Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Umarım başta site yöneticileri olmak üzere herkes bu kitlesel hareket ile ilgili bir girişim başlatır.Ömer'e vefa borcumuz olduğunu düşünüyorum.Ömer'in ölümüne sebep olanların her an tekrar trafikte bir şey olmamışcasına araç kullanıyor olacaklarını düşünmek gerçekten içimi parçalıyor.Bir insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.Hele bu insan bir de baba ise...
Op.Dr.Ergün Ökçün
Özel Bahat Halk Hastanesi
0532-2553222
eokcun@gmail.com
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 2535 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2007 10:38 am Mesaj konusu:
Kaçınız bu ülkenin hukuk sistemini iyileştirmek için küçükde olsa bir şey yaptınız ? Kaçınız evde okulda iş yerinde her yerde en çok ihtiyaç duyduğunuz şey olduğu halde Borsa'nın düştüğü çıktığı haberlerinin onda biri kadar hukuka ilgi gösterdiniz? Kaçınız bir Adliye binasının dökülen merdivenlerini gördü ? Kaçınız yargının neden bu ölçüde güçsüz bırakıldığını düşündünüz? Kaçınız bir siyasetciden hukuk reformu konusunda bir şeyler duymaya çabaladı? Kaçınız bunu söyleyenleri dinledi..
Siz, ben ve bizim gibiler.. Baymak aracını kullananıda biz yarattık, onun gibilerin keyifle içinde hüküm süreceği bu köhne hukuk sisteminide. Bırakalım eşi acısını yaşayabilsin, acı bizden gidecek onda kalacak.. _________________ Ümit Yayla
İstanbul
Kayıt: Dec 29, 2004 Mesajlar: 286 Nerden: Ataşehir/İSTANBUL
Tarih: Sal Tem 31, 2007 11:17 am Mesaj konusu:
Sevgili Ümit,sana katılıyorum BAYMAK aracını kullananı da benzerlerini de ve sistemi de bizler yarattık tabii ve yine sana katılıyorum bırakalım eşi acısını yaşasın ama hiç bir şey yapılmasın mı,yapılmamalı mı ? _________________ M.Gökhan KARAMAN
BMW F650
0.532.3175305
m.gokhankaraman@gmail.com
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 308 Nerden: istanbul moda
Tarih: Sal Tem 31, 2007 12:44 pm Mesaj konusu:
ben gördüm ve görmeyede devam ediyorumsüren dava yüzünden .. babam avukattı, annem avukat, yani hukuk ile biraz ilgim var... babamı trafik kazasında kaybettim, 8/6 çarpan kamyona verdiler kusuru 2 ay hapiste yattı ( husumet vs olmasın diye genelde ölümlü kazalarda yatırırlarmış) neyse 2.5 sene dava sürdü, itirazlar yeni bilirkişi raporları falan 8/8 kusurlu bulundu bilmem kaç sene hapis cezası paraya çevrildi ve aramızda.. şimdi bu kaza da farklı olacağınımı sanıyorsunuz.. ben sanmıyorum.. umarım yanılırım.. ancak alkollü veya başka bir uyuşturucunun etkisi altında olmadıkca ölümlü trafik kazasına karışanlar bir kaç ay sonra gene dışarı çıkıyorlar, hayatlarına devam ediyorlar, aldıkları ceza para ile ödeniyor, olan geride kalana oluyor, ölen öldüğüyle kalıyor ne yazıkki acısını, çaresizliğinide yaşamayan bilemiyor.. adalet sistemimiz böyle .. bir polis arkadaş aynen şöyle demişti "birisini öldüreceksen hiiç tabanca tüfekle uğraşma ez adamı , hakim karşısına çıkınca hapşırdım, gözüm karardı vs. de 2 ay yat çık... " görüyorsunuz halimizi.. _________________ TUNÇ BARUÖNÜ
dönüşmeye çalışmanın sancıları aslında bunlar. Olmadığımız veya olamadığımız hatta olmak için çok daha farklı öğretilerle gelmemiz gereken noktaya bir anda getirilmeye çalışılırsak olanlar bunlar.
Sen eğitim sistemini tam kurama, güvenlik güçleri ve denetim mekanizmalarını tam anlamıyla çalıştırama, ekonomini stabilize edeme, dahada fazla dışarıya bağımlı ol ve sonrada üzerine tüm bunları örtmek için Avrupa birliği kriterlerini "reform" adıyla koy.
Sonuç, işte bu yakarışlar, adalet sisteminin çökmüş görünmesi. ASlında adalet sisteminde çöken birşey yok. Adalet sistemi içindeki yapı taşlarını farklı yerlere koydunmu evinin içine, özeline kadar girmiş hırsızı yaralarsan tutuklu yargılanmak üzere hapise sen gidiyorsun. Nasıl güzel değilmi ?
Üstelik dahada kötüsü tüm bunları bir camın arkasından üstelik birde tül perde çekilmiş şekilde koltuklarımızda kahvelerimizi yudumlarken görüp, yorumlayıp, üzerine memleketi kurtarma sohbetleri yapan bizleriz.
"e canım devlet birşey yapsın".... bu zihniyet daha ne kadar gidecek bilemiyorum ama hala uyanamadık... yapmıyor, yapamıyor... borç ödüyor devlet. ondan alıp, öbürüne veriyor.
Şu topikte bile, site yönetimi ve önde gelenler birşey yaparlar herhalde gibilerinden cümleler var. Hep birileri yapsın bizde gidelim istiyoruz. Hiç yapan olmuyoruz nedense ? Sonra yapanada taş koymak için elimizden geleni ardımızıda koymuyoruz...
Kusura bakmayın belki sert yazmış olabilirim, hatta kimileri rencide de olabilir, şimdiden özür diliyorum ama iğneyi kendimize, çuvaldınızı başkısına deyiminin bir adım ötesine geçip ben çuvaldınızı kendime, bize batırıyorum... Canımız acıdı değil mi ? ama gerçek bu...
uyansak artık... _________________ M. Gökhan Demir
R1200 GS
Kusura bakmayın, ben motosiklet kullanıcısı değilim ve bu siteyi de Sevgili Meslektaşım, mesai dostum Dr.Ömer Uzma'yı kaybettikten sonra keşfettim ve katkıda bulunmak için yeni üye oldum.Yaptığım kitlesel başkaldırı önerimi geri alıyorum.Kusura bakmayın ben sizleri yanlış anlamışım herhalde.Yanılmışım.Sanırım bu forum bir kaynaşma, kötü günlerin ve acıların paylaşıldığı bir forum değil de sadece iyiliklerin paylaşıldığı bir sohbet ortamı.Herkesten ve site yönetiminden de çok özür dileyerek üyeliğimin sona erdirilmesini rica ediyorum.Hepimizin acısı çok büyük.Lütfen birbirimiz kırmayalım.
Op.Dr.Ergün ÖKÇÜN
Özel Bahat Halk Hastanesi
eokcun@gmail.com
0532-2553222
Kayıt: Mar 23, 2006 Mesajlar: 253 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2007 2:27 pm Mesaj konusu:
V-Strom demiş ki:
Kaçınız bu ülkenin hukuk sistemini iyileştirmek için küçükde olsa bir şey yaptınız ? Kaçınız evde okulda iş yerinde her yerde en çok ihtiyaç duyduğunuz şey olduğu halde Borsa'nın düştüğü çıktığı haberlerinin onda biri kadar hukuka ilgi gösterdiniz? Kaçınız bir Adliye binasının dökülen merdivenlerini gördü ? Kaçınız yargının neden bu ölçüde güçsüz bırakıldığını düşündünüz? Kaçınız bir siyasetciden hukuk reformu konusunda bir şeyler duymaya çabaladı? Kaçınız bunu söyleyenleri dinledi..
Walla ben yeterince gördüm. Ama görmek ne işe yarar ki? Öncelikle şu iki prensibin insanların beynine KAZINMASI gerekiyor:
1- Devlet = Sen. Senin dışında bir "devlet baba" falan yoktur. Devlet senin kendinden başka bişey değildir. Devletten birşey beklenmez, yapılır. Devlet kandırılmaz, insan kendi kendini kandırır.
2 - Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bireysel çabalar birleştirilip toplu bir hareket haline gelene kadar bir anlam ifade etmez.
Gruba katıldığımdan bu yana topyekün hareketi yönetecek bir grup olması/bulunması/kurulması gerektiğini ve üyelerin de "bana daha bişey olmadı, bana ne" düşüncesinden kurtulup sonuç alınmıyor gibi görünse dahi yapılanlara katılımcı olmaları gerektiğini belirtiyorum. Buna süper bir örnek için bakınız "Greenpeace".
Topluca, sürekli, bağırarak sorunlarımızı her önümüze gelene anlatmadıkça ve özellikle "BASIN"ın ilgisini çekemedikçe pek değişen bişey olmaz.
Trafik ülkemizde zaten herkes için bir tehlike ve sorun teşkil ediyor. Özellikle son bir kaç yıldır İstanbul'da trafik işaretleri kenar süsleri olarak görev yapıyorlar. Kırmızı ışıkta geçilmeyen tek bir kavşak, girilmez levhasına uyarak girilmemiş tek bir ters yol dahi yok. Ben otobanda (benim yolumda) en sol şeritten bana doğru ters yönde gelen arabayı gördüğümde zaten "defansive driving"in bile para etmeyebileceğine karar vermiştim. Ama motorcuların feryadı belki tüm trafiğin düzelmesi ile ilgili birşeyleri ateşleyebilir.
Peki, somut öneriler nelerdir?
- Tekrarlıyorum, yönetim ve koordinasyonu sağlayacak bir organizasyon olmalı. İkiteler olarak bunu biz kuralım.
- Bir "Güvenli trafik manifestosu" yayınlayalım. Buna hem sürüş kurallarını, hem de istediğimiz yasal, organizasyonel değişiklikleri korkmadan ve sadece kendimizi düşünmeden yazalım (ör: ehliyetlerin sıkça yenilenmesi zorunluluğu, otoyol korkuluklarının kapalı yapılması, trafik kanunlarının setleştirilmesi vb.)
- Basında ve toplumda ses getirecek organizasyonlar düzenleyelim.
İnsanlar bilinçlenmediği sürece yapılacak çok birşey yok. Bunu sağlamaya çalışalım. Çok çarpıcı bir örnek olduğunu düşündüğüm bir şeyi de söyleyerek bitireyim. Hemen hepimiz Hindistan'ın ne kadar geri, pis, fakir vb. olduğunu biliyoruz. Ben Hindistan'ın Bhopal şehrine gidiyorum. Ve orada bile, yol tıkalı olsa bile arabalar birbirlerini sağlamıyorlar (tabi onlarda trafik ters olduğu için sollamıyorlar ). Onlar bile trafik ve riskleri konusunda bizden daha bilinçliler. Biz ise arkadaşlarımızın bir çok aracın seyrettiği trafikte, trafik kurallarını hiçe sayarak ve diğer araçlarda seyahat edenlerin de hayatlarını tehlikeye atarak yaptıkları şovları alkışlıyoruz... _________________ FireStarter
Kanuni Caracal 200
ARA Bronz
B Rh(+)
NOT : Ayrica; Canakkale ekibinin ornek teskil edebilecegini sandigim, Evren arkadasimizin fikri ve cabalariyla olusturdugumuz bir calismayi yarin burada gorebilirsiniz.
Umariz az da olsa insanlar uzerinde bir miktar yarari olur, ve biz MOTOSIKLETSEVER'lere de ornek olur, uygulanir... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: Sep 22, 2005 Mesajlar: 29 Nerden: Tuzla, Istanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2007 2:43 pm Mesaj konusu:
umarım yanılırım.. ancak alkollü veya başka bir uyuşturucunun etkisi altında olmadıkca ölümlü trafik kazasına karışanlar bir kaç ay sonra gene dışarı çıkıyorlar, hayatlarına devam ediyorlar, aldıkları ceza para ile ödeniyor, olan geride kalana oluyor, ölen öldüğüyle kalıyor ne yazıkki acısını, çaresizliğinide yaşamayan bilemiyor.. adalet sistemimiz böyle ..
Tunç Bey,
Yazdıklarınıza katılıyorum ve size de başsağlığı diliyorum. Lütfen hukuk bilen arkadaşlarımız yanlış biliyorsam düzeltsinler lütfen, hukukta iki yaklaşım vardır: ceza ve tazminat.
Bizler, sokaktaki insanlar kaybettiklerimizin arkasından, kaderciliğimizle " ..... gittikten sonra ne fayda" deyip, acımızı içimize atıyoruz.
İşim hukuk değil, sigorta.
Bildiğim kadarı ile bir kişi, bir başkasının ölümünden sorumlu tutulursa, yani kusuru varsa, vefat eden kişinin varsilerinin açacağı "gelirden mahrum kalma" davası açabilirler.
Evet, Baymak aracının şöförü muhtemelen beklediğimiz gibi 2-3 aylık bir ceza ve 1.000 YTL gibi ağır para cezası alacaktır. Ancak rahmetli Ömer Bey'in ailesi mahrum kaldıkları gelirin tazmini için Baymak, ruhsat sahibi (bu Baymak servisi olan bir ltd.şti olabilir) ve şöföre mutesselsilen (yani hepsine) dava açarsa işin rengi değişecektir.
İş kazası neticesi vefatlarda işçi maaşı üzerinden hesaplanan tazminatlar 200.000 YTL'yi aşmakta hatta 1.000.000 YTL üzeri tazminata bile rastladığım oldu. Bu gideni yerine getirmiyor ama esas caydırıcı bu oluyor.
Saygılarımla,
Mehmet Atay
Not: Bu kazada Ömer Bey'in emniyet şeridinden gidiyor olması sebebi, kusurun bir kısmının kendisinde olduğu yönündeki görüşlere de katılmıyorum. Trafik polisleri motosikletlerin emniyet şeridinden gitmelerine göz yumarak, bir yerde teşvik ediyorlar. Sabahları 1. köprü yolu bunun tipik örneği. Emniyet şeridi emniyet çalışanlarının ve motosikletlerin tercihli yolu gibi.
Kayıt: Mar 21, 2007 Mesajlar: 1519 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2007 2:52 pm Mesaj konusu:
firestarter demiş ki:
1- Devlet = Sen. Senin dışında bir "devlet baba" falan yoktur. Devlet senin kendinden başka bişey değildir. Devletten birşey beklenmez, yapılır. Devlet kandırılmaz, insan kendi kendini kandırır.
O zaman aramızda para toplayıp bariyer yapalım ? ? ?
Bu mu demek ? _________________ Turgay Poyraz Yıkılmaz
Kayıt: Dec 29, 2004 Mesajlar: 286 Nerden: Ataşehir/İSTANBUL
Tarih: Sal Tem 31, 2007 2:56 pm Mesaj konusu:
Sevgili adaşım Gökhan evet canımız acıdı,bizden çok da hayatını kaybeden o zavallı insanın eşinin ve çoçuklarının canı acıdı....
Ben de hiç tanımadığım insanlardan ötürü canım bu denli acımışken hep bahsettiğimiz bu sitenin o muazzam gücünü kendimizi de ortaya koyarak artık gösterelim dedim,artık hareketsiz kalmayalım dedim ve bu konuda hep beraber bir şeyler yapalım dedim...
Kalkıp hepimizin bildiği ve hiç bir şey en azından şimdilik yapamadığımız şeyleri tekrar tekrar konuşalım ve böyle böyle gerçek olaydan uzaklaşıp yine standart Türk insanı olmayalım dedim,unutmayalım dedim,dedim dedim ,dedim.............
Ama gördüm ki iş yine rotasından spmaya başladı,kendimize ve sisteme ağıt yakılmaya,mızıldanmaya başlandı.
Lütfen bunları bırakın,ben site yönetiminden ve yönetimdeki arkadaşlardan bu konuda bir şeyler yapılmasını site kuruları olmaları nedeniyle rica ediyorum ve açıkça söyleyebilirim ki böyle bir organizasyona site yönetimi el koyduğunda verilecek görev ne ise seve seve yerine getirebilirim.
Ve sevgili Ergün üyeliğin sona erdirilmesi için kimsenin onay vermesine gerek yok çıkarsın ve yazmazsın olur biter ama............
Ben de kızdım,hatta arada bazı yaşananlardan ötürü uzunca bir süredir yazı bile yazmadım ama küsmedim sizin arkadaşınız ve meslekdaşınız olan Ömer Bey aynı zamanda benim eşimin de meslekdaşı ve hiç tanımadığımız halde çok üzüldük ve ben bu acıdan ötürü birşeyler yapılmasına ön ayak olmaya çalışıyorum ve eminim ki amacı sadece gezmek,laklak yapmak yada boş tartışmalar yapmak olmayan birileri destek olacak .....
Site benim değil dolayısı ile site yöneticilerine saygı duymak ve kişisel olarak değil bir kitle olarak ve organize bir şekilde hareket etmek lazım....
Dolayısı ile senin kararına saygı gösteriyor ancak kızıp,kırılıp gitmek yerine bu işe destek olacak arkadaşları beklemeni tavsiye ediyorum... _________________ M.Gökhan KARAMAN
BMW F650
0.532.3175305
m.gokhankaraman@gmail.com
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 2535 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2007 2:59 pm Mesaj konusu:
Ergün bey, Gökhan,
Aklı selim her türlü fikre elimden gelen tüm desteği vermeye her an hazırım. Bir şeyler yapacaksak bu yalnızca rahmetli Ömer için olmamalı anlamında yazdıklarımı bir şey yapmayalım diye yorumlamamış olduğunuzu tahmin ediyorum. _________________ Ümit Yayla
İstanbul
Kayıt: Dec 29, 2004 Mesajlar: 286 Nerden: Ataşehir/İSTANBUL
Tarih: Sal Tem 31, 2007 3:05 pm Mesaj konusu:
Ümitcim ben biraz ikilemde kaldım hakkaten,onun içinde soru işaretli bir şeyler yazdım ve şimdi de cevabını alıp rahatladım.
Eminim gönlümden geçen organizasyon olursa sen de özellikle mesleğinden ötürü en önde olacaksın.
Sevgiler... _________________ M.Gökhan KARAMAN
BMW F650
0.532.3175305
m.gokhankaraman@gmail.com
Yukarida bahsini ettigim Evren (karmakarisik) arkadasimizin fikri ve emekleriyle yaptirdigimiz ve basta ilki bu aksamki yazlik acik mekan toplantimizda olmak kaydiyla kullanmaya basladigimiz pankartlarimiz..!
Digerlerini de sehrin onemli noktalarinda degerlendiriyoruz.
_________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: Mar 23, 2006 Mesajlar: 253 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2007 3:11 pm Mesaj konusu:
Toxinian demiş ki:
firestarter demiş ki:
1- Devlet = Sen. Senin dışında bir "devlet baba" falan yoktur. Devlet senin kendinden başka bişey değildir. Devletten birşey beklenmez, yapılır. Devlet kandırılmaz, insan kendi kendini kandırır.
O zaman aramızda para toplayıp bariyer yapalım ? ? ?
Bu mu demek ?
Hayır. Bu, "sen yapmaya veya yaptırmaya çalışmadıkça, kendini anlatmadıkça, çabalamadıkça senin yerine bunu düşünüp, kendi kendine karar verip, uygulayacak, senin dışında bir devlet yok" demek. Buradaki "sen" tabiiki sizi şahıs olarak işaret etmiyor, genel olarak kişinin kendisini işaret ediyor. _________________ FireStarter
Kanuni Caracal 200
ARA Bronz
B Rh(+)
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız