Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 97 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - xt 660 bilgileri
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

xt 660 bilgileri
Sayfa 1, 2, 3 ... 25, 26, 27  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Bakim,Onarim,Servis
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Oguzhan
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 23, 2004
Mesajlar: 1547
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Mar 14, 2008 9:05 pm    Mesaj konusu: xt 660 bilgileri Alıntıyla Cevap Ver

opensea-engin in verdigi bilgileri bir baslik altinda toplayip daha kolay faydalanalim
onemli teknik bilgileri buraya ekleyebiliriz (geyiksiz) =


- http://www.off-the-road.de/


- "Bu motosikleti cok basit sekilde emisyon sikintisindan kurtarip kuvvetlendirmek de mumkun. Ben xt660.com dan faydalip bazi modfikasyonlar yaptim. Su an 55hp civarinda guc verior. 187e kadar da topspeed artti.. "


- "Bir kişi yok mu şu makinanın titreşimini DL650 ile ve/veya 12GS ile karşılaştırıp buraya iki kelam edecek yahu?


Var.30k km yaptim ezbere anlatayim;

Kalkistan 100e kadar hic bisi yok neredeyse sifir. Makinasi 115-127 arasi gidonun rezonas frekansinda titrestigi icin elciklerden hafif bir rahatsiz edisi titresim geliyor. 140dan topspeeda kadar da gene dusuk seviyede ama rahatsiz etmeyen bir titresim mevcut. (Bir seferinde Boludan Ankaraya non-stop otoyoldan 140-180 arasi geldim bir rahatsizlik hissetmedim bu konuda.)

Titresim seleden hic hissedilmiyor. Gidondan ve birazcik da peglerden hissediliyor

Bu titresim buyuklugu ise; kullandigim diger motorlara gore kiyasladigimdan DL650 ve 12GSe gore daha cok. Ama cok cok cok degil. KTM640in 5de1 filan. Kabaca 1150GS kadar filan.."


- "XT660 arakasinda dev iki katalizorle beraber 165, bunlar sokulup ici boz bir egsoz takildiginda 157kg olan "hafif" bir dual-purpose veya do-it-all motosikleti.

Simdi motosiklet hafifledikce ve articinin agirligi artikca, kutlelerin birbirini etkileme durumu daha belirginlesio.

Bana gore hic bir hafif motorda agir artci ile zevkli surus olamaz. Arkama bi keresinde 90kgluk bi arkadas bindi virajlarda filan cok tedirgin oldum. Bazen de 45kgluk kiz arkadaslar binio o zaman hic bir sorun olmuyor.

Sele konforu acisindan pek bir sorun yok , bu makinanin selesi bence rahat. Camurlugun yuksek olmasindan sanki asiri off-road gozuken bu motor aslinda uzun yollara uygun rahat bir sele ile donatilmis.. "


- "+ bu akralarla motorun agirlik merkezi de alcaliyor cunku egzozlar yukarida ve agir, simdi yine yukarida ve hafif
yani 6,5kg lik koca bir karpuzu arka seleden aliyorsun, dolayisi ile surus icinde cok isabetli bir is viraj vs
opensea bu konularda baya bilgilendirdi, kendisi canavar bir teknik arkadas (ayni zamanda odtu makina hocasi) kendisinden bir topik isteriz kamu yararina"





- "ilyada wrote:
Teknik detaylarını inceliyorum birkaç gündür. Detaylar, konuşulmayı sahiden hak ediyor bence.

22 litrelik depo,
Arka teker taşıyıcısı kolun tasarımı,
Benzin deposunun tasarımı vs. ve pek dikkat çekmeyen daha bir sürü incelik ve yenilik var her yanında.

Sıkıştırma oranının çok yüksek olmaması,

Ve motorda 3 LİTRE ! yağın olması özellikle çok ilgimi çekti.

Uzun yol amacıyla tasarlanmış ve çok uzun ömürlü çıkabilir bu motor. 3 litre yağ mevzusu özellikle ilgimi çekti ama orada tam anlayamadığım bir detay, diğer emsallerinden bir fark var. Tüm yağ aynı yerde değil mi ? Yani yine tek çeşit yağ kullanılıyor ve debriyaj da bunun içinde. Yoksa farklı bir durum mu var ?
..............

(Aynı motoru kullanan bir de Pegaso yaptılar ama o markayı oldum olası sevmem ben. Amortisör hareketi daha kısa, ön jant daha küçük. Daha yol amaçlı. Yamaha daha çok hoşuma gitti şu ana kadar. Ama asıl kullanılan motorun özelliklerini ve karakterini vs. merak ediyorum. Dediğim gibi, çok sağlam ve TA motoru gibi mihenk taşı olacak bir makine çıkabilir bu yeni 660cc. motor)
...............

Rodaj yüzünden yakıta bakmanın anlamı yok muhtemelen ama baktı iseniz , bu mecburi ve verimsiz kullanımda ne yakıyor ? (Normal şartlarda ne yakacak ? Özellikle f650 ile kıyaslayınca. Bu konuda tecrübe eden yada bilgi vs. var mı ?)

Alınır bu motor.


Deposu 22 litre degil 15 litredir ve oldukca yeterli kaliyor cunku motor az tuketiyor.

Gecen sene ankaradan kirkaya gidioruyuz ER5ci bi arkadasla. Arkadas acemi yavas gidelim dedi. 90 civari takildik. 300km gecti ikimizde doldurduk xt660 10lt aldi er5ci arkadas 14lt. Baya bir bozulmustu icon_smile.gif)

bu depoyla basmadan 350km menzile sahip olabiliyorsunuz yani..

Evet sikistirma oranin dusuk olmasi benim de cok begendigim bir unsur. 10:1 kompresyon ulkemizde yer yer kalitesi dusuk benzine hala rastlanabildiginden bir avantaj oluyor.

Motor ve kutusu 2.9lt yag aliyor. Ve ana yag deposu sasede bulunmakta. Manuelinde inceledim son derece karmasik bir yag dolasim sistemi mevcut. Silindir ve pistonun yaglanmasi yag-enjektorleri ile saglanmakta.
Motorda rulmanli olmayan tek bir yatak yok. Butun yataklarinda rulman kullanilmasi cok guzel bence.
Motor yagsiz kalmasi gibi durumda yatak sarmasi oldukca guclesecektir.

xt660.com dan bir kisi 70bin kmye gelmis. Hala en ufak bir sorunu olmadigini soyluyor.
Benim makinada 30binde ve kimi zaman epeyce yuklenerek kullaniorum. bir gram yag eksilmiyor. aynen 3lt geri inio yag degisimde..

F650 ile bu motorun saglamlik ve uzun omur parca kalitesi gibi etkenler goze alindiginda kiyas gormeyecegi iddiasindayim. Japonlar genel olarak cok saglam motorlar yapiyorlar. (Ve de otomobiller) Artik bu herkes tarafindan bilinior...

Boylese basit ve saglam yapili bir motoru bozabilen arkadasim henuz cikmadi. Merakla bekliyoruz icon_lol.gif icon_lol.gif
_________________
Engin Tanık "


- "Bu motorda yakit tuketimi icin bir aciklama yapmam gerek. Dogalari geregi buyuk tek pistonlu motorlarda pat pat patlama sesi cok kuvvetli geliyor. Yamaha da ses standartlarini saglamasi amaciyla bu modern big-thumper in hava alisina ciddi bir direnc yaratan bir kisitlayaci koymus. Bu sayede motor cok sessiz calisiyor. Ama emisin onunde boylesine bi direnc yakit tuketimini ve performansi olumsuz yonde etkiliyor.

Ama biz de acioyorus seleyi, altindaki hava filtresi kisitlayicisini cekip cikartiyoruz. Ve tam gazda bilhassa ciddi bir bas ses yayan motosiklet kendine geliyor icon_twisted.gif Bu kisitlayici motorun uzerindeyken +0.4lt/100km daha cok yakior..

Bu motor elektronik kontrollu enjeksiyona sahip. Ve de cok sukurki okjisen(lambda) sensoru olmayan bir sistem bu. Bu sensor egsoz gazini surekli analiz ediyor. Eger cikan yanmada okjisen miktari coksa zenginlestirior. Tam aksi durumda da fakirlestiyor. Xt660in trdeki versiyonlarinda bu yok. Bu kotu birsey mi hayir icon_twisted.gif
Su anda uretilen tum motorlar arabalar emisyonlari saglayabilmek icin fakir (lean mixture) karisimda ayarlanior. Fakat xtde bu denetleyeci yok icon_smile.gif)) Biz de thorttle position sensor ile dusuk gaz acikliklarindaki karisimi kontrol eden parametre ile yeni bi karisimi stoykiyometrik orana yani olmasa gereken orana getirios. Lambda olmadigindan ecu karisimin ne oldugundan bihaber kaliyor icon_lol.gif icon_lol.gif

Sonucta motosiklet icinde gizli kalan potansiyeli tam olarak aciga cikariyor. Bu ufak modifikasyonlardan sonra elde ettigim tuketimler su sekilde:

90km/saat 3.3/100km
130-150km/saat 5lt/100km
sehir ici sakin 3.8-4lt/100km
sehir ici agresif 4.5lt/100km
Allah ne verdiyse basis , arkadaslarla kapisma vs; 5.2lt/100km icon_twisted.gif

ilyada wrote:
Ben sadece yakıttan şüpheliydim. Bu konuda sabıkalı motorları da var Yamahanın. Bu ise sahiden çok iyi imiş. Normal kullanımda 4 litrenin altında kalacak demek ki.

Valla ne diyeyim, çok güzel bir seçim yapmışsınız. Darısı başımıza.

Sevgiler...CeM...


Sevgili Cem,

Ben senelerdir makina muhendisliginde akademik camia icindeyim. Benim cok saygi duydugum bir hocam; "SIMPLE is BEATIFUL" felsefesi ile beni baya bi etkilemis... xt660 da basit yapili olup yuksek teknolojiden de nasipini almis ender motosikletlerden biri...."


- "opensea wrote:


Bu motor elektronik kontrollu enjeksiyona sahip. Ve de cok sukurki okjisen(lambda) sensoru olmayan bir sistem bu.


Şükür allaha. Şunu yazan birine rastladım nihayet ! (Canbus ve emsalleri gibi yeni kontrol sistemlerini de hiç sevmiyorum. En azından motosikletlerde !)

Bizim yeni boxer serisinde de aynı handikap var. Ben "1100 motoru !" diyorum, ama anlatamıyorum hiç kimseye. Yenisinin çift farı varmış...

Neredeyse bire bir aynı. Lambda sensörü olan motor, sıkıştırma oranları ve diğer tüm detayları aynı olduğu halde 0,5 ila 1 litre arasında daha fazla yakıyor. Şehir içinde, arada bir değil, sürekli 5,2-5,6 litre arasında yakıyorum diyorum, atıyorum sanıyorlar. İşin içine bir de o parametre girdiğinde zaten yazılım da değişiyor. Yeni yazılımın temelleri , felsefesi gereği, öncelikle doğayı düşünerek hazırlanmış oluyor.

Fakat, işin acı olan yanı, ben bu yeni motorların doğayı da daha çok kirlettiklerini düşünüyorum (şu ana kadar gördüğüm modeller için ve toplam çalışma ömürlerinin tamamı göz önüne alındığında)

Birçok sebep var :

Lambda sensörlerinin bir ömrü var ve muhakkak bozuluyorlar. Sensör hassasiyetini yitirmeye başladıktan sonra yıllarca çalışabiliyor. Böyle de kullanılıyor !

Katalitik için de aynısı geçerli. "Zamanı gelmişti, 1000 lira verdim yenisini taktırdım" diyeni hiç duydunuz mu ? Yenisini taktırmak bir yana, eskisi sökülüp atılıyor ve motor, bu sitemin hiç olmadığı bir motordan fazla yakıp, havayı da daha fazla kirletiyor çünkü tüm optimizasyon bir anda bozuluyor !

Ayarlar daha zahmetli. Ayar tutturmak için, düzgün çalıştığı bilinmesi, kesin olarak emin olunması gereken eleman saysı ve bunların ürettikleri parametre çeşitleri dafa fazla. Tek bir fazlalık bile 5x zorluk olarak geri dönüyor. Her tarafı sağlam, düzgün motorlar da uygulamada havayı daha fazla kirletiyor çünkü ayarsızlar.
....................

Yalnız, bu sevdiğimiz modeller ne yazık ki bir daha üretilmeyecekler. Benim düşünceme göre bu bir geçiş dönemi ve bunlar da o dönemin ara modelleri. Enjeksiyon var, çok az yakıyor ve motor çok iyi kontrol edildiği için doğayı koruyor. Koruma konusunu daha da önemli bir öncelik haline gelince, bunun teknolojilerindeki ilk örnekler de işte böyle oluyor. (ileride de düzelmeyebilir çünkü bu konuya ne kadar öncelik verdiğinizle ilgili herşey. Tek öncelik bu olursa, kullanıcı açısından birçok dezavantajları olan yöntemlere yarın "yeni" diyebiliriz. AB de 650 cc. üzeri hacimli motosikletlerin üretiminin kısıtlanmasına yönelik tartışmalar çoktan başladı bile. Şimdilik sadece tartışılıyor. Süreç otomobiller için daha da acımasız olabilir.)

Bu önceliği, kullanıcıyı delirtmeden ve hazmede hazmede bir noktaya kadar zorlayıp, sonrasında ise silindir hacimleriyle uğraşmayı, gereğinden büyük hacimli tüm motorlu araçlara çok caydırıcı vergiler yüklenmesini tercih ederdim. (En azından, fabrika çıkışı iyi ama toplam ömrünün geri kalan kısmını kötü emisyon değerleri üreterek geçiren bir "teknoloji"yi çok yararlı bulmuyorum. Bu olay dünyanın bizim durumumuzda olan yarıdan büyük kısmı için şu an böyle) Dünya pazarlarındaki neredeyse tüm otomobillerde bu yeni teknoloji var artık. Bir Asya veya Latin Amerika ülkesinde satılan otomobil ile Fransa'da satılan otomobil aynı.

Peki kaçı olması gereken bakım ve ayarlarda çalışıyor ? Toplamda yüzde kaçtır ? Yada , araç toplam ömrünün yüzde kaçında bu şekilde çalışabileceği ideal niyeti, teknik ortamı, parayı ve bakım imkanlarını bulabiliyor ? Türkiye için şöyle birşey söylersem abartmış olmam sanırım : araç servise ilk girdiği günden sonra bu teknoloji işlevini yitiriyor ve dünyanın çoğunluğu da bizim gibi, bizim durumumuzda.

Tasarlayan ile kullanan aynı değil. O kendi şartlarına göre tasarlıyor, sen kendi şartlarına göre kullanmaya devam ediyorsun. Afrikadaki şartlar için de aynı aracın düşünülmesi gerçekçi bir çözüm değil. Eğer yeniliğin işe yarayıp sonuç üretmesi isteniyorsa bu kaçınılmazı çok daha fazla önemsemeleri gerek.

Ama bunun yerine tam tersini yapıyorlar ; servise gitmeden arıza lambasını bile söndüremiyorsun. Bilgisayarsız yapılamaz diyorlar, bilgisayar dediklerinin temelinin bir avometre olduğunu öğreniyorsun. Bu defa , sahiden bilgisayarsız yapılamayanı üretip satıyorlar sana. Bu işin sonu yok ki. Dünya genelinin gerçeği böyle değil. O gömlek bu bedene uymuyor işte ! Niyetin salt iyi olduğuna ve mümkünsüzlükleri izah için sunulan teknik gerekçelere de inanmıyorum...

Sevgiler...CeM..."


- http://www.f650.co.uk/new_site/library/GS%20Review.pdf


- "lamda sensoru; cikan egzoz gazindaki oksijen miktarini olcup bildiriyor. tp sensorde oksijen fazla ise, bu oksijen daha cok yakit yakar diyerek yakiti arttiriyor ancak bu sefer yasal egzoz emisyon sinirlari asilmis oluyor. onun icinde basa donup oksijen girisini kisiyorlar ki bu i..... sensorler egzoz gazinda daha oksijen var buna azdaha yakit koyun diye abartmasin
yani isi egzoz emisyon + gurultu kisitlamalari kastigi icin motora bidolu eziyet oluyor
yazik valla"


- "2007 ve 2008de xt660 trye girmedi. Türkiyede bulunanlarin tamami lambda sensörsüz. Müdahaleye açık yani.

Yalnız bu iş basit bir müdahale vidayla olacak birşey değil.

Karışım iki şekilde ayarlanıyor. 1/3e gaza kadar olan konumlarda ve TPS ile komple yakıt/hava karışımı bandını kaydırarak. Şimdi TPSi direk artırırsanız düşük kelebek açıklıklarındaki karışım zengin kalıyor. Bu durumda makina öksürebiliyor. Bu durumda diğer parametre azaltılmalı.

Peki bu durumda hangisi ne kadar artırılacak ne kadar azaltılacak? Yani burada bir mühendislik yorumu gerekiyor. O kadar basit bi iş değil.Ben önce service manüelinde gereken kısmı hatmettim. Sonra oturdum çok uğraşarak deneme yanılma derken kendimce optimum bir değeri yakaladım..

Diğer bir konuda 2004lerde gelen xt660ların ECUsündeki yazılımı düşük devirlerde stop etme eğilimi yüzünden yenilendi. Ve burada maalesef gene bazı 2004ler 2005 model diye satılmış. Şase numarasını kontrol etmek lazım zira bu motorlarda ECU programı update edilemiyor maalesef. Komple değiştirmeli..."


- http://www.carlsalter.com/motorcycle-manuals.asp


- "

Ikinci elden xt660 alacaklarin dikkatine:
Şase numarası XT660R: DM015-007858, XT660X: DM014-006257 kadar olan motorlarda dusuk devirlerde stop etme problemi olusabiliyordu. Bu modeller 2004 yılı üretimidir. Boyle bir sorun yasanmamasi icin bu sase numaralarindan daha sonraki uretimleri tercih etmelerini tavsiye ederim..

Tenereyi beklemek anlamli mi?

Bu motor genel olarak xtr ile ayni mekanige sahip bu motor. Trde bulunan xt660lardan 20kg daha agir. Torku da 2.5NM daha az (Egsozlari yandan gecirmeden oturu) . Selesi de 895mm gibi ciddi seviyede yuksek...

Su an Turkiyede bulunan sifir xtler 2006 model. Bu sebepten oturu fiyati pahali degil. (12ktyl) Ama gelecek olan tenere ler 2008 olacagindan ucuz olmayacagi kesin( 18-19 kytl olacagi tahmin ediliyor.) Yani xtrde %50 daha pahaliya alinabilecektir..

Yukaridaki faktorloru goz onune alip buna gore tenere dusunulmelidir.

[quote="Mekanikadam] Merhaba TPS Sensöründen yakıt miktarını ayarlarken Voltmetre ile TPS nin Ohm değerlerini gözlemleyerek bu değerlere göremi TPS konumununu belirliyorsunuz. icon_question.gif icon_question.gif icon_question.gif[/quote]

Hayir. XT660da gosterge ekrani diagnostic modda acarsaniz. TPSun % olarak acisini da gorebiliosunuz. Ben buradan degerlere bakarak ayarladim. Su an benimki fabrika ayarina gore %4 avansli pozisyonda..

Ayrica direncin numerik degeri size bir bilgi vermez. Olcumle ne hedeflenebilirki? Kelebek pozisyonundan gelen data; hava yakit karisimini belirleyen fonksiyonda 10larca katsayidan biri. Bu katsayiyi ne kadar arttirtiginizda karisim ne degere cikacak? ECUdeki yakit fonksiyonunda TPSnin agirliginin ne oldugunu yamahadan ogrenemeden teorik bir yaklasimla karisimi ne olacagini kestirmek mumkun degildir."


- " - Göstege ekranında diagnostik modu nasıl açıyorsunuz. icon_question.gif icon_question.gif icon_question.gif

Cogu yeni yamaha da oldugu gibi.

Kontak anahtari kapaliyken reset ve selecte basili tutun, sonra ayni anda kontagi acin 10 saniye bekleyin. Ardindan onunuze CO1 cikacak bir kere resete basin sonra diag cikacak. Diagin select ile secince icine giriyorsunuz. orada cesitli numaralar cikacak service manuelden hangi numarinin hangi sensore ait olduguna bakabilirsiniz.. Gaz kelebeginden; radyator suyu sicakligina bir suru sensorun datalarini gormek mumkun "
_________________
HAYAT INSANIN BAYA VAKTINI ALIYOR
05325900066
SAM SEFERİ ; http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=5024&postdays=0&postorder=asc&highlight=sa
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
tekel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2007
Mesajlar: 338

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 6:06 am    Mesaj konusu: Re: xt 660 bilgileri Alıntıyla Cevap Ver

Oguzhan demiş ki:
http://www.off-the-road.de/


Bu siteyi kimseye tavsi etmem. Fiyatlar COK pahali ve tek basina calisan sahibi (Thorsten) isleri yetistiremiyor...sonuc paketler cok gec postalanip gec variyor icon_mad.gif


XTX/R/Z hakkinda kapsamli bilgi almak istiyenler xt660.com a uye olsun icon_wink.gif
_________________


Yamaha XTX

www.xt660.com


En son tekel tarafından Cmt Mar 15, 2008 6:55 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Yahoo Messenger
tekel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2007
Mesajlar: 338

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 6:15 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Teknik kapsama girmez ama xt660 cilara faydali bence...Yaptigim son modifkasyon pegleri degistirdim, bilirsiniz oirjinal lastik kapli pegler yagmur/yag/camurda hic ise yaramiyor. Ebay den bunlari aldim...

Ebay TIKLA



Gercekten ise yariyolar...denedim icon_twisted.gif


_________________


Yamaha XTX

www.xt660.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Yahoo Messenger
tekel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2007
Mesajlar: 338

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 7:31 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Unutum, XTR lerde XTX gibi on frende celik hortum yok, bunu degistirmenizi oneriyorum.
_________________


Yamaha XTX

www.xt660.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Yahoo Messenger
opensea
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Dec 24, 2004
Mesajlar: 349
Nerden: Ankara

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 8:23 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben bu ikisini de anlamli bulmuyorum.

1-Pegler; xt660 boyle yogun camura batiralacak bir off-road motosikleti degil. Camur icin hem lastikleri hem de 165kglik agirligi hic uygun degil. Uzerinde bulunan peg setindeki kaucuklar ise titresimi bir miktar yutarak ayaklara yansitiyor. Bu tip pegleri takanlar yolda titresimi yansittigi sikayeti ile soktugunu duymustum..

2-Celik fren hortumu; xt660r bike dergisinin yaptigi testte sinifinin en kisa mesefade durabilen motosikleti olarak tespit edilmisti. Gercekten bunu bindiginizde hissediyorsunuz. Duzgun asfaltta onfrene asildiginizda hemen stoppie egilimine giriyor. Ancak gevsek zemine geldiginizde frene az basinca diske bunu cok kuvvetli yansitmamasi lazimki on teker bloke olmasin. Bunun olmamasi icin lastik bir fren hortumu kullanmak en akillica cozum.. l

Lastik fren hortumlari elastikiyeti cok oldugundan frene bastiginizda once hortumun capi bir miktar genisliyor. Sonra kaliperde pistona(lara) basan kuvvet artmaya basliyor. Yani maneti cektiginizdi parmaklarinizla uyguladiginiz enerjinin bir kismi bu hortumu sisirmeye yariyor. Bu arada olusan gecikme zamani gevsek zeminlerde istenmeyen ani blokaji engelliyor. (Dezavantaji ise cok ii tutan asfalt bir zeminde surekli sert frenler yaparak suruorsaniz manete celik fren hortumlu sisteme gore daha fazla kuvvet uygulayarak elinizi yorabilirsiniz)
_________________
Engin
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger
Oguzhan
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 23, 2004
Mesajlar: 1547
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 10:00 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

http://www.yamaha-motor-europe.com/designcafe/en/?Component=tcm:71-227370&PageTitle=XT660Z%20Ténéré:%20The%20legend%20is%20back
_________________
HAYAT INSANIN BAYA VAKTINI ALIYOR
05325900066
SAM SEFERİ ; http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=5024&postdays=0&postorder=asc&highlight=sa
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
tekel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2007
Mesajlar: 338

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 2:37 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

opensea demiş ki:
Ben bu ikisini de anlamli bulmuyorum.


ok


opensea demiş ki:
1-Pegler; xt660 boyle yogun camura batiralacak bir off-road motosikleti degil.



Belki senin icin degil dostum? Ben pegler standartden yagmur/yag/camur da daha iyi botları tutuyor dedim (bunda hic supe yok) ama arazi icin uygun degil demen beni biraz sasırtı, daha gecen hafta xtx ile gayet guzel off road takıldım. On lastik Metzeler M1 arka Contiforce SM, diger AT/Tenere/Transalpler nereye gitiise arazi lastik ile bende gectim. Benim makinada arazi lastik olsaydi heralde gidemezdim icon_wink.gif Tecrubeli olup olmamam onemli degil, bu makinalar off road gayet iyi gidiyor. Tavsi ederim icon_wink.gif

http://ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=12110&start=0

http://gezginmotorcu.com/ftopic-4620-days0-orderasc-0.html

Baska forumdan arkadaslşar...

http://www.vdsr.co.uk/forums/index.php?topic=353.0

evet yarısmaya katılan bile var...

http://www.vdsr.co.uk/forums/index.php?topic=327.0



opensea demiş ki:
2-Celik fren hortumu; xt660r bike dergisinin yaptigi testte sinifinin en kisa mesefade durabilen motosikleti olarak tespit edilmisti.


1.Okudugun her seye inanma, testi yaparken XTXi denedilermi? icon_razz.gif
2.Kendim denedim, xt660.com da onlarca kulanıcı denedi ve ayni fikirdeler. Yamaha zaten ucuz 'budget' motor yapiyorsa neden bir modele daha pahalı hortum kulanıp digerine ucuzu taksın?
_________________


Yamaha XTX

www.xt660.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cmt Mar 15, 2008 9:34 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sanırım ben kimseye katılmıyorum icon_cool.gif

Olay sadece esneme/esnememe olayı değil. PTFE hortumlar kimyasallara, ışınlara, ısıya, vesair her türlü kimyasal ve fiziksel etkiye karşı daha dayanıklı. Kaygandır, birçok kimyasal ve yaşlandırıcı madde üzerine tutunamaz bile. Lastik ve plastikler içinde en geç "yaşlanan" ve uzay çalışmaları sırasında bulunmuş, yüzyılın malzemelerinden biridir o.

(Çelik ise sadece esnemeyi azaltıcı katkı sağlayan ve fiziksel etkilerden koruyucu amaçla bunun üzerine kaplanan hasır örgü, kılıf. Asıl olay içeridekinde.)
................

Hidrolik bir fren sisteminde esnemenin faydalı olabileceği düşüncesi hiç aklıma yatmıyor. Tüm yeni fren sistemleri bu olayın manet üzerindeki etkilerini yok etmek amacıyla tasarlanıyor. Bmw ler hidrolik pompaları kullanmaya başladılar bile ; serçe parmağıyla bile rijit ve dengeli kuvvetler uygulanabiliyor balatalar üzerine.

Böyle bir avantaj olsa idi çözümü çok basit olurdu ; bir ayar cıvatası ile tansiyonu değiştirilebilen bir yay ve onun önündeki milimetrik bir piston ve üç paralık oringler ile, yani kibrit kutusunun yarısı kadar büyüklükte bir parça ile, tıpkı gerektiğinde abs yi kapatmak gibi, çelik fren hortumundan lastik fren hortumuna geçiş yapılabilir. Gerektiğini sanmıyorum.

..................

"Ben, çelik fren hortumları ile klasik hortumlar arasındaki farkı hissediyorum " diyene de helal diyorum çünkü ben, hortum değişimiyle yaşandığı iddia edilen o küçük farkı hiç bir zaman hissedemedim.

(Çok uyduruk, Çin malı ve delik çapı hoşaf gibi, hortum eti incecik, hasır örgüsü uyduruk hortumlar da var. Zaten balon gibi şişen bu hortumlardan değil, normal kalitede ve standartlara uygun üretilen lastik hortumlardan bahsediyorum)

..................
Çelik tabir edilen fren hortumlarının esneme konusundaki yetenekleri, olduğundan çok fazla abartılıyor. E, tabi bu işin pazarlaması da var ; farkı hissetmesen bile hissetmen için gereken çalışma zihinlerde yapılıyor...

Neden bu kadar pahalı ?

Aslında pahalı olması için tek sebep bu işlerin hobi işi, bizlerin de yolunacak kaz olarak görülüyor olmamız. Başka birçok uygulamada kullanılıyor ve pahalı felan değil. Ama iş motosiklete geldiğinde bu da boru gibi. Şu anki ederiyle aslında hiç pahalı olmayan ve emsalleri onlarca sektörde çok daha ucuz olan bu malzemelerin (rakor ve hortum) bir araya getirilmiş hali , bir süre daha böyle pahalı olmaya devam edecek ve sonra tanesi üç liraya düşecek. (Ama, ille pahalı birşey isteyene, uzaydan gelen alüminyum ile yapılmış alüminyum rakorlu hortumlar var. Motor 40 gram hafifliyor ve performansı artıyor. Yeterki biz isteyelim :-p)

................
tekel demiş ki:
Yamaha zaten ucuz 'budget' motor yapiyorsa neden bir modele daha pahalı hortum kulanıp digerine ucuzu taksın?


Çünkü, biri 11 lira olan motorun diğeri 19 liraya satılmak isteniyor. Arada hiç bir fark olmasaydı olur muydu sence ?

İki misli para veren müşterinin kendini iyi hissedebilmesi gerekiyor. (diğerini de gücendirmeden elbette) İki tip hortum var ise, ve birinin maliyeti 0,30 $ iken, diğerinin maliyeti de 1,3 $ ise, ve ikisi de kötü hortum değilse, elbette pahalı hortum, pahalı motorun üzerinde olacak.

Gerçekte olmayan "makul farklar" yaratılması gerekiyor çünkü onun da müşterisi var ve "farklı olanı" istiyor. Konunun bu kısmı gerçekçi yada teknik değil. Tek sebep satış potansiyelinin olması. (Ve bu potansiyel her zaman, her ürün ve her hizmette olmaya devam edecek...)
...............

Yepyeni ve standartlara uygun bir hortumu atıp, çelik olanlarıyla değiştirmezdim (Bedava olmadığı sürece) Ama, elimde yaşlanmış bir hortum var ise, ve imkanım da var ise illa PTFE hortum alıp takardım çünkü kullanılan malzeme kimyasal ve mekanik nitelikleri itibariyle daha SAĞLAM, GÜVENİLİR ve UZUN ÖMÜRLÜ.

Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
opensea
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Dec 24, 2004
Mesajlar: 349
Nerden: Ankara

MesajTarih: Pzr Mar 16, 2008 10:13 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

tekel,

Madem teknik izahatan hic bisi anlamadan iddiali nasihatlar veriyorsun. Bir de olaya su gozle bakalim:

Sen ve xt660.comdaki arkadaslarin hep beraber topluca mail atin yamaha`ya deyinki biz denedik xt660rye celik fren hortumu takinca daha kisa mesafede duruyor... (bir de cift disk takin belki 10m daha kisa durur icon_lol.gif ) Bu yuzden su linkte bulunan tum adventure motorlarinizdaki lastik borulari celik fren hortumuyla degistirin.
http://www.yamaha-motor-europe.com/products/motorcycles/adventure/

Bir de hatirlatin siz bu motoru 4 senedir uretiyosunuz, bu motor off-road motorunu oldugunu anlamadiniz mi hala? Bu kaucuklu peglerin bu motorda ne isi var deyin..

Belki bu dahiyine fikirleriniz duyduktan sonra, yaa derler birden bu neden aklimiza gelmedi filan deyip size danismanlik filan verirler. icon_lol.gif
_________________
Engin
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger
tekel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2007
Mesajlar: 338

MesajTarih: Pts Mar 17, 2008 4:43 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sen hic araziye ciktinmi xt660 ile?
(diger cevabim daki linklere baktinmi?)

Yamaha R leri 'adventure' olarak pazarliyor olabilir, ama bir kac modification den sonra canavar gibi arazi performansi var, al sana ornek(link vermedim bu sefer)...


_________________


Yamaha XTX

www.xt660.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Yahoo Messenger
Aptilimis
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 18, 2005
Mesajlar: 570
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Pts Mar 17, 2008 7:04 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

tekel demiş ki:
Sen hic araziye ciktinmi xt660 ile?
(diger cevabim daki linklere baktinmi?)

Yamaha R leri 'adventure' olarak pazarliyor olabilir, ama bir kac modification den sonra canavar gibi arazi performansi var, al sana ornek(link vermedim bu sefer)...



Arazi performansından kastettiğiniz linklerdeki gibi orman yollarında gidip çamurlardan, sulardan ayakları açarak 5km/s le geçmek mi? Ha bi de en az 2 kere motoru devirip canım yol motorlarını çizmek hırpalamak mı? icon_biggrin.gif

Bence bu açıdan bakılacak olursa scooter ve SS lar hariç çoğu motor arazide gider. Hatta ybr, cbf gibi motorlar hafif oldukları için çok daha başarılı olurlar..icon_smile.gif

Not: Sözüm meclisten dışarı, ormanda gezinti yapmakla ormanda gazlamak offroad yapmak farklı şeyler. Bu iş için tasarlanmış motorları hepimiz biliriz MX'ler 90-100kg 40-50hp güç aralığında olurlar dişli oranları yolda gidemeyecek kadar kısadır, son süratleri düşüktür. Endurolar (gerçek) 105-110kg 40-60hp aralığında olurlar.. Amortisörleri ve şasi tasarımları 8-10mt den bile atlamayı karşılayacak güçtedir. Ve daha bir çok özellik..
_________________
Mustafa Ateşel
ARH(-)

Skipper 150
ZX12R
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
tekel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 16, 2007
Mesajlar: 338

MesajTarih: Pts Mar 17, 2008 9:12 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Benim ilk yazdigim yeni peglerim daha iyidir stadart kavucuk peglerden.

Off-Road derken 250/400cc lerin territoryden basetmedim. Asfalt disi 'gevsek zemin' de off-road sayilabilir.

Arkadaslar Turkcem yeterli olmadigi icin kusura bakmayin, kendim tam ifade edemiyorum. Uzurdilerim.
_________________


Yamaha XTX

www.xt660.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Pts Mar 17, 2008 11:25 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Aptilimis demiş ki:
Endurolar (gerçek) 105-110kg 40-60hp aralığında olurlar..


Ya, evet... Husabergi kapan böyle demeye başlıyor icon_smile.gif

Yanılıyorsam düzeltin. Enduro, kelime kökeni ile Fransızca "Endurance" kelimesinden gelmiyor mu ? Bu işin bir tarihçesi yok mu ? Bu kavramın ortaya çıkması ve bir "KULLANIM TARZI"nı tarif eder olmaya başlamasının bir hikayesi felan yok mu ? O hikaye içinde yer alan motorların ortak özellikleri neydi ?

150-180kg. civarı motorları nereye koyarsın ?

Ben enduro dendiğinde, üzerinde km. sayacı yerine zamn saati olan ve 100-150 saatlik kullanımdan sonra motor yapılan motosikletleri anlamıyorum. Benim zihnimde canlanan şey bu işin tarihçesinden, kökeninden geliyor çünkü geri kalan tümü onların ardılları. Enduro senin kendin için seçtiğin, senin yaşam koşullarına yada yolculuklarına uygun olan kullanım tarzın. Bu işin ilk örnekleri de hep uzun ömürlü ve orta siklet motorlar ile başladı. Hafta sonları civar çayırlarda, yaylalarda gezen adamlar yılda bir kez başka ülkelerdeki gezilerinde de aynı şeyi yapmak istediler ve ilk enduro motosikletleri kendileri geliştirdiler. Amaçlanan şey, gerektiğinde iki kişi ve yük ile hem uzun yolda, hem çayır çimende gereken performansı verebilecek ORTALAMA ! bir optimizasyon yakalamak idi.

Teknikten ziyade, felsefi bir kavramdan anlamını aldığını düşünürüm. Tarihçesini araştırınca görülecektir ; bugün olduğu gibi, vitrinlerde bu işe uygun onlarca model yoktu. Olay kavramsal bir olaydı, henüz metalaşmamış bir kimliği vardı. Aradığının karşılığını bulamayan batılı kullanıcı, arka bahçesinde, garajında kendi motorunu yaptı. Felsefi karşılığı olan kavramları ile tekniğini, el becerisini, azmini birleştirdi.

Olay motorun neyi yapıp, neyi yapamadığıyla ilgili değil. Üzerindeki adamın mental yapısıyla, hayata bakışıyla, onu mutlu eden şeylerle ve varsa felsefesiyle ilgili. 'Endurance'ı kendini tanımlayacak kelime olarak seçenler zaten birileriyle birşeyler yarıştıracak, amacı birşey kazanmak olan adamlar değil. İlk yarışlar ise amatör ruhla yapılan bence gerçek yarışlar idi. Dolayısıyla motorun ağırlığı da çok önemli değil. Elzem olanlar sadece sağlamlık, ömür, ve kendi tamiratını kendisi yapabiliyor olması gibi özellikler idi.

Naçizane önerim, bu konunun tarihçesini biraz araştırın arkadaşlar. Okurken çok zevk alacaksınız. Ordan burdan bulduğu malzemeler ile havacılığa soyunan, kendi uçağını yapan, kendi yamaç paraşütünü eliyle diken, kendi teknesini inşa eden, komik yarı burjuvamın kayak tesislerini tanımasından çok evvel ilk kayak takımlarını yontan, her gün biraz daha geliştiren, 1000$ lık uyku tulumları piyasaya çıkmazdan evvel senelik iznini, kendi geliştirdiği malzemeler ile Alplerin kayalıklarında geçiren insanların ruhuyla da çok paralellik taşıyan bir konu bu mehşur "enduro" konusu.

Günümüze geldiğimizde, her konuda olduğu gibi burada da anlamlar yavaş yavaş kaymaya, oldukları şeyin dışında başka kimliklere bürünmeye başlıyorlar. Üreticinin hangi motoruna hangi sıfatı yada ismi taktığıyla bile ilgilenmiyorum. Aslolan kavramın çıkış noktasıdır. Hangi motora sahip olduğun yada içine boğulduğumuz saçma salak teknik detaylar değil.

Zaten, 'endurance' ın kelime anlamı da gazlamakla, yarış yapmakla, yada arazide çok baba motor kullanmakla felan ilgili birşey değil.


Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Aptilimis
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 18, 2005
Mesajlar: 570
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Pts Mar 17, 2008 5:54 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çağımızın bilgesi bakalım ne diye tanımlamış Enduroyu.
http://en.wikipedia.org/wiki/Enduro


ilyada demiş ki:

Ya, evet... Husabergi kapan böyle demeye başlıyor icon_smile.gif
Demek ki tecrübe edip anlamak lazım. icon_biggrin.gif Deniyen anlıyor..

ilyada demiş ki:
150-180kg. civarı motorları nereye koyarsın ?

Şimdi benim nereye koyduğum değil üreticilerin günümüzde nereye koyduklarına bakarsak "Adventure Bike" diye bir segment görebiliyoruz. Bu eskiden enduro olabilir yada halk arasında bir şekilde enduro olarak kalmış olabilir. Ama bu enduro-offroad-cross-motocross gibi kelimeleri tam karşıladığı anlamına gelmez.

Ben de 2004 yılında ormanda, arazide gezip sözüm ona enduro yada offroad yapmak için bir Aprilia Pegaso aldım. Çok yakın arkadaşım da f650 aldı ve girdik belgrata. Çok sürmedi ilk kum tecrübemizde zaten bu işin bu motorlarla olmayacağına kanaat getirdik. Ama devam ettik taa ki bir gün xxx. marka bir compedition enduroya binene kadar. İşte o zaman olay budur dedik. Bu arada, lastik falan ne derece hikayeymiş anladım arkadaşım Karoo ben Mitas E serisi lastik almıştım.icon_biggrin.gif Sonra da bu hibrit motorla işim olmaz bari asfaltta adam gibi gideyim diye gidip yol motoru aldım..

Şimdi bu yaşadıklarımdan sonra benim aklıma seninkinin aksine Enduro denince nedense hiiiiiiç o motorlar gelmiyo. icon_biggrin.gif

Gelelim köken-tarihçe meselesine. Çıkış noktasına göre değerlendirme yapamayız neden dersen Dünya çok hızlı değişiyor. Jenerasyon farklılıkları, beklentilerin değişmesi işin içine giriyor ki bu da herşey de ve üretilen her üründe değişimler yaratıyor. Fazer son 5 yıl içinde şekillenmiş bir tarz değilmidir? yada DL ile AT aynı segmentmidir? gibi.. Dolayısıyla isimler de değişiyor. Üreticiler yol endurolarına enduro demiyorlar artık yada offroad bike. Adventure bike diyorlar, yada benzer isimler..

Her neyse bence enduro ilk yazımda da bahsettiğim nitelikte olan motorlar. Endoru-offroad gezisi de gene bahsettiğim nitelikteki geziler. İsteyen istediğini der istediği şekilde biner. İsteyen SS'la 2km toprakta gidip öf be ne offroad yaptık der icon_biggrin.gif

Not: Bana bir gün hak vereceksin Cem efendi.. İlk ormana çıktığımızda hemde..
_________________
Mustafa Ateşel
ARH(-)

Skipper 150
ZX12R
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Sal Mar 18, 2008 12:37 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Aptilimis demiş ki:
Not: Bana bir gün hak vereceksin Cem efendi.. İlk ormana çıktığımızda hemde..


Olur , ama kamyoneti ben kullanacam. (Hedef bölgeye gidene kadar motoru yükleyeceğimiz kamyonet yada römork vs. neyse artık )

Römork yoksa da yormayız motoru, 660 alınca çekerim ben seni ormana kadar. Söz bilader icon_razz.gif (Çok hızlı gitmemen şartıyla peşinden de gelirim)

Şaka bir yana, 660 gibi bir motor bana yeter hatta fazla bile gelir. Az yaksın, hesaplı olsun, bakım aralığı uzun ve ömürlü olsun. Bir de, iyi kötü her yola gelsin, tek motorla uzun yola da gidilebilsin, benim gibi adama
yeter, hatta artar...

İnceleme aşamasındayım hocam, nerden baksan bi sene daha incelerim ama kesin alacam ben bu motordan bir tane çünkü tek kişi bineceğim her koşulda benim isteklerimi fazlasıyla karşılayacağına inanıyorum.

(Test edemedik daha. Oğuzhan bir ara motoru verse de bir de binip görsek ne harika olur di mi ? icon_wink.gif )

Sevgiler...Cem...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Bakim,Onarim,Servis Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3 ... 25, 26, 27  Sonraki
1. sayfa (Toplam 27 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt