Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cum Ksm 30, 2007 1:21 am Mesaj konusu:
Selamlar Mesut.
Sorulabilecek bütün soruları tek tek ve mükemmel biçimde, neredeyse hiç eksiksiz sormuş ve aslında sorunu çözmüşsün. Sanırım ihtiyacın olan tek şey yapacağın işi tam anlamıyla bilerek yaptığından emin olmak.
mdogruc demiş ki:
1- Akü'nün amperi bu ek donanımda ne kadar rol oynar?
Akünün amperinden ziyade alternatörün gücü önemli. Akünün amperinin yüksek olması sadece şu işine yarayacaktır : diyelim ki alternatörün toplam gücünü bir miktar aşan akımlar çekiyorsun. Arada sırada 400 wattı aşan birşeyler besliyorsun bu devreden. Akün ne kadar büyük olursa o kadar uzun süre boyunca alternatör limitlerini geçmemiş olursun. Akü dediğimiz güç deposu senin büyük akım ihtiyaçlarını karşılamaya başladığı andan itibaren kutup başlarındaki gerilim (voltaj) de yavaş yavaş düşecek ve bununla doğru orantılı olarak alternatörden çekilen akım miktarı da giderek büyüyecektir. O güç deposundan çektiğin enerji uzun süreli ve sağlıklı olacaksa nihayetinde alternatörün "sağlıklı üretim kapasitesini" aşmamak zorunda. Yani lambalarını saatlerce yakacaksan akünün büyüklüğünün hiç bir önemi kalmıyor.
mdogruc demiş ki:
2- Alternatörün kapasitesi ne kadar belirleyicidir?
En önemlisi bu ama burada da bir soru işareti var. Motorlu taşıt alternatörlerinde neyi ölçü aldıklarını bilmiyorum. Ancak etiketlerde verilen değerin karşılığı tüm elektrik makinalarında aşağıdaki iki seçenekten sadece biridir :
* Verilen değer elektrikli cihazın/makinanın son limitinde üretebileceği (elektriksel yada mekanik) toplam güç olabilir.
* Verilen değer cihazın aralıksız çalışma koşullarında sağlıklı biçimde (örneğin ısınmadan yada mevsim koşullarından etkilenmeden vs.) üretebileceği toplam güçtür.
Birinci seçenek ise senin alternatörün (tamamen atıyorum) aslında 500 watt tır. Etikette belirtilen değer ikinci seçeneği ifade eden değer ise bu defa gerçekte 300-350 wattlık bir alternatöre sahipsin demektir.
Ben olsam (işi garantiye almak adına) alternatör etiketindeki güç değerinin %70 gibi bir miktarından fazlasını (sürekli !) kullanmam.
mdogruc demiş ki:
3- Akü'yü erken bitirmek dışında bu yüklenme başka arızalara sebep olabilir mi?
Çok uzun süreler aşırı akım ! çekilirse ve ağustosun ortasında 45 derecelik sıcakta isen, alternatör sargıları soğuyamıyorsa alternatör, doğrultucu diyotlar yada konjektör yanabilir.
Bunlar dışında kalan, motorun diğer devrelerinin hasar görmesi çok çok zayıf ve modelden modele, tasarımla ilgili ama zor olasılıklar. Son teknoloji 1200 gs ler zaten bunların hiçbirine izin vermiyor duyduğum kadarıyla. Canbus sistemi dosdoğru servise yolluyor aracı. Kurtarıcı sırtında...
Ama sen etiket değerinin altında, sağlıklı değeri aşmadan güç çekeceksen (işte bu sağlıklı değerin tam olarak ne olduğunu malesef bilmiyoruz) farkeden iki şey olacaktır : alternatörün içindeki kömür fırçaların ömrü çekilecek akımla doğru orantılı olarak bir miktar, birazcık kısalabilir, bir de yakıt sarfiyatı gözle görülür biçimde artacaktır.
mdogruc demiş ki:
motosikletimdeki çakmak soketinin ne maksatla takıldığını sordum. Bir yerlere danışıp sadece standart donanımla kullanabileceğimi ve çakmak soketinin de aküyü şarj etmek için kullanıldığını söyledi
Doğru. Oraya giden kablolar incedir. Sigortası da zayıftır. Amaç cep telefonu şarz etmek yada dediği gibi seleyi kaldırmadan aküyü dolu tutmak/yavaş şarz vs. Sigortayı güçlendirip o zayıf kablolardan yüksek akımlar çekmek gibi hatalar pek sık yapılır. Aşağıdaki benzetme bu "amper-akım-kablo" vs. konusunu anlamak anlamında tamı tamına eş olmasa da basit ve anlaşılır bir benzetmedir :
Elektrik akımını bir hidrolik devresindeki basıçlı sıvıya benzetecek olursak:
Hortumun içinden geçen sıvının basıncı elektrik devrelerinde gerilime, yani voltaja, sıvının akış miktarı, yani debisi ise elektrik devrelerindeki akıma, yani ampere karşılık gelir.Bu ikisinin birbiriyle çarpımı her zaman toplam gücü verir. Tıpkı sıvının basıncı ve debisinin çarpımının hidrolik borusundan o an geçen toplam güç miktarını vermesi gibi voltaj ve akımın çarpımı da elektrikteki güç birimi olan wattı verir.
En doğrusu muhakkak ve muhakkak akımın çıkış noktası olan, kutup başına yakın bağlayacağın güzel bir sigorta ile oradan akım almaktır. Eğer kuracağın devrenin kontak anahtarı açıldığında, yada ne bileyim, örneğin park lambaları açıldığında falan çalışmasını, yada bağlayacağın aç/kapa düğmenin kontak açılmadan çalışmamasını istiyorsan, (ki bence bunu istemelisin, çocuklar sen yokken açıp aküyü bitirmesin diye) o gücü taşıyacak bir röle kullanabilirsin.Ama asla kontak çıkışından yada başka yerlerden direk akım alınmamalı bu tür güçlü ilave cihazları beslemek için çünkü motorlu taşıtlarda tüm kablolar olması gerekenden biraz kalındır, üç misli, dört misli değil.
mdogruc demiş ki:
Ayrıca göze görünmeyen ve elektrik tüketen donanımımın sarfiyatı hakkında da bilgim yok ÖRN: ABS, sensörler, ateşleme ünitesi, enjeksiyon mekanizması, ıvır, zıvır.
Güzel bir nokta. Tüm bunların toplamda ne kadar güç emdiğini nereden bileceğiz ?
Ölçmek lazım. Ölçme işi biraz zahmetli. Alternatörden çıkıp aküyü ve tüm devreyi besleyen kabloyu bulup, keserek yada bir bağlantı noktasından araya girip bir doğru akım ampermetresini araya bağlayarak, motor çalıştıktan sonra, marş sırasında aküden eksilen miktarın yeniden aküye dolmasından sonraki değeri esas alarak bir "gerçek değer" elde edilebilir. Düzgün bir oto elektrikçisi yapabilir ama işi bilmiyorsa uğraşırken elindeki ampermetresini yada motorun biyerini de yakabilir. Yada Nuh-u Nebi den kalma bir D.C. ampermetreyle ölçer, değer çok yanlış olur ve bir işe yaramaktan çok yanıltıcı olur vs.
Sana kalan miktarı net hesaplayabilmek için ya ölçmek yada yabancı sitelerde tarayıp ölçüm değerlerini, harcanan toplam güç değeri olmasa bile senin kullanımın için kalan miktarı bulmak gerek. bir yerlerde muhakkak vardır,) illa lazımsa (bence şart değil) arayıp bulmak gerek.
mdogruc demiş ki:
Üretim aşamasında akünün amperini ancak yetecek kadar mı yoksa belli bir oran üzerinde mi seçtiklerini kestiremiyorum..
Genelde marş basma ihtiyacı, marş motoru çalışma süreleri, marş anındaki akım büyüklüğü ve bunun gibi marş motorunun çekeceği güçle ilgili şeyler temel alındıktan sonra ıvır zıvır aksesuvarlar vs. üzerine ilave edilir ve akü kapasitesi buna göre hesaplanır. Ama iş motosikletlere geldiğinde malsef aslolan bunlar değil, aracın ağırlığı olduğundan mümkün olan en küçük ağırlıkta ve en yüksek akım değerlerine sahip aküler tercih edilir. Yani, ucu ucuna yetecek kadar olan konur.
mdogruc demiş ki:
Bu arada üzerindeki akü 12V 12 amper. Alternatör kapasitesi 400W ama hangi devirde bunu üretebildiğini bilmiyorum.
Haklısın. Uzun süren, düşük devirli arazi kullanımlarında ilaveleri kapatmak/kısmak yada ara ara kullanmak her zaman faydalı olacaktır.
mdogruc demiş ki:
Sis farları 2 adet Hella Micro DE.. ve ......
Benim gördüklerim içinde en başarılı olan (o aydınlatmaya hayran olmuştum, diğerleriyle mukayese bile kabul etmez !) şu kazıkçı Touratech'in ürettiği şeyler içinde gerçekten işe yarar nadir ürünlerinden olduğunu düşündüğüm harici xenon farıydı. Kullanan arkadaşım o zaman deli bir para vermişti buna ama işin güzel tarafı şu; tek far yetiyor da artıyor bile. Kesinlikle yetiyor !
Bu farın içinde ne olduğunu araştırmıştım ve çok zaman oldu, adını tam hatırlamıyorum ama sanırım senin yukarıda adını andığın Hella marka Micro DE modülü idi. Yani Touratech bunu Hella'dan satın alıp dışına bir kutu ve bağlantı aparatı yapıyor. (Hella'nın distribütörü de yanlış hatırlamıyorsam Sirkeci'de bir handa idi ?)
mdogruc demiş ki:
Her hangi bir arızaya sebep olursam faturası kesinlikle üzücü olacaktır ama ruhum aydınlanma istiyor .
Mesut, ben olsam o Touratech farın içinde hangi kit varsa onun aynısını kullanırım ve önce bir tane alırım, beni kesmezse ikinciyi düşünürüm çünkü :
*Alet çok iyi
*Toplam 35 Watt civarında idi ve iki tane de taksan akım makım hesaplamana yada şüphe duymana hacet yok.
*Parayada yazık. Bir tane senin ihtiyacını karşılarsa hesaplı olur. diyelim yetmedi, bu defa biraz pahalı olur ama olabilecek en sağlıklı ve güçlü aydınlatma olur.
*Bir de, benim arkadaş gibi insafsız olup en tepe noktaya takmazdım o farı. (rüzgarlığın hemen sağında, depo koruma demirinin üzerine bağlamıştı) Mümkün olduğu kadar aşağıda bir yer arardım çünkü karşıdan gelene de yazık.
Not: www.geceucusu.com diye bir site ve forum var. Far konusunda uzman (sanırım işi bu) bir elemanın kurduğu bir site. Sitedeki takma adı Voltron olan bu arkadaş aydınlatma ile ilgili her soruya çok doyurucu yanıtlar verebiliyor. Örneğin, motorun orjinal farı, H4 ampul için yapılmış parabolik camlı far tasına xenon ampul yerleştirmenin neden saçma ve para ziyanı bir uygulama olduğunu, milletin nasıl kazıklandığını çok güzel anlatıyor. Bu xenon mevzusu çok fazla yanlış tercihin yapıldığı yada kalitesiz ürünlerin piyasaya doluştuğu bir mevzu haline geldi son yıllarda. Bu elemana danışmakta fayda var derim.
Sorulabilecek bütün soruları tek tek ve mükemmel biçimde, neredeyse hiç eksiksiz sormuş ve aslında sorunu çözmüşsün
Sevgili Cem, ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu kadar özenli ve detaylı bir cevap, benim durumumun ötesinde bilgiye ihtiyaç duyacak arkadaşlar için de çok değerli bir kaynak olacaktır. Alakasız bir geçiş gibi görünecek olsa da mesajını okumadan önce hazırladığım yazımı aşağıya iliştiriyorum..
Görüşmek üzere
Yine apartmanın önünde, gece karanlığında, işinden eve dönen komşularımın "bu adam arızalı" diyen gözlerine inat tamamladım montajı . Ne yazık ki işlem sırasında fotoğraf çekmeyi akıl edemedim ama bundan sonra böyle bir montaja soyunan olursa teorik olarak bütün adımları listeleyebilirim. Sonuca gelecek olursak.. Bilinçsizce yola çıkıştan ancak bu kadar sonuç alınır diyerek özetleyebilirim. Adı üstünde sis farı namussuz , benim istediğim ise siste de normal koşulda da hem uzağı hem yakını, sağımı, solumu, virajdayken döndüğüm yönün tümünü aydınlatması.. Buna da hakkım var tüketiciyim ben . Gerçeklere dönersek, yakın mesafe ön ve yanal aydınlatmam belirgin olarak arttı (eh 110w, olsun o kadar). Virajlar halen sorunlu.. ama görüntü başarılı .
Size bir kaç fotoğrafla olayı gösterebilmek için az önce dışarı çıktım ve arka tekerimde devasa bir çiviyle geri döndüm .
TKC'ye övgü: Tam inik lastikle 7 km. kullanıp benzinliğe geldim, jant yanaklarından ayrılmadığı gibi hiç bir deformasyon da yok.
SADECE KISA
KISA + SIS
SADECE UZUN
UZUN + SIS
Yineliyorum, uygun kombinasyon bir adet sis farı ve bir adet yardımcı aydınlatma. Mesela sağda Hella Micro de sis farı / solda Hella FF50 "driving light".
Bu montaj bahanesiyle elektrik işine de girmiş oldum, artık iflah olmam _________________ MESUT DOĞRUÇ / ADANA
Husaberg FE 450 2004
BMW F650 GS DAKAR 2003
505 4654905
Elbette rahat duramadım. Öncelikle beklentim viraj içini ve olabildiğince uzakları daha iyi görebilmek = daha fazla ışık.
Hella Micro DE'ler dizayn ve sağlamlık olarak bu sınıfta rakipsizler ve çok yakışıyorlar motora ama yapıları gereği sis farı olup benim beklentimi tam karşılamıyorlar. Bir önceki mesajımda teorik ön görü ile yazdığım FF50/Micro DE kombinasyonunu uyguladım . Estetik olarak önceki halini aratsa da ışık gücü açısından çok büyük gelişim kaydettim. Ve hatta motosikletin kafa aksamını tekrar sökmeye üşenmez isem iki tarafı da FF50 ( lazer gılıncı) yapabilirim.
Elim değmişken plexiglas'tan yüksek cam yapma işine soyundum.. Neyse ki iki adet kestirmişim, birincisinin vida deliğini matkapla açarken cam gibi dağıldı , ikincisinde delikleri ısıtılmış çivi ile açtık ve ısı tabancası ile şekil verdik. Çok itinalı monte etmeme rağmen vidanın birisini sıkarken küçük bir çatlak oldu, hemen çatlağın önünü sıcak çiviyle delip yürümemesini umut ederek montajı tamamladım. Ya plexiglas bu iş için uygun malzeme değil ya da ben 3mm'lik kalınlık seçimimde hata yaptım.
NOT: Motosikletim genelde temizdir ama tatlı su endurocusu olmadığımız için yağmur çamur demeden biniyoruz işte _________________ MESUT DOĞRUÇ / ADANA
Husaberg FE 450 2004
BMW F650 GS DAKAR 2003
505 4654905
Mesut'cugum, ufak bir oneri; sis farlarini montaj demirinin uzerine degil de, ters olarak altina yarasa gibi koyarsan, sanki sinyaller daha rahat gorunur gibi geldi bana. Ama sen yakininda daha iyi anlarsin tabi. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Mesut'cugum, ufak bir oneri; sis farlarini montaj demirinin uzerine degil de, ters olarak altina yarasa gibi koyarsan, sanki sinyaller daha rahat gorunur gibi geldi bana. Ama sen yakininda daha iyi anlarsin tabi.
Uyarı için teşekkürler, kesinlikle haklısın abi ama montaj toleransım o kadar küçük ki başka hiç bir yere stabil olarak yerleştiremedim. Özellikle vurguladığın yer için söylemem gerekirse gaga/çamurluk sağa sola döndüğünde montaj demiriyle arasında 2 cm. mesafe oluyor, yani alt kısma takma şansım yok. Motosikleti sürerken önümdeki araçlarca sinyalimin yeterince görülmediği hep aklımda olarak kullandığımdan sorun yaşamayacağımı düşünüyorum. Yine de bunun güvenlik zaafiyeti yarattığını tecrübe edersem ön sinyallerimi 3-4cm uzatabilirim.
Yeniden teşekkürler, görüşmek üzere.. _________________ MESUT DOĞRUÇ / ADANA
Husaberg FE 450 2004
BMW F650 GS DAKAR 2003
505 4654905
Artık iki adet FF50 takılı . Sonuçtan çok memnunum ve düşünenlere tavsiye ederim.
Bu işin araştırma aşamasında en çok kıyaslamalı fotoğraf aramıştım google'da. Bu sebeple gecenin bir saatinde çantamda tripod ve fotoğraf makinesiyle yine yollara düştüm. Az laf, çok iş.. buyrun fotoğraflar ..
KISA
UZUN
FF50 + UZUN
KISA
UZUN
FF50 + UZUN
KONU MANKENİ
NOT: Röleye bağlantıyı uzun hüzme kablosundan aldım yani selektör yaparken veya uzun hüzmeyi açınca FF50'ler yanıyor. _________________ MESUT DOĞRUÇ / ADANA
Husaberg FE 450 2004
BMW F650 GS DAKAR 2003
505 4654905
2- Sinyal konusunda Ahmet abi gibi düşünüyorum, ilave olarak sis farlarının otomobil farı hizasında beklenen sonucu vereceğini düşünüyorum. _________________
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız