Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: 31 Temmuz 2004
Yer: Çatalca'ya bağlı Yalıköy ve Kıyıköy arasındaki koylar.
Neden gidilir? Güzel doğa manzaralı, virajlı yollarda motosiklet sürmek, karadenizden gelen temiz deniz havasını teneffüs etmek, gelecekte belki göremeyeceğiniz Istıranca ormanlarını görmek ve isterseniz toprak yola dalıp toz duman olmak için. Ayrıca mesafe çok yakın.
Neden yazdım bu yazıyı? Gezi yazısı yazanlara özendim, benim niye bir yazım yok dedim ve çook gecikmeli olarak bu yazıyı ekledim. Yollar çok tozlu olduğu için ve foto makinesi taşıyacak korumalı pratik bir çantam yoktu, çok foto çekemedim malesef.
Güzergah: İst. üzerinden giderken otobandan Çatalca'dan çıkış, sonra Gökçeali, Subaşı, Oklalı, Kızılcaali, Çanakca yoluna giriş. Burada yolu biraz değiştirelim deyip Dağyenice'den sonra Örencik, Celepköy, Hisarbeyli yoluna girdik. Bu yolda bol bol toza bulanıp mıcır havuzunda biraz slalom. Ormanlı yolu ana yoldur aslında ama orası yapılıyordu ve bembeyaz toza bulanaraktan yola devam ettik. Karacaköy ve sonra Yalıköy.
Bir bölge haritası, malesef Yalıköy'den sonrası yok, zaten diğer haritalarda da yoktur burası.
Pazar günü işim olduğu için C.tesi günübirlik bir gezi yapalım dedik. Güzergah olarak çok sevdiğimiz Çatalca bölgesini seçtik. Amaç Yalıköy üzerinden Çilingoz'a gidip oradan bozuk orman yolundan Kastro'ya gitmekti.
Kışın bir kere Kastro'ya gittiğimizde bomboştu, tek bir araba kamp için gelmişti, o zamanki sessizliği bulamayacağımızı biliyorduk o yüzden kalmalı bir geziyi hiç düşünmedik.
Yalıköy, Karadeniz kıyısında kurulmuş eski bir Rum köyüdür. İlk adı Türkçe de Potin yada Çizme demek olan Podima'dır. İdari olarak Binkılç'a bağlıdır. Daha ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Yalıköy zamanında Emel Sayın'ında bir röportajında bahsedip ünlü ettiği bir köydür. Şimdilerde pek de gidilmeyen bir sürü villa doludur köy. İstanbul'luların şu villa edinme ev dikme beton yapma hevesi yok mu
Neyse buradan Çilingoz'a giden 11 km.'lik orman yoluna girdik. Yol çok düzgün bir toprak yol, biraz dikkat edilirse asfalt lastiği ile bile gidilebilir. Bu yoldan bir iki görüntü.
Sonunda Çilingoz'a vardık.
Amacımız burada kalmak değildi o yüzden direk basıp devam ettik. Bu arada içinde gittiğimiz yollar Istıranca ormanları. Buraları çeşitli sebeplerle bol bol ağaç kıyımına sahne oldu ama hala bitmedi bu güzelim ormanlar. buraya ilk kez ben ilkokula gitmiyorken ailece vosvogen minibüsümüze doluşup gitmiştik. Her sene burası bizim gibip konakladığımız tatil yerimizdi o zamanlar. Sonra gittikçe kalabalıklaştı ve bir süre sonra biz de gitmez olduk. O zamanlar ne kadar ıssızdı buralar. Çilingoz'a Binkılıç köyünden de ulaşılabiliyor. Binkılıç eski adıyla ıstıranca köyü. Daha ayrıntılı bilgi için tıklayın bakalım.
Çilingoz, Kastro yolu...
Zemin kimi yerde oldukça bozuk, burası yolun çok düzgün olduğu bir yer aslında.
Kimi yerde yol akan sulardan oluşan yarıklarla doluydu. Otlar yolu kaplamıştı bazende yol bitti sandım. Uzun tozlu ve bozuk bir yoldan sonra manzara.
Daha yakınlaştırılmış çekim.
Dağ taş bembeyaz silis tozu dolu.
İst.'nin kuzeyinde silis ve kömür yatakları bir hayli fazla. Şile civarında bol bol silis çıkarma amaçlı açılmış doğa katliamı ocaklar vardır. Bu arada silis cam yapımında kullanılan bir hammadde.
Kastro'ya vardık. Gerçekten felaket bir kalabalık vardı. Mümkün olduğunca kalabalıktan kaçıp karnımızı doyurduk. İçinde yavrularıyla birlikte bir kırlangıç yuvası.
Yemek yenilen yer. Yemek fotosu yok malesef.
Göl ve deniz içiçe...Aynı Çilingoz gibi bir yer aslında ama yolu asfalt olduğu için genelde daha kalabalık oluyor.
Bu evler orman bölge müdürlüğüne ait, malesef gidip kalma şansınız yok, Kastro ve Çilingoz'da tek kalma şansı çadır.
Göl.
ve sahilde kebap. Denize girişler şamadıralarla bölünmüş bir yerden yapılıyordu. Jandarma geldi ve insanları sahilin belli bir tarafına topladı. Değil denize girmek istediğimiz yerde bile kumsalda yatamadık. Sebebi yakın zamanda birisinin burada boğulması imiş. Karadeniz'le oyun olmuyor.
Akşam eve gelirken yağmura yakalandık. Muhteşem bir gökyüzü altında gittikten sonra yağmur bulutunun içine dalıverdik. Dönüşü Saray üzerinden Çatalca ve otoban olarak yaptık. _________________ Barış Demirağ
İstanbul
V-twin
En son barisd tarafından Cum Ekm 22, 2004 7:42 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sevgili Barış
Bu daha ilk raporun ise sitenin senden bekletileri çok olacaktır. Çok güzel akıcı muhteşem fotoğraflar, tarihsel açıklamalara atıflarda bulunarak mükemmel bir rapor olmuş.
''yemek fotosunun bir gezi yazısını çekici yaptığını düşünmüyorum.''
Diyorsun ama bazen yöresel yemekler veya senden sonra gideceklere faydası oluyor. Sonra bu resimleri koyan arkadaşlar da alınganlık gösterebilirler. Ayrıca tüm geziler günübirlik olmuyor. Bakarsın senden sonra giden bir arkadaş resim olmasa bile nerde yediğinden ve memnun kalıp kalmadığından hareketle tercihini kullanır.
Ellerine sağlık gelecekteki gezi raporlarını sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Kayıt: Aug 19, 2003 Mesajlar: 209 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Ekm 21, 2004 6:53 am Mesaj konusu:
Peki tamam haklısın yemek fotosu koymayı seven arkadaşlar alınmasın lütfen ama bi de şunu düşünün, tok karnına bu yazıya birisi bakıyor v koca bir tabak sucuk görüyor hiç çekici olmaz. Ama şunu kabul etmeliyim yediğimiz yemekleri çok beğendik, restoran bölümünün fiyatları İst. ile aynı sayılır öyle çok ucuz veya pahalı değil. Ben ne yedim hatırlamıyorum ama kız aradaşımın yediği kaşarlı pide süperdi. Sezon sonunda restoran kapanıyor, gittiğinizde içecek çay bile bulunamayabilir. Aslında işletmenin telefonunu alıp buraya koysaydım çok makbule geçerdi ama akıl edemedim. _________________ Barış Demirağ
İstanbul
V-twin
Selamlar barisd.
Raporun çok dikkat çekici tebrik ederim . Fatih abi ile aynı düşünceleri paylaşıyorum. Ayrıca benim dikkatimiçeken kullanığın font . Göze hoş geliyor.
Tekrar tebrik ederim.
Tarih: Prş Ekm 21, 2004 8:28 am Mesaj konusu: Re: 31 Temmuz 2004 Yalıköy-Çilingoz-Kastro gezisi
barisd demiş ki:
Yemek yenilen yer. Yemek fotosu yok çünkü amaç yeni bir güzergah keşfetmek ve yol yapmaktı, yemek fotosunun bir gezi yazısını çekici yaptığını düşünmüyorum.
Güzel gezi, güzel yer... Paylaştığın için teşekkürler _________________ Zafer AKÇAY
OMM-IAM Senior Observer
İzmir
Kayıt: Aug 19, 2003 Mesajlar: 209 Nerden: İstanbul
Tarih: Cum Ekm 22, 2004 7:56 am Mesaj konusu:
Alıntı:
Yemek yenilen yer. Yemek fotosu yok malesef.
Bu bölümü düzelttim, nedense çok tepkiye sebep oldu.
Bir dahaki sefere gezi yasısı yazarsam, güzel bir yemek yersem ve güzel de fotosunu çekersem buraya muhakkak koyacam. _________________ Barış Demirağ
İstanbul
V-twin
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız