Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:35 am Mesaj konusu: |
|
|
Biraz uğraştıktan sonra Suriye'ye kapısından da geçiyoruz. Evet artık Suriye'deyiz;
Sınırdan çıkarken evraklarınızı birkaç noktada gösteriyorsunuz . Kontrolü bitiren görevli sizi "Yallah, Yallah " diyerek gönderiyor . Baştan çok garip gelse de gezinin sonunda yadırgamamaya başladım. Sınır kapısını geçer geçmez durup evraklarımızı yerleştiriyoruz. Tabi ilk Suriye tabelalarının önünde pozlarımızı da alıyoruz;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:37 am Mesaj konusu: |
|
|
Suriye'de yol almaya başlıyoruz. Virajlı çam ağaçlarının arasında çok güzel yolda ilerliyoruz. Sanki karşımıza hiç çöl çıkmayacak, hep böyle yollarda gidecek gibi. İlk hedef Lazkiye şehri. Akdeniz kenarında güzel bir liman şehri olduğunu forumlarda okumuştum. Akdeniz'e tepeden bakan çay bahçeleri vardı. O bahçelerde bir mola veririz diye planlıyoruz. Ama Lazkiye'ye girmemiz ile Suriye'deki büyük şehir trafik olayıyla tanışıyoruz. Arkadaşlar Suriye şehir merkezleri tam bir keşmekeş. Kim nereden nasıl gidiyor belli değil. Allah'tan motosikletlerimiz ve kıyafetlerimizle dikkat çekiyoruz ve fark ediliyoruz. Eğer kurallara uyacağım derseniz ilerlemeniz zor. Siz de onlar gibi dalıyorsunuz trafiğin içine...
Doğal sonuç olarak kayboluyoruz Açıkçası bu ilk tecrübe bizi biraz ürkütüyor. Oraya buraya saparken bir ara kendimizi alışveriş caddelerinin ortasında buluyoruz. Cadde derken sokak aslında. Trafik adım adım ilerliyor. Hava müthiş sıcak. Yüz metrelik bir yolu 10 dakikada zor geçiyoruz. Bu anlardan bir fotoğraf;
Sonrasında bir benzin istasyonuna sığınıyoruz. Hem ilk ucuz benzinlerimizi alacağız hem de yol soracağız. Tabi hemen ilgi odağı oluyoruz. Başımıza toplananlar arasında Türkçe bilenler var. Çay bahçelerinden vazgeçip şehirden çıkışı soruyoruz Bu arada 95 oktan benzinin litresi 40 Suriye Pound'u. Bu fiyat her yerde böyleydi. 1 TL'nin yaklaşık 30 Suriye Pound'una denk geldiğini hatırlatayım.
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:37 am Mesaj konusu: |
|
|
Depoları doldurduktan sonra Lazkiye'den çıkış için yol bulmaya çalışıyoruz. Haritaya göre Şam ( Damascus) tabelalarını takip edersek istediğimiz yola çıkacağız. Bu arada yol sorduğumuz bir araç sahibi "Beni takip edin" diyor. Düşüyoruz peşine. Bu arada aslında aradığımız sahil yolunu da buluyoruz. Sağımızda Akdeniz manzarası ile şehirden çıkıyoruz. Yol sorduğumuz kişi bizi 6-7 km götürüyor. Bu durumla her ülkede karşılaştık desem yalan olmaz. Birçok kişi bizi araçları ile eskortluk yapıp gideceğimiz yere kadar götürdü. Bu konuda çok yardımseverler.
Aslında özellikle Suriye için bu trafik zahmetine hiç gerek yok. Şam'da bile en uzak yere taksi ile 100 Suriye Pound'una gidiyorsunuz. Lazkiye'de önünüze bir taksi alsanız vereceğiniz maksimum ücret bu olur. Yani o da yaklaşık 3,30 TL'ye gelir .
Biz otobandan devam ediyoruz. Herkes bize el sallıyor, korna çalıyor. Biz de Demirel hesabı herkesi selamlıyoruz... Bir ara yanımıza chopper tarzı bir motosiklet geliyor. Bir sağımızdan bir solumuzdan geçiyor. Kask, kıyafet yok tabi ki. Amacı bizimle yarışmak. Biz hiç oralı olmuyoruz tabi.
Suriye'de bizdeki gibi benzin istasyonları çok değil. Olanlarda çok garip. Çoğunda dinlenmek için bir mekan yok. Büyükçe bir benzin istasyonu görünce mola için duruyoruz. Benzinliğin ucunda kafeterya gibi bir şey var. Durunca mekanı daha net görüyoruz. Aslında çok ta iç açıcı bir yer değil.
Orada bulananlar motosikletlerle fotoğraf çektirmek için sıraya giriyorlar;
Yolculuk öncesi forumlarda okuduğum ama adını unuttuğum, pide-lahmacun benzeri bir yemek yapıyorlar burada. Hijyen konusunda bir şey yazmayacağım... Hamur makinada açılıyor;
Üzerine kekik veya domatesli bir sos sürülüyor. Et veya başka bir şey yok. Sonra hamurun soslu yüzü bu yastık gibi nesnenin ( rengine takılmayın lütfen, doğaldır )üzerine konup;
Tandır şeklideki fırının duvarına yapıştırılıyor. Sanırım 30-40 saniyede pişiyor.
Ben bu olayı fotoğraflarken bizimkiler bir Suriye'li bulmuşlar Şövalye kalesine nasıl gideceğimizi öğrenmeye çalışıyorlar;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:39 am Mesaj konusu: |
|
|
Bol miktarda sıvı aldıktan sonra tekrar yola çıkıyoruz. Tarife göre Hims tabelalarını takip edeceğiz. Sanırım 40 km kadar kalınca Kalenin tabelasını görüp otobandan ayrılacağız. En önde Axel, arkada ben giderken dikiz aynamda arkamda kimse olmadığını fark ediyorum. Axel'i de uyarıp sağa yanaşıyoruz. Her gelen araç bize korna çalıp arkada bizimkilerle ilgili bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Aklıma bin türlü kötü senaryo geliyor. Axel otobandan bir dönüş bulmak için ayrılıyor. Ben beklemede kalıyorum Eğer gelirse onları Axel için bekleteceğim. Birbirimizi kaybetmememiz gerekiyor. Sonunda Levent'e telefonla ulaşıyorum. Öğreniyorum ki Andereas'ın motosikletinde bir arıza olmuş . Şükür diyorum. Kaza olmasından çok korkmuştum. Neyse ki yarım saat sonra ekip geliyor. Motor birden stop etmiş ve çalışmamış. Hasan abi sigorta, elektrik aksamını kontrol etmiş ama bir şey bulamamışlar. Motor soğuyunca da çalışmış. Tüm gezi boyunca yaşadığımız tek teknik sorun bu oldu. O anları arkadaşlar görüntülemiş;
Motorun çalıştığı an. Yüzlerden belli zaten
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:40 am Mesaj konusu: |
|
|
Tekrar yoldayız. Şövalye Kalesinin sapağını bulup otobandan ayrılıyoruz. Kaleyi ziyaret edip Hims'e geçeceğiz.
Ara yoldan yaklaşık on kilometre gidince Kale'nin esas sapağına ulaşıyoruz. Çok dik ve keskin sokaklardan tırmanarak kalenin önüne geliyoruz. Birkaç foto almak için durmadan yanından geçip arkadaki tepeye ulaşıyoruz. İşte Tapınak Şövalyelerinin Kalesi;
Bulunduğumuz yer ve kale çok yüksek. Bir tepenin zirvesindeyiz. Kale kapısına geri dönerken gördüğümüz manzara bunu çok güzel gösteriyor;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:43 am Mesaj konusu: |
|
|
Ama şansa bakın ki biz kaleye ulaştığımızda kalenin son ziyaretçileri dışarı çıkarılıyordu ve ziyaret saati sona ermişti;
Epey yalvarmamıza rağmen giriş için görevliyi ikna edemedik. Enduro Club forumlarında Aykut Erda arkadaşımızın çok detaylı olarak anlattığı bu kaleyi çok merak ediyorum. En azından mekanın kapısından birkaç adım gireyim diyorum. Görevli Türkiye'den geldiğimizi anlayınca buna izin veriyor. Hemen kapıdan birkaç foto alıyorum;
Kalenin maketi;
Avrupa edebiyatında ve birçok filmlere konu olan Tapınak Şövalyelerinin makamı burası. 1. Haçlı seferi sonrasında Papa tarafından görevlendirilen, Kralların bile hesap soramadığı çok özel bir birlik. Kudüs'e gelen Hristiyan hacıların canını ve mallarını korumakla görevliler. Farklı ve gizli görevlerinin olduğu da birçok yerde yazılı.
Adı "Krak De Chevalier" olarak geçiyor. Yaşadıkları dönemde ticaret yollarına da hakim olduklarından çok büyük bir zenginliğe sahip olmuşlar. Kale çok sağlam bir şekilde kalmış. |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:44 am Mesaj konusu: |
|
|
Buraya kadar gelip kaleyi gezememek kötü olmuştu. Hims'ten ve büyük şehir karmaşasından vazgeçip buradaki otellerin birinde mi kalsak, sabah ta kaleyi gezeriz düşüncesiyle otel bakmaya karar veriyoruz. Hasan abi ve Axel otel aramaya çıkıyorlar. 15 Dakika sonra Hasan abi geliyor. Bir yer bulmuş. Hep beraber görmeye gidiyoruz. Otel'in yeri süper; Kale'yi çok güzel bir şekilde görüyor;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:46 am Mesaj konusu: |
|
|
3 ve 2 kişilik 2 oda için sıkı bir pazarlık sonrası oda+kahvaltı adam başı 800 SP'ye anlaşıyoruz. Türk parasına çevirmek için tutarı 30'a bölmeniz yeterli. Akşam yemeğini de burada yemeye karar veriyoruz. Fiyatlar konusunda fikir sahibi olmanız için yazmak istedim; açık büfe sınırsız meze+salata+özel soslu tavuk ızgara+meyve için 300 sp ödedik. İçecekler ekstra. Onları da yanlış hatırlamıyorsam; bira 100 SP, küçük şişe (35cc) arak ( Suriye'de rakının adı) 300 SP idi. Akşam dolunay ışığında ihtişamlı kalenin karşısında yemekteyiz;
Mezelerden humusu şiddetle öneririm. Nohut ezmesinden yapılıyor ve çok lezzetli;
Gün tam batmadan kalenin coğrafi durumunu ve neden çok güvenli ve fethedilemez olduğunu gösteren güzel bir fotoğraf;
Axel dolunay ışığı altında kalenin siluetini çekmeye çalışıyor;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 10:46 am Mesaj konusu: |
|
|
Bu manzara karşısında insan çok etkileniyor. O tarihlerde şövalyelerin nasıl yaşadığını, kalede neler yaptıklarını hayal etmeye çalışıyoruz. Güzel bir sohbet var. Bu arada birden bir sis tabakası beliriyor. Kaleyi yavaş yavaş içine alıyor. Kalenin altından geçen araçların ışıklarını da yakalamak isteyen Axel epey fotoğraf çekiyor;
Yemek sonrası tatlı bir yorgunluk çöküyor. Bu güzel akşamdan sonra odalara. Sabah yine yol var...
DEVAM EDECEK====>> _________________ Ahmet YILMAZ
Transalp'06
Çanakkale-Çan |
|
Başa dön |
|
|
V-Strom Tecrubeli Uye
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 2535 Nerden: İstanbul
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 11:18 am Mesaj konusu: |
|
|
nefis bir gezi olmuş, her detayını çok dikkatle okuyoruz aman kısa olmasın bu güzel rapor ! _________________ Ümit Yayla
İstanbul
BMW R 1200 GS 2005
A Rh (+)
0 212 334 57 00 (iş) |
|
Başa dön |
|
|
VAP53 Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 28, 2003 Mesajlar: 12125 Nerden: İstanbul/Çanakkale
|
Tarih: Çrş Ağu 04, 2010 5:25 pm Mesaj konusu: |
|
|
Ahmet cok iyi gidiyor, bizden once yapmanizin yararlarini gorecegiz bu guzel detaylarin sayesinde insallah. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal). |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Ağu 05, 2010 5:29 am Mesaj konusu: |
|
|
V-Strom demiş ki: |
nefis bir gezi olmuş, her detayını çok dikkatle okuyoruz aman kısa olmasın bu güzel rapor ! |
Çok teşekkürler... Elimden geldiği ve hatırlayabildiğim kadarıyla detay yazmaya çalışıyorum.
VAP53 demiş ki: |
Ahmet cok iyi gidiyor, bizden once yapmanizin yararlarini gorecegiz bu guzel detaylarin sayesinde insallah. |
Bir faydamız dokunursa ne mutlu abi.... Ben gitmeden önce onlarca rapor okuyarak bu geziye hazırlanmıştım. Sorularınız olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarız.
Sevgilerimle, _________________ Ahmet YILMAZ
Transalp'06
Çanakkale-Çan |
|
Başa dön |
|
|
YP_Pilotu Tecrubeli Uye
Kayıt: Oct 30, 2007 Mesajlar: 232 Nerden: ÇANAKKALE
|
Tarih: Prş Ağu 05, 2010 6:55 am Mesaj konusu: |
|
|
Ahmet harika, kaleyi gördüm acayip görme isteğim geldi.
Hiç düşünmüyordum Ne Şam'ın Şeker'ini Ne Arabın Yüzünü
ama bilemem ki
Devamını sabırsızlıkla bekliyorum _________________ Cahit ÇEKER
R1150GS
YazReklam Digital Center
ALO: 0533 643 42 12
" Dünya, Seyahat Etmeyenlerin Yalnızca Bir Sayfasını Okuduğu Kitaptır."
e mail & msn: cahitceker@hotmail.com |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Ağu 05, 2010 7:04 am Mesaj konusu: |
|
|
YP_Pilotu demiş ki: |
Ahmet harika, kaleyi gördüm acayip görme isteğim geldi.
Hiç düşünmüyordum Ne Şam'ın Şeker'ini Ne Arabın Yüzünü
ama bilemem ki
Devamını sabırsızlıkla bekliyorum |
Abi Şam'ın şekeri ile kayısısını biz de göremedik... Bol miktarda Arap ve Bedevi vardı ama...
Bence düşünmeyi başlayın, belki raporun sonunda kararınızı verirsiniz...
Sevgilerimle, _________________ Ahmet YILMAZ
Transalp'06
Çanakkale-Çan |
|
Başa dön |
|
|
A_KLR97 Tecrubeli Uye
Kayıt: May 27, 2008 Mesajlar: 198 Nerden: İstanbul
|
Tarih: Prş Ağu 05, 2010 12:53 pm Mesaj konusu: |
|
|
Dominatör, Laskiyede kalmayı düşünememiş, planlamamış mıydınız? Laskiye'nin güzel olduğunu duymuştum yanlış hatırlamıyorsam.. |
|
Başa dön |
|
|
|