Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Prş Ekm 21, 2004 3:21 pm Mesaj konusu: BURN OUT üzerine çeşitlemeler
Efendiler;
Burn Out: Motor sporları aleminde, genellikle bir drag kalkışı öncesinde, çekişin olduğu tekerleği, aracın durduğu vaziyette, patinajla yakarak ısıtmak olarak açıklanabilir. Motosiklet şovlarının çoğunun sonu arka lastiğin patlatılana kadar burn out edildiği bir seremoniyle biter. Çıkan duman, motor bağırtısı, vs. ile en basit stunt gösterisidir. Şimdi gelelim uygulamaya:
BURN OUT nasıl yapılır:
1. Bu gösteriyi çok kısa bir süre dahi yaptığımızda, arka lastiğimiz, oluşan yüksek ısıdan dolayı yapısal bozulmaya uğrayacaktır (anormal ısınan ve sürtünmeğe devam eden lastiğin karkas denilen iskeletinde kaymalar ve bozulmalar oluşuyor- onarılmaz, çöpe atılır). Bu sebeple gözden çıkardığınız/bitmiş lastikle yapmanız menfaatiniz icaabıdır. Yada bu işi yaptığınız lastik yeni de olsa cacık olur kullanmaya devam etmeniz her virajda hayati tehlike arz eder.
2. Öncelikle, yine boş bir yol parçası bulalım (geceleri Maslak MMM Migros otoparkı da fena olmuyor, bekçiye rüşvet vermek marifetiyle...).
3. Motorumuz dik dururken iki ayağımızı da yere koyup rölantide bekleyelim (seleye oturmayalım ki arka lastik üzerindeki yük az olsun kolay kaymaya başlasın).
4. Vitesi 1'e alıp, debriyaja basmaya devam edelim.
5. Sağ elimizle ön freni sıkarken, gazı arttırmaya başlayalım (bu hareketin en önemli noktası burasıdır: Hem önfreni sıkıp aynı anda gazı arttırmak).
6. Debriyajı ilk önce hafif bırakır gibi yapıp ön amortisörlerin çökmesini sağlayalım (debriyajı ani bırakırsak ön lastik kitli vaziyette, ön amortisörümüz boink boink boink diye zıplayarak -aslında ön amortisörün esnemesinden dolayı oluşan bir hadise ya neyse- motoru götürmeye çalışır, bu sebeple önce ön amortisörün tüm boşluğunu almalıyız).
7. Ön amortisör tamamen çöktükten sonra, gazı iyice arttırarak, debriyajı hepten salalım.
8. Eğer yeterince gaz vermiş, ve ön amortisörü çökertmişsek, arka lastik olduğumuz/durduğumuz yerde dönmeğe başlayacaktır.
9. Eğer motor debriyajı bıraktığımızda stop ederse gazı yeterince açamadık demektir, tekrar ilk adıma dönüş.
10. Eğer gazı çok açayım derken, önfreni salarsak, motorumuz fırlar gider, (işte bu sebeple önümüzün arkamızın boş olduğu bir pist ayarlamamız şarttır).
11. İlk deneme başarılı olduğunda da genelde insan korkup debriyaja basıp hareketi keser. Mümkünse bu hareketi başarıyla yaptığımız yerde arka lastiği bitirelim ki üzerinde gezmeyelim (cacık olmuş arka lastikle trafikte dolaşmanın getireceği tehlikeler).
Burn Out'unuz hayırlı olsun.
Şimdi gelelim uyarı ve dipnotlara:
Bu hareket tamamen debriyaja yük bindirdiği için şanzımanın pek dostu sayılmaz. Özellikle çok diskli motosiklet debriyajlarının (yağ banyosunda dahi olsa) aşırı ısınmasına, yanmasına (mavileşme) neden olur.
Hareketin getirdiği bir başka ve daha mühim risk ise, eğer debriyajımız eski ise ve motorumuz ıslak debiryaja sahipse (yukarda bahsettiğim motor yağında dönme durumu), debriyaj balatasından bu zorlanma esnasında kopabilecek parçacıkların motor bloğuna gidip daha büyük masraflara "MERHABA" dememize yol açabilir. Her nekadar yağlama sisteminde, partikül filtreleri olsa da, bu risk daima vardır. Hani sonra "Yaw ne güzel lastik yakıyorduk motor sardı eyi mi" gibi şaşırmalar olmasın.
Diğer hokkabazlıkların aksine bu harekete Polis müdahele etmiyor. Sadece seyredip arka lastiğiniz tüterken yanınıza gelip geyik çeviriyorlar(her halde arka lastikten kopup sağa sola fırlayabilecek parçaların nasıl bir risk olduğunun farkında olmadıklarından). Bir kez daha uyarımızı yapalım siz siz olun halk arasında denemeyin.
Bu hareketi çözdükten sonraki adım, arka lastiği yakarak donut (çember) çizme manevrasıdır. Ben onu öğrenmeğe/yapmaya fırsat bulamadım. Eğer askerden sonra bir fırsat bulursam (Şehadet Şerbetini içmeden dönebilirsem demek oluyor bu:D ), onu da eder yazarım.
Bu yukarda anlattıklarım kendi tecrübelerim/yaptıklarımdır. Elbet fikirlerime katılmayanlar olacaktır. Saygı duyarım, tıpkı benim fikirlerime başkalarının saygı duymasını beklediğim gibi.
Barkın Bayoğlu
(1991'den beri A2 sahibi ve bi'l fiil motora biniyor)
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız