Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 307 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Motosiklet Gerçeğinden Yola Çıkarak TR Üzerine Gözlemler
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Motosiklet Gerçeğinden Yola Çıkarak TR Üzerine Gözlemler
Sayfa 1, 2, 3, 4  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Genel
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
vespone
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 02, 2003
Mesajlar: 161

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 8:00 am    Mesaj konusu: Motosiklet Gerçeğinden Yola Çıkarak TR Üzerine Gözlemler Alıntıyla Cevap Ver

Motosiklet Gerçeğinden Yola Çıkarak TR Üzerine Gözlemler


Geçmiş bir zamanda İtalya’dan motosiklet ile ilgili küçük bir ticari heyet gelmiş, bana da tercumanlıklarını yapmak düşmüştü…O günler bir motora sahip olamasam da virüs çoktan bedenime girmiş, beni tatlı tatlı kemirmekte, evililiğimde : eşimin bana hayır diyemeyeceği zayıf bir anı kollamaktaydım.İtalyan tüccarları gece havaalanında karşılama, otele yerleştirme, sabah erkenden şirketlerde toplantı, ardından tarihi yarımadada Ayasofya, Sultanahmet camiini ziyaret , Topkapı sarayının dış avlusunda gezinti en nihayet akşam klasik şiş kebab, raki, dansöz üçlemesiyle ilk gün sona erdi.

İtalyanlar ellerindeki değişik ürünler ile TR pazarına girmek istiyor ve doğal olarak ülkemizde bir ışık, ticari bir gelecek arayıp bunu gözlemlemek arzusuyla yanıp tutuşuyorlardı.İkinci gün onları yardımcı olmak amacıyla Hisar’a götürdüm, kıyıdaki çay bahçelerinden birine oturduk, ılık bir bahar günüydü, karşı tepelerdeki erguvan ağaçları iyiden iyiye pembeleşmişlerdi, önümüzdeki caddeden, değişik markalarda ve cüsselerde motorlar, üstlerindeki çoğu orta yaşlı sürücüleriyle geçerken, ben gururlansam da İtalyan konuklarımın gözlerinde herhangi bir heyecan parıltısı yoktu, gelip geçen o güzel motorlarla ilgilenmemişlerdi bile…

Heyetin en yaşlısı Lorenzo adlı ak saçlı sakallı, heybetli, dinç bir adamdı. Hayatının büyük bir kısmının motor üstünde geçtiği hemen anlaşılıyordu. Gemisinde, dalgalı suların çırpıntısında yürümüye alışmış bir denizcinin karada adım atarken bocalaması gibi , motorsuzluğunda şaşkın ve mutsuzdu.






" Haydi signor " dedi " bizi okullara, Üniversitelere götür en iyisi " …Doğrusu okullarımızda ne yapacaklarını pek anlayamamıştım. Bu italyan tüccarlar eğitim sistemimizi araştırmak, okul binalarımızı mı görmek istiyorlardı, yoksa başka bir amaçları mı vardı..Neyse çaylarımızı son kez yudumladıktan sonra en yakın Üniversite olan Boğaziçi Üniversitesine doğru yola çıktık.


Okulun en kalabalık günlerinden biriydi, Tam ortadaki top sahasının kenarlarında bitmiş olan çimenlere uzanmış öğrenciler, henüz fazla yakmayan güneşin altında sohbet ediyor, kitap okuyor, kimileri ise sarmaş dolaş aşklarını yaşıyorlardı.Sahayı çevreleyen geçmiş yüzyıllardan kalma bakımlı, kocaman okul binaları, cıvıl cıvıl gençler beni yine ülkem adına gururlandırmıştı ki ihtiyar Lorenzo okulun otoparkını sordu, , oraya gitmek istediğini söyledi….

Ağaçlar arasındaki gölgeli bir yoldan kısa bir yürüyüşle otoparka eriştik.Otopark tıka basa otomobillerle doluydu.Boş bulabildiğimiz küçük bir alanda durduk,
" buyrun signor Lorenzo " dedim " işte okulun otoparkı " Ama hepsi şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu…Siyah güneş gözlükleri takmış, daha genç başka bir İtalyan tüccar " ama signor biz motosiklet otoparkına gitmek istiyoruz "
O an neyin peşinde olduklarını anladım,..Ne bu üniversitede ne başka üniversitelerde sadece renk renk boy boy kıpır kıpr motosikletlerin tıka basa doldurduğu bir otoparkın olmadığını biliyordum.. ..Evet çevrede parketmiş bir iki motosiklet vardı ama bunlar her yanımızı saran otomobiller arasında neredeyse görünmüyorlardı bile…Sanki arnavut kaldırımı bir sokakta, taşların arasından boyunlarını güçsüzce, adeta çekinerek uzatmış şeytan minareleri gibiydiler.

Yok Signor Lorenzo,

Peki öğrenciler okula neyle gidip geliyor

Bu arabalar öğrencilerin Signor Lorenzo

Anlamadım , yani bütün bu arabalar öğrencilerin mi

Evet signor Lorenzo , çoğuna aileleri alır ,

Ticari heyetin gördüklerinden etkilendiği apaçık belliydi, kendi aralarında hızlı hızlı konuşuyor, otoparka, otoparktaki cılız otlar gibi duran motorlara bakıyorlardı..

Siz zengin bir ülke misiniz ki , böyle her çocuğun altında bir araba ile…

Hayır, Signor Lorenzo,ama zengin olmaya, kalkınmaya gelişmeye çalışıyoruz işte,


" Yanlış bir yoldasınız…Bizde her delikanlının, genç kızın bir düşü vardır, o da motora sahip olmaktır.Çünkü okuluna ancak motoru ile gidip gelebilir, başka seçeneği yoktur, Bir ailenin çocuğuna araba aldığı hayal bile edilemez, Genç harçlıklarından para biriktirir, yazın çalışır ya da en fazla babasının amcasının eski motorunu tamir eder, yenilemeye çalışır, daha yirmi yaşına gelmeden motosiklet dünyasına istese de istemese de girivermiştir..Bu ona çalışmayı, tutumlu olmayı, dahası bir motoru arzulamayı, düşlemeyi, ona sahip olduğunda kıymetini bilmeyi öğretir ki bu gelecekteki bütün motosiklet yaşamına damgasını vurur…Sizde ise tam tersi, adam zengin olduktan arabasını evini aldıktan, hayatını kurtardıktan sonra motosikletine kavuşuyor,Ama bu neye yarar motosikletle paylaşılacak bir gençlik bittikten sonra… Böyle olmamalı, bunu mutlaka değiştirmelisiniz, çocuklarınıza araba alırsanız onları motosikletten uzak tutarsınız oysa motosiklet bir düşünce tarzıdır, hayata, başarıya, kendi ayakları üzerinde durmaya atılan ilk adımdır."


Signor Lorenzo, o boğaz tepelerindeki otoparkta daha uzun bir sure konuştu ama aklımda kalanlar ancak bunlar…Sonuçta İtalyan tüccarlar o kısa geziden sonra belki TR’ye yollamayı düşündükleri aksesuarlardan ancak çeyreğini gönderdiler ya da girişimde bulunacakları işlerden vazgeçtiler..Ama günümüzde hala değişmeyen bir gerçek var ki Üniversitelerimizde cıvıl cıvıl renk renk renk motorlarla dolu otoparklarımız, okula motorları ile öbek öbek gidip gelen bir gençliğimiz yok.Kimbilir belki de önümüzdeki kuşaklar bunu yaşama şansına sahip olacaklar….


Haftaya İtalya ‘ ya gidecek Utku ve İtalya’dan yeni dönmüş Oytun’a ithaf olunur.


Nejat GÜÇ
Vespa px 200

Istanbul-Üsküdar.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
specific
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 26, 2004
Mesajlar: 1252
Nerden: izmir

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 8:39 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

hüzünlü ama düşündürücü bir anı olmuş..elinize sağlık..Türkiye'yi hep olduğu gibi kabul ederek yaşıyoruz, hiç kimse geliştirmek için uğraşmıyor..herkes başkasından bir şeyler bekliyor..neden motor reklamları TVde yayınlanmıyor? neden sadece motor dergilerinde bunlar konuşuluyor? otomobil dergilerinde de yayınlansa insanlar motorun güzelliklerini daha çabuk öğrenemez mi? neden sadece bazı yerlerde motor adam(!) yerine konulabiliyor (feribotta daha az para ödeniyor mesela) motora özendirme çalışmaları çabaları var deniliyor ama gerçekten bir işe yarıyor mu? bizim kadar sabit fikirli başka ülke var mı merak ediyorum...
_________________
Harun Yalçındağ
1-1-1-4-1-?
Yamaha XT660R (Satıldı)

http://www.bikepics.com/members/specific/

Göller Yöresi gezisi http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=10264
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi MSN Messenger
hido
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 24, 2003
Mesajlar: 1497

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 8:56 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

pardon ama motora özendirme cabasi nerede var? hepimiz bu merete arkadaslarimiza özenerek ya da bu aletlerin tasarimina, susuna, busuna sempati ile bakarak baslamadik mi?

senin dedigin özendirme ancak devlet ve STK'lar araciligiyla olur. yani devlet, motosikleti özendirmek icin vergilerini düsük tutar, düsük cc'li motorlar icin ehliyet almayi kolaylastirir, yollarini medenilestirir, bir takim kolayliklar saglar vs.

STK'lar da (yani biz, motosiklet federasyonu, EMOK, OMM, H.O.G. vs) motosiklete binmenin ne kadar iyi oldugunu (ekonomiye, trafige ve cevreye katki), özellikle metropollerde insanlara zaman kazandirdigini, ayrica son derece sosyal bir ulasim araci oldugu felan anlatilir. (EMOK motosiklet festivali buna güzel bir örnek) yurtdisinda insanlarin neden özellikle motosikleti tercih ettigi sorgulanir. bununla ilgili toplumu bilgilendirici etkinlikler düzenlenir.

bu etkinlikler ne kadar siklikla düzenlenirse, bu konuyla ilgili kamuoyu yaratilirsa, insanlar motosiklete "tu, kaka" gözüyle bakmaz, babalar üniversitede okuyan cocuklarina birer scooter alir, anneler sepetli motosikletleriyle carsiya, pazara gider vs...

satislari artan motosiklet distribütörleri de, "yaw, artik para kazaniyoruz, biz bu isin reklamina ve egitimine de para harcayalim, marka bagliligimizi artiralim" diye düsünmeye baslarlar...

bunu gören karayollari, trafik müdürlükleri ve belediyeler daha nitelikli yollar yapar, motopark alanlari olusturur, trafikte motosikletlere karsi yasanan taciz vakalarina karsi sert önlemler almaya baslar...

tüm bunlari gören dört tekerlekliler, artik ne tarafa dönseler bir motosikletle karsilacaklarini bildikleri icin, aynalarina bakmayi ve sinyal vermeyi bir aliskanlik haline getirirler, motosikletleri taciz ettiklerinde tepki ve ceza alacaklarini bildikleri icin daha saygili olurlar...

tüm bunlardan sonra bu sitenin üyeleri onbinlerle ifade edilir, foruma asilan gezi yazilari, anilar ve deneyimler okunmaya doyulmaz...

kisacasi memleket daha güzel bir yer olur!

hido
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
vespone
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 02, 2003
Mesajlar: 161

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 11:32 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

çok haklısın yazdıklarında Hido'cuğum, her kelimene ortağım ama ne yazık ki kendimiz çalıyor, kendimiz dinliyoruz, belki bütün bunlar düzelecek, devlet gereken önemi verecek motosiklete ve eşlerimiz alışverişe vespalarıyla, çocuklarımız okula motosikletiyle gidecekler ama ne zaman....işte sorun burada, ben kendi hesabıma konuşacak olursam yakın çevreme, hatta eşime çocuğuma , belli entellektüel yapıya sahip, hayatı kitaplar içinde geçmiş yaşam acemisi birinin bile bir okyanusa bir cangıla dalar gibi İstanbul trafiğine kariştığını ( 40' tan sonra ) işine motoruyla gidip geldiğini, bunun öyle kötü bir şey olmadığını kanıtladım, şimdi en azından motoro öcü gözüyle bakmıyorlar, hatta ona gülümsüyorlar bile...yani senin anlayacağın sevgili dostum bizden başlıyor herşey.

galiba biz seçilmiş öncü neferleriz, hatta bunun için dediğimiz cangılda canımızı bile ortaya koyuyoruz her gün..biliyorum çok uzun soluklu çaba bu...umarım gelecek kuşaklar, o vespalarıyla markete gidip sepetlerini dolduran teyzeler, okullarından güven içinde 50cc lik motorlarıyla eve dönen lise öğrencileri bizleri, savaşımızı, hatta verdiğimiz canları hiçbir zaman bilemeyecekler, ama olsun yine de birşeyler yapmak gerek, ben minicik vespamla E- 5 ten köprüyü aşarım bir diğeri GS ile, TA ile otomobillere biz de varız der kısacası yolları ne kadar çok ve ne kadar bilinçli doldurursak o uzak dahası ütopik gelecek o denli bize yaklaşır.

sevgilerimle

Nejat

vespa px 200
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
utku
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 28, 2003
Mesajlar: 232

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 11:43 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Vespone, tebrikler, harika bir yazı, "signore"nin tespiti ne kadar yerinde.

Ne yazık ki, özellikle 1980 sonrası hızla tüketim toplumu haline dönüştürüldük. En acısı da üretmeden tüketmeye çalışan bir toplum olmamız. Bugün üzerimize binmiş olan 200 küsur milyar dolar borç da bunun en önemli göstergesi. İtalya'da (ki aile ilişkileri bize en çok benzeyen Avrupa ülkelerinden biridir) ailelerin çocukları için ev, araba vs alması çok istisnai bir durumdur. Tabi ki hak etmek şartıyla ufak tefek destekler olabilir.

Vespone, ti serve qualcosa dall'Italia?
_________________
Basri Utku
Aprilia Pegaso 650 i.e.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
majestic
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 18, 2004
Mesajlar: 239
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 2:40 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben de kesinlikle katılıyorum. Motosikletle alakası olmayan eşim ve birçok tanıdığım ben ve diğer kullananlar sayesinde motorun aslında hiç de kötü birşey olmadığını aksine çok keyifi ve faydalı bir alet olduğunu farkettiler. Televizyonda bakıyorum da otomobille (bir sürü), havacılıkla, denizcilik hatta evcil hayvanlarla ilgili özel haftalık programlar yayınlanıyor. Şahsen ben kendi adıma motosikletle ilgi böyle bir programa rastlamadım. En iyi ihtimalle bir otomobil programında (gerçekte ne alakası varsa) 3 - 5 dakika görünüyor o kadar
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
uzaklar
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 23, 2003
Mesajlar: 208
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 2:44 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Başlık 1 yıldır görmeyi yada yazmayı düşündüğüm şeyler için mükemmel. Gözlemler düşündürücü, üzerine çok şey söylenebilir...hatta bu işin temeli türkiyenin az gelişmişliği, eğitim düzeyi vs. gibi derin konulara uzanır.
Ancak kötümser olmaktan çok bence camianın artık gerçek felsefesi olan, çok ama çok uzakları artık merak eden, henüz 20 li yaşlarında bulundukları avrupa kıtasını bitirip, 93-95 model ucuza alıp tüm bakımlarını kendilerinin yaptıkları endurolarıyla asya ve amerikayı neredeyse günde 10-20 amerikan dolarına nasıl gezilebileceğini tartışan batılı ikitekerlileri örnek almaya ihtiyacı vardır.
Bakınız Boğaziçi üniversitesinin otoparkı gözlemi gerçekten güzel bir saptama, ancak benim bir başka saptamam var ; camiada her sene motorsiklet yenilenmesi sıklığı ve bu arada harcanan para ile o otoparktaki araçların değerinin karşılaştırılması. Acaba bu düşünce çerçevesinde otoparktaki arabalar gerçekten de daha pahalı bir ulaşım aracımıdır? Tecrübeli ikitekerlilerin her zaman belirttiği konu....ilk motor olarak 0 kilometre bir yüksek hacimli tercih oranımız nedir acaba?
Bir sloven bayan motorcu olan Benkanın 2000 günde tek başına bir f650 ile dünyayı gezmiş olması kaçımızı etkiliyor?
Her farklı sınıf motorun sürücüsü için dünyaya farklı bakış açısı ile bakması doğaldır. Ancak eğer gerçekten motor ucuz ve pratik bir ulaşım aracı ise neden türkiyede bu özellikleri kullanılarak, aynı mantıkla, dünyayı gerçekten böyle gezmek isteyen(ve mevcut ekonomik potansiyeli bu yönde harcamayı tercih eden) kişilerin sayısı hersene motorunu yenileyen kişilerin sayısı karşısında yok denecek kadar azdır?
Düşününüz aldığımız motorlar (kendi bakış açımla baktığımda) 1200 gs, ta, capanord, at vs... dakar yarışları, uzun yollar için geliştirilmiş araçlar, hatta içlerinde tibet-tuscany isimli bir aprilia dahi var...hepsi çok ama çok pahalı araçlar...gerçek amacı için kullanılma oranı türkiyede hayli düşük olsa gerek. Tamam gezi başlıklı foruma baktığımda bir çok güzel ulusal geziler planlanmış ve yapılmış...gezenlerin ayaklarına sağlık...ancak tüm forumda görebildiğim en uzun soluklu gezi çeşme italya feribotu başlangıçlı bir italya yada çok çok güney fransa turu...acaba (türkiyede yaşayan ikitekerliler olarak) ufkumuz bu kadar mı? Yoksa aramızda çoktan tibet yollarını yapmış birileri varda susuyormu?

Benzer düşüncelere sahip arkadaşlarıma www.horizonsunlimited.com sitesini tavsiye ederim.

Saygılarımla
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
daedalus
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 28, 2004
Mesajlar: 106

MesajTarih: Cum Hzr 04, 2004 3:34 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

uzaklar çok güzel yazmışsın ama bir de şu yönden bakalım :

motor kullanıcılarının yaş ortalaması ve maddi durumlarına bakarsak, genelde iş güç sahibi, ortayaşlara gelmiş yada gelmek üzere olan, maddi olarak Türkiye ortalamasının üzerinde olan bir kesimi görürüz. En azından benim İstanbuldan yapabildiğim gözlemim böyle. Durum böyle olunca yüksek cc'li, güzel görünümlü motorlar alabiliyorken, neden daha düşük cc'li görünüm olarak daha sade ve cılız bir motor alınsın?
Sonuçta motor Türkiye'de hala lüks bir araç. Ve biz lüksü severiz. Motorsiklet kullanan insanların çoğu ihtiyaçları olduğu için değil, sevdikleri, keyif aldıkları, istedikleri için kullanıyor.

Motorun ucuz bir ulaşım aracı olduğu henüz idrak edilmiş değil.

Ne kadar çok isterim, bir motorum olsa dünyayı gezsem en ekonomiğinden.... kim istemez ki? ama sen işinden iki haftadan fazla izin alabiliyor musun? ya da kaç kişi iki haftasını birden kullanabiliyor.
Hadi işi bırakıp 2 sene bütün dünyayı gezelim dedik, nasıl finanse edicez? hadi ettik, dönünce nasıl iş bulucaz? bu sorular bir tokat gibi ( şşllaaaak!!! ) patlıyor yüzümüzde. hadi şimdi çık uzun soluklu bir geziye de görelim icon_smile.gif)) dünyayı bırak Türkiye'de gezebilsen istediğince yeter zaten... Sloven arkadaşın böyle dertleri yokmuş gezmiş, imkanı varmış, ne güzel yapmış. biz de bulsak masrafları karşılayan bi sponsor, hem belgesel çeksek, hem gezsek, hem eğlensek... dönünce de kitap olarak anılarımızı yazsak. ama nerdeeeee????

devamı azz sonraa!! ( eve gidiyorum, ordan devam edeceğim bu konuya )
_________________
İlker Saltoglu.......
F650GS '06
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
DrDakar
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Dec 14, 2003
Mesajlar: 1313
Nerden: Philadelphia

MesajTarih: Cmt Hzr 05, 2004 12:39 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bir sure once ODTU girisinde motosiklete giris pulu almam gerektigini soylediler. Pul mezunlar ve Teknokent calisanlari icin yillik 200milyon Turk lirasi. Otomobillerde ayni miktari oduyorlar. Rektorlugun Teknokente gonderdigi yazida motosikletler icinde pul alinmasi gerektigi yaziyor. Park yerinin buyuk bir sorun oldugu otoparkimiza benim motosikletle geliyor olmam, bir kisinin daha park yeri bulmasi demek. Binanin onunde duran 3 motosiklet, 3 otomobil surucusune park yeri sagliyor. Rektorlugun motosiklet ve bisikleti tesvik etmesi gerekirken, pul adi altinda harac almak icin bu uygulamayi getirmesi dusundurucu. Bir kac sefer kapida uyarildim, ama sonradan vazgectiler sanirim.

Uzaklar, motosiklet fiyatlarini bir yana birakip, koruyucu ekipmanalara baktigimizda bile , Turkiye kosullarinda bunlarin bir servet oldugunu goruyoruz. Kask, mont, pantolon, bot, eldiven donanmaya kalktigin zaman korkunc rakamlar cikiyor.
_________________
Akif Ersahin
BMW R1200RT
IBA #25322
DrDakar.com
www.gamsizseyyah.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
LEGOLAS
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 14, 2004
Mesajlar: 134
Nerden: Eskişehir

MesajTarih: Cmt Hzr 05, 2004 10:01 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Tebrikler, çok güzel bir yazı olmuş. Umarım bizde de otoparklar cıvıl cıvıl öğrenci scooter ları, cross ları, v.s. ile dolar taşar...


Sağlıcakla
_________________
<<LeGoLaS>>

Sedat TELÇEKEN
Anadolu Üniversitesi Eskişehir
--------------------------------------------
Honda TransAlp'99
0 505 576 37 74
26 RL 867
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Cjinne
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 08, 2003
Mesajlar: 100

MesajTarih: Cmt Hzr 05, 2004 10:45 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver


_________________


En son Cjinne tarafından Prş Hzr 01, 2006 1:05 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Orkun
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 31, 2003
Mesajlar: 883
Nerden: Ankara

MesajTarih: Cmt Hzr 05, 2004 11:32 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ne guzel yazi. Motora ozendirme biraz da motosiklet suruculerinin etrafiyla iletisim halinde olmasina bagli Hido'nun da ima ettigi gibi. Motosiklet klupleri, ama her "tarza" icon_biggrin.gif hitab eden motosiklet klüplerinin sayisinin artmasi gerek.

Universiteler konusunda ne desek bos. Universitede calisan birisi olarak gercekten ben de anlam veremiyorum bu kadar otomobilli ogrenciye. Biraz ailelerin on yargisindan bence. Yoksa bu adamlar 18-20 yasinda. Mutlaka ozenir. Ama yok yok, genclik hergun biraz daha icine kapaniyor, alinmasinlar ama tek tipe standartlasip odunlasiyorlar. icon_sad.gif

Ben de kendi payima duseni yapiyorum. Apartmandaki motor sayisi benden sonra 3'e cikti icon_biggrin.gif

uzaklar demiş ki:
ancak tüm forumda görebildiğim en uzun soluklu gezi çeşme italya feribotu başlangıçlı bir italya yada çok çok güney fransa turu...acaba (türkiyede yaşayan ikitekerliler olarak) ufkumuz bu kadar mı?


Abicim sen de haklisin, ama ufkumuz olmasa da cuzdanimiz biraz dar. 10-20 dolar/gun bile pasaport, vize, haraclar, kamp malzemesi, yedek parca derken cogumuzu asan yatirim istiyor. Bakalim, forumdaki ikitekerciler 10'ar yillik baba motorcular olunca oyle geziler de goruruz. icon_biggrin.gif icon_biggrin.gif
_________________
Orkun, CRF250X
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
arasbusa
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Sep 20, 2003
Mesajlar: 16
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cmt Hzr 05, 2004 6:52 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Henüz bir motorum yok (inşallah bu yaz olcak) ama benim de Türkiye'de motorlara ve motor sürücülerine karşı olan önyargı beni çok rahatsız ediyor.
En azından kendi ailemden biliyorum. Ben yaklaşık 2 senedir üniversiteye başlayacağım yaz motor almak istediğimi anneme ve babama söylüyorum, yaklaşık bir hafta önce de ehliyet kursuna yazıldım.

Annemle ne zaman motor hakkında konuşmaya çalışsam sanki başıma çok iğrenç bişey gelmiş gibi üzülüyor. Motor almak istediğimi söylediğimde sanki (hiç abartmıyorum) bi uyuşturucu bağımlısıymışım gibi üzülerek "oğlum vazgeç şu işten" tipi laflar ediyor.

Evet ne olursa olsun bu yaz motorumu almak istiyorum ama, annemin bu tip düşünceleri beni gerçekten üzüyor. Sanki motorsiklet bir kıro aletiymiş ve eğitimi iyi olan bir insanın kullanmaması gerekiyormuş gibi geliyor anneme (ve daha birçok kişiye).

Allahtan babam anlayış gösteriyor ve onun sayesinde sanırım alabilcem motorumu.

Son olarak üniversiteler ve motor konusuna gelince; ben de seneye (inşallah) İstanbul'da bi üniversitede okuyo olcam, ve o okula motorumla (yine inşallah) gidip gelicem. Bunun düşüncesi bile beni çok mutlu ediyo, ama gideceğim okula motorla gelen belki de tek kişi olacağımı biliyorum...

Herkese selamlar
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
uzaklar
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 23, 2003
Mesajlar: 208
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pzr Hzr 06, 2004 1:59 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sevgili daedalus;

Sizin bu yazdıklarınıza ve motorsikleti sizin bakış açınızla değerlendirenlere söyleyecek sözüm yok. Saygıyla karşılıyorum. Ancak gerçek kapitalizmin kaleleri olan, insanı genellikle çalışıp iş üreten bir makine olarak değerlendiren batı toplumlarında bile en azından üniversite öğrencisi, veya diğer dar gelirli insanların -ki bunların her halükarda bizden daha fazla mesai yaparak daha fazla ürettikleri ortadadır;buna rağmen- dünyayı merak etme ve ne pahasına olursa olsun onu ölmeden keşfetme istekleri karşısında acaba geleneksel olarak onlara yalnızca hayranlık duymakla mı yetinmeliyiz? Sizin yazdıklarınızdan benim anladığım türkiyede yaşayan -en çok satılan ve sıraya girilip ithal edilmesi beklenen motorların büyük bir bölümü de endurolar olmasına rağmen- hiçbir ikitekerli uzak doğuya gidemez, motorla dünyayı gezmek bir türk motorsikletlisinin harcı olamaz???
Buradaki konu bizim türkiyede yaşayan motorsiklet sürücüleri olarak ne kadar keşfetmeye meraklı olduğumuzla ilgilidir. Mazeretlerinizi saygıyla karşılıyor ve hemen çoğuna katılıyorum. Tekrar belirtmekte yarar görüyorum bu yazdıklarım lüksü seven, orta yaşın üzerinde paraya yada motorsiklete ulaşabilmiş ve ancak böylece sürmeye başlayabilmiş ,bir nebze olsun özgürlük duygusu tatmak isteyenlere değildir. Bu arkadaşlar elbette düşledikleri enduroya binerek kendi sınırlarını çizip istedikleri gezileri yaparlar, kimsenin buna bir sözü olamaz. Benim tartışmak istediğim ilgili arkadaşlar, belkide bir kaç yıl içinde bir katmandu gezi grubu oluşturarak bunu gerçekleştirmek istediğim kişilerdir.
Bu gün Rahmi Koç beyefendi triyonluk bir tekneyle dünya turuna çıkmaya hazırlanıyor. Bizde bunu hergün gazetelerde okuyoruz...halbuki-evet bir miktar sponsorların desteği ile- 1965 de Sadun bey kısmet isimli daha basit bir tekne ve o zamanın navigasyon teknolojisi ile bunu çok daha ucuza yapabilmişti. Ancak sadun beyin benim asıl dikkati çekmek istediğim bir açıklamasını bu günkü gazetede okudum; "dikiş atmayı (cerrahi yaralanmalardan bahsediyor)bilmeden böyle bir geziye çıkan ölür". İşte incelik burada yatıyor; bizde pek olmayan birşey; merak etme,araştırma, öğrenme, planlama ,hemde en ince ayrıntısına kadar. Yoksa bu kadarı da fazla mı?

Saygılarımla
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Airport
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 10, 2003
Mesajlar: 330
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Pzr Hzr 06, 2004 3:22 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Geçtiğimiz haftayı Gaziantep’te geçirdim. Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Hatay, Adıyaman ve bunların ilçeleri Nizip, Kilis, Antakya vs. birçok ilçeyi gezdim.
Daha önce bu gözle bakmamıştım. Gördüm ki birçok konuda olduğu gibi motosikletle ilgili fikirlerimiz için de büyükşehirlerde kavanozda yaşıyoruz. Nizip’de kaç motosiklet olduğunu bilen var mı? Türkiye’nin ençok motosikletinin bu bölgelerde satıldığı ve inanılmaz sayıda hırsızlık olduğunu biliyor muydunuz?
Biraz avam-aristokrat denklemine takılmışız sanırım (En azından ben). G.Antep’te 11 kişinin bindiği sepetli motosiklet haberini hatırlayın, vallahi ortalık beş-on kişinin bindiği motorlarla dolu. Yaşlı amcalar, tarlaya giden kadınlar, reklam tabelaları, çuvallar, çocuklar, hastalar motosikletle taşınıyor. Ruslar, yerliler ve daha markasını hiç bilmeyip görmediğim birçok çeşit motor.
Oralarda kuşamın “K”si yok ama rölanti ve supap ayarı hakkında herkes uzman.
Kayınpederim Bafra’lı ve araba kullanmasını bilmez ama 1977 mobiletiyle hergün balık tutmaya gidiyor. Kayınvalideyle birgün Samsun’a giderken nasıl düştüklerini anlattığı olayın senesi 1981. O bölgede çocukları okula götürürken uyur da düşmesinler diye kendilerine nasıl bağladıklarıyla ilgili yöntemler bile var.
Elbette güvenlik ve buna bağlı bilinç bölümünü yok sayıyorum ama birkaç yıl öncesine kadar toplu taşıma araçları dahil heryerde sigara içilen veya sıfır otomobillerde bile tasarruf diye koltuk başlıklarının konulmadan üretildiği bir toplum olduğumuzu da hatırlıyorum. Kaç kişinin arka darbelerde o otomobillerde boynu kırılmıştır acaba.
Yani; motosiklet var aslında memlekette. Üye profilimize bakalım mesela. Kaçımız motosikleti ulaşım aracı olarak kullanıyoruz. Ya da kaçımız sadece ulaşım odaklı motosiklete binmeye karar verdik.
Sorun bence henüz uçakla yolculuk etmenin ayrıcalık olduğunu sanan ve bunu cümleye serpiştirerek sosyal statüsü hakkında karşısındakine basamak atlattırmaya çalışan bir kesit olmamız gerçeğinde yatıyor. Amelenin ithal sigara içtiği, otomobilleri markasına göre aldığımız ve ek iş yaptığımızı söylemekten utandığımız bir geçiş dönemindeyiz.
Şu anda büyükşehirlerdeki yaşam trendinde makbul olan iyi bir otomobil sahibi olmak. İnsan ruhundaki popüler ve farklı olmak dürtüsü bizi buna sürüklüyor. Bahse konu gelişmiş şehirlerdeki kültür henüz motosikleti ulaşım aracı olarak göremiyor. Görse ve bunu kabullense de kendine yakıştıramıyor.
Gelişmiş ülkelerdeki arkadaşların daha iyi bileceği gibi profesörlerin bisikletle okula gittiği ve boş vakitlerinde tatil için temizlik yaparak para biriktirdiği toplumlar gibi hazım sorunları yaşamamak için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Yoksa, motosikleti alan almış zaten. Sadece buradan gözükmüyor o kadar.
Nejat eline sağlık bu arada. Ama bence Boğaziçi Üniversitesi otoparkında motosiklet olması için daha çok zamana ihtiyaç var. Dicle Üniversitesi için aynı tahminde bulunamayacağım. icon_smile.gif
_________________
"Tecrube, limitlerini bilmektir"
Rauf "Airport" GERZ
K1200 GT
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Genel Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3, 4  Sonraki
1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt