Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 1119 Nerden: Kükürtlü - Bursa
Tarih: Cmt May 01, 2010 4:30 pm Mesaj konusu: Muhteşem Süleyman 'a Şok Ceza !
Tahkim Kurulu, Motosiklet Yarışçıların Federasyonu Başkanı Muhteşem Süleyman 3 ay hak mahrumiyeti cezası verdi. Dünya Motokros Şampiyonasıda Petrol ofisi çadırına girerek etrafı dağıtan Yarışçıların Başkanı Muhteşem Süleyman, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüün incelemesi sonucu Tahkim Kurulua sevk edildi. Kurul ise dosyayı inceleyip, Muhteşem Süleymana 3 ay ceza verdi.Muhteşem Süleyman , ayrıca başkanlık koltuğunu da kaybetti.
Tüm Motosiklet camiasına hayırlı olsun.
Kaynak: Milliyet _________________ Saygılarımla
Şenol SEL
O.M.M. Gold Member
Lütfen her zaman Full koruma ve KASK kullanın.
“Beyninin beş saniye önce olmadığı yere asla motorunu götürme”
Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 1119 Nerden: Kükürtlü - Bursa
Tarih: Cmt May 01, 2010 5:07 pm Mesaj konusu:
Motor Delisi Motosiklet Kulübü Başkanı Hakan Dinçer' den alıntı
Uzun zamandır motosiklet sporunun hak ettiği şekilde yönetilmediğini en güçlü şekilde haykıran bir kurum olarak GSGM nin vermiş oldugu ve tahkim kurulu tarafından onaylanan bu cezayı yerinde buluyorum.
Geçtiğimiz günlerde GSGM Teftiş Kurulu Müdürü ile yaptığımız temasta 1 yıldır oluşturduğumuz kalın bir dosyayıda avukatımız aracılığı ile "inceleme" talebiyle sunmuştuk.
Motor Delisi Spor Kulübü, bazı sporcuların , bazı kulüplerin susuturulduğu, sindirildiği ve lisans iptali tehditiyle savurulduğu bir ortamda dayatma cezaya rağmen dimdik durup yanlışları söyleyebildi.
Gelinen bu nokta TÜRK MOTOSİKLET CAMİASI için artık sıçrama zamanın başladığının bir habercisidir.
Yukarda Milliyet Gazetesinin resmi web sitesinde yaptığı haberi uzun zamandır takip ediyor ve tahkim kurulunun kararını bekliyorduk. GSGM nin başlatmış olduğu incelemenin dışında henüz işleme konulmayan kulübümüzün incelem talebinde yer alan 10 larca olay var...
Şahsi düşünceme göre MOTOSİKLET işinden para kazanan, bu işin ticaretini yapan bir insanın zaten "Başkanlık" yapması anormal bir durumdur..Çünkü ister istemez bu insan sahip olduğu yetkileri ticari çıkarları, şahsi hırsları için kullanabilir. Dünden beri birçok kulüp yöneticisi ve bazı TMF temsilcisi ile görüşmelerde bulunuyoruz..
Şimdi önümüzdeki süreçte ne mi olacak ? Bir kere Süleyman MEMNUN un yerinde ben olsam bugün, hemen, istifa ederim.Çünkü bir federasyon başkanının "HAK MAHRUMİYETİ" cezası alması Türkiye de bir ilk..Bugüne kadar hiçbr federasyon böyle bir ithamla sarsılmadı. Zaten disiplin yönetmeliğine göre verlen bu cezadan sonra GENEL KURUL yoluda açılmıştır. Kulüpler Birliği olarak bundan böyle birlik-beraberlik içinde çok sevdiğimiz bu sporun en iyi şekilde yönetilmesi için çalışmalrı başlatacağız...
TMF Yönetim Kurulu acilen toplanıp kararın gereği yeni (geçici ) bir başkan atayarak GENEL KURUL sürecini başlatmalı. Tabi bu arada bizimde verdiğimiz inceleme dosyasında yer alan olaylarla ilgili sorumlu olan kişlerinde ceza alması için gereken girişimlerde bulunacağız.
CEZAYI GEREKTİREN OLAYI HATIRLAYALIM:
"Bilindiği gibi Dünya Motokros şampiyonasının bir ayağı 11-12 Nisan tarihlerinde Istanbul’da gerçekleşmiştir. Ne yazık ki bu dünyanın önemli organizasyonunda yarışın kendisinden çok Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Süleyman Memnun’un yarattığı terör konuşulmaktadır. Ülkemizin bu önemli kurumunun başına Süleyman Memnun yakışmamaktadır.
Olayı kısaca özetlemek gerekirse; Dünya Motokros Şampiyonasının ana sponsorlarından biri olan KTM firmasının Türkiye distribütörü Spormoto’ya, KTM’nin şampiyona organizatörü Youthstream ile yaptığı anlaşma doğrultusunda, organizasyon tarafından 50 metrekarelik bir çadır tahsis edilmiştir. Padok alanına Youthstream tarafından kurulan bu çadırda Spormoto’nun motosiklet sergilemek, KTM ürünleri satmak, dağıtmak, yarışçılarla imza seansı düzenlemek gibi faaliyetlere hakkı vardır. Bu verilen hak doğrultusunda Youthstream’in kurmuş olduğu çadıra bir kısmı doğrudan KTM Avusturya‘nın olan malzemeler ile yerleştik.
Daha sonra Youthstream’in bir görevlisi Türkiye yarışında padok alanının normalden çok uzağa kurulduğunu ve padok girişi konusunda da bir yanlış uygulama yapıldığını, padok girişinin serbest olması gerekirken kapıdaki güvenliğin insanları yanlış yönlendirmesi nedeniyle yeterli izleyeci trafiğinin oluşmadığını söyledi. Çadırımızı daha iyi bir yere taşımayı önerdi. Biz bu öneriyi kabul ettikten sonra, Youthstream görevlileri tum malzemeyi gene kendi karar verdikleri bir bolgeye kurdular ve malzemeleri yerlestirdiler. Bir sure sonra Youthstream’den bir gorevli geldi ve çok özür dileyerek, çadırı yanlış yere kurduklarını, gene kendilerinin biraz daha geride bir noktaya taşıyacaklarını söyledikleri sırada Süleyman Memnun, “ Çabuk burayı boşaltın, defolun buradan, istemiyorum sizi burada, hemen buradan gidin!” şeklinde bağırarak standımıza girdi ve motosikletlerimizden birini tekmeleyerek yere devirdi. Kendisi ile herhangi bir diyaloğumuz olmadı. Zaten Youthstream görevlisi ile şaşkınlıkla birbirimize baktık. Bu arada Süleyman Memnun koşar adım oradan uzaklaştı. Daha sonra öğrendiğimiz, milli sporcularimiz Kemal Merkit ve Kutlu Torunlar’ın kamyonetine de bir kaya parçası fırlatarak saldırıda bulunmuş ve araca büyük hasar vermistir. Biz Jandarma’yı çağırarak Süleyman Memnun’dan davaci olduğumuzu belirttik e ifade verdik.
Bu saldırının hiç bir haklı nedeni olamaz. Süleyman Memnun nasıl bir insan olduğunu bu davranış şekli ile göstermiştir. Bu kişinin motosiklet federasyonu başkanı seçilebilmesi hepimizin ayıbıdır. Bu yanlışı bir an önce düzeltmemiz gerekir. Süleyman Memnun’un davranış bozukluğu artık hem adli hem de klinik olay haline gelmiştir.
Bu çirkin saldırıyı gerçekleştiren Süleyman Memnun, değil motosiklet federasyonu, herhangi seçkin bir organizasyonun içinde veya yönetiminde kesinlikle bulunmamalıdır. Motosiklet federasyonu başkanının asıl görevi motosiklet sporunu geliştirmek ve sporcuyu kucaklamak, motosiklet sporunun temeli olan sektör için olumlu faaliyetlerde bulunmaktır. Böyle bir federasyon başkanı, hem motosiklet sporuna hem de Türkiye’nin uluslararası organizasyonlarda temsiline zarar verecektir. En kısa zamanda istifa etmesi veya görevinden alınması gerekmektedir.
Kaynak: Vedat Kurşun Motoron Dergisi"
Haberin ilk kaynağı Milliyet Gazetesinin internet sitesidir.
Bu ülkede zaman zaman iyi şeyler de oluyor demeki. Şimdi sıra birlik olup ortak bir yönetim oluşturup, tüm motosiklet severler olrak gereken desteği vermek. Şimdi sıra bu iş nasıl yapılırı diğer federasyonlara da göstermek. _________________ NC700X
Oooohhh suyundan da koy.
Motosiklet sporu açısından güzel gelişme. İnşallah daha kötüsünü seçmezler... _________________ Ainesi iştir insanın, lafına bakılmaz!
Eylul CAT BBS - HiTNet: Hi Türkiye Network
http://cayka.blogspot.com/
Kayıt: Nov 04, 2006 Mesajlar: 435 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr May 02, 2010 6:10 am Mesaj konusu:
Sonunda iyi bir haber. Ne zaman ulkenin adi gecse arkasindan mutlaka kotu haberler geliyor. Bu isin bu sekilde sonuclanmasina gercekten cok cok mutlu oldum ve acikcasi sasirdim. Birseyler duzelecekse bu cok guzel bir baslangic.
Alıntı:
Eylul
PostPosted: Sun May 02, 2010 10:11 am Post subject:
Motosiklet sporu açýsýndan güzel geliþme. Ýnþallah daha kötüsünü seçmezler...
3-4 dunya kupasi oynamis ve birkac defa federasyonun gazabina ugramis eski bir 3 Bant Bilardo sporcusu olarak soyleyebilirim ki, genelde daha kotusunu seciyorlar Eylul..
Saka bir yana ben oldukca umutluyum. Hayirli olmasi dilegiyle.. _________________ 05 KTM DUKE II
06 KTM 990 ADVENTURE
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr May 02, 2010 3:56 pm Mesaj konusu:
memomemo demiş ki:
3-4 dunya kupasi oynamis ve birkac defa federasyonun gazabina ugramis eski bir 3 Bant Bilardo sporcusu olarak soyleyebilirim ki, genelde daha kotusunu seciyorlar Eylul..
Saka bir yana ben oldukca umutluyum. Hayirli olmasi dilegiyle..
Sizdeki daha kötüler ne yapıyordu ? Bilardo sopasını kapıp millete mi dalıyordu ? Yok canım daha neler.
Sizdeki daha kötüler ne yapıyordu ? Bilardo sopasını kapıp millete mi dalıyordu ? Yok canım daha neler.
Fuleyman bambaşkadır..
Bambaşkaydı demek istedin galiba Cem. "di" li geçmiş zaman oldu artık _________________ Mesut KORKMAZ
BMW F650GS
05324625892
www.msttech.biz www.mesutkorkmaz.com
3-4 dunya kupasi oynamis ve birkac defa federasyonun gazabina ugramis eski bir 3 Bant Bilardo sporcusu olarak soyleyebilirim ki, genelde daha kotusunu seciyorlar Eylul..
Saka bir yana ben oldukca umutluyum. Hayirli olmasi dilegiyle..
İnşallah diyorum. Geçen seçimde çok ümitliydim ben değişeceğinden. Hatta "içeriden" iyi haberler yazılıp çiziliyordu forumlarda. Baya ümitlenmiştim yani:)
En azından "Ben sadece yarış düzenlerim!" diyen -ama onu bile yapamayan- biri gelmesin o bile yeter bana:) _________________ Ainesi iştir insanın, lafına bakılmaz!
Eylul CAT BBS - HiTNet: Hi Türkiye Network
http://cayka.blogspot.com/
Kayıt: Mar 28, 2005 Mesajlar: 137 Nerden: Istanbul / Anadolu
Tarih: Pts May 03, 2010 6:00 am Mesaj konusu:
Bu yüzsüz 3 ay sonra görevine geri döner kaldığı yerden devam eder.
Ülkemizdeki koltuk sevdası ne menem birşeyse bir oturan anasına sözsen birdaha kalkamıyor o koltuktan _________________ Yolunuz Açık, Şansınız bol olsun
_______________________________
Murat TUĞTEKİN
BMW R1150 GS ADVENTURE
3-4 dunya kupasi oynamis ve birkac defa federasyonun gazabina ugramis eski bir 3 Bant Bilardo sporcusu olarak soyleyebilirim ki, genelde daha kotusunu seciyorlar Eylul..
Saka bir yana ben oldukca umutluyum. Hayirli olmasi dilegiyle..
Sizdeki daha kötüler ne yapýyordu ? Bilardo sopasýný kapýp millete mi dalýyordu ? Yok caným daha neler.
Yok bizimki Süleyman kadar içi dışı bir değildi. Istaka kapıp dalmak falan biraz erkeklik ister..Daha bir sinsi takılıyordu..
Alıntı:
Eylul Posted: Mon May 03, 2010 9:27 am Post subject:
memomemo wrote:
3-4 dunya kupasi oynamis ve birkac defa federasyonun gazabina ugramis eski bir 3 Bant Bilardo sporcusu olarak soyleyebilirim ki, genelde daha kotusunu seciyorlar Eylul..
Saka bir yana ben oldukca umutluyum. Hayirli olmasi dilegiyle..
Ýnþallah diyorum. Geçen seçimde çok ümitliydim ben deðiþeceðinden. Hatta "içeriden" iyi haberler yazýlýp çiziliyordu forumlarda. Baya ümitlenmiþtim yani:)
Eminim ki Türkiye'deki motosiklet camiası kaliteli başkan adaylarını rahatlıkla çıkarabilir kendi içerisinden. Umarım iyi şeyler olur.. _________________ 05 KTM DUKE II
06 KTM 990 ADVENTURE
Bölge İdare Mahkemesine dava açıp yürütmeyi durdurma çıkarabilir.
Gerçi Tahkim'in kararları kesin ve zaten hukuki bir organ olduğu için idare mahkemesi yolu denenebilir mi bilmiyorum.
Özerk federasyon yapısına gelince...
Sistem körler ile sağırlar birbirini ağırlar yapısına dönüşmüş maalesef. Oligarşik bir yapısı var. 2 grup oluşuyor, a'dan yana olanlar, b'den yana olanlar(a ya karşı olanlar da diyebiliriz). Seçimi a kazanırsa kendisine yakın kişi ve grupları kollayıp onlara avanta dağıtarak (başka türlü fasaryadan motosiklet spor klübünün göstermelik zamazingosumsu yarışlarıyla tekrar federasyon delegeliğini kazanması imkansız) b yi destekleyenleri ezmeye, sindirmeye çalışıyor. b kazanırsa durum farklı olmuyor tabii ki. Bu defa onlar kendi gruplarını kollayıp diğerini ezmeye çalışıyor.Neden? Toplu yaşama kültürümüz olmadığı için. Hayatta kalabilmenin tek yolunu beraber çalışıp pastayı büyütmek ve herkesin karnının doyması olarak değil, her koyunun kendi bacağından asılacağı kültürüyle formatlandığımız için.
Peki herkes bu ülkede niye federasyon başkanı olmak için kasıyor?
1. Ekonomik güç: Tüm spor dallarına inanılmaz büyüklükte para akmaya başladı. Sponsorlar hem sayı hem de bütçe olarak arttı. Bu durumda başkanlık gibi karar mekanizmasının tepesi önemli bir hale geliyor.
2. Siyasi güç: Sonuçta siyasi ağın içerisine giriyor ve ilişkiler yumağını geliştiriyorsunuz. Yine siyasi-ekonomik ilişkileriniz gelişiyor, federasyonun imkanlarıyla siyasi mekanizmaya güç ve para aktarma şansınız artıyor.
3. Medyatik güç: Kendi işiniz veya isminiz çerçevesinde büyük tanıtım ve reklam şansınız oluyor. Bu şansı iyi değerlendirirseniz kendi işinizde binlerce lira harcayarak yapamayacağınız reklamı bu sıfatla rahat rahat yapabiliyorsunuz.
Yani spor federasyonu da kapitalizmin dişlileri arasında bir güç ve para oyunu haline geliyor ve vıcık vıcık ilişkiler, kirli politikalar ve amansız savaşlar gırla gidiyor.
Sonuç: tüm koyunlar kendi bacağından asılıyor gerçekten, istisnasız olansa hepsinin kasap bıçağından geçeceği, hiçbirinin gerçekte kurtulamayacağı... _________________ En büyük düşmanınız kendi fikirleriniz, kendi cehaletiniz, kendi egonuzdur
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Sal May 04, 2010 7:48 am Mesaj konusu:
TMF seçimlerinden hemen sonra siteye şunları yazmıştım.
kunduz demiş ki:
...
Kulüplerden 102 delege ve resmi 32 delegeden toplam 109 delege seçim anında hazır bulundu ve oyunu kullandı. Çıkan oyların 65'i Süleyman Memnun, 44 tanesi (biri geçersiz) Mehmet Binli'nin lehine idi.
Bir kulüp seçimde 1 delege veya 6 delege ile oy kullanabiliyor. Bunu belirleyen ise kulubün yarış düzenleyip düzenlememiş olması. Misal EMOK, yarış düzenleyen bir kulüp olarak 6 delegesi 6 oy hakkı vardı. OMM ise yarış düzenlemediği için 1 delegesi ile 1 oy kullandı. Bu ayrıntıyı şu sebepten anlattım. Kulüp olan 1 delege çıkartan, yarış düzenlemek için federasyona defalarca başvuran ama hep fedarasyonun kemikleşmiş kadrosuna karşı oldukları için seçimde potansiyel tehlike oluşturdukları için 6 oy yerine 1 oyda bırakılan Motordelisi Kulübü olayı bu kurtlar sofrasının ufak bir peçetesi. Tamamen Binli'yi destekleyen kulüp, kendisine yarış düzenleme izni verilemediği için 6 yerine 1 oy kullanabilmiştir.
Tüzüğe aykırı olmasına rağmen, mevcut federasyon başkanını kendi kadrosuna yazmasını mı anlatayım, Kenan Sofuoğlu'nu seçim günü boyunca yanında ayırmaşını mı anlatayım, Kenan Sofuoğlu'nu babasını da kadrosuna ilave ettiğini mi anlatayım, Cuma günü otele giriş yapan delegeleri "buyrun burada TMF toplantısı var" deyip kendi yandaşları ile yaptığı sohbete oyunla iştirak ettirmelerini mi anlatayım, seçim konuşmaları esnasında divan kurulu ile kaş göz hareketlerini mi anlatayım, oylar sayılırken mühürü arka sayfaya basılan Binli lehine bir oy pusulasını gösterip "hadi bunu da sayalım bari" deyip adi bir bıyık altından gülümse atılmasını mı anlatayım, sonuçlar açıldıktan sonra pişkin pişkin "voltranı oluşturduk, yaptıklarımız yapacaklarımız teminatıdır" gibi salak saçma cümleleri mi anlatayım, Binli'yi destekleyenler otelden bedava yemek yedi dedikodularını mı anlatayım, taşkınlık yaparak sorun çıkarmak istemelerini mi anlatayım bilmiyorum. Yok yok ben hiç birini anlatmayayım.
Oraya hem Binli Ağabey'e manevi destek vermeye hem de O'na yardım eden Ankara'lı dostlarıma son gün de olsa yardım etmeye gittim. Günlerdir nasıl bir tempoyla çalıştıklarını duyuyor biliyordum da otelde üs haline getirdikleri iki odayı görünce olayın boyutunu daha iyi anladım.
Yanlış olduğunu, kendisine zararı olduğunu bile bile bu yanlış şeyden kurtulmak için önünde bir fırsat varken bunu kullanmayan insanlara acımanın, üzülmenin ve yardım etmenin hiç gereği olmadığını öğrendim bu cumartesi günü. Artık tek tek saymaktan bıktığımız sorunlarımızın nasıl bir bir yoluna gireceğini ilk ağızdan Binli'den dinleyip, dosyasından okuyup içeri girdikten sonra da bu sorunların hiçbiri yokmuş gibi 4 senedir bir bok yapmayan federasyonun "Voltranı"nın öbür adamına bir 4 sene daha katlanacağım demenin ne gibi bir açıklaması olabilir?
Tek aday tek kadro ile girilen son seçimden sonra dünkü seçimde, tamamen amatör ruh, motosiklet sevdası ile aday olan sayın Binli'nin seçim acemiliği anında kurtlar sofrasında aldığı % 40 oranında oy, önümüzdeki 4 sene boyunca bu adamları rahatsız etmeye yetecektir.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal May 04, 2010 12:29 pm Mesaj konusu:
Artiztik yapıp sağa sola kafa tekme atıp egosunu tatmin edecekti, yemedi..
Aynen dediğiniz gibi sporun ve hobinin mesleki yanlarından, konum ve mevki sahibi olmanın yan ikramiyelerinden istifade edecekti , yüzüne gözüne bulaştırdı..
Aynen dediğiniz gibi reklamını yapacaktı. Onun adı zaten bir markaydı iyice bi baba markaya dönüşecekti ama varolan marka değerini de yitirdi. Bundan sonra artık bedava bile verse onun firmasından herhangi birşey satın alan Cem in ben...
Senelerin sporcu birikimi , onca şampiyonluk onca başarı, onca kupa da güme gitti. Onu bundan sonra herkes sağa sola tekme savuran saygısız kaba saba adam olarak hatırlayacak..
Bütün bunlara ne gerek vardı ki ? sorusu canlanıyor insanın zihninde. Bilmiyorum, tüm bu haltları yiyenlerin de bildiğini sanmıyorum.
Bildiğim şu : harbiden ZORU BAŞARDI
Gidip Türkiyenin en büyük reklam ajanslarından birini tutsan, çok büyük bir para verip "Ben cümlealeme rezil olmak istiyorum, 30 senelik bir birikimim, sporcu geçmişim, marka olmuş bir ismim var, hepsini yerin dibine sokmak istiyorum, benim için bir kampanya yürütür müsünüz..." desen .. Bundan fazlasını profesyoneller bile beceremezdi..
Bütün bunları tek başına becerdi yahu Bu kadarını görmemiştim. İnanılır gibi değil..
Şu an pişman olduğundan da adım gibi eminim. Biraz zekası olan şu durumlara şu hallere düştüğüne, bu derece rezil olduğununda pişman olur zaten.
---
Televizyonda yarışların yorumlarını yapmaya başladığı zaman oh be demiştim. Kendi kendilerine yakıştırdıkları tanrısal kendini beğenmiş narsist takma adları ile karşımıza çıkan bu "yarı tanrı" pozu takınan atomik salakları izlemek zorunda kalmayacağız. Medya gücünün desteğini alan salak salak şımarık zengin çocukların , götü boklu küçük burjuvanın beyinsiz, işin özünden ve ruhundan uzak aptalca yorumlarını dinleyip sinir olmayacağız, nihayet işi bilen, işin içinden gelen , yıllarını, emeğini bu işlere vermiş birileri birşeyler anlatacak, oh be demiştim..
Tüm bu maceranın öncesine sevdiğimiz, saygı duyduğumuz bir isimdi. Geçmiş olsun. Zoru başarıp kendi kendisini imha edip, kendisini böylesine rezil ettikten sonra artık 2060-2070 yılını falan beklemesi lazım tüm bunların unutulması için.
Haydi şimdi kolay gelsin..
Not :
Aman ha, sahiden işin içinden gelmiş, yıllarını emeğini vermiş herkes de Süleyman Memnun gibi yapsın ki, sağa sola tekmeler atıp, küfürler edip arabalara kayalar fırlatsın ki.. Konuyu hayat biçimi haline getirmiş, büyük katkıları olan herkes sonuna kadar , ellerinden geldiği kadar saçmalayıp, federasyon başkanı bile olmayı başarıp ama ardından zoru da başarıp kendi kendini böyle yerin dibine de soksun ki biz de o kendini kozmik "yarı tanrı" zanneden zibidilerden edinelim bu sporun ve hobinin sosyal kültürünü. Aslında işin yönetim kısmını da bu tiplere bırakmalı. Güzel oluyor.
İlave :
Ya da başbakan el atar yakında mevzuya merak etmeyelim biz. Üçüncü köprünün yerini havadan kendi tesbit ettiği gibi çözer bunu da. Diğer federasyonlarda nasıl çözüldüyse.. Badem bıyıklı bi federasyon başkanı süper yakışır mesela. Düşünsene ; badem bıyıklar + takım elbise, altında hard enduro veya kırmızı bir ss motorun üzerinde ..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız