Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Akşam saat 18:45 civarı idi Urla-Özbek kavşağından İzmir yönüne dönecektim.Kavşak içinde durdum.Akşamın karanlığının içinden farları ile akşam karanlığını yırtarak 8-9 motor önümden geçti yanlış saymadıysam 5 tanesi BMW GS'ti içim sızladı.Urla-İzmir arası o yol hiç bu kadar zor gelmemişti bana
Ah bee uzun süredir beklediğimiz bebişler gelmek için az daha bekliyemediler. Az daha bekleselerdi almıştım bende makinamı ahhh ahh.
Edit:Yazım hatası _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
Erol
En son Login35 tarafından Prş Şub 17, 2011 2:06 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Şub 13, 2011 4:39 pm Mesaj konusu:
Ya.. İşte insan bu hevesle motor almak istiyo, araba almak istiyo, hatta evleniyo.. İnsan ilk anda bilmiyo göremiyo ki motor bozulacak, araba durduğu yerde çürüyecek, hatun minimum bi 50-55 yıl kadar car car hiç susmayacak..
Bir tek çocuk iyi bişey ya. Gerçi onun da sanki biraz akarı kokarı oluyo, sıfır sorunsuz bişey değil ama yine de en çok da ona değer. Başlangıçta çonta kaçırıyo ama kesiyo sonradan abi.
Çocuktan gayrısı heves. Motor alamadın diye bi kaybın yok hocam, alınca anlayacaksın bozma moralini.
Hele mevzubahis konu Gs ise vallahi hiç kaybın yok. Gs i iki sene bekle beşte bir fiyatına alacaksın gör bak Çocukların bez olayının bittiği sıralarda Gs lerin fiyatı otomatik düşmüş olacak, dertsiz tasasız alıp bineceksin. Hele şimdi bi de su soğutmalısı geliyomuş diye duyuyorum, herkes birden hurra deyip son modele saldırınca ..
İlyada;
Abi o zaman da hava soğutma demode olacak, ben yine de su soğutmalısına yüksek bedel ödemeyi yeğlerim, anladın sen beni... _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Şub 16, 2011 9:28 pm Mesaj konusu:
emrerd demiş ki:
İlyada;
Abi o zaman da hava soğutma demode olacak, ben yine de su soğutmalısına yüksek bedel ödemeyi yeğlerim, anladın sen beni...
Abi yanılıyorsam düzlet, boxer gs ler sınıfında her zaman en hafif motorlar oldular. O W.Polo şanzımanıyla hemen hemen aynı şanzımana, o şaft kovanına ve şafta, o final drive kutusuna rağmen.. Bu , sulu boxer söylentisi sahi midir bilmiyorum, merak edip google da bir tarama bile yapmadım, belki de hikayedir bilmiyorum ama eğer sulu boxeri yapacaklarsa benim şahsen en çok merak ettiğim şey ağırlığıdır. Sanmıyorum ki aynı avantajını korusun. Şayet sulu olduğu halde, hala rakiplerinden hafif olacaksa -örneğin Varaderodan- şapka çıkartırım başka bişey de demem. Zor tabi..
Sulu olduktan sonra boxer motorun avantajı ne olacak onu da ayrıca merak ediyorum. Sadece ağırlık merkezi olayı mı?
Öyle bişey sahiden yaparlarsa, toplam ağırlığa göre ver notunu abi. Görece hala hafif + eskisinden biraz daha az sorunlu bir motosiklet çıkartmışlarsa helal olsun. Ağırlık avantajı ortadan kalktıysa salla gitsin.. Bence.. _________________
Kayıt: Sep 13, 2010 Mesajlar: 95 Nerden: İ Z M İ R
Tarih: Prş Şub 17, 2011 2:16 pm Mesaj konusu:
Pacci demiş ki:
Geceleri uyumadan önce çit üstünden atlayan GS leri saymaya devam o zaman
Valla bu iş saymayla olsaydı inan gözlerim pörtleyinceye kadar sayardım ama malesef olmuyo yaw
Muhhakk televizyondan FX kanalını izleyenler varsa Long Way Arround isimli proğramı izliyorlardır. http://longwayround.com/
Adamlar GS'lerin tepesinde oradan oraya gezip duruyorlar.Bende onlara en içten duygularımı bildiğim ne kadar güzel söz varsa (!) onları kullanarak iletiyorum.(bu güzel sözleri sizlerlede paylaşmak isterdim ama işin sonunda banlanmak var)
emrerd ve Cem;
Boxeri su soğutmalı olarak bu hafiflik oranını yakalayıp yaparlarsa hatun istediği kadar bağırsın basar parayı alırım.
Ağırlık/güç oranını yakalamak için makinanın başka yerlerinden bazı şeylerden feragat ederlermi bilinmez.
Ayrıca hava soğutmalı o motorun tadını verir mi? O da bilinmez.
Edit:Yazım hatası _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
Euro4 normlarının zorlamasıyla yaşanan kaçınılmaz bir süreç olarak açıklanıyor. Silindir gömlek iç yüzeylerinin ve kapağın daha serin ve sabit bir ısıda olması emisyon değerleri açısından daha iyi sonuçlar demek vs. deniyor, yani temel gerekçe olarak bu gösteriliyor.
Avantaj - dezavantajları konusunda ise şunlar öne çıkıyor:
Avantajlar,
Daha çevreci bir motor.
Acemi veya dikkatsiz kullanıcılar için daha az hararet riski, sonuç olarak daha güvenilir bir motor.
Sıcak aylarda ve çok sıkıntılı ağır yol şartlarında, sürekli devirli ve çok düşük ortalama süratlerde kullanımı mümkün hale getirmesi, keza ilerlemeyen trafikte de.
Yağ ömrünün uzaması.
Dezavantajlar,
Basitlik prensibinden uzaklaşan çok büyük bir adım olması.
Bundan böyle kapının önünde lastik değiştirir gibi silindir kapağını, gömleği vs. indirip bindirme olayı tarihe karışmıştır.
Ağırlığın muhtemelen artacak olması.
Bunu dengelemek için motor hacminin 1000 cc. veya biraz daha altında olacağını iddia edenler var, ama ortada bilgiye dayanan birşey yok şu an için.
Eski güç/ağırlık oranını koruyup koruyamayacağı tartışması.
Çıkmadan görmek bence mümkün değil çünkü şayet silindir hacimlerini değiştirirlerse, ilave olarak sıkıştırma oranlarını ve çalışma devir bandlarını da değiştirip değiştirmeyeceklerini bilmiyoruz. Bu anlamda herşey mümkün. Gerçek bilgi gelmeden ne dense sallamasyon yorum olarak kalır zannımca.
Birtakım tereddütler ve çekinceler :
Boxer motorda bugüne kadar olmayan kavramlarla tanışma ihtimaline dair çekinceler..
Örneğin yağa su karıştırması gibi bir kavram.. Sulu motorlara özgüydü bunlar ama artık boxer makina için de zikredilen terimler olacak..
Bir sorun anında aniden çok yüksek hararetlere çıkma ve kapağa zarar verme.
Yanık conta dediğimiz vaka.
Genellikle yağ ve su birbirine karışır, ama asıl büyük sorun hava soğutmalı silindir kapağının hiçbir zaman göremeyeceği kadar yüksek ısılara sadece birkaç dakika içinde çıkmanın mümkün olmasıdır.
Boxer da hasar görmüş silindir kapakları dönemi..
Radyatör, devirdaim sorunlarına dair çekinceler.. vesaire yorumlar, endişeler..
Makina çıkmadan bunlar hakkında birşey söylenemez. İyi yapılırsa iyi olur bu kadar basit. Sorunlar yaşatıyorsa becerilememiş veya "tutmamış" demektir. Çıkınca ilk altı ayda belli olur hepsi. Bmw nin nasıl motor yapacağıyla ilgili herşey. Su soğutma sistemiyle ilgisi yok aslında.
Ben kişisel olarak bmw otomobillere bugüne kadar hep soğuk baktım. Kardeşim oto servisi işletiyor. Zaman zaman vakit buldukça gidip söktükleri taktıkları otomobilleri açılıp yapılan motorları inceliyorum, yardım ediyorum vs. A sınıfı araçlar içinde hangi markaya gıcıksın diye sorsalar, hepbir ağızdan bmw diye bağırabiliriz Sevmiyorum abi adamların teknolojisini de, mantığını da, motorlarını da. Fazla da ukalalık etmek istemiyorum, sen çok mu biliyon lan deseler diyecek bi lafım da yok, ama bmw motorlarıyla işim olmaz abi. Benim açımdan anahtar kavram şu : "güven vermek".. Harika otomobiller yapıyorlar, müthiş yol tutuyor, teknoloji olarak yok yok, ama mühendislik anlamda bana güven vermiyor. Bu yüzden sulu boxer motordan da acaip şekilde tırsmış bulunmakyatım. Fakat dediğim gibi, mal ortaya çıkmadan ne söylesek boş. Eskisinden iyi taş gibi bişeyle ortaya çıkmamaları için teknik tek bir sebep yok. Bütün iş detaylarda bitiyor ve birsürü yeni detay olacak boxer motorda. Çıksın, yollarda yürümeye başlasın ak koyun kara koyun belli olur..
Bu yeni makina bmw nin sağlamlık ve güvenilirlik anlamında nasıl motor yaptığının da net ölçüsü olacak çünkü artık diğer sulu motosiklet motorlarıyla kıyaslanamaz bir yanı kalmıyor. Sıkıntılar ve yaşanan sorunlar çok olursa rezil, az olursa vezir eder diye düşünmekteyim..
Öteyandan, ben hep hava soğutmalı motorları sevmiş biriyim. Beygir gücüyle devirle veya genel olarak yüksek performansla falan pek işim olmadı bugüne dek. Kullanım tarzı olarak da sürüş risklerine karşı önlem almaktan bile daha başarılıyım hava soğutmalı bir makinanın ısısını makul değerler arasında tutmak konusunda. Benim algıma göre motosiklet zaten böyle bişeydir ; bazı şeyleri çok iyi yapar, ama her istediğini de yapamazsın.. Her istediğimi yapabileceğim bir motordan da zevk alamayabilirim yani. Evet biraz arıza bi durum benimkisi.
Hava soğutmalı ve bazı kuralları olan, sana bu kuralları dayatan bir makina ile herkesin mutlu olamayacağının da farkındayım. Bmw boxer motosikletlerindeki temel şey benim için hep aynıydı ; daha fazla kendi işini kendin görebilmene fırsat tanıması, ve servise muhtaç olma durumunun daha az olması. Bu olay günden güne azaldı, azaldı, azaldı, ve şimdi sulu makinadan sonra defter tamamen kapandı. İlgilendiğim yanı itibariyle boxer motorun diğerlerinden bir farkı kalmıyor. Muhtemelen benim açımdan olay kapanıyor. Üzüldüğüm nokta sulu teknolojinin üretilmesi değil, tam tersine bu güzel birşey. Üzüldüğüm şey hava soğutmalı boxer motorun üretimine muhtemelen devam edilmeyecek olması. Tek bir model olsun üretimine devam edilmesi gerekirdi diye düşünürüm.
Sağlık olsun, bmw nin çükü sağolsun.. bi r80 makinası alıp toplayıp onunla devam ederiz olur biter
(Yaşlanıyorum sanırsam.. Vaktiyle tarihi antika eserler olarak gördüğümüz ihtiyar pinponlara dönecez böyle giderse..
"Evladım bak bunlar motor değil, bizim zamanımızda şu motorlar vardı, şöyle iyiydi, şöyle güzeldi.. bik bik.. bik bik.." .........)
Kayıt: Sep 13, 2010 Mesajlar: 95 Nerden: İ Z M İ R
Tarih: Pzr Şub 20, 2011 1:31 pm Mesaj konusu:
Cemcim kılavyene sağlık ne güzel yazmışsın.
Yeni sulu motor o bildiğimiz alıştığımız kafamız bozulduğunda söküp takabileceğimiz motor olmayacağı kesin hatta sesi bile farklı olacaktır.
Her ne kadar mantığım suludan yana olsa da kalbim hala hava soğutmalıdan yana.Sanırım yaşlanıyoruz. _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız