AYNADA KALANLAR (XI) Antalya-Alaçatı-Karaburun

[explor6e6r]

İki günlük bir gezi daha! İki hafta önce yaptığım Ermenek-Taşkent gezisinde virüs bulaştırdığım kardeşim rahat bırakmadı iki haftadır ne zaman gezeceğiz diye.

Çarşamba günü ofiste oturmuş gezi raporları okuyorum.Birden aklıma esti.Yarın Suriye’ye gidelim diye.Ama tek motor gitmeye de cesaret edemiyorum.Şimdi kimi arasam diyecek ki,bu adam kafayı yemiş.Sanki hadi kalk Kaş’a gidelim der gibi,’hadi yarın Suriye’ye gidelim’ denir mi?

Evet nitekim söylediğim gibi oldu.Bu arada benim gibi kaçık kim var diye düşünürken aklıma Fethiye’li Murat ve Nail geldi.Tahmin ettiğim gibi baya niyetlendiler ama işlerini ayarlayamadılar.Demek ki tek kaçık ben değilim.Buna sevindim. Sonunda başka bir fikir atıldı ortaya : Hafta sonu Alaçatı’ya gidip sörf yapalım.

Kararlaştırıldı ve yola çıkıldı cuma akşamı.Daha doğrusu biz cuma akşamı Fethiye’ye yola çıktık.Sabah’ta Fethiye’den Alaçatı istikametine birlikte devam edeceğiz.

Güzergah :

1.Gün 09.05.2008 19.00 Antalya’dan hareket,Fethiye’ye varış.22.30 (210 km.)
2.Gün : 8.30 Fethiye’den hareket,İzmir,Alaçatı,Karaburun’a varış 16.30 (487 km.)
3.Gün : 10.30 Karaburun’dan hareket,urla Seferihisar Selçuk Antalya’ya varış (548 km.)

Toplam : 1244 km.



Akşam ancak 19.00’da yola koyulabildik.Ve saat 22.00’da Fethiye’deydik.Sabah erken yol var yattık hemen, ama Otelin balkonundan harika manzarayı fotoğraflamadan olmaz.

Gece


Aynı manzara sabah.


Sabah’ın yedisinde kanocular antrenman yapıyor.



Bu arada teker teker Murat ve Nail’de geldi.Koyulduk yola.Yola koyulduk dediysem 70 km/h ten fazla hız yapamıyoruz.Adım başı radar.Ben zaten sınırdayım.Yakalanırsak ehliyet gidecek.Yol kenarına her park etmiş arabada frene basıyorum.




Neyse yavaşta olsa İzmir’e geldik.BMW’ye uğradık ama kapı duvar.Dükkan kapalı.




Neyse yola devam edip Alaçatı’ya geldik.Niyetimiz burada çadır kurmaktı.Ama hava kapalı.Rüzgar yok.Aramızda Murat ve Nail sörf ustası.Onlar için bu rüzgar yetersiz.Bir yemek yiyoruz ve daha sakin bir yer bulmak için yola devam ediyoruz.




Ildırı.Harika bir yer.Önce burada kalıp kalmamakta tereddüt ediyoruz.Sonra yola devam edip başka yerler bakmaya karar veriyoruz.






Bir yol ayrımında ne tarafa gidelim diye düşünürken.



Buradan sonra Balıklıova Köyüne geliyoruz.Burasıda harika bir köy.




Sora sora bir kamp yeri buluyoruz.Yeri görür görmez hepimiz işte burası orası diye atlıyoruz motorlardan.



Çadırlar kuruluyor.



Sahilde keyifciler var.



Birde balıkçı.Karışmış ağını toplamaya çalışıyor.



İşte bizim denize nazır köşkler.



Bunlarda köşkün arkasına bağlanmış atlarımız.



Bu ufaklık bizim kasklarla çok ilgilendi.Ya yenecek bir şey sandı ya da motorcu olacak büyüyüp koyun olunca.



Yerleşip yemek için köye gidiyoruz.



Restoran’dan manzaralar.E burada yenen yemeğin keyfi herhalde başkadır.




Balıkçılar dönüyor.Amca çok sevimli.





Ağlar temizleniyor.






Çok güzel bir akşam yemeğinden sonra bizim denize nazır köşklere dönüyoruz.Dingin ama soğuk havada 1 saat kadar sohbet ediyoruz.Konu tabii yine motorlar.

Sabah’ın ilk ışıkları.Güneşle birlikte yeni bir gün doğuyor.




Bunlarda sabah kuşları.



Kahvaltı için tekrar Köye gidiyoruz.Bu sefer gün ışığında bir başka güzel manzaralar.Özellikle de bayrağımızla.



Akşam ki amca yine hazırlanıyor çıkmak için denize av peşine…



Eh deniz olur,balıkçı olur da martı olmazmı?




Balıklıova’dan ayrılıyoruz.



Bu arada Zümo’nun azizliğine uğruyoruz yine.Geldiğimiz yoldan dönmemek için Seferihisar üzerinden gitmeyi düşünüyoruz.Zümo bize en kısa yolu gösteriyor.Bu kısa yol bir saatimize mal oldu.Urla’nın içinden daracık sokaklardan geçirmeye kalktı.Bazı yerlerde ya yol bu olamaz diye iki üç kere geri döndük.Eh Zümo ben sana sorucam.İşte bizi dolaştırdığı yerler.




Bu fotoğrafla ilgili yorum yapmayacaktım ama dayanamadım.Ya bu nasıl bir zevktir.Şu tepenin haline bakın.Kim bu evlerde oturur.Bu doğa bu kadar mı ucuz.?



Artık Kuşadası’na yaklaştık.Her köşesi güzel bu memleketin.



Nail’de bu güzelliği fotoğraflıyor.



Buradan sonra durak Selçuk.Burada çöp şişleri mideye indiriyoruz ve biz Antalya’ya,Murat ve Nail ise Fethiye’ye gitmek üzere ayrılıyoruz.

[img][/img]

Yine harika anılarla akşam saat 20.30’da evdeyiz.