Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
herkese merhaba. dün gece sahibinden.comda satılık motor lanlarına bakarken benim 3 sene önce sattığım nexus 500 ümü gördüm ve çok şaşırdım. 3 sene önce 9000 km ir abimize satmış, oda motorla kaza yaparak bir başkasına satmıştı. hatta jantalrınızda siyaha ben boyatmıştım.
şimdi ilana bir baktım motor 7000 kmde ve kazasız yazıyor:pr: motor alacak arkdaşlar bu ilana ve bu plakaya dikkat etsin diyorum, böyle sahtekar insanlarda çıkabiliyor içimizden. adama msj atarak durumu soduğumda cevabı aynen şu oldu
benim mesajım: "motorda kaza olmadığına eminmisiniz? bu benim eski motorumda! ayrıca ben sattığımda 3 sene önce 9000 km deydi, şu an nasıl 7000 km de?"
adamın cevabı: "sanane nasıl oldugundan sıfır motor taktım noldu?"
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Prş Nis 28, 2011 10:08 pm Mesaj konusu:
V-Strom demiş ki:
Motorumu sahibinden.com da sattım, motor ilanda yer aldığından bile iyiydi. Arabamıda keza bu sitede sattım aynı şeyler arabam içinde geçerli.
Mesele nerede sattığınız değil, satış yaptığınız kişiyi kandırdığınız ortaya çıktığında sizi inim inim inletecek tabiri caizse götünüzden kan alacak çabuk ve etkin bir hukuk mekanizması olmadığından şerefsiz ve ahlaksız kişilerde olmaması gereken bir alışmış götte don durmama cesareti geliyor, kimi bulsalar kakalamaya çalışıyorlar..
Devlet ve hukuk niye var? biri beni döverse aldatırsa malıma canıma zarar verirse engellesin engelleyemezse cezasını versin diye var. Şimdi ülkemizde maşallah canavar gibi bir devlet olduğu kesin, müsteşardan bakandan validen kaymakamdan geçilniyor ortalık emniyet şeritleri sirenleri araba dolu bi tanesi bile ambulans değil..
Öyleyse ne yok bu denklemede?
Hukuk yok ! gecekondudada olsa saraydada olsa adliyesi ülkenin içinde hukuk yok,
Biraz daha akıl yürütelim hukuk yoksa devlet ne işe yarar?
Cevap : anladınız siz onu cevabı vermedimki devlet bi tarafıma kaçmasın..
Argo oldu bu post epeyce, mazur görünüz. Bu kadar yılda bir kerede ben göte göt demiş olayım.
Süpersin, bu mesajı yazan ellerine ve beynine sağlık üstat. Benim diyeceklerimi demişsin neredeyse. Bari ben de başka bir kaç söz edeyim.
Şimdi benim Motosiklet hocalarından filan duyduğum ikinci elde önemli kıstaslardan biri şu ki, ortalama bir sürücü kurye filan değilse bir motorla yılda 5000km filan yapıyormuş, bu sürücü gezginse 10.000 civarı yapıyormuş, şayet bir motor bir yılda 10.000 üstü yol yapıyorsa ki yapabilir çok normaldir, (ben ybr ile 1 yılda 15000 yaptım, çok fazla yapan sıradan sürücüler de var) ikinci elde motorun üretim yılına ve yaptığı km'ye bakmak lazım bu kriterleri de göz önüne alarak tabii. Bence km çoksa değil, yılına göre azsa dikkatli olmakta fayda var. Tanıdığım arkadaşlarımdan bile km telini çıkarıp kullananlar biliyorum, satmaya yakın geri takarım diyor adam. Bir de bence ikinci el motoru asla o satan kişinin kendi servisine götürmemek lazım, çünkü servisle arası iyise o bilgisayar kayıtları filan da size farklı aksettirilebilir, bunu da biliyorum maalesef. Bundan bir kaç ay önce 2004 model bir ybr buldum malum sitede ve kilometresi 29000. Önce aklım kesmedi, YBR gibi kuryenin olmasa bile benim gibi birinin bile yılda 15000 yapabildiği bir alet 2004 model olacak ve 7 yaşında 29000km'de olacak. Fotoğraflara bakıyorum, motor acayip temiz, fiyat da uygun. Kafayı bozdum dedim bu motoru yakından göreceğim. Aradım, eleman öve öve bitiremiyor. Gittim buluşmaya, motor satanın değil, bir arkadaşının çıktı, bekledik bizim makina bi geldi. Deponun üstünde ezik var, ön çamurluk sıfırıyla değişmiş, motor koruma demiri pırıl pırıl çizik yok belli ki yenilenmiş, o modelin meşhur uzay kafasının sol yanında yatırılmışa benzeyen çizikler var, elcikler değişmiş, zincir ses yapıyor v.s. yani bu alet kesinlikle o km'de değil ve tahminimce kazası da var. Ama eleman öve öve bitiremiyor. Ve asıl lades şu ki, adam bu aleti 20 gün önce almış ruhsatı gösteriyor evet doğru. İkinci sahibi yani. Diyorum niye satıyon 20 günde, diyor hanım istemedi filan. Sen dedim nerede oturuyosun, Güneşli dedi. Hemen aklıma oradaki hacizli araç satış merkezi geldi, ne iş yapıyon dedim, henüz genç sayılacak bir orta yaşta olmasına rağmen emekliyim dedi. Dedim tamam eleman o araç satış merkezinden ucuza araç kapatıp satıyo belli ki, yoksa aracı niye üstüne alıp 20 günde satsın ki insan.
Belki tahminlerim doğru değildi ama anladım ki, bir motosiklet hele de ikinci else ilk sahibinden olması ve mutlaka çok çok iyi incelenmesi lazım hatta mümkünse işi iyi bilen bir tanıdığınızla. Aynı şeyin benzeri ikinci el otomobilde başımıza geldi. Neredeyse aracı satın alacağız, arkadaşım işi bilir, dedim kullan bakalım, dedi abi araç çekmiyor gibi. Dedik bir yetkili servise sokalım, sahibi kabul etti o da ikinci sahibi imiş. 2004 model dizel Araç 2010 yılında biz bakarken daha 49000km'de, ben biraz şüphelenmiştim zaten. Bir soktuk servise araç 2005'te en son yetkili servise girmiş ve 50.000 bakımı yapılmış ve motor yağ eksiltiyor çıktı. Sahibi de çok şaşırdı belli ki ona da kaskaslamışlar. Acayip mahçup oldu, artık kaskaslanmış mı yoksa işi anlayıp o da bize mi kaskaslayacaktı bilmiyorum. Ama aracı satamadığı gibi bir de utanıp servis parasını verdi.
Demem o ki, öyle çok adi, şerefsiz üçkağıtçı dolu ki memlekette, insanı zorla sıfır araç sahibi yapıyorlar. Ben o gazla ikinci el alacakken sıfır otomobil aldım mesela. Motosikletlette ise zaten küçük cc düşündüğümden kesin olarak sahibi tanıdığım değilse ikinci el motor almam zaten bundan sonra(Oysa o sıfır aletlerde o paraya değecek şeyler değil ama neylersin.)
Bu kadar çok hukuksuzluk ve üçkağıt dönen bir memlekette insan zorla sıfır mal sahibi oluyor ve ülke giderek bir ikinci el çöplüğüne dönüşüyor yazık...
İnsanın daha da üzüldüğü, şu ülkede ne pırıl pırıl dürüst insanlar da yetişiyor, ama bakıyorsun genel piyasaya, ticarate filan, sanki Kolombiya v.s bir ülkedeyiz her taraf mafyöz, kaçakçı, harami kaynıyor. Senin saflığını, temizliğini bir fark etti mi bittin! Yazık yaa, bazen ben bu insanlarla aynı milletten olamam dediğim oluyor, bazen de öyle insanlarla tanışıyorum ya da zaten tanıdığım öyle insanlar var ki iyi ki onlar bu ülkede var, yoksa hiç yaşanmazdı dediğim oluyor. Ve giderek de bozuluyor bana göre, üstelik bu çürümenin insan bazında belli bir göstergesi de yok, en beklenmedik adamlar bile ne üçkağıtlar yapıyor. İşte Borusan olayı orada duruyor. Açıp gazetelere tvlere baksan her taraftan üçkağıt dökülüyor, ki o gazete ve tv'lerin bile ne üçkağıtları var hey gidi hey. Hiç mi vicdanları kalmamış, para kazanma hırsı bu kadar mı şereflerini, haysiyetlerini kaybettirmiş, anlamak mümkün değil. En beklenmedik, saygındır, bu böyle şey yapmaz, güvenilir kuruluştur dediğin firmalarda bile neler dönüyor neler. Ticaret ahlakınız kalmamış tamam da, insani olarak da mı kalmamış be birader, hiç mi acımıyorsunuz kazıkladığınız insana, nasılsa parası var o zaman kazık hakkıdır mı diyorsunuz nedir kardeşim?
İşin komiği bu başlığa konu olan ilandaki aletin bir süre sonra km'sinin artıp fiyatının düşürülerek yeniden yayınlanması, bu ne yüzsüzlüktür ya.
Boşuna galericiden araç alma demiyor tecrübeli insanlar... Sonra şunu da anlamam, ikinci el araç satan tipler, efendim emlakçı mıdır inşaatçı mıdır belli olmayan tipler niye hep böyle mafyamsı ve insana güven vermeyen tiplerdir. Devletin yeterince denetimi yok diye mi, yoksa en güzel üçkağıt bu sektörlerde dönüyor diye mi? Ne iştir. Galerilerin çoğunun kapısından girmeye çekinmişimdir hep, içerideki tipleri görünce. (İşini insan gibi yapan, güleryüzlü, sakalı traşlı, takım elbise giyecekse kravatsız giymeyen ve gerçekten o işi yapan ve namusuyla yapan dürüst esnafları tabii ki ayırarak söylüyorum) Ev ararken de, araç araken de kimi zaman öyle yerlere girdim ki, adam neredeyse beni dövecek gibi bakıyor. Yav kardeşim mafyacılık oynamaya gelmedim ki ben, sadece araç almak isteyen biriyim, ne o Kurtlar Vadisi, Deli Yürek tripleri, allah allahh...
Neyse konuyu sosyolojik bi boyuta taşımayayım iyiden iyiye, ilyada'ya destan yazdırtmayayım sonra...
Ama emrerd gibi insanlar da var işte, böyle afişe etmeleri süper oluyor. Zaten ilyada'nın da dediği gibi yapılan üçkağıt belgeliyse direkt internette afişe etmek lazım ki birileri araştırınca çıksın bu üçkağıtçı, adilerin foyaları ortaya... _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
ikinci el motor alırken satıcının ne dediği önemli değildir. Profesyonel satıcıysa zaten sizi kaskaslayacaktır, bu sebepten hiç etki altında kalmamaya çalışılmalıdır. Sahibiyse, bazen düzgün elemanlar, bazan da abidikgubidik tiplerle karşılaşabilirsiniz.
Fiyat için genelde, her 5000 km. veya 1 sene için %5 fiyat eksiltmesi yapılır (bu formülün arkasında yatan temel prensin 100 000 km.de veya 20 yılda motorun emekliye ayrılacağı esası yatar, bazı istisnalar konumuz dışıdır, bir de spekülatif marka fiyatları vardır ki onları bu formül dışında tutuyoruz).
Bazı motorlar kısa sürede çok km., bazıları da uzun sürede az km. (garaj motoru, yazlık kullanımda) yapmış olabilirler. Hangi değer daha yüksekse o kadar %5 düşülerek genel bir fiyat bulunur. Biraz altı veya üstü, duruma veya aksesuarlara göre düzeltme görebilir. Ancak, bu ortalama fiyat formülünün üstü ve çok altı durum varsa alarm çalması gerekir. Özel durumlarda, satış yapma zorunluğunda olan veya paraya sıkışmış, karısından ültimatom yemiş biri hemen satmak için fiyat düşürebilir.
Bir kere ortalama fiyatı bulduktan sonra, genel olarak kaza görmüş mü, bakım yapıldığına dar fatura filan gibi döküman var mı, lastik durumu, eğik, yamuk, çizik, renk değişimi gibi dış görünüş değerlendirmesi yapıp fiyat düzeltmesi yapılır.
Son olarak, soğuk motorda marşa basınca alması, egzosta yağ olmaması, altına yağ damlatmaması, ön çatalda yağ olmaması, çatal borularının düz olması ve pas lekeleri görünmemesi, mümkünse bir deneme sürüşü yapılıp viteslerin rahat ve sessiz geçmesi, frende metal-metale gıcırtı duyulmaması, fren disklerinde çizik mevcudiyeti, frene basınca durur olması(!), lamba, sinyal gibi elemanların çalışıyor olmasına bakılır. Sonra, göz karartılıp alınır. İkinci el motor alınca, başkasının sorunlarını da alıyorsun demektir. Daha sonra ay, vay etmek delikanlıya yakışmaz.
Satıcı mümkün olduğunca yüksek fiyata satmak, alıcı mümkün olduğunca düşük fiyata almak isteyecektir, ki bu normaldir. Ancak, dolandırıcıların oyununa düşmemeye çalışmak gerekir. Malum, herifler bu becerinin(!) profesyonelidir ve dolandırılınca da çok koymaması gerekir. Tecrübe edindik deyip, bir sonraki alış-verişte daha dikkatli davranılır.
ikinci el motor alırken satıcının ne dediği önemli değildir. Profesyonel satıcıysa zaten sizi kaskaslayacaktır, bu sebepten hiç etki altında kalmamaya çalışılmalıdır. Sahibiyse, bazen düzgün elemanlar, bazan da abidikgubidik tiplerle karşılaşabilirsiniz.
Fiyat için genelde, her 5000 km. veya 1 sene için %5 fiyat eksiltmesi yapılır (bu formülün arkasında yatan temel prensin 100 000 km.de veya 20 yılda motorun emekliye ayrılacağı esası yatar, bazı istisnalar konumuz dışıdır, bir de spekülatif marka fiyatları vardır ki onları bu formül dışında tutuyoruz).
Bazı motorlar kısa sürede çok km., bazıları da uzun sürede az km. (garaj motoru, yazlık kullanımda) yapmış olabilirler. Hangi değer daha yüksekse o kadar %5 düşülerek genel bir fiyat bulunur. Biraz altı veya üstü, duruma veya aksesuarlara göre düzeltme görebilir. Ancak, bu ortalama fiyat formülünün üstü ve çok altı durum varsa alarm çalması gerekir. Özel durumlarda, satış yapma zorunluğunda olan veya paraya sıkışmış, karısından ültimatom yemiş biri hemen satmak için fiyat düşürebilir.
Bir kere ortalama fiyatı bulduktan sonra, genel olarak kaza görmüş mü, bakım yapıldığına dar fatura filan gibi döküman var mı, lastik durumu, eğik, yamuk, çizik, renk değişimi gibi dış görünüş değerlendirmesi yapıp fiyat düzeltmesi yapılır.
Son olarak, soğuk motorda marşa basınca alması, egzosta yağ olmaması, altına yağ damlatmaması, ön çatalda yağ olmaması, çatal borularının düz olması ve pas lekeleri görünmemesi, mümkünse bir deneme sürüşü yapılıp viteslerin rahat ve sessiz geçmesi, frende metal-metale gıcırtı duyulmaması, fren disklerinde çizik mevcudiyeti, frene basınca durur olması(!), lamba, sinyal gibi elemanların çalışıyor olmasına bakılır. Sonra, göz karartılıp alınır. İkinci el motor alınca, başkasının sorunlarını da alıyorsun demektir. Daha sonra ay, vay etmek delikanlıya yakışmaz.
Satıcı mümkün olduğunca yüksek fiyata satmak, alıcı mümkün olduğunca düşük fiyata almak isteyecektir, ki bu normaldir. Ancak, dolandırıcıların oyununa düşmemeye çalışmak gerekir. Malum, herifler bu becerinin(!) profesyonelidir ve dolandırılınca da çok koymaması gerekir. Tecrübe edindik deyip, bir sonraki alış-verişte daha dikkatli davranılır.
Bilvesile, yeni yılda sağlık ve mutluluklar dilerim.
Geçen bir ilan gördüm baya güldüm motor bmw gs 1150 2004 model kmsi 20 000 adam yazmış yazmış temiz falan filan sonrada eklemiş dl650 dl 1000 lalmak için satıyorum diye .Şimdi mantıken o motor absli rahat daha az yalyor ve 20 binde sıfır yani hangi mantıklı insan dl alır dimi?
Motor büyük ihtimal kazalı ve 200 000 kmde zaten egzoslara ve diğer yerlerine bakınca hemen çıkıyor kmsi.Üç kağıt akımı dolu dizgin gidiyor.
Türkiyede büyük hacimli motor almak için çıldırmış olmak lazım ikinci el.Yani ben tanıdıgım birinden alırım kmsi ne olursa olsun ama asla tanımadıgımdan almam.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız