Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Apr 26, 2005 Mesajlar: 1118 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Nis 25, 2006 7:17 am Mesaj konusu:
Jethro Tull iyi bir iş yapmışsın
Bu arada bu başlık altına popüler şarkı sözleri mırıldanmasak diyorum,
gerçekten gerçek şiirler olsa burada, hoş olmaz mı?...
Benden de bu başlığa bir katkı...
YÜRÜMEK
yürümek;
yürümeyenleri arkasında boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
karanlığın gözüne bakarak yürümek..
yürümek;
dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek ..
yürümek;
Ne güzel bir laf Tanrım.!
Düsünüyorum da,
sanırım en büyük korkumuz oldugumuz gibi görünmek.
Yumusacık kalbimizin fark edilmesi,
naif yönlerimizin kesfedilmesi,
cesaretsizligimizin anlasılması,
korkularımızın paylasılması
sanki zarar görecegimizin en büyük isareti.
Kabuklarımızın altında
kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el degmeden, sevgimizi göstermeden.
Istiridyeler, deniz minareleri, midyeler.
Kirpiler ve kaplumbagalar gibi.
Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamıs sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benligimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimligimizi?
Duygularımızı bastırıyor, el ele tutusmamızı engelliyor mu?
Eger bir yildiz gibi ısıl ısılsam ve bir yıldız kadar parlak.
Ne çıkar atesböcegi sansalar beni.?
Belki en hoyrat yürek bile atesböceginin
o uçucu, masum, sevimli çocuksuluguna
el kaldırmaya kıyamaz?
Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
korkaklıgımı, sevgi istegimi
en insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem
bu sert kabugun agırlıgından kurtulup
bir kus gibi uçacagım özgürce.
Anlasılacagım ve bir ayna gibi yansıyacagım
karsımdakine.
O da çözülecek belki.
Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak.
Incinsek, yaralansak.
Ne olur bir darbe daha alsak.
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabugu.
Denesek.
Risk alsak.
Yanılsak.
Fark etmez.
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
Ve kucaklassak yeniden.
Tıpkı eskisi gibi.
Ne oldugunu anlayamadıgımız o onbes yıldan öncesi gibi.
O zaman fark edecegiz.
Ne kadar özledigimizi birbirimizi.
Neler biriktirdigimizi,
kaybolan degerlerimizi ne kadar özledigimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
Vakit az, paylasmak, sarılmak için.
Yasadıgımız cografya zor, sartları agır.
Yüregi daha fazla küstürmemek lazım.
Sırtımızda agır küfeler, her gün katlanan.
Ve kosullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacımız var.
Ufukta kara bir kıs görünüyor.
Ancak birbirimize sokulursak atlatırız o günleri.
Kırın o sert, o agır kabuklarınızı.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnızlıga mahkum ediyor bizleri.
Hem hepimiz bir yıldızız.
Ne çıkar atesböcegi sansalar bizi.
Yıldızları süpürürsün farkında olmadan
Güneş kucağındadır, bilemezsin
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın
Uçar gider, koşsan da tutamazsın
Kayıt: Nov 22, 2005 Mesajlar: 540 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Nis 25, 2006 2:04 pm Mesaj konusu:
Sen Bilemezsin
Bu kadar zormuydu seni aramak
Arayıpta konuşamamak
Elimi telefona her gittiğinde geri çekmek bu kadar zormuydu ?
zormuydu seni unutmak
Tahmin bile edemezsin
İnanamazsın
Ne denli kaçamak duygularda olduğumu
ve anlayamazsın
böyle sevdayı
sesini duyduğumda titrediğimi
ve birazda korktuğumu
asla bilemezsin
Bilemezsin nasıl yandığımı
bilemezsin seni her an düşündüğümü
ve bilemezsin sensiz yaşayamayacağımı
bilemezsin..
sen telefonu açıpta cevap verdiğinde
ben nasıl susabildim
nasılda tutulup kaldım
bilemezsin..
Şimdi bir ayrılık akşamında yazıyorum bunları
günlerden hüzün
ve bitmedi hiç hasret mevsimi
belki de bitmeyecek
çünkü beklediğim telefon gelmeyecek...
Yıl oldu ayrılalı
son bulmadı bu uçurum sevda
ama dedim ya
sen bilemezsin..
ağlamak istiyorum sana ve aşkımıza
düşürmüyorum resmini elimden
oysa bütün resimlerini sana vermiştim
ama kıyamamıştım negatiflerini yakmaya
ve kıyamamıştım o büyük sevdayı unutmaya
Şimdi bir ayrılık akşamında yazıyorum bunları
günlerden hüzün
ve bitmedi hiç hasret mevsimi
belki de bitmeyecek
çünkü beklediğim telefon gelmeyecek....
Kayıt: Apr 13, 2006 Mesajlar: 549 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Nis 25, 2006 4:04 pm Mesaj konusu:
Paylaşmak istedimm.. sevdiğim şiirlerden biri
Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin..
Kayıt: Nov 03, 2004 Mesajlar: 338 Nerden: Istanbul
Tarih: Çrş Nis 26, 2006 7:25 am Mesaj konusu:
...
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün...
Ahmet Telli _________________ Utku
KTM990Adv
En son santiago tarafından Çrş Nis 26, 2006 9:02 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Yarım kalan şiirimi tamamlar mısın benimle ?
Ya da solan bir gülü yaşatır mısın sevginle ?
Soğuk ve kimsesiz kalbimi ısıtır mısın sevginle ?
Gercek sevgiyi verir misin bana herşeyinle ?
Kimsenin bilmediği, kimsenin görmediği bir sevgi ,
Yaşamak istiyorum seninle.
Doyasıya yaşamak ve bir ömür sevmek istiyorum;
Hem de delilerce
Işte sevgili bir tek şey istiyorum sevginde,
Sevmeni ama yalnızca sevmeni istiyorum deliler gibi..
Var mısın benimle böyle bir sevgi yaşamaya
Var mısın benimle böyle bir sevgiyi yaşatmaya
Ey sevgili ??
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız