Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
|
ErdoganAktas Yeni Kullanici
Kayıt: May 12, 2005 Mesajlar: 22 Nerden: İstanbul
|
Tarih: Çrş Hzr 21, 2006 10:43 pm Mesaj konusu: İstanbul - Bozcaada - Assos gezimiz |
|
|
Sabah 6.45 civarında İstanbul'dan yola çıkıyoruz. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden otobana giriş yapıyoruz.
Saat 8.05 civarı Tekirdağ çıkışına geliyoruz. Gümüşyaka - Marmara Ereğlisi üzerinden Tekirdağa geliyoruz.
Saatimiz 08.35 Yaklaşık 175 Km. yol yapmışız. Meydandaki sahil Kafelerden birinde güzel bir kahvaltı yapıp haritalarımıza yol planlarımıza bakıyoruz ve Malkara - Keşan istikametine doğru tekrar yola koyuluyoruz. Malkara - Keşan arası yol dümdüz ve çok güzel bir yol. Zaman zaman yol bozuklukları ve yol çalışmaları var ama boş bir yol olduğu için Keşan'a kadar rahatça gidiyoruz. Tekirdağ Limanından Keşan sapağı 86 km. Bu yol yaklaşık 1.30 saat sürüyor. Keşan'a varınca Gelibolu sapağından sapıp Gelibolu'ya doğru yol alıyoruz.. Sapaktan feribot İskelesi 70 km. Bu yolda yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Saatimize ve km.ye bakıyoruz. Gelibolu'ya 12 civarında rahatça varırız diye düşünüyoruz ve basıyoruz gaza.. Bu yol üzerinde manzarası harika olan ve Manzara adında bir yer var. Biz orada duramadık ama gidecek arkadaşlar mutlaka orada durup fotoğraf molası vermeliler. Yolda benzinimizin azaldığını fark edip Gelibolu'ya 10 km kala sağda, içerisinde hayvanat bahçesi de bulunan Petrol Ofisi'nde benzin ve ihtiyaç molası veriyoruz. Motorumuz ve kasklarımız üzerimize yapışan sineklerden görünmez halde hemen yıkatıyoruz tabi.. nasılsa beleş soğuk limonatalarımızı da içip oradan ayrılıyoruz.
Son dakikada yetişiyoruz Gelibolu - Lapseki feribotuna..
Artık feribota bindik rahat nefes alıp pişkin pozlar veriyoruz.
Lapseki'ye vardığımızda saatimiz 12.30 km.'miz 335. Semt pazarı kurulmuş hemen yolda yemek üzere kiraz ve kayısı alıyoruz. Yola koyuluyoruz. Lapseki'den sonra yol daha da güzelleşiyor. Zaman zaman tek şeride inen yol oldukça keyifli geçiyor. Çanakkale ve İntepe'den müthiş manzaralı yollardan geçiyoruz. Bir süre sonra Bozcaada tabelalarını takip etmeye başlıyoruz. Bir köyün içinden geçtikten sonra Bozcaada - Geyikli Feribot tabelası görüyor ve bu yola sapıyoruz. Dar hafif virajlı ama boş bir yoldan, Pınarbaşı, Mahmudiye, Övecik köylerinin içerisinden geçiyoruz. Yollar güzel ama hız yapmaya elverişli değil. Acelemizde var. Saat 14.00'de feribot var ve bir sonraki feribot 18.00'de. Saatimiz ise 13.45. Ben nerede bu feribot iskelesi? yetişebilecek miyiz acaba? diyorum derken kendimizi bir anda Geyikli'de buluyoruz. Feribot tabelasını görüp ok yönünde ilerliyoruz. Feribota giden yol geniş ve düz. Yetişmek için basıyoruz tabii.. ve Geyikli'ye geldiğimize mutluyuz. Yine son dakika adamıyız tabii 14 civarı Yükyeri İskelesi'nde olup feribota son binen araç olmayı yine başarıyoruz. Oysa daha erken orda olup Ahmet ağabeyle bir çay içeriz diye düşünmüştük ama olmadı. Buraya kadar olan yol ne kadar rahatmış. Hiç yorulmadık. Feribottayız artık..
Karşımızda çorak görüntüsü ile Bozcaada.
Feribottan indik saatimiz 14.35 km.miz 426. Ancak her yere yetişeceğiz diye motorla yola çıkma heyecanımızdan yanımıza her şeyi alıp para almayı akıl edemediğimiz fark ediyoruz. Adada sadece ziraat bankası var. Başka banka kartları ile bankadan para çekme şansınız yok. Ne yapalım kredi kartı ile idare edeceğiz diyoruz. Allahtan yanımızda az da olsa nakit var. Hemen merkezde gördüğümüz ilk ufak pansiyona dalıyoruz odalarına bakıyoruz gayet güzel, fiyatı da çok uygun gece kalacağımız yerden fazla lüks beklentimiz yok. Eşyalarımızı atıyoruz hemen.
Adada öğlen yemeğimizi yiyip elimizdeki Bozcaada haritasına bakıp gezeceğimiz yerlerin nerelerde olduğuna bakıyoruz.
İlk durağımız Ayazma Plajı.. Eee o kadar yol kat ettik artık serinlemek lazım.
Bozcada'da yoğun bir yol çalışması var. Yani aslında yollar motorla gezilecek gibi değil. Adayı da fazla tanımayınca tabelaları izleyip Ayazma Plajına doğru yola koyuluyoruz. Oldukça kötü yollardan geçerek Dik bir yokuştan eşine az rastlanır güzellikteki Ayazma Plajına iniyoruz. Deniz muhteşem görünüyor. Akşamüzeri, kekik tarlaları ve çam ağaçları arasından geçerek adanın batı tarafında bulunan rüzgar değirmenlerine gidiyoruz.
Polente feneri'nin altında günbatımını izleyip ve rüzgar değirmenlerinin huzur veren atmosferinde pozitif enerji ile doluyoruz. Ardından otelimize dönüp üzerimizi değiştirdikten sonra sahilde güzel restoranları dolaşıp akşam yemeğimizi yiyoruz.
Pazar sabahı biraz çevreyi dolaşıyoruz. Sonra meydan kahvelerine gidiyoruz.
Ağaçların altında güzel bir kahvaltı yapıp, haritamıza bakıyoruz. Dün göremediğimiz pek çok yerin ve yolun olduğunu görüyoruz ve atlayıp motorumuza tekrar keşfe çıkıyoruz. Adayı fazla tanımadığımız için dün tabelaları takip edip Ayazma Plajına gitmiştik. Ama bugün diğer sapağa sapıp farklı yollar, farklı yerler görmeyi umut ediyoruz... diğer yollara göre bu yolumuz harika ve süprizlerle, ıssız koylarla dolu
Biraz uzun ama çok güzel yollardan geçerek tekrar ayazma plajına gidiyoruz. Akşamı da ediyoruz tabii. Su buz gibi ama resimden de görüleceği gibi harika.
(Bu resim çok beğenildiği için büyük formatta da koyayım dedim, resme tıklayın büyük boyutta açılsın)
Akşam otelimize dönüp sonra tekrar yola çıkıyoruz. Nereye mi? Polente fenerini görmeye... Dün rüzgar güllerine görmeye giderken çamların arasından Polente feneri yazan bir tabela vardı. Demek ki ayrı bir yer daha var.. neresiymiş burası bakalım..
Anlıyoruz ki Polente Feneri Rüzgar güllerinin sonunda dün gördüğümüz yer burasıda oraya giden farklı bir yol. Olsun bu yolda cross yapmakta güzeldi.
Yine akşam oluyor.
Kedilerle birlikte akşam yemeğimizi yiyoruz.
Sabah oluyor. Adadan kalkan ilk feribotla ayrılıyoruz. Yeni hedefimiz Assos.
Benzinimiz azalmış nerden benzin alabiliriz diye endişeleniyoruz. Yükyeri iskelesinden
Geyikli'ye doğru ilerleyince yolun sonunda bir benzinci var hemen ordan depomuzu
dolduruyoruz. Ezine'ye doğru yola koyuluyoruz.
Köylerden geçiyoruz...
Ayvacık sapağına geliyoruz.
Ayvacıktan sonra Assos yönüne doğru ilerliyoruz. Bu yol oldukça virajlı ancak çok güzel bir yol.
Karşımıza yol boyunca böyle süprizler de çıkmıyor değil. Hepsini fotoğraflamak mümkün değil.
Az kaldı hedefe...
vee Behramkale Köprüsü (yenisi tabi.. ). Amcalarla selamlaşıyoruz bi taraftanda fotoğraf çekiyoruz. Behramkale'ye çıkıyoruz. Aşağıya dik ve eski döşeme taşlı bir yoldan iniyoruz. Biraz zorlu bir etap
Ama en zoru da buradan aşağıya inmek. Kayalıklardan aşağıya iner gibi.. koca koca taşlar.. araları oyulmuş burda motorumuzu dengede tutmak zor tabii bir keresinde az kalsın deviriyorduk..
Burayı beğendik ama kalmak için uygun bir yer mi emin olamadık çevresinde bahsedilen yerler nasıl acaba dedik. Ayazma Plajından sonra buranın taşlı sahili bizi kesmedi. Önce Kadırga koyuna gidelim (Daha yakın olduğu için) sonra da Gülpınar'a bakalım dedik. Kadırga koyunda tek bir insan yok. Herkes tadilat çabasında.. Sahil görüntüsü de kötü.. ne işimiz var burda diyerek ayrılıyoruz hemen.. resimde çekmiyoruz tabi. Gülpınar'a doğru yola koyuluyoruz. Yörük köylerinden geçiyoruz yollar çok güzel. Kimseler yok. epey gittikten sonra bir kaç otel tabelası görünce "ahanda tesis!.. buralar güzel olabilir!" diyerek ok yönüne kıvrılıyoruz. Daha evvel telefon edip bize uçuk rakamlar veren otelleri görüp bunu nasıl talep ettiklerine anlam veremeden yolumuza devam ediyoruz. Heralde gitmemiz gereken yere daha ulaşamadık, sahile ulaşıyoruz. Sahilde bir sürü tesis var. Bizi gören mekan sahipleri uzaylı görmüş gibi.. belli ki bizden önce kimse uğramamış buralara.. aman o da ne yol bitti.
Karşıya geçmek için bu yoluda geçmek zorundayız. ne yapalım boşuna mı geldik onca yolu devam edeceğiz. Endurolara taş çıkartırcasına bu zorlu etabı da atlatıyoruz. Yola çıkıyoruz. Hala içimizde o sahilden bu yola hiç çıkmadan geri mi dönseydik, acaba bu yol bir yere çıkarmı? nereye gidiyoruz acaba soruları ile yola devam ediyoruz. derken bir sapak bizi inanılmaz mutlu ediyor. Çünkü kaybolmadık geldiğimiz yola geri dönebileceğiz. Bastığımız gibi Antik limana geri dönüyoruz. İlk gittiğimizde gözümüze kestirdiğimiz Yelken pansiyona kendimizi zor atıyoruz.
Başar(Speedy) ile telefonlaşıyoruz. Çanakkaledeymiş dönşünde bize uğruyor. Akşam saati buluşuyoruz. tanışıp muhabbet ettikten sonra çıkıp dolaşalım diyoruz. Başar babasının bizi akşam yemeğine davet ettiğini söylüyor ve birlikte Başar'ların oteline doğru yola koyuluyoruz. (neden hiç fotoğraf çekmedik diye kendime kızıyorum şimdi)
Başar'ın babası çok neşeli, ileri görüşlü, teknoloji düşkünü ve zeki bir insan. Yemek srasında bol bol teknoloji ve internet konuşuyoruz. Mükemmel yemekler yiyoruz, geç vakite kadar muhabbet ediyoruz. Ancak dönüş yolumuz karanlık fazla da geç olmadan yola çıkalım diyerek oradan ayrılıyoruz. Issız ve karanlık 15 km yoldan Otelimize dönüyoruz.
Ertesi sabah adayı fotoğraflıyoruz tabii..
Saat 14:30 civarı yola çıkıyoruz. Başar'ların otelinin çok yakınından bir servis yolu ile fazla bilinmeyen 3 seritli bir yolla Ayvacık'a çok kolay gidebileceğimizi öğreniyoruz. Başarın babası bize yol tarifi yapıyor ve yola çıkıyoruz. Dev gibi bir yol ve bomboş.. hemen basıyoruz tabii.. aman o da nee yol birden bitiveriyor bir anda kendimizi mıcır tarlasında buluyoruz. Direksiyonu hiç kırmadan frenlere dokunmadan ve paniklemeden adeta mıcırların üzerinden uçarak 30 metre ilerideki dar yolda buluyoruz kendimizi.. belli ki yanlış yoldayız geri dönüyoruz.. yapım aşamasında olan bir yolda çok dikkatli olmak gerekiyormuş demekki.. yol bitimine dair hiçbir uyarıcı levha yoktu allah korudu..Sonra yola geri dönüyoruz Ayvacık'a doğru biraz temkinli yola çıkıyoruz. Önümüzü görüp rahatlayınca basıyoruz artık. 10 dakika sonra Ayvacık'ta buluyoruz kendimizi. Geliş yolunda bu mesafe 1 saat sürmüştü. Ayvacık'tan Ezine giden yolda oldukça rahattı ancak benzinimiz yine azalıyordu Ezine'ye yaklaşırken bir petrol ofisi görüp daldık. "Bayramiç'e nasıl gideriz?" diye sorunca hemen yanlarındaki yoldan devam etmemizi söylediler. Meğer sapağa kadar gelmişiz zaten..
vee sonunda Bandırma'ya geliyoruz.
Bandırma'da yemek yiyip biraz etrafı dolaştıktan sonra feribotumuza gidiyoruz. Feribotta bir sürü motosiklet var. Birileri bir yerlere gitti dönüyor diye düşünüyoruz. Sonra anlıyoruz k Vespa Clup üyeleri Cunda adasındaki festivalden dönüyorlarmış. Yerimizi bulup oturuyoruz ve günün yorgunluğu ile feribotta biraz uyuyoruz. 2 saatlik yolculuğun ardından Yenikapı'ya geliyoruz. Moturumuzun yanına iniyor, yol için hazırlanıyoruz.
_________________ Honda Dylan 150
34 EB 5827
En son ErdoganAktas tarafından Cum Hzr 23, 2006 4:56 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi |
|
Başa dön |
|
|
VAP53 Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 28, 2003 Mesajlar: 12125 Nerden: İstanbul/Çanakkale
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 5:00 am Mesaj konusu: |
|
|
Eh ne diyeyim ki? Cok guzel gezmissiniz ve resimlemissiniz ama bir fincan kahve/cay icmeye bile vakit ayirmamissiniz, hakkiniz baki ona gore.
Paylasimin icin cook tesekkurler. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal). |
|
Başa dön |
|
|
Mr_sIrItIk Tecrubeli Uye
Kayıt: May 03, 2004 Mesajlar: 1090 Nerden: Istanbul
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 6:43 am Mesaj konusu: |
|
|
harika gezi,harika resimler,harika rapor paylastiginiz icin tesekkurler
ah ahh ahhgh az kaldi ulen |
|
Başa dön |
|
|
ErdoganAktas Yeni Kullanici
Kayıt: May 12, 2005 Mesajlar: 22 Nerden: İstanbul
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 7:26 am Mesaj konusu: |
|
|
Ahmet abi inan herşey koşturmaca içinde oldu. Gidişimizde ucu ucuna feribota yetiştik bozcaada çıkışımızda haftaiçi erken bi saatte oldu. Adadayken de açıkçası aramaya çekindim şimdi atlar gelirsin adaya diye
Ama Eylül gibi tekrar arkadaşlarla toplanıp daha kalabalık bir grup olarak yine gelmeyi planlıyorum, çok güzel yerlerdi ve fotoğraflayamadığımız daha pek çok yer vardı.. (motor kullanırken çekmek zor oluyor , arkadayken rahat rahat çektim bunları ama o yollarda da insan fotoğraf çekmeyi unutup hep motor kullanmak istiyor).
Kısacası resimlerle anlatılacak bir yer değil mutlaka gidilmeli diyorum, yollar çok rahat. _________________ Honda Dylan 150
34 EB 5827 |
|
Başa dön |
|
|
memedi Katilimci Uye
Kayıt: Mar 15, 2005 Mesajlar: 93 Nerden: istanbul
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 7:43 am Mesaj konusu: |
|
|
rapor süper...
geçen sene aynı rotayı bende yaptım.
resimlere bakarken aklım gitti
en kısa zamanda bir daha gitmek gerekiyormuş... hislerim bunu anlattı... _________________ mehmet
vmax
mhmtgcm@gmail.com |
|
Başa dön |
|
|
BALLIMUZ Katilimci Uye
Kayıt: Jan 09, 2006 Mesajlar: 89 Nerden: İzmir
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 12:48 pm Mesaj konusu: |
|
|
çok güzel bir gezi olmuş daha başkaları da kısmet olur umarım _________________ Murat Uyar / İzmir
|
|
Başa dön |
|
|
Speedway Tecrubeli Uye
Kayıt: Sep 06, 2005 Mesajlar: 189 Nerden: Çanakkale/Assos
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 1:08 pm Mesaj konusu: |
|
|
Erdoğan abi tanıştığıma çok memnun oldum çok güzel bir akşamdı ve çok güzel bir gezi ve gezi raporu olmuş elne sağlık _________________ Başar ORAN
Yamaha Bws 100 PD 140
Assos-Merkez-Çanakkale Türkiye |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 2:59 pm Mesaj konusu: |
|
|
VAP53 demiş ki: |
Eh ne diyeyim ki? Cok guzel gezmissiniz ve resimlemissiniz ama bir fincan kahve/cay icmeye bile vakit ayirmamissiniz, hakkiniz baki ona gore.
. |
Selamlar,
Bendeki çay hakkınız baki değil ona göre...
Şaka şaka... Ama Çan'a kadar gelmişken arasaydınız keşke...
Güzel bir gezi yapmışsınız. Paylaşım için teşekkürler...
Sevgilerimle, _________________ Ahmet YILMAZ
Transalp'06
Çanakkale-Çan |
|
Başa dön |
|
|
alamurat Tecrubeli Uye
Kayıt: Nov 15, 2005 Mesajlar: 388
|
Tarih: Prş Hzr 22, 2006 6:06 pm Mesaj konusu: |
|
|
çok güzel bir gezi olmuş tebrikler ayrıca paylaşım için teşekkürler
-------------saygılarımla-------- _________________ motorsuz motorcu (sen sen ol asla biz olma) |
|
Başa dön |
|
|
ErdoganAktas Yeni Kullanici
Kayıt: May 12, 2005 Mesajlar: 22 Nerden: İstanbul
|
Tarih: Cum Hzr 23, 2006 5:19 am Mesaj konusu: |
|
|
dominator demiş ki: |
Selamlar,
Bendeki çay hakkınız baki değil ona göre...
Şaka şaka... Ama Çan'a kadar gelmişken arasaydınız keşke...
Güzel bir gezi yapmışsınız. Paylaşım için teşekkürler...
Sevgilerimle, |
Telefonun yoktu ki be kardeşim Çan'a gelince yorulmuştuk biraz dinlenelim dedik meydandaki küçük havuzlu çay bahçesinde oturduk. Elimdeki notlarda daha evvel Çan'a gelirseniz arayın notunu gördüm ama telefon göremeyince artık başka sefere dedim _________________ Honda Dylan 150
34 EB 5827 |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Cum Hzr 23, 2006 8:42 am Mesaj konusu: |
|
|
Selamlar,
Evim o parkın 50 m ilerisindeydir. Ayrıca ilk açtığınız forumda (http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=7626 ) 8. sıradaki yazıda telefonumu vermiştim. Atladınız herhalde.
Neyse bir dahaki sefere inşallah...
Sevgilerimle, _________________ Ahmet YILMAZ
Transalp'06
Çanakkale-Çan |
|
Başa dön |
|
|
tetratkaya Tecrubeli Uye
Kayıt: Feb 04, 2005 Mesajlar: 353 Nerden: Istanbul
|
Tarih: Cum Hzr 23, 2006 9:11 am Mesaj konusu: |
|
|
Çok güzel gezi
Paylaştığınız için teşekkürler _________________ Cem YAVUZ / 1200 GS (Traktör) |
|
Başa dön |
|
|
semazen Yeni Kullanici
Kayıt: Apr 02, 2006 Mesajlar: 32 Nerden: Gaziantep
|
Tarih: Cmt Tem 01, 2006 1:58 pm Mesaj konusu: |
|
|
döktürmüşsünüz ne diyelim... |
|
Başa dön |
|
|
semazen Yeni Kullanici
Kayıt: Apr 02, 2006 Mesajlar: 32 Nerden: Gaziantep
|
Tarih: Pts Tem 03, 2006 9:18 am Mesaj konusu: |
|
|
Güzel gezi fotolar sonlara doğru daha güzel olmuş teşekkürler paylaşımınız için. _________________ iki teker kanuni-chetah 125
dört teker peugeot 206 hdi 75 hp 2003 |
|
Başa dön |
|
|
|