Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Bu filmi ilkokuldayken sanirim 6-7 yaslarindayken gormus, ve gunlerce uyuyamamistim. Hala bazi sahnelerini aradan 45 yil gecmis olmasina ragmen hatirlar urperirim.
O zamanlar PG13, R vb. degerlendirmeler yoktu, cocuklar istedikleri filme alinirdi. Ustelik bu film Kucukyalida Ihya Sinemasi adli bir salonda "cocuk filmi" diye gosterilmisti... Cehalet iste... Birkac arkadas elele tutusup gitmis, hepimiz terorize olarak dudaklarimiz ucuklamis eve donmustuk.
O devirdeki ozel efektler simdiki kadar gercekci degildi -Allahtan- ama bizde de o yasa ozgu hayal gucu varken... Insan camurdan askerler ve tahtadan tanklarla bile super savas senaryolari kurup heyecenli oyunlar oynayabiliyor.
Herneyse HG Wells in bu kurgusu yine hortlamis... Spielberg neredeyse 110 yillik projeyi yeniden ele almis.
Kucuk cocuklarinizi goturmeyin ama gelirse siz kacirmayin...
War of the Worlds, "Dunyalar Savasi" 1898 de kaleme alinmis, ve kisaca "merihliler" in dunyayi istilasini konu ediniyor. Hemen hemen butun dunya dillerine cevrilmis yuz yildan fazladir satilan bir kitap.
Su linke bir bakin. Turkcesi bile var "Dunyanin Sonu" demisler nedense...
1938 de kitap radyo tiyatrosu seklinde yayina girer ve unlu Orson Welles ilk acilis konusmasini-sunusu yapar. Sunus bir haber spikeri cidiyeti ve kitaptan uyarlanan olaylarin gercekmis gibi verilmesi ile butun ABD ve dunyada radyo dinleyenleri dehset icinde sokaga doker, insanlar siginaklara kacisir, ordu alarma gecer... Duymussunuzdur oldukca unlu bir olay..
Iste bunlar da benim cocukluk kabusum "ucan daire" ler... "olum isinlari" saciyorlar.
Kayıt: Oct 11, 2004 Mesajlar: 330 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Arl 27, 2004 2:11 pm Mesaj konusu:
umarım spielberg hikayeyi değiştirmiştir. Wells'in bilmemesi doğal ama Mars'ın ayrıntılı haritasının çıkarıldığı bir zamanda Mars'dan yaratıkların gelmesine ilişkin bir hikaye inandırıcılığını baştan kaybediyor. Sirius falan yapsa bu kez bizdeki Sirius Uzay Araştırmaların Derneği zevzekliğinin ekmeğine yağ sürülmüş olur. _________________ Selim ERDOĞAN
Kawasaki KLR650
Two roads diverged in a wood, and
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference.
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Pts Arl 27, 2004 2:52 pm Mesaj konusu:
Bir sey aklima takildi... Cocuklugumdan beri o gezegene biz Merih derdik, simdi dikkatimi cekiyor herkes birden bire Mars demeye basladi. Nereden cikti bu bilen varmi? Astronomi kitaplarinda filan nasil geciyor?
Bir sey aklima takildi... Cocuklugumdan beri o gezegene biz Merih derdik, simdi dikkatimi cekiyor herkes birden bire Mars demeye basladi. Nereden cikti bu bilen varmi? Astronomi kitaplarinda filan nasil geciyor?
eh be DD , sen cok yasa e mi?
Hz.Isa'dan hemen sonraydi .... diye bir giris yapacaktim ama yasin belli olur diye yazmadim
Neyse , benim ilkokul kitaplarinda da Merih idi , 1979-80ler. (Jupiter de Zuhal idi) . Ama ortaokula geldigimde Zuhal kalkti ve Jupiter oldu , Merih de Mars ile yer degistirmeye basladi. Artik tamaminda Mars diye geciyor (bazen parantez icinde merih deniyor ama..) ve TV'de , kitaplarda (Erkekler Mars , Kadinlar Venus'den gibi) hep mars diye yaziyor...
Sen biraz daha kal oralarda bak daha neler degisecek dilimizde
* Oha oldum yani (nefret ediyorum bu laftan)
* Kal geldi (bzzzzttt)
* Mesela ornegin (haaa? ne??)
* Kucuk nuans farkları
* Anti parantez (offf , of)
* Ben sana donecem (ben de sana koyacam bir tane diyesim geliyor ama...
* Kendimi intihar edecegim (etmezsen yazik zaten)
* Resmî gecit (burada vurguyu oyle bir yapiyorlar ki , sanki resmiyi devletle ilgili anlaminda kullaniyorlar. Esasinda o "Resm-i Gecit" dir. Buradaki resm toren , resim anlaminda kullanilmistir. Sanki gayri resmî gecitler varmis gibi ... )
vs vs..
Hos , senin orneginden uzaklastim ama dayanamiyorum abi, ozur dilerim..
Bir sey aklima takildi... Cocuklugumdan beri o gezegene biz Merih derdik, simdi dikkatimi cekiyor herkes birden bire Mars demeye basladi. Nereden cikti bu bilen varmi? Astronomi kitaplarinda filan nasil geciyor?
"pillion" diyorlar abi Dünya "rider" Mars da "pillion" _________________ Alkan
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Pts Arl 27, 2004 5:26 pm Mesaj konusu:
Oytun demiş ki:
.......... Zuhal kalkti ve Jupiter oldu , Merih de Mars ile yer degistirmeye basladi. .............
Hocam Zuhal Jupiter olduysa astronomik bir hata soz konusu... Saturn olmasi lazim. Zuhre de Venus tur mesela...yani oyle aklima geldi...
Ayrica Merkur e "Utarit", Jupiter e de "Müşteri" denirdi... Bunlari da benim neslim degistirdi...
Dunyaya da "Arz" derdik...Arapcadan gelir. Oz Turkcesi "Yer", Farscasi "Zemin"dir. Ne guzel, biz hepsini birden kullaniyoruz, degisik amaclarla dahi olsa...
Pekii aranizda "peyk geciyo, peyk geciyoo" diye sokaklara firlayan varmiydi
---------------
Bana bak Alkan mok karistirma oglum, "yolcu" dedik iste...alla allaaa...
Hocam Zuhal Jupiter olduysa astronomik bir hata soz konusu... Saturn olmasi lazim. Zuhre de Venus tur mesela...yani oyle aklima geldi...
oooppssss. Pardon , aklimdan gecen ile klavyeme dokulen farkli olmus. Elbette Zuhal = Saturn... Ozuurrrr....
Merkur'e Utarit diye sadece 1950'lerin Butundunya dergisinde gordum (o zmanlarin Reader's digest'i , son 5 yildri tekrar basiliyor Butundunya )
Peyk lafini ise coook duydum. Bazen TRT'nin eski seslendirmeli belgesellerinde uzaya firlatilan ilk Rus peyk'i Sputnik'den bahsedilir mesela
Ama Jupiter'e musteri dendigini ilk kez duyuyorum
Hocam Zuhal Jupiter olduysa astronomik bir hata soz konusu... Saturn olmasi lazim. Zuhre de Venus tur mesela...yani oyle aklima geldi...
Ayrica Merkur e "Utarit", Jupiter e de "Müşteri" denirdi... Bunlari da benim neslim degistirdi...
Elimde babamdan ve amcamın oğlundan kalan biri 1958 diğeri 1975 baskısı iki adet Faik Sabri Duran - Büyük Atlas vardı. 1958 baskısında ilk sayfalarından birindeki Güneş Sistemi ile ilgili bilgilerde gezegenler Utarit / Zühre / Yer / Merih / Müşteri / Zuhal şeklinde sıralanıyordu. 1975 baskısında ise isimler Merkür / Venüs vs şeklinde geçmekle birlikte parantez içinde eski isimleri de vardı. 1980 sonrası çıkan Büyük Atlas ya da Modern Büyük Atlas'larda ise eski isimler hiç yer almamakta. İlginçtir ben de tam olarak hatırlamıyorum ne zaman Merihliler demeyi bırakıp Marslılar demeye başladığımı.
Oytun demiş ki:
Merkur'e Utarit diye sadece 1950'lerin Butundunya dergisinde gordum (o zmanlarin Reader's digest'i , son 5 yildri tekrar basiliyor Butundunya )
Basılıyor ama eski tadı yok bence!.. Ya da eskimiş dergilerin ayrı bir tadı var.
Duel demiş ki:
umarım spielberg hikayeyi değiştirmiştir. Wells'in bilmemesi doğal ama Mars'ın ayrıntılı haritasının çıkarıldığı bir zamanda Mars'dan yaratıkların gelmesine ilişkin bir hikaye inandırıcılığını baştan kaybediyor.
Niye? Şimdi kalkıp Jules Verne'in "Ay'a Seyahat"ini film yapsalar, ismini "Andromeda'ya Seyahat" mı yapmaları gerekiyor? Yeni yetme bir bilimkurgu yazarının eserinden bahsetmiyoruz. Söz konusu olan bir klasik! Bu arada unutmayın ki Mars'ın ayrıntılı haritasının çıkarılmış olması çok da bir şey ifade etmiyor. Bilimkurgu açısından bakarsak; hala gezegenin derinlikleriyle ilgili ya da çok farklı yaşam türleri ile ilgili kurgular yapılabilir .
Hepinizin bildiğini tahmin ediyorum fakat yine de duramadım. Bugün kullanılan isimler Roma mitolojisindeki tanrı isimleri. Mars da savaş tanrısı. Yunan mitolojisinde de ares olarak geçiyor. Jupiter ise zeusun adı.... _________________ Yavuz Arslan
İşin komik tarafı Gökbilimini de bizlerden aldılar...
kahve gibi.
Viyana kuşatmasında arkamızı kollayan Tatar hanı Giray Han salatalık sebzesi sen git düşmanla anlaş ordumuzu arkadan vursunlar.
Bizimkilerde malzemeleri bırakıp çekildiler.
Adamlar kahve ve at kestanesi ile tanıştılar.
Atlarda öksürükle başlayan sonu ölüm olan bir hastalık vardır.
At kestanesini yedirdin mi at iyileşir.
Kahve yaptılar. Cafe dediler
Bizim de kahvehanelerimiz vardı.. Kahveevi...
Ardından kahvehane olmaz dediler. Cafe'yi kefere frenklerden aldılar.
Dükkanlarına bu ismi verdiler.
Kendi dillerindeki isim artık onlara çok sıradan geldi.
Sonra da bize Cafe yada Kafe şeklinde satmaya başladılar...
(Malımı da satarım dilimi de satarım)
Sağlıcakla kalın... _________________ İkitekercilere edilecek en güzel dua
Hep ikiteker üzerinde kalasın...
________________
Fatih Küçük
Hamsilerin Efendisi
Müzmin Artçı
________________
Kayıt: Aug 14, 2003 Mesajlar: 773 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Arl 28, 2004 3:29 pm Mesaj konusu:
OTSUKARCI demiş ki:
...İşin komik tarafı Gökbilimini de bizlerden aldılar...
...Kahve yaptılar. Cafe dediler
Bizim de kahvehanelerimiz vardı.. Kahveevi...
konu fena dağıldı ama;
tabii ki türkçeye gereken özeni göstermeliyiz, ama kahve de türkçe değil, arapçadan gelmiş bir kelime.
tıpkı fransızcadan aldığımız, satürn, jüpiter, mars, güneş, venüs, merkür ve ay kelimelerinin karşılığı olan, zuhal, müşteri, merih, şems, utarit, ve kamer gibi.
...İşin komik tarafı Gökbilimini de bizlerden aldılar...
...Kahve yaptılar. Cafe dediler
Bizim de kahvehanelerimiz vardı.. Kahveevi...
konu fena dağıldı ama;
tabii ki türkçeye gereken özeni göstermeliyiz, ama kahve de türkçe değil, arapçadan gelmiş bir kelime.
tıpkı fransızcadan aldığımız, satürn, jüpiter, mars, güneş, venüs, merkür ve ay kelimelerinin karşılığı olan, zuhal, müşteri, merih, şems, utarit, ve kamer gibi.
Benim demek istediğim farklı bir olaydı.
Konu aslında dağılmadı. (Sözlerin de kökenini biliyorum. )
Sorun şu var olanın (karşılığı olanın) yerine gereksiz bir şekilde yabancı sözlerin kullanılması. Bugün onun peşinden gider yarın öbürünün...
Oh ne ala mualla...
Bunun yanı sıra onların kitaplara girmesi kitaplardan bazı şeylerin çıkması da gayet doğal.
bizi kurtaracak iyi niyetli müşfik Batılıların mümtaz kuruluşu IMF den alınan paralarla milli eğitimimiz başına 15 tane amerkanyalı adam müfredat belirliyormuş. 5 ay önce müstaşar canlı yayında çok sıkışınca söyledi. (Ceviz Kabuğu)
Bilmem anlatabiliyor muyum... _________________ İkitekercilere edilecek en güzel dua
Hep ikiteker üzerinde kalasın...
________________
Fatih Küçük
Hamsilerin Efendisi
Müzmin Artçı
________________
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Sal Arl 28, 2004 6:03 pm Mesaj konusu:
OTSUKARCI demiş ki:
.............Sorun şu var olanın (karşılığı olanın) yerine gereksiz bir şekilde yabancı sözlerin kullanılması. Bugün onun peşinden gider yarın öbürünün... .............
Bu konuda ben de Otsukarci gibi dusunuyorum, ve elimden geldigince uygulamaya cabaliyorum.
Alıntı:
türkçeye gereken özeni göstermeliyiz, ama kahve de türkçe değil, arapçadan gelmiş bir kelime.
Bu bakis acisina katilmiyorum. Yani, kahve Turkcedir. Turkceye "ozumlenmis" ve Turkcelesmistir. Otobus gibi telefon, pantalon, palto, manto, karpuz, kalem, kitap gibi... Yani zamanimizda neredeyse sozluklerin 3/4 u baska dillerden gelme kelimelerle doludur. Bunlar tabii ki o sozluk sahibi ulkenin yapisina uymus, artik o ulkenin kelimesi haline gelmistir.
Yuzlerce yil once toplumlar bu gunku gibi icice, haberlesmeden yoksun yasarken paylastiklari ortak-ayni seyler icin farkli kelimeler uretmis kuskusuz. Biz "dag" derken onlar "berg" demis, "mountain" demis. Ama bugun paylasilan seyler farkli olunca mecburen o ne derse sen de onu diyorsun... "Kahve" orneginde oldugu gibi, malum Turklerin yasadigi cografyaya ozgu bir bitki degildir. Balik turlerinde oldugu gibi...
Istakoz, cipura, ispari, vatos vs. hepsi Rum kokenli kelimeler... Rumcami hayir, ozumlemisiz bitmis olay... Onlar da bize ozgu "yogurt" u almislar mesela. Karsilastigimizda bilmiyorlarmis yogurdu... Yani isin mantigi cok basit ve olmasi gereken o zaten. Dogal olan...
Ancak bu kelimeler karsilikli olarak oyle ozumlenmis ki bir Turkce bilmeyen Almana Turk aksaninizla "otobus" derseniz anlamaz ne oldugunu. Bi Amerikali da sizden "Yogurt" istese Ingilizce bilmiyorsaniz siz de anlamazsiniz ne istedigini. Bu tur kelimeler o ulke diline aittir artik... gecmis olsun
Motosiklet jargonuna gelince, bunda da ayni. "Exhaust sistemini" biz icad etmedigimize gore ve dilimize egzoz seklinde girdigine, dag basindaki tamirci bile egzoz dendiginde ne oldugunu tam olarak anliyor ve kullaniyorsa bunun adi Turkce dir artik. Buna bir sey uydurmayalim.
[saplama: Bu egzoz a ABD de bir tamiiciye gider de "benim egzozum delindi" derseniz ne oldugunu anlamaz. Egzoz cok teknik bir tabir, buradaki adi "muffler" yani -bogucu-susturucu- dur. Bizde susturucu dendiginde egzozun cikis kismina yakin tombul bolum anlasilir sadece, o yuzden onu kullanamiyoruz egzoz yerine]
Turkcelesmis kelimelere dokunmayalim derim. Ornegin "gidon amortisoru" Turkce bir kelimedir. En zeki Fransiza bile bile gidip Turkce telaffuzu ile "gidon amortisoru" istiyorum deseniz adam size muhtemelen "cacik mi dedin" diyecektir.
Benim gordugum en sorunlu kelime "tubeless" karsiligi kullanilan dublex-dupleks-tuples vs. kelimeleri. Buna bir turlu care bulamadik gibime geliyor.... ama "screw" a uskur diyen, "plough" a pulluk diyen, "garrison" a garnizon diyen Turk zekasi buna da bir cozum bulacaktir.
Kayıt: Oct 11, 2004 Mesajlar: 330 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Arl 31, 2004 9:35 am Mesaj konusu:
sevgili utkuh arkadaşım..Eğer Ay'a Seyahat yeniden çekilecek olsaydı inan hiç bir akıllı yönetmen Ay'a dünyaya yerleştirilmiş bir büyük bir topla kapsül gönderme fikrini beğenmezdi. Yani bu fantastik bir şey olurdu Jules Verne zamanındaki gibi bilimkurgusal değil. Korku edebiyatında korkunun kaynağı bilinmeyendir. Bilinenin sınırları genişledikçe korku da geriye kayar. Yani Vasco De Gama'dan önce insanlar Ümit Burnu'nun aşağısında köpek kafalı insan vücutlu ve daha insan hayal gücünden çıkmış nice yaratıkların yaşadıklarına inanıyorlardı. Bugün Güney Afrika'dan gelen köpek kafalı işgalcilerle ilgili bir filmi inandırıcı bulur musun? [/quote] _________________ Selim ERDOĞAN
Kawasaki KLR650
Two roads diverged in a wood, and
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız