Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 507 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Tek kişilik gezi(Ya da "AKUT beni nasıl kurtardı?"
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Tek kişilik gezi(Ya da "AKUT beni nasıl kurtardı?"
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Invisible
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 1825

MesajTarih: Pzr Nis 04, 2004 10:12 pm    Mesaj konusu: Tek kişilik gezi(Ya da "AKUT beni nasıl kurtardı?" Alıntıyla Cevap Ver

Baştan uyarıyorum. Biraz uzun anlatacğım! Ama hem Cumartesi'nin keyfini ayrıntılı paylaşmak istedim hem de Pazar günü yaşadığım komedinin.
---------

İkiteker toplantılarındna birinde Şahin Şari ile sohpet ederken bana "Tek başına yolculuğun grup gezilerinden daha eğitici olduğunu, özellikle de Ağva yolunu önerdiğini" söylemiş ve aklıma da "Tek başıma Ağva'da bir haftasonu." fikrini sokmuştu.

Bu hafta Sedat, eşi ve çocukları Altınoluk'taki yazlıklaırna gidecekti. Bend e onalra bir baskın yapmayı planlıyordum. Ama havanın bozması sebebiyle Sedat planını iptal edince hemen Ağva aklıma geldi. Açtım Nişanyan'ların "Küçük Oteller Kitabı" nı ve daldım Ağva otellerine. Meğer ne güzle oteller varmış haftasonu kalınabilecek. Özellikle de Göksu Deresi kıyısındaki otellerin resimlerine hayran kaldım. Remsini en beğendiğim oteli aramak üzere sarıldım telefona. Yer yok, ikincisi, yer yok.. Diğerleri de aynı şekilde. Hevesim kursğaımda kalacak gibi oldu ama umursamadım. Ağva'ya gidecek ve bu oteller bana yer vermeyecek? Eksi mesleğim dolayısıyla hayatımın yarısı otellerde geçtiği için bilirim hep bir odaları vardır. Ya rez iptali olur ya başka bir şey.

Cuma akşamı işten erken çıkıp planımı hazırladım.Güzel bir yol, harika bir otel, uzun süredir hayalini kurduğum bir kafa dinleme fırsatı. Topcase'e zincir yağımı, birkaç kitap, birer çorap, iç çamaşırı, t-şört, kot bir de spor ayakkabı attığım an herşey hazırdı.

Tek başına gezi çok keyifli. Elbette grup gezileri de harika, en azındna gezilere birlikte katıldığım dostlar grup gezileirni ne kadar sevdiğimi bilir ama bunun da tadı apayrı. Açıkçası, farklılığı şu: Tamamiyle özgür hissediyorsun. Plan, program yok. İstediğim köy kahvesinde dururm, istediğim otelde kalırım, isteidğim köy yoluna dalarım. Bu duygu bile yetiyor.

Cumartesi sabah 0800 gibi çıktım yola. Aman ne keyif, ne keyif. Hava güneşli ama parçalı beyaz bulutlar tepede. O yüzden sık sık güneş kayboluyor ama hazırlıklıyım, Zafer Yangın'ın önerisiyle kat kat ama ince giyinmişim. Ne terliyorum ne üşüyorum. FSM'den şarkı söyleyerek geçtim, Şile sapağı levhasının sarı rengi keyfime bir keyif daha kattı.

Otobanda biraz bastım, Şileye yaklaşırken gözlemecileir bilirisniz. İki gruptur. Biri 6-7 biri de 10-12 gözlemeci yanyana olan grup. Ben kahvaltı yapmadığım için gördüğüm ilk gruba daldım. (İstanbul tarafında ilk gözlemeciler.)

Avcı Hayrettin'in yerine girdim. Buradan özellikle bahsedeceğim. İçeride sofalar, üstünde siniler. Sobada çıtır çıtır odun yanıyor. Çok üşümedim ama o yanan odun kokusu ve sıcacık soba çok iyi geliyor. Avcı Hayrettin ve eşinin hazırladıkları gözlemelerin lezzeti bir yana sohpetleri keyifle başladığım güne ayrı bir zevk kattı. Tek başıma çıkmışım yola, sıcacık çaymla gözlemleirm gelmiş, Hayrettin'in eşi üniversiteye hazırlanan kızının da motosiklet hastası olduğunu, yoldan motor geçerken koşarak yola çıktığını anlatıyor. Burada olsaydı çok sevinirdi sizi görünce diyor. Avcı Hayrettin'se dost canlısı biri, yakındaki bir köyden. Sohpet arasında aman baba cek bir fotoğrafımı diyorum tahtımdan. Ağalar gibi hissediyorum çünkü.



Şile yolundan geçerseniz bir evimiz var diyebilirsiniz. Dalın Avcı Hayrettin'e, ister yatın uyuyun, ister geyik çevirin. Ama sakın sadece gözleme yeyip çıkmayın.

Gözlemenin üsütne bir de keyif çayıyla sigara tellendirdikten sonra atladım motoruma. Orhan Veli'nin dediği gibi; "Karnım tok, sırtım pek. Ver elini Edirne şehri."… Ver elini Ağva.

Biraz sonra Şile'ye giridm. Fenerin yanında geçip Ağva yoluna daldım. İnsan Şile'yi hala İstanbul gibi görüyor ama Ağva yoluyla birlikte şehir dışına çıktım diyorsunuz.

Güzel bir yol. Ama dar virajları Acemi Invi'yi üzüyor, hatta tırsıtıyor biraz. (Nefret ediyorum sağa, dar ve yavaş virajlardan.)

Yanlızken foto da cekilmiyor. Bir yerde kesilmiş odun yığınları kenarında kamp yapan çocukları gördüm. Sırıtarak motosiklete bakıyorlar. Hemen motor sevgisi ile dolu bu çocukları kendi amaçlarıma alet ettim ve "Hoş sohpet motorcu abi" kisvesi altında bir fotoğrafımı çektirdim. Çocuklar hala sohpet modundalar ama ben amacım doğrultusunda onları kullandıktan sonra "Hadiyien len işim var, bana eyvallah" demedim elbette. Ama muhabbeti fazla da uzatmadan ikiledim



Bir de yol üstünde çok düzenli dizilmiş öbek öbek odunlar gördüm. Sonunda "Ne ulan bunlar" deyip bastım frene, çektim kenara.

Invi - "Selamün aleyküm, kolay gelsin. Ne bunlar dayı, napıyonuz bunları böyle?"
Köylü - "Mangal kömürü yeenim"
Invi - "Haaaa"
Köylü - "Yaaaa"

Bir foto da orada.


Oradan da devam vardım Ağva'ya. Benim standart sorunum. Keyifle gidiyorum ama vardığımda "Eeee, şimdi?" şeklinde kala kalıyorum.

Ağva küçücük bir yer. Sahilinde çok güzel bir kumsal var. Bir liman lokantası, bir café. Cafeye girip bir çay içilir mi? İnsanın tek balınayken giresi de gelmiyor. Diğer yandan isteidğim otellerden birinde yer bulup bulamayacağım da belli değil. Maceracı ruhumuz var o ayrı ama otel bulamazsam ta kös kös eve dönmek te var. Israrla birlikte birşeyler yapalım diyen dostlara da "Yok hocam bu hafta Ağba'da kafa dinliyce" demişim. Dile düşmek te var.

Otellere mi gitsem derken iskeleyi gördüm. Upuzun. Üstüne gidip foto cekmek lazım ama motorla da girilmez ki. Yoksa girilir mi? Girirlir girilir. Ama az tırsmadım, merdivenler var, kenarlarına taş koymuşlar ve rampa yapmışlar. Valla çıktım üstüne iskelenin. Koydum benim kara stromu aldım elime makineyi. Buyrun.









İskeleden inip gerisin geri döndüm Ağva girişine. (Ağva girişinde Kurfallı Köyü girişi var. Seri oalrak tüm otelleirn tabelaları var ama çirkin metal levhalar dehil. Ahşap üzerine yaızlmış otel isimleri. Ağva girşinde hemen. Kaçırmanız mümkün değil.)

İçimden inşallah yer bulurum diyorum. Kısa not. Güzle oteller Göksü Deresi kıyısına dizilmişler. Ama otellerin dizildiği kıyıda yol yok. Diğer kıyıdan gidiyorsunuz. Ama her otelin yol kıyısında bir girişi var. Otoparkı da var. Aracınızı bırakıyorsunuz ve iplerle bağlı her otelin ayrı ayrı iplerle bağlı bir Salı var. Sal üsütne atlyıyrosunuz ve görevli sizi ipleir çekerek, karşı kıyıya, otelinize götürüyor. Harika bir deneyim bence. Oteller yarım pansiyon. Kahvaltı ve akşam yemeği dahil. Hepsinin barı var ve geceleri canlı müzik var. Yani bu standart haline gelmiş bir paket. Fiyatlar 75-80 ve 100 milyon TL. Riverside (Havuzu olan tek hotel), Paradise, Acqua Verde, Piccolo Mondo, Tranquilla özellikle kalınabielcekler. Her biri karşı kıyıda ve kıyıdna biraz içerde. Kıyıya ahşap isklelerini koymuşlar. İskele üzerinde masalar. Her taraf yemyeşil. İskeleleirn önünde şu yunus şeklidneki bisikletler, sandalalr, kanolar ve motorlu büyük tekneler var. Yukarıda bahsettiğim ve resimleirni koyduğum upuzun kumsala Göksu Deresi üzeirnden 10-20 dakikada varılıyormuş.

Küçük oteller Kitabın'dan ismini bildiğim Acqua Verde otelinin önünde görevliler duruyor. Yanlarına gelip, umutusuzlukla "Birader yer var mıdır otelde" diyorum. "Evet var" demez mi? Sırıtıyorum.

İşte otel


Sal iskelesi


"Tamam hocam geçir beni karşıya hemen ama motoru otoparka bırakmam." Motoruma hemen sla iskelesi yanında bir yer gösteriyorlar. Güzelcene yerleştiriyorum motorumu.


İskeleden atlıyorum sala. Salcıya da "Çek aslanım bir foto yakışıklısından" diyorum.. Çekiyor tabii..


Resepsiyona dalış, oda anahtarını kapış ve ver elini küçücük odam. Odalar küçük ama ısıtlmış, temiz. Manzarası güzel.

İşte odamın pencerseniden manzara.


Topcase'imi açıyor, içinden 3 parça eşyamı yerleştirmemi ve kot, tişört olayına girmemi müteakip ver elini minik otelimi keşif gezim.

Alt katında restaurant. Dev gibi bir şöminesi var. İçine girip oturabiliyorsunuz şömine yanarken. Gerçekten.

Arka ve ön bahce cok güzle. Ön bahçede iskele üstüne dizilmiş masalar ama hava gerçekten serin. Yanlızlık güzel de keşif bitince ne yapacğaım? Hemen bara bir bakayım diyorum. O da nesi. Orada da çok gzüel bir şömine. İki çift takılıyor. Hemen şöminenin tam önündkei minderlere ilaveler yapıp yayılıyorum. Bir bira, sigara böreği ve kitabım. Gipsy Kings çalıyor derinden. O da iyi. Dışarıda az kapalı bir hava, daha da hoş. Hava atmama da fırsat doğuyor, ikitekerden dostlar arıyor, bir kısmını da ben arıyorum, Metin Koca, Sedat, Alkan, Name, Gece çatlatıyorum hepsini zevkle.

Keyifle mırmır yapıyorum. Karşımda oturan çiftin kestirmeisnden cesaret aldım. Alenen uyuyorlardı minder üstünde. "Demek burada barda otururken sızmak ayıp değilmiş" mesajını çıkarıp kestiriyorum azcık.

Akşam açık büfe ama henüz aç dğeilim. Birazdan barda Fener maçı başlayacak, dev ekranda gösteriyorlarmış. Eee tek başıan adam ne yapacak, hemen bara seyirtiyorum. Biraz daha bira ve maç. 4-2. Helal Fenerime. Maç esnasında otelin diğer misafirleriyle de yakınlaşma doğmuyor dğeil ama herkes grup geldiği için tek başına takılan motorcu taifesine de abartılı bir yüz verme olayı yok. Olsun ben zaten kafa dinleyecektim şeklinde avunuyorum. Ardından akşam yemeği. . Balık götürüyorum, bir duble de rakı elbette. Yemeği takiben bardan gelen gitar ve canlı müzk sesleirnin çekiciliğine kapılıp direk bara. (İçimden de düşünüyorum "damsız girilmez" derler mi?)

Allahtan sorun olmyor. İçerisi ne kalabalık aman. Ben yanlızlığımla gurur duyuyorum edalarıyla içeir giriyorum ama sessizce de kenara ilişiyorum.

Canlı müzik. (4 saniye shutter speed ile çekildi gitarisitn şarkı söyleyişini yansıtabilmek için.)


Bu da tam karşımdkai şömine. (2 saniye shutter speed)


Ağva'da olduğuma inanmayanlar için, buyrun.


Neyse barda müzik ve şömine çok keyifliydi ama gündüzün biraları ve mayışmasının da etkisiyle uyku bastırdı. Etrafa rahatsılzık vermedne sıvışıp odama cıktım. Odaya gidene kadar dondum ama içerisi sımsıcak. Pazar günü erken kalkmaya kararlıyım, günü öldürmeyeceğim çünkü. Ağva yöresinde farklı köylerde görülecke yerler var. İsaköy'de Kilise, Şuayipli'de dağ değirmeni, Hacıllı Köyü'nde Gürlek Mağaarası vs. Pazar günü çok gezeceğim çoook. (Tabii başıma gelecekleri bilmiyorum.) Hemen mışıl mışıl uykuya daldım.

Sabah 0800 gibi kahvaltımı yapıyorum. Kahvaltımı bitirdim. Biraz daha mayışıp, hesabı ödeyip köylere dalmayı planlıyorum. Cebe mesaj geldi. "Ben geliyorum Ağva'ya". Lan bu kim? Kaç manyak var kafasına eseni yapan?  Scarver. Hemen cevap. "Yaw gelme, ben Ağva'da kalmıyorum çıkıyodum birazdan, İstanbul'a dönüyorum." Öyle dersem gelmez diye düşünüyprum "Cevap şu, "Olsun beraber döneriz o zaman". Buyrun.

O gelene kadar plan yapayım bari. Nereye gideyim diye danışmaya resepsiyona gidiyorum. "Gürlek Mağarasına git, Hacıllı köyünden gideceksin, oradan da bir rehber al kendine". İçimden "Ne rehberi yahu, biz motorcuyuz" (Görürsün motorcuyu birkaç saat sonra Invi.)

1100 gibi Name ulaşıyor Ağva'ya. 5 dakka hoşbeş, "Yürü Hacıllı'ya gidiyoruz, mağaraya" . "Orası ne ki, güzel bir yer midir?" vs gibi bir sorgulama bekliyorum ama aldığım cevap "Hadi gidelim" oluyor. Çıkıyoruz yola.

Hacıllı Köy yolu çok kötü. Mıcır atmışlar. Açıkçası tırsarak gidiyoruz. Mğer bu daha hiçbirşeymiş. Hacıllı 9 km uzakta Ağva'ya. Oradan Gürlek Mağarası'nın yoluna giriyoruz ama yol değil dere yatağı mübarek.


Ama Allahı var yolun manzarası çok güzeldi.




Yokuş aşağı Göksü Deresi'Nin kaynağına doğru indik. Yol cok zorlayıcıydı. Lasitkler taşlar dolayısıyla yola zor tutunuyor. Scarver manzaralı yerdne ayrılırken bir kez bıraktı motoru yere zaten icon_wink.gif

7 km kadar bu kötü yoldan devam. Hem tırsıyoruz hem cok sevk alıyoruz. Sonunda yokuş bitti. Dere yatağının dibine ulaştık. Buradna itibaren yürüyerek gidiclek mağaraya. Ama nereye yürülenecek bilemiyoruz. Üstelik motorlar bırakılır mı buraya? Ama çok keyifli bir yer. Tam olarak dere yatağının içinde bitiyor yol. O yüzden motorları soktuğumzu yer tamamen çakıl ve taşlardan oluşuyor.

Motoru olabildiğince dereye yaklaştırmaya çalışıyorum, reism çekip size fiyaka yapacğaım ya "Naıs girmişim ama enduro motorumla der yatağına" şeklidne Arkamdan bir ses dönüyorum. Scarver yine yerde.  Ama çok eğleniyoruz.

Öldürdüm onu, öldürdüm onu.


Motoru derenin dibine kadar çekiyorum ama ter içidne kalıyorum  Nedir bu fiyaka çabası? Yüz ifademe dikkat çekerim.


Motoru çekebildiğim kadar çektim kıyıya aiclen serinlemem lazım.


Bakalım iyi duruyor mu motor, manzaraya hakim mi?


Sırada ikinci motoru da cekmek var. Ama o çok kolay oluyor


Evet oldu sonunda,


Bu kadar yorulduk. Gelelim size fiyaka yapmak için çektiğimiz fotolara..













Şimdi işin komik kısmına gelelim. Size fiyaka atmak için reism çekeceğiz ya. Fiyakalı reism naısl olur? Farlar açık çekilirse olur! Resimler çekildi. İrar sigara içildi. Mağara falan hikaye. Hava atcak kadar malzememiz oldu çıkıp İstanbul'a döneceğiz. Sigaram bitit. Motoru çalıştıracğaım, çıkan ses şu "TIK"

Dondum kaldım. Akü bitmiş. (Altuğ, Alkan, Sedat ve Oktay bu konuada beni defalarca uyarmışlardı. Bir musibet bin nasihattan iyidir diye boşuna denmemiş.)

Allahım in cin top oynayan bir yerde aküm bitmiş. Kabus abakar mısınız? Scarver'ın Scarver'ına atladığım gibi en yakın köye. Hacıllı'ya.

Köye girdim ama Köy nötron bombası atılmış gibi. Bomboş. Ortalıkta tavuk bile yok. Kahvehaneye girdim. "Selamün aleyküm, akü bitti de ara kablo arıyorum bulabilir miyiz buralarda?"

Sağolsun Hacıllı skainleri çok yardımcı oldu. Hemen 3-4 çocuk salında "Git Hüsmen'in Şevki'yi bul, onda vardır" Ya da "Taksici İbrahim'e git bakalım evde miymiş" vs.

Sonuçta ucu kopuk t aols abir ara kablo buldum. Montun içine sokuşturduğum gibi tekrar dere yatağına. 7 km kabus yolu tekrar. (Belirtmeden geçemeyecğeim. Kendi motorumla kabus gibi olan bu yol. Daha hafif ve alçak olan Scarver ile tam bir keyif oldu. Donald Duck'ın "Küçük motor ile başlamak sadece daha tehlikesiz olduğu için değil, motor sürmenin keyifin de yaşatacağı için daha doğrudru" deyişi aklıma geldi hemen. Kesinlikle yerinde bir laf olduğunu bizzat yaşadım)

Dere yatağına indim. Kabloları takacğaız ama Scarver'ın içine sokamıyorum kıskaçları. Üeşenmeidk karenajı söktük. Bağlantıyı kurdum. Bastım marşa. "TIK" bri daha "TIK". Olmuyor. Çaktırmıyorum, soğukkanlı görünümümden de taviz vermiyorum ama içerde don sırılsıklam. İçimden "Lan ne yapıcaz şimdi" ama dışımdan " Hallederiz birazdan" havası.

Evet şimdi bombaa bakın. Bir dere yatağında yolda kalmışım, yapaielcğeim tek çözmü uygulamış ve başarmamaışım ve birden karşımaıza bir araba çıkıyor. Beyaz bir araba ve üstünde kocaman harflerle AKUT yazıyor.  Böyle "bal" olur mu? Nerden haber aldınız, ne ara yetiştiniz imdadıma?



Hemen önleirni keisp arabayı çektiriyorum motorun önüne Bu kez arabadna bağlıyoruz ama nafile olmuyor.

AKUT ekibi çekim yapmak için gelmiş. Aslında yarına da yetiştirmeleri gerkeiyor programı ama serde arama ve kurtarma olayı var. Beni d ebırakamıyorlar. En sonunda biri dedi ki. "Çekimimiz 1 saat sürer. Dönüşte ne kötü ihtimalle vurdururz motosikleti" Peki dedim. Yapacak bir şey de yok.

Akut çekime gitit. Bekliyoruz. Ziyaretimzie bir çoban köpeği geldi. İnsan canlısı. Onunla vakit öldürelim bari.


1 saat kadar sonra AKUT ekibi geir döndü. Ben üstünde onlar 4 kişi arkamda motoru itiyorlar. Bir o yana bir bu yana. Ama bizimkinin inadı tutut, çalışmam diyor Adamlar terden sırılsıklam oldu, ben mahcubum. Ama çalışmıyor. Artık çekici cağıracağım.

Son bir kez tekrar AKUT aracınndan ara kabloyu denedik. İşte o zaman çalıştı. Aman hcam deidm bekleiyn anayola cıkana kadar peşimizde olun yine stop ederse bağlarız tekrar. Sağolsunlar anayola çıkana kadar peşimizden geldiler.

Ana yola çıkınca baktık yol güzel. Akut ekibine de teşekkür kormaları ve bastık Şile yoluna. Şileyi geçtikten sonra Avcı Hayrettin'in yerinde gözleme yiyip İstanbul'a döneceğiz.

Ben artık rahatladım ya biraz evvelki soğuk terleri unuttum. Motoları park ettik ve ben motoru durdurdum. Durdurmamla birlikte kahretisn deidm. Ya şarj olmadıysa akü? Besmele çekip bastım marşa. Bu kez tık bile yok. Ağlamak istiyorum.

Birdne aklıma AKUT ekibinin arkamızda olduğu geldi. Artık bana küfredecekler ama yapacak bir şey yok. Koşarak yolun kıyısına çıktım. Gerçekten de 12 dakak sonra AKT aracını görüdm. El sallıyorum durun diye.

Onlar da bana gülümsyerek el salladılar ve devam ettiler! Ben de arkalarından bön bön bakıyorum. Sanıyorlarki yaptğım teşekkür el sallaması. Name bana bakıyor ama nasıl kahkahalar atıyor. Ben de gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum.

Yapacak bir şey yok, gözlemeicnin önnde döndüm. Avcu Hayretitn yüz ifademden anlamış olmalı, "Merak etme ben seni burada bırakmam, gide rköyden bulurum bir ara kablo" Ulan Avcı Halil, ellerinden öperim ben senin. Artık bulamasa bile olur.

Dur diyorum köye gitme hemen bir kez daha deneyelim. Boşa alıp basıyorum marşa. "Gargargargar". Çalışıyor. Meğer demin viteste ve ayak açıkken denemiş. Cut Off Switch sebebiyle çalışmamış. Salaklığıma doymamayım. Name bu kez gülmekten yerlerde.

Keyifle gözlemeci Avcı Hayretitn'in yerine giriyoruz.


Gözleme sonrası ver elini İstanbul. Hisara iniş. Hisarda Alen (Bodrumda amatör cross brincisi olmuştu) ve Özhan ile karşılaşıp Bebek'e gidiş ve çaylar. Ardından da herkes evine..

Böylece hem keyifli hem komik bir haftasonubu da bitirmiş olduk.

Siz siz olun motor stop edince anahtarı çekin alın.

Sevgiler, saygılar.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
BaSuT
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 2087

MesajTarih: Pzr Nis 04, 2004 11:14 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ellerin dert görmesin İlkay,
Çok keyif aldım okurken raporunu.
Alıştık artık senden her hafta bir yazı okumaya unutma icon_wink.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Donald_Duck
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 3352
Nerden: New York

MesajTarih: Pzr Nis 04, 2004 11:29 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Iste ozgurluk ve maceranin tadi... icon_biggrin.gif

Yahu bir de "bir sigara yaktim" demesen...sanki benim cigerim kavruluyor. Birak su pis meredi yahu. Evet ben de kirk yilin basinda bir yarim puro tuttururum yarim yamalak...ama sigara, allah saklasin.

akunun bos oldugu, mars basmadigi durumlarda motor vurdurularak kolayca calismali. Bir toplu gezinizde deneyin, bogmadan vurdurmayi ogrenmek lazim. Senin yukardaki tecrubende ne yanlis gitti de calismadi anlayamadim tabii.

Benim de basima gelmisti. Koca motoru yokusun basina ittiydim tek basima, sonra yokus asagi vurdurup calistirmistim. (Yamaha TT600)

Hep diyorum ya disiplin isi bu diye, motora binmek nasil ibadetvari bir hazirlik gerektiriyorsa inmek te oyledir. Bir toplu gezi sonrasi motorlara bak, tecrubeslizlerin hepsinin anahtari motorun ustundedir icon_wink.gif

Motor seyahati "Eh hadi bakalim" deyip giynmekle baslar, seyahatin sonunda eline bira bardagini aldiginda biter. Yani motoru parketmek, emniyete almak, hicbirseyi motorda unutmamak, uzaktan soyle bir bakip "iyi bir yermi burasi acaba diye" dusunmek, yan destegin bastigi yer yumusakmi-yumusarmi diye kontrol etmek vs. bu olayin parcasi... icon_wink.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
metinkoca
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 727

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 6:57 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Tek kelime ile harika bir gezi ve yazı....
Ellerine sağlık...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
VaMpIrE
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Mar 09, 2004
Mesajlar: 81

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 7:02 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

İlkay agbi ellerine saglik.
Yaz1n çok güzel olmus. Gezinde bir harika...
çok keyif ald1m hatta sanki yanindaymis gibi oldum okurken icon_smile.gif
Senden boyle güzel yaz1lar bekliyoruz... icon_wink.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et Yahoo Messenger
Ilker
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 2531
Nerden: Bruksel

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 7:08 am    Mesaj konusu: Re: Tek kişilik gezi(Ya da "AKUT beni nasıl kurtardı?&q Alıntıyla Cevap Ver

Invisible demiş ki:
Dur diyorum köye gitme hemen bir kez daha deneyelim. Boşa alıp basıyorum marşa. "Gargargargar". Çalışıyor. Meğer demin viteste ve ayak açıkken denemiş. Cut Off Switch sebebiyle çalışmamış. Salaklığıma doymamayım. Name bu kez gülmekten yerlerde.


Hocam ne stres olmussun ya? Ekranda kocaman CHECK yazisini gormedin mi? Alet calismadi mi (ki ben en cok engine switch off dugmesini acmayi unuturum) ilk isim gostergeye bakmaktir. Orada kocaman CHECK yaziyorsa, anla ki birseyleri eksik yaptin. Hemen basliyorum "Hmm kirmizi dugme asagi konumda, vites bosta, debriyaj sIkIlI..." kontrollerine icon_smile.gif


Neyse, guzel gezi olmus, agzina-klavyene saglik...
_________________
Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...


Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Orkun
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 31, 2003
Mesajlar: 883
Nerden: Ankara

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 7:31 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Alem adamsin Ilkay abi. Eline, motoruna, vaktine saglik icon_biggrin.gif
_________________
Orkun, CRF250X
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
Scarver
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Aug 04, 2003
Mesajlar: 24
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 9:20 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

icon_evil.gif demek ben gelmeyeyim diye öyle dediiinnn... oh olsun sopası yok işte görüyorsun icon_biggrin.gif aahh ahhh bi de benden dinleseler senin o halini icon_biggrin.gif icon_lol.gif offf derim off iyiki gelmişim cok güzel vakit geçirdim. Akutu durdurmaya calısırken sana el sallayıp gıttıklerı anı unutamıyorum icon_biggrin.gif ayyş hala gülüyorum yüz ifadene icon_smile.gif gercekten cok keyifli eglenceli ve zorlu bir gezi oldu benim için canım scarverımda sayende ilk defa öyle bir yola girdi (yaw koyma o devirdigim resmi demedim mi ben sana!) ha bi de dağ taş bayırda beni o çoban köpeğine emanet edip gitmiştin ya köye, senden sonra köpek de beni bırakıp gitti icon_confused.gif gezi cooook guzeldıı coooookkkk....
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
bulba
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 186
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 9:24 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Güzel gezmişsiniz ve maceralıda olmuş daha ne olsun yani icon_lol.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger
Goblin
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 869

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 9:27 am    Mesaj konusu: aslanlar Alıntıyla Cevap Ver

Helalsin Invisible, dadından yinmez bir gezi yapmışsın. Baltalar grubunun bir azası olarak canı gönülden tebrik ediyorum. Scarver da iyi savaşmış motoruyla.. icon_wink.gif AKUT'un dahil olmasına acayip güldüm. Hele el sallama olayı tam filmlik icon_lol.gif . Büyük ve yerden yüksek motoru kontrol etmek konusunda Orkun'un da sana katıldığını söyleyebilirim. Bizim gezide titanı biraz haşat ettim ama taşların arasında kıvır kıvır dolanıyordu edepsiz. Hiç zorlanmadım. Bir gün kısmet olursa seninle de dağa bayıra çıkarız umarım.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
flowrider
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 24, 2003
Mesajlar: 1009
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 9:46 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

bende okurken cok eglendim.Siz ikiniz orda kimbilir nasil eglenmissinizdir.
İlkay özellikle senin yüz ifadelerini ve tirlama durumlarin hep gözümün önüne geldi okurken ve cok güldüm

Neyse güzel bir rapordu eline saglik

en kisa zamanda beraber turlamak üzere

not bu arada dere cekimi fotolari fotozoom yarismasina gönderebilirsin
_________________
nereye bakarsan oraya gidersin

ömer uzma
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Gece
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 09, 2004
Mesajlar: 409
Nerden: İstanbul - Bağcılar

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 10:10 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çok güzel bir gezi olmuş. İlkay abi artık yanına birde akü aktarma kablosu alırsın icon_smile.gif Her yerde akut olmaz. Birde vurdurarak calıstırma sansını mümkün olduğunca kullan. yanında her zaman bir motorda bulunmayabilir.

Name aferin kiz yıkmışsın motoru. Başedebilirmi kız Cs senle icon_smile.gif

Elinize sağlık birdahaki sefere beraber gezmek dileğiyle..
_________________
H. Oğuz DOĞRU

------- HONDA -------
Varadero XL1000 ABS

OR Bilişim Profesyonel
Güvenlik Teknolojileri
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi MSN Messenger
ekronos
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Jan 28, 2004
Mesajlar: 11
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 10:31 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yazı gerçekten tadından yenmez kıvamda icon_smile.gif. Ama pazartesi sabahı okuyunca insan hiçte iyi olmuyor. Havada güzel, nasıl bekleyeceğiz biz hafta sonuna kadar. icon_sad.gif

Şaka bir yana klavyenden bal damlamış. Bu yazından sonra Ağva turizmi canlanır, Avcı Hayrettin Acova Verde sezon sonuna kadar full çeker.

Not : Durum senin ki kadar acilse ara kablo yerine kalınca normal elektrik kablosunu ara kablo olarak kullanabilirsin.

Bunda iki ay kadar önce motorumu çalmaya çalışan iyi aile evlatları jikle telinide koparmışlardı. Bende telin koptuğunu bilmediğimden, çalıştırmak için 30 kere marşa basıp aküyü bitirmiştim. Benim ustayı yardıma çağırdığımda yanında bir elektrik teli vardı ve onunla çalıştırmıştık motoru.


Not (2): Yeni gezi güzergahlarını belirleyebilmen için istersen Akutun İstanbul çevresindeki gezilerinin programını yollayabilirim. icon_twisted.gif


Tolga

Kalbinizden gülümseme eksik olmasın!!!!!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Scarver
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Aug 04, 2003
Mesajlar: 24
Nerden: istanbul

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 10:35 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

gece bıldıgın gıbı degıl cok zorladı benı tası topragı gorunce benı uzerınden atmak ıcın debelenmeye basladı bende senmısın ula dedım en son kaya parcasını gorunce ıyıce huysuzlastı bende yat asagı vır vırlanma dedım icon_cool.gif ilkayın arkasından bagırıyorum pişştt!!! alooo!!! hooop dedikk!! İLKKAAAYYYY!!! -- Naptın kız!? --Öldürdüm onu!-- muhahahaha icon_lol.gif İlkay bi de şu virajları anlatsaydın hani bi tane de araba parketmişti ya oraya icon_biggrin.gif hani sen.... icon_lol.gif hani az kalsın.... icon_wink.gif tamam sustum..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
SilinmisUye
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 2071

MesajTarih: Pts Nis 05, 2004 10:44 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Biz evde oturacağız siz gezeceksiniz. Allah reva görürmü. Bundan böyle gezilere çıkarken, lütfen telefonla AKUT u ara ve arkadaş ben şu yöne gezi düşünüyorum o tarafta nöbetçi ekibiniz varmı diye bilgi al derim.

Name, motoru düşürdün madem neden stop etmedin. Bak halen çalışıyor. Sende bir BMW kullanıcısı olarak Gamsızsın galiba, ben ne diyorum ya.

Güzel gezi olmuş. Biz gelemediysek bir sebebi var, bende bundan sonraki gezilerde grup sürüşü ve bilumum etkinlikleri kameraya çekip güzel görüntüler oluşturmak için VATAN Computer den PINNACLE STUDIO MOVİEBOX satın aldım, ve tüm günümü bunu çözebilmek için kullandım. Bundan sonraki gezilerde Kamera ile çekim ve bu görüntüleri MPeg 2 formatında cd ye kayıt yapıp güzel bir arşiv düşünüyorum.

Artık motoru her stop ettiğinde elin kontak anahtarına gider, gider gider gider değilmi icon_biggrin.gif

SEDAT GÜVEN
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt