Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 793 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Hayal gerçek oldu,Batı'dan Doğu Karadeniz'e 8.GünHAZIR
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Hayal gerçek oldu,Batı'dan Doğu Karadeniz'e 8.GünHAZIR
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Arl 17, 2010 10:43 am    Mesaj konusu: Hayal gerçek oldu,Batı'dan Doğu Karadeniz'e 8.GünHAZIR Alıntıyla Cevap Ver

Aylardır beklenen zaman geldi çattı, 15 Temmuz sabahı güneş doğarken toplamda 11 gün süren sürüşümüz yeni anılarla ve maceralarla Haluk-Sibel, Şener - Özlem çiftiyle Keşfedilmişleri birde biz görelim diye sabah beşte başladı.
Tekerimizi bu gün Sinop 'a yani 750 km çevirdik.


Heyecanla tedirginlik bir arada dostlarımızı beklerken



Sibel abla geldi koşarak,



Sonra Haluk hocam, hafif kahvaltı yapıp bir an önce yola çıkmak istiyoruz






Zaten tanışıyorlar emektarlar bizim kadar heyecanlılardır Çünkü ilk kez yeni bir doğaya gidiyorlar



Yol çizgileri daha kaç kez geçilecek kim bilir.







Tabii bir çırpıda gelmedik Bolu ya







Gerede göründü, bu kez Samsun tabelası takip edilecek









Ilgaz'a 10 km kala kahve molası



Kahve manzarası harika, Osmanlı mimarisi köyle birlikte.



Hedef Ilgaz üzeri Kastamonu, Ilgaz Dağlarını her zaman merak etmişimdir.









Haluk hocalar tırmanışa başladı






Yaklaştıkça zirveye üşümeye başladık Temmuzda.












Virajlar harika



















İnsan bakmadan edemiyor










İnişe geçiyoruz














Kastamonu ya vardık





İlk önce karnımızı doyuralım.



Batı Karadeniz gezimde de uğramıştım Çok temiz harika mimarisi olan sevimli şehrimizi gezmeye başlıyoruz













Adını hatırlıyamadığım bu temiz han soluklanmamıza yardım etti



Keyifler gıcır dimi hocam



Ne kötü bakmışım ama olsun buda benim ve şirin eşim



Çay da tavşan kanı



Gezmeye devam



Nasrullah cami ve bizim çiçekler



Her şey yerli yerinde





Artık hedef Taşköprü üzerinden Sinop




Kastamonunun sınırdaki son ilçesi Hanönü


Amca akşama kadar yoldan geçenleri izliyor ,Sohbeti hoş insanlar bizi bayağı güldürmüştü Sağolsun.




Sağdaki tepelerin ardı Sinop ama önce Dranaz geçidi geçilecek 3 yıl önce dağ yolunda inmiştim şimdi yeni yoldan ve tünelden geçiceğiz





Yol kaymak gibi. Manzaralar da Eski yolu aratmıyor.






Tünele geldik yollar harika .








Sinop'a vardık





Sinop da bu limanda sohbet hiç bitmesin istiyor insan




En son senoz tarafından Cum Arl 24, 2010 3:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Arl 17, 2010 10:47 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

2.GÜN 16.Temmuz Cuma.
Sinop ve çevresini gezeceğiz İlk önce limanda iyi bir kahvaltı yapmaya karar veriyoruz.Daha önce geldiğimiz için, burada çok iyi organize olduk. Sanki hep burada yaşıyormuşum gibi rahatım ve Hocalara da yansıyor bu durum.Nede olsa ilk kez geliyorlar Bu şirin Şehir'e.
Karadeniz de Sinop un yeri bende başkadır Emekliliğimde yaşayabilirim havası yaratıyor bu kent bana.




İlk Cezaevinden başlıyoruz

















Özlem ve Haluk hoca bahçede









Zindan kim bilir kimlerin dünyası karardı.







Şimdi Sırada 28 km uzaktaki Erfelek ilçesi var. 2008 deki turumda Tatlıca Şelalelerini görememiştik sırası geldi. Hedef de burası var.

Sibel abla iyi yakalamış.



Yol zaman zaman Karadeniz sahil yolu Batı Karadeniz ayağı yüzünden, Çok bozuk ara ara pişman oluyoruz dönmek bile geçiyor aklımdan.İlçe çok kalabalık bugünde Pazarı var .





Ama buraya kadar geldik Bir 15 km daha gidip Dünyaca ünlü ardı ardına tam 28 şelalenin olduğu Tatlıca şelalerini görmeye can atıcaktım ki Karşı dan gelen bir aracın benim hayallerimi yıktığı an oldu.
Dün Gece ki sağlam yağmurdan dolayı Şelalelere geçmemizi sağlıyacak ahşap köprü çökmüş ve nehir çok akıyormuş karşıya geçmemiz imkansızmış Moralim bozularak Erfelek ilçesine geri dönmek zorunda kaldık.Olmamalıydı bu şimdi gerçekten çok bozuk yoldan sadece bunu görmeye gelmiş ve getirmiştim.Yine görmeden dönecektim.





Ama Dönmemeliydim bir daha ne zaman gelecektim ki.Hemen yoğun olan İlçeye gittik etraf çok sıcak
motorları parkettik karşımda Kaymakamlık bu işime yaramazdı sonra Belediye binası nı sordum ve Özlem e orada beklemesini söyledim.Bir hışımla merdivenleri çıktım.Belediye Başkanıyla görüşmek istediğimi dile getirdim Zabıta Sekretere yönlendirdi ona da Başkanla görüşeceğimi söyledim .

Özetle.
Sekreter:Toplantıda
Ben:Yardımcısıyla görüşeyim o zaman
Sekreter; Konu Neydi!!(Şaşırarak)
Ben;Hanımefendi Motosiklet üzerinde İstanbul dan bozuk yollardan gelerek sırf bu şelaleri görmeye gittik ama Bu kadar methettiğiniz Dünyaca ünlü deyip turist çektiğiniz bölgeye yaptığınız asma köprüyü soracağım başkana .(Ama o kadar sinirliyim ki etrafıma 2 zabıta 2 memur daha geldi.)
Zabıta:Neden bağırıyorsunuz ki
Ben :Ben bağırmıyorum derdimi anlatıyorum
Zabıta :Sel çok kötüydü ne yapalım.
Ben:Daha iyisini yapmak için burdasın.
Ve Kapı açılır 60 yaşlarında Ahmet Mete Işıkara ya çok benziyen bir adamla yanında bir kişi kapıya açarak ne oluyor sorun nedir der(Başkan bu anlaşıldı)Benim haricimde herkes kendini düzeltti.Sekreter konuyu anlattı.Başkana Sonra ben durumu çok saygılı bir şekilde izah ettim çok iyi birisine benziyordu.
Başkan:Beyefendi Orası bize ait değil başka kurumların bölgesi ama bizde elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
Yanındaki adamın Kepçe operatörü olduğunu bize Oraya tekrar gidip Elemanına 'da bu arkadaşları karşıya geçirmeyi söyledi.Teşekkür ederek .Hocaların yanına geldim yüzüm gülüyordu görebilecektim Şelaleleri .Şimdi resimler anlatsın.

İlk önce ben.





Sonra Haluk hocam







Sonra bayanlar Özlem Operatörün yanında,Gerçi sabah ben buraya kadar gelip görseydim yürüyerek geçirirdim bizimkileri ama Başkan la tanışmak varmış hayatta ve kahvedekiler le (Hoca sen biliyorsun konuyu)icon_smile.gif))



Birinci Şelale



Sonra hep beraber Diğerlerini görmeye gidiyoruz







Zemin çok kaygan toprak olan her yer çamur Benim dışındakilerin üstüde müsait değil Haluk hocam Bayanları da yanına alıp mesire yerine tekrar dönmek istiyorlar.Bende 30 dk' ya gelirim diyorum siz keyfinize bakın deyip ben kendimi heyecenla yeni şelalere doğru ilerliyorum.















Genelde suyun içinde yürüyorsun Harika.



Bazen patikadan





Bazen de halatlara tutunarak ilerliyordum müthiş mutlu ve huzurluydum etrafta kimsecikler yok. Kuş ve su sesi ve Merak vardı ortamda.







Bazen soluklanıp doğayı dinledim.







Sıra birazdan bana gelicekti.







Yaklaşık 10 tanesini gördüm ama beni bekliyen ler vardı fazla bekletme lüksüm yoktu üzülerek döndüm ama bir daha tam gün ayıracaktım






Bir tane deli vardı çakılacak diye korktum.Ama işi biliyordu.










Yorgunluk pozu


Mutluluk pozu.











Dönüş zamanı Akşama az kaldı.







Erfelek Baraj gölü.























Hoca Erfelek virajlarında.



Büyük düşünür DİYOJEN.



Tekrar Merkezdeyiz.



Akşam yine limandayız etraf hareketli burayı seviyoruz.



Kale burcundan manzara.





Sinop lu arkadaşım kale hakkında bilgi veriyor.



Hediye lazım .




Çok emek var ve bir o kadar da Ciciler









Günün yorgunluğunu Yine Çay bahçelerinde hoş sohbetle ,Çekirdek çitleyerek yarın ki planı da konuşarak son buluyor.Bu gün 100 km bir yol yaptık ama harika manzaralarda ve virajlar da sürdük.Sinop gidilecekse Erfelek mutlaka görülmesi gereken ilçe.

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Arl 17, 2010 10:49 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bugün 3. gün ve Sinop da üç planlanmış yer kaldı,Lojmandan çıkıyoruz artık Öğlenleyin Gerze -Bafra üzerinden Samsuna gideceğiz.165 km'lik yeşil yol bakalım neler çıkacak önümüze.



Diyojen sabah güneşiyle






İlk önce Hamsilos'a gideceğiz, Türkiye'nin tek Fiyordu Merkeze 11 km uzaklıkta 1 .derece Sit alanı bir koruma alan'ıdır.Deniz 8 km içeri giriyor diye okumuştum vaktinde ama emin olamadım.







Sinop Nokul'u Sıcak Sıcak harika gidiyor











Akliman gerçekten nefis bir yer.







Sırada Türkiyemizin En Kuzeyi İnceburun var Hava muhteşem İnsan başta algılıyamıyor ama Harita yı göz önüne getirince Her karışta bir sürü insan var ama En kuzeyde dört kişi burada .











Artık elektronik fener var eskiyi anlattı görevli şimdi çok büyük kolaylık, bir şey yapmıyoruz sadece bekliyoruz burayı diyor.Babadan oğula geçen bir iş bu devlet başkasına vermiyor iyi de yapıyor.Hatta o kadar boş vakitleri var ki bize çay yaptı,Kocaman bir bahçesi var oranın sebzelerinden yedirdi etrafta traktörler hayvanlar var yani çiftçilik te yapıyorlar ,





Niye daldın Sibel abla Çocukları Özledin galiba



Yok canım ben düşünmüyorum keyfini çıkaracağım pozu.





Üç -Dört tane böyle mezar var En kuzeyde biri hariç hepsi Deniz kazalarından karaya vuran denizciler diğeride görevlinin yengesi Vasiyeti varmış.



Gerze yolunda yız







Bazen Orman içi virajlı yollarda,Bazen de Deniz kenarında yol aldık



Deniz kenarında gitmesi çok zevkli,



Bafra Göründü,Sonrasında da tütün tarlaları,





Bafra dan dökülen Kızılırmak nehri



Bafra da karnımızı doyurmak için merkeze giriyoruz Ve Pide nerede yenir diyoruz Cevabı aşağıda,





Bu fotoyu koyduğum için özür dilerim.









Samsun dayız Buradan sonra heryeri ömrümde ilk kez görüyor olmanın heyecanı ve keşfetme duygusu oluyor içimde.Samsun Cumartesi günü çok hareketli bir şehir Merkeze gidip görmemiz gereken yerler var Sırasıyla izleteyim sizlere.











Paşamızın çalışma odası



Yatağı,Duvarlarına dakikalarca baktım O da bakıp düşünmüştür diye













Arkeoloji müzesi bir fazla eser vardı ama bir bukle olsun







Atatürk ün Bandırma gemisiyle Samsuna ayak bastığı liman,Gerçek liman 500 m kadar içerde deniz doldurulduğu için buraya temsili yapmışlar.









Meşhur heykel eski paralarda bolca vardır.





Buradaki park ta bayağı kazı kazan oynadık ki belki turu uzatırız diye ama olmadı



Sonra Bandırma vapurunun birebir aynısı nı yapmışlar.Ben gerçeğini göreceğiz diye gelmiştim ama maalsef birileri jilet yapmış.







Arkada Plaj var.Ne dersiniz 30 dk günün yorgunluğunu atalımmı?



Eveeeeeeettttttt.



Elveda Samsun.



Güneşi Samsun Çıkışında Batırdık



Hava Çarşamba da Yeşilırmak üstünden geçerken karardı ve yarına faydası olsun diye Met edilen Şirin Ünye ye kadar gidip burada günü noktaladık.Yaklaşık 300 km kadar yol ve yine harika yollar yapmıştık.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Arl 17, 2010 10:55 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

4. gün Pazar. 18 Temmuz 2010
Artık sadece önümüzdeki illere girerek gezilecek yerlerini görüp devam edeceğiz nerde akşam orada kalacağız.Ünye den teker çevirmeye başladık.Ünye nin çok güzel bir Ordu ilçesi olduğunu söylemişlerdi bu yüzden gece merkezde kalıp sahilinde oturmak istedik ama iyi oteller hepsi dolu boş olanlarıda biz beğenmeyip tekrar Samsun tarafından girdiğimiz Otele gittik Denize sıfır temiz bir Oteldi Kahvaltı dahil 2 kişi 60 tl verdik .




Keyifle kahvaltı larını yapıyorlardı ama sabaha karşı olanları duyunca çok şaşıracaklar.
Sabaha karşı bir anda uyandım dışarıda acayip bir fırtına ve yağmur var uykum kaçtı bu gün Ünyede yiz galiba diye düşündüm,Sonra motorları merak ettim indim aşagı gayet güzel dinleniyorlar 10-15 dk resepsiyonda dergilere baktım odama tekrar çıktım.Hava yeni yeni aydınlanıyor 3 katlı otel nerdeyse dolu sonra bir uğultu başladı ve gittikçe büyüdü heralde Açık ta hortum var mu var acaba dedim kendime.Yöreyi de bilmediğimden normal karşıladım ama ses, gittikçe büyümeye başladı bembeyaz tavana bakıp düşünürken birden tavanda ince ince çizikler olmaya başladı ve büyüdüler görebiliyordum ve ses dahada yükseldi sonra yavaşladı ama boya çatlakları artı ve ben hala izliyordum dedim heralde deprem oluyor Özlemi yataktan apar topar kaldırdım çok korkmuştu hemen odadan fırladık yan oda da Haluk hocalar var tam kapılarını çalıcaktım ses azalmaya başladı ve telaşlandırmayayım diye çalmadım ama biz kaçtık dışarı, Kazan dairesinden dumanlar yükseliyordu sahibi ve elemanı oradaydı ne oluyor dedim pot kırmadılar ama sonra öğrendim ki Ben aşagıya ilk inmemde görevli sabah kazanı yakmaya inmiş ve yakmış sonra havadan kaynaklı elektirikler kesilince devir daim musluğu kapalı olduğu için yanan kazan bayağı ısınmış eğer sahibi geç kalsa musluğu açmasa ısı yükselecek ve kazan patlıyacaktı sonra müthiş facia Allah korudu bizi.Verilmiş sadakamız Karadenizi görmemiz varmış hayatta.Bu otelde kalmak için kısa fikir ayrılığı yaşamıştık akşam ama bu olay dışında herşey çok güzeldi. Kader başka bir şey değil.



Sabah motorlarımızın yakıtını alıp bir güzelde yıkadık.Çok eğlenceliydi.





Sonra düştük yollara ama ne yollar bu yollarda ne amortisör patlar nede vibrasyon olur.


Bir çırpıda Yason burnu na vardık,Doğu Karadenizde ki 2 burundan biri .Meşhur Bolaman virajlarını ve tünelleri yerine eski Karadeniz yolundan gittik.Buraya girmemiz bize 2 saat kaybettirsede görülmesi gereken yerler Müthiş dar ve gece yağan yağmurdan heyelan olmuş Karayolları asvaltı temizliyordu.



Geldiğimiz taraf.



Yason burnunda bir de kilise var 1866 tarihli yazıyordu ama aslında daha eskiymiş Bu tarih o yıllarda onarım olmuş onun tarihi olduğu yazıyordu.Çünkü bu burunda çok eski yerleşim yerleri varmış ama hepsi yakılıp yıkılmış.











Gideceğimiz taraf gitgide yeşilleniyor.



Hocanın bu tarzına hepimiz bayıldık.Yason da çay vakti.



Perşembedeyiz



Uzun saçlıya uğrayamadık bizi görünce çıkıp bir selamlaştık.





Ordu dayız artık,





Boztepe çıkmadan olur mu?







Oradaydık pozu



Ordunun arkası da ayrı bir güzel







Güle güle...



Hoşgeldin Giresun.







Sibel abla nın Çocukluğunun geçtiği mahalleye gidiyoruz eski komşularını buluyor ama çok yaşlanmışlar hatırlıyamadılar. Giresun da tarihi bir çok bina gördüm yine temiz bir şehir geldi bana,Dostları beklerken bende biraz foto çekeyim dedim İşte Giresun.







Sonra Kale ye çıktık mesire alanı var Giresun Pazar günü burada,















Acaba Kümbet yaylasına gidip kalalım mı?diye düşünüyoruz ama Karadeniz bu her yayla çıkarsak 1 ay yetmez. Ve Tireboluya gidonu çeviriyoruz.

İlk önce Bulancakta bir çay molası veriyoruz,30 dk kadar oturduk yöre halkı nın suratı çok asık bir kelam bile etmiyorlar selam vermemize rağmen neredeyse ben onlara hoş geldiniz diyeceğim sadece bakıyorlar Çok soğuk geldi hiç karşılaşmadık böyle, şimdiye kadar eyvah dedik. bundan sonra böyleyse kötü Motorlara bindik tam gidiyoruz uzak dan misafirperver bir kişi geldi ilçemize hoşgeldiniz nasılsınız diyor şaşırdım ayak üstü konuştuk nerdeyse halkı fırça atacak çevredekilere.Sordum sen buralımısın aslen Bulancaklı değilmiş güldüm,Bize denk geldi yoksa şirin ilçe az daha kalsaydım Belediye başkanını bulacaktım.





Tirebolu ya girerken buranında deniz suyunun sıcaklığına da baktık ,gündüz motora binip akşam deniz çok keyifli oluyor,Güneş batarken Manzara harika







Tirebolu küçük ilçe iki büyük otelde dolu az daha sokak da kalıcaktık ki Kışın Kız öğrenci yazın pansiyon olan bir yere attık eşyaları ve Lezzetli Barbunları mideye indirdik.Sıcak mısır ekmeğide gelince işte Karadenize geldik dedim.







Manzaramız.









Neşe içinde bir günü daha tamamladık,Hocayı yason burnunda çektiğim fotodan sonra o da benim fasolarımı yakaladığı an terlikleri giymeme fırsat kalmadı.



Yarın ola hayrola yol bizi nereye götürecek kim bilir.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
NORMAL-TRAKYALI
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Nov 26, 2006
Mesajlar: 455
Nerden: EDİRNE

MesajTarih: Cmt Arl 18, 2010 12:05 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Harika icon_smile.gif bu geziyi aynı güzergahtan Çayeline kadar yapmak istiyordum yayınlamanız benim için şahane oldu.. Ellerinize ve bedeninize sağlık.. Paylaşım için teşekkürler.. devamı lütfen icon_rolleyes.gif icon_wink.gif .. Esenlikler dilerim..
_________________

S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"

2005 BMW K1200GT
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Cmt Arl 18, 2010 2:53 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben de bundan sonra alacağım sıradaki motorumla muhtemelen ilk uzun yolumu Karadenize yapacağım bu yüzden bu tip raporları bir yerlere topluyorum link olarak rehber niteliğinde... Devamını bekliyoruz, güzel gidiyor, turu eşlerinizle yapmanız daha da anlamlı kılmış sanki. Elinize sağlık, ömrünüze bereket. Nice gezilere.
_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Arl 23, 2010 11:53 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

TDM-1056 demiş ki:
Harika icon_smile.gif bu geziyi aynı güzergahtan Çayeline kadar yapmak istiyordum yayınlamanız benim için şahane oldu.. Ellerinize ve bedeninize sağlık.. Paylaşım için teşekkürler.. devamı lütfen icon_rolleyes.gif icon_wink.gif .. Esenlikler dilerim..


Rica ederim ileride ne güzellikler var göreceksiniz.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Arl 23, 2010 11:55 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Cloud demiş ki:
Ben de bundan sonra alacağım sıradaki motorumla muhtemelen ilk uzun yolumu Karadenize yapacağım bu yüzden bu tip raporları bir yerlere topluyorum link olarak rehber niteliğinde... Devamını bekliyoruz, güzel gidiyor, turu eşlerinizle yapmanız daha da anlamlı kılmış sanki. Elinize sağlık, ömrünüze bereket. Nice gezilere.


Bence imkanı olan her motorcu Karadeniz yapmalı diye düşünüyorum ımarım sizde bu hayalinizi gerçekleştirirsiniz.Eşim siz hiç bir geziye çıkmadım bana güç veriyor.Beğenmenize sevindim,Umarım kısmet olur.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Arl 23, 2010 11:56 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

5 .Gün 19 Temmuz Pazartesi .
Güneş Tireboluda böyle güzel doğuyor meşhur 42 numaralı çay fabrikasının ardında Artık hedef de Trabzon var Hayalim Vakfıkebir den Tonya üzeri Düzköye gitmekti ama Beşikdüzünde süper kahvaltı dan sonra direk Akçaabattan Düzköye gitmek oldu.







Düzköy Karşıdaki dağın eteklerinde ama düzlüğü nerde ben anlıyamadım.Ama doğayla sizleri başbaşa bırakıyorum







Evler Trabzon dağlarında böyle dağınık.



Yavaş yavaş yukseliyoruz demicem bir anda yükseldik





Düzköy de neresi napıcaksınız diye düşünüyor olabilirsiniz gayemiz Trabzon da Göreceğimiz ilk yayla ya çıkmak ve zaman zaman Sis bize eşlik ediyor Düzköyün yaylası Haçka ya çıkıyoruz.










Deniz seviyesinden o kadar farklı ki bir an da üşüdük.





Yaylada çocuk olmak böyle bir şey olsa gerek.





Ve tabii Kadın olmak gerçekte anlatırlar dı şimdi şahit olduk kahvede insan lar kağıtta Kadınlar söze gerek yok





Sağolsunlar bana Kavun ikram ettiler afiyetle yedim bir teşekkürde buradan



Kabuğu da Sarıkıza.







Yok böyle güzellik.







Yolları çok güzel aşağıdan beri rakımı unuttum









İnişe geçiyoruz artık.Enduro olsaydı makineler buradan Maçka 8 km toprak yol Merkeze inip gitmek 50 km kaymak yol tercih sizin





Avrupayı görmedim ama aşağı değil gerçekten yollar







Özlem denemesi






Yol muhakemesi.



Ne kadar yüksekte olduğumuzu anlıyormusunuz ama bu daha yarısı









Sibel abla denemeleri





Şimdi sırada Çayırbağı bölgesindeki Çal köyünde ki Çal mağarası özelliüi Dünyanın 2.büyük yeraltı nehrine sahip olması Köylülerin yalancısıyız



Karşı tepeden geldik





Çal köyü hemen etrafımızı sarıp sohbet ediyorlar.

















Dönüşe geçiyoruz .





Akçaabata geri dönüyoruz meşhur köftenin tadına bakılıyor.



Köfteciden Haluk hoca çıktı ama ben çıkamadım motor çalışmadı hiç bir belirti yok hiç bir ışık yanmıyor ama Düzköy den inerken birşeyler olduğunu anladık sanki gaz yemiyor 10 dk bir uğraş sonunda çalıştı ama hemen bir motorcu ustası bulduk ben 100 km önce aldığım benzinden şüpleniyorum .İstanbul ya benzini boşaltır yada merkezdeysen sonuna kadar harca diyor Samimi motorcu ustamızda tura çıkıyor bir şey olmadığını tamamen benzini bitir boşaltma diyor ve Trabzona giriyoruz.









Ayasofya göründü.









10 dakikayla içini göremiyoruz Kısmet başka zamana deyip Atatürk köşküne gidiyoruz.











Sonra ver elini Maçka, Volkan Konak eşliğinde .



Bu günde günü böyle tamamladık.Yarın görüşmek üzere
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Arl 23, 2010 11:58 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

6.gün Trabzon ve çevresi 20 Temmuz Salı.2010
Gezimiz büyük keyifle devam ediyor Gece Sümela manastıra, 3 km gerideki pansiyonda kaldık,Dere kenarında doğanın içinde Dolunay pansiyon Sümela ya kadar başka pansiyon yok en yakını burası.



Hocalara sesleniyorum galiba birde doğaya biz geldik diye.





Bir an önce Sümelayı görmek istiyoruz Doğa o kadar güzel ki bir daha nerede fırsatımız olur diye,Kahvaltıdan sonra biz yürüyerek Hocalar da motorla gidiyor.





Yol bomboş erken saat olduğu için tadını çıkarıyoruz.















1 saat lik yürüyüşle Manastırı görüyoruz.



















Gerçekten o yıllarda bu yapıyı nasıl yaptınız bilemedim sık ağaçların Ormanın içinde yüksek
hakim bir tepe


[/URL

Neden yaptıklarına gelirsek 2 tane Karadeniz rumlarının anlatığı efsaneye göre 2 tane keiş rüyalarında manastırın olduğu yeri görür birbirlerinden habersiz Trabzona deniz yoluyla gelirler ve rüyayı birbirlerine anlatınca manastırı rüyalarında gördükleri yere yaparlar. Sanki o yıllarda bir şeylerden kaçıp gelmişler belkide dinlerine ve kendilerine zarar verilmesin diye .de yapılmış olabilir . Ayrıca keşişlerin dinlenme yeri olarak düşünülmüş.

[url=http://img607.imageshack.us/my.php?image=dsc00964800x600.jpg]










Freskler çok güzel ama berbat etmişiz,Tasvirler İstanbul Kariye müzesindekilerin ya aynısı yada tasviri aynısı.

























Maçkalı Necdet,1 dk da bize şarkı yazıp mutluluklar diledi.



Sümela aşağı çay bahçeleri.



Bu su içilmez mi?



Sümela da Çay larımızı Yudumlarken Antalya plakalı bir KTM 900 yanaştı hemen tanışıp, çaylarını bizimle içmelerini teklif ettik.
Ahmet ve İrge Antalya dan Doğukaradenizi keşfetmeye çıkmış sıkı motorcu Ahmet Cross yarışlarına katıldığını söyledi güzel sohbet oldu,.Onlar Sümelaya çıktılar bizde Maçkaya geri döndük,Belki bir yerlerde karşılaşırız deyip vedalaştık.



Dolunay Pansiyondan ayrılıyoruz,2 kişi kahvaltı dahi 60 tl.Kuş sesleriyle uyanıyor dere nin sesini dinliyorsubuz ama odalarda Arap lar çok fazla .


Gece karanlıkta geldiğimiz yollar Dere nerede,kurt lar nerden uluyor gökyüzü neresi anlıyamıyorsun bile pür dikkat farın aydınlatığı yere bakıyorsun.







Su bir solda bir sağda.




Maçka dağları.


Gidonumuzu Gümüşhane il sınırındaki Zigana geçidine çeviriyoruz



Zigana yolu sanki forumlardan gördüğüm isviçre gibi.





Hoca takipte.







Yükseldikçe sis basıyor.






Tünelin başındayız diğer taraf da 40 km sonra Gümüşhane.



Burada olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.





Dağ çileği nefis ti.



Tünelden tekrar geri Maçka ya dönüyoruz,aslında yeni yoldan gelip eski yoldan döneriz diyorduk ama yakıtlarımız azalınca aynı yoldan devam ediyoruz.



Zaman zaman sis çıkıyor çok mistik bir hava hakim.





Gerçekten Avrupadan ne farkı var.

Buralı olan bir arkadaşımı aradım illaki Padişah sofrasında yemek ye dedi,kendi akrabalarının mekanına göndermedi nedendir acaba dedim sebebi az sonra.



Bu manzaraya bakarken



Meşhur Hamsiköy tarafı.



Yemeğimizi yedik arkadaşıma hak verdim,2 kg karışık,ızgara salatalar sütlaçlar çaylar hepsi 70 tl mis. Heralde koca bir koç yenir bu manzarada.Hayvanları Zigana daki pervan yaylasında yetiştirip kendileri kesiyorlarmış.





Meşhur Hamsi köy sütlacı,Harika bir şey bu. Tek özelliği yörenin şahane sütünden ve kaliteli malzemenden yapılması ,Bir forumda okumuştum şahıs beğenmemişti,mis gibi süt kokuyor,ağızdan harika dağılıyor ağır yağ kokusu yok bol fındık 3 tabak yesen zarar vermez daha ne olsun ki Yapanların ellerine sağlık verdiğimiz para Padişah sofrasına helal olsun.




Maçka dan ayrılamadık.




Türk-İapanyol dostluk anıtıç


Artık Trabzon a gitme vakti aşagı iniyoruz yol kenarında dolmuşa çarşıya nasıl gideceğimizi soruyorum o da takıl diyor,İstanbul dolmuşlarından farkı yok abinin slalom yaparl merkeze varıyoruz nerden diyor Maçka dan diyoruz,Dolmuşcunun cevabı yani,kutsal topraklar nedeni Trabzon nemle -sıcakla boğuşurken Maçka da tatlı üşüyorsun Çok sıcak ben çay bahçesinde 1 saat oturuyorum diğerleri Alışverişe çıkıyor.





Sonra ver elini Rize.



Biz Rizede Hocalar 15 km ileride Çayelinde Dünürlerinde kalıyorlar.



Çayyyylaaaaaarrrrrr.



Günü Rize de sonlandırdık.Yarın ola hayrola. icon_biggrin.gif icon_razz.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Prş Arl 23, 2010 12:04 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

7.gün Rize Kaçkarlar Milli parkı.21 Temmuz 2010

Dün gece Haluk Hocalardan bir geceliğini ayrıldık Biz Rize merkezde,Haluk hocalarda 15 km ilerideki Çayelin de Akrabalarında kaldılar. Rize de evlerin bahçesi çay bahçeleri ama gerçek çay bahçesi.


Bu stat nice büyüğü çimlere gömmüştü.



Doğu Karadenize geldiğimiz belli oldu yağış başladı.Çayelinde hocalarla buluşacağız.





Hocalar kahvaltıya davet etti Mıhlama kaçar mı?





Sonra ver elini Pazar ilçe sınırından ayrıldığımız Kaçkar milli park alanı sapağı.Sevda başlıyor derken,Burada benim motor tekrar marş basmadı hay Allah!! Trabzon dan beri bir sorun var ama önemli olmadığını hissediyorum.Hoca önden devam etti gelmediğimi anlayınca aradı bende hallederim sen devam et deyip Zilkale de görüşürüz dedim.Kendim bu sefer halledemeyince karşıdaki sanayiden usta getirdik Doktoru görünce bizim küheylan hemen çalışıverdi.Vee Sevda başladı.





Emekçilere selam olsun.






Fırtına nehri ve vadisi eşliğinde Çamlıhemşine doğru yol aldık



Sisli dağlar bizi çağırıyor.Tabiii efem hay hay.



Fırtına hiç burada durmasın, .Kaçkarların zirvelerinden Fırtına bizi hep selamladı







Fırtına Çamlıhemşinin içinden geçiyor.





Çamlıhemşinden sağa Zilkaleye ilerliyoruz Doğanın bize gösterdiği manzarayı mest olarak
demir atımı sürüyoruz.





Fırtına yı sanki sarmış kemer Taşköprüler bırakmayız diye.





İstanbul dan motorları Kamyona yükleyip uçakla gelenlerde vardı.Bilgi paylaşımı iyi oldu.







Çok romantik değil mi?



Bu manzaraya bakarken.





İyi ki buradayız ve ölmeden gördüğüm için şükrediyorum yaradana.







Yol bozuluyor Artık Zilkaleye az kaldı.Yolun çok iyi hali bu, başta çok tedirgin olmuştum. Zilkaleye son köy kahvehanesine Topcase çıkarıp yola öyle devam ettim.

Biz giderken Haluk hoca dönüyor.Baktım Hoca arkasında KTM le dönüyor birde ne göreyim Sümela da tanıştığımız Ahmet ve İrge çok sevindik.





Kale Orman vadinin içinde ihtişamlı duruyor.





Kalenin seyrettiği manzara.





Birçok sebebi var ama asılı gözetleme kale siydi anlatılanlarda.Kale restore ediliyor eskisi yıkılmış.





Bu manzara bakılmaz mı?





Bu papatyalar rapora zaman harcayanların olsun.



Tekrar enduro yapıyoruz. Alıştık artık.Özlemi indirdiğim yerler oldu
.


Çamlıhemşinde bir genç görmüştüm anayolda elinde asasıyla,kamp malzemeleriyle yürüyen. Bu bozuk yollarda ormanın içinde bir saat sonra yine karşıma çıkınca birader sen nereye gidiyorsun böyle dediğimde verdiği cevap Ben Kito dağına çıkacağım.iyi yolun açık olsun kendine dikkat et dedik,Sonra bizim yaptığımıza hayretle bakanlar acaba bunu görse ne der dedim.Çünkü,Zilkaleden sonra 7-8 tane baba yaylalar var en yakını 10 km ileride Polovit -Elevit falan Kito da neresi dedim bu ıssız Ormanın içinde ….Böyle yüreklileri kıskanıyorum.





Ne işim var bu ormanda dediğim anlar.



Fırtınaya sarılamayan köprülerde vardı



Haluk hoca köprüde beni bekliyor.







Özlem Doğanın tadını çıkarıyor.



Fırtına kenarında çay ve Taze fındık eşliğinde sohbet çok keyifliydi.





Çamlıhemşine geri dönüp Ayderi görmek istiyoruz.



Manzaralara doyum olmuyor.



Harika köylerden geçiyoruz.










Bu evlere geçişler nereden.





Köprü geçişleri de yaptık tabii.





Ayder yolundayız asvalt harika,Dün gece yağan yağmur toprak kayması yapmış.







Bir sola.



Sonra sağa yatıyoruz.Sola....Sağa...





Yukarılara çıktıkça çig yağıyor dikkat artırıyoruz yoksa Fırtınanın diğer koluna uçmak içten değil.





Sonra şirin bir yerde kırmızı benekli alabalık ve mıhlama molası.Ayder doğa Alabalık tesisi


Yanımızdan akan kızgın ama tatlı sular.



Yanımda varmış çok yere yapıştırım dedim ama unuttuk,kısmet burayaymış.



Burada kulağa çok hoş geliyor.







Bir gün sonra çekilen foto .



İnce ince çig düşen ,Mis gibi kokan hava,yeşil ama soğuk, çevrede insanlar mutlu!! Horon çeken mi?Çadırını açan mı?Karavanının önünde çay keyfi yapanlar veya mangalı yelleyenler mi?Bu güzelliği anlatmakla bitiremeyiz İşte AYDER ,deyiz.Gerçi eskiden daha iyiydi diyenlere ne yapalım geldik gördük bu da güzel doğa kendini bozmamış ki İnsan yapmış bu görüntüyü bu yüzden katlanacağız.



Direk Tepedeki Kalegon dağ evine Ahmetlerin kaldığı yere gidiyoruz.





Hanımlar haber bekliyorlar.



Ama yanlız bir odaları var.Haluk hocayla aynı yerde kalmak istiyoruz ama başka pansiyonlar ya bize uymuyor yada mekan sahiplerine, sonra biz burada Haluk hocalar bizden biraz daha aşağıdaki başka pansiyonda kalıyor.

Sonra aşağı Kavrona doğru Ahmet eşliğinde yürüyoruz ama bize göre yukarı çıkıyoruz.



Bu ağaçta kovan balı var asılı ve yolun altında da petek balları Gece ayılar yemesin diye tüp patlatıyorlar 5 dk da bir 24 saat, ilk zamanlar çok korkuyorduk bir anda güm diye sonra alıştık.





Yürümeye bayılırım.Hemde burada off mis .



Hocalar geri dönmeye karar veriyorlar.





Hava kararmaya başlıyor.Aşagıda su sesi zirvelerde sis ince yağmur yağıyor.



Kötü bir görüntü yok ki. Özlem için bunlar.



45 dk dır yürüyoruz.







Bir saat oldu Amacımız Buzulları görmek,


Hadi dönelim hava karardı nasıl döneceğiz.Ürkmeye başladım.



Umarım ayı çıkmaz önümüze.,belkide ağaçların arasından izliyor dur.



Yerleşim yerlerinden bayağı uzaklaştık hava karardı itiraf edeyim en çok ben korktum ayı çıkacak önümüze diye diğerleri sanki evlerinin bahçesinde yürüyormuş gibi rahattı,kendimi değil bayanları düşünüyorum desemde kendimde dahil kimseyi inandıramadım.1600 rakımda tekrar inişe geçtik bayanları köyden gelen araca bindirdik Ahmet le bende yürüyoruz,Unutmuşum ağacın altına yaklaştık Güm diye tüp patlamaz mı?Kalayı bastım vallahi çok korktum



Az da olsa görüyoruz Buzulları, Yarın kavron yaylalarını ve Galler düzünü motorla gideriz deyip Kalegona dönüyoruz,Sıcak çorba şahane gitti.



Orman içinde ağaç evde uyumanın tadını çıkaralım şimdi.İyi geceler Sabah görüşmek üzere. icon_biggrin.gif icon_razz.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Arl 24, 2010 3:34 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

8.gün Sarp ve Artvin.22 Temmuz 2010.

Kalegon 2 kişi kahvaltı dahil 100 tl en çok ücreti burada veriyoruz ama değer, Odamızdan manzara harika ve doğanın içinde olduğumuz için harika uyuduk.





Sabah erkenden Ayderi gezmeye çıkıyoruz.







Kalabalık çıkmadan harika yürüyüş yapıyoruz.







Offf Burada olmak çok huzurlu.





Sisler içindeki yeşil çok gizemli.









Pazar ilçesine geri dönüyoruz,Buralara gelmek inşallah tekrar kısmet olur.Ahmet ve İrge de bize eşlik ediyor.











Çaylarrrrr , Ve Emekçileri ,Bol bol selamlaştık









İrgede bizim gibi çok mutlu.



Şimdi hedef Sarp sınır kapısı Hava yine harika şimdiye kadar 10 dk nın dışında yağmura yakalanmamız büyük şans.











Hopadayız.



Önde iki çılgın motorcu.



Sarp dayız .



Arkamız başka vatan. Gürcistan.







Batum köyleri el sallasak görecekler.





Sanki Gürcistan dan geliyoruz insanın içi tuhaf oluyor.





Artık dönüşe geçiyoruz.



Tekrar Hopa dayız.



Selamlar, Mekanın cennet olsun.İntercom dan sesi geliyor,sanki bu bölgede bu şarkıları daha iyi anlıyorum ve keyifli.





Şimdi ki hedef Cankurtaran geçidinden Artvin Borçka.Yollar yine virajlı asvalt yine kaliteli çay bahçeri ve yöre insanını izleyerek yol alıyoruz.







Bulutlara dokunabilir miyim.



Yeşile doyuyoruz bunları da yedekliyoruz.



Rakım bu sefer az geliyor.Ama Karadeniz ayaklarında.



Borçka ya az kaldı.







Çok Çalışmıştır belki bu tarlada.



Borçka da benzin molasından sonra 25 km doğuda Camili(Macahel) tarafında ki ,Borçka Karagöl yoluna giriyoruz,Rotam daki görmek istediğim yerlerden. Biraz bilgi aldık yolların çok kötü olmadığını son 5 km toprak ve taşlı, orman yolunun çok sık ağaçlarla kaplı olduğunu ve dar olduğu için gökyüzünü bile görülmediğini söylediler,Yolun biraz yabani olduğunu duymamız beni daha da heyecanlandırdı. Ahmet yine öncü.







Yol bozuk olduğu çok resim çekememişiz.Ve karar anı Ahmet geçmiş yıl geldiği için Yolun son 5 km nin zorlu olduğunu ve talimatları veriyor,Ben Kararlıyım gideceğim çok bozulursa motoru bırakıp giderim diyorum ama bu sefer de yabani hayvanlar aklıma geliyor .Haluk hoca Karagöle 5 km Borçkaya dönmek istiyor Hoca gel gör bu kadar yaklaşmışken kaçırma bu anı desekte fazla ısrar edemiyoruz,Ben önde Ahmet arkamda gazı açıyoruz.Kamera görüntülerini raporlardan sonra atarım



Ve Karagöl doğa harikası ,Karagölü biz gidince hemen sis sardı çok net göremedik.





Biz buradayız.





Karagöl de küçük salaş bir işletme var yataklı 60 tl 2 kişi diye hatırlıyorum,yada çadır kurulabilir alanları var 3 öğün yemek çıkıyor tabildot Kurufasülye vardı sobanın üzerinde mis gibi pişiyordu,Hocalar ı bekletmemek ve beraber yemek adına başka zamana bıraktık ayrıca Balık ızgara da bol.Karagölde kalmak isteyenler arayıp gidmelerini tavsiye ederim işletme küçük olduğu için yer her zaman olmuyor.



Karagöl dönüşü yağmur başladı,Yerler zemin sert toprak olduğu için iyiydi ama bazı yerler kaygan ve yumuşaktı arkamda Ahmet olması güven veriyordu ama 5 km nin son 2 km si Ktm uçmuş gitmişti Özlem le yanlızdık artık.Bazen Kamera çek belki ayı çıkar dememe kalmadan arkadan önüne bak önüne bak diye ses geliyor gerçekten yol gittikçe zorlaşıyordu 3-4 tane su geçişi yapıldı öyle büyük değil ama yabana atılmalıydı nede olsa Tourıng motor altımızdaki 2 sefer araçla karşı karşıya kaldık dar yerde stop edersen kalkmak zor olabilirdi,Arada ağaçlar izin verirse etrafa bakıyordum ama bitki örtüsü harikaydı.Yer yer büyük taşlar çoğalıyor du ama Ama Macahel yolunu bulmuştuk,Yaşasın.

Yaşasın motoru devirmeden Yumuşak ama geniş yola çıktık, ama 20 km daha var Ahmet de uçtu gitti dikkati elden bırakmayalım.



Kontrol bir şey yok .



Hoca Baraj gölü kıyısında.Ve Borçka barajı.





Artık Artvine gitme vakti,Baraj gölleri kenarından ve Çokca Tünelleri geçerek Artvine ulaştık.











Artvinde yemek molasından sonra Ahmet Erzurum a yola çıktı saat Akşam altı civarı Haluk hocalar Öğretmen evinde kalmak istediler,bense diğer görmek istediğim Şavşat Karagöle gitmek için onlardan,Ertesi gün buluşmak için ayrıldık,Şavşat -Artvin 70 km Dağa çıkacağız sonra çoruh kenarında 50 km motor süreceğiz.Tabelada Ardahan -Erzurum görünce tuhaf oldum. Yol çok ıssızlaştı Çoruh kenarında vadinin içindeyiz kayalar yarılmış ve biz ilerliyoruz Sanki büyük Kanyon dayız.bazen ne işim var buralarda dediğim oluyor Özlemi korkutmamak adına içime atıyorum.,Şavşata 30 km kala Çoruh kenarında mısırcılarda duruyoruz.Yakın arkadaşıma kalınacak yer soruyorum o da bize Karagöl yolundaki Veliköydeki ailesine haber verdiğini bizleri beklediklerini söylüyor Veliköy -Şavşat ta 16 km, hava iyicene karardı toplamda 30 km yolumuz var.Mısırcıların önünde 2 araç nerden geldiğimiz soruyor İstanbul dan diyoruz şaşırıyor nereye deyince diğeri Cennete gidiyorsunuz siz diyor ve daha da heyecanlanıyoruz Şansıma bu araçlardan biri kalıcağımız evi iyi tanıyor ve ben sizi götürürüm diyor o virajlı yollarda ve köy yollarında önümüzü aydınlık yaparak bizi kalıcağımız eve teslim ediyor,veliköy yolu çok dar karşıdan araç gelince biri beklemek zorunda hemde karanlıktayız.Şanslıydık yine Akşam etraf mis gibi kokuyor ama sabah nerede olduğumuzu göreceğiz.Sabah Karagöl den görüşmek üzere.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
senoz
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 09, 2007
Mesajlar: 41
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Arl 24, 2010 3:38 pm    Mesaj konusu: Re: Hayal gerçek oldu,Batı'dan Doğu Karadeniz'e 8.Gün HAZIR Alıntıyla Cevap Ver

devamı yakında
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
VAP53
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 28, 2003
Mesajlar: 12125
Nerden: İstanbul/Çanakkale

MesajTarih: Cum Arl 24, 2010 5:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sener cok keyifli gidiyor, cok guzel gezmissiniz, devamini bekliyoruz... icon_smile.gif

SW gitti galiba, Deavılle hayirli olsun, pek yakismis. Gule gule kullanin, bol bol gezip raporlayin ki bizler de sanal da olsa gezelim. icon_wink.gif
_________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli

Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
muhi
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 10, 2003
Mesajlar: 300

MesajTarih: Cmt Arl 25, 2010 8:08 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

şener süpersiniz güzel bir gezi güzel bir rota harıka bol resimli güzel bir rapor. paylaşım için saol.



muhittin yaşar
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt