Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Jul 16, 2004 Mesajlar: 1074 Nerden: İstanbul
Tarih: Cum Tem 22, 2005 11:26 pm Mesaj konusu: İlk motor, ilk gün
Bir yıldır sonu gelmeyen, kendim dahil etrafımdaki herkese fenalık geçirten motor macerası bugün hayırlısı ile sona erdi ve Twister’ıma kavuştum. Yüksek ekipman maliyetlerini zamana yayma fırsatı vermesi ve ilk motor tercihi konusunda yaşadığım “gel-git” leri söndürmesi dışında ızdırap ve acı vermekten başka bir işe yaramayan bu bir yıl boyunca kaçırdığım tüm gezilerin ve heyecanların acısını önümüzdeki 2-3 ay içinde çıkaracağıma yemin etmiş bulunuyorum.
Velhasıl, bugün motorumu almak üzere İstoç’a (İkitelli civarında bir sanayi sitesi) gittim. İçeri girer girmez ilk cümlem “Bot ve pantolon almak istiyordum” oldu. Çünkü bu bir yıl boyunca bu siteyi (özellikle DD’yi) öylesine takip ettim ki yanlış birşey yapacağım diye ödüm patlıyor. Hemen ilk denediğim botlar tamam. Ancak pantolon bedeni yok Peki napalım, dizliklerim yanımda bir nebze içim rahat. Eh sıra geldi motoru görmeye ; “Eeee pardon ben bide motor alacaktım, hazır olması lazım buralarda bir yerde...” İlk görüşte aşk derler ya, üçüncüsü bugüne nasipmiş. Bendeki ilk tepki; “Abi şimdi buna ne lazımsa hemen saymaya başla ben taksitleri kafamdan hesaplıyorum!” oldu. Önceki ıvır zıvıra ilave olarak motor koruma demiri, ön cam derken önümüzdeki altı-yedi ayı peynir ekmek yiyerek geçireceğime dair bir kağıdı imzaladıktan sonra ekipmanları kuşandım ve İstoç’un tenha yerlerinde debriyaj, vites ve fren alıştırması yapmaya yola koyuldum. (Tüm gün boyunca bana eşlik eden Hasan Bey’e yazımın sonunda teşekkür edeceğim.) Daha dükkandan yeni çıkmışken motoru ilk kez düşürme tecrübesi yaşıyordum ki motorun kaldırabileceğim kadar hafif olduğunu bu vesile ile anladım. Azda olsa üzerimdeki tedirginliği bu şekilde üzerimden attım. Akabinde boş alan ararken aklıma benzinin bitebileceği geldi. Benzinciye girmek üzereykende motor kendiliğinden stop etti. Hemen depoyu reserve konumuna getirdim ve içeri girerek depoyu çeyrek doldurttum (Tecrübe konuşuyor tabi).
Basketbol sahası büyüklüğünde boş bir alan ve yanında eğimli bir rampada 2-3 saat kadar dur-kalk, sekiz çizme, daire çizerken gaz-fren, rampada kalkış ve manevra, panik duruş, vs. gibi alıştırma yaptım. Ama içim kıpır kıpır, mutlaka bir yerlere gitmek istiyorum. Henüz trafiğe çıkmaya cesaretim olmadığından TEM’den Çatalca’ya gitme fikri hasıl oldu. Bu sefer depoyu doldurdum, istikamet Kuzey-batı. Sağdan sağdan 70-80km/h hız ile giderken batan güneşin ışıklarının tarladaki ay çiçeklerinin içinden süzülüşünü gördüğümde, araba ile geçirdiğim zamanlarda neler kaçırdığımı bizzat yaşayarak anladım ve bir memleket özlemi düştü yüreğime. Sonra özleyecek bir memleketimin olmadığını zira doğma büyüme İstanbul’lu olduğumu ve tarlalara değil önüme bakmamı söyleyen DD’nin vakvaklaması ile kendime geldim.
Çatalca’ya vardığımda hava kararmaya başlamıştı. Merkezde bir çay ve soğuk su içerek yorgunluğumu attım. Dönüşte de TEM-Havaalanı-Bakırköy-Yenikapı-Sirkeci-Karaköy-Tophane ve Cihangir hattını izleyerek mutlu sona ulaştım. Özellikle Sirkeci-Tophane arasındaki kilit trafikte hiç beklemeden ilerlerken arabanın içinden motorculara özendiğim zamanlar aklıma geldiğinde nemlenen gözlerimi kaskımının camını açarak kuruttum.
İlk günden edindiğim tecrübeler;
1-Motoru kaldırırken gaz vermekten çekinmemem gerekiyor. Güvenli ve sağlıklı kalkış tamamen debriyaj ve kavrama noktası ile alakalı. Tabi bu sadece 250cc lik Twister için geçerli, büyük motorlarda durum çok farklıdır eminim. Bugün en az 20 kere motoru stop ettirdim. Hatta bazıları vites değiştirirken oldu. Yaşasın ignition switch!
2-Öndeki trafiğin yavaşladığını görünce motor freni ile yapılacak olan yavaşlama hem balataları koruyacak hemde disklerin ısınmasını engelleyecek. Böylece olası bir panik fren için daha emniyetli duruş mesafesi sağlanacak.
3-Arka fren çok sıkılmayacak, sadece yavaşlama için kullanılacak. Twister’a özgü bir durummu bilemiyorum tabi ama arka tekerlek kolay kilitleniyor. Daha önce kursta kullandığım bir cruiser da aynı şey olmuyordu. Motor yapısı, frenlerin durumu vs. de etkili olabilir tabi.
4-Motordan inerken yan ayağın konumunu göz ile kontrol etmeli. Hatta belkide motoru yan ayağı açarak stop ettirmek daha güvenli olabilir. Ancak bunun motora zararı olabilirmi bilmiyorum henüz.
5-Çiziklere karşı depo üstüne bir kılıf lazım. İnme-binme esnasında üzerine koyulan kask, eldiven, ıvır zıvır gibi şeyler çiziklere açık davet. Artı bir çantada çok işe yarayabilir. Verilen molalarda topcase i aç-kapa içindekileri tekrar yerleştir vs. uzun iş.
6-Twister’a kesinlikle yeni aynalar gerekiyor. Orjinal aynaların kolları ya gereğinden fazla kısa yada ben cüsseli biri olduğumdan arkamı tam göremiyorum. Dolayısıyla sağ aynamı öyle bir ayarladım ki sol ayna vazifesini de görür hale getirdim. Emniyet şeridinden giderken bile sol ayna ile sadece en soldaki şeridi ve orta şeridinin en solunu görebiliyorum. Aynadan arkamı göreceğim diye sağa-sola dönüyor ve hafif eğiliyorum. Eğer bir Twister üstünde twist yapan birini görürseniz işte o benim. (Twister-twist, espiriyi kes )
7-İyiki yanıma yedek t-shirt almışım. Ben biliyorum tabi başıma gelecekleri. Kışlık mont ve fazla kilolar bir araya gelince derideki gözeneklerden ne çıkabiliosa artık, herşey dışarıya!
İlk günde 134 km yol yaptım ve kendimi harika hissediyorum! Bunun gerçekleşmesinde katkısı olan önce kendime sonra Twister’ıma veeee ınınınınnn....yazının başında bahsettiğim Hasan Demirbaş’a çok teşekkür ediyorum. Hayatını motosikletle geçirmiş, en eskisi 1935 yılından başlamak üzere 40lar, 50liler derken günümüz modellerine kadar bir seri motora sahip kolleksiyoncu ve gerçek bir sürüş ustası Hasan Bey’e İstoç’tan evime kadar tüm gün boyunca bana eşlik ettiği için ne kadar teşekkür etsem azdır. İlk motorumla ilk günümde bana verdiği güven ve ipuçları ile güzel bir başlangıç yapmama ve yaşadığım tedirginliğin beni motosikletten tamamen soğutacak bir olaya sebebiyet vermemesine yaptığı katkıyı hiçbir zaman unutmayacağım.
Ve tabi ki sizler! (Hala bayılmadıysanız tabi) İkiteker ailesi olarak motosikletle ilgili gerekli gereksiz ne kadar teorik, teknik ve sosyal bilgi varsa bu sitede paylaşarak kendi adıma çooook şeyler öğrenmeme imkan verdiğiniz ve en önemlisi benim motosiklet denilen icatla tanışmamda ilk ve en büyük sebebi yarattığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
İyiki bir Twister aldım yani sanki Oscar aldım mübarek, idare edin artık pls. _________________
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Cmt Tem 23, 2005 12:14 am Mesaj konusu: Re: İlk motor, ilk gün
Formatc demiş ki:
1-Motoru kaldırırken gaz vermekten çekinmemem gerekiyor. Güvenli ve sağlıklı kalkış tamamen debriyaj ve kavrama noktası ile alakalı. Tabi bu sadece 250cc lik Twister için geçerli, büyük motorlarda durum çok farklıdır eminim. Bugün en az 20 kere motoru stop ettirdim. Hatta bazıları vites değiştirirken oldu. Yaşasın ignition switch!
Evet... yasasin! Benim gibi bir kick-start motorla baslasaydin eminim daha az stop ettirirdin. Basparmaginin altinda dugme olunca kolay tabii, stop ederse etsin... Seni seniii...
Motoru kaldirmak icin korkmadan gaz vermek scooter dan 1200cc lik canavarlara kadar tamamen ayni. En azindan kulak tikaci takiliyken standart egzozlu motorun sesini duyacak kadar gaz vermek gerekir.
Alıntı:
2-Öndeki trafiğin yavaşladığını görünce motor freni ile yapılacak olan yavaşlama hem balataları koruyacak hemde disklerin ısınmasını engelleyecek. Böylece olası bir panik fren için daha emniyetli duruş mesafesi sağlanacak.
Olmadi.... Daima fren kullan, bu arada vites kucultmeye bak. (hem arkadan gelenler gorsun yavasladigini).
Unutma kompresyon=arka fren, disklerin isinmasi onemli degil. 200+ hizlarda ve pistte degilsin. bu ince fikirleri yariscilara birak. Uc kurusluk fren pabucunu 15-20 000 km sonra degistirirsin olur biter.
Alıntı:
3-Arka fren çok sıkılmayacak, sadece yavaşlama için kullanılacak. Twister’a özgü bir durummu bilemiyorum tabi ama arka tekerlek kolay kilitleniyor.
Butun motorlarda arka fren kolay kitlenir. Arka freni bence hic kullanma. Veya soyle diyeyim,
1- Durdugun zaman sag ayak arka frende olsun.
2-Cok dusuk hizlar, yurume hizi, U donusu vb agir manevralarda hep arka fren kullan
3-Viraja hizli yaklastiginda uygun hiza dusmek icin- duz hat uzerinde (bu bile ileri teknik sayilir ve dikkatini cekerim COK HIZLI demedim...HIZLI dedim). Eger COK hizli isen yine on fren kullanmalisin. COK un ne oldugunu zamanla anlarsin. Simdilik sadece on frenle yavaslamayi ogren.
Alıntı:
Daha önce kursta kullandığım bir cruiser da aynı şey olmuyordu. Motor yapısı, frenlerin durumu vs. de etkili olabilir tabi.
Cruiserlerin tekerlek acikligi ve rake acisi farklidir. Dusuk hizlarda on tekere yuk aktarimi Twister kadar cabuk olmaz. Arka tekerdeki yuk blokaji onler, daha dogrusu geciktirir...tabii ki dusuk hizlarda...
Alıntı:
4-Motordan inerken yan ayağın konumunu göz ile kontrol etmeli. Hatta belkide motoru yan ayağı açarak stop ettirmek daha güvenli olabilir. Ancak bunun motora zararı olabilirmi bilmiyorum henüz.
Yan destekle motoru stop etmenin bir mahzuru yok, ama tabii ki kotu bir aliskanlik. Cunku "IYI aliskanlik" motoru acil stop dugmesi ile stop ettirmektir. Yan destege zamanla alisirsin merak etme. Inanmayacaksin ama otomobil kullanirken bile durdugunda yan destegi acmaya calisacak, hatta kontrol etmek isterken kafani cama vuracaksin...
Alıntı:
Verilen molalarda topcase i aç-kapa içindekileri tekrar yerleştir vs. uzun iş.
Tembel jenerasyon...ne olacak...
Alıntı:
Dolayısıyla sağ aynamı öyle bir ayarladım ki sol ayna vazifesini de görür hale getirdim. Emniyet şeridinden giderken bile sol ayna ile sadece en soldaki şeridi ve orta şeridinin en solunu görebiliyorum. Aynadan arkamı göreceğim diye sağa-sola dönüyor ve hafif eğiliyorum.
Yeni baslayan herkeste bu sorun vardir. "otomobil dikiz aynasi eksikligi sendromu" diyebilirmiyim? Dedim bile...
Hayir, aynalarini oyle ayarlama... sag aynadaki kor nokta-alana iki tane TIR sigar farkina bile varmazsin !
Normal oturusunda dirseklerini 2-5cm actiginda dirsek uclarini teget olarak gorecegin kadar sagi ve solu simetrik olarak ayarla ve ALISMAYACALIS.
Sollama vb. serit degistirmelerde ayna kontrolunden sonra DAIMA basini kisaca cevirip bak, SONRA ne yapacaksan yap. (basin donukken yapma!)
Alıntı:
İyiki bir Twister aldım yani sanki Oscar aldım mübarek, idare edin artık pls.
Iyiki aldin, iyiki bu kadar guzel anlattin, yeminle gozlerimi yasarttin. Hayirli ugurlu olsun, iyi gunlerde saglik ve keyifle milyonlarca km yapmani dilerim.
(O tanismaya nail olamadigim Hasan bey her kimse, ona bende tesekkur ederim, senin ve senin gibi pek cok caylak dostunuzun elinden tuttugu icin. Boyle insanlar gittikce daha az bulunuyor...)
gule gule kullan...
keske bir sure on camsız kullansaydın..o ruzgarı da tatsaydın... _________________ Haluk Göksoy
Suzuki GS 500-----34 ... ..(SATmIYORUM)
Bana uzayda herhangi bir nokta verin ,size dünyayı döndürim.
"Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır .Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır..!
Peyami SAFA "
Kayıt: Oct 06, 2003 Mesajlar: 749 Nerden: istanbul
Tarih: Cmt Tem 23, 2005 8:23 am Mesaj konusu:
O kadar güzel anlatmışsın ki, kendim yaşamış gibi oldum ... Gerçekten de bu motor ne menem bişeydir ki insan üstüne bindiği zaman kendini çocuklar gibi mutlu hisseder. Ayrıca birçok forumda belirttiğim gibi, ikiteker sitesine ve DD'ye, motora tam donanımlı (bilinç ve ekipman anlamında) başlanmasında ön ayak oldukları için her daim teşekkür etmekteyim.
Güle güle kullan _________________
Kayıt: Nov 06, 2004 Mesajlar: 230 Nerden: Istanbul
Tarih: Cmt Tem 23, 2005 9:07 am Mesaj konusu:
yeni kullanıcı olarak dikiz ayna kousunda görüşümü paylaşayım. Ben de ilk kullanmaya başladığımda aynalar oldukça yetersiz geliyordu ( YBR ) ve sağ ayna daha rahat geliyordu kullanım olarak. Sağ aynadan tüm arkayı kontrol etmeye çalışıyordum. Ta ki solumdan vınn diye geçen arabalara kadar. Aslında aynalara yeterli ama arabaya göre birazcık kısıtlı, ama bu dezavantaj motorun arabaya göre çok daha küçük olmasıyla ortadan kalkıyor sanırım. Her iki aynayı tam olarak kullanmalısın bence. Bu durumda aynaları iyi motor kullandığını düşündüğün ve yaklaşık seninle aynı ebatlarda birisine ayarlatırsan kendine aynaların doğru ayarlı olduğuna dair bir nebze güven gelecektir. Bir de benim gibi aynalarla uğraşırken kör gidiş yapma : )
Bu arada benim de içimde hep bir twister isteği var. Twister bence ideal bir motor. Hem şehiriçine hem şehirlerarasına giden bir yapısı var. Ama YBR'nin iki katı fiyatı ve gerçekten çok pahalı yedek parça fiyatlarıyla biraz daha bekle mesajı veriyor bana.
Hayırlı uğurlu olsun. Şehirlerarası yola çıktığında yokuşu 120 ile çıkarken yanından 80 kilometre hızla tırmanma mücadelesi veren birisi görürsen o benim : )
Kayıt: Jul 16, 2004 Mesajlar: 1074 Nerden: İstanbul
Tarih: Cmt Tem 23, 2005 6:50 pm Mesaj konusu:
İyi dilekleriniz için binlerce teşekkür. Bugün 80km kadar yol yaptım, Anadolu Kavağı'na gittim. Giderek ısınıyorum şu melete Bir sonraki ikiteker gezisini iple çekiyorum.
Erguvan,
120 yle fln giderken demişsin ama ben 80'e bile çıktığımda hayatım film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden. Birkaç kere eski hatalarımı anlama fırsatım oldu böylece Sen bir kırmızı Twister geçecek gibi olursan asıl o benim işte Twister güzel motor ama sanırım tek silindir olması nedeniyle acayip vibrasyon var. Bazen ellerim uyuşuyor ve hareket ettiremez hale geliyorum. Arada bir durup birkaç dakika düzelmeye çalışıyorum. Bu şekilde şehirlerarası yolculuk zor olsa gerek. Belkide zamanla alışılan bir durumdur. Birde şöyle bir durum var, motor büyük hacimli olmadığından çok sık vites değiştirmek ve gazla oynamak gerekiyor. Oysa büyük hacimli motorlarda aynı viteste güç aralığı daha fazla olduğundan aynı viteste hareket kabiliyeti (esnekliği) daha fazla oluyor. Eğer yeteri kadar tecrübeli isen YBR den sonra alacağın motorun Twister dan daha büyük hacimli olmasında fayda olabilir.
nwanda,
Yerden göğe kadar haklısın. Bence motora başlayacak olan herkesin bu siteyi iyice bir okuması lazım. Bir websitesi insan hayatıyla bu kadar alakalı olabilirmi?
Hesire,
Ben 70-80e çıktığımda yaşadığım rüzgar direnci yüzünden tırıs tırıs oluyorum. Yanımdan vınvın geçen YBR ler Titanlar nasıl öyle gidebiliyor aklım almıyor o yüzden. Ön cam bu direnci yaratmada ne kadar etkili acaba?, bunu Twistercılara soracağım bir ara.
DD,
Sana söyleyecek hiçbir lafım yok. Zira sana nasıl teşekkür edebilirim hiçbir fikrim yok. Ama uyarılarını, önerilerini her zaman çok ciddiye alıyorum. Benim mantığıma ters gelse bile DD nin bir bildiği vardır diyorum.
Bu site ile ilk tanıştığımda birşey okumuştum; (Sahibi kimse kusura bakmasın hatırlayamıyorum) "Nasıl başlarsan öyle gidersin." Bu laf kafama öyle bir kazındı ki, evde sandalyeye soldan oturur hale geldim. Yakında kafam kasksız evden çıkamaz hale gelirsem şaşırmayacağım _________________
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız