Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Sal May 23, 2006 6:09 pm Mesaj konusu: R 60 ile küçük bir macera!
Motorumu satılığa çıkardığımda takaslı bir r 60 getireceğini tahmin etmemiştim.
Evimden 60 km. mesafeye r 60'ı almak üzere gidiyorum.Aslında saat biraz geç oldu,iş yerimden izin alamadığım için akşamüstü saatlerine kaldım.Dönüşümün son kısımlarının karanlıkta olacağını tahmin ediyorum.Motoru daha önce görüp kullandığım için aklımda fazla soru işareti yok.Niyetim hemen üstüne atlayıp en yakın benzinciden depoyu doldurup gazlamak.Öylede yapıyorum, benzini doldururken parçalı bulutlu gökyüzünden birkaç yağmur damlası düşüyor.Sağanak yağış olacağını zannetmem, hava büyük oranda açık.Aslında ne sürüş olarak nede sürücü donanımım açısından yağmurdan çekincem yok.Daha öncede şehirlerarası yollarda hemde gece vakti yağmurlu havada sürüş yapmıştım.Bu sefer gideceğim yolun sadece 5-6 km.si yoğun şehirlerarası trafikte, geri kalanı sakin bir yol.Yanımda yağmurluklarım mevcut ve motorun arka koltuğuna bağlı.Ama motorun benzin deposu orjinal değil.Bobinler ve regulatör açıkça görülebiliyor.Sağanak yağışa yakalanmam durumunda bir elektrik arızası yaşama ihtimali var.Gideceğim yolunda bir dağ yolu, uzun ve dik rampalarla dolu olduğu düşünülürse bu durumda büyük sıkıntı yaşarım.Böyle şeyleri düşünmek ve tedbirini almak gerekir ama bu sefer hem vakit yetersiz hemde ne tedbir alayım?Çok sıkışırsam depo altına doğru bir naylon sararım!
Benzini doldurup yola çıkıyorum.Kalabalık şehir içi yollarda insanlar gümbür gümbür geçen acayip motora bakıyor.Motorun sustucularıda yok!Bunu daha önce fark etmemiştim.Ekzoz borusunun arkasından bakıldığında meçhul bir karanlıktan başka bir şey görünmüyor.Hay allah bi de susturucu bulacaz demek ki!Seri bir şekilde şehir içinden geçiyorum.Etrafta vızır vızır uzakdoğu motorlarının dolaştığı caddelerde r 60'la birlikte zamana meydan okuyoruz.İnsanlar bir anda ortaya çıkıp gözlerinin önünden geçen bu garip motorun ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar.
Şehir merkezinden geçip anayola çıkıyorum ve kısa süre sonrada anayoldan ayrılıp kendi yoluma sapıyorum.Trafik sona erdi!Aynalar pek gerekli değil bundan sonra.Sol tarafımda batmakta olan güneşin ısınları,yağmur bulutlarını delerek gökyüzünü turuncu çizgilerle kaplıyor.Muhteşem bir manzara.Aklıma japon imparatorluk bayrağı geliyor.Yol düz olduğu için sol elimi kasığıma koyarak tek elle sürüp bu harika manzaranın tadını çıkarıyorum.Ve düz yolda bitiyor, dağ yoluna sapıyorum.Bundan sonrası oldukça uzun bir rampa ve bol viraj.Motorun viraj alma karekteristiğini göreceğim bir yol.Hemen yükselmeye başlayan ve orman içine dalan yolda hava sıcaklığının bariz düşüşünü hissediyorum.Yolun sağ tarafındaki bir boşluğa girip motoru stop ediyorum.Şehir içinde oyalanmamak adına kaskım dışında üstümde hiçbirşey yok!Gömlek ve kotla motor sürüyordum o ana kadar, gerçi havada çok güzeldi birazda ondan.Durunca gömleğimdeki sinek ve böcekleri temizleyip ceketimi, pantolonum üzerinede yağmurluğu çekip dizlikleri takıyorum.Eldivenleri de giyince bir anda ter basıyor.Biraz önceki püfür püfür yolculuk ne güzeldi oysa!Ama bu yolu bilirim, yazın bile insanı üşütecek kadar serin olur.Bildiğim kadarıyla 1200 metrelik bir rakıma tırmanıp tekrar 600 metre civarına inicem.Evet şimdi tamamız haydi yola çıkalım.
-gıy gıy gıy.....(sessizlik).bir daha gıy gıy gıy....(yine sesszilik !!!)
Hoppalaaa???Bu da ne şimdi?Biraz önce sıcak sebebiyle basan ter bambaşka birşey olup bir anda her yanımdan fışkırıyor.Kaskımı, eldivenlerimi, dizlikleri söküp atıyorum.Ceketi de çıkarıp koltuğa koyuyorum.Gaz elciğinde bir tuhaflık var, pek bir serbest dönüyor.Dikkatli bakınca gaz tellerinin elcik kenarından fırladığını görüyorum!Hah şimdi zıçtık!Gaz teli koptuysa nerden bulacam gaz telini şimdi bu saatte burada?Fakat durup dururken gaz teli niye kopsun ki?Daha dikkatlice bakınca gaz tellerinin kopmadığını ama elciğin sağa doğru kayarak tellerin yuvasından çıkıp serbest kaldığını görüyorum.Elciği sökmek için önündeki balans topuzunu, topuzu sökmek için yıldız tornavidaya ihtiyacım var, oysaki bende çakı bile yok!Birşey olmadığını bildiğim halde yan çantaları açıp bakıyorum.Bomboş, bir iki parçalanmış lastik conta gibi birşey var, bir tanede alyan civata.Motorun anahtarları ile vidayı açmaya çalışıyorum olmuyor.100 metre kadar ilerde bir traktör çalışıyor, hava kararmak üzere, ne çalışkan adammış bu diye düşünüyorum,biraz sonra o da çekip gider herhalde.Kesinlikle yıldız tornavida ve daha birçok alet edevatı vardır.Son kere elimle topuzu çevirmeyi deneyip olmazsa hemen traktörün yanına gidecem.Fakat topuz elle çevriliyor!Böylece gaz elciğinin yerinden oynama sebebide anlaşılıyor.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal May 23, 2006 9:18 pm Mesaj konusu:
Harika gidiyor Volkert .... Devam !
(Ve eksik parçalarının bir listesi .... İstanbulda bi araştıralım, bizim gibi bu eskileri seven birkaç ahbabım, dostum var , yedek deposu gibi adamlardır, yardımcı olabilirler )
Arkadaşlar desteğiniz için çok teşekkürler.Motor 77 model bir r60/7 ancak pek çok parçası eksik, zamanla tamamlamaya çalışacam.Resimleri dikkat dağıtmamak için en sonda eklemeyi düşünüyorum.Eve geldikten sonra ertesi gün ilk işim parçaları tekrar söküp bu yazı için fotoğraflamak oldu
İlyada, o eski sever ahbaplarını ben daha hiç tanımadan pek bir sevdim, hımm... Yedek parça deposu gibi adamlar haa?Onlar benim canlarım, çok seviyorum o adamları, saygılarımı sunuyorum, öpüyorum hepsini
Bu arada yazının devamını sakin bir kafayla yazabilmek adına sizlerden 1-2 gün daha izin istiyorum.
Saygılar sevgiler...
Topuzu gevşetip elciği dışarı doğru çekiyorum.Tellerden bir tanesinin kafası yamulmuş ama sağlam görünüyor.Telleri yuvalarına takmaya uğraşırken yavaş yavaş bir panik geliyor içime oturuyor.Çok basit olan bu işi bile ellerim titremeye başladığı için yapamıyorum.Hemen bırakıyorum yaptığım işi.Hava hızla kararıyor.İlkel bir dürtüden gelen çaresizlik duygusunu yaşıyorum şimdi.Halbuki ne kadar tenha bir yolda olsa geçen bir aracı durdurabilir, şehir merkezine geri dönebilir hatta iş yerimdeki arkadaşlarımdan birini arayıp beni almasını isteyebilirim.Demek ki benden endurocu falan olmazmış!Asfaltta ve şehir merkezine 10 km. mesafede böyle oluyorsa dağın başında arazide kalsam ne yapacam kim bilir?Gerçi o zaman çadır kurup yemek yapardım, tüm sorunlarımı da sabah halletmeye çalışırdım.Neyse bu düşünceler beni biraz sakinleştiriyor, insan içinde bulunduğu durumla alay edip gülebiliyorsa işler iyiye doğru gidiyor demektir.Ellerimi tekrar kontrol edebilince anında telleri yerine takıp elciği yerleştirip topuzu yine elimle sıkabildiğim kadar sıkıyorum.Marşa basıyorum motor çalışıyor ama devir gittikçe artıyor, allah allah bu ne acaba?Motoru stop edip sorunu anlamak yerine vitese takıp zıplayarak yola çıkıyorum.İşte bu büyük bir hata oldu.O an orada durup sorundan kaçmak yerine anlamaya çalışıp çözüm üretebilseydim çok daha iyi olacaktı, herneyse hayatta böyle şeyler tecrübe hanesine yazılır.
Motor gidiyor ama bir tuhaf gidiyor, yeterli güç yok ve gazın kontrolü bende değil.Elciği bıraktığım halde devir sayısı sürekli artıyor.Rampa çıktığım için şimdilik fazla bir sorun yaratmıyor bu devirlenme isteği.Ama rampa biraz azalıp vites değiştirmek gerektiğinde debriyajı sıkınca bağıran motor ve ne kadar yavaş bırakmaya çalışsamda şafta binen ani yük endişelerimi tetikliyor.Besbelli ki gaz teli takılı kaldı ve sol silindir gaz yemiyor.Bunu giderken sol silindir üzerine eğilip karbüratör telini çekince anlıyorum.Tel karbüratör içinden de çıkmış.Motor tek silindir gidiyor, bütün o rampaları tam gaz, sağ silindiri ile çıkıyor.Çok kötü!Gideceğim yere bu şekilde varmama imkan yok, mantığım hemen dur diyor, içimdeki vahşi hayvan ise sakın durma devam et diye yırtınıyor.Hayret bişey sussana sen eşşek herif!Bu arada gözüm sağımda yanan ışığa takılıyor.Silindirin egzoz çıkışı dört parmak kalınlığında kor olmuş ışıldıyor.Bunu görünce gözlerime inanamıyorum, daha önce böyle birşey görmemiştim!İlerde yol biraz genişliyor gibi, 50 metre falan var.Motora içimden "dayan aslanım!" diyerek buraya varıp hemen stop ediyorum.Silindir ve egzoz yüksek sıcaklık nedeniyle çatır çatır sesler çıkarıyor.Bu motor bir daha çalışmaz, silindir piston kaynamıştır birbirine diye düşünüyorum.Karanlıkta el yordamı ile sol karbüratörü bulup kafasını yine elle söktüğüm sırada yukardan bir traktör çıkıp geliyor, benim bulunduğum yol sapağına dönerken duruyor.Far ışığında karbüratör kafası o sırada çıkıyor ve yay elimde iken traktördekiler selam verip durumumu soruyorlar.Selamlarını alıp far ışığı ile bana yardımcı olmalarını istiyorum.Hemen traktörü stop edip farları açık bırakarak aşağı atlıyorlar.Birlikte çıkan telin nasıl yerine yerleştirileceğine bakıp takmak için uğraşıyoruz.Aslında çok basit olan bu işlemin bu kadar basit olduğunu ertesi gün sakin sakin evimin önünde tekrar söküp takarken öğreniyorum.Ama o an orada 20 dakika kadar bir traktörcü bir ben alıp uğraşıyoruz.Oldu deyip takıyorum olmuyor.En sonunda sabrım tükeniyor.Bu yol sizin köyemi gidiyor diye soruyorum.Adam onaylıyor, köy 2 km. içerdeymiş.Ben başka birşey sormadan istersem beni istediğim yere bırakabileceğini, kendisinde koltukları sökülmüş bir ford transit olduğunu söylüyor.Tamam sen arabayı al gel, yanında da birkaç kişi getir, motor ağırdır ikimiz kaldırıp koyamayız yardım lazım diyorum.Adam kabul edip yalnız yarım saat geçikebileceğini elini yüzünü yıkayacağını söylüyor.Tamam diyorum, traktöre atlayıp gidiyorlar.Yardım geleceğini bilmek yeniden beni sakinleştiriyor.Bir iki defa daha marşa basıyorum ama motor hemen bağırmaya başlıyor, gaz teli halen takılı kalmış durumda.Beynim normal çalışmaya başlayınca sorunun nedenini hemen anlıyorum.Elcik yerine oturmadı.Elciği bir kere daha kas gücü ile açıp telleri oturtmaya çalışıyorum ama artık karanlıkta birşey görmek mümkün değil.Arada bir araç geçerse geçme anında vuran far ışığından faydalanıp takmaya çalışıyorum.Bu arada ilerden bir el feneri ışığı beliriyor, yavaş yavaş bana doğru geliyor.
-Selamınaleyküm
-Aleykümselam
-Hayırdır arkadaş ne oldu arızamı var?
-Evet, gaz teli çıktı
-Yav bende şu ilerdeki tarladaydım, bi sesler geliyor gidip bi bakayım dedim
-Sağol allah razı olsun, şu feneri şuraya bi tutuvercen mi?
Adamın yanında ufak birde çocuk var.Kocaman gözlerle bana bakıyor, sanıyorum adamın oğlu.Feneri önce elciğe tutturup telleri takıyorum, sonra karbüratöre tutturup karbüratör telini takıyorum.Oldu gibi!Bir anda neşelendim.Adama iki-üç kere allah razı olsun diyorum, neredeyse öpecem.Halbuki adam hiçbirşey yapmadı sadece el fenerini tuttu ama o yardım işte sorunu çözdürüyor bana.Ve sürpriz, adam düşünmüş yanında bir poşet içinde ekmek peynir zeytin getirmiş, burda uğraşırken acıkmışsındır bunları iki dakkada yiyiverde öyle git diyor.Teşekkür edip yoluma gitmem gerektiğini söylüyorum.Zaten ağzım susuzluktan kurumuş vaziyette birşey yiyecek halim yok.Eve gidince bir damacana suyu içicem.Marşa basıyorum motor çalışıyor ama elcik son bir numara daha yapıyor.Tekrar inip elciği takıyorum.Bu arada yokuş yukarı zorlayıp kalkamadığım için geri geri kayıp devrilme tehlikesi geçiriyorum.Bacağımla engelleyeyim derkende kasık tarafında bir ağrı hissediyorum.Fakat önemli birşey yok.Son kez elciği söküp telleri ayarlıyorum ve marşa basıyorum.Boxer hayata geri dönüyor, silindirler gümbür gümbür ortalığı inletiyor.Vites birde, haydi koçum sende daha çok iş var.Adamla yanındaki çocuğa karanlıkta el sallıyorum, görmüş olmalarını umuyorum.Akşamın serinliği vizörü açık kaskımın içinde bunalmış olan beni serinletiyor.Fazla gazlamadan keyfini çıkararak sürüyorum.Sorunun sebebini öğrendim, önemsiz olduğunu ve en önemlisi nasıl çözüleceğini biliyorum.Kilometreler aktıkça sorunlar ve problemlerde geride kalıyor.Kafamda yinede bu aşırı ısınmanın sağ silindirdeki etkisi ve ani güç aktarımının şafta zarar verip vermediği soruları var.Arasıra eğilip bir sağ silindiri bir sol silindiri dinliyorum, seste farklılık yok gibi.Motordan sesizce özür diliyorum.Zaman içinde birbirimizi daha iyi tanıyacağız.Umarım beni seversin motor, ben seni şimdiden çok sevdim.Eve gelmek güzel bir duygu.Sıcak bir duşu ve yemeği hak ettim.
Bing karbüratör.
Gaz teli soldaki büyük delikten aşağı doğru geçirilip yana kaydırılarak küçük deliğe oturtuluyor.
Yolun kritik bölümünde yan gelip yatan sol silindir ve parlak egzozu.
Bütün motorun ağırlığını ve sürücüyü rampada sırtlanan kahraman sağ silindir ve cefakar egzozu.
En son volkert tarafından Cum May 26, 2006 4:07 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Oct 13, 2003 Mesajlar: 1101 Nerden: Bandırma
Tarih: Prş May 25, 2006 9:47 pm Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
Harika gidiyor Volkert .... Devam !
(Ve eksik parçalarının bir listesi .... İstanbulda bi araştıralım, bizim gibi bu eskileri seven birkaç ahbabım, dostum var , yedek deposu gibi adamlardır, yardımcı olabilirler )
Güzel günlerde güle güle kullan !
Sevgiler...CeM...
İşinizi görürse bende faal olarak sökülmüş ama daha sonra hiç bakılmamış bir motor var.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız