Gezi Raporu: Trakya Gezisi 30 Nisan - 2 Mayıs

[Ferit_VFR800]

Yeni aldığım motoruma alışmanın en iyi yolunun 'yol yapmak' olduğunu düşünerek yollara düştüm ve tek başıma bir Trakya turuna çıktım. Buyrunuz detayları:



1. Gün: İSTANBUL (Levent) – Saray – Kıyıköy – Vize – Demirköy – İğneada (284 km)

Cuma öğleden sonra 13.30 civarında yola çıktım. Çatalca’ya otobandan gitmek yerine Kemerburgaz yolundan Tayakadın’a kadar D010’u takip ettim. Hafta içi ve gündüz olduğu için inşaat kamyonları dışında hiç bir araç yoktu. Gayet hızlı ve keyifli bir 40 km’nin ardından yol bitti. Tayakadın’dan sonra Karadeniz kıyısına paralel, ‘eski yol’ dedikleri asfalt köy yollarından Durusu, Kestanelik ve Subaşı... Yalıköy-Karacaköy sapağından sonra Saray’a 35 km var. Binkılıç’tan Saray’a kadar olan yol uzun bir süre virajsız seyrediyor. Kıyıköy’e gitmek için Saray’ın merkezine girmeden hemen önce ‘Kabakoz 26 km’ tabelasından sağa dönüyorsunuz. Gayet keyifli, virajlı bir orman yolu sizleri bekliyor... Kıyıköy sahilde 15.30 civarında ilk molamı veriyorum ve Yakamoz Restoran’da sıcak bir şişe soda içerek Karadeniz’i seyrediyorum (haftaiçi gündüz olduğu için buzdolabını çalıştırmıyorlarmış).









Kıyıköy’den Vize yolu çok virajlı değil ancak yine de çok keyifli bir yol. Vize’nin çevresinin doğası insanı büyülüyor. Her taraf yemyeşil... Yazlıktan komşuları ziyaret için Vize’de yaklaşık yarım saatlik bir mola verdikten sonra viraj severlerin favori rotası İğneada için heyecanla tekrar motoruma atlıyorum. İğneada yoluna saptıktan sonra Demirköy’e kadar olan kısım çok keskin virajlı, inişli çıkışlı ve muhteşem orman manzaralı bir yol. Aman dikkat manzaraya dalıp virajları kaçırmayın!





Demirköy’den sonra İğneada’ya kadar olan yol daha rahat. Akşam saat 19.00 civarında İğneada’dayım. Sezon henüz açılmadığından etraf gayet sakin. Konaklama için pek çok motel/pansiyon alternatifi var. Lüks arayanlar için de bir alternatif mevcut: Yeni açılan ‘İğneada Resort Hotel & Spa’. Gecelik konaklama 100TL, pansiyonlarda ise 20-30 TL arasında değişiyor. Fiyatlar sezonda muhtemelen daha pahalı olabilir.







2. Gün: İğneada – KIRKLARELİ – Havsa – Uzunköprü – İpsala – Keşan – Gökçetepe (328 km)

Güne İğneada’nın 22 km’lik muhteşem sahilinde kısa bir koşuyla sportif bir başlangıç yapıyorum. Deniz muhteşem görünüyor ama havanın ve suyun serinliği beni yüzmekten alıkoyuyor. İğneada’nın Bulgaristan sınırına doğru olan tarafında balıkçı limanı var. Limanköy ise bu limana varmadan önce sola saptığınızda 4 km kadar içeride; İğneada’nın diğer tarafında ise Mert Gölü ve mesire yeri var. Buraları ziyaret ettikten sonra saat 10.00 civarında İğneada’dan ayrılıyorum.

Dönüşte Demirköy’ün içinden geçerken iki tane kahverengi tabela dikkatimi çekiyor. Birincisi, ‘Döküm Yeri 4 km’; diğeri ise ‘Dupnisa Mağarası’ ancak mağaranın kaç km uzakta olduğuna dair herhangi bir bilgi yok. Köyde sorduğum kişiler mağaranın 30 km içeride ve yolun bozuk olduğunu söylediler. Dolayısıyla ben de bu sevdadan vazgeçip yola devam ediyorum. Bu mağarayı mutlaka görmek isteyenler için bir not: Demirköy’den çıktıktan sonra bir tabela daha var ama yol yine toprak. Sanırım bu yol Demirköy’ün içindeki yola göre daha kısa.

Demirköy’den sonra ‘Manyetik Alan Dinlenme Tesisleri’nde kahvaltı için duruyorum. Tahmin edebileceğiniz gibi aslında isim ilgimi çektiği için duruyorum. Şimdi durum şu: Burada bir rampa var ve aracınızı boş viteste bıraktığınız zaman araç kendi kendine bu rampayı tırmanıyor, hatta 20 km hıza kadar da çıkıyor. Rampanın sonuna ulaştığında ise duruyor ve geriye gitmiyor. Yani manyetik bir çekim gücü var!



Demirköy’ün virajlı yollarından sonra Kırklareli yoluna çıkınca motorun altımdan akıp gittiğini hissediyorum.
Pınarhisar’dan önce Erenler Köyü girişinde ‘Binbiroklu Ahmet Baba Türbesi’


Kırklareli şehir merkezinde kısa bir tur atıp, nakit ve benzin ihtiyacımı karşıladıktan sonra İnece, Hasköy, Havsa üzerinden Uzunköprü’ye doğru ilerliyorum.


Havsa’da ‘Sokullu Mehmet Paşa Camii’



Köfte yeme hakkımı, Trakya’yı çok iyi bilen Hayrabolu’lu bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine, Uzunköprü yerine Uzunköprü’ye gelmeden önce Yeniköy’de ‘Şakir’in Yeri’nde kullanıyorum. Kaşarlı köftesinin lezzeti tarif edilmez.


Yeniköy’ün ayrıca şarabı da meşhur. Bahar başlayana dek pet şişelerde ev yapımı taze şarap bulabiliyorsunuz ancak malum mevsimini kaçırdık. Ben de Yeniköy’ün markası Dole Şarapları’ndan bir şişe 2007 Cabernet Sauvignon alıp yola devam ediyorum.


Mimar Sinan’ın adı gibi uzun olan köprüsünden geçip Uzunköprü’ye giriyorum.

İpsala’da ‘Alaca Mustafa Paşa Camii’


İstikamet Enez, ancak ben Keşan üzerinden gitmek yerine İpsala üzerinden gitmeyi planlamıştım. Haliyle, Hamidiye’den sonra İbriktepe-İpsala kavşağına saptım ve İpsala merkezinden çıktıktan sonra kavşaktan dümdüz ‘Karpuzlu’ istikametine devam ettim.


Karpuzlu’ya kadar herhangi bir sorun yok, yol çok güzel (bu arada köyün adı artık ‘Yeni Karpuzlu’ olmuş). Köyün içindeki Enez tabelasını takip ettim ancak yol köyden çıktıktan sonra stabilize ve bir kaç ay önceki selden ciddi anlamda zarar görmüş. Buna ilaveten set inşaatı için sürekli geçen kamyonlar yolu daha da mahvetmiş. Yol üzerinde sorduğum birkaç kişi yolun motorsiklet için uygun olmadığını söylüyor. Ayrıca sınır bölgesi olduğu için askerlerin ‘geçiş belgesi’ sorabileceğini ve belgesi olmayanlara geçiş izni vermeyeceklerini söylüyorlar. Ben de köyün içine geri dönüp kahvehanelerden birisinde köylüyle bir çay içip sohbet ediyorum ve aynı şeyleri onlardan da dinliyorum. Enez’e gidebilmek için yapmam gereken tek şeyin Keşan üzerinden Enez yoluna sapmak olduğunu söylüyorlar. Ancak o yoldan gidersem de Enez’i gezmek için yeterli vaktim kalmayacağını biliyorum. Ben de İpsala kavşağına kadar geri dönüp D110 üzerinden Keşan’a gidiyorum ancak ilk sağa Enez yoluna sapmak yerine dördüncü sağa Bahçeköy-Çamlıca’ya giriyorum. İstikamet çam ormanları arasından Saros kıyısındaki Gökçetepe sahili.




Geceyi dayımların yazlığında geçiriyorum, tabi akşam yemeğinde Yeniköy’den aldığım enfes şarabı ev sahipleriyle birlikte yudumladıktan sonra...

3. Gün: Gökçetepe – Enez – Keşan – Malkara – TEKİRDAĞ – İSTANBUL (410 km)

Gezimin son gününde hedef dün yolların bozukluğu nedeniyle varamadığım Enez. Öğlen 12.30 gibi Gökçetepe Sahili’nden yola çıkıyorum. E-87’e (Keşan-Gelibolu yolu) çıkana kadar 20 km’lik bir yol var. Gökçetepe’den sonra yolun yaklaşık yarısı bozuk, daha doğrusu çukurlara dikkat etmek gerekiyor. Anayola çıktıktan sonra Keşan yönüne dönüp Enez sapağından sola giriyorum. 60 km sonra Enez’deyim ve tarihi kale yolun en sonunda beni bekliyor.







Kaledeki gezimin sonunda sahile doğru yol alıyorum. Kalenin önündeki kahverengi tabelalar sizi yazlıklar tarafına doğru yönlendiriyor. Sahildeki Osmanlı Kervansarayı İngiliz işgali döneminde kışla olarak kullanılmış.



Sahilde üzerimdeki bütün ağırlıkları atıp bir kaç saat güneşin tadını çıkardıktan sonra sezonun ilk denizde yüzme olayını gerçekleştiriyorum

Tavsiye üzerine dönüş yolunda Tekirdağ’a gelmeden önce İnecik’de Şık Kasap’da oğlak etinin tadına bakıyorum. Tek kelimeyle muhteşem! Bir porsiyon asla yetmez...


Tekirdağ Kınalı’dan otobana girip akşam 20.00 civarında İstanbul’a dönüyorum. Yorgunum ama motoruma iyice alışmış olmanın verdiği mutluluk paha biçilemez.

[motorcuk]

Ferit eline sağlık güzel bir gezi olmuş paylaşım için teşekkürler..
_________________
[IMG]http://i267.photobucket.com/albums/ii293/motorcuk/215471_4520287013089_264961593_n_zps58640fee.jpg[/IMG]
BMW F 650 GS 2001(PTT sarısı)

[goran]

Ne güzel fotolar, faydalı bilgiler... Ayriyeten yaşasın VFR kardeşliği!
_________________
Nomad

[VAP53]

Ferit Trakya'yi senerlerce dolastim, bu da fotografli cok degisik ve guzel bir rapor olmus ustune. Cok tesekkurler ve tekrar gule gule kullan VFR'ni.
_________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli

Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).

[Numberone]

Eline saglik cok guzel bir gezi yazisi olmus.

Ayrica bu inecik tamamen aklimdan cikmisti benim kesinlikle iyi bir hatirlatma oldu ne zamandir ugramiyordum bir ugrayayim bende

Goran a katiliyorum yasasin VFR kardesligi (soyle bir vfr gezisimi duzenlesek ne )

[Ferit_VFR800]

[Yucel59]

Tebrikler ve paylaşım için teşekkürler.
Hava müsait olunca gezi de çok güzel olmuş

[unsaloc]

Harika bir gezi olmuş darısı başıma Bu arada bir Uzunköprü'lü olarak küçük bir düzeltme ;

Uzunköprü II. Murat tarafından Mimar Müslihiddin ve Mimar Mehmet’e yaptırılmıştır. Yapımına 1426 yılında başlanmış ve 1443 yılında bitirilmiştir. 1392 metre uzunluğunda ve 6.80 metre genişliğindedir. 174 adet kemer üzerine kurulmuştur. Bu kemerlerin bir kısmı yuvarlak bir kısmı da sivridir.
Mimar Müslihiddin Osmanlı’ya birçok eserler kazandırmıştır. Bunların en bilinenleri İstanbul’da Rumeli Hisarı ve Edirne’de Üç Şerefeli Camidir.

[arda59]

Merhaba VFR 800 nasıl bir motor en çok sevdiğiniz özellikleri neler oldu kısaca tarif edermisiniz.

Harika bir gezi Harika bir rapor ayrıca elinize sağlık.Saygılar.
_________________
2004 Suzuki Bandit GSF 600 S
Kanuni Deer 152
Haojin HJ 125 ST
www.ardaelektronik.com
Hüseyin Arda - 0532-2840800

[Ferit_VFR800]

[Ferit_VFR800]

[Numberone]

[Ferit_VFR800]

diyalog süpermiş

bana her türlü uyar. günü birlik başlayalım. daha sonra ekibi büyütür mesafeleri uzatırız.

yeni bir konu başlığı açmak lazım ozaman?