Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Feb 09, 2006 Mesajlar: 661 Nerden: Maltepe/istanbul
Tarih: Pts Ekm 19, 2009 8:42 am Mesaj konusu:
Ben 4 yıldan beri ikitekerciyim ve siteyi hergün takip ediyorum.Şu anda sitede yazan arkadaşlarımızın hepsi yeni arkadaşlar,hemen hiç birini tanımıyorum.
Ben üye olduğum ve gezilere katılmaya başladığım zaman İkiteker.org dan bazı kopmalar olduğunu gözlemlemiştim,bu kopmalar bazı fikir ayrılıklarından ve gruplaşmalardan doğmuştu
(o zaman ki sebep Anıtkabirde ki toplantıya Samsundan başlamak veya kendi yerinden başlayarak orada toplanmak gibi.)
Daha sonra popülarite kazanmış arkadaşlarımızın forumlarda yazılı olarak hakaretleri ve hesaplaşmaları ile huzursuzluklar açığa çıktı.
Daha sonra, birlik içinde olan Çanakkale grubunun dağılması takip etti.
Her sene değişik sebeplerle değişik arkadaşlar küstüler,bazılarının accountları silindi vs.vs.vs...
Daha öncede yazmıştım,burası bir hobi sitesidir,motosiklete gönül vermiş olan insanlar burada buluşup yazışarak bilgi alışverişinde bulunurlar,toplantılara gelmemek,gezilere katılmamak suç değildir
Bunu eleştirmek yanlıştır,siteye küskünlük yaratır.
Toplantı yeri olarak pahalı yerler tercih edilirse zaten toplantıya geleceklerin bir kısmını elemiş olursunuz,motosikleti seven herkes hesapsız para harcayacak diye bir kural yok.
Ümitin tespitleri çok doğru hepsine katılıyorum,siteyi takip ediyorum ama mümkün olduğunca yazmıyorum,tanımadığım kişilerle yazışmak yanlış anlamalara sebep oluyor.
İkiteker.org da tanıştığım arkadaşları severim,motosikletçi insanlar biraz keskin olurlar, herhalde bu keskinlik birbirlerini kesmelerine sebep oluyor.
Siteyi de seviyorum,aradığım her çeşit bilgiye ulaşıp yardım alabiliyorum,ama son zamanda yaptığım bir gezi için "nasıl ne zaman gideyim?,yol nasıldır?" başlıklı yazıma kimseden cevap gelmeyince,
diğer yandan bazı saçma topiklerin geyiklerle uzadıça uzadığını gördüğümde yazma isteğimden vazgeçiyorum.
Kısaca dostlar burası hesaplaşma yeri değildir,zevk aldığınız toplantılara,gezilere,faaliyetlere gidersiniz kendi isteğinizle ama birileri dayatırsa biraz küskünlük oluyor.
Katıldığım toplantılarda eşim ile yalnız kaldığımız zamanlarda oldu,bazı gezilere parasızlık yüzünden katılamadığımız da ama yine de ikitekeri ve burada tanıştığım arkadaşlarımı seviyorum ve bu ilişkinin devam etmesini istiyorum,zamanla herşey hallolur,biraz özeleştiri yaparsak hataları bulup kapatırız. _________________ sevgiler
Tuncay Topkara
ata007@e-kolay.net
HERKES İSTEDİĞİ HAYATI MUTLU YAŞASIN...
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1396 Nerden: Istanbul
Tarih: Pts Ekm 19, 2009 11:11 am Mesaj konusu:
İkiteker.org'un en eski üyelerindenim.
Şahsi fikrim; ben biraz farklı düşünüyorum, ikiteker.org a bakınca , arşivi dolu , motosiklet ile ilgili her konuda referans olarak baş vurulabilecek , zengin gezi ve bilgi paylaşım kaynağı olarak görüyorum.
Burada paylaşılan bilgi ve geziler çok yoğun , hatta zaman zaman takip edemiyorum.
Niçin kimse yazmıyor? yazacak yazısı olan yazıyor zaten, yazmayan da okuyor.
Toplantılar niçin kalabalık değil? sebebi çok fazla site oldu ve belki diğer sitelerin toplantıları daha cazip geliyordur , belki de artık cafede oturup sohbet etmek cazip gelmiyordur(sadece haftalık toplantı için söylüyorum)
Toplantılara katılımı dert etmemek gerek ; ikiteker toplu gezileri herzaman çok miktarda motosikletseveri kucaklamıştır.
Motosikletseverlerden oluşan bir topluluğa cafe de oturup sohbet etmek mi daha cazip gelir, yoksa hep beraber motor sürmek mi?
Bu konuları ve yakın gelecekteki gezileri konuşmak üzere, yarın akşam herkesi bekliyoruz... _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Kayıt: Oct 06, 2003 Mesajlar: 1125 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Ekm 19, 2009 2:13 pm Mesaj konusu:
Mithat demiş ki:
Motosikletseverlerden oluşan bir topluluğa cafe de oturup sohbet etmek mi daha cazip gelir, yoksa hep beraber motor sürmek mi?
2003 yılından beri ikiteker.org'da birçok tatsız olaya tanık oldum hatta bazılarının maalesef bizzat içinde oldum.
Bu sitede geçirdiğim 6 yılı düşündüğümde aklımda veya anı defterinde yer alan tüm olayların birlikte yapılan gezilerle dolu olduğunu görüyorum.
Hep beraber motor kullandığımız zamanlarda molalardaki muhabbetlerin tadını hiçbir sofrada alamam.
Bazı toplantılara katıldım ancak çoğuna "katılmam gerekir" düşüncesiyle katıldım ve ne yazıkki aynı hazzı alamadım. Ancak herhangi bir gezinin akabinde katıldığım toplantılarda neredeyse geziye katılan çoğu kişinin toplantılarada iştirak ettiğini gördüm.
İkiteker.org sitesinden sadece okuyarak çok fazla tecrübe edindim ve sanırım motosiklet hayatım boyuncada bu alışkanlığımı kaybetmem.
İkitekeri sadece yazı yazanların oranına bakarak değil okunma oranlarınada bakarak değerlendirmemiz lazım. Okunma oranı bu siteden ne kadar çok kişinin faydalandığını gösteriyor.
Ben ikitekeri değerlendirirken salı toplantılarına katılım sayısına göre değil içeriğindeki kaliteli bilgiye göre değerlendiriyorum.
Bu yüzden benim için çok ama çok değerli bir site.
Hergün mutlaka uğradığım bu siteyi yaratan Ahmet abiye çok teşekkür ederim.
. _________________ Şener
BMW R1200 GS ADV
İstanbul
Hergün mutlaka uğradığım bu siteyi yaratan Ahmet abiye çok teşekkür ederim. .
Sener'cigim; bu degerli, olumlu ve YAPICI elestrilerin icin cok tesekkurler, ancak estagfurullah.
Ben bu sitenin yaraticisi degilim tek basima ve olamam da; Egemen'in sag olsun senelerce oncesinden almis oldugu bu site ismi uzerine hep birlikte tuglalari orerek olusturdugumuz bir yer burasi, hatta bana gore "mekan" hem de SIMSICAK bir mekan.
Her ne kadar zaman zaman bazi ufak tefek fikir ayriliklari oluyorsa da, bunu da (hele de son zamanlarda ARTIK) akliselim ile cozebiliyor, asgari musterekte birlesebiliyoruz. Zaten degisik fikirler/gorusler olmasi da dogal, guzel ve dogrusu bence de...
Ne mutlu ki ben de sizler gibi bir IKITEKER uyesiyim...
MOTOSIKLETE BINMEK, BIR KULTURDUR..! ® VAP
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1396 Nerden: Istanbul
Tarih: Pts Ekm 19, 2009 5:02 pm Mesaj konusu:
Sevgili Ahmet Ağabey'e ve Sevgili Egemen dostuma , böyle büyük bir oluşumu Türkiye'ye kazandırıp , maddi ve manevi fedakarlıklarla bu günlere getirdikleri için ben de çok teşekkür ediyorum, sağolun varolun.
İkiteker Istanbul ağırlıklı bir yapı, dolayısıyla Istanbul toplantılarına katılım konusunda konuşuluyor. Diğer yandan Istanbul kendi başına ülke gibi bir yer. Hem ulaşım, hem de nüfus açısından ülke büyüklüğüne erişmiş durumda. Eğer bölgesel yapılanma olsa belki (?) daha çok katılım olabilir ve bölgesel gezi yapılanmaları düzenlenebilir. Bölgelerin birbirleriyle iletişimiyle de şehir gezi, toplantı filan düzenlemeleri yapılabilir. Aynı şey Türkiye esasında şehir gruplarının oluşturulması ve Internet forumu vasıtasıyla da ülke esaslı gezi, festival düzenlemeleri oluşturulabilir.
Türkiye genelinde, şehir esaslı bir yapılanma olabilseydi, çok canımı sıkan, şu Burdur'da motorcuya arkadan çarpıp kaçan yaratığın bulunmasına ve kanuna teslim edilmesine katkıda bulunabilirdik. Kanuna teslim etmeden önce de, zincirle tüm kemiklerini kırıncaya kadar dövüp öldürülen motorcuların ahını alabilirdik.
Neyse(!), organize olmanın yararları büyüktür ama herkesin bu ihtiyacı duyması lazım. Taşıma suyla olmaz, herkes ister ve katkı verirse olur.
Çok kısa birkaç cümle kurmak istiyorum.
İkiteker veri tabanı, benim gibi amatör, keyfekeder motosiklet kullanan ve buna şunun şurasında birkaç yıl önce başlamış -hep acemi kalacaklar için- ansiklopedik bir kaynaktır.
Bununla birlikte, 2004-2005 yıllarında "abi bu nasıl, şu nasıl, gidon muydu, didon muydu, sen benim ikonumsun, n'olur anlat abi" diye son derece doğru bir şekilde "öğrenme çabalarıyla" sorular soran ve " abi sağol, cansın, yamansın, sen olmasan bilemezdik" vs.vs gibi cevaplar verenlerin, 2-3 yıl içinde ombudsman olup, bu hallerini unutarak, o soruları sordukları kişilere hakaret etmelerini, "sen de her haltı biliyorsun, aslında bir halt bildiğin yok" gibi cümleler kurarak ezme gayretlerini de şaşkınlıkla buralarda ve başka yerlerde okuyarak gördüm. Bu insanların, bildiklerinin en az %80'ini de buradan öğrendiklerini, bunu unutup adını bile talaffuz etmemeye gayret ettikleri, ama hala takip ediyor oldukları, vs, vs, gibi durumlar da var.
Bilgi, alınır-verilir-oluşur. Ne alan ezilir, ne veren yaman olur. Herkesin hayatta bir duruşu vardır. Nesneler ve değeri yaşanmak yerine alet olarak kullanılan buradakine benzer bilgiler (bu bilgiler kendimiz için uygulamada kullanılmalı, tatbik edilmelidir, niyetlere alet olarak kullanılmamalıdır manasında), insana bir katmadeğer kazandırmaz, böyle düşünen her ne kadar kazandırdığını zannediyorsalar da _________________
Bertan'cigim ne guzel tespitlerde bulunmussun boyle. Benim devamli bazi durumlarda, bazi kisiler icin soyledigim bir sey vardir "nose up" diye.
Yani bazen dikkat edilirse cevremizde (IKITEKER ortamini kastetmiyorum, yanlis anlasilmasin lutfen ) oyle kisiler vardir ki burunlar havada, kendileri ise bir baska havalarda...
Benim senelerdir tecrubelerimden edindigim; bu kisilerin genelde konulari hakkinda fazla bilgi sahibi olmamalari sebebiyle(sanki herseyi bilmek zorunda imisler gibi), insanlarin fazla yaklasmamalarini saglayip bilgi eksikleri ortaya cikmasin...
Ancak, kendisinden ve bilgisinden emin olan kisiler son derecede mutevazi olurlar ve bilmedikleri hakkinda ise komplekse degil, ogrenmeye aciktirlar.
Benim tespitim bu yonde olup; bu vesile ile Çinlilerin bir deyisi aklima geldi, paylasayim isterim...
Tabi bence; buradaki en son paregraftaki kisiler de, bildikleri sebebiyle illa havalarda olmasi gerekmez herhalde. Zira herkesin; ogrenmeden once, bilmedigi bir suresi olmustur..!
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
Kayıt: Apr 26, 2005 Mesajlar: 1118 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Ekm 20, 2009 2:49 pm Mesaj konusu:
Ben motosikleti bu sitede öğrendim, hayatımda geniş yer kaplayan çok değerli biricik dostlarımı bu sitede tanıdım. Durgunluk olsa da olmasa da, hiç kimse tek cümle yazmasa da, başka sitelere üye olsam da ben "ikitekerliyim, ya siz?" demeye devam ediyorum ve sanıyorum edeceğim de...
Fakat şunu da söylemeliyim ki ikiteker.org forum siteside (dostluklarında değil) 2005'ten beri yaşanan tartışmaları, kırgınlıkları, kopuşları, bıkkınlıkları, kırıcı "ötekileştirici" bazı başlıkları vs. ile giderek solan grafiğini üzülerek izlemekteyim. Bir zamanlar toplantılarda oturacak masa köşesi, sandalye bulamazdık, hatta Balans toplantıları ilk günlerinde kokteyl havasında geçerdi, toplantıya son gelenlerdensek herkese tek tek merhaba dememiz 30 dk sürerdi... Şu anki durum beni eskiyi özlemeye itmiyor dersem yalan olur...
Ben ilk tanıştığım ikiteker'i çok özlüyorum ve diyorum ki buyrun fırsat haftasonu "geleneksel ikitek" gecemiz var Fatoş bu organizasyon için şu an görünen düşük katılıma rağmen emek harcıyor, durduğunuz kabahat, size söz çok eğleneceğiz ... _________________ ...ece... ciçek motorcu
CBF 150 - "taYYare"
Kayıt: Sep 05, 2005 Mesajlar: 612 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Ekm 21, 2009 5:31 pm Mesaj konusu:
2006 ın sonlarında başlayan adı konmamış kriz 2008 in eylülünde final yapıp adını küresel kriz olarak koydu.
ister teget desinler ister dikey sonuçta yaşandı ve yaşanıyor.
hal böyle olunca insanlar ister istemez mutsuzlaşıyor,tüketimini ve lüksünü kısıyorlar.
Motosikletle gezmiyor sosyalleşemiyor,arkadaş ortamına girmiyor,hayata küsüyor eski gezdigi ortama yabancılaşıyor,uzaklaşıyor.
Tesadüfen bir yerde karşılaştıgında kem,küm şey mey demek zorunda kalıyor.
Arkadaşlar bizim ülkemizde motosiklet lükstür bu vesileyle kriz ortamlarında insanlar önce lüksten vazgeçerler.
Diyorsunuzki siteye yazmıyorlar adam gezmiyorki ne yazsın sosyalleşemiyorki anlatacak konu olsun.
gezenler tozanlar zaten yazıyor. Bu durum başka motosiklet sitelerindede aynı gezen tozan belli bir grup zaten aynı raporu a sitesinde okuyorum b sitesindede.
Ha birde kendi içine kapalı grublar var onlar zaten ne yazıyor ne okuyor belli bir rotasyon içinde dönüp duruyorlar.
Bundan 6 sene evvel bir yada iki motosiklet sitesi vardı herkes oraya yazmaga mecburdu ama olanaklar artıp internet imkanları fazlalaşınca farklı sesler kendi sitelerini kurdular ha kurdularda vezirmi oldular YOOOO
Ben bakıyorum online olan ya iki yada beş kişi zaten motosiklet camiasında internet ortamını kullanan kişiler belli hep aynı kişiler. kısacası ben ikiteker bitti oluym olayına inanmıyorum
Biten insanların ekonomik gücü yoksa başka birşey degil toplumun refah seviyesi yerinde olsun bak toplantılara kaç kişi geliyor her hafta kaç gezi oluyor.
Mebatur'a katılıyorum. Bunca büyüyen bir sitenin bölge toplantıları yapmaması büyük bir eksiklik. Belki birkaç ayda bir yakın bölgeler bir buluşma toplantısı veya gezisi yaparak iletişimi elle tutulur yapabilirler..
İyi günler..
Kayıt: Oct 14, 2004 Mesajlar: 2253 Nerden: TEKİRDAĞ
Tarih: Çrş Ekm 21, 2009 9:50 pm Mesaj konusu:
yamman demiş ki:
Belki birkaç ayda bir yakın bölgeler bir buluşma toplantısı veya gezisi yaparak iletişimi elle tutulur yapabilirler..
İyi günler..
Bir kez Büyükçekmece bahara merhaba
Üç kez Keşan
Bir kez Edirne
Bölgesel toplantılar oldu. hepsine katıldım/k. İllerinden gelen herkes aynı gruplarla aynı masalara oturdu. Ne oldu? kaynaştık.
Daha önce kimseye söylemedim. Ancak yeri geldi yazayım. Büyükçekmece de Bahara merhaba şenliğnde Sabahın 05:30'n da kalkıp, Çanakkale grubuyla buluşup karga bir şeyini yemeden piknik alanında olduk. Pankartlar yer hazırlıkları falan. Üzelerimizde "İkiteker" logolu T-shirt'ler ,mutluyuz bir arada olacağız ya ? Çanakkale ve Tekirdağ motorcuları İstanbul grubunu karşılıyoruz? Ne ağaç altı gölgelik bir masa kapma ne de yemek markalarını önceden almak gibi bir niyet var. İlkokul müsameresi tadındayız. At kuyruklu bir lavuk geldi . Davudi bir ses tonu ile bana aynen şöyle dedi. "Bilader baksana (!!!!??) nereye işettirebilirim, hela falan varmı buralarda" Gerzek beni görevli falan zannetti herhalde." İkiteker" logollu T-shirt giymiş bellboy. 25 M. deki tuvalet yerine 300 m. ileride paintball alanına yönlendirdim, gidene kadar işemiştir altına.
( Tanıdığım bütün iyi insanları tenzih ederim) Millet doluşmaya başladı. Kaynaşma adı altında bulunuyoruz ya, iki kez karım ve ben ortalarda ,yarısı boş masalara yöneldik. " Aldığımız cevap "Kusura bakmayın gruptan arkadaşlar gelecek" veya "Pardon ya,motorcu misafirlerimiz var, davet ettik burasını onlara ayırdık" Yok ya ?? Biz süne zararlısıyız ya, ekinlere falan zarar veririz. Ne grubu, ne kaynaşması, ?
Tam beş yıl olmuş üye olalı. 2000 küsur mesaj atmışım. (Alana-satana hayırlı olsun veya oraları gezmiş kadar olduk türünden standart mesajlar da değil.) Bu sitede çok şey öğrendim. Bu siteye üyeliğim benim motosikletli hayata başlamamla yaşıt. Sürüş ve teknik bilgi olarak defalarca okuduğum yazılar oldu. Tekirdağ İkiteker'i Erdinç ve Hüseyin ile yerine oturttuk. Her hafta toplantılar yaptık. 38,5 derece ateş ile İnsanlara Hipotermi konulu notları okurken bile mutluydum. İkitek geceleri yaptık. ve bitti. Üç kişi başladık ve üç kişi devam ediyoruz.
İkiteker sadece durulma dönemine girdi. Bir çok sebebi var bunun. Ama şunu söyleyeyim Karadeniz'in Hopasından ,Anadolu'nun Sivas'ı na kadar motosikletimde ki İkiteker logosu tanınıyor. Buna şahidim. İnsanlar çok çeşitli nedenlerle şu anda mutsuz, huzursuz, moralsiz. Bir çok kimse motorunu sattı. geziler yok ve raporda tabiiki. Tanıdığım bir çok kişi Taşra da bile evine kapandı. Sohbet etmeye bile hal yok. Her şeyin bir geçiş dönemi var . İyi düşünelim hep iyi olsun. _________________ www.yakurtulus.com
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Ekm 22, 2009 5:14 am Mesaj konusu:
Sabah sabah kaşındım galiba .. Hayırlısı ..
Kısa kısa parçalar halinde şahsen önemsediğim konuları ve kendi bakışımı yazayım.
İkitekerin ne olup ne olmadığı konusunda çok çeşitli ve farklı görüşler var. Çok daha büyük oluşumların, örneğin koskoca Cumhuriyetin ne olduğu yada ne olmadığı bile seksen senedir hala tartışılıyorken, burada olması gerekenin ne olduğu yada ne olmadığı, veya ne olursa olması gerekene yaklaşılabileceği, ne olmazsa uzaklaşılıp üzülmek gerekeceği tartışmasını, kızmayın ama ben epey anlamsız buluyorum. Bu yüzden söyleyeceklerimin tümü "kesin bir doğru"ya dair değil, birey olarak benim talep ve düşüncelerime dair şeyler.
Bence ,
1- Toplantılara katılım olmazsa yada azalırsa kimse ölmez, İkitekere de hiç birşey olmaz.
2- "Katılım olsun, katılım olsun" diye tırmaladıkça katılım daha da azalabilir. Rahat olunmasını öneririm.
3- Bu ortamı İstanbuldaki bir iki mekandaki toplantılar ve bunlara olan katılımla değerlendirmek, bunu bir ana ölçü olarak almak, bu sosyal aktivitelerin isteyerek yada çeşitli olanaksızlıklar yüzünden katılmayan-katılamayan kişilere ve geri kalan birçok şeye istenmeden haksızlık ve farkında olunmadan saygısızlık etmek anlamına gelebilir. İnsanlara kendilerini dışlanmış hissettirmemek önemlidir. Beklenen katılımı arttıracak anahtar bu olabilir. Neyin nasıl tanımlandığı ve insanlar tarafından nasıl algılanabileceği çok ama çok önemlidir. Beklenen, artması arzu edilen bu katılımları ana tema olarak tanımlamak ve böyle tarif etmek yerine bir büyük bütünün küçük bir detaylarından biri , küçük bir parçası olarak tanımlamak birilerinin de kendini dışlanmış hissetmesini engelleyebilir, anahtar bu olabilir.
4- Tümüyle kendi irade ve isteğiyle bu toplantıların, buluşmaların dışında kalmayı tercih eden -örneğin ben- kişiler bu sebeple eleştirilirse.. Bu sahiden ayıptır..
5- Siteyi toplantılara katılımla ölçmek ve değerlendirmek yöresel bir mana biçmek anlamına da gelebilir. Daha evrensel bir anlam ve değer biçmek isteniyorsa internet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilir içeriğin kalitesini arttırmaya çalışmak bence daha doğru olacaktır.
6- Siteyi bilinir kılan şey forumlardır. Forumların okunurluğunu arttırmak bence bu diğer kaygıdan çok çok çok daha önemli olmalıdır.
7- Forumların okunurluğunun ve katılımın azalmaya başlaması asıl sorundur ve ben bunu kaliteli, düzgün, değerli yazarların zaman içinde birer birer çekip gitmelerine bağlıyorum. Kaliteli yazılar yazan üyelerin artmasını sağlamak lazım diye düşünüyorum. Elbette kalanları da kaçırmamak..
8- Giden değerlerin gitmelerinin sebepleri ele alınırken çok da gerçekçi olunmadığını düşünüyorum. Temel ve birincil sebep olarak yeni mecraların ortaya çıkmasını yada insanların sıkılmaları vs. gibi şeyleri göstermek bence yarına dair de kendi kendimizi kandırmaya devam etmek anlamına gelecek. Benim şahsen okumaktan çok keyif aldığım kişilerin çoğu , hatta tamamına yakını çeşitli kavga ve tartışmalardan bıkıp yada çeşitli hakaretlere uğrayıp nihayetinde kızıp gittiler. Bu tartışmaların her birinde, başlangıç aşamalarında kurallar işletilip gerekenler yapılabilseydi kimsenin bir tarafa gideceği yada dünya emek, zaman ve para harcanıp yeni yeni mecraların ortaya çıkacağı falan yoktu.
Bu işler tıpkı medyaya benzer ; cumhuriyetle yaşıt bazı gazetelerin tiraj oranları nasıl bugün yerlerde sürünüyorsa, bugün alıp okuyan kalmadıysa,
"ilk" olma özelliğine sahip bazı özel tv. kanalları nasıl bugün en az izlenme oranlarına sahipse, yada örneğin Ntv gibi görece daha dün ortaya çıkmış, izlenme oranlarını bile takip ettirmeyen, takmayan bir kanal nasıl bugün en çok izlenen tv. kanalı ve haber kaynağı haline gelmişse..
Sanırım ne demek istediğim anlaşıldı. Geçmişin mirası büyük ve çok önemli birşeydir ama aynı zamnada üzerine titrenmesi, özenle korunması gereken birşeydir. Korunabildiği sürece kimse onu yerinden edemez diye düşünüyorum. Ama korunmadığı takdirde .. Hayat, malum.. Değişmeyen tek şey değişimdir demiş filozof..
9- Sitenin yönetimsel tanımı yapılırken, toplumun küçük bir minyatürü olduğu ve bu minyatürün toplumun gelişimiyle eşzamanlı biçimde gelişeceği, tepeden inme yöntemlerle bir yere varmak yerine süreci olması gerektiği kendi akışına bırakmak ve bu şekilde en sağlıklı ve gerçekçi sonuca ulaşılacağına inanmak .. Gerekliliği vurgulanıyor.
Bu güne dek bir de bunun tam tersini savunan görüş ve bu görüşün talepleri oldu. Bu iki zıt ve bence her ikisi de kendi içinde çok değerli ve birbirlerine zıt oldukları halde her ikisi de kendi içinde doğru olan felsefi yaklaşımlardan kaynak alan görüşler bu güne dek epeyce kapıştı, tartıştı.
Biri diğerini "saldım çayıra, mevlam kayıra" ile, diğeri ise "tepeden inmeci" bakışı savunmakla suçladı. Ben ise hep aynı şeyi söyleyip durdum : hangi görüşü benimserseniz benimseyin kurallar olmalı, kurallar varsa işletilmeli, işletilmesi yanlış bulunuyorsa , buna da eyvallah, o halde bir çelişkiyi ortadan kaldırmak adına varolan kurallar tümüyle ortadan kaldırılmalı. Dedim..
Bu konuda hala aynı şeyi savunuyorum. Ya kuralları kaldıralım ve bu ihtiyacı da toplum kendi ortak insiyatifiyle yerine getirsin. Ki, bu şu an tam olarak işlemese de genel anlamda yavaş yavaş kendiliğinden işlemeye başlamış bir süreç. Yada gerçekten ihtiyaç olduğu anlarda bu konulmuş kuralları uygulansın ki insanlar buradan soğuyup kaçmasınlar.
Her oluşum bir biçimde korunmaya muhtaçtır.
Onu yada ötekini korumak yada popülariteyi arttıran yada arttırmayan kişi yada yazarları, yazmazları vs. korumak değil, bir bütün olarak karşılıklı saygı ortamının ve bireylerin geçmişten ve bugünden biraz daha fazla korunma altında olması bence tüm sıkıntıların ilacı olacaktır.
10- Son olarak, "Şu anki genel durum ve yapı iyidir, bu ortam bu yapısı ve ayrıcalıklarıyla TEKTİR ve eşi benzeri yoktur" görüşü dile getirilirse..
Buna ben de katılıyorum. Halihazırdaki yapısıyla sahiden tektir ve bu da ayrı bir değerdir. Ancak o halde şikayete gerek yok ki. Yıllar süren birebir zamanlı yaşanan bu minyatürize "deneyin-deneyimin" bugün gelinen sonuçlarını mı beğenmiyoruz ? Beğeniyor muyuz ? Ben burasını pek anlamadım..
İstenen buysa sonucu da budur. Yok, sonuç başka birşey olsun isteniyorsa o zaman değişimi konuşmak gerekir ve değişim de epey sıkıntılı, hatta türlü riskler taşıyan iştir. Yani evet, sebep sonucu doğurur ve bu sonuçlar da gayet normal, doğal ve aslında bir başka açıdan bakılabildiği takdirde taşıdığı avantajlarıyla hiç de fena sayılmaz.
( Yahu, o kadar yaz yaz, sonra çelişerek bitir.. Sopalıksın İlyada.. )
Özet :
Çok daha iyi olabilir. Nitelik, içerik ve adalet.. Bunlara daha çok özen gösterilirse her sıkıntıya ilaç olur ve bence bunlara daha çok özen göstermenin kendi içinde çelişmeyen birden çok yolu ve imkanı var.
Tüm üyelere en içten sevgilerimle...CeM... _________________
........10- Son olarak, "Şu anki genel durum ve yapı iyidir, bu ortam bu yapısı ve ayrıcalıklarıyla TEKTİR ve eşi benzeri yoktur" görüşü dile getirilirse..
Buna ben de katılıyorum. Halihazırdaki yapısıyla sahiden tektir ve bu da ayrı bir değerdir. Ancak o halde şikayete gerek yok ki....
Ali'nin de, Cem'in de bu dedikleri bana hos geldi.
Yapici elestiriler her zaman guzeldir, hele de elestirilmeye deger olmak ayrica guzeldir bence...
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız