Acemiliğin Sınırı

[Formatc]

Çocukluğu sokaklarda yara bere içinde geçmiş, okulda da "hoca sınavda şunları soracak" diye çalışıp mezun olan bir milletin eğitime verdiği önem ancak bu kadar olur. Bu ülkede üniversite, ingilizce ve bilgisayar kursundan başka kurs talep görmez. Onlarda para kazanmak için gerekli olan bilgiler olduğu için.

Ayrıca Türk insanı olarak kolaycı ve pratik düşünen bir millet olduğumuzdan, 'ben bunları kendimde öğrenirim' diyerek motosiklet kullanmaya servet miktarda parayı vermez. Bu ülkede milyonlarca otomobil, taksi, kamyon şoförü varken, ve hiç kimsede ADAC sertifikasıymış, ileri sürüş teknikleriymiş, ara kontrolmuş felan bunları yeni bir cep telefonu veya traktör markası zannedecek potansiyelden kim neyi bekler!? Burada momentum, sürtünme kuvveti, jiroskop kuvvet, unix kodları vs. konular-kavramlar tartışılabilirken başka bir yerdeki kişi motorun yüz-ikiyüz ytl aylık taksiti için evindeki sobaya kömür almıyor. Hangi Adac, hangi ara kontrol?

Birde lütfen yazılarda Türkiye'yi kastederken bir kere daha düşünelim. İstanbul'un 3-5 yerini gezip Kumkapı'da göbek attıktan sonra bu ülke çoktan AB ye girmiş bile diyen turistlerin yaptığı hatayı burada da görüyorum. İstanbul, İzmir, Ankara vs. Türkiye değildir. Bu site üyelerinin belki hepsi mürekkep yalamış, işinde gücünde insanlardır ama bizim ve bizim gördüklerimizin binlerce katı insan orada bir yerlerde motosiklet kullanıyor.

Eğitimin kendisi için yararlı olacağına inanıpta birde maddi gücü elverişli olan kişi eğitimini alır, gerisi bu işi deneyimle hallederim der. Olay budur.
_________________

Si Bi Ef değil, Ce Be Fe

[Necdet]

Yedek parça yerine yeni bir motor alma konusunda hangi ülkede olursan ol bende karşıyım.
Ama şu varki değişik motosikletleri denemekten yada sahip olmaktan hoşlanıyordur yada motosikletinin hacmini, deneyim kazandıktan sonra büyütmek istiyordur yada ticaretini yapıyordur buna bir şey diyemem.

İlk motorum 95 model çok temiz bir Transalpti ve son derece temizdi , eğer ekonomik olarak sıkışmasaydım hala ona biniyor olucaktım. Şimdiki motosikletim Transalp in kullanımına yakın, kilolu olduğumdan daha iyi bir çekiş için Varadero aldım. Şöyle düşünün, diyelim ki 20.000 YTL lik bir motor aldınız 2 yıl bindiniz atıyorum 15,000 YTL ye sattınız. Gittiniz yenisini yine 20.000 YTL ye aldınız aradaki fark ne 5,000 YTL. (Tüm aldığınız motosikletlere periyodik bakım kesinlikle yaptırmanız şart o kaçınılmaz zaten.) Ama motoru alır almaz bindiğiniz gibi değeri düştü değilmi ? oldu 18,000 YTL hadi buna da 2 yıl bindiniz, amortisman olarak 4 yılda 10.000 YTL zararınız oldumu? oldu. Kalktınız yine yenisini aldınız 20,000 YTL ye , 2 yıl sonra sattınız 15,000 YTL ye ki ben 15.000 YTL ye eğer satabildiyseniz gayette iyi olarak düşünüyorum . Bu arada 20.000 YTL ye aldığınız motora bazı aksesuarlarıda koymanız gerekiyor yada koydunuz, bunlarda üzerinde gitti değimli? mesela Koruma demiri, Topcase, yok yan çantalar , elcik ısıtma, orta sehpa, alarm filan. Zararınız ne oldu 6 yılda 3 motorda 15.000 YTL ve herbir motor için 3000 YTL de aksesuar olsun 3000 x 3= 9000 YTL sonuç 6 yılda 15.000 + 9000 = 24.000 YTL cepte. Bu arada 6 yıl boyunca giderleri de hesaplıyalım. 6 yıl boyunca 3 çift lastik ki eğer motosiklete benim gibi 2 yılda bir lastik değiştiriyorsanız 500 YTL ki bir çoğumuz 6 yılda 15.000 km bile yapmaz, 6 yılda 1500 YTL, 6 yıl içinde 3 kerede zincir değişsin 250 YTL den 750 YTL. Yok exzantirik gergisiydi zinciriydi bilmemlesiydi 6 yılda en çok 2000 YTL de buna koydum hadi ekstaralar için 3000 YTL de benden olsun. 7250 YTL tuttu. Ha diyeceksiniz ki motorun yağıydı suyuydu. Eee bunlar yeni aldığın motor içinde geçerli bu periyodik bakımları yaptırmıyorsan valla alma o motoru hiç derim. Bari satarken sattığın adama acı.. Neyse 24.000 - 7250 = 16.750 kaldı geriye. Yani cepteki para şu an bu. Aynı zamanda 6 Yıldır kullandığınız motorda hala sizin. Oda olsun olsun 10.000 YTL değerinde


Valla ne diyeyim ben Motoruma bilmem kaç km binerim km si nereye gelmiş hiç bakmam periyodik bakımlarını düzgün yaptırır birazda efendi binerek 6 yıl sonra hem bu motosikletime biner hemde yeni birşey bile alırım yada ne bileyim çocuğum ve eşim için harcarım. Yeni bir motor alsam çokmu bişey değişecek. Bende belki bi ABS olacak varsın olmasın .Üstüne üstelik 6 yıl boyunca aynı motosiklete binmekten motorla bütünleşeceğimden çok daha keyifli , motora daha hakim bir sürücü olucam. Acemilik hiç bir zaman geçmez o herzaman baki dir Aynı Eşşeklik gibi 1.000.000 km yapsamda. Önemli olan bunu bilmek.Kısaca bidiğim tek bir şey var, bir şey bilmediğimdir.

Ha eğitim konusuna birazcık bende değineyim. O 6 yıl boyunca motosiklet değiştirerek havaya attığım paranın bir kısmını hadi 1.750 YTL sini eğitime harcadım 16.750 YTL den düş ,kaldı 15.000 YTL İşte eğitim için bir bütçe buldum. Evet eğitim için bütçe buldumda Canberkin dediği gibi 2.000 YTL lik bir motorsikleti zar zor almış olan bir kişi için bunlar haliyle geçerli olmaz yada eğitim alır da yine Canberkin dediği gibi ona doğru adresi gösterirseniz.
Neyse ben yine benim cepteki hesabı yapayım. O 15.000 YTL lik bütçeyi Yeni bir Varadero , yeni bir araba, ev alıcaksan ev için bir katkı, çocuk için eğitim. Nerde kullanacaksan birini tercih etme lüksüne sahip olurum. Diye düşünüyorum.
Tabii ben Cihan için demiyorum bunları zira , Cihan motosikletini satıp eğerki kendisini hazır hissediyorsa bir büyüğünü almak isteyebilir. Alırken yedek paraça konusunda sorun çıkmayacak bir model seçecektir kendisine.Ama bizimkiler zaten büyük daha ne olucak.

Benim motor şimdi 40.000 km de acaba bu motorla en fazla ne yapıcam diye düşünüyorum. İnanın hergeçen günde motora hakimiyetim artıyor bunu hissediyorum. Hergeçen gün bir şeylerin değişmesi zaten acemiliğin baki kaldığının ispatı. Haa bunun yanına eğitim alıp yeni şeyler eklemek istermiyim , evet neden olmasın. Ama Varaderomuz var diye Ulen neye biniyosun ama eğitim almıyorsun dendimide. Sanane Kardeşim para benim can benim diyesim geliyor. Bide bunun hesabını tutmuyormuyuz. Yukarıda yaptığım hesap kabaca bir hesaptı amaç yeni bir motor almakla daha karlı olup olmadığımız göstermek içindi. Para tabiî ki sizin kalkıp cebinizdeki paranın hesabını ben yapıcak değilim. Ben bendekini hesapladım.

Arkadaşımız bir topik açmış demişki acemiliğin sınırı varmı?
Bence yok.
Eğitim Şartmı ?
-Elbette şart, ama acemiliğin sınırını eğitim belirlemez .Eğitim sadece hangi konu ile ilgili ise o konun temelini atar.Ne kadar eğitimli olursanız olun bir önceki gün ile bir sonraki gün arasında farklar vardır. Ama pratik yapıyor yada sürekli motosiklete biniyor iseniz…. Süreklilik yoksa gerileme her zaman vardır. 1 hafta motora binmiyeyim .1 hafta sonra biner binmez acemilik yaşarım. Yada 2 hafta başka motor kullanayım daha sonra benimkine geçeyim bocalarım. Didonumda yada gidonumda her ne ise ufak bir değişiklik yapayım kısa bir süre bocalarım. Kimi toprakta iyidir, kimi asfaltta bunlar hangi şartlar altında nerde patrik yapmasıyla ilgilidir.

Eğitim ne Sağlar ?
Bir örnekle cevaplıcam.
Ankara Üniversitesi Matematik bölümünde öğrenciyim. Derste bir arkadaşım sordu ?
-Hocam siz bize bir sürü teoremler öğretiyor ve bu teoremlerin ispatını yaptırıyorsunuz ama biz bunu 2 hafta sonra unutuyoruz gerçek hayatta ne işimize yarıyacak ? diye sordu.
Hocamızda
-Arkadaşlar biz size burada bu teoremleri gerçek hayatta kullanmanız için değil. Elinize bir Matematik kitabı aldığınızda nasıl okuyacağınızı öğretiyoruz. Aynı zamanda olaylara nasıl yaklaşacağınızı.

Evet arkadaşlar motosiklet sürüş eğitimleri teorik olsun uygulamalı olsun . Bu eğitimler aslında sizlere yada bana herneyse yani bize bir motosiklet nasıl kullanılırı yada viraj nasıl alınır yani yolu nasıl okuruzu öğretir. Ama acemiliğimizin sınırını çizmez yada belirlemez.

Matematik bölümünde yıllarca okudum, şu an bir çok teoremlerden uzağım hatta unuttum ama elime bir matematik kitabı alsam , okumaya başlasam ne demek istediğini anlarım. Yani aslında eğitim bana çok şey kazandırmıştır.

Peki Eğitim almış ile almamış arasında fark varmıdır?
-Eeee vardır tabii.
Bir üsteki paragrafta açıklaması var zaten. Eğitim almamış olan Matematiği dört işlem sanır yada bilemdin içine integral türevde katar ve iyide pratik yapmıştır ve matematikte çok iyi olduğunu iddia eder.
Eğitim almış olanıda matematik bildiğini iddia etmez çünki bu işin sınırı olmadığını bilir ama üzerine düştümüde bildiğini iddia eden arkadaştan hemen bir üst seviyeye kendisini taşır.

İşte böyle bu benim düşüncelerim. Ama inanın çok bozulduğum şeylerde var burada . Örneğin bir arkadaşımız bişey soruyor hemen Eğitim Şart deyip bilir kişi olarak ortaya çıkması. Yada eğitim yolu ile aldığı sertifikaların reklamını yapması. Her zaman yaptığımız gibi bilir kişi olarak ülkeyi kurtarmamız.
Evet arkadaşlar işin gerçeği çok biliyoruz.

Her şeye rağmen ben sizleri böyle seviyorum biliyorumki burada yazılan cizlen her şeyin altında aslında iyi niyet var.
_________________
Necdet YETİŞGEN
TORUK MACTO
GL 1800 GOLDWING
34 BVG 67

[BaRa]

necdet.. harikasın.. okumam bittiğinde yorum yapcam..

[Necdet]

Bara asıl harika olan sensin. Ben bile okumaya üşendim yaw
_________________
Necdet YETİŞGEN
TORUK MACTO
GL 1800 GOLDWING
34 BVG 67

[BaRa]

[Canberk]

meyabaaa....

[Donald_Duck]

Necdet cok guzel yazmis(sin), tesekkurler. Benim bu yazismayi okurken aklima sikca sozunu ettigim ama burada yer almasini istedigim bir kavram geldi, ondan yine kisaca bahsetmek isterim.

Belli bir temele oturtmadan yapilan, deneme-yanilmaya dayali ve gun gectikce sizi daha iyiymissiniz gibi hissettiren calismalarla "hatalarinizi mukemmellestirme" tehlikesiyle burun buruna gelirsiniz. Bastan muhakkak bir seyler ogrenip, bisikletten+otomobilden gelen bilgi ve tecrubeye guvenmeyip, sonra bu ogrendiklerinizi gelistirmeniz en dogru yontemdir bence.

Yeniden bir egitim almanin asgari ihtiyaci sonradan ortaya cikacaktir. Bir ara bunun sınırına geldiginizi farkedersiniz. Ogrendiklerinizle varacaginiz yere varirsiniz, artik daha fazla ilerleyemezsiniz.

Ornek olarak hic bilmeyen birine kontra yontemini ogrettiniz diyelim. Bir sure sonra, 6 ay, 3 yil besyil her neyse mukemmel olarak uygulamakta olsun. Sonra, piste gitmeye ve "asilma" - diz surtme teknigine merak sardi. Bunu kendi basina deneye yanila yapamaz. Ya da yapmamalidir. Muhakkak yanlis bir seyler yapacak ve muhakkak bir daha degistirilmesi imkansiz derecede zor olan kotu aliskanliklar edinecektir.

Egitim bu noktalarda sarttir ya da asgariden gereklidir diyelim.

Egitimin fiyati icin ABD de bir laf var, "her yil bir kask parasini kendi egitmine harcamak en ucuz sigortadir" diye. Kitap, dergi, DVD, kurs, okul vs ye bir yilda ayiracaginiz para... 150 ~ 400 $ arasi bir rakam, bunu "kendinize yatirim" olarak harciyorsunuz, ve mesela hem acil durumda fren yapmayi hem de fren yapmak yerine fren yapilmasi gereken durumlarla hic karsilasmama sanatini ogreniyorsunuz...

[Canberk]

Ağabey. Kusura bakma ama eğer anladığım gibiyse ben bu konuda sana katılmıyorum.. Şöyle ki;

Pistte herkes diz sürter. Yiyorsa normal trafikte sürmeli insan..

Ben bazan diyorum ya ben içgüdülerimle kullanırım diye.. yani bir insana savaşçılığı öğretemezsiniz. anca savunmayı gösterirsiniz.. bu dediğim pek çoğuna aykırı gelir ama bende durum böyle. ve pek çok arkadaşlarımla konuştuğumdada aslında farkında olmadıkları halde aynı şeyi hissettiklerini söylüyorlar.. yani bana o eğitimde verebilecekleri şeyler ben yola çıkınca tamamen reflexlerimle yok olur. ben demiyorum ki eğitim gereksiz.. bunların yeşermesi için gerekli sanırım. ama ben onu geçtim bunu söylüyorum. hazmedemediğimse hala gerekli diyerek kafama vurulurcasına anlatılması ki öze inersek konu çok farklı noktalara gelecek..

Şimdi, insanları belli bir teste tabi tutupta seviyesinden devam etmeyen bir kurs gereklimi soru birr?
ikiii?
gerekli olan ekipman mı yaşamak için yoksa reflex mi? (burada ekipman gereksiz demiyorum dikkat!!)

ve üçç...
ndn bukadar önemliyse bu konu zorluk çıkarılıyor(ki başa döneriz ozamanda, capital ve imkan meselesi başlar..)

yani özde konu bu bence.. Ama sadece bence..

[hido]

canberk bey, yoksa bara mi demeliyim? herneyse...

egitim hakkinda yazip-ciziyorsak bir nedeni var. burada bosuna konusmamaya özen gösteriyoruz. yazdiklarimiza sirf maliyet gibi bir nedenden dolayi muhalefet etmeniz son derece anlamsiz. siz bu tür bir egitime ihtiyac duymuyor olabilirsiniz, orasi size kalmis. ayrica herhangi bir arkadasimiz "ben acemiyim" dediginde, tepesine dikilip, "egitim almalisin" gibi fasizan bir tepki göstermiyoruz. siz kendinizi bu kavrama yakin hissettiginiz icin öyle anlamis olabilirsiniz.

pistte diz sürtmeye gelince... bir gün firsatiniz oldugunda ve bütceniz elverdiginde körfez, izmir veya -insallah- istanbul park'ta böyle bir deneme yapabilirseniz, bu isin söylediginiz kadar kolay olmadigini görebilirsiniz.

hido

[Canberk]

[Donald_Duck]

[Canberk]

Ağabey.. Yazdıklarına saygı duyuyorm da şu sersesi falan bölümünü çıkarsan!! hani bazan bir yere gelirsin işte burası beahhh dersin ya, öyle anlarda oluyo.. ama bu ithaf biraz sert kaçtı gibi..

Neyse, dediklerinin yabana atılır tarafı olmasada hala yaşadığıma göre sorun yok..

Ayrıca içgüdü konusunda sana katılamıyorum ağabey.. Ben içgüdülerime güvenirim.. Hayvani bir duygu olabilir ama insan öyle bir an gelir ki reflex leride yetmez.. Ozaman ne olacak?? Bunun gibi..

Seni ve bu forumdaki saygıdeğer herkesi seviyorum..

Nice yıllaraaaaaaaaa..........

[Donald_Duck]

[Hesire]

eğitim şart,
geliştirmek şart,
kabiliyet şart,
refleks şart,alışkanlık şart...birçok şey gerekli ....
ama bence acemilik hiç bitmiyor,çünkü durumlar değişken ,şartlar sabit değil...
sizin acemiliğinizin sınırı bence diğerlerinin de acemiliğinin sınırıyla ilişkili...
herşey uygun olsun siz de müthiş tecrübelisiniz,acemiliğinizin sınırları nerdeyse tükenmiş...ama o gün yeni ehliyet almış ya da sarhoş bir başka sürücü ile karşılaştınız ve hayatta hiç karşılaşmadığınız bir durumda....
işte size yeni bir acemilik sınırı...ya da şansınzın sınırı mı demeliydik...
bence ben hep acemiyim benim geliştirmeye çalıştığım tecrübemin sınırları,hakimiyetimin sınırları,öngörümün sınırları...
hepinizin yolu açık olsun...
_________________
Haluk Göksoy
Suzuki GS 500-----34 ... ..(SATmIYORUM)

Bana uzayda herhangi bir nokta verin ,size dünyayı döndürim.
"Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır .Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır..!
Peyami SAFA "

[Necdet]

Yine ben Bilir Kişi

Diz sürtme örneği hoşuma gitmedi. Ben dizimi sürterek dönsem ne olucak dönmesem. Şimdi işin gerçeği bunun için eğitim de almak istemem.Zira benim motorla dizde pek sürtülmez zaten. Sürtüğün an sanki burnumu sürtüğüm an olur.(Burda burun sürtmeyi mecazi anlamda kullandım arkadaşlar.) .Benim için, bir viraj nasıl daha güvenli alınır yada dar bir alanda U dönüşü nasıl yapılır.Frenler nasıl kullanılır, Mıcıra girdiğimde ne yapmalıyım,yağışlı havada nasıl kullanmalıyım, kaygan bir zeminle karşılaştığımda ne yapmalıyım, stabilize bir yola girdim nasıl kullanmalıyım gibi örnekleri daha çoğaltabilirm. Yani nasıl hayatta kalırım, benim için önemli olan bu.
Kırk yılın başı bir piste çıkıp millete hava olsun diye bakın arkadaşlar ben dizimi sürtüyom hemde tekniğinle heyooo. Yaw gidin alah aşkına yaaaa. Bu sizin yada benim acemilik seviyemi belirlemez .Heleki diz sürtme konusunda becerisi olan arkadaşımızın hayatta kalma şansı sanki benden daha az olurmuş gibi geliyor. Zira bu arkadaş her zaman pist bulamıyacağı yada pist için her zaman para bulamıyacağı için, halka açık olan yerlerde deniyerek geliştirmek isteyecektir.Aha işte burada boku yediği ve bu boku yerkende başkalarının hayatıyla oynadığı andır. Haa dizini sürtebilen arkadaş Racing motora benden daha hakim olabiliyor olabilirde , yine banane ben Racinge binmiyorumki. Ben saldırı sanatıyla ilgili değil, savunma sanatı yada motosikletle yolda sevişme sanatı ile ilgili eğitimler ilgimi çekiyor. Neyse sizde aslında bunu lafın gelişi olarak bir örnek verdiniz de benim klavyemin çenesinin açıldığı bi döneme rastladı konuşup yada yazıp duruyorum.

Şimdi eğitim neden önemliii..Bilir kişiyiz dedikya.
Kendi kendime şimdi burada kendime hadi len diyorum, sizinde dediğinizi duyar gibiyim. Bazen bende sizlere diyom varsın deyin ama beni sevmekten vaz geçmeyin yeter. Neyse
Gerçi Matematik örneğini vermiştim. Ama hani savunma sanatı dedikya buradan azıcık konuyu toparlamaya çalışayım. Şimdi Saldırı yada savunma sanatlarında , eğitimci, öğrencisine uygulayacakları hareketlerin teorisini anlatır, sonra uygulamalı olarak bunu gösterir , öğrencide bu hareketleri takii doğru yapana kadar tekrarlar ve tekrarlar sürekli olarak yapılır.Aslında öğrencinin beyni hareketi doğru yaptı anda öğrenmiştir ama öğrendiği bilgi henüz beyninde korteks denilen bölgede saklıdır.Buda demektir ki hareketler hala düşünülerek yapılmaktadır. Buna rağmen tekrarlamaya devam eder.Takiii öğrencinin beyni hareketin nasıl yapıldığı konusunda meşkul olmayıp yani düşünmeden yapana kadar yada otomotikleştirene kadar.. Yani beyin artık bilgiyi piramidal sistem denilen bölgesine aktarana kadar. Dövüş sanatı ile ilgili hareketler dizisinin tümü öğrencinin piramidial sistemine aktarıldıktan sonra öğrenci kendisini savunmaya hazır hale gelir. Karşısına rakip çıktığında eğer dersini iyi çalışıp piramidial sisteminede bilgilerin hepsini aktardıysa, kendisi dahi farkında olmadan yani hiç düşünmeden kendisini savunur hatta rakibinide yenilgiye uğratır.
Bu örneği otomobil yada motosiklet sürmekle yada aslında yürümekle bile bire bir örtüşür.Düşünün 2 yaşında yürümeyi öğrenen çocukla bide kendimizi karşılaştırın.
Otomobil sürerken yada motor kullanırken bir yandan düşünür şarkı söyler yada dinleriz farkında olmadanda gerektiği zamanlarda vites değiştirir frene yada gaza basarız.
Yani kısaca içgüdü sandığımız şey aslında bizim doğru yada yanlış olarak piramidal sisteme aktarmış olduğumuz bilgiler dizisidir. Bilgi piramidal sisteme yanlış olarak aktarıldıysa haliyle doğrusuyla düzeltmek zor olur. Ama işin başında bilgi henüz korteks deyken yani alışkanlık haline gelmeden , müdahale edilip doğrusu aktarılırsa ki istenende budur.
Diye düşünüyorum. Yani keşke hepimizin imkanı olsada doğru yerden , doğru eğitim alarak yaşama şansımızı artırsak. Tabiii makul fiyatlarda..

Yani Arkadaşlar Meşhur lafı ediyorum yine.
EĞİTİM ŞART
_________________
Necdet YETİŞGEN
TORUK MACTO
GL 1800 GOLDWING
34 BVG 67