Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Sahibi 10 bin liraya okey dese hemen alırım ben. Uzun zaman kullandım 1100 GS. Efsane bir motor... İleride klasik olarak anılacak bence.. _________________ Deniz
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 308 Nerden: istanbul moda
Tarih: Pts Ağu 10, 2009 11:32 am Mesaj konusu:
bir anımı anlatayım :
zamanında 1100 Gs imle arabayla çarpıştım, araba ve motor pert oldu ( motor kovan bloğundan kırıldı vs) sigorta şirketlerine göre.. sigorta mototrun hurda fiyatını çıkarttı ve bu fiyattan bir firmaya sattı (galerici arkadaşlar). sigorta ve satın alan adamlar parayı ödediler herşey kitabına uygundu. neyse birkaç ay sonra bir tlf geldi. abi slm ben senin eski motorunu almak üzereyim hangi bakımları yapıldı nerde kime yaptırdınkm 26 binde neden az kullandın gibi sorular soruyor.. yaw dedim o motor benim motor mu en son kırık halde kamyonete yükledim gönderdim dedim ayrıca o km 26 değil 126 bin haberin olsun diyerek arkadaşı uyardım ve şemsiyenin malum yerde açılmasını önlemiş oldum. O arkadaşa satamamışlar ama daha sonra motoru başka yerde görmüşler..
ne yazık ki, sözüm meclisten dışarı, satıcılarda haysiyet namus gibi insanoğlından beklediğin olgular pek kalmamış, millet geleni öpmek için uğraşıyor.
Sözün özü bildikten bilinen motor alacaksın, bildiğin ustaya bizzat götürüp soracaksın. _________________ TUNÇ BARUÖNÜ
Eski motor ancak tanıdıktan alınır.
Motorun yetmemesi konusu enteresan. 30-40 bin km enduro kullandıktan sonra iki yıl 600 lük ss kullandım ve bir süre sonra gerçekten yetmemeye başlamıştı çünkü otoban gazlamalarında sürekli 250+ süratlerde gitmeye başlamıştık. Aynı gruptaki binlikler hiç zorlanmadan 270-280 giderken ben kıçımı yırta yırta gidiyodum. İşte bu durumda motor gerçekten yetmemeye başlamıştı. Sonra binliğe terfi ettim gerçekten otobanda inanılmaz rahattım artık ancak virajlı yollarda daha fazla terler olmuştum çünkü viraj içinde eskisi gibi rahat gaz açamıyordum konsantrasyonun sürekli sağ bilekte olması gerekiyordu, vites büyütmek de kar etmiyor gaza dokunduğunda virajda sarmaya başlıyordu. Arkadaşlarla aramızda tatlı bir rekabet de olunca 600 lük aletler virajlı yollarda fena terletiyordu beni. Oysa eski 600 lük makinemde ne keyifli diz açar gazı dayardım Neyse binlikte 15 bin km tecrübeden sonra virajımı epey geliştirdim amma velakin enduro gezilerinde millet çayır çimen kamp yaparken benim menzilim pazar sabahı otoban gazlamalarıyla sınırlıydı. Özgürlüğüm kısıtlanmış gibi hissediyordum. Her yolda mükemmel giden motosiklet yok muydu? Bütçemi de zorlayarak ikiteker üyelerinden emoak ın freewind ini satın aldım. Tek silindirli 650 cclik aletin verdiği keyif mükemmeldi. Tam artık iki motorum da var derken 1000RR ım çalındı kaskosunu da yenilememiş olmamın acısı fena oldu. Neyse konuya dönelim bu kadar hikayeyi niye mi anlattım. Her motosikletin kendine göre üstün bir yanı mevcut. Her yönden üstün bir motosikleti bugünün teknolojisi üretmiş değil. Siz kullanım amacınıza göre hangi yönden üstün bir makina düşlüyorsanız seçiminizi ona göre yapacaksınız. Bu seçimi yaparken herkezi aynı kalıba koymak mümkün değil. Yani klasik görüşleri bir kenara bırakın. Örneğin önce 30 bin km 150cc sonra bilmem kaç bin km 650 cc kullandıktan sonra 1000cc ye geçilir gibi bir kalıp yok. Enduroya 1000cc ile başlayıp bu işi yıllardır çok çok iyi götüren, emokçu cemokcu memokcu güvenli sürüş uzmanlarına ders verebilecek arkadaşlarım da var. Yani sürücü kendi kabiliyetini ve altındaki alete ne kadar hakim olabildiğini iyi bilmeli buna göre seçim yapmalı. F650 ile 11XX in benzer olan tek yanları tabelada enduro sınıfında olmalarıdır. 1150 ile trafikte veya arazide bol bol terleyeceğinizi, buna karşın uzun yolda artçılı ve yüklüyken bile konforlu seyahat zevkini yaşabileceğinizi düşünmeniz ve seçimlerinizi buna göre yapmanız daha mantıklı değil mi? _________________ I only ride my bike, the rest is bullshit...
Kayıt: Aug 19, 2003 Mesajlar: 816 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Ağu 11, 2009 4:29 am Mesaj konusu: re
Bu can egrisi gibi bisey. Insanlar bir sure cc yukseltiyorlar ama sonra belli seyleri asiyorlar ve 100 cc scooter'la da mutlu olmasini ogreniyorlar. Motor fiziken yetmiyor degil de ruhen yetmiyor insana. Ben 1150GS'imi sattim 1 yil kadar evvel. F650GS bakiyordum mesela. Neden ? sehir icinde kivrak az yakan bir motor ve ucuz. Uzun yolda da bir gunde 2 kere radara girersen 100-110'la gezmenin de zevkli olduguna kendini inandirirsin..olur biter _________________ I need your boots , your clothes and your motorcycle.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 2535 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Ağu 11, 2009 7:22 am Mesaj konusu:
onlyrider demiş ki:
Enduroya 1000cc ile başlayıp bu işi yıllardır çok çok iyi götüren, emokçu cemokcu memokcu güvenli sürüş uzmanlarına ders verebilecek arkadaşlarım da var.
Sanırım anlatımı güçlendirmek için söyledin bunu, yok öyle değilse nasıl ders vereceklerini biraz açarmısın. _________________ Ümit Yayla
İstanbul
Enduroya 1000cc ile başlayıp bu işi yıllardır çok çok iyi götüren, emokçu cemokcu memokcu güvenli sürüş uzmanlarına ders verebilecek arkadaşlarım da var.
Sanırım anlatımı güçlendirmek için söyledin bunu, yok öyle değilse nasıl ders vereceklerini biraz açarmısın.
Açayım...
Pektabiyki bahsettiğim arkadaşlarımın kalkıp da emokçulara ders vermek gibi bir durumu yok. Dediğin gibi anlatımı güçlendirmek adına çok güvenli kullandığını betimlemek için kullandım. Güvenli sürüş adına bir iş yapan tüm kurumlara saygım bulunmakla birlikte ülkemizde bu işler ne yazık ki henüz yontma taş devrini yaşıyor. Gerçek bi hikaye anlatayım sene 2002, emokçularla bir şenliğe gitmeye karar verdim. Arkadaşları tanımadığım için forum ortamından grupla anlaşarak yola koyulduk. Yüzlerce kez 250+ hızlarda seyreden geziler yapmış birisi olarak söyleyebilirim ki bu gezi hayatımın en tehlikeli gezilerinden birisiydi. Yüklü ve yolculu koca koca endurolarla virajlı tek gidiş gelişli yollarda 150 nin altına inmeyen bir grup hayal edin. Altlarındaki aletin canını sonuna kadar sıksan zaten 180-190 yapıyor. Değişik bir güvenli sürüş mantaliteleri olduğu kesin. Neyse gezinin yarısında bu adamların benim için gereğinden fazla tehlikeli olduğu, kendilerini ve motorlarını çok fazla sevmedikleri kanaatine vararak kendi kendime takıldım, hatta dönüşte acemi bir falcon sürücüsüyle dost olup keyifli keyifli, tıngır mıngır gelmiştik. Bu grubu tüm emokçulara maletmiyorum ama yine de emok baskılı siyah tişörtlü kasım kasım gezinen bu tip gruplardan uzak duruyorum. Benim görüşüme göre motorcunun güvenliğini sadece sadece kendisi sağlayacaktır, bu gibi gruplara ihtiyacım yok. Bu gruplara dahil olanları da eleştirmiyorum, isteyen istediğini yapsın bu sadece benim fikrim tabiyki. Güvenli sürüş adı altında ortaya çıkan motorcu dedelerin, bilge adamların gerçekte kendi ihtirasları veya ticaret peşinde olduğunu görebilmek için uzman olmaya gerek yok. _________________ I only ride my bike, the rest is bullshit...
Açma onlyrider, conlirider, monlyrider Sen açınca fena oldu ortalık. Bunca yıldır gizlenen gerçekleri bir anda su üstüne çıkartmışsın
Motor seçiminin biraz da aşk ile ilgili olduğunu düşünürüm. Yani yapılması zorunlu bir hareket olarak değil de bir amaca ulaşmak, gerçek aşkı bulmak için yapılmalı gibi gelir bana hep. Cem istersen olaya bir de bu açıdan bakmayı dene.
Motor kullanmaktan, motor sürmeye geçmekse eğitimle kolay başarılabilecek bir konu. Yıllardır motor kullanan ama sürmeyi bir türlü öğrenemeyen güruhun arasında sıyrılıp, sürücü olmak artık o kadar da zor değil. Belirli sınırlar içinde kalmak koşuluyla gerçekten istediğiniz motoru kullanmanız çok önemli.
Yoksa virajlarda yaşlı başlı olan ama yavaş motorlarıyla sizden çok daha güvenli ve çabuk giden sürücülerin arkasında ööle bakar, sonra da tehlikeli bulursunuz.
Bu vesileyle uzun zamandır ayrı kaldığım İkiteker ailesine selamlarımı sunar, küçüklerimin gözlerinden, büyüklerimin ellerinden öperim _________________ Zafer AKÇAY
OMM-IAM Senior Observer
İzmir
Güvenli motosiklet sürüş eğitim grupları tabiki ticari bir yaklaşım içinde olacaktır. Eğitmenler birebir bu işin eğitimini almak isteyenler için zaman harcayacak ve karşılığında bir bardak çay içmeyecektir.
Türkiye'de hizmet sektörü hep ucuz görülür. Bu kişiler / kurumlar içinde sanırım motosikleti çok daha güvenli nasıl kullanacağın konusunda deneyimlerini, birikimlerini aktarıp, üstüne birde eğitiyorsa, elbette senden, benden, herkesten bunun için bir rakam talep edecektir.
Buradaki sahış yada kurumlar yontmataş devrindemidir bilmiyorum, ama mutlaka işine yarayacak bilgiler ve eğitimler veriyorlar. Burada belki şunu sorgulayabiliriz. Bu tür eğitimler görüp, kurumlardan sertifika alanların ciddi yaralanma yada ölüm içeren kazalara karışma istatistiğidir. Ancak o zaman tehlikeli bir sürüş sergileyip sergilemedikleri konusunda yorum yapabiliriz. Eğitim kötü birşey değildir, ama yinede seni rahatsız eden hiçbirşeyi yapmak zorunda değilsin. Ben 110km ile hız ile uzun yolda seyretmeyi seviyor isem 150km ile gidebilecek olsam bile gitmem.
Şahsi düşüncem zaten Türkiye'de asla ve asla trafikte limitlerde motosiklet yada otomobil kullanmamak. _________________
Yamaha XT660Z Tenere 2008
Aprilia Pegaso 650 i.e. 2003 (Satıldı)
Asya GY200 Offroad 2006 (Satıldı)
motosikleti çok daha güvenli nasıl kullanacağın konusunda deneyimlerini, birikimlerini aktarıp, üstüne birde eğitiyorsa,
Burada küçük bir düzeltme yapmama izin verin lütfen. (İmzalarınızda isim olmadığı için isimlerinizle hitap edemiyorum)
Adı geçen EMOK ve hemen eklememiz gereken OMM gibi dernekler eğitimlerinde deneyimlerini ve birikimlerini paylaşmazlar. Tümüyle uluslararası standartlarda kabul görmüş olan eğitim sistemini uygularlar ki bunlar Alman DVR-ADAC ve İngiliz IAM RoadCraft sistemleridir. Bu sistemleri öğrenmek isterseniz, İngiltere'de aldığınız eğitimle buradakinin hiç bir farkı olmadığını bilmeniz gerekir. Tek fark sistemin küçücük eklemelerle Türkiye standartlarına uyarlanmasıdır. _________________ Zafer AKÇAY
OMM-IAM Senior Observer
İzmir
motosikleti çok daha güvenli nasıl kullanacağın konusunda deneyimlerini, birikimlerini aktarıp, üstüne birde eğitiyorsa,
Burada küçük bir düzeltme yapmama izin verin lütfen. (İmzalarınızda isim olmadığı için isimlerinizle hitap edemiyorum)
Adı geçen EMOK ve hemen eklememiz gereken OMM gibi dernekler eğitimlerinde deneyimlerini ve birikimlerini paylaşmazlar. Tümüyle uluslararası standartlarda kabul görmüş olan eğitim sistemini uygularlar ki bunlar Alman DVR-ADAC ve İngiliz IAM RoadCraft sistemleridir. Bu sistemleri öğrenmek isterseniz, İngiltere'de aldığınız eğitimle buradakinin hiç bir farkı olmadığını bilmeniz gerekir. Tek fark sistemin küçücük eklemelerle Türkiye standartlarına uyarlanmasıdır.
Evet sizlerin sadece kendinize ait olan deneyim ve birikimler değil. Ancak sizlerinde aldığınız eğitim, uygulamalar bu uluslararası kuruluşlara /sistemlere ait değerli bilgiler doğrultusunda. O sistemlerdeki bilgileri aktarma ve uygulatma konusunda yetkili kişiler olduğunuzdan, direkt olarak sizin bilgi ve deneyimleriniz olarak gözükmüş olabilir yazdıklarım. Yoksa izmir'deki eğitimlerinize katıldım, sadece yol tecrübelerini anlatan bir eğitim değil yapılan.
Burçin BOZKIR _________________
Yamaha XT660Z Tenere 2008
Aprilia Pegaso 650 i.e. 2003 (Satıldı)
Asya GY200 Offroad 2006 (Satıldı)
Açma onlyrider, conlirider, monlyrider Sen açınca fena oldu ortalık. Bunca yıldır gizlenen gerçekleri bir anda su üstüne çıkartmışsın
Motor seçiminin biraz da aşk ile ilgili olduğunu düşünürüm. Yani yapılması zorunlu bir hareket olarak değil de bir amaca ulaşmak, gerçek aşkı bulmak için yapılmalı gibi gelir bana hep. Cem istersen olaya bir de bu açıdan bakmayı dene.
Motor kullanmaktan, motor sürmeye geçmekse eğitimle kolay başarılabilecek bir konu. Yıllardır motor kullanan ama sürmeyi bir türlü öğrenemeyen güruhun arasında sıyrılıp, sürücü olmak artık o kadar da zor değil. Belirli sınırlar içinde kalmak koşuluyla gerçekten istediğiniz motoru kullanmanız çok önemli.
Yoksa virajlarda yaşlı başlı olan ama yavaş motorlarıyla sizden çok daha güvenli ve çabuk giden sürücülerin arkasında ööle bakar, sonra da tehlikeli bulursunuz.
Bu vesileyle uzun zamandır ayrı kaldığım İkiteker ailesine selamlarımı sunar, küçüklerimin gözlerinden, büyüklerimin ellerinden öperim
Sayın zakcay aslında mesajınızla beni doğruluyorsunuz. Zira daha hızlı gitmeyi marifet sayan zihniyetteki insanların ne gibi bir güvenli sürüş eğitimi vereceği soru işareti. Bahsettiğim gezideki gruptakiler ne kadar trafik kuralları varsa hepsini ihlal ettiler, düz çizgili yolda hatalı sollama yapmaktan tutun da hız limitinin iki misli üzerinde seyretmeye kadar. Bence emok omm veya bu konuda eğitim veren kimler varsa trafik kuralları konusunda düzenli olarak sınavdan geçmeliler... Bahsettiklerim gizli olan şeyler değildir ayan beyan bilinir, ancak çok kişinin hömküreceği bilindiği için pek dile getirilemez...
Alıntı:
Yoksa virajlarda yaşlı başlı olan ama yavaş motorlarıyla sizden çok daha güvenli ve çabuk giden sürücülerin arkasında ööle bakar, sonra da tehlikeli bulursunuz.
Tehlikeli bulma kişiye göre değişen bir kavram haklısınız ancak motosikletin ibresi yalan söylemez. Önce trafik kuralları diyorum. Benim herkesi geçeyim gibi bir derdim yok ki arkalarından benden hızlı gidiyorlar diye vahvahlanayım. Hızlı gitmek asıl hedefinizse buna daha uygun spor motosikletleri kullanmanızı öneriyorum.
Neyse topiği daha fazla bulandırmadan isteyen istediği eğitime gitsin diyelim konu tatlıya bağlansın. Güvenli sürüşler dileğimle... _________________ I only ride my bike, the rest is bullshit...
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
)
Neyse konuya dönelim bu kadar hikayeyi niye mi anlattım. Her motosikletin kendine göre üstün bir yanı mevcut. Her yönden üstün bir motosikleti bugünün teknolojisi üretmiş değil. Siz kullanım amacınıza göre hangi yönden üstün bir makina düşlüyorsanız seçiminizi ona göre yapacaksınız. Bu seçimi yaparken herkezi aynı kalıba koymak mümkün değil. Yani klasik görüşleri bir kenara bırakın. Örneğin önce 30 bin km 150cc sonra bilmem kaç bin km 650 cc kullandıktan sonra 1000cc ye geçilir gibi bir kalıp yok. Enduroya 1000cc ile başlayıp bu işi yıllardır çok çok iyi götüren, emokçu cemokcu memokcu güvenli sürüş uzmanlarına ders verebilecek arkadaşlarım da var. Yani sürücü kendi kabiliyetini ve altındaki alete ne kadar hakim olabildiğini iyi bilmeli buna göre seçim yapmalı. F650 ile 11XX in benzer olan tek yanları tabelada enduro sınıfında olmalarıdır. 1150 ile trafikte veya arazide bol bol terleyeceğinizi, buna karşın uzun yolda artçılı ve yüklüyken bile konforlu seyahat zevkini yaşabileceğinizi düşünmeniz ve seçimlerinizi buna göre yapmanız daha mantıklı değil mi?
Bahsettiğim gezideki gruptakiler ne kadar trafik kuralları varsa hepsini ihlal ettiler, düz çizgili yolda hatalı sollama yapmaktan tutun da hız limitinin iki misli üzerinde seyretmeye kadar. Bence emok omm veya bu konuda eğitim veren kimler varsa trafik kuralları konusunda düzenli olarak sınavdan geçmeliler... Bahsettiklerim gizli olan şeyler değildir ayan beyan bilinir, ancak çok kişinin hömküreceği bilindiği için pek dile getirilemez...
Hızlı gitmek asıl hedefinizse buna daha uygun spor motosikletleri kullanmanızı öneriyorum.
