Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Mar 09, 2005 Mesajlar: 526 Nerden: Üsküdar/Kadıköy
Tarih: Sal Tem 19, 2005 11:20 am Mesaj konusu: GÖKÇEADA (İmroz)'DA TATİL !!! ( 2. VE SON BÖLÜM !!!! )
8-15 Ağustos'ta eşim ve minnoş kızımla (minnoş dediğime bakmayın 40 numara giyiyor) Gökçeada'da biraz dinleneceğiz. Oraya ilk kez gidiyoruz. Yerimizi ayarladık. Yeme-içme, deniz, görülmesi gereken yerler, vs. konularında bilgi veren olursa sevinirim.
Kayıt: Mar 09, 2005 Mesajlar: 526 Nerden: Üsküdar/Kadıköy
Tarih: Sal Tem 19, 2005 11:58 am Mesaj konusu:
Aşkolsun sevgili Oğuz. 4 tekerime ekmek, su bile yok ha?
Şimdi ben, tatilin sonunda "Gökçeada gezi raporu" başlıklı topic açıp, içine de sadece yediğim(iz); değişik şekillerde pişirilip, masama servis edilmiş, her türlü deniz mahsulünün, masada beyaz renkli bir sıvı ile yanyana, kuzu kuzu duruşlarının fotoğraflarını koymaz mıyım??
Not: Adada balık durumu kesatsa lütfen biri uyarsın da yanımda getireyim. Ne olur, ne olmaz. Fotoğrafsız kalmayalım. _________________ Dostlukla
Her türlü gıda fotolarını en ince ayrıntılarına kadar bekliyoruz efeeem
1 Eylül'e kadar çok fazla balık olacağını sanmıyorum. Ama yine de Bozcaada ve Gökçeada bu konuda şanslı yerlerden. Merak etme karnını doyuracak ve fotoğraf çekecek kadar balık bulursun.
Tarih: Sal Tem 19, 2005 3:15 pm Mesaj konusu: gokceada deneyimleri
herkese merhabalar,
4 teker oldugumdan (ama motor sevgimde oldugundan) genelde forumlari okumakla yetinirim,yazmaya cekinirim ama gokceada konusunu gorunce dayanamadim maalesef )
gokceadada adanin bati ucundaki ugurlu koyunde esimle iki hafta pansiyonda kalmistik. sakin sessiz bir yerdir ama sosyal aktivite imkani pek yoktur.
balik ile ilgili soyle bir animiz olmustu.koylulere nerden balik alabilecegimizi sorduk sabah 6 da limana gelir dediler.indik tekneler var hakkaten. gidip balik ne kadar diye sorduk.7 milyon dediler biraz tuzlu geldi ama eh 3 kilo alalim deyince adamlar garip garip bakip kim tartacak kardesim kovayi daldiriyoruz ne cikarsa bahtina dedi ) megerse kocaman kovasi 7 milyonmus ) eh kediler bayram etmisti tabii )
haa birde mutlaka madamin kahvesinde dibek kahvesi iciniz...
herkese selamlar saygilar
Tarih: Sal Tem 19, 2005 4:31 pm Mesaj konusu: Re: gokceada deneyimleri
gökçeadada 3 yıl kaldım. yazını, kışını, iklimini, insanını iyi bilirim...
bozcaada tarzı beklemeyin derim giderken. nev-i şahsına münhasır bir yerdir orası.
www.gokceada.com/ sitesinde oldukça ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
bu arada;
mcyavuz demiş ki:
haa birde mutlaka madamin kahvesinde dibek kahvesi iciniz...
madam öleli yanılmıyosam 2 sene oluyor. eşi de iyice yaşlandı (hatta artık çalışmıyor bile olabilir) bahsi geçen köy "zeytinli"dir.
madamın kahvesinin hemen çaprazındaki çakır gözlü orhan abimin kahvesini tavsiye ederim.
kefalozda denize girin, kefaloza gelmeden solda kalan tuz gölünde çamura girin,
aşağı kaleköyde "kalimerhaba"da rakı-balık yapın; yukarı kaleköyde ceneviz kalesi yıkıntılarına çıkıp semadireğe bakın, "yakamoz"da sabah kahvaltısı yapın, gözleme yiyin
uğurluda "gizli liman"a gidip (mümkünse) dalın
eski bademliye bir akşamüstü çıkın; çamaşırhanenin ordaki çınarın altında soluklanıp meydandaki kahvede ihtiyar ve sürekli gülümseyen rumlarla hoş beş edin,
dereköye gidip; zamanında türkiyenin en büyük 2. köyü olmuş bu yerin viraneleri arasında dolaşarak terkedilmişliği, diaspora*yı içinize çekin. 50li yıllarda bu köyde var olan sinemayı düşleyin ve sonra gördüğünüz ilk adalıyı çevirip şimdiki sinemanın nerde olduğunu sorun ("yok ki" cevabını alıp şaşırın)
yıldızkoya gidip türkliyenin ilk ve tek su altı milli parkında dalın.
yeni bademliye gitmeyin, sıradan bir iç anadolu köyü görürsünüz sadece
daha anlatacak çok şey var ya.. neyse gidip kendiniz görün, kendiniz duyun en iyisi...
*diaspora: yunanca "dağılım" kelimesinden gelen, anavatanlarını terkedip başka yerde yaşamaya başlamiş etnik grupları tanımlamak için kullanılan kelime..
ekliyecek pek bir şey yok. bozcaada türü birşey bekleme bencede. kaleköy deşarz hattını ben yapmıştım 95 lerde.. Bu arada madam öldü ama sıcaklığı devam ediyor Ve perşembe oraya gidiyorum.. hafta sonu dönecem. Bu ada eğer dalışla ilgileniyorsan fena değildir. Kalkitleri (ay ışığı pek almaz ve sinaritleri babadır haa..)ve gece geç saatte gidersen Yıldız koyu (asker nöbet tutar, dalış yasağı var, açıkları güzel sazlıklarla doludur ve iyi böcek-istakoz yapar) iyi yerlerdir. Sana tavsiyem mağralara girme. Mechul-ü erkana gider.. Özellikle uğurlu tarafındakiler.. Risk almak istemezsen Kuzu limanı önlerinde gece takıl, mevsimi geldi levrek başlar..
Ama tabi tüm bunlar dalış yapacaksan. İlgilenmiyorsan Yanına bir tespih al.. Ve La Havle çek. Evrimin anlattığı gibi değil. Hepsini topla 1 günde biter. Sonra mı? La Havle..
.
Kayıt: Mar 09, 2005 Mesajlar: 526 Nerden: Üsküdar/Kadıköy
Tarih: Çrş Tem 20, 2005 8:50 am Mesaj konusu:
mcyavuz, evrimduyar, BaRa, sağolun.
evrimduyar, o siteyi inceledim. Zaten kalacağım evi de o sitedeki adreslerden buldum. Önerilerine uyacağım ama çamur banyosu hariç, şantiyelerde yeteri kadar çamur gördüm. Zaten gencim, güzelim. (Eşim aynı fikri paylaşmıyor olabilir. Kendisi istediği kadar çamurlanabilir, bence sakıncası yok) Teşekkürler.
mcyavuz, kova ile balık alma bilgisi iyi oldu. Teşekkürler.
BaRa, aslına bakarsan "Bozcaada türü" benim için herhangi bir anlam içermiyor. Çünkü Bozcaada'yı son gördüğüm tarih 1977 (yalnız başıma birkaç gün, bugünün koşullarında berbat olarak tanımlanacak bir pansiyonda ancak kalabilmiştim) Yani karşılaştırma yapabilecek durumda değilim. Zaten beklentim de az.
Dalma konusuna gelince, inşallah bahsettiğin dalışlar tüplü dalış ile ilgili değildir. Kulak problemim yüzünden 15 yıldan beri tüplü dalış yapamıyorum. Sadece gözlük, şnorkel durumları.
Ama merak etme her koşulda tespihe ihtiyacım olmayacak; yanımda,
H.İ. Dinamo'nun Kutsal İsyan'ı
Ş.S.Aydemir'in 2. Adam'ı
Ş.S.Aydemir'in Enver Paşa'sı
Mustafa Akdağ'ın Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai Tarihi
olacak (toplamları 12 cilt ediyor). Üstüne üstlük kızımın yeni Harry Potter'ı da yedekte. Teşekkürler. _________________ Dostlukla
Kayıt: Mar 03, 2004 Mesajlar: 328 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Cum Tem 22, 2005 12:41 pm Mesaj konusu:
Daha geçen hafta Gökçe adaya grup halinde gittik. Ben dahil 32 kişiydik.
Ama hepimiz 14-75 yaş arası idik ve herkes çok çok eğlendi.
Gelelim ada hk. ki bilgilere.
Eceabat'a 10km. kala Kabatepe kavşağından girilecek ve 8 km. ilerde limana gelinecek. Cemalettin Eren adlı feribotu maalesef 3/4 yol yapabildiği için 14,5 millik yolu ancak 2 saatte alabiliyor.Ve hepsinden önemlisi en az gecikmesi 30dk. yani zamanında kalkması olanak dışı , o da hızı yeterince olmadığı için zaman kaybediyor. Bu durum oto ile yetişeceklere iyi bir zaman kazandırıyor. Acele ve telaş etmeyin.
Kabatepe deki bilet gişesi kalabalık oluyor. Gemi limana gelmeden pek açılması mümkün değil gibi, memur gemi gelince gişeyi açıyor.
Yolcu ücreti 3YTL dir.
Adanın merkez ilçesi bayağı kalabalık. Her çeşit mağaza var.Mantıcı bile. Hatta 4 adet internet cafe bile.Merkezde ki balıkçılarla mutlaka pazarlık yap.Çünkü ada olmasına rağmen!!! balık Çanakkale ve İzmirden buzlu olarak geliyor.Kaleköy mevkkinde cadde üzerinde ki Yücel motel / kampingin lokantasında pazarlık yapmak suretiyle 350-400gr.lık çuprayı 4-4,5 YTL ye yiyebilirsin.Diğer restaurantlarda ise 400-450gr.lık çupra 7,5-8 YTL arasında.Salata tabağı 1,5 YTL. denize girmek için en ideal yer KEFALOZ KOYU(Aydıncık mevkii).Belekten farksız,harika bir deniz ve kumu var.Bu koyda 1 adet üstü kapalı cafe/lokanta benzeri bir yer var.Orada yemek yiyebilirsiniz , ama pazarlık yapın. UĞURLU köyünde de deniz aynen öyle, yani nefis.
Zeytinli köyünde ki rumlardan kalan ve adanın en büyük çamaşırhanesi , zeytinyağ imalat atelyesini görün.
Tepeköyde Nefise Karatay'ın babası Orhan Karatayın işlettiğ kahvehane ve onun karşısında ki Madam'ın dibek kahvesi , adanın en ünlü yerleridir.Ama kahvenin evde içilenden farklı bir lezzeti yok.Sadece insanları çekip , para sızdırmak için reklamı kuvvetli.
Adaya giderken yanına mutlaka video kamera / digital kamera al.Çünkü resim çekecek çok fırsatın olacak.
Kaleköy'de askeri kamp var ama onun önünde yeni liman yapıldığı için deniz suyu burada çok bulanık.Fakat askeri tesislere serbest giriş kartınız varsa burası yemek için çok cazip.Özellikle öğle yemeği için.Akşam canlı müzik var.Dans , oryantal gırla.
Araba ile gitmeniz çok yerinde olur.Köyler arası mesafe 8-10km.
Merkez ilçeden saat başlarında Kaleköye minibüs kalkıyor. Ücreti 1YTL.
Kaleköy , adanın en hareketli köyü.Disco , muhtelif lokantalar ve hediyelik tezgahları bol bol.
Gezilmesi gereken diğer yerleri şöyle sıralayabilirim. Yeni Bademli köyünün plajında denize girmeğe değer.Burada su altı parkı oluşturuduğunu söylediler ama dalamadığım için kesinleştiremedim bunu.
Eski Bademli köyü , adanın balkonu sanki.Buradan tüm Kaleköyü uçaktan seyreder gibi görebilirsiniz. Kalköyde kalenin olduğu tepeye yaya olarak çıkın.Yol yaklaşık 400mt. ama yürümesi kolay.Orada ki yörük çadırında oturup , kahve vs. için ve Kaleköyü , limanı kuşbakışı olarak seyredin.
Avrupada su kaynakları 4. en zengin adadır.Barajı bile var.Kefaloz koyunda denize 100mt. mesafede ki tuz gölünün suyu kükürtlü.Millet afrikalı yamyamlar gibi simsiyah çamuruna bulanıp , çamur banyosu yapıyor.Ancak bu çamur deri hastalıklarına birbir iyi geliyor.Cildi anında yumuşatıyor.Ama 1 kere girmenin faydası pek yok gibi.
Adada mübadeleden kalan 1000lerce rum evi var ve bunların %50 sine doğu Anadoludan gelen halk fütursuzca girmiş , kullanıyorlar.Çünkü evini arayıp soran rum yok.
Tavsiyem:Hergün adanın ayrı ayrı koylarına gidip denize girin.Denizi çok tuzlu değil.Balık için mutlaka pazarlık yapın.Fiyatlar uçuk çünkü.Adada mutlaka bir-iki akşam kuzu eti yiyin , lezzetini hiçbir yerde bulamazsınız.
Daha ne anlatayım , bilemiyorum.
Bizler çok sevdik. Darısı seneye inşallah.
Kayıt: Mar 09, 2005 Mesajlar: 526 Nerden: Üsküdar/Kadıköy
Tarih: Çrş Ağu 03, 2005 6:30 am Mesaj konusu:
Kendi topiğimi zıplattığım için baştan özür dilerim ama hafta sonu itibarı ile Bursa, Bandırma, Gönen, Çanakkale, Eceabat yolu ile Gökçeada'ya çufçuflayacağımdan belki son anda başka faydalı öneriler (ada ile ilgili) de olabilir diye düşündüm. Kimbilir?
Şimdiden teşekkürlerimi kabul buyurunuz, efeeemm. _________________ Dostlukla
lütfen kasklarınızı ve korumalarınız hep takın..
evet bu noktayı söylemeyi unutmuşum
bir başka siteden alıntıdır;
asfalt demiş ki:
Diyelim ki bugün evlenme yıldönümün. Çok sevdiğin eşin ve eşinin abisi –NAMIK-( ve aynı zamanda en yakın dostun) ve başka bir arkadaşın-ÖZKAN- ve onun eşiyle hafta sonu tatiline, Gökçeada’ya gidiyorsun. Bir otomobil ve Namık’ın motoruyla…
....
Motor(Hornet 900) hızla hareket ediyor. Yolun sağında (kenarda) yol alan bir traktör aniden U dönüş yapmak için sola kırıyor. Namık ön frene asılıyor. Motor ön teker üzerinde, kıçı kalkıyor. Ellerin tutunduğun yerden ayrılıyor, motordan fırlıyorsun. Kafa üstü yere düşüyorsun. Namık motorla beraber traktöre çarpıyor…
...ama her ikisinde de kask yok...
...Mahmut’u beyin kanamasından kaybettik. Kask takmadığı için darbe ölümcül olmuş ve kaza anında vefat etmiş...
...Namığın İki köprücük kemiği, iki kolu, iki bacağı... (liste uzun)
...Cumartesi 18:30’da Gökçeada’da oluyor kaza. Namık, Helikopterle Çanakkale’ye taşınıyor. Internaional Hospital aranıyor. İşlemleri çok çabuk gerçekleştiriyorlar ancak Helikopterleri gece görüşlü değil, yani sevk için sabahı beklemeleri gerekiyor...
...Int. Hosp.’daki görevli askeriye hariç hiç kimsede gece görüşlü helikopter olmadığını söylüyor. Çanakkale sahil güvenlik bir tanıdık subay aracılığıyla aranıyor. Sahil güvenlik helikopterini tahsis ediyor ve helikopter Çanakale Dev hast.’ne iniyor. Ancak helikopter hemşiresiz kalkmayacağını söylüyor. Dev. Hast’den hemşire istiyorlar hemşireler gelmek istemiyor. 1.5 saat geçiyor. En sonunda tehditle ve zorla bir hemşireyi helikoptere çekiyorlar…
bunu moral bozmak için değil (zaten büyük bir kısımını sildim yazının) ama adada yaşanacak herhangi bir riskli durumda ulaşımının ne kadar problem olduğunu ifade etmek için ekledim buraya...
alerji ilaçlarınızı falan unutmayın giderken (ilaç sıkıntısı pek olmuyor ama tedbirli olmakta fayda var)
Yazılanı yanlış anlamadıysam Kabatepe'den Bozcaada'ya gidilmesi öneriliyor. Oysa ben Çanakkaleden sonra Ezine sapağından Bozcaada ya gidillmesini öneriyorum. Odun limanı yanılmıyorsam. En güzel rota diye düşünüyorum. Eceabattan 2 saatlik yolculuk yerine Odun iskelesinden 45 dakikalık feribot seyahati ile Bozcaada'ya ulaşabilirsiniz.
Sedat'im, "Gokceada" olacakti... Ama haklisin, bugun hava cok sicak ve
bir de ustune ustluk asiri nemli...
Ayrica Canakkale'den sonra Ezine'ye kadar gidip de "Bozcaada yoluna
sapmak yolu uzatir. Canakkale'den tahminen 26-28 km. sonra SAG
tarafta "Bozcaada" yonundeki tabeladan saparak 6 köy (Tastepe,
Pinarbasi, Mahmudiye, Uvecik, Kumburun, Camoba ve Geyikli Iskele...)
gecip ulasmak daha yakin oluyor. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız