Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 98 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - 2005 model BMW 1200 RT için akü
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

2005 model BMW 1200 RT için akü
Sayfa Önceki  1, 2, 3
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Bakim,Onarim,Servis
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Çrş Nis 13, 2011 1:05 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ilyada demiş ki:
İyi, ne güzel. Avrupalı çevreyi "high tech" ile koruyor sonucu çıkar buradan.

Ama ben o sonucu da çıkartmam. Tam olarak değil yani.. Çevreyi koruyor, ama buna ilave olarak standartların da belirleyicisi oluyor ve bu şekilde, bu konuyu da sofraya meze edip güzel para kazanıyor adamların şirketleri.. diye düşünürüm. Bir de, yeni teknolojileri yine çevreye karşı dezavantajlarıyla birlikte düşünmeye çalışırım, çevreyi gerçekten ne ölçüde koruduklarını da her zaman sorgularım.

Batarya nazlanması olayıyla ilgili olarak da aklıma şu geliyor, bir alt model bu derece nazlanmıyordu. Madem iyice b.kunu çıkartmaya kararlılar ve bunun teknik sebebi enjeksiyon devresine gitmesi gereken sabit ve kararlı gerilim.. O halde sadece enjeksiyon sistemini besleyecek ve gerilimi sabit tutacak bir devre yapıp onu da soksunlar motorun bi tarafına. En azından marş anlarında iş yapan bişey olsa yine sorunu çözer, sorun buysa. Onca şeyi koymayı bildi de onu mu yapamıyor hırtolar. Neden ben çekiyorum ceremesini? Neden daha fazla sayıda sıkıntı ve sorun yaşayarak çekiyorum? Ulan hem bütün bunların maliyetini ödüyorum, hem de arıza lambam yanıyor, neden? O kadar high techleri var da bi ufacık akım ihtiyacının gerilimini mi sabit tutamıyorlar? Bu mu yani?

Sadece enjeksiyon sisteminin çektiği akım kadar iş yapacak, orayı besleyecek voltajı regüle edip ne olursa olsun sabit değerde tutacak bir devre.. Bunu da Hasafrica abi halleder bi proce olarak... Vallahi bak versek yapar bunu, hem de kralını yapar. Adetli olursa tanesine de atıyorum 40- 50 lira maliyet çıkartır, kar falan içinde misal... Ama bmw yapamıyo o başka .. icon_biggrin.gif

Haksızsam haksızsın deyin?

Sen irrasyonel insansın yaramaz adamsın demeyin de ne derseniz deyin icon_biggrin.gif

Sevgiler...CeM...

Haksızsın.
Araba motorunu motosiklete koydun diye onun elektrik ihtiyacımı azaldı? 1200 cc bir motordan bahsediyorsun. Arabada olduğu zaman 40 amperlik aküyü cart diye dayıyorsun ama motosiklete gelince 15-20A lik akü ile idare ediversin diyorsun. E edemiyor demekki işte. Ya araba motorlu motosiklet alma ya da arkanda kocaman akü taşımaya razı ol. He kocaman akü taktın diye sorununda çözülecek değil. Alternatörün o kocaman aküyü şarj edebilecek kadar güçlü olması lazım. Al sana ağırlığı arttırıp performansa negatif etkisi olacak bir şey daha. Sana daha birçok etken sayabilirim. Ama sen peşin hükümlü ve irrasyonel düşünüyorsun. Ne denirse densin sen kendini BMW nin ya da genelleştirelim kapitalizm ve onun ürünü şirketlerin seni kazıkadığın peşin hükmünden vazgeçmeyeceksin. Dolayısı ile bunu tartışmak anlamsız.

BMW nin tasarımları ya da tekniği mükemmel mi? Bence hiçbirisininki değil. Ama madem bunların hepsi tukaka, o zaman alma. Ortalıkta 1800 cc klimalı motosikletler var. Bak hemde japon malı. Onlardan al.. icon_smile.gif
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Çrş Nis 13, 2011 9:26 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Şu arada kaynamış gitmiş :

ilyada demiş ki:

Sadece enjeksiyon sisteminin çektiği akım kadar iş yapacak, orayı besleyecek voltajı regüle edip ne olursa olsun sabit değerde tutacak bir devre..


Madem sıkıtının sebebi avrupa standartlarında emisyon değerlerine hizmet edebilecek bir enj. sistemi için gereken kararlı, özellikle de marş anlarında belli bir seviyenin altına düşmeyen gerilim.. Bunun çözülebileceği yollar da var. Marş anında 10 volt mertebesine düşen gerilimi 13,8 sabitinde tutmak da çok matah çok zor bir iş değil, hele bmw gibi bir üretici için hiç olmasa gerek.

Ben şöyle düşünüyorum :

Sıkıntı gerilimi sabit tutmak ise.. Sıkıntı buysa.. Bunun da gerekçesi emisyon ve çevreci olmak ise.. O halde marş sırasında 2-3 volt düşen gerilimi sabit tutacak bir devre yap koy oraya. Yani, Merruse, sen sorunun bu olduğunu söylüyorsun, sorunun bu olduğundan yola çıkarak söylüyorum bunu. Sorun bu olmayabilir, ama eğer buysa bile çözülemeyecek şey değil manasında..

Atıyorum, böyle 100wattlık bir devreyi yapmak çok mu zordur ?
Ne kadar zor veya ne kadar maliyetli bilmiyorum, ama gayet mümkün olduğunu ve bu işi yapan devrelerin bir sürü yerde kullanıldığını biliyorum.

merruse demiş ki:

Haksızsın.
Araba motorunu motosiklete koydun diye onun elektrik ihtiyacımı azaldı? 1200 cc bir motordan bahsediyorsun. Arabada olduğu zaman 40 amperlik aküyü cart diye dayıyorsun ama motosiklete gelince 15-20A lik akü ile idare ediversin diyorsun. E edemiyor demekki işte. Ya araba motorlu motosiklet alma ya da arkanda kocaman akü taşımaya razı ol.


Bmw lerin 500-600 cc. lik iki koca pistonu çevirmek için bire bir Opel Corsa nın eşşek kadar marş motorunu kullandığını biliyoruz. Japon aynı işi -yine iki silindir ve silindir başına 500-600 cc.- motoru çevirmek için bardak kadar marş motoru kullanıyor. Aynı çevirme momentini elde etmek için ufak ama yüksek devirli bir marş motoru kullanıp sonra redüksiyonla işi bitiriyor, gereken momenti orada alıyor ona da eyvallah. Ama bu iki tasarım yapı itibariyle farklı ve Bmw gibi kuru debriyajlı ve volandan çevirme yapan motorlarda böyle bir gereklilik var, bunun da farkındayız. Bmw ezelden beri güçlü akü ister, biliyoruz. Ama soru aslında şu : MotoGuzzi de aynı sistemi kullanıyor ve MotoGuzzide akü sorunsalı ve abidik gubidik arıza sinyelleri üzerine bi mevzu yok. Benim 1100 boxerda da ciddiye alınacak derecede bir sorun yok.. Fakat adam bu motor nasılsa satılıyor diye dayıyor artık türlü sorunları. Güzelce para da kazanıyor bundan.

Madem çevreyi korumayı bu kadar önemsiyorsun, eldeki akünün kullanım süresini de kısaltma o halde. Bütün motorları çalıştıran ortalama kalitede aküleri beğenmemek ne demek ya? Şaka mı bu? 1200den çıkan akünün 1150de bi sene daha çalışması.. Şaka mı?

Ortada çözülemeyecek sorun olamaz, varsa bile tüketici olarak beni hiç ilgilnedirmez, bi zahmet önce sorunu çöz, sonra getir yeni high teknolojiyi. Mesele , tüketiciler ürünü BENİMSEDİĞİ ÖLÇÜDE bağımlılık noktaları yaratmak, ve bu komplo teorisi falan değil.


Bmw yakında muhtemelen yeni bir süspansiyon sistemine geçecek diye bekliyorum. Süspansiyon ayarlarını bir düğmeden istediğin gibi değiştirebileceksin, ayrıca sürüş sırasında yol şartlarını algılayıp, gelen veriyi değerlendirip sürüş esnasında değişen şartlara sürekli uyum sağlayacak dinamik bir süspansiyon sistemi falan filan.. Otomobillerde zaten kullanılıyor, motosikletlerde sıradaki teknolojinin bu olduğunu düşünüyorum, bunu da motosiklette muhtemelen bmw nin yapacağını düşünüyorum. Böyle yeni teknolojiler kullanıldıkça ve motorlar tutuldukça -tutulduğu sürece/tutuluyorsa- tüketici için yeni yeni bağımlılık noktaları yaratacaklar. Satıldıkça beğenildikçe daha fazlasını yapacaklar.

Alet nasılsa yüzbinlerle milyona varan adetlerle satılıyor. Satılıyor çünkü güzel motosiklet. E madem satılan güzel bi motosiklet yaptın, bunu alan adam sık sık servise gelse, bi de öyle para kazandırsa, parça falan satılsa, bilgisayara bağlayıp arıza lambaları söndürülüp bi de jel akü takılsa para falan kazanılsa fena mı olur? Ne zararı olur ki? Zaten satılıyor bu alet.. Zaten güzel.. Evet, sahiden de güzel.. Zaten satılmıyor mu? Satılıyor.. E neyini tartışıyoruz ki bunun.. Bu bir "denge" meselesi. Satışlar arttıkça kullanıcı dostu olmaktan uzaklaşacak bu kadar basit.

merruse demiş ki:
daha birçok etken sayabilirim. Ama sen peşin hükümlü ve irrasyonel düşünüyorsun. Ne denirse densin sen kendini BMW nin ya da genelleştirelim kapitalizm ve onun ürünü şirketlerin seni kazıkadığın peşin hükmünden vazgeçmeyeceksin. Dolayısı ile bunu tartışmak anlamsız.


Evet ben kapitalizmi ve kapitalist şirketlerin yapısını ve adamların teknik konulardaki tercihlerini aynen böyle görüyorum. Motosikletinden bilgisayarına, yazılımdan işletim sistemine, buzdolabından klimasına otomobiline kadar bu iş böyle. Teknik konulardaki tercihler bilimle falan belirlenmiyor. Teknik tercihleri belirleyen unsur bu "dengede" yatıyor.

---

Ben gıda ve kimya fabrikalarına makina parçaları ve makina bakım revizyon işleriyle uğraşıyorum. Alman -avrupa diyelim, ama diğerlerinde de benzer şeyler var- yapısı makina ve sistemlerde benzer durumlar o kadar yaygın ki. Bunların tıpkısının aynısı yüzlerce örneğim de oradan var, üstelik bu defa bizzat üzerinde çalışarak proje üretip çözdüğümüz -alanımız dışındaki konuları da başkasına çözdürdüğümüz- sorunlar. Yani önemli olan o soruları sorabilmek Merruse kardeşim. Ortada bir sorun varsa ve çözülemiyorsa, "bu başka nasıl olabilirdi?" sorusunu sormak. O soruyu sorduğun andan itibaren çözüm her zaman vardır zaten. Konusunda dünyanın en iyi üreticilerinin, 120 yıllık geçmişi olan bu alaman üreticilerin nice makinalarında sorun adedini yıllık ortalama anlamında 10-15 kat azalttığımız öyle çok örnek var ki anlatamam, buraya yazmakla falan bitmez örnekler. Ve bu sorunların temel sebebi %80-90 oranında adamların para kazanma stratejileriyle ilgili. Mesela adam bir yoğun bir sıvı basıyor. Onlarca pompa tipi arasından kendisinin üretebileceği en zor pompa çeşidini üretip oraya koyuyor, bunun sebebini de dozaj hassasiyeti olarak gösterip, o pompaları da frekans konrtollü motorlarla ve frekans değiştirici devrelerle tam sabit devirlerde çeviriyor. Pompalar yılda 1-2 kez sorun çıkartıyor veya bozuluyor, aynısını yapmak çok maliyetli olacağı için gidip adamdan alıyorsun ve adam para kazanıyor. Onları söküp atıp -tüm yan düzenleri, motorları ve devreleriyle birlikte çöpe atıp- yerine başka sistem daha sıradan basit pompaları bağlıyorsun, dozaj hassasiyetini de çıkışı kısarak -istersen otomatik- yapıyorsun, ve bir daha 50 sene sorun çıkartmayacak bir düzen kurmuş oluyorsun, üstelik eskisinden de hassas çalışıyor. Sonra Ukraynadan aynı işi yapan işletmeden elemanlar geliyor nasıl yaptınız diye bakmaya, onlar da aynısını yapıyorlar ve huzura eriyorlar. Sonra ne oluyor ? Alman üretici bizim işletmeyle tüm anlaşmalarını iptal ediyor, yedek parça bile vermeyerek cezalandırıyor..

----

Konuya dönüyorum : Emisyona uygun enj. sistemi için eskisinden daha sabit gerilim lazımsa, -eğer lazımsa- o sabit gerilim bir biçimde sağlanır. Kaldı ki, motor çalışıp altenatör devreye girdiği andan itibaren zaten sorun yok.. Sağlanamıyorsa da buna sıkıntılı malı tüketiciye dayamak denir.

İrrasyonel insan olarak düşüncem budur usta. Japon-Alman farketmez, evet şirketler bizi kazıklamaya çalışıyor. Yeri geldiğinde teknolojiyi de, çevre konularını da bu sofranın mezesi yapıyor. Ha, bu işleri yüzyıllara dayanan köklü gelenekleriyle daha başarılı yapanlar da var, o kadar iyi beceremeyen de var o ayrı. O "dengeyi" kurmayı ve piyasada satılan mallar üretmeyi, bunların reklam ve pazarlamasını falan öğrendikçe diğerleri de yapıyor zaten aynı şeyleri..
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
goran
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 1833
Nerden: Nereye?

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 1:39 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Google'da injector voltage motorbike diye aradığımda şu kitabın sayfaları ile karşılaştım:

http://books.google.com.tr/books?id=wC2dThrY2BMC&pg=PA37&lpg=PA37&dq=injector+voltage+motorbike&source=bl&ots=jfkYTTyW8f&sig=8i1lKGIJ1kj2Uzl8DP0gKgJ-ZMw&hl=tr&ei=1UimTZ-fJoSPswahyMSABw&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=1&ved=0CBoQ6AEwAA#v=onepage&q&f=true

Burada nazar i dikkatinizi celb etmek istediğim husus P&H ile sat tipi enjektörlerin farkları ve Bosch'un geliştirdiği PWM tekniği (RF gürültüsünün maskelenmesinin gerektiği) anlatılırken bahsi geçen 12V'lik motosiklet aküsünün ağırlık sorunu nedeniyle toleranslı üst kapasitede olamaması ve bunun sinyal aktarımında en büyük potansiyel tehlike olarak görülmesi.

Merruse olaya doğru yerden yaklaşmış gibi fakat bizim derdimiz başka:)
_________________
Nomad
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger MSN Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 3:39 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben de şimdi Motoguzzi bu sıkıntıyı nasıl aşmış diye merak ettim.. Bir yandan irikıyım marş akımları, bir yandan da sözü edilen diğer sıkıntılar..

Buna benzer bir sıkıntı aradım, görülmüyor..

"Carburation, Weber Marelli Fuel Injection; one injector per cylinder"

Heyt koçlarım benim. Takmışlar aslanlar gibi Weber enjeksiyonu, bmw gibi aynı anda iki gerzek teknolojiyi bir arada kullanmamışlar. icon_biggrin.gif

Geç te olsa sonunda buldum motorumu artık bmw ile işim olmaz doktor icon_biggrin.gif
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 7:12 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ya Cem ben 2 satır yazıyorum sen 3 paragraf cevap veriyorsun hangibirine cevap yazayım?

Olaya yanlış yerden bakıyorsun. Ben BMW nin çevreyi korumak gibi bir görev edindiğini falan sanmıyorum. Avrupalılar kendilerine bu işi görev edinip akıllarınca bir standart getirdiler. BMW de bu ülkelerden birinde yapıldığına ve orada motor satmak istediğine göre bu kurallara uymak zorunda. Sadece BMW değil, japon markalarıda uymak zorunda. Sence neden scooterlarda bile enjektöre geçtiler? Çok sevdiklerindenmi? Tabi ben avrupaya motosiklet satmayacağım diyorsa uymayabilir. Peki burada BMW nin sorunu ne? "bence" motosikleti ayrı bir iş gibi görmemesi. Arabadan bağımsız düşünememesi. Elindeki parçaları mümkün olduğunca değerlendirebilme çabası. İşin içine birde alman teknik inadı bindimi ortaya bu çıkıyor işte. Sence BMW bu sorunun farkında değilmidir? Farkında olmamış olsa jel akü jel akü diye kastırmazdı kendisini. Jel akünün diğerlerinden en temel farkı anlık akımının yüksek olması. Japon aynı şeyi arabasında kullanıyor. Örneğin Accord un aküsü kuru tip akü. Nam-ı diğer jel akü. 2.4 lt motora 48 A akü koyup devam ediyor amcalar. Ama bunun kapitalizm ile insanları sömürmekle kandırmakla falan bir alakası yok. Adam benim ürünüm bu alırsan al almazsan alma diyor zaten. Bunu herhangibir BMW satıcısının kapısını araladığında anlayabilirsin. Sen herşeye rağmen bu aleti satın aldıysan o zaman paşa paşa o aküye her sene o bedeli ödersin. Ödemelimisin? Bence hayır. Ama bana kalırsa benzine bile para vermemen lazım. Ütopya değilmi, istediğim gibi hayal kurabilirim.. icon_smile.gif

Ortada çözülemeyecek sorun elbet olamaz. Ama öncelikle üreticinin bunu bir sorun olarak görmesi lazım. Adam bu akü benim makineme yetmiyor, bu durumda jel akü kullanırım deyip kendince çözüm üretmiş zaten. icon_smile.gif

Bak eğer gerçek çözüm arıyorsan o alternatör ile marş motoru denen nesnelerden kurtulmalısın. İkisinin yerine tek motor kullanmalısın. Ve bunu yaparkende yüksek teknolojili, hafif ve düşük sürtünmeli bir alet tasarlamalısın ki işini düşük akımlarla görebilsin. Aynı şu an arabalarda yeni yeni kullanılmaya başlayan startstop sisteminde kullanılan aletler gibi. Bunun yanında o hayvan gibi ağır piston kollarından ve volandan kurtulman lazım. otomobillerde ve japonlarda yıllardır kullanılan powder metal forged teknolojisine geçip daha hafif ama mukavemeti daha yüksek olan teknolojiye geçmelisin. Eğer bunları yaparsan zaten krangıda hafifletebilir hale geleceksin çünkü o kadar geniş ve büyük denge ağırlıklarına ihtiyacın kalmayacak. Volantın öyle hulk ebatlarında ve gücünde olmasıda gerekmeyecek. Ama bunu öyle 3-5 bin adetli üretim ile yaptıramıyorsun. Bunu yaptıran adamlar makinelerine çatır çatır 10 bin devir çevirttiriyorlar. Ufacık marş motoru ile rahat rahat çevirtiyorlar makineleri. Ama bunu hayata geçirebilmen için 1-2 senede bir motoru komple değiştirmemen gerekiyor. Ancak o sayede ortak parça kullanımını arttırabilirsin. BMW kendi içerisinde ona karar verebilmiş olsa zaten çoktan iş bitecek. Bi geliyor boxer, bi geliyor sıralı 4 K serisi , öte yandan rotraxlar geliyor derken ana o bitti iki silindir oldu. Sürekli birşeyleri kökten değiştiriyorlar. Toyota bi ön takım tasarlıyor, 1978 den bu yana aynı ön takımı ufak oynamalarla geliştire geliştire tüm corollalarda kullanmaya devam ediyor. 30 küsur senede o alet zaten istesende mükemmeleşecektir. en az 40 senenin bilgi birikimi ve ARGEsi var onun üzerinde. Bunlar her 10 senede bir başka motora sarıyorlar. Len o alet daha olgunlaşmadı bile? Yok değiştirelim. E japon CB serisini üretmeye 68 de başlamış, 2binlerin ortasında bırakmış. Bu motor nasıl mükemmeleşmesin? Bizim mühendislerin elinde bile olsa o kadar uzun süre onlar bile yaparardı. Bunca sistemsizliğe organizasyon bozukluklarına ve diğer şartlara rağmen..
Yap bi krang, yap bi motor hepsine çeşit çeşit hacimlerde kullan. Ama yok. Onlar Alman mühendisi. Arkadalarındaki rüzgar BMW rüzgarı. Onların logosu uçak pervanesini sembolize ediyor.. Ver coşkuyu ver coşkuyu.. Bu arada müşterilerede sağdan sağdan geliyorlar işte. icon_smile.gif

Kısacası almanlar bu egolarını yenemedikleri sürece istedikleri kadar iyi mühendisleri ve teknolojileri olsun, bu ekonomi koşullarında sorunsuz makineler üretemezler. Koreliler üretir, Japonlar üretir, hatta Hintliler bile üretir ama Almanlar üretemez. Önce kendi içsel sorunlarını çözmeleri lazım. Ürün ile alakalı sorunlarını çözmek zaten kolay.
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 7:21 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ilyada demiş ki:
Ben de şimdi Motoguzzi bu sıkıntıyı nasıl aşmış diye merak ettim.. Bir yandan irikıyım marş akımları, bir yandan da sözü edilen diğer sıkıntılar..

Buna benzer bir sıkıntı aradım, görülmüyor..

"Carburation, Weber Marelli Fuel Injection; one injector per cylinder"

Heyt koçlarım benim. Takmışlar aslanlar gibi Weber enjeksiyonu, bmw gibi aynı anda iki gerzek teknolojiyi bir arada kullanmamışlar. icon_biggrin.gif

Geç te olsa sonunda buldum motorumu artık bmw ile işim olmaz doktor icon_biggrin.gif

Alfalarda ve Fiatlarda da Marelli var. Tüketim değerleri bir fikir verebilir sanırım..

Eğer sorunsuz motor arıyorsan, japon alacaksın. Onuda Kawa falan değil Honda alacaksın. 20 sene sonra sorun olsa bile arkasında taş gibi duran Tr distribütörü (bizzat kendisi) olacak. 90 model motorun yataklarını bile oradan buradan araştırıp bulup sana ithal edip teslim edecek. Evet parçası pahalı gibi gözükebilir ama bence değil. Alıp 20 sene kullanabiliyorsan o para çok para değil demektir.
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 8:02 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Benim birader oto tamircisi. Sanayide dükkanı var bir süredir. Yapılamayan, sanayideki tamircilerin yapamadığı arızaları yapmakla ünlü oldu, biraz kendi iyi, biraz da o diğer tamircilerin hiç bi halttan anlamamasından vs. Neyse, şu güne kadar herhangi bir marka ve modelde çözemediği bir sorun olmamıştı, bir ay önce dükkana bir bmw girdi. Kocaman kasalı bişey, ben modelleri pek tanımam ama sanırım en baba kasalardan biri. Kendinden başka iki usta daha var dükkanda, işi gücü bıraktılar bir aydır o arabayla uğraşıyorlar, kafayı sıyırmak üzerler. Eveli gün şöyle birşey söyledi "ya abi, şu dükkanda şu güne kadar hiç bir araba bu kadar uzun süre kalmamıştı. Yapamasak rezil olacaz, gurur meselesi yaptık onun için uğraşıyoruz, bi daha da sokmam kapıdan içeri.."

Aynı adam uçak gibi mersedeslerden şikayet etmiyor. O civikler korollalar falan zaten hiç gelmiyor bunun dükkana, çünkü çözülemeyen bir sorunu yok ki. Pardon, sorunu yok adamların. Aynı adam, iki ay önce de tamirci tamirci gezmiş sıkıntısı çözülememiş yine uçak gibi, tank benzeri bir chrysler ile uğraşıyordu, bugüne kadar trafikte bile denk gelmediğim acaip bir otomobil.. Hiçbirinden şikayet ettiğini duymadım ama bmw için söylediği laf bu..

---

Bak farklı baktığımız noktalardan birine örnek vermişsin :

merruse demiş ki:
İşin içine birde alman teknik inadı bindimi ortaya bu çıkıyor işte. Sence BMW bu sorunun farkında değilmidir? Farkında olmamış olsa jel akü jel akü diye kastırmazdı kendisini. Jel akünün diğerlerinden en temel farkı anlık akımının yüksek olması. Japon aynı şeyi arabasında kullanıyor. Örneğin Accord un aküsü kuru tip akü. Nam-ı diğer jel akü. 2.4 lt motora 48 A akü koyup devam ediyor amcalar. Ama bunun kapitalizm ile insanları sömürmekle kandırmakla falan bir alakası yok. Adam benim ürünüm bu alırsan al almazsan alma diyor zaten. Bunu herhangibir BMW satıcısının kapısını araladığında anlayabilirsin. Sen herşeye rağmen bu aleti satın aldıysan o zaman paşa paşa o aküye her sene o bedeli ödersin.


Bunun kapitalizm ile, insanları sömürmekle alakası çok.

Accord gelmiş geçmiş en sorunsuz sıkıntısız otomobillerden biri. Corolla demişsin, ha keza o da. Benim ortakta Honda cıvık var bir tane, o da .. Şu ybr ye işkence testi mevzusu vardı ya benim.. Benim ortak da son 10-12 senedir gözümün önünde Honda Civic işkence testi yapıyor. 12 senedir bilfiil izliyorum takip ediyorum. Bir kuruş para harcamıyor, yağ değişimi, buji, hava filtresi kapının önünde kendi değiştiriyor, bir kez de triger kayışı için tamirciye gitti. Bakım kilometrelerini aşırta aşırta , genellikle 2-2,5 katı gibi geçmeden bakım yapmıyor ve bakım için kaputu açtığında içeride biriken toz toprak ve geçen değil, eveli sonbahardan kalma ağaç yaprakları üzerinde canlı yosun bakteri oluşumları falan görüyoruz..

Verdiğin örnek ne alaka usta. Honda Accord, corolla, civic.. Bunlar benden değil jel akü, diğer başlıkta yaptığım geyikteki gibi lithiumion batarya istese alır takarım, gıkım da çıkmaz, sömürü mömürü de demem çünkü sittin sene çalışıyor o aletler. Servisi sadece otobandan geçerken görüyorsun. Fakat Bmw motosiklet olayında durum tam tersi. Bmw sözkonusu olduğunda -otomobilleri de dahil, yani motosiklet yapmayı bilmekle bilmemekle ilgisi yok benim dediğim şeyin- ben bu tür detayların adamların dünya çapındaki yedek parça depoları ve servis ağlarının finansman kaynağı olarak görüldüğünü, böyle düşünüldüğünü, sıkıntılar ister ellerinden gelmeyen çaresizlikler olsun, ister başka türlü olsun , bu sıkıntılardan elde edilen gelirin o servis ağlarının -alman servis ağlarının çok ciddi bir sistematiği vardır- finansman kaynağı olduğunu dü-şü-nü-yo-rum.

Otomobillerinde de durum aynı..

Alıntı:
Adam benim ürünüm bu alırsan al almazsan alma diyor zaten.


Bunu diğerleri söylüyor. Bmw bir marka olarak diğer hepsinden farklı. Söylediği başka, aldıktan sonra yaşama potansiyelin olan tecrübeler başka.

Bak bir örnek daha.. Hondasından Mersedesine hemen tüm markaların yaşlı ama taş gibi ayakta otomobillerini görürsün trafiğe çıktığında. 10-15 yaşını geçmiş bir bmw otomobil görmek için bir ay falan trafikte kalman gerek.

Asla yürümeyeceği için değil. Yürütmek için harcanması gereken rakamlar diğerlerinden kat kat daha aptalca olacağı için.. Şimdi motosikletleri de o sınıfa kaymaya başladı, yakında eşitlenecek..

Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
goran
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Aug 13, 2003
Mesajlar: 1833
Nerden: Nereye?

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 8:47 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Adam haklı beyler.

Bu bir evrim süreci. Mekaniklerin organiklere yaklaşabilmesi için nanoteknoloji, sibernetik ve henüz bilmediğimiz teknolojilerin gelişmesini beklemek zorundayız. Gönümüzde hayalini bile kuramadığımız sensörler, bugünkü aklımızın alamayacağı bilgi işlem kapasitesi ve en dahi bilim adamlarımızı intihara sürükleyecek geri besleme ağları vs. geliştirecek, yine de enerji verimliliğini %40'ın üzerine çıkaramayacağız. Termodinamiğin ilk iki kuralı nedeniyle arıza yapacak (hastalanacak) ve parçampinçik olacak (ölecek) makineler ile karşılaştığımızda yine aynı muhabbeti yapıyor olacağız. Keşke şu pompayı daha iyi tasarlayabilseydik servisler doldu taştı deyip dört odacıklı dandik konvansiyonel kalbimizi yenilemek için kaynak tüketeceğiz.

Homo homini lupus. Hücre membran potansiyelinde görevli sodyum kanalına yakın bir solenoid üretemeden türümüz yok olabilir. Zamanımız çok dar. Platonun dediği gibi mükemmeli doğada aramalıyız. Bir aslanın ceylanı yemesini yasaklayarak besin piramidini toptan yok edeceğimize serbest piyasa ekosistemini eleştirirken çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Evrim doğal sistemde mümkündür.
_________________
Nomad


En son goran tarafından Cum Nis 15, 2011 6:30 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Yahoo Messenger MSN Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 12:18 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Konu kaykılacak ama varsın kaykılsın, sonra isteyen çeker düzeltir nasılsa.

Dönüp dolaşıp yine hep aynı yerlere gelen konular.. Nasıl olacak, peki bunun sonu ne olacak noktasına gelen. Bu çağda mı böyleydi, yoksa 300 yıl önce de böyle miydi acaba? Tam böyle değildi herhalde. Zamanın bu kadar az olduğu o vakitler bilinmiyordu, bu kadar net görülmüyordu..

Eğitim ve nufus planlaması denen imdat çekiçlerinden mantıken ümidi kestiğim için -çünkü onlar da zaman gerektiren şeyler- gerçekçi çözümlermiş gibi görünmüyorlar. Ama bir bütün olarak konu ilginç, özellikle de otomotiv & insan ana başlığıyla kesişen kısımlar çok çok ilginç, ve sanki hem insana hem de dünyaya dair her ne varsa kesişiyor aynı zamanda.. Bunlar üzerine bir iki aklıma gelen şey..

--

Kışkırtıcı aletler bunlar ..

Tarihte başka hiçbir şeyin kışkırtıcı olamadığı kadar kışkırtıcı. Kuzuyu kurt haline getirecek, akıllıyı bile aptallaştırabilecek kadar tahrik edici. Otomobiller, çeşit çeşit sınıfları, türleri modelleri.. Hele de motosikletler..

Gaz verince aldığın ivmelenme, o kontrol hissi..

Üstelik bunu çevresinde hiç birşeyi kontrol edemeyen, edemediğinin ve edemeyeceğinin de farkında olan insana yaşatması.. Birey olarak hangi konumda olursa olsun ottan farkı olmadığının, ne kendi geleceği ne de doğa üzerinde gerçekte bir hükmü olmadığının istemese de farkında olan, varlığına bir anlam yüklemeyi isteyip bunu dahi başaramamış, başarması da mümkün olmayan insana verdiği o kontrol hissiyle kendini tanrı gibi hissettirmesi..

Bu konularda "çuvaldızı kendine batırmak" için çok çok başka bir yerlerde olmak gerek. Zor bir yer orası. Hele ki o "ivmelenme ve kontrolü elinde tutma" tecrübesini yaşamış ve bundan o hazları almış, bilen kişi için.
Bilmemiş ve ilgisini çekmeyenler tanıyorum kendi çevremde.
Yaşlılar tanıyorum, karşı cins de ilgilerini çekmiyor zaten icon_smile.gif
Denemiş ama ilgisini çekmeyen kişiler tanıyorum.
Ama denemiş, bilmiş, o tadı almış, fakat buna rağmen "feragat etmiş" hiç kimseyi tanımıyorum, kişinin imkanı olduğu sürece böyle bir şeyin mümkün olabileceğini de sanmıyorum. Kişi hevesini tamamen aldıktan sonra , belki ancak o zaman bir ihtimal..

Eroin ile ilgili birşey okumuştum lise yıllarında. Uluslararası istatistik bilgiler. Sadece bir kez deneyenlerin %90'ı ilk on yıl içinde ölüyor diyordu. Para bulmak için kalkışılan işlerde, fahişelik yaparken, çeşitli hastalıklardan, aşırı dozdan, veya altın vuruştan.. Tüm bunların teker teker oranlarını veriyordu, hepsini toplayınca 90 ediyordu, kalan %10 luk kısım için de "ikinci on yılda ne kadarına ne olduğu istatistik bilgi olarak bu araştırmada yok" gibi birşey söylüyordu, bir kez denedikten sonra "bir kez daha denemek" gibi birşeyin pratikte pek karşılığı olmadığını anlatıyordu.. Bu olayda da benzeri bir durum var; deneyenler içinde o hazzı alanın sonra pek şansı yok. O araba veya motor için it gibi, köpek gibi çalışacak. Gerekirse mesai yapacak. Uyku uyumayacak. Düşünecek. Araştıracak. Eşinden çocuğundan çaldığı zamanı oraya aktaracak. Sağlığının bir kısmını, başka şeyler için almayacağı risklerin hepsini, ve o güne dek hiç dert etmediği tüm tasaları.. Çünkü bu şırınga damardan. Direk beyne..

"Hoby" diyecek buna.
Pul biriktirmek ile aynı kategoride zikredecek adını.

Gezmek görmek diyecek.

Spor diyecek. Hem geziyorum, hem spor yapıyorum diyecek.
Bisikletle pedal basan adam ile aynı/benzer bir yerde ifade edecek kendisini..
Oysa bu başka birşey.

"Motor sporları.." ne komik bir kelime bu.
"xxxS 1000" .. ... "S" ... 160 beygirlik spor.

Bu adi kapitalist şirketler de kendi başlarına durup dururken yapmıyor bunları..

---

Amaç gezelim görelim değil malesef. Otomotiv endüstrisinin bireysel kullanım için sunduğu araçlar sadece ve sadece üç temel işe yarıyor :

1- Bir yerlere gidip gelmek, bişeyleri halletmek,
2-Ego tatmini, sınıfsal pozisyonu ortaya koymak, fiyaka vs.
3-Kontrol hissiyle alınan çeyrek porsiyon damardan tanrı hissi.. Buna "adrenalin" diye uyduruk isim taktığımız da oluyor.

Birinden kurtulan diğerine muhakkak yakalanıyor icon_exclaim.gif
Üçüne birden yakalanmak ise hiç de zor değil.

Ve üçü de alışkanlığa dönüşüyor. Kolayca..

2 ve 3 zaman içinde tatminsizlik yaratıyor. Düzenli model yükseltme "hastalığının" da sebebi diğerlerini denemek veya yeni teknolojiler falan değil yani.

Hangisi için ne kadar petrol tüketiliyor acaba ? Keşke hesaplanabilir birşey olsaydı da bilebilseydik.

3 ölümlerin sebebi. Sıklıkla.. Tatminsizliğin arttıran etkisi sayesinde ise devamlılığı var..
2 sınıf ayrımını kol gibi körüklüyor. O sınıf ayrımı için, hatta sınıf ayrımı da biraz onun için..
2 aynı zamanda çok önemli bir "gösterge" .. Erkeğin genlerini aktarıp aktaramayacağının bile temel göstergelerinden ..

---

Dünyanın en büyük endüstrisi olması insan dürtüleri üzerinde ne kadar etkileyici ve kışkırtıcı bir yeri olduğunun zaten kanıtıdır. Yoksa gıda, sağlık, eğitim sektör ve endüstrileri daha büyük endüstriler olurdu değil mi.. Fakat yine de bir örnek eklemek gerekirse, ergen bir gencin paradan sonra babasının cebinden çalabileceği ikinci şeydir, hatta para çalmamış olanların, hemen hemen herkesin çaldığı -araklamak denir- yegane şeydir..

Benim ilk okul ikiye geçen kızım da birkaç ay önce "üniversiteyi kazanınca bana araba alacak mısın baba?" diye sordu. Dumur vaziyette akldım önce. Biraz sohbet muhabbetten sonra anladım sorunun kaynağını; üst kattaki akranı arkadaşının büyük ablası üniversiteyi kazanınca babası hediye olarak otomobil almış, bizimki de onun kardeşinden duymuş.. icon_smile.gif

Velhasıl, "çuvaldızı kendimize batırmak" deyince aynen aklıma şu geldi : çuvaldız zaten g.tmze girmiş çoktan.. icon_sad.gif

---

1, alışkanlığa dönüştü. İhtiyaç olsun olmasın. Toplu taşıma araçlarına binemiyorum artık.
2'yi yaşamadım. Hemen hemen hiç..
3'ten ise hevesimi aldım, ama o da alışkanlığa dönüşmüş halde. Tam kurtulabilmiş değilim. Büyük motordan vazgeçip 125cc.ye razı olabildim, yeni yeni sevebildim. Araba+motor yarım milyon km. karşılığı benzin mazot tükettikten sonra, ve senelerce aptal gibi bunlar için çalıştıktan sonra. Pek de başarı sayılmaz aslında..icon_sad.gif Fakat yine de, bir süredir farkettiğim "hevesini hırsını almış olma" aşaması çok acaip rahat bir aşama imiş bunu çok net anladım ve hala da şaşkınlık içindeyim diyebilirim. Henüz hırsını tam alamamış arkadaşları allah kurtarsın.

Son bir şey..
Ukalalık etmiş olmaktan çekinerek de olsa..

Gelen giden arkadaşlarla tanıdıklarla konuştukça gözlerinde inanmayan, veya hayret ifadelerine benzer birşeyler görüyorum. Özellikle de gençlerde, ama benden büyüklerde de.. Mevzu şu, küçük ve uyduruk bir motosikletten de aynı, tamamen aynı zevkin alınabilidiğini keşfettiğimden bahsettiğimde, ne söylersem şüphe etmeyen adam buna ya inanmıyor, ya içinden "salağa bak.." gibi bir şeyler düşünüyor, ya da mevzu hiç sarmıyor. Gözlerde bu ifadeyi açık ve net görüyorum. Gerçi ben de şaşırdığım için, yani onca yıl eroinman gibi.. Çok da anlaşılmaz gelmiyor o ifadeler. Öyle komik ki; aynı şeyleri , ulan hem de bire bir aynı şeyleri anlatan adama aynı gözlerle ve salak ifadeyle bakıyordum.

Mümkün olduğu kadar ciğerlere, koklayarak falan.. Direk damardan almaktan imtina etmeli, tamamen kurtulmak mümkün olmasa da, mümkün mertebe kurtulmaya çalışmalı..

Bizi allah kurtarsın ..
İşimiz allaha kaldıysa.. icon_smile.gif

Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
merruse
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 347
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 8:54 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

ilyada demiş ki:
Benim birader oto tamircisi. Sanayide dükkanı var bir süredir. Yapılamayan, sanayideki tamircilerin yapamadığı arızaları yapmakla ünlü oldu, biraz kendi iyi, biraz da o diğer tamircilerin hiç bi halttan anlamamasından vs. Neyse, şu güne kadar herhangi bir marka ve modelde çözemediği bir sorun olmamıştı, bir ay önce dükkana bir bmw girdi. Kocaman kasalı bişey, ben modelleri pek tanımam ama sanırım en baba kasalardan biri. Kendinden başka iki usta daha var dükkanda, işi gücü bıraktılar bir aydır o arabayla uğraşıyorlar, kafayı sıyırmak üzerler. Eveli gün şöyle birşey söyledi "ya abi, şu dükkanda şu güne kadar hiç bir araba bu kadar uzun süre kalmamıştı. Yapamasak rezil olacaz, gurur meselesi yaptık onun için uğraşıyoruz, bi daha da sokmam kapıdan içeri.."

Aynı adam uçak gibi mersedeslerden şikayet etmiyor. O civikler korollalar falan zaten hiç gelmiyor bunun dükkana, çünkü çözülemeyen bir sorunu yok ki. Pardon, sorunu yok adamların. Aynı adam, iki ay önce de tamirci tamirci gezmiş sıkıntısı çözülememiş yine uçak gibi, tank benzeri bir chrysler ile uğraşıyordu, bugüne kadar trafikte bile denk gelmediğim acaip bir otomobil.. Hiçbirinden şikayet ettiğini duymadım ama bmw için söylediği laf bu..

İyide bu bir sır değilki. Japonların neden daha sorunsuz olduklarını zaten yukarıda yazdım. Bunu kardeşin söylediği zamanmı gerçek olmuş oluyor?
Herhangi bir alet bir dükkanda 1 ay kalıp sorunu çözülemiyorsa kusura bakma ama ben o dükkana ve ustalarına güvenmek konusunda senin kadar emin olmazdım. Bu ister dikiş makinesi olsun isterse araba.. Otomotiv gibi ortalama zekaya sahip birisinin biraz araştırma ve merakla tüm detaylarına vakıf olabildiği bir konuda bir sorun için 1 ay çok uzun süre..

Alıntı:

Bak farklı baktığımız noktalardan birine örnek vermişsin :

merruse demiş ki:
İşin içine birde alman teknik inadı bindimi ortaya bu çıkıyor işte. Sence BMW bu sorunun farkında değilmidir? Farkında olmamış olsa jel akü jel akü diye kastırmazdı kendisini. Jel akünün diğerlerinden en temel farkı anlık akımının yüksek olması. Japon aynı şeyi arabasında kullanıyor. Örneğin Accord un aküsü kuru tip akü. Nam-ı diğer jel akü. 2.4 lt motora 48 A akü koyup devam ediyor amcalar. Ama bunun kapitalizm ile insanları sömürmekle kandırmakla falan bir alakası yok. Adam benim ürünüm bu alırsan al almazsan alma diyor zaten. Bunu herhangibir BMW satıcısının kapısını araladığında anlayabilirsin. Sen herşeye rağmen bu aleti satın aldıysan o zaman paşa paşa o aküye her sene o bedeli ödersin.


Bunun kapitalizm ile, insanları sömürmekle alakası çok.

Accord gelmiş geçmiş en sorunsuz sıkıntısız otomobillerden biri. Corolla demişsin, ha keza o da. Benim ortakta Honda cıvık var bir tane, o da .. Şu ybr ye işkence testi mevzusu vardı ya benim.. Benim ortak da son 10-12 senedir gözümün önünde Honda Civic işkence testi yapıyor. 12 senedir bilfiil izliyorum takip ediyorum. Bir kuruş para harcamıyor, yağ değişimi, buji, hava filtresi kapının önünde kendi değiştiriyor, bir kez de triger kayışı için tamirciye gitti. Bakım kilometrelerini aşırta aşırta , genellikle 2-2,5 katı gibi geçmeden bakım yapmıyor ve bakım için kaputu açtığında içeride biriken toz toprak ve geçen değil, eveli sonbahardan kalma ağaç yaprakları üzerinde canlı yosun bakteri oluşumları falan görüyoruz..

Verdiğin örnek ne alaka usta. Honda Accord, corolla, civic.. Bunlar benden değil jel akü, diğer başlıkta yaptığım geyikteki gibi lithiumion batarya istese alır takarım, gıkım da çıkmaz, sömürü mömürü de demem çünkü sittin sene çalışıyor o aletler. Servisi sadece otobandan geçerken görüyorsun. Fakat Bmw motosiklet olayında durum tam tersi. Bmw sözkonusu olduğunda -otomobilleri de dahil, yani motosiklet yapmayı bilmekle bilmemekle ilgisi yok benim dediğim şeyin- ben bu tür detayların adamların dünya çapındaki yedek parça depoları ve servis ağlarının finansman kaynağı olarak görüldüğünü, böyle düşünüldüğünü, sıkıntılar ister ellerinden gelmeyen çaresizlikler olsun, ister başka türlü olsun , bu sıkıntılardan elde edilen gelirin o servis ağlarının -alman servis ağlarının çok ciddi bir sistematiği vardır- finansman kaynağı olduğunu dü-şü-nü-yo-rum.


Farklı olduğumuz kesin. Sen komplo teorisi üretmeye devam ediyorsun ben bunun komplodan değil şişkin egolarının verdiği güvenin sonucu ortaya çıkan hatalarından olduğunu söylüyorum

Alıntı:
Bunu diğerleri söylüyor. Bmw bir marka olarak diğer hepsinden farklı. Söylediği başka, aldıktan sonra yaşama potansiyelin olan tecrübeler başka.

Bak bir örnek daha.. Hondasından Mersedesine hemen tüm markaların yaşlı ama taş gibi ayakta otomobillerini görürsün trafiğe çıktığında. 10-15 yaşını geçmiş bir bmw otomobil görmek için bir ay falan trafikte kalman gerek.

Asla yürümeyeceği için değil. Yürütmek için harcanması gereken rakamlar diğerlerinden kat kat daha aptalca olacağı için.. Şimdi motosikletleri de o sınıfa kaymaya başladı, yakında eşitlenecek..

E normaaal. Bring Me Woman gibi bir benzetmeyi haketmek kolay olmasa gerek. Herkesin düşlerini süsleyen bir araba İstanbulda olmasa anadoluda illaki talep görür.
Kaldı ki Hondanında eskisi yok. Ne 95 model accord bulabilirsin,ne de 98 model eurocivic.

BMW hiçbir zaman ucuz değildi. Parçasıda ucuz değildi. Yarında böyle olmayacak. Mercedeste farklı değil. İmaj için ona o kadar para bayılan adam parça fiyatından sızlanmasın. Kaldı ki e39 kasa BMW lerin parça fiyatları benim ford mondeonun parça fiyatlarından daha ucuz..

BMW nin ustası yok. Kendini usta olarak adlandıranların çoğuda kalfa bile olamayacak tipler. Ne bilgileri var ne de araştırıyorlar. Anca sök tak. Eğer bilgi ve tecrübe gerektiren bir arıza oldumu da aylarca debeleniyorlar. Sonrada marka kötü oluyor.. He diyeceksinki hangisinin var? Valla sorarsan herkes usta. Ama ben bulamadım şimdilik.
_________________
İnsanlar doğduğunda dört bacaklıdır,
Sonradan iki bacaklıya dönüşür.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
ilyada
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: May 05, 2004
Mesajlar: 1614
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Prş Nis 14, 2011 9:44 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

merruse demiş ki:

İyide bu bir sır değilki. Japonların neden daha sorunsuz olduklarını zaten yukarıda yazdım. Bunu kardeşin söylediği zamanmı gerçek olmuş oluyor?


Hayır, ben bunu bmw ile toyota corolla gibi bir otomobilin aynı örnek içinde kıyaslanması doğru sayılmaz anlamında söyledim. Şu örnek üzerine, aynı şey olmadıklarını anlatmak için:

merruse demiş ki:

Japon aynı şeyi arabasında kullanıyor. Örneğin Accord un aküsü kuru tip akü. Nam-ı diğer jel akü. 2.4 lt motora 48 A akü koyup devam ediyor amcalar. Ama bunun kapitalizm ile insanları sömürmekle kandırmakla falan bir alakası yok. Adam benim ürünüm bu alırsan al almazsan alma diyor zaten.


-----

merruse demiş ki:
Herhangi bir alet bir dükkanda 1 ay kalıp sorunu çözülemiyorsa kusura bakma ama ben o dükkana ve ustalarına güvenmek konusunda senin kadar emin olmazdım. Bu ister dikiş makinesi olsun isterse araba.. Otomotiv gibi ortalama zekaya sahip birisinin biraz araştırma ve merakla tüm detaylarına vakıf olabildiği bir konuda bir sorun için 1 ay çok uzun süre..


Yok zekadan değil. Deha olmasa da çok gerzek de sayılmaz icon_smile.gif Bazı arabalar komple bakım için geliyor, hatta kaporta boyaya sokulanlar bile var. Bu araba komple toplanmak için gelenlerden. Öntakım söküldü, motor indi, şanzıman otomatik, o da indi otomatik şanzımancıya gidecek o da, elektrik elektronik arızalar vs. Kaporta boya hariç ne ararsan var. Sorun adedi 20den fazla. Arabanın her tarafı, herşeyi otomatik, alet utanmasa içeride otomatik çay falan da demleyecek, ancak hiçbirşeyi doğru düzgün çalışmıyor. Parça fiyatları çok pahalı olduğu için değişemeyen çok şey var, bakımsız da kalmış. Servise gidince çıkan rakam otomobilin değeri kadar. Şimdi en son bu araba için o veri okuma bilmemne konnektörlerini falan satın aldılar. İleride yine lazım olur hesabı.. Bir aydır dükkanda , boş kalınan tüm zaman buna harcanıyor. Bazı parçaları alamıyor aracın sahibi, mümkün olduğunca en önemlileri öne alarak, listenin altındakileri de başka şekillerde çözmeye çalışarak, örneğin bazı parçaların ankaradan çıkmasını getirmek gibi birşeyler konuşuyorlardı en son, çözmeye çalışıyorlar. Yani senin anlayacağın tek arızadan gelmedi araç. Ha, ben olsam uğraşır mıyım? İşim olmaz. Zaten zarar edecekler, sırf inadına uğraşıyorlar. Arabanın sahibi biraderin arkadaş çevresinden falan filan..

merruse demiş ki:
Farklı olduğumuz kesin. Sen komplo teorisi üretmeye devam ediyorsun ben bunun komplodan değil şişkin egolarının verdiği güvenin sonucu ortaya çıkan hatalarından olduğunu söylüyorum


Ben her sektörde farklı şirketlerin birbirinden farklı para kazanma stratejileri olduğunu söylüyorum. Tüm sektörlerde.. Ve aynı işi yapan rakip şirketler arasında.. Örneğin Mersedes ile Bmw yi aynı kefeye koyuyorsun ya, ben aradaki büyük fark olduğunu söylüyorum. Birer üretici olarak stratejileri tamamen farklı.

merruse demiş ki:
BMW hiçbir zaman ucuz değildi. Parçasıda ucuz değildi. Yarında böyle olmayacak. Mercedeste farklı değil. İmaj için ona o kadar para bayılan adam parça fiyatından sızlanmasın. Kaldı ki e39 kasa BMW lerin parça fiyatları benim ford mondeonun parça fiyatlarından daha ucuz..


Parça fiyatlarını bir ara yazarım buraya. Mersedesin senin görmek istemediğin bir farkı var. 70,80,90, hangi modeli olsa alır korkmadan binerim, ama bmw ye elimi bile sürmem. Sen benim tanıdığım kadarıyla otomobilleri, özellikle de motor teknolojilerini çok iyi bilen birisin, fakat yine de bu piyasayı bilen, oto işiyle uğraşanlara sorsan, bmw otomobiller konusunda tüm piyasa hemen hemen aynı şeyleri söyleyecek sana. Misal, seksenlerden kalma eski bir 124 kasa mersedes bugün bile alınır kullanılır ve birazcık emek harcarsan dünyayı beş sefer turlar. İstediğin kadar tüm otomotiv endüstrisini aynı kefeye koyup aynı kalıplarla açıkla, ama ne yazık ki aynı değil. Aynı ülkeden aynı paraya ve eş sınıflarda modelleri olan iki üretici arasında bile dağlar kadar fark var.

merruse demiş ki:
BMW nin ustası yok. Kendini usta olarak adlandıranların çoğuda kalfa bile olamayacak tipler. Ne bilgileri var ne de araştırıyorlar. Anca sök tak. Eğer bilgi ve tecrübe gerektiren bir arıza oldumu da aylarca debeleniyorlar. Sonrada marka kötü oluyor.. He diyeceksinki hangisinin var? Valla sorarsan herkes usta. Ama ben bulamadım şimdilik.


Bmw otomobilin nin ustası olamaz zaten. Teoride mani yok da.. Pratikte yok..
Yeniler servise. Eskilerin ise ekonomik şartlara -reel şartlara- uyum anlamında hurdası olur ancak. Preste basılıp sıkıştırtılmış..

Mersedes ustası istersen bildiğim çok var, iyisi de var. Yarar mı?

---

Bmw otomobillerin erken hoşaf olmasının sebebi usta azlığı değil, usta azlığının sebebi otomobillerin erken hoşaf olması icon_smile.gif Valla bak ciddiyim..

Ya Merruse kardeşim ayıptır sorması sen herşeye böyle düz mantıkla tersten mi bakarsın ? icon_smile.gif


Sevgiler...CeM...
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
frogy_dreams
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 13, 2003
Mesajlar: 1101
Nerden: Bandırma

MesajTarih: Cum Nis 05, 2013 9:11 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Benim gibi Akü arayıpta bu topiğe dalanlar için bilgi maksadıyla yazıyorum. R 1200 RT üzerinden Almanya üretimi Exide marka orjinal BMW aküsü çıktı üretim yılı 2007 Ben bir akü 4 sene gibi gider biliyordum bu anlamda başarılı bir akü olduğunu düşünüyorum.

Fiyat araştırdım bir kaç yerden ;

Exide akü 240 Euro ( Sahibinden.com)
Bmw Teknik oto 460 Tl
akusepeti.com asitli akü için 129TL. jöle akü için 580 Tl fiyat verdi

Bu arada Akü boyutları 83*187*177 cetvelle ölçtüğüm için bir kaç milim hata olabilir. Akü 12 V 19 Ah

Ben en ucuz asitli akü sipariş ettim. 1.5 sene bile gitse yine jöle aküden ucuza geliyor. Yurtdışı seyahatlerim olsa kesinlikle tak unut orjinal akü alırdım. Ama en uzun menzil 800 Km olunca asitli akü daha mantıklı geldi. Tabii hiç motoru yan yatırmayacağımı düşünüyorum icon_smile.gif)

Sevgilerimle
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Easy_rider
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 17, 2006
Mesajlar: 172
Nerden: İzmit/Kocaeli

MesajTarih: Cmt Nis 06, 2013 8:58 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ben yuhasa kullanıyorum guzzide sulu eski sistem 3 yılına giriyor ve devamlı yatan bir akü hala devam ediyor marş çevirmeye. ara sıra sarj ediyorum.
_________________
MotoGuzzi Breva750
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Bakim,Onarim,Servis Tüm saatler GMT
Sayfa Önceki  1, 2, 3
3. sayfa (Toplam 3 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt