Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts May 10, 2010 11:29 pm Mesaj konusu:
deadline demiş ki:
merruse demiş ki:
Zincir bende ısmarladım. Sökmüşken değiştireceğim. Bir daha motor indirmeye falan uğraşamam.
O kadar kesin konuşma bence
Hocam bütün bunları yaptıktan sonra hele de böyle bir işçilikle aceleye sardırmadan bu işleri hallettikten sonra o tip motorda mekanik olarak "aman da korkun bundan" denebilecek temel şey şudur :
Şayet yağ basıncı vakti zamanında düşmeye başlamış ise..
Sonra bu şekilde kullanılmaya devam etmişse,
Sonra yağ basıncı dip değerleri bulduğu, yağ lambası umursanmadan binilmeye devam edilmiş ise ..
Tırsın abi. Sahiden tırsın o motordan. Böyle birşey yoksa korkmaya da gerek yok.
Egzantrik milinin yataklamaları yarısı kapak, yarısı blok üzerinde olan iki yarım daire değil mi ? Ve burada değişebilir tipte yatak yok yani kapağın ve bloğun malzemesi olan alüminyum malzeme yataklık ediyor. Bu dairenin içine yağ pompasıyla yağ basılıyor vs. Bu yatakların durumu bahsettiğim yağ basıncı düşük devam etme ve bu sebepten yıpranmalarla ilgili çok güzel bir ölçüdür. Bu yataklarda çizik, aşınma, ovalleşme vs. yoksa korkmaya da gerek olmaz sanırım. Yağ basıncı bu capon makinaların kalbi. Bütün motorların elbette ama bu motorlarda olay daha hassas. Yağ basıncı düşmedikçe öldürmek mümkün değil bu makinaları.
Yabancı forumlarda ana blok ve kapağı şaşırtıcı süreler kullanan herkesin de buna çok özen gösterdiğini görürsünüz zaten. Adam 25 sene manyak gibi yol yapmıştır o tip , hani bizim "çok ömürlü değil aabi" dediğimiz motorlarla ama vaktini geçirmeden gereken müdahaleyi yapmıştır motora. Yağ basıncının düşüp motoru topyekün atıl hale getirmesine izin vermemiştir..
...
Geçen şöyle bir ilan gördüm fiyatı da fena gelmedi bana :
Bizim motorlarda uygulaması vardı bu yağ basınç ölçme işinin. Sağ tarafta debriyajın hemen önünde yağ basıncını ölçebileceğiniz yer müsait. Hatta uzun bir boru ile ve şu tip bir basınç ölçer ile kokpitte devamlı göz önüne de alabilirsiniz yağ basıncını
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal May 11, 2010 8:03 am Mesaj konusu:
deadline demiş ki:
merruse demiş ki:
Zincir bende ısmarladım. Sökmüşken değiştireceğim. Bir daha motor indirmeye falan uğraşamam.
O kadar kesin konuşma bence
Konuşurum.
Olm revizyon için indirmek farklı, herhangi bir arızadan dolayı indirmek farklı. Bir tarafını kırarsak tabiiki mecburen indiririz. Ancak bu seferki motoru indirme macerası mecburiyetten değil kaşıntıdandı.. Sekmanlarıda attıktan sonra mecbur olmadıkca indirmem motoru. Birçok şeyi zaten motoru indirmeden yapabiliyorum sonuçta.. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal May 11, 2010 8:07 am Mesaj konusu:
Yağ pompası ile ilgili bir sıkıntımız yok allaha şükür. Yatakları falan zaten kontrol etim. Çizik falan hiçbirşey yok. Servis kitapcığındaki limitleirne de çok var. Şimdilik öyle bir sorunum yok. Ama gösterge fena fikir değil. Bizim diğer göstergelerle de neredeyse aynı tasarım. Sırıtmazsa takarım bir tane sorun değil. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal May 11, 2010 6:34 pm Mesaj konusu:
Bizim göstergelere uymuyor. Sizin linkteki daha uygun ama her şartta ikiside olmayacak galiba. Zira bizim yağ müşürü zaten var. Onu basınç ölçen elekrikli tip ile değiştirmemiz yeterli olur. O durumda da göstergeyi aynı tip seçmemiz gerekecek.
Mevcut müşür tam olarak yağ pompasının çıkışından bir T vasıtası ile basıncı algılıyor. Aynı yere takmak lazım. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Pzr May 16, 2010 9:00 pm Mesaj konusu:
Bu aletin bazı parçaları ilk günden bu yana hiç sökülmemiş. Örneğin şaft dişlisi.. Alien anahtarım yamuldu genede çıkmadı. WD40 falan filan yemedi.. Gittim lokmaya takılacak şekilde alian anahtar aldım ancak öyle sökebildim. Ki o şekilde bile epey bi uğraştırdı..
Başlamışken alternatörüde sökeyim dedim. Yarısından çoğu çıktı ama mili çıkmadı. Hıyar honda motoru indirme bölümünde alternatörün motor indirilmeden sökülmesi gerektiğini yazmadığı için biz dan dun indirdik tabi aleti. Şimdide alternatörün vidasını sökmeye çalıştığımda krang boşta olduğu için dönüyor ve sökerken debelenip duruyorum. İlk vidasını söktüm ve alternatörü dışarı aldım. Ama şaftı sökemedim.
Karter kapağını söktüğünüzde yağ pompası ortaya çıkıyor.
Pompanın çıkışına bağlı yağ müşürü var. Ancak bu sadece lambayı yakmaya yarıyor. Anahtar gibimi çalışıyor yoksa rezistif özellikmi gösteriyor ölçemedim. Zira üfleyerek yağ basıncına eş değer bir basınç oluşturamadığım için değişen birşey olmadı
Shifleveler i de sökeyim dedim. Kapağını yaklaşık 45 dakikada çıkartabildim. Conta conta olmaktan çıkmış. Isıtarak ancak bıraktı kendisini. Ee 20 senelik conta sonuçta...
Kapağının üzerinden contayı kazımam yaklaşık 20 dakikamı aldı. Kemik olmuş resmen. Hani derler ye atle kemik gibi.. Aynen öyle..
Bunlara ne yapacağına henüz karar vermedim. Belki conta kestiririm belki de sıvı conta ile kapatırım gider.. İkinci seçenek daha cazip geliyor açıkcası ama oraya daha çok iş var. Çarşamba günü malum tatil. Şu krangı söküp dağıtmaya devam edeyim diyorum. Ondan sonra krang case i sökeceğim. Perşembe cuma eğitimdeyim uğraşamam muhtemelen. Cumartesi günü alış verişle geçer. Eğer Honda sözünü tutarsa sekmanlarım cumartesi teslim edilecek. Sonrasına bakacağız işte.. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
merakla yaptıklarını takıp edıyorum.
benımkı hala tamırcıde. o da karburatorlere ben bır sey yapamam dedı. bu arada egsozları komple yenı yaptırdım.orjınal seklınde.calısır halını daha duymadım fakat gorunuslerı cok guzel.on amortisorun kecesı hala gelmedı ıngıltereden.1 ay oldu. tamırcıye gıderken sol taraftakı kapak ucmus. onuda amerıkadan sıparıs ettık.tamırcı balatalar bıtmıs dedı.onu arıyorum.ıngıltereden bır model aldım ama ınsallah gelınce buna uyar. evelı hafta ödemıse gıtmıstım. ordan dagınık halde 5 karburator aldım.2 sınden saglam dıyafram cıktı.tamırcıden alınca 9 kaburatorden 4 tane cıkarmaya calısıcam gene cıkaramazsam artık bu yaz bagıra bagıra bınıcem. kışa bakıcaz artık.o vakte kadar sızınde su efi olayı sonuclanmıs olur herhalde.sızınkınden buna da kopyalarız artık.
netı ıncelerken bır sıtede yapan bırısının anlatımını buldum ama amcam nerdeyse 10 senelık bır konu yazmıs. muhakkak sızde denk gelmıssınızdır.o TB olarak gsx-r600 ve benzın pompası olarakta 2002 modelgsx-r750 kullanmıs.lınk su an bu bılgısayarda yok fakat evden atarım.emme aralıklarını da cok guzel denk getırmıs. 1234 olarak sıralanan emmelerı 2143 olarak takınca cuk dıye oturmus TB. fazla ara vermeden devam etmenız dilekleriyle kolay gelsın... _________________ 91 Honda CBX750P
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Çrş May 19, 2010 5:14 pm Mesaj konusu:
Silindir ve kapak rektifiyeden geldi. 0.25 mm honlattım. Hala Honda dan sekmanları bekliyorum. Bu arada rahat duramadım dağıtmaya da devam ediyorum.. Alternatör, yağ pompası, pistonlar, debriyaj volant vs vs vs bir sürü şey söktüm. Crankcase in civatalarını da söktüm ama adamlar yapıştırıcı ile sıktıkları için sökemedim. Birazda yorulmuştum ondan sonraya bıraktım..
Son civatasına kadar dağıtıp yeniden toplamaya karar verdim zira söktüğüm tüm bilyalar nanay çıkıyor. Bakalım nereye kadar varacak bu iş..
Bu arada bana adam gibi işe gelen çırak lazım. Bi çırak var hesapta ama adamın uğradığı yok.. Bu sefer kesin haftalığından kesecem.. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Kayıt: Aug 19, 2003 Mesajlar: 816 Nerden: Istanbul
Tarih: Çrş May 19, 2010 5:18 pm Mesaj konusu: re
Arkadaslar yazdiklarinizi takip ediyorum ama makine muhendisi olmama ragen bunlari yapmaya ne cesaret ne takim ne de vaktim var. Ama CB serisi eski motorlara coook uzun zamandan beri sahip olmak istiyorum. Tabi yuruyen masrafsizina. Asagidaki ilani gordum de belki gormus bakmissinizdir motorun ne durumda oldugunu biliyorsunuzdur dedim??
http://www.sahibinden.com/29500_km_de_masrafsiz_honda_cbx-57WQQaXQQ24022313WQQpXQQdisplayitem
Kisa bir yorum yapabilirseniz memnun olurum. _________________ I need your boots , your clothes and your motorcycle.
Kayıt: Oct 16, 2008 Mesajlar: 347 Nerden: Istanbul
Tarih: Çrş May 19, 2010 7:35 pm Mesaj konusu:
Hocam resimden temiz gözüküyor ama aldanmayın.
Motorun şasesi çok büyük bir ihtimalle boyanmış. Şasenin rengi orjinalinden daha açık tonda. Ki yan ayakların bağlantı yerlerinde falan spreyle boyandığı belli oluyor. 20 yaşında bir motorun boyanması gayet doğal aslında ama boyamadan önce ne yaptılar onu iyi bilmek lazım. Pasın üzerini boya ile kapattılarsa tekrar yapmak gerekebilir. Ayrıca motorun kendiside boyanmış. Külbütör kapağı normalde aluminyum ve boyasız. Bu amcalar saplamaların somunlarına kadar boyamışlar. O motor illaki inmiştir. 30 bin falan yazdığına bakmayın. Km saati 100 binde sıfırlanıyor
Birde malum bu motorlar polis çıkması. Tamam r80GS ler gibi kötü durumda olmuyorlar, zaten çoğu trafik görevlerinde falan kullanıldı falan ama sonuçta 20 yaşında ve emniyette bakımları ne kadar düzenli takip edildiği bilinmez motorlar. En iyimser tahminle 80-100 bin falan devirmişlerdir 15 senede.
Motorlarına birşey olmuyor, gayet sağlıklı aletler ama bilyalarını falan kontrol etmek gerekebilir. Zira ben motoru söktükce çıkarttığım bilyalardan daha iyi anlıyorum durumunu.. Dertmi? değil. Alınıp binilirmi? Bence evet. Kronik sayılabilecek bir tek konjektör probemi var, onu da ebay den alıp takıyorsunuz geçip gidiyor. Onun dışında şaftlı olması, sıralı 4 silindir olması falan gayet cazip kılıyor aletleri..
Her parçası var, ebay de pahalı falanda değiller. Ama tüm işleri serviste yaptıracağım dersen üzebilirler.. Benimki birazda sök tak hobisi.. Yoksa toplam maliyette bana ikinci el CBF500 parasına gelecek aşağı yukarı.. Tabi bunda benim kendi psikolocik delilikleriminde katkısı büyük. Mesela gerek olmadığı halde sekman atmak, bilyalarını değiştirmek, contasını sıfırlamak falan filan gibi delilikler.. _________________ İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
En son merruse tarafından Çrş May 19, 2010 7:45 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Bu motorlar yürüyor. Bilyaları bozuk olsa da, silindirler kurum kaplı olsa da, orasından burasından yağ sızdırsa da yürüyor.
Ama masrafsız olabileceğini sanmıyorum. Sonuçta 20 yıllık motorlar illa ki bir yerlerinden bir masraf çıkarırlar. Bu motorlar hamam gibidir. Terletir ama keyifleri çok çok az motorda vardır.
Zaman ayırmak gerekiyor sıfır hatalı haline getirmek için. Ya da tek tük sıkıntılarına kafayı takmamak. Ya da ele anahtarı alıp yavaş yavaş toparlamak. İşin bu kısmından da zevk alacaksanız evladiyelik motor derler ya onlardan bunlar işte _________________ En büyük düşmanınız kendi fikirleriniz, kendi cehaletiniz, kendi egonuzdur
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız