Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Sal Hzr 03, 2008 7:45 pm Mesaj konusu: Karadeniz gezisi: Gecikmiş bir rapor
Yaz ayları geldi, uzun geziler ve tabii her motorcunun rüyası Karadeniz gezileri de planlanmaya başlandı. Geçen sene 10-22 Ağustos tarihleri arasında yaptığımız (tek motor iki kişi) Karadeniz gezisinin raporunu gecikmiş de olsa burada sunalım dedik. Gezi hazırlıkları sırasında en çok İkiteker’deki Karadeniz gezi raporlarından yararlandık. O yüzden bu raporu biraz da vefa borcu olarak, Karadeniz’e yeni gezi düzenleyeceklere bir yardımı dokunabilir diye daha fazla geciktirmek istemedik. Açıkçası yol koşullarıyla boğuşmaktan çok fazla ve iyi fotoğraf çekemedik. Yine de elimizde birşeyler var. Bu bizim ilk Karadeniz gezimiz. Fakat Karadeniz bildiğiniz gibi büyüleyici bir yer, bir geziyle falan Karadeniz’i tanımak mümkün değil. Bu gezi bizim için daha kapsamlı Karadeniz gezileri için bir keşif gezisi, bir başlangıç oldu. İstanbul’a döner dönmez harita üzerinde yeni Karadeniz gezileri planlamaya başladık.
Gezide aşağıdaki güzergahı izledik. Toplam 3600 km yol yaptık. Elimizden geldiğince çadır kurmayı tercih ettik. Bazı günler pansiyonda kaldık, ama çoğunda çadır kurmadığımıza pişman olduk. Bizce motor ve çadır en iyi ikili, özellikle Karadeniz dağlarında çadırda uyumak ve uyanmak inanılmaz bir deneyim.
GPS ve google earth rotalarını da siteye koymak istiyorum. Bu dosyaları nereye aktaracağımı bilmiyorum. Bilgi gelirse hemen yollarım.
Rota hakkında bir fikir vermesi için Trabzon, Rize ve Artvin güzergahlarıyla ilgili GPS izlerinden üç dosya hazırladım.
Trabzon rotası.
Rize-Çamlıhemşin rotası.
Artvin-Macahel-Mısırlı rotası.
İlk gün Kastamonu bozkırında sıcakta gitmek hayli yorucu oldu. Ilgaz zirvesinde çadır kurup serin havada dinlenip uzun seyahat için enerjimizi tüketmeyelim dedik.
Maçka’dan Sümela’ya gelince asfalt yol bitiyor ve yayla yollarına girmiş bulunuyorsunuz. Yol döne döne zirveye tırmanıyor. Bir virajda çoğu zaman 50 m civarında yükseliniyor. Yağmur-çamur olmadığı zaman stabilize yol idare eder, zemin sert ve oturmuş.
Döne döne yükselen yolu biz zor çıkarken tepede saman yüklü bir kamyon döne döne inmeye çalışıyor. Fotoğrafta pek hissedilemiyor ama yukarıya bakarken insanın başı dönüyor ve kamyon üzerinize yuvarlanacak hissine kapılıyorsunuz.
Sümela'dan sonra Dilaver tesislerine ulaşılıyor. Burada gecelemek mümkün. Biz bir saat kadar daha yola devam ederek Taşköprü’ye ulaştık ve çadır kurduk. Taşköprü’de pansiyonda da kalınabilir. Bakkaldan her türlü ihtiyacınızı karşılayabiliyorsunuz. Yüskeklik itibariyle hava çok güzel, ancak kötü binalar yaylanın doğasını hayli bozmuş.
Ertesi sabah Taşköprü’den Santa’ya (Dumanlı) doğru kısa bir gezi yaptık. Santa ufukta görülen vadi içinde.
Vadinin bir yamacından aşağıya ve karşıya doğru bakış. Yamaç çok dik, sanki helikopterden bakıyormuşsunuz gibi.
Santa harabelerinden bir görünüm.
Yol vadi dibine iniyor, aşağıda tekrar harabeler var. Karşı yamaçta görülen yoldan tırmanıp Taşköprü’ye arkadan dolaşmak mümkün.
Taşköprü’den Yağmurdere’ye inip, sonra Yukarı Yuvalı ve Balahor yaylalarından geçerek Bayburt-Aydıntepe’ye ulaştık. Aslında Soğanlı Geçidi’nden Uzungöl’e gitmek istiyorduk, fakat benzinimiz azaldığı için Aydıntepe’ye inmek zorunda kaldık. Aydıntepe’de tekrar dağlara tırmanıp akşam göz gözü görmeyen bir sis içinde Limonsuyu yaylasına vardık. Limonsuyu yaylası fotoğrafta biraz aşağılarda bulutlar içinde. Sis içinde ilerlerken yolumuzu kaybettiğimizi sandığımız bir anda birdenbire yarım metre önümüzde bir pansiyon bulduk. Artık yorgunluktan gece pansiyonda kalmaktan başka bir alternatif kalmamıştı.
Ertesi gün sabah erkenden kalkıp Sultan Murat yaylasından Çaykara'ya indik. Bu yol toprak ve çamur içinde idi ve işin kötüsü (yoğun bir sis bulutu içinde ilerliyorsunuz) görüş mesafesi neredeyse bir kaç metreyi aşmıyordu. Muhtemelen müthiş manzaralı bir yoldan çok dik ve derin bir iniş yaptık, fakat siten pek bir şey göremedik. Uzungöl'de öğle yemeği molasından sonra Rize'ye doğru yola devam edip Çamlıhemşin Fırtına Vadisi’ne ulaştık ve iki gün bu civarda çadırda kalıp, bölgede günübirlik kısa geziler yaptık.
Fırtına Vadisi’nde Zilkale’ye doğru ilerlerken.
Elevit Yaylası.
Elevit Yaylası. Elevit’in yukarısında Tirevit ve Polovit yaylaları var. Vakit geç olduğu için ve yağmur fırtına ihtimalinden daha ileriye gitmedik. İyi ki gitmemişiz. Çadırımız Fırtına deresine yakındı. Gece korkunç bir sağnak yağmur yağdı, Fırtına deresinde tomruklar, kayalar yuvarlandı, muhtemelen yukarıdaki yolların çoğu kapanmıştı.
Macahel geçidi. Borçka’dan Macahel geçidine kadar yol son derece iyi. Ama geçitten sonra yol virajlı ve dar bir toprak yola dönüşüyor. Bir önceki günün yağmuru her yeri çamura dönüştürmüş, keskin virajlar ve uçurumlar bitip tükenmiyor. Traktör ve kamyon yolları mahvetmiş. Akşam üzeri zar zor, nasıl olduysa çamurda düşmeden, Maçahel’e ulaştığımızda artık bizde derman kalmamıştı.
Macahel dönüşünde geldiğimiz yoldan geri dönmek yerine vadinin diğer yamacından Mısırlı yönüne devam etmeye karar verdik. Bu karar pek akıllıca olmadı. Ancak bu sayede iyi bir macera yaşadık ve bir daha göremeyeceğimiz güzellikte yerler gördük. Yine de pek tavsiye edilecek bir yol değil. Eşyaları kaldığımız pansiyonda tanıştığımız arkadaşların cipine aktardık. Onca yükten kurtulduktan sonra yolcusuz motor bana ilk başta bisiklet gibi geldi. Cipin de bize eşlik ediyor olması ayrıca bir güven sağlıyordu. Fakat Macahel-Mısırlı arasında bize yol diye söylenen şeyin ormancıların açtığı bir dağ patikası olduğunu artık geri dönmek imkansız hale geldiğinde kabul etmek durumunda kaldık. Saatler süren bir mücadeleden sonra zar zor Mısırlı’ya ulaşabildik.
Macahel’in sırtlarında ormanda patikada tırmanış.
Katettiğimiz yoldan bir görüntü. Hayatımın en zor yolu diyebilirim. Fakat maceraya değmedi diyemem. Manzara, ortam anlatılamayacak kadar güzel.
Macahel-Mısırlı arası, yolun başlarındayız. Henüz o kadar kötü değil.
Mısırlı’da bir aile yanında bir gece misafir kaldık. Mısırlı bir Gürcü köyü, halkı son derece misafirperver. Bize gösterdikleri yakınlığı anlatmak imkansız.
Mısırlı’nın ahşap evleri.
Gideros. Dönüş yolu. Artık bir an önce eve ulaşma derdiyle fotoğraf çekmeyi bıraktık.
Karadeniz gezisi için bir kaç tavsiye:
1. Eğer kamp kurmak düşünülüyorsa mutlaka iyi bir çadır almak gerekiyor. Karadeniz’de ne zaman yağmur yağacağı belli olmuyor. Dağcılık malzemesi satılan yerlerde hafif, çeşitli ölçülerde, yağmur geçirmeyen çadırları uygun fiyata almak mümkün. Bizim çadırımız kötü bir çadırdı. Fırtına Deresi’ndeki yağmurlu gecede biraz sıkıntı çektik. Döner dönmez iyi bir çadır aldık.
2. İyi bir harita edinmek lazım. Bu gezi sonrası haritalar üzerinde hayli çalıştık. En kapsamlı harita Atlas Dergisi’nin abonelerine hediye ettiği 1:250,000 ölçekli coğrafya haritası. Bu harita Karadeniz yaylalarının bir çoğunu kapsıyor.
3. Rota yaparken haritanın yanısıra google earth üzerinden çalışmakta fayda var. GPS olması son derece önemli. Kuşkusuz olmasa da olur, ama büyük bir konfor sağlıyor.
4. Lastik: Bende Metzeler Tourance vardı. İşimi gördü. Ciddi bir sorun yaratmadı. Dönüşte Karadeniz’in yarattığı heyacanla TKC 80 aldım. Düzce yaylalarında biraz denedik. Stabilize yolda TKC ile ayaklarınızı çok sağlam yere bastığınızı hissediyorsunuz, ciddi konfor farkı yaratıyor. Bir daha gidersek TKC’ler önden kargoyla gönderip, dağ-yayla yollarına vurmadan taktırmayı düşünüyorum.
Müge-Nadir
En son nozb tarafından Çrş Hzr 04, 2008 7:31 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Nadir bey akşam akşam teşekkür mü etsem hayıflansam mı bilemedim
Teşekkürler rapor için. İlk uzun rota Karadeniz olması kesinleşti bünyede... _________________ http://serhatgursoy.com
r1200GStar
Sona gelindiginde insana "bitti mi?" dedirten bir rapor olmus, cok tesekkurler.
Ama bundan sonra bu raporlari fazla gecikmeden bekliyoruz ona gore, hic anlamayiz...
_______________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist./C.kale
SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET ve BERABERLIK.
22-28 Haziran, 3.MARMOK Festivali'nde görüsmek uzere...
Kayıt: Oct 14, 2004 Mesajlar: 2253 Nerden: TEKİRDAĞ
Tarih: Sal Hzr 03, 2008 9:30 pm Mesaj konusu:
Ohhh ,oralara gider ayak içim açıldı vallahi,elinize sağlık.(Şafak 12 )
Ama bu yolları görünce benim X9' a TKC mi taksam diye düşündüm.?
Sorması ayıp ,oralar hiç gitmemiş ama ,gitmeye çok yakınlaşmış bana söylermisiniz,yollar hep o durumdamı?Asfalt-yağmur yada sert toprak çok sorun değil ben ve motorum alışıkız hep böyle çamur ve sularla karşılaşma oranımız nedir ?
12 gün içinde bir şeyler yazarsanız çok sevinirim _________________ www.yakurtulus.com
Kayıt: Jul 24, 2003 Mesajlar: 402 Nerden: ISTANBUL
Tarih: Çrş Hzr 04, 2008 1:04 pm Mesaj konusu:
Gezinin tamamı çok güzel olmuş, tebrikler... Hele Camili- Mısırlı- Meydancık rotası sanırım gezinin en zevkli yolculuğu olmuştur . 2005-2006 yıllarında yaptığımız gezilerde Camili'den Meydancık'a sadece yaya yolu olduğu söylendiğinden bizim hafif siklet , cep kamyonlarını o yola sokmaya çekinmiştik ya yolu biraz düzeltmişler yada bize yanlış aktarılmış
Böyle yollara girilecekse illaki TKC tarzı dişli lastik şart yoksa olmadık yerde olmadık zamanlar harcanıyor
paylaşım için teşekkürler, _________________ ARAL
C.ARMAGAN ALBAYRAK
ISTANBUL
sevgili nozb çok güzel gezmişsıniz raporda harika ben birşey merak ediyorum o da şu ;f 650 iki kişi ve yüklü durumda dik yerlerde sorun çıkardımı veya zorlanma yaptımı yani seni zor durumda bıraktımı bi anlatırsan sevinirim bu arada sana gelecektim işler bastırınca gelemedim (gaga için)
selamlar
Melih _________________ [IMG]http://i267.photobucket.com/albums/ii293/motorcuk/215471_4520287013089_264961593_n_zps58640fee.jpg[/IMG]
BMW F 650 GS 2001(PTT sarısı)
Funkstur: Karadeniz biraz büyüleyici bir yer, insan bir kere gidince aklı orda kalıyor. Bünyeye girmişken mutlaka gidin. Rapor isteriz.
VAP53: Evet bundan sonra raporları geciktirmemem lazım. Bu yaz uzunca bir orta ve batı toroslar gezisi düşünüyorum. Bu gezinin daha ayrıntılı bir raporunu gecikmeden hazırlarım, söz.
Silver59: Bence her motorla gidilir. X9'la da gidilir. Bir arkadaş CBF150'yle zorlu ve çok güzel bir Karadeniz gezisi yapmıştı diye hatırlıyorum. Gerçi motora yazık olur mu, olmaz mı bilemiyorum. Enduro motorların verdiği zevki verir mi, yoksa vermez mi?. Galiba o biraz size bağlı. Uzungöl, Ayder gibi yerler için neredeyse otoban kalitesinde asfalt yapmışlar. Çamlıhemşin sonrasında asfaltlama projeleri vardı. Fakat asfalt yollar Karadeniz yaylalarının ruhunu alıp götürecek gibi. Karadeniz yaylalarında zevkli olan Trabzon dağlarına çıkıp batı-doğu ekseninde bilinmeze doğru gidip labirent gibi yayla yollarında kaybolmak. Çamur meselesi zemin oturmuşsa pek sorun yaratmıyor. Bir çok yerde sözde yolu düzelteceğiz diye grayder geçiriyorlar, bunun üzerine bir de yağmur yağıp, üzerinden traktör kamyon geçti mi, artık o yol balçığa dönüşebiliyor.
ARAL: Mısırlı yolunu size doğru aktarmışlar. 2007 itibariyle değişen bir şey yoktu. Camili'den-Mısırlı'ya yüklü ve ağır motorlarla gitmemek lazım. Ancak macera aranıyorsa gidilebilir. Aslında hayli uzunca bir yol. Mısırlı'da bir gece kaldık, köylüler belli bir mesafeden ötesine hayatlarında hiç gitmemişler.
Motorcuk: F650'nin birinci vites aralığı biliyorsunuz çok dar, dolayısıyla bu bölgede inanılmaz bir tork var. Her diklikteki virajı ve yokuşu inanılmaz bir güç-torkla çıkabiliyorsunuz. Bu inanılmaz bir rahatlık sağlıyor. Söylemiştim tek bir virajda, 180 derece u-dönüş ve 50m filan yükseliniyor. Motor buraları o kadar rahatlıkla hallediyor ki. Hatta bir keresinde, ilk virajlarda, biraz da acemilikten, yolculu ve o kadar yükle istemeden kazayla tek-teker bile yaptım.
Kayıt: Oct 11, 2005 Mesajlar: 81 Nerden: pendik+edremit
Tarih: Prş Hzr 12, 2008 3:40 pm Mesaj konusu:
geçen sene sahilden gürcistana geçmiştik pek çok yaylayı pas geçmek zorunda kaldık bu sene 9 ağustosta tamamen yaylalar olarak çıkacağımız geziye çok faydalı oldu ilave etiğim yerler oldu sağ ol eksik olma emeğine teşekkürler
murat azak _________________ Tecrübe BMW ye bindiriyor
Kayıt: Nov 10, 2006 Mesajlar: 341 Nerden: Reyhanlı/HATAY
Tarih: Prş Hzr 12, 2008 4:19 pm Mesaj konusu:
YÜREK YAKAN Bir gezi yapmışşınız kutlarım. güvenlik sorun oldumu?paylaşım için teşk _________________ 0535 794 6012
ELİNDEYSE HAYATA DUR GEÇME DİYE DAYAT
BİR SİGARA İÇMEKTEN KISADIR BU HAYAT
Kayıt: Feb 22, 2008 Mesajlar: 110 Nerden: ÇANAKKALE
Tarih: Cum Hzr 13, 2008 6:14 am Mesaj konusu:
süper yerler gerçekten macahell camili demirkapı mısırlı ve civar yaylaları süper bir doğa harikası ama doğa orada biraz zorlu gerçekten ulaşım baya zor ama insanın bir defade olsa oraları gidip görmesi gerekiyor nasip olursa elbet bir zaman tekrar gideceğim oralara ama bu sefer motor ile _________________ BARIŞ ADALI
0 RH +
05325071164
HONDA CBF 150 ÇANAKKALE
Cevap yazan arkadaşlara teşekkür ediyorum: Kazdaglı, Hasancolakefe, Halukyıldız, Popcorn, V-Strom
İşlerin yoğunluğundan sorulara hemen cevap veremedim. Bu arada küçük bir Kocaeli dağları-köyleri-yaylaları gezisi yaptık. Kocaeli'den başlayıp, Düzce'ye kadar uzanan dağlar aslında minyatür bir Karadeniz olarak düşünülebilir, ölçek küçük, irtifa düşük, fakat atmosfer ortam Karadeniz gibi. Bu bölgelerle ilgili İkiteker'de bolca rapor var. Karadeniz öncesi egzersiz yapmak isteyenlere, veya Karadeniz için vakti olmayanlara tavsiye olunur.
Guvenlik sorunu: Karadeniz'de güvenlik sorunu katiyen yok, görmedim ve duymadım. Yaylalara çıktığınız zaman yöre halkı da hayli misafirperver, sınır bölgelerde Gürcü köyleri özellikle çok pozitf.
Kazdaglı: Siz mutlaka güzergahı belirlemişsinizdir. Fakat hala aklımda Karadeniz olduğu için yazmadan edemedim. Trabzon yaylalarından aşağı inmeden Limonsuyu, Sultan Murat yaylalarına ulaşmak zorlu ve zevkli olabilir. Maçka-Dilaver-Santa üzerinden Soğanlı Geçidi'ne doğru ve oradan Uzun Göl'e inmek iyi olabilir. Çamlı Hemşin üzerinde Elevit, Polovit serisi güvel olabilir. Ayder'de durmadan yukarıdaki yaylaları hedeflemek yine çok ilginç olabilir.
Kayıt: Oct 11, 2005 Mesajlar: 81 Nerden: pendik+edremit
Tarih: Çrş Hzr 18, 2008 11:54 am Mesaj konusu:
nozb demiş ki:
Kazdaglı: Siz mutlaka güzergahı belirlemişsinizdir. Fakat hala aklımda Karadeniz olduğu için yazmadan edemedim. Trabzon yaylalarından aşağı inmeden Limonsuyu, Sultan Murat yaylalarına ulaşmak zorlu ve zevkli olabilir. Maçka-Dilaver-Santa üzerinden Soğanlı Geçidi'ne doğru ve oradan Uzun Göl'e inmek iyi olabilir. Çamlı Hemşin üzerinde Elevit, Polovit serisi güvel olabilir. Ayder'de durmadan yukarıdaki yaylaları hedeflemek yine çok ilginç olabilir.
Eksik olma sağ ol tavsiyenizle rotamız heme hemen ayni ilgine teşekkürler _________________ Tecrübe BMW ye bindiriyor
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız