koltuktan kayıp bana çarpıyordu. 1100 GS' teki arka koltuğun artçı için çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Öyle ki aslında yan çantalar için yapılmış tutacakları tutabilmek için çok uzun kollu olmak veya motor üzerinde kambur bir vaziyette durmak gerekiyor. O yüzden mecburen devamlı bana tutunuyordu ve başka seçeneği kalmıyordu, bu da uzun yolda onun bir müddet sonra ellerinin uyuşmasına ve çabuk yorulmasına neden oluyordu.
Varadero' da yolcu için yapılmış tutacaklar gerçekten de tutunmak için yapılmış, elinizi attığınızda hiç zorlanmadan tutabiliyorsunuz ve uzun bir müddet bu şekilde tutunabiliyorsunuz, Bir eliniz bu tutacaklarda diğer eliniz de sürücüyü tutup daha güvenli ve rahat bir pozisyon sağlayabiliyorsunuz. Varadero bu konuda da bizim beklentimizi fazlasıyla karşıladı. Bunun sebebi ise yapılan demirlerin Varadero' da yolcu için, 1100 GS' te ise çanta için yapılmış olmasından kaynaklanıyor.
Ben de yolcu selesi rahatsızlığı yüzünden hayallerimin motoru 1150 ADV'dan vazgeçmiştim. Varadero'da eşim son derece rahat. Touring makineler haricindeki en rahat yolcu selesi kuşkusuz Varadero'dadır. Yolcu selesinin ön tarafındaki çıkıntı yolcuyu arkada tutmakta çok başarılı. Bozuk yolun titreşiminde, yokuş aşağı inişlerde, frenajda eşimin sırtıma doğru geldiğini hiç hatırlamam. Yolcu rahatlığının bir sebebi de bence yolcu peglerinin yeri. Dizleri 90 derece tutacak şekilde yerleştirilmişler. 11xx GS'lerde yolcu pegleri çok yukarıda olduğundan, yolcu hep dizleri kırık oturmaktadır. sonuç olarak eşim arakada fotoğraf çekecek, müzik dinleyecek, durunca "neden mola verdik" diyecek kadar rahat. Hatta bazen abartıp yağmurluğunu giyip çıkarıyor seyir anında.
creeindian demiş ki:
3 - Güvenlik
Eski motorumu(1100 GS' i ) satmadan önce Ankara' ya gittiğimde bir motosikletli bir polis ile sohbet etmiştim, tanıdık birisi olduğu için hem rahat hem de uzun bir süre konuştuk. Kendisi bir süre 1200 GS kullanmış, bir süre de Varadero kullanmıştı. İkisini de ortalama 50.000 KM kullandığından bahsediyordu. O yüzden söylediği şeyleri çok önemsedim ve yeni motor alacakken bu yorumları her zaman göz önünde bulundurdum.
Ben 1100 GS' in telelever sistemi ve ABS - fren sisteminin güzelliğinden- güvenliğinden bahsedip övünürken benim kullandığımın çok daha üst modeli olan 1200 GS' i benden çok daha fazla kullanmış biri olarak 1200 GS' teki frenlemenin çok güvensiz olduğundan bahsetmişti, buna rağmen Varadero' nun frenlerinden çok memnun olduğunu söylüyordu. Yine de motorumun frenlerinden çok memnundum, bana bu konuda istediğim şeyleri fazlasıyla verebiliyor. Sadece bazen akü nedeniyle abs' nin geç devreye girmesi veya hiç devreye girmemesi sinirimi bozuyordu, bunun haricinde istediğim zaman motorumu zınk diye durdurabiliyor olmak bana bu konuda oldukça güven veriyordu.
Varadero' da ise fren konusunda en az 1100 GS kadar memnunum. Yine 1100 GS' teki gibi istediğm anda koca motoru zınk diye durdurabiliyor olmak bana bu konuda oldukça güven verdi. 1100 GS' ten üstün yanı ABS' nin her zaman değil sadece gerektiği zamanlarda devreye giriyor olması, bir de ABS' nin hiçbir zaman devreye girmiyor olması gibi bir durumla karşılaşmamış olmak.
Yüksek hızda Varadero 1100 GS' e göre çok daha stabil, sanırım bunun Varadero' daki aerodinamiğinin daha özel bir tasarımı olması. Ben bu yüzden Varadero' ya tam olarak enduro diyemiyorum, eğer Enduro-touring diye bir kategori var ise Varadero' yu bu sınıfa sokabiliriz ama benim isteklerime tam olarak karşılık verdiği için bu sınıfta olması benim için olumsuz bir durum değil.
Virajlarda Varadero' nun sınırlarını zorlayacak bir sürüş yapmadım, o yüzden fazla bir yorum yapamıyorum. Şu ana kadar yaptığım sürüşlerde ikisinin de çok farkını görmedim.
1200GS ve 1200GS ADV'ı test ettiğimde frenleri çok hoşuma gitmişti. Varadero'dan kötü değiller kesinlikle. O polis niye öyle demiş anlamadım. ABS devreye çabuk giriyor diye böyle düşünmüştür belki.
Varadero çift kombine fren sistemi ile çok güvenli. Çift kombine ön freni sıkınca arkanın, arka freni sıkınca önün devreye girmesi olarak açıklanabilir. Arka freni 3 saniyeden fazla basılı tuttuğunuzda 4.saniyede ön frendeki 3 kaliperden biri devreye girer. Ön freni sıktığınızda ise ön disk yani ön tekerlek ne kadar hızlı dönüyorsa arka frenin bir kaliperi o oranda devreye giriyor. Bu sistem tamamen hidrolik olarak çalıştığından, elektronik bir şeyi olmadığından bozulma başa bela olma gibi derdi yok. Zamanında fren hidrolikleri değiştiği sürece hiç bir sorun çıkarmaz.
Eğitimlerde ABS'yi devreye sokacak kadar yaptığımız frenlemelerde, ABS'nin devreye girdiği ana gayet yeterli geldi bana. Ne erken ne geç.
Viraj performansı demişsin. Biz fani yol sürücüleri yolda, viraj çıkışı idi, yoldaki yağdı, köpekti, yaprakdı derken virajdan tam keyif alamayıp, hakkını veremiyoruz. Bir kere gitme şansım olan Körfez Pisti'nde, start finiş düzlüğüne çıkan sağa u virajda Vardero'nun sağ pegini yere sürtmüşlüğüm vardır. Ve motor yüksek olduğu için pegi yere sürtene kadar kafamızın havada çizdiği yayı düşünürsek virajdan aldığımız keyif ve Varadero'nun viraj performansı ortaya çıkmaktadır.
creeindian demiş ki:
4 - Yakıt sarfiyatı
Yukarıda da bahsetmiştim, 1100 GS' in yakıt oranları düzgün bir ayardan sonra şehir içi ortalama 5.5 LT, şehirler arası ise 5 LT.
Almadan önce bir arkadaşım Varadero' nun yakıtı yakmadığını resmen içtiğini söyleyip gözümü korkutmuştu, o yüzden önceden çok daha fazla önem verdiğim yakıt tüketimini çok fazla önemsemedim. Varadero üzerindeki yol bilgisayarına göre 120 KM hız ile uzun yolda ortalama yakıt tüketimi 6 LT/100 KM ve daha düşük hızda bile bu değer en düşük 5.5 litreye düşüyor. Daha yüksek hızlarda bu değer 8 LT' ye kadar bile çıkabiliyor. Ortalama bir değer verirsek bu değer ortalama 6.5 LT diyebiliriz. Yani yakıt konusunda titizseniz bu motor size biraz tuzlu gelebilir ama aldığını da size hız ve performans olarak geri verir.
Yaktığım benzini çok hesaplamadım. Tahminimce şehir içi, şehir dışı ortalaması 6,2 lt olması lazım. Uzun yolda 6. vites 4500 devir 140km/s şartlarında 5,5 litre yaktığını biliyorum. 100-110 gibi hızlarda Transalp'ten daha az yakacağına eminim de Varadero ile 120 altında pek gitmek istemiyor insan.
creeindian demiş ki:
5 - Az sorun ve az masraf çıkarması
1100 GS belki de eski olması nedeniyle bazen başımı ağrıtacak şeylere neden oluyordu. Anlamsız bir şekilde amortisör keçelerinin patlaması, ABS' lerin devreden çıkması, kumanda düğmelerinin bozulması, kronik bazı sorunları çıkaracak olma ihtimali(krank sensörü vs), marşın bazen basmayıp akünün çabuk bitmesi benim arada sırada canımı sıkan durumlardandı.
Varadero' da şu ana kadar bir sorun yaşamadım, ABS' nin devreye girmemesi ve marşın basmaması gibi bir sorunla karşılaşmadım. Soğuk havada bile ilk basmamla motor hemen çalışıyor. Bu iki karşılaştırmayı yapmanın yaş farkı nedeniyle çok haklı bir karşılaştırma olmayacağını düşündüğümden bunu çok fazla uzatmıyorum, yine de puanlama yaparsak sonuç şöyle olur
6000 km'de bir bakımları aksatılmadığı sürece Varadero kesinlikle sorun çıkartmaz. 24000, 48000, 72000 gibi bakımları biraz pahalıya çıkar. Diğer bakımları oldukça ekonmiktir.
creeindian demiş ki:
6 - Sürüş kolaylığı
Bozuk yollarda 1100 GS' in sürüşü Varadero' ya göre çok daha rahat ve kolay, kendinizi bu konuda 1100 üzerinde çok daha rahat hissediyorsunuz. Sanırım bunun sebebi 1100 GS' te motorun boxer olması ve yere yakın olması sebebiyle ağırlık merkezini de yere yaklaştırması ve bunun sebebiyle dengesinin çok daha iyi olması. Bu da bozuk yollarda daha kolay bir sürüş sağlıyor. Varadero' yu bozuk yollarda çok fazla test etme imkanım olmadı ama şu ana kadar yaptığım tüm sürüşleri artçıyla yapmama rağmen bozuk yollarda bile benim isteklerimi tamamen karşıladı. Çamurlu ve bozuk 42 KM' lik Yedigöller' in berbat yollarında iki kişi ile çok rahat bir sürüş yaptım, hiçbir şekilde can sıkıcı bir şey yaşatmadı, Dupnisa Mağarası yolunda da keza öyle.
Bozuk yollar haricinde şehir içi trafiğinde ikisi arasında ciddi farklar yok, ikisi de gayet zevkli ve rahat, ikisi de gayet dengeli, benim isteklerimi ikisi de fazlasıyla karşılıyor. Araçların arasından ikisiyle de rahatlıkla sıyrılabiliyorum, hatta Varadero 1100' e göre daha dar olduğundan araç aralarından geçmek çok daha kolay.
Varadero kullanan birisi yolun bitmesini hiç istemiyordur muhtemelen. Uzun yolu son derece keyifli ve rahat bir makine. Bir gün içinde en fazla 950km yapmışlığım da var kendisi ile hiç molasız benzinciden benzinceye 350 km gitmişliğim de, yağmurda Bodrum'dan İstanbul'a gelmişliğim de. Bu saydıklarımın hepsinin sonunda da bariz bir yorgunluğum yoktu. Aldığım keyif, yorgunluğumun kat kat üstünde idi.
creeindian demiş ki:
7 - Nereye gidersem gideyim hiçbir zaman hayır dememesi, dağ bayır rahatlıkla gidebiliyor olmam.
İkisi de ortalama 250 KG ağırlığında ve çok stabil olmamak şartıyla ikisi de bozuk yol konusunda seçici davranmıyor ama Varadero daha fazla karenajlı olduğundan daha fazla dikkatli olmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi, açık söylemek gerekirse motorunuza acıyorsunuz. Bu da bu tür sürüşlerde keyfinizi biraz kaçırabiliyor. 2000 KM' lik sürüşte Varadero ile girdiğim sınırlı bozuk yollarda hiçbi zaman isteklerime hayır demedi, beni fazlasıyla memnun etti.
Bu konuda sana Touratech Enduro Peg almanı şiddetle tavsiye ederim. Motorumdaki çok sayıda uzun yol/enduro aksesuarı arasında kesinlike en faydalı olanıdır. Mutlaka almalısın.
creeindian demiş ki:
8 - Tasarım
1100 GS 'i alırken tasarımı çok hoşuma gitmemişti, nasıl denir? Onun tipsizliğini, traktöre benzer halini beğeniyorsunuz ve ona o şekile alışıyorsunuz, hiç karenaj yok, tasarımı tam bir enduro tasarımı. Bu yüzden tasarım konusunda bu motordan çok fazla bir şey beklememek gerek.
Varadero ise bu konuda çok daha yakışıklı, ön kısmı Japon motorlarının standart görünümü, yandan görünümü ise 1100 GS ve diğer endurolar gibi yüksek ve iri ve daha şık. Arkadan görünümü ise çift egzos ile daha spor ve daha fazla güçlü hissettiriyor. Orijinal çanta ile daha modern bir
şekil alıyor.
Zevkler ve renkler tartışılmaz demişler. Tasarım işi tamamen estetik anlayış ve zevk işi. Ben seviyorum şık, derli toplu tasarımını. Ama 1150 ADV'ın kabalığı da çok güzel bence. Orjinal yan çantaları karenaj kaplı olduğundan çok çabuk çizilip eskimiş görüntüsüne bürünebiliyorlar. İçleri şekilsiz ve hacimleri de yetersiz bence iki kişilik bir yol için.
Uzun lafın kısası Varadero güzel motor. Uzun yollarda keyifli, kazası belasız sürmen dileğiyle. Güle güle kullan... _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
yazılar ve bilgiler için her iki arkadaşıma da çok teşekkür ederim.içi dolu bir forum böyle olmalıdır. _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Yüksel'in 1100'ü, yani Bayırgülü'nü 3-4 aydır bizim hanım kullanıyor, tabi ben de...
Eylül'de 6000 km toplayan bir Avrupa gezimiz oldu. Totalde Yüksel'den aldığımızdan beri 10.000 km yapmışızdır.
- Sele konusuna geleceğim: Yüksel, biz selenin kaplamasını değiştirdik 25 milyona, yolcu çıkıntısının süngerini de takviye ettirdik... Şahane oldu, kayma filan hak getire... Artçı konforu arttı tabi böylece.
- Alır almaz krank sensörü arızası yaşadık ama basit bir kablo değiştirme operasyonuyla tamir edebildik. Bir daha olması imkansız hale getirdik.
- İlk aldığımızda keçeleri değiştirdik, bir daha olmadı.
- Belli süratlerin üzerinde rüzgar alıyor. Ama zaten belli süratlerin motoru değil. İyi bir kask ve kulak tıkacıyla kurtarır.
- 170-180 gibi km'lerde bagaj ve artçıyla bile tek elle idare edilecek kadar stabil. Varadero daha stabildir ama 1100 de yeterli oğlu yeterli (F650 kullandığım için mi acaba
- Avrupa seyahatinde motoru çanta ve bagaj manyağı yaptık.
2 kere hanım 2 kere ben, ağırlıktan ve zeminden filan yatırdık durduğu yerde... Hiç de acımadık kerataya
Sinyallerini bantlayıp devam ettik.
- Soğukta vs'de henüz bir çalışma problemiyle karşılaşmadık.
- Ben F650 ile soğukta, yağmurda, karanlıkta, iki üç güne bir (çok km yapıyorum iş ev arası) zinciri yağlama, germe eziyetiyle uğraşırken 1100'ün umurunda bile değil. (Spreylerle vedalaşıp Castrol'ü zengin etmeyi bıraktım nicedir...)
- Akü sorunu yaşamadık (Suyunu kontrol ediyoruz).
- ABS sorunu yaşadık.
- (Edit) Uzun yolda, otobanlarda 120 km ile gitmedik. Daha yüksek hızlara çıktık. Vişne suyuyla bizim motorun senkronunu beceremediğimizden normal bir 1100'den fazla yaktı. Ama gezgin insan için yakıt tüketimi çok önemli. Uzun yolda anlıyorsun. Parası bol olanlar bunu önemsemesin...
- Çok ekonomik motor. 10 bin bakımı para değil. Ayrıca benim gibi eli alet tutmayan biri bile rahatlıkla 10 bin bakımını kendi yapar. Motorun her tarafında tapalar var. Söküp eskiyen sıvıyı boşaltıp yenisini dolduruyorsun. Contaları değiştiriyorsun o kadar.
- Motoru arazide çok fantastik yerlere soktuk ama fantastik yerlere girecek makine değil. 250 kg neticede. Yoksa devrilince filan bir şey olmuyor, hacıyatmaz gibi kaldırıyorsun. Toz, pislik, çizik...
- Tipsizliğini seviyorum. Eskiliği, teneke deposu, üzerindeki çizikleri... Asıl insana her yola girerim duygusu verenler bunlar galiba...
1100 ile bin gitsin yani
(Bayırgülü'nün selamı var Yüksel)
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Arl 22, 2009 11:12 am Mesaj konusu:
pekiabi demiş ki:
Vişne suyuyla bizim motorun senkronunu beceremediğimizden normal bir 1100'den fazla yaktı. Ama gezgin insan için yakıt tüketimi çok önemli. Uzun yolda anlıyorsun.
Temiz motordur bayır gülü. Artık pek kalmayan orjinal kilometreli ve kurcalanmamışlardan. O motorun ilk bakımlarını ve sübap-senkron-tps ayarlarını ben yapmıştım.
Bir ara bir şişe Tekirdağ rakısı alıp geleceksin, rakıyı suyla karıştırıp tam BUZ MAVİSİ rengi yakalayacağız ve yine 5 litreye sabitleyeceğiz ayarları.
Vişne suyuyla olmaz hocam. Vişne suyu şişede durduğu gibi durmaz..
Vişne suyuyla bizim motorun senkronunu beceremediğimizden normal bir 1100'den fazla yaktı. Ama gezgin insan için yakıt tüketimi çok önemli. Uzun yolda anlıyorsun.
Temiz motordur bayır gülü. Artık pek kalmayan orjinal kilometreli ve kurcalanmamışlardan. O motorun ilk bakımlarını ve sübap-senkron-tps ayarlarını ben yapmıştım.
Bir ara bir şişe Tekirdağ rakısı alıp geleceksin, rakıyı suyla karıştırıp tam BUZ MAVİSİ rengi yakalayacağız ve yine 5 litreye sabitleyeceğiz ayarları.
Vişne suyuyla olmaz hocam. Vişne suyu şişede durduğu gibi durmaz..
Vakum hortumlarının içinde yani ..
Sevgiler...CeM...
Abi bu teklifi sana yapmayı ne zamandır düşünüyordum ama işi vardır filan diye çekinmiştim...
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Arl 22, 2009 12:56 pm Mesaj konusu:
pekiabi demiş ki:
tenere600 demiş ki:
kunduz demiş ki:
Touring makineler haricindeki en rahat yolcu selesi kuşkusuz Varadero'dadır.
Hacı Kunduz, Capo'yu es geçmişsin
Sele o kadar dert edilecek bir şey değil.
Kolayca modifiye etmek mümkün.
Paran varsa jel taktır yoksa götür döşemeciye istediğin gibi kaplattır...
Sele rahatsızlığı sadece seleyle alakalı değil be hocam, motor tasarımının da buna çok etkisi var. Ayağını bastığın pegin bile etkisi var. Hadi modifiye edip seleyi değiştirdin, ya rüzgar? Ayak pozisyonu? Ön cam vs?
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız