Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 313 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - kıssadan hisse
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

kıssadan hisse

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Konu Disi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
kanarya
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 20, 2007
Mesajlar: 957
Nerden: 34FB6606

MesajTarih: Prş Eyl 18, 2008 2:10 am    Mesaj konusu: kıssadan hisse Alıntıyla Cevap Ver

> >>Bir Öğrencimin Bana Öğrettikleri
> >> >
> >> > Yazan: Doğan Cüceloğlu
> >> >
> >> > Kaliforniya'da Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesi'nde öğretim
> >> > üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir
> >> > kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu genç bayanın şu
> >> > özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce çok güzel bir kızdı;
> >> > gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu. İkinci olarak çok iyi bir
> >> > öğrenciydi; bütün sınav ve ödevlerde en yüksek notu o alıyordu.
> >> > Ayrıca, çok hanımefendi, çok nezih bir kişiliği vardı. Bölümün bir
> >> > pikniğinde kız öğrencimin nişanlısıyla tanıştım ve itiraf edeyim, ilk
> >> > aklımdan geçen, "Armudun iyisini ayılar yer" düşüncesi oldu. Yukarıda
> >> > özelliklerini saydığım o güzel kızın bana tanıştırdığı erkek, yirmi
> >> > yedi-yirmi sekiz yaşlarında, saçı biraz dökülmüş, şişman denecek kadar
> >> > toplu, çirkin, kısa boylu biriydi.
> >> >
> >> > Bu kişiye parası için yüz vermiş olabileceğini düşündüm. Daha sonra
> >> > öğrendim ki, bu genç adamın parasal gücü yok; başka bir üniversitenin
> >> > psikolojik danışmanlık bölümünde doktora öğrencisi olarak okula devam
> >> > ediyor ve ileride akademisyen olarak kariyer yapıp profesör olmak
> >> > istiyor.
> >> >
> >> > Acaba benim güzel öğrencim bu adamda ne bulmuştu? Bir hafta sonra ders
> >> > çıkışı koridorda öğrencimin yanına yaklaştım ve Sally adıyla anacağım
> >> > öğrencimle aramızda şöyle bir konuşma geçti:
> >> >
> >> > "Sally, nişanlınla nasıl tanıştığınızı merak ediyorum?
> >> >
> >> > "Bir kilise faaliyetinde aynı komitede çalıştık; o zaman tanıdım
> >>kendisini "
> >> >
> >> > "Nesi seni etkiledi; hangi özelliklerini sevdin?
> >> >
> >> > Sally, bir Amerikalı olarak bu soruyu hiç beklemiyordu. Amerikan
> >> > kültüründe, bu tür sorular kişinin mahremiyetine tecavüz olarak kabul
> >> > edildiğinden pek sorulmaz. Amerikan kültürüne göre ben o anda
> >> > Sally'nin mahremiyetine 'burnumu sokuyordum.'
> >> >
> >> > Şaşkınlığı geçince çok içten, gözlerinin içi gülerek, "O şahane bir
> >> > insan; o benim kahramanım! Ben ondan çok şeyler öğrendim" dedi.
> >> >
> >> > O anda ilk hissettiğim şey kıskançlık duygusu oldu. Güzel bir kadının
> >> > erkeğine, "Sen benim kahramanımsın" duygusu içinde bakmasının erkeğe
> >> > verilmiş en büyük hediye olduğunu hissettim ve anladım. Bu hediyeyi,
> >> > hayatım boyunca hiç almadığımı biliyordum ve o kişiyi kıskandım.
> >> >
> >> > "Nasıl yani?" dedim.
> >> >
> >> > "Frank bir yetimhanede büyümüş. Yetim olmanın ne demek olduğunu
> >> > bildiği için, üniversite öğrencisi olunca, yetimhaneden iki çocuğa
> >> > ağabeylik yapma kararı almış. Haftada on saatini onlara ayırıyor;
> >> > onlarla buluşup oynuyor, kitap okuyor, onları müzeye götürüyor.
> >> > Onların iyi gelişmesi için elinden geleni yapıyor. Biri ameliyat oldu,
> >> > hastanede yatıyor ve Frank şimdi akşamları hastanede kalıyor, geceleri
> >> > ona bakıyor."
> >> >
> >> > Yüzüme tokat yemiş gibi oldum. Utandım. Kendime kızdım. Ben güya en
> >> > yüksek eğitim düzeyine gelmiş biriydim ve karşımdakini hala dış
> >> > görünüşe göre yargılıyor ve onu "ayı" olarak görüyordum. İçimdeki
> >> > pislikten utandım. Bir süre sonra Sally'nin içinde yetiştiği aile
> >> > ortamını merak etmeye başladım. Şöyle bir mantık yürüttüm: o adama
> >> > baktığım zaman ben neden, 'Armudun iyisini ayılar yer' diye düşündüm?
> >> > Çünkü ben, içinde yetiştiğim ortamda sık sık bu benzetmeyi duyarak
> >> > büyümüştüm. İçinde yetiştiğim ortam beni nasıl etkilemişse, Sally'nin
> >> > içinde yetiştiği ortam da onu öyle etkilemiş olmalıydı.
> >> >
> >> > Birkaç hafta sonra Sally'e, ailesinin nerede oturduğunu sordum. Los
> >> > Angeles'in üç yüz elli km kuzeyindeki bir kasabada oturuyorlarmış.
> >> > Onun ailesiyle tanışmak istediğimi, bunu mümkün olup olamayacağını
> >> > sordum. "Kendilerine bir sorayım, eminim sizinle tanışmak
> >> > isteyeceklerdir," dedi ve iki gün sonra, "Ailemle konuştum; sizinle
> >> > tanışmaktan mutlu olacaklarını söylediler," dedi. Dört-beş hafta sonra
> >> > San Francisco'ya gidecektim, Sally'nin ailesinin yaşadığı kasaba
> >> > yolumun üstündeydi, onlara uğrayabilir, onlarla tanıştıktan sonra
> >> > yoluma devam edebilirdim.
> >> >
> >> > Bu planımı Sally'e söylediğimde Sally, "O gün ben de aileme
> >> > gidecektim; isterseniz beraber gidebiliriz," dedi. Ailesine haber
> >> > verdi. Onlar da sabah kahvaltısına gelmemizi söylemişler. Long
> >> > Beach'ten sabahın altısında yola çıktık ve dokuz buçuk civarında
> >> > Sally'nin ağabeyi Brian'ın evine vardık. Sally'nin babası George orada
> >> > buluşmamızı uygun görmüş. Çok güleryüzlü bir aileydi. Brian'ın, en
> >> > ufağı dört yaş civarında dört çocuğu vardı.
> >> >
> >> > Ziyaret ettiğim bu güleryüzlü sıcak ailede, iki olay gerçekten
> >> > dikkatimi çekti. Bunlardan ilki, Sally'nin babası George'un
> >> > torunlarıyla konuşurken onların göz hizalarına inmesiydi. Bunu o kadar
> >> > doğal yapıyordu ki, artık farkına varılmadan yapılan bir davranış
> >> > olduğu belliydi. Sally'ye, babasının torunlarıyla hep böyle mi
> >> > konuştuğunu sordum. "Evet" yanıtını alınca, kendisi çocukken de
> >> > babasının, onunla göz hizasına inerek mi konuştuğunu sordum. "Evet,
> >> > biz böyle biliyoruz. Ağabeyim Brian da çocuklarıyla böyle konuşur; ben
> >> > de kendi çocuklarımla böyle konuşacağım. Biz böyle biliyoruz", dedi.
> >> > Tüylerim diken diken oldu. Ben üniversite öğretim üyesiydim ve insan
> >> > psikolojisi benim uzmanlık alanımdı ama üç çocuğumdan hiçbiriyle göz
> >> > hizasına inerek konuştuğumu hatırlamıyordum. Kendime kızdım; sonra
> >> > kendime kızmaktan da vazgeçtim, beni yetiştirenlere kızdım. Sonra
> >> > onlara kızmaktan da vazgeçtim ve bütün nesilleri yetiştiren kültür
> >> > ortamına kızdım. Daha sonra kimseye kızmayacağımı anlayarak, oradaki
> >> > öğrenme fırsatından yararlanmaya karar verdim. Torunlarının önünde diz
> >> > çökerek konuşan dede George'a "Beyefendi, çocukların göz hizasına
> >> > inerek konuşuyorsunuz!" dedim. Bana biraz şaşkınlıkla gülümseyerek,
> >> > "Tabii, onlar küçük insanlar!" yanıtını verdi. Öyle bir bakışı vardı
> >> > ki, bu bakış sanki 'Bu kadar doğal bir şey ki, herhalde bunu herkes
> >> > yapıyordur; sen yapmıyor musun?' diyordu.
> >> >
> >> > O bakışa karşı bütün yaptığım, mahcup bir gülümseme oldu.
> >> >
> >> > Bu güleryüzlü sıcak ailede dikkatimi çeken ikinci olay, Sally'nin
> >> > ağabeyi Brian'ın davranışı oldu. Brian, Pasifik ülkeleriyle ticaret
> >> > yapan, oldukça varlıklı biriydi. Evlerinin büyüklüğünden, yüzme
> >> > havuzundan, çiftliklerinden, arabalarının türünden ailenin zenginliği
> >> > belli oluyordu. Kahvaltıdan sonra saat on bir dolaylarında telefon
> >> > çaldı ve Brian bir süre telefonla konuştu. Ofisten arıyorlarmış,
> >> > Koreli bir işadamı Los Anegeles'ta imiş, kendisiyle görüşmek için
> >> > helikopterle saat 14'te gelmek istiyormuş. Başka bir randevusu
> >> > olduğunu söyleyerek bu teklifi reddetmiş olan Brian, bize durumu şöyle
> >> > açıkladı: 'Dört çocuğum var ve her hafta biriyle dört saat başbaşa
> >> > geçiririm. Bugün dört yaşındaki kızım Mary'le randevum var. Çocuklar
> >> > çok çabuk büyüyorlar, eğer dikkat etmezsen, bir bakıyorsun, büyümüşler
> >> > ve onlarla beraber zaman geçirme olanağı kaybolmuş.
> >> >
> >> > Brian'ın yaşam vizyonunu sormadım, ama davranışından nelere öncelik
> >> > verdiği belli oluyordu. Brian için çocukları şüphesiz en az işi kadar
> >> > önemliydi. Brian'ın yaşamında bununla ilgili bir pişmanlık duygusu,
> >> > bir 'keşke' olmayacak.
> >> >
> >> > Sally'e sordum: "Baban seninle randevulaşır mıydı?"
> >> >
> >> > "Evet", dedi, "yalnız benimle değil, her çocuğuyla sırasıyla başbaşa
> >> > zaman geçirirdi. Ve ilave etti, "Biz böyle gördük, böyle biliyoruz.
> >> > Benim çocuğumun da babası böyle yapacak!". Gülümseyerek, "Nereden
> >> > biliyorsun?" diye sordum.
> >> >
> >> > "Biz Frank'le konuştuk" diye cevap verdi. Yine içim cız etti. Daha
> >> > doğmadan çocuğun gelişme ortamıyla ilgili bir bilinç oluşmuştu.
> >> >
> >> > Kendi çocuklarıma içim yandı. Evlenmeden önceki bilincimi, kafamın
> >> > karmaşıklığını, evlendiğim kıza ettiğim eziyetleri ve ondan da acısı,
> >> > kendi yavrularıma çektirdiğim acıları düşündüm. Biraz daha düşününce
> >> > kendimin de acı çektiğini anladım ve bu sefer kendi çocukluğuma içim
> >> > yandı. Daha sonra babamın, anamın çocukluğuna içim yandı. Ve son durak
> >> > olarak ülkemin tüm çocuklarına içim yandı.
> >> >
> >> > Yine kimseye kızamayacağımı anlayınca, 'bundan sonra ne yapabilirimle
> >> > ilgili düşünmeye karar verdim. İşte değerli okurum; yazdığım kitaplar,
> >> > verdiğim seminerler, hazırladığım televizyon programları, 'Ne
> >> > yapabilirim?' sorusuna verdiğim yanıtların öğeleridir. Sally'nin
> >> > içinde yetiştiği ortamı görmüş ve anlamış biri olarak onun
> >> > davranışlarına şimdi daha iyi anlam verebiliyorum. Sally, içinde
> >> > yetiştiği ailede, varoluşun beş boyutunu da doya doya yaşayabilmişti.
> >> > Çocuğun hizasına inerek onunla göz göze konuştuğunuz zaman çocuk, 'Sen
> >> > varsın, sen doğalsın, sen değerlisin, sen güçlüsün ve sen sevilmeye
> >> > layıksın', mesajı alır ve çocuğun CAN'ı beslenir.
> >> >
> >> > Çocuğuyla randevusuna sadık kalan baba, 'Seninle zaman geçirmek
> >> > istiyorum, seni özledim', mesajını güçlü olarak verir. Çocuk bu mesajı
> >> > zihinsel olarak değil, sezgisel olarak alır ve aldığı bu sezgisel
> >> > mesajlar sayesinde çocuğun hamuru, 'Ben sevilmeye layık biriyim!' diye
> >> > yoğrulur.
> >> >
> >> > Bir ana babanın çocuklarına verebileceği en büyük miras, varoluşun beş
> >> > boyutunda beslenmiş ve buna inanmış güçlü bir CAN'dır.
> >> > Alıntıdır. Ona göre sonra azar işitmeyelim.
_________________
Şeytana uymak istemiyorum ama,İbnenin fikirleri hoşuma gidiyor.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
goran
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 1833
Nerden: Nereye?

MesajTarih: Prş Eyl 18, 2008 12:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bırak Himmet çocukla çocuk olma,
Bu velet senin eserin Naciye!

Sokaktaki tinerci yaşıtlarından gözlerini kaçırarak hamburgerciye koşan, gelecekten umudunu kesmiş, tüketimde mutluluğu, sanal dünyada benliğini arayan bomba gibi bir yeni nesli geliyor. İnşallah bir önceki neslin borç stoğu rekorunu kıracaklar. Haydi Türkiye ileri!
_________________
Nomad
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger MSN Messenger
ata007
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 09, 2006
Mesajlar: 661
Nerden: Maltepe/istanbul

MesajTarih: Prş Eyl 18, 2008 5:40 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

goran demiş ki:

Sokaktaki tinerci yaşıtlarından gözlerini kaçırarak hamburgerciye koşan, gelecekten umudunu kesmiş, tüketimde mutluluğu, sanal dünyada benliğini arayan bomba gibi bir yeni nesli geliyor.

Bunların %90'ı Türkiyenin yüzölçümünü bilmez.

Doğrusu elimizde ki insan değerlerini psikolojik olarak düzgün ele alıp eğitebilseydik bu hale gelmezdik. icon_cry.gif

Not:Şenerin gıcık olduğu o sağ alttaki adama ben de gıcık oluyorum,çünkü herkes koştururken o sadece oturmuş ayaklarını sallıyor. icon_biggrin.gif icon_biggrin.gif icon_biggrin.gif
_________________
sevgiler

Tuncay Topkara
ata007@e-kolay.net
HERKES İSTEDİĞİ HAYATI MUTLU YAŞASIN...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
motorcuk
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 30, 2004
Mesajlar: 1949
Nerden: İst/Besiktas

MesajTarih: Prş Eyl 18, 2008 6:38 pm    Mesaj konusu: ayaklarını sallayan adam Alıntıyla Cevap Ver

Alıntı:
Not:Şenerin gıcık olduğu o sağ alttaki adama ben de gıcık oluyorum,çünkü herkes koştururken o sadece oturmuş ayaklarını sallıyor.

O adam ayaklarını sallarken düşenleri sayıyor boş değil yani!!!!!!!!
_________________
[IMG]http://i267.photobucket.com/albums/ii293/motorcuk/215471_4520287013089_264961593_n_zps58640fee.jpg[/IMG]
BMW F 650 GS 2001(PTT sarısı)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
goran
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 1833
Nerden: Nereye?

MesajTarih: Cum Eyl 19, 2008 10:33 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

814.578 km2
_________________
Nomad
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger MSN Messenger
isinakholi
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 04, 2006
Mesajlar: 274
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Eyl 19, 2008 10:38 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bazı kitaplarını okuduğum saygıdeğer Doğan Cüceloğlu keşke biraz da kendi toplumumuzdan örnekler anlatmayı deneseydi.
Bu ülkede çocuk eğitiminde iyi örnek teşkil edecek öyle aileler var ki Sally'nin ailesi yanında çerez kalır.
_________________
1 nci İRAN SEFERİ
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=14381&highlight=iran+7500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
civilengine
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Sep 16, 2005
Mesajlar: 34
Nerden: Aliağa/İzmir

MesajTarih: Cmt Eyl 20, 2008 6:18 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Saygıdeğer Doğan Cüceloğlu tecrübeleri doğrultusunda yazmış ve bizzat yaşadığı bir hadiseyi aktarırken, Sally' nin ailesini, en yakın tecrübesi, kendi ailesiyle kıyaslamış. Kurgu olmadığını varsayarsak Sayın Cüceloğlu' nun bizim toplumumuzda Sally'nin ailesini yanında çerez bırakacak bir aile ile karşılaşmamış olma ihtimali var mıdır, sevgili isinakholi?

Ya da kendi toplumumuzdan benzer bir aileyi anlatarak beni şaşırtabilirsiniz.

Saygılarımla.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
isinakholi
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 04, 2006
Mesajlar: 274
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cmt Eyl 20, 2008 11:26 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Kendinize ne hoş bir nik seçmişsiniz.


civilengine demiş ki:
Sayın Cüceloğlu' nun bizim toplumumuzda Sally'nin ailesini yanında çerez bırakacak bir aile ile karşılaşmamış olma ihtimali var mıdır, sevgili isinakholi?

Ya da kendi toplumumuzdan benzer bir aileyi anlatarak beni şaşırtabilirsiniz.

Saygılarımla.


Efendim tabi ki saygıdeğer profesörün Bizden iyi örneklerle karşılaşmama ihtimali yoktur ama kendisi başkalarından ve ötekinden örnek vermeyi pek sever.


Örnek aileye tabi ki sizi büyüten ve yetiştiren ailenizi sayarak başlayabiliriz icon_biggrin.gif
_________________
1 nci İRAN SEFERİ
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=14381&highlight=iran+7500
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
civilengine
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Sep 16, 2005
Mesajlar: 34
Nerden: Aliağa/İzmir

MesajTarih: Pts Eyl 22, 2008 5:30 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sağolun sizin inceliğiniz. "Nik"imi ben de seviyorum.

Beni yetiştiren ailemden başlayarak haddinizi aşamayacaksanız buyurun başlayınız. Ben size yetişirim.

Bu arada beni şaşırtamadığınızı da belirteyim.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
taklamakan
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Nov 14, 2007
Mesajlar: 858
Nerden: Şişli

MesajTarih: Pts Eyl 22, 2008 6:45 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yani sonuçta armudun iyisini ayılar yer abicim, onu bunu bilmem icon_biggrin.gif
Cüceloğlu'nun yazısındaki aile örneği güzel tabi, fekat çocuğunu uyurken sevmeyi yeğleyen babaların hakim olduğu memleketimizde bu kültürün yerleşmesi çook zaman alır kanımca.
_________________
v-strom 650
emreboztekin@hotmail.com
532 336 36 79
Seyahat Ya Rasulallah (Evliya Çelebi)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi MSN Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Konu Disi Tüm saatler GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt