Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Yeşilyurt'tan 1984'ten beri tanıdığım, benim motosiklet ile tanışmamı sağladığından dolayı belki de aranızda bulunmamın MÜSEBBİBİ, (Hatta Mehmet Zeki Öğretmen'i de kendisine tanıştırmam dan ötürü belki o 7.500 KM'lik İran gezisinin gerçekleşmesinin de müsebbibi ) Sevgili, Hasan Kamil Demirbaş'tır.
Onun bu gezideki Tiger'ını bir ara benim NX4 Falcon'ile bir haftalığına da değişmiştik. İşte o enstantane: ]
Şimdi sizlere hazır Mustafa Zeki meydanı biraz boş bırakmışken sunacağım yazının fotoğraf faslı.. (Sonra da yazıları...)
Samimi Selamlarımla... _________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Prş Tem 30, 2009 11:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: May 28, 2004 Mesajlar: 85 Nerden: Istanbul Altunizade
Tarih: Prş Tem 30, 2009 9:18 pm Mesaj konusu:
"Nerelere kayboldu gene bu KARABATAK arkadaşınız?" Diye sorarsanız; ben son yıllarda ablam Aysun Hanım'ın (Resimde, benim önümde)İstanbul Şube yetkililerinden olduğu bizim gibi amatör bir kulüp olan Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulubü'ne takılmaya başladım : Ama ikitekerimi asla bırakmadım "İkiteker ile kardeş kulüp olsalar yeridir derim". Onlar da yeni rotalar keşfetme, doğayı koruma peşindeler!..
YER: Baraklı-Sadağ Kanyonu - Bursa
Gelelim Kaçkar yükseltilerinde 5 gün konaklama üstüne iki adet GÜNÜBİRLİK BATUM KEŞFİ'ne:
Zirve Dağcılık İstanbul Şubesi'nden bir grup Kaçkarlar'a trekking için geldiler. Trabzon havalimanından kalacakları pansiyon olan Firdevs Abla'nın Muhlama Evi'ne Rize - Çamlıhemşin - Yukarı Kavron yaylası doğru pansiyon'un servis minibüsü ile yola çıkarken, İstanbul yetkililerinden ablam, grup gelmeye yakıne bize bir telefon çaktı.
Ben Fındıklı'daki yazlık evimde tatildeydim. Aracı Ayder'de bırakıp (Bozuk yoldan ötürü) biz de minibüse sığıştık. Yukarı kavron'da bu kez Çadır atmak yerine, bizim kulübe günlüğü (Tahta pansiyonda üç kişi tek odada konaklama, Kahvaltı-yemek + horon dahil) 40 lira olan FİRDEVS ABLA'NIN MUHLAMA EVİ'Nİ seçti bu kez grup. Günübirlik turların 5 gün boyunca verdiği ter ve çamuru ancak bu duşlu pansiyonla atmak mümkündü. Asker gibi her sabah -tan yeri ağarınca- Firdevs Abla'nın ineklerinden mamul ürünlerin baskın olduğu kahvaltımızı yeyip yola çıkıyorduk. Bazen 10, bazen 14 saatlik parkurlar
Ekip lideri Cumhur'un anlatımıyla: Yukarı Kavron, Aşağı Kavron, Avusor, Ayder, Çat, Mezovit, Büyük Deniz Gölü, Meterez Gölü, Samistal, Hazindag, Verçenik, Çeymakçur, Çapuni, Karadeniz Gölü, Seldar Aşıtı, Sümela. Bir haftaya çok şey sığdırdık, Karadeniz yaylarının belki de dünyanın en güzel yaylaları olduğunu bir daha keşfettik, Bulutların üzerinde, altında ve içerisinde, çiçekli vadilerin kalbinde, sıcacık Karadeniz insanın gönüllerinde, bazen bir gölün kıyısında, bazen 3000 metrenin üzerinde, bazen muhlamalı bir sofranın sandalyesinde, buzulların dibinde, tulumun eşliğinde, kısacası her yerdeydik. Riskli bir tarihte gittik aslında Kaçkar’a bu coğrafyada yağmurun azizliğine uğrama şansımız gerçekten yüksekti ama doğa bize gerçekten çok cömert davrandı... yayların en çiçekli dönemine, göllerin en güzel manzaralarına şahit olduk.
Yer: Kaçkar dağına (3,932m) gelmeden, çakrak kayalar tırmanışı öncesi bir poz
Bazen ellerinizle de tırmanmanızı gerektiren, batonun yetmediği kadar dik, en yorucu parkur. Birbirimizi bazen "Taş.. Taş!..." diyerek uyarıyoruz yuvarlanma olunca! kayan zemin nedeniyle değil tıranmak ayakta durmak mesele!..Çökmüş kalp atışlarımı dengeliyorum soluklanarak.. Oksijen de irtifa yüzünden azalmakta! Yer: Kaçkar zirvesinin yanıbaşında, az sonra cihaz 3,252 m. yi gösterecek!
Bu göle ulaşınca, gore-tex ayakkabılarını çıkarıp herkes ayaklarını sokmak istiyor bu kar suyuna Ama heyhat! Sadece ayağı sokunca daha da üşüyorsunuz. Lokal hipotermi galiba??? Kimse giremiyor ama bendeniz Deli Çervat acaba dalsam mı bir?
Dur... Mustafa Zeki Öğretmene bir takılayım: "Salim hoca kafayı bozdu 3,000 metre'de göle girdi" diyorsun... Mustafa; Bak ben Haziran'da karlar erimeden (1 dakika 02 saniye dayanabilsem de) nasıl daldım ÖKÜZ GÖLÜ'ne? Hamsi balığı gibi hop hop oynayarak yüzdüm vallahi. Gerçekten de tüm yorgunluğum bir anda bitti. Sauna'da terleme seansı sonrası COSS! diye soğuk havuza atlamaktan beter http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=11663
Yer: Yayla zamanı gelmeden Deniz Gölü'nde, karlı zirvede 1 dakikalık yüzüşüm, ya da dünyaya yeniden gelişim
Eşimle bu dağlarda 1989'da 10 gün boyunca balayı yapmıştık. Köylüler o zaman: bana "Haçan; Sen bu kizu kaçurdun mi? diye soruyorlardı... O dönem turistik faaliyetler de çok yoğun değildi. Meslektaşım ve tulum sanatçısı Remzi Bekar'ın katırcılık, hayvancılık yapan akrabaları bize rehberlik etmişlerdi sağolsunlar..
Turing'de çalışan eşimin yıllık iznine denk gelen bu trekking gezisi bizim için İKİNCİ BALAYI oldu...
Yer: Dünyanın belki de en güzel ticari geçitlerinden biri olan Samistal Hazindak yolu
Bir turizmci olarak gıpta ettiğim bir turizm mucizesinden bahsedeceğim: Yasa, 200 KW kadar enerji gereksinimi için akarsulara MİKRO TÜRBİN konulmasına izin veriyor. Kaynak: devlete ait temsan.gov.tr sitesi... Hatta Enerji yasası sübvanse ediyor bazı teşviklerle... Bu çevreci aygıtlar sayesinde, yerel yurttaşlar kendi elektriğini elde ediyor. Hem devlet daha az tesis yatırımı yapıyor. Hem de kışın bile ürettiği elektrik ile yerel yurttaş dağda daha az odun kesiyor. Yani bu pansiyonda devletten enerji gereksinimi yok.. Şu tepelerin içindeki akarsudan SU DÜŞÜMLÜ olarak elde edilen enerji sayesinde kalorifer ve sıcak duş bile var her odada. Kafeterya'da TV, buzdolabı vd. tüm aygıtlar bu elektrikle çalışıyor.. Nedense TERSİNE GÖÇ EDEN, uçan, dünyada sadece bir de kanada'da bulunan ALABALIĞIN ve dere yataklarının katili ucubik HES (tünellerle ve setlerle doğayı mahveden ve suyun bakteri, zehir üretmesine sebep olan HİDRO ELEKTRİK SANTRALLER) ler lanse edilmekte hep. Bu alternatif SU DÜŞÜMLÜ MİNİK TURBİN projeleri ne hikmetse adeta gizleniyor. Bu tesise biz oradayken Ordu Valisi geldi aşka gelip akşam dağda bir kaç şarjör boşalttılar. Yerli ve yabancı tüm dağcıları barındıran bu mutevazı tesiste (isteyen çadır da atabiliyor) Turizm İl Müdürü'nden ve Jandarma'dan destek var. Ama nedense kırsal mimari'ye uyumlu bir tesis kuran bu müteşebbis vatandaşa nedense (hani şu Uzungöl'de göl kenarına aymazca duvar kaplayıp sonra da mahkeme kararıyla eski doğal haline getirmeye başlayan) bir zihniyet teşvik edip, bu çevreci projeyi DAHA DA GELİŞTİRMESİ için yol göstermesi gereken zihniyet, bir de CEZA KESİYOR.
Bakınız Çayeli'ndeki örnekte doğa katliamına ve çalınan geleceğe: http://sumerkoyu.org/portal/index.php?option=com_content&task=view&id=718&Itemid=42
Adam o kadar ileri görüşlü ki "Buraya asfalt gelmesin. Sizin gibi yürüyüşçüler gelsin. Dağlara çöp atmayan bilinçli insanlar gelsin! Bu zihniyet, doğduğum bu yerleri de betonlaştıracak. Doğayı kirletecek" diyor...
Firdevs Abla'nın eşi Sevgili Yalçın Şahin'in emeğiyle var olan (Şahin pansiyon)
Bu sözleri söyleyen Yalçın Şahin'in eşi Firdevs Abla ve Dünya tatlısı, bizlere garsonluk yapan, yemek pişiren kızları bizlere kahvaltı verdikten sonra sofradalar.
Yanımdaki arkadaşta Yalçın Bey'in yeğeni Mehmet . O hem şöförümüz, hem yerel rehberimiz
Bize tulum çalan da Mehmet'in amcası ben de gizli planda ortada horon çevirtiyorum. İstanbul'dan gelen misafirlere...
Çevreci ikitekerciler!... Bu arkadaş gibi gelip çadır atmalıyız ara sıra...Maalesef grup'tan kopamıyorum bu arada
Bakın Karadenizlinin inadına.. Karadenizin ulaşım alternatiflerinden birisi Uludağ gibi büyük teleferiklerdir. Hem yöre halkına, hem de turiste hizmet etmeli ve doğa korunmalıdır.
Basiretsiz yöneticilere inat; kendi teşviğini kendi yaratmış, Çamlıhemşin'deki bu sera'daki yerleşkesine müşterileri teleferikle geçiriyor. Adamcağız ODTÜ'lü bir emekli!
Kızım Nurtane'nin keyifle yürüdüğü bu patika Sumela'da iyi bir örnek daha: Yürüyüş yolu... Ben ikincil çözüm'ün bir yayalara, bir de ÖTE BERİ, TURİSTLERİN BAGAJINI V.B TAŞIMA ANLAMINDA dört çekerli ATV lere hizmet verecek bu tarz ARAÇLARA GEÇİT VERMEYECEK kadar DAR, TAŞ PATİKALAR OLDUĞUNA inanmaktayım. Dağa çimentoyu, betonu sokmayacaksın! Milona'da Alpler'de trekking'den dönen ablam, DEĞİL BETONLAŞMA, kesinlikle gelişigüzel otlara, çiçeklere basılamayacağını, trekking severlere tabelalarla yönlendirme yapıldığını da ifade ediyor. İşte anlayış farkı. Yaşasın kırsal mimari...
Yer: Sümela Manastırı _________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Cum Tem 31, 2009 9:38 am tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Kayıt: May 28, 2004 Mesajlar: 85 Nerden: Istanbul Altunizade
Tarih: Prş Tem 30, 2009 9:37 pm Mesaj konusu:
Kızım Nurtane'yi Yaz okulu - Voleybol'a yazdırıp, dedesine bırakıp döndük.
Doğu Karadeniz'in Paris'i namıyla maruf, Artvin sınırındaki ilçem Fındıklı'da voleybol çok popüler. Göç verse de Türkiye istatistiklerinde eğitim seviyesi anlamında 2. ilçe olarak istatistiklerde yerini almıştır.
Yer: Rize - Fındıklı Kapalı Spor Salonu
Kemençe- tulum - bağlama imalatçısı kuzenim Yılmaz Şişman köpeği Monika'ya horon oynatıyor. OOOy ooy... dik oyna Monika! Bozma horoni !!!! (Ben de horon bitince cebimdeki kek'i rüşvet olarak vereceğim Monika'ya.) ATV televizyonu çekip parasını vermemiş diye kemençeyle atma türkü yazmış kuzenim ATV için
Kuzenimin ortağı tulumları siparişe yetiştiremediği için dükkanda sağlam bir naylon poşetle kompresyonu sağlıyor. Deneme - Akord yapıyor
Batum öncesi bizim "Hanımın köyünde" (Derbent) bir ormancı komşumuz endurosuyla geldi. Aaaah; bu otomobilin yanında bir de motosiklet getirebilseydim oralara.
Batum' doğru çıkıyoruz. Yolda TIR'lar var. Ancak otomobil, MOTOSİKLET fazla bekletilmiyor tabii..
Yer: Kemalpaşa (Ya da yeni Laleli bavul ticareti merkezi )
Kemalpaşa'da ahbabımız var. Ailem pasaport çıkartmadı bu senelik... Şimdilik kuzenlerimle keşif için GÜNÜBİRLİK Gurcistan'a geçip ucuz motorin ve ucuz alışveriş keyfini öğreneceğim:
Yer: Kemalpaşa - Sarp Köyü
Ahbabımız bizi evine seyir terasına çıkarıyor. Madern tesisleri ve Gürcistan tarafını görmek mümkün...
Bizimkileri Türkiye'de bıraktık. Kuzenlerle geçiyoruz Batum'a... Gece döneceğiz... Aracımla sınırın henüz Türkiye tarafındayız. Pasaport işlemleri tamam. Araç giriş kaydı tamam. Soru üzerine; "Gürcistan'a yakıt alacağımızı ve alışveriş yapacağımızı" söylüyoruz memurlara. K.K.T.C. gibi "T.C. Nüfus cüzdanı ile giriş"in de yakında serbest olacağı söylentileri dolaşıyor (İnşallah!). Araçtan yolcularınızı onlar uyarmadıkça indirmemenizi öneririm otoyla giriş yaparken (Tabii motosikletle de ). Beraber olduğunuzu görüp, yaya işlemlerinde bekletmediklerine şahit oldum genelde... Gürcistan'la triptik anlaşması gereği, turistik gezilerde taşıtlardan karşılıklı herhangi bir ücret alınmıyor. Ancak Türkiye tarafında kişi başı 15 TL lik bir harç alınıyor her girişinizde...
Gürcistan tarafına geçiyoruz. Burada aracınıza 29 Gürcü Larisi karşılığında (Kemalpaşa'da önceden değiştirmiştim.) 3 AYLIK trafik sigortası yaptırıyorlar.. Bu arada 1 TL = 1 Lari Euro ve Dolarınız varsa sorun yok ama TL'ye soğuk bakıyorlar.
Bu sempatik Gürcü Memure Hanım, o aletle fotoğrafınızı çekip, pasporttaki resminizle yüz eşleştirmesi yapıyor ve araç girişi yapıyor.
Ben de "MÜTEKABİLİYET VARDIR" diye espriyle karışık iznini alarak bir anı fotoğrafını alıyorum. Soyadları, Zade, oğlu gibi manalara gelen talılarla donatılmış. ...ADZE, ..ŞVİLİ gibi. Türkler onara sınır ticareti ve turizm hareketleri sayesinde çok kazandırdığı için, İngilizce'den daha iyi Türkçe konuşuyorlar. Ama genelde hakim dil. Gürcüce ve tabii ki Rusça! Büyük Atatürk'e her zaman dua ediniz Alfabe yüzünden Türkçe öğrenmek her zaman Gürcüce'den kolay coğrafyamızda... ÇORUH Nehri havzasında kurulan BATUM ve Gürcistan hakkında siz en iyisi bu yazıdan yararlanınız...
Evrim benim kuzenim Annesinin Batum'da akrabaları var. Çok Şey biliyor. arabasına ucuz benzin alıp. Fındıklı Gençlik, Spor ve Kültür Merkezindeki birim görevine dönecek gine. Batum'u ve Laz köylerini iyi biliyor...
Fotojenik kuzenim, çok sosyal bir devlet memuru, aktif voleybolcu, dağcıdır. Tulum eğlence, festival sportif faaliyetler (plaj voleybolu gibi organizasyonlar) ondan sorulur. Nerede çadır atabileceğinizi, konaklayabileceğinizi ona danışabilirsiniz. Mesela arka planda bizim ailece yüzülen (duşlu) halk plajlarımızdan biri var. Fındıklı halkı çok konuksever ve modern bir halktır. Antalya'daki plajlardaki gibi rahat dolaşabilirsiniz ailece.. Geçerken uğrayın muhakkak.
GSM: Evrim Çervatoğlu - 0554 710 17 53
Sınırın Gürcü tarafındaki Laz köyü : (Sarpiç tarafı) bir Laz evinin ambarı.
Evin altındaki komik Rus malı kamyonlardan biri. Gürcistan'da ceza yememmeye, hatalı parketememye özen gösterin. Çünkü ödeme sadece bankaya yapılabiliyor. Bu da gece ceza yerseniz mesai günlerini / saatlerini bekleyeceğiniz anlamına geliyor.
_________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Cum Tem 31, 2009 1:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Kuzenim bu istasyonda Euro dizel yakıt olamadığını söyledi. İstasyon da çok bakımsız ve Eski bir Rus yapımı bina içeriyor.
Bu istasyon Batum öncesinde sizi karşılıyor. Ve Vissol adlı bu firmadan güvenle akaryakıt alabileceğimizi söylüyorlar kuzenlerim.. Fiyatlara dikkat!..
Türkler (TAV) tarafından yapılanhavalanına ulaşan kısa yol ve bitimindeki bina Havalanı girişi
Yolun başındaki şirinlik Aşağıdaki linkte Batum havalimanını irdeleyebilirsiniz. Özellikle Aktarmalı seferlerin başlamasından dolayı Artvin ve Rize halkı çok memnun. Nüfus kağıdıyla pasaportsuz uçuş yapıp, transit olarak sınırdan Türkiye'ye geçiyorlar Bu arada havalanından İngilizce (Bedelsiz) tanıtım broşürü almanızı öneririm... Çünküüüü.. .... ...
.... .... ... Çünküüüüü. Batum'da Türk konsolosluğunun az ilerisindeki bu Turizm Bürosu'nda maalesef satılık ta olsa LATİN ALFABESİNDE bir broşür bulamadık. _________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Cum Tem 31, 2009 4:41 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Kayıt: May 28, 2004 Mesajlar: 85 Nerden: Istanbul Altunizade
Tarih: Prş Tem 30, 2009 10:01 pm Mesaj konusu:
Bu kale Helenistik çağdan Apsirtus adlı Argonotun izlerini taşıyor (ASPOROS). Arka plandaki kutsal ineklere dikkat Yanılmayın burası Hindistan değil!
İşte bir kutsal inek daha. Onun dokunulmazlığı var. Düz bir alana sahip Gürcistan'da Et ve sütünden dolayı halkın geçim kaynaklarından biri olan sığırlar, el üstünde tutulmakta. Arkadaki Pisa kulesi modundaki eski S.S.C.B. den kalan döküntü toplu konut'a dikkat! Halk aylık 200 - 250 dolar ortalama ile geçinmek zorunda burada... Etin ve diğer fiyatların ne kadar ucuz olduğuna aşağıda değineceğim...
4- 5 Yıldır artık İngilizce levhalar var. Eskiden turistler için büyük sorun oluyormuş... Krize rağmen her yerde hummalı bir inşaat faaliyeti var. Türk müteahhitler oldukça fazla... Savaşın uğramadığı sayfiye kenti Batum turizmi yeniden inşa ediyor. Türkiye’yle ilişkiler çok sıcak ve canlı. Gelecekte iki ülke arasında pasaportsuz giriş-çıkışı hedeflendiğini söyledi bir müze yetkilisi.
Sizleri bir süre bu fakir ama TEMİZ VE DÜZENLİ caddeleri olan şirin şehir ile başbaşa bırakıyorum...
Şehir akvaryumu !
Bir dostluk okulu...
Restoran Sanapuri'de aracı parkediyoruz . Park ücreti Sadece 1 lari !
Restoran Sanopiro' nun karşısında Batum'da gördüğümüz tek cami. Özellikle burada Türkçe konuşan esnaflara rastlamak mümkün.
Bu esnaf ta Kestane Balı'nın kilosu 12 Lari. Ama kabınız yoksa gidip satın alması gerek. Çok beklemelisiniz.
Bu sokak'ta çok Türk esnaf var. Hem Türkiye'den. Hem de Osmanlı döneminden gelme Gürcü Türkleri...
İşte size bahsettiğim et fiyatları: Arhavili kasap size güzel dana etlerini hazırlıyor akşam için.
_________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Cum Tem 31, 2009 5:20 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Kayıt: May 28, 2004 Mesajlar: 85 Nerden: Istanbul Altunizade
Tarih: Prş Tem 30, 2009 11:03 pm Mesaj konusu:
Restoran Sanapiro'ya geri dönüp bir şeyler yemeye karar veriyoruz. Üst kata çıkmak yerine ...
Şu alt katta hafif bir şeyler yiyeceğiz kuzenim İbrahim'le Fındıklı'ya dönmeden önce. Evrim Lada'sına benzin alıp dönmüştü. İbrahim Ağabey Fındıklı'da tüccar olduğundan buraya sık sık geliyor. Sağolsun bana da şehri gezdirdi biraz.
Gürcistan'da garsonların çoğu yaygın olarak bayan. Ancak bize servis eden garson bayan çat pat İngilizce'den başka bir şey bilmiyor. Vücud lisanıyla anlaşmanız da kabil tabii insanlarla Batum'da...
Restoran'ın şaşlık kebabı'nı başka zaman deneyeceğiz. Haçapuri yemeğe kararlıyız.
Ben direksiyon başında olacağımdan (Gürcistan'da Uluslararası ehliyet gerekmiyor. Efes birası çok popüler orada. Ancak aracı yalnız ruhsat sahibinin kullanması şart!) Alkol almıyorum. Bir Gürcü pidesi olan, türevleri de bulunan HAÇAPURİ nin tadına bakmadan terketmeyin Batum'u. Batum limanı gece ENFESİ BEŞ GEÇİYOR
[b]Not: Bu temiz restoranda hafif bir akşam yemeği 14 Lari[/b]
Türkiye Konsolosluğu'nda ay yıldız'ımız ileride seçiliyor. Bu cadde Lüks otellerin ve tabii içerisinde Casino'ların bulunduğu bir yer. Türkiye'den kumar için gelen çok... Hemen karşı çaprazda yer alan Turizm Danışma bürosuna tekrar soruyoruz detayları. BOTANİK BAHÇESİ, sahilden hiç ayrılmadan 9 KM ilerideymiş. "Botanikuri Baği" (Bağ= Bahçe demek bu arada) kelimesini tekrarlayarak bulduk zaten işaret lisanıyla kolayca sonradan...
Söylediğim gibi Batum'da dağ, taş plaj nerdeyse. Vaktimiz olsa bu parklarda gürcü dondurmasını da test etmek isterdim. UCUZ TATİL CENNETİ olan Gürcistan'a benden daha iyi Lazca bilen eşimle motosiklete atlayıp bir hafta gelmeyi düşünüyorum seneye. Jermen lisanlarının pek bilinmediği Batum'da, Rusça'dan sonra ikinci dil pek yok. Eğer araştırır sanız sokakta Türkçe ve Lazca ile konuşan insan bulmanız mümkün.
Botanik'e giden yol...
Bir Megrel - Laz restoranı... Yeni yapılmış ve Saakaşvili buranın müdavimiymiş... Acaba fiyatlar nasıl???? Artık emekli bir adamım
Kendisi PL58 tipi uçak brövesi sahibi olan, yamaç paraşütü hastası mali müşavir ağabeyimi KULLANMAYI 11 YAŞINDAN BERİ BİLMESİNE RAĞMEN motorcu yapamadım. O dört tekerle uçmayı seviyor! Mahzende Teliani Valley firmasının dünyaca meşhur Gürcü şaraplarından bir tane alıyor ağabeyim: Hediyesi: 40 Lari (Sonra'dan süpermarketten 25 Lariye bulacak)
Laz Megrel kırsal kültürü yansıtan, Kermuli'lerin olduğu kendin pişir kendin ye tarzı otantik köşe...
Votkanız otantik yöntemlerle damıtılır
Gerçekten de mükemmel bir mimari anlayışı. Gürcüler bizi Turizm açısından sollayacaklar turizm açısından bu gidişle yakında...
Türkçe de öğrenmiş olan uyanık Gürcü Bayan garson çaylarımızı tazeliyor. Tamamen organik olan bu mükellef tereyağlı - ballı kahvaltının bedeli sadece 10 Lari
Sahilden hafif rampa çıkıp butünelleri geçer geçmez....
.... bu yokuşu iniyorsunuz ve nihayetindeki Benzin istasyonuna gelmeden soldaki köy yoluna sapıyorsunuz (Botanikuri Baği yolu)
.. Ama biz sapmadan, bira Suhumi yolu'na doğru şöyle bir 5 km girip döndük. Bakir güzergahları görmek keyif veriyor... Suhumi bizi çağırıyor!!!
Size bir özet bilgi kopyaladım: Batum Botanik Bahçesi (Gürcüce: ბათუმის ბოტანიკური ბაღი / Batumis Botanikuri Baği). Acara özerk cumhuriyetinin yönetim merkezi Batum’un dokuz kilometre kuzeyinde, 111 hektarlık alana yayılan botanik bahçesi. Karadeniz kıyısında yer alır ve halk tarafından Mtsvane Kontshi (Yeşil Burun) olarak adlandırılır. Batum Botanik Bahçesi, Eski Sovyetler Birliği’nin en büyük botanik bahçesiydi.
Batum Botanik Bahçesi’nin kuruluşuna 1880’lerde Rus botanikçi Andrey Nikolayeviç Krasnov (1862-1914) ve kardeşi General Pyotr Krasnov tarafından başlandı. Resmen 3 Kasım 1912’de açıldı. Bahçe, iki yetenekli bahçe uzmanı ve dekoratörü Fransız D’Alphonse ve Gürcü İason Gordeziani tarafından düzenlendi. Bahçe, Sovyet döneminde daha da genişletildi.
Batum Botanik Bahçesi’nde, Kafkasya’ya özgü bitkilerin yanı sıra, Uzak Asya, Yeni Zelanda, Güney Amerika, Himalayalar, Meksika, Avustralya getirilen 2037 bitki türü bulunmaktadır. Bunların sadece 104 türü Kafkasya’ya özgüdür.
Batum Botanik Bahçesi, eskiden Gürcistan Bilimler Akademisi tarafından işletiliyordu. 2006 yılından bu yana ise bağımsız bir kurumdur.
Kapıdaki o aileden daha sonra bir gül ağacı satın alacağız.
111 hektarlık dünyanın en büyük boıtanik bahçesini gezmek kolay değil. Sadece deniz tarafı bile çok geniş. İstasyon havalisinde yüzen aileler...
Kapıdan içeri araba sokmuyorlar. O sayede bu güzellik doğuyor zaten. Giriş ücreti 6 Lari _________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Cmt Ağu 01, 2009 8:09 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: May 28, 2004 Mesajlar: 85 Nerden: Istanbul Altunizade
Tarih: Prş Tem 30, 2009 11:13 pm Mesaj konusu:
Turist'e saygı, doğaya saygı... Bu merdivenler hem gezi disiplinini, yönlendirmeyi sağlıyor. Hem her yer ezilmiyor...
İşte bambu kullanılmış bir kameriye
Bir Batum Türkü torunu Türkçe bize bilgi veriyor...
Botanik bahçesi dışındaki köyden 15 Lariye üstteki büyük gül ağacını alıp,Fındıklı'daki yazlık evime götürmek üzere arabam yerleştiriyorum. Gümrük'te sonradan Türk tarafı biraz "Tarım Bakanlığı, bitki hastalığı riski" filan diye itiraz etti ama; "Batum hatırasıdır" bir defalık idare edin dedim. 2-3 kilo bal et meyve sebze şarap filan ticcari olmadığını anlayıp ses etmiyorlar genelde gümrükte; bilginiz olsun
Batum'dan insan manzaraları.. Alımlı Gürcü genç hanımların hemen arkasında yaşlı bir Gürcü teyze karşıya geçerken kendisine ayakbağı olan köpeği kovalıyor
Batum Türkü Mehmet Amca bize rehberlik ediyor bir süre sağolsun
Mehmet Amca'ya veda edip, şu sokaktan pazar yerine dalıyoruz
Her şey organik. Her şey ucuz. Gürcüler bizim gibi kimyasal gübre hormon kullanmıyorlar.....
Şu mağazadan uygun fiyatlı şaraplar alıyoruz. Süpermarketlerden fazla farkı yok fiyatın...
Fındıklı'ya geri dönüyoruz...
İsterseniz deniz kenarında da çadır atabilirsiniz Türkiye'de uyumak isterseniz. Burası Hopa Kopmuş plajı
İsterseniz Fındıklı Mekiskir çevresi...
Ressam kuzenim şiirinde şunu özetliyor. Tanrı Dünya'yı resmederken, kazayla yeşil boyasını Rize ve havalisinde dökmüş sanki...
Esen kalınız... _________________ Voltaire: “Fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ama onları ifade etme hakkınızı korumak için canımı veririm”
2008 Honda NT700 Deauville V2 ABS
2008 Honda CBF 150
2005 Honda NX4 Falcon 400
1997 Honda Titan CGL 125
En son motorotodaniyi tarafından Cmt Ağu 01, 2009 9:23 am tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Sevgili Gokhan bu nezaketine cok tesekkurler ediyor ve keyifle asagida izledigimi belirtmek istiyorum.
Ancak ne olur bu hic olmazsa MOTOSIKLETSEVER ortaminda bana ne dersen de ama "bey" deme. Kendimi isbasinda saniyorum.
motorotodaniyi demiş ki:
Bu yeşil yolculuğun yazı kısmını da bugün tamamlayabilmek ümidiyle esen kalınız...
Merak ve hevesle bekliyorum, emeklerine cok tesekkurler Gokhan'cigim zahmetler verdim sana bak goruyor musun...
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
) Sevgili, 
]
sunacağım yazının fotoğraf faslı.. (Sonra da yazıları...)
: Ama ikitekerimi asla bırakmadım 
kayan zemin nedeniyle değil tıranmak ayakta durmak mesele!..Çökmüş kalp atışlarımı dengeliyorum soluklanarak.. Oksijen de irtifa yüzünden azalmakta! 
acaba dalsam mı bir? 
Bu tesise biz oradayken 
OOOy ooy... dik oyna Monika! Bozma horoni !!!! 
